Anlatım Biçimleri Soruları

Ya- me ja- an n- rs it 7 Palme Yayıncılık Bunca yıldır sanat dünyasındayım, şiiri Oğuz Özdem kadar seven, şiirle oturup şiirle kalkan birine rastlamadım. Daha ilk şiirlerinde bile, şiiri bilen, onun sorunlarından haberdar olan birinin tavrını görürsünüz. Toplumsal sorunlara ilgi duyan, bu konuları anlatmaya çalışan, öte yandan bireyselliği de kucak- layan bir şairdir. O, kendine özgü, anlaşılır ve duru bir sesi vardı. Şiire olan sevgisi, saygısı onu kimilerinde olduğu gibi, üretmeye, şiir üzerine tartışmaya değil de kendi içine çekil- meye itti. Sessiz kaldı ancak dizelere, satırlara döktü içini. İşte bu şiir sevdası Oğuz'u dergi çıkarmaya da itti. Iddiasız bir dergi oldu, gelen ürünlerle yetindi ve sonunda Oğuz'un içine kapanmasına benzedi dergi. 39. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Karşılaştırmaya yer verilmiştir. B) Açıklayıcı ve tartışmacı anlatım kullanılmıştır. C) Saptamada bulunulmuştur. Oznel değerlendirmeler yapılmıştır. E) Tanımlamalara başvurulmuştur. 40. Bu parçada sözü edilen şairle ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? AV Şiirin yaşamında bir tutku olduğu B) lyi ve nitelikli bir şiir anlayışının bulunduğu C) Edebiyat ve şiirle ilgili tartışmalardan uzak durduğu DY Topluma olan küskünlüğünü şiirleri aracılığıyla dışa vurduğu E) Siir üretme konusunda tutumlu olduğu Diğer sayfaya geçiniz

Co 12. (1) Roman her şeyin üstünde bir "anlatı"dır. (II) lyi anla- tilan her şey dinlenir, okunur, benimsenir. (III) Konuların önemi yoktur o kadar; konu, ancak sıradan okuru av- lar. (IV) Ben yavaş yavaş okunan, ağır ağır tadı çıkarılan romanlardan yanayım. (V) Ama "konu"lu romanları da vakit geçirmek, kafamı dinlendirmek için okurum, Roman türünden söz edilen bu parçadaki numara- lanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi vanlıstır? LAIT B) II. cümlede anlatımın önemi üzerinde duruluyor. 1. cümlede romanın ne olduğu belirtiliyor. C) Icümlede seçici okurun konuyu önemsemediği sezdiriliyor. D) IV. cümlede yazarın tercih ettiği romanın özellikle- rinden söz ediliyor. EV. cümlede romanın işlevi, gerekçesiyle belirtilmiş- tir.

11. "Türk" adı topluluk ismi olarak ilk defa Göktürk Yazıtları'nda kullanılmıştır. Yazıtlarda bu topluluğun adı, bazen "Türük budun" olarak ifade edilmiştir. Burada üzerinde durulması gereken bir konu var. Günümüz- de "gök". eski şekliyle "kök" olarak kullanılan sözcük; "gök, gök rengi, mavi anlamlarını verir. "Türk" renk yön- leme sisteminde mavi, doğuyu anlatır. Bu yüzden Kök- türk, "Doğu Türkleri" anlamına gelir. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme- miştir? A) Göktürk Yazıtları'nda Türk adının farklı şekillerde geçtiğine B) Türk adının topluluk ismi olarak ilk kez Göktürk Yazıtları'nda geçtiğine C) "Gök" sözcüğünün eski metinlerdeki anlamıyla şimdiki anlamının farklı olduğuna D) "Gök" sözcüğünün eski metinlerdeki yazılış şekli- nin farklı olduğuna E) "Gök" sözcüğünün birden fazla anlama geldiğine

UZMAN AYINLARI PARA 1. Kitaptaki metinler başarılı bir seçimle bir araya getirilmiş. Okur, kitabı okurken çağdaş düşüncenin önemli isimlerinin metin- lerini, birbirlerini tamamlayan bir akış içerisinde okuma şansı yakalıyor. Dolayısıyla aslında kitap, okura, bu düşünürlerin bir- biriyle sohbet havasında bir tartışma yürüttüğü hissini yaşa- tıyor. Bu şans, hem bu önemli felsefi akımların gelişimlerinin yüzyılımıza yansımalarını görme imkânı sunuyor hem de disip- linler arası ögeler taşıyan metinler sayesinde felsefi akımların, disiplinlerin düşünce haritalarındaki yollarının görülebilmesini sağlıyor. Bu parçada sözü edilen kitapla ilgili olarak aşağıdaki yar- gilardan hangisine varılamaz? A) Felsefenin her tür metinde yer alabildiğini göstermektedir. B) Yazarlar ve metinleri kronolojik bir akış içinde verilmiştir. Okurda düşünürlerin tartıştığı hissi uyandırmaktadır. DFelsefi akımların günümüzdeki yansımalarını içermektedir. E Nitelikli metinlerin toplanmasıyla oluşmuştur.

I. Yer sincabı, yediuyur gibi bazı hayvanlar kışın yiye- ceğin olmadığı, hava koşullarının olumsuz olduğu dö- nemleri kış uykusunda geçirir. Soğuk havalarda vü- cut sıcaklıklarını ve metabolizma hızlarını düşürüp havalar tekrar ısınana kadar uyurlar. II. Hava sıcaklıklarının arttığı zamanlarda bazı soğuk- kanlı hayvanlar sıcaklıklar onlar için normale dönene kadar metabolizma hızlarını düşürür ve hareketsiz ka- lir. Yaz uykusu denilen bu durumda hayvanlar çoğu zaman kum veya çamur içine gömülerek uyur. Tim- sahların, semenderlerin ve bazı kurbağaların su ve besin kıtlığında yaz uykusuna yattığı bilinmektedir. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Aynı konuyla ilgili farklı örnekler ortaya konmuştur. B) Aynı konunun birbiriyle çelişen yönleri belirtilmiştir. Bir konu bilimsel araştırmalardan yararlanılarak karşı- laştırılmıştır, DHI. parça, parçada ileri sürülen görüşleri gerekçelen- dirmektedir. EX E parçada, I. parçada dile getirilen görüşlerle doğru- dan ilgisi olmayan örnekler verilmiştir.

A 19. Çocuklar ve gençlerdeki kilo fazlalığı günümüzün en önem- Aşırı kalorili, enerji yükü i sağlık problemlerinden biridir. fazla düşük yiyeceklerle içeceklerin fazla tüketilmesi ve git- tikçe hareketsizleşen yaşam biçimi insan sağlığını tehdit edi- yor. (III) Kalori bombası hâline getirilmiş, şeker, un, yağ yüklü besinlerde görülen tüketim artışından sadece yiyecek içecek üreticileri, gazete ve televizyonlarda yapılan reklamlar sorum- lu değil. (IV) Gözden kaçan çok ama çok önemli bir neden daha var: Aile sofralarının yavaş yavaş terk edilmesi. Bu alışkanlığın kaybolması vücuda sağlıksız gıdaların alınması- ni da beraberinde getiriyor. Bu parçadaki numaralanmış yerlerden hangisine düşün- cenin akışına göre "Nadiren hormonal ya da metabolik ne- denlere bazen de psikolojik kökenlere bağlı olsa da bunda aslen iki ana neden başrolde yer alıyor." cümlesi getirilebilir? C) IV DIV All EXVI

10. Aksaray ilinin 30 km güneydoğusunda, Ihlara Bucağının he- men yanında 13 km boyunca uzanan Ihlara Vadisi, İsa'nın doğumdan sonra 303- 331 yıllarında, II. İmparator Diokle- sien'in zulmünden kaçan Hristiyanların barınak yeri olmuş, bugün ise doğal güzelliği, tarihsel kiliseleri, mağara - evleri ve peribacalarıyla efsaneler ülkesi görünümünde bir turizm hazinesi olarak ortaya çıkarılmıştır. Ihlara Vadisi'ndeki 1860 mağara-ev, vadiyi çevreleyen yumuşak kayaların yer altı ve yer üstündeki bölümlerinin oyulmasıyla meydana çıkarılmış- tır. Bu evlerin yükseklikleri, yedi kata kadar varmaktadır. Dik ve sarp görünümlü kayalar oyularak yapılan kiliselerin duvar ve tavanları, renk renk dinsel resimlerle süslüdür. Bu kilise- lerdeki resimlerde İncil'de anlatılan olaylar canlandırılmakta, İsa'nın yaşantısı gösterilmektedir. c Bu parçadan Ihlara Vadisi'ndeki mağara evler ile ilgili olarak; sayılarının ne kadar olduğu, W nasıl ortaya çıkarıldığı, yüksekliklerinin ne olduğu, W. hangi mimari üslupla yapıldıkları bilgilerinden hangilerine ulaşılamaz? Yalnız II Yalnız III DI ve III E) Ive IV Yalnız IV 1 1 1 1 I 1

nize çevrilmesi- eney önce Das kez sinemaya ili değilse de de seyircilerin âyesi o kadar filmlerin ilgi termeleri ge- kiyi, iktidarın larak da in- em olumlu E) V. # SYM Örnek: 10 (1) Bilinç akışı yöntemi, öykü ve romanlarda karakterlerin, geçmişe ve bugüne ilişkin duygu, düşünce ve anılarının aktarımında kullanılan bir tekniktir. (II) Söz konusu duygu ve düşüncelerin hiçbir denetim ya da sınırlama olmaksızın, olanca doğallığıyla aktarılması, anlatıyı zen- ginleştirir. (III) Bu teknikle yazar, okura kendi duygularını anlayabilme olanağı sunar. (IV) Bir başka anlatımla okurun, gerçeği farklı boyut- Harda görmesini sağlar. (V) Böylece yazar, yüzeysel olanın anlatımıyla yetinmeyerek, yarattığı kahramanların iç dünyalarını da yansıttığı için anlatımına derinlik kazandırmış olur. A) I.. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisi tanımsal bir ni- telik taşımaktadır? B) II. EĞİTİM KURUMLARI C) III. D) IV. E) V. (2007/ÖSS)

10. Teknolojinin yanlış şekilde kullanılmasından dolayı oluşan sorunlar nedeniyle dijital vatandaşlık kav- ramı ile birlikte dijital ayak izimiz de önem kazanı- yor. Günümüzde internette, özellikle sosyal medya hesaplarımızdan paylaştığımız tüm iletiler, bilgiler, atne satın aldığımız, nelere yorum yaptığımız, hangi gruplara dâhil olduğumuz "dijital ayak izimizi" oluş- turuyor. Dolayısıyla dijital dünyada doğru ve güve- nilir izler bırakabilmek, hem özel hayattaki hem de iş dünyasındaki itibar için büyük önem taşımaya başladı. Gelecekte dijital ayak izimiz; kariyerinizi, ilişkilerimizi hatta alacağımız krediyi dahi etkiliyor olacak. Bu parçada "dijital ayak izi" ile ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisine değinilmemiştir? A Sosyal medyadaki tum paylaşımlarla ilgili oldu- ğuna PYYanlış davranışların önlenmesi adına oluşturul- duğuna Özel hayattaki saygınlıkta önem taşıdığına Diş dünyasındaki kariyer gelişimini etkileyebilece- ğine EX Kapsamına, dâhil olunan gruplar bile girdiğine

34. Edebî metnin temelini ---- oluşturur. Sanatçı, üzerinde yaşadığı çevreyi, dış dünyayı kendi sanat gücüne göre değişim ve dönüşüme uğratır ve daha sonra çoğu za- man günlük dilden farklı ---- eserine yansıtır. Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıda- kilerden hangisi getirilmelidir? A) toplumsal yönelimler - sanatlı bir söyleyişle B) yaşanmışlıklar - doğrudan bir anlatımla kurgusal düzlem - estetik bir dille D) gelenekler ve görenekler - yerel bir dille E) kişisel bakış açısı - olağanüstü bir kurguyla

29. Roman, hikâye, makale, eleştiri, deneme, sohbet türlerinde eserler vermiştir Hüseyin Cahit. Eski edebiyat taraftarlarına karşı yeniliği, yeni edebiyatı savunan yazılar kaleme almış- tır. Roman ve hikâyelerinin konusunu çoğunlukla zengin aile çevrelerinden seçmiştir. Fransız İhtilali'ni konu alan "Edebi- yat ve Hukuk" adlı çevirisi, Servet-i Fünun dergisinde yayın- lanmıştır. Bu çevirinin yayınlanması üzerine dergi kapanmış ve Servet-i Fünuncular dağılmıştır. Bu parçada Hüseyin Cahit ile ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisine değinilmemiştir? A) Farklı türlerde yapıtlar verdiğine B) Yeni edebiyatı savunduğuna C) Öykü ve romanlarında halktan insanlara yer vermediği- ne D) Servet-i Fünun dergisininn kapanmasına neden oldu ğuna E) Çeviri çalışmalarıyla uğraştığına

31. I. Bu durumun en önemli nedeni kaslarda biriken kim- yasal maddelerdir. II. Spor yaptıktan sonra kaslar sertleşir ve az da olsa ağrı hissedilir. III. Bu madde beyindeki sinir hücreleri üzerinde bir baskı oluşturarak vücutta genel bir uyarılmışlık hâli oluşturur. IV. Özellikle az spor yapan ya da bir süre ara verdikten sonra spora yeniden başlayan insanlar bu ağrıyı daha fazla hisseder. V. Şöyle ki spor yaparken kaslara yeterince hızlı bir biçimde kan gitmeyince solunum yan ürünü olan maddeler -örneğin laktik asit- kaslarda birikmeye başlar. Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü olur? A) I B) II 4 G C) II 11>1> D) IV EV IV 33

tiniz mi? Ya da malan denedi- arka planında Resişmiştir. O olmadan kişi- Druz ama bu bir parçası. gelişimden çok büyük laşımı hak Benliğimiz miz. Eğer mizi daha WA xilerden n ya- R 1 K i y * y I N L D € R S T A T Türkçe (A) II MAZT 27. (1) Bilimle ilgili olduğunu söyleyebileceğimiz ilk çalışmalar binlerce yıl öncesine Sümerlere ve antik Mısırlılara dayani- çeşitli malzemelerin üretim teknikleri olarak sayabileceği- yor. (II) Basit matematiksel işlemler, geometrik hesaplar ve miz bu çalışmalar devamında getirdikleriyle insan hayatı- nın birçok yönden değişmesini sağlamıştır. (III) Ama binler- ce yıl öncesinde bir insanın ortalama ömrünün kısa oldu- ğunu ve bilimle uğraşmayan toplumların görece daha az yiyecek bulduğunu düşünürsek bilimin getirdiği değişimin büyük oranda insanlık için faydalı olduğunu gönül rahatlı- ğıyla söyleyebiliriz. (IV) Bilim, bugüne kadar hayatımızda o kadar çok yenilik getirdi ki binlerce yıl önce insanların sürdürdükleri hayatla günümüzün modern hayatı arasında çok çok büyük farklar oluştu. (V) Gezegenlerin Tanrı olarak değerlendirildikleri zamanlardan, şimdi gezegenler üzerin- de araştırma yapmak için uydu gönderdiğimiz zamanlara gelmiş bulunuyoruz. (VI) Bu uyduların kimi onlarca yıldır çalışıyor, kimi birkaç yıl çalıştıktan sonra yerini bir son- raki uydu nesillerine bırakabiliyor. (VII) Güneş'in birçok özelliğini farklı yönleriyle araştıran uydulardan, gezegen- lerin uydularının özelliklerini araştırmak üzere milyarlarca kilometre uzaklara giden, kuyruklu yıldızların üzerine iniş yapabilen uydulara kadar çeşitli uydular yapılmış durumda ve hâlâ da yenileri yapılmaya devam ediyor. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci parag- raf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? B) III C) IV UR VILDIRIM B KİTAPÇIĞI D) V E) VI

Cik- az- mış bul da un- un- ZSI- CIŞI- aire işin 7 28. Ben hiçbir zaman ödüllere karşı olmadım. Ödüller bir yazarın adını duyurabilmesi açısından elbette önemli. Özellikle İzmir'de yaşarken adını edebiyat dünyasına ancak birtakım yarışmalar sayesinde duyurabilen biri için... Adımı yarışmalarla duyurdum ama kuşkusuz bu ödül bana ayrı bir sorumluluk yükledi. "Sait Faik Öykü Ödülü alan birine bu yakışmaz." diyerek yaz- dıklarım üzerinde öz denetim kurduğum zamanlar oldu, bu da bir yazar için sınırlayıcı olabiliyor. Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir? A) Bugüne kadar kaç edebiyat ödülü aldınız? B) Aldığınız ödüller öykülerinizin çok okunmasını sağladı mı? C) Ödüller yazarları hangi yönden etkiler? D) Ödüller edebiyat alanında tanınmanın tek koşulu mudur? E) Ödüller yüzeysel yapıtların yazılmasına yol açar mı? Diğer sayfaya geçiniz.

1 1 r 1- 2010/-YGS/TÜR 31. Anılarını yazanlar çoğaldı. Bana da anılarımı yaz- mamı söyleyenler oldu. Onlara, "Hiçbir zaman top- lumun belleğine kazandırılacak anılarım olduğunu düşünmedim." diye yanıt verdim. Gerçi bir yazar, bir gazeteci olarak belirli olayları, kişileri çeşitli yazıla- rimda anlattım ama kişiliklere, özel yaşantılara gir- medim. Bana göre anılarını yazacak kişinin hem kendine hem de gelecek kuşaklara karşı sorumluluk taşıması gerekir. O kişi, çok şey görmüş, pek çok insan tanımış, pek çok olayın tanığı olmuş olsa da bunları dıştan bakan biri gibi anlatmalıdır. Bunun ya- nı sıra kendini önemsememeli, öne çıkarmamalıdır. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi, anıla- rini yazacak kişilerde aranacak özelliklerden bi- ridir? A) Yazdıklarının doğruluğuna inanma B) Farklı anlatım tekniklerinden yararlanma C) Bilinen, tanınan bir sanatçı olma D) Tanıklıklarının anlatımında öznellikten kaçınma E) Başkalarının gözlem ve yaşantılarından yarar- lanma

34. Toplumlar kültürel açıdan geliştikçe ahlak ilkeleri de değişime uğrar. Deneyimler, düşünsel gelişmeler, sa- natsal ve teknolojik üretim, ilkelerin anlamlarına yeni boyutlar kazandırır. Her gelişim, insanın olayları farklı açıdan yorumlamasını olanaklı kılar. Örneğin, aydın- lanma devrimi, sınıfsal katmanlaşmalar gibi toplum- sal, düşünsel dönüşümler, ahlak kavraminda da yeni ölçütleri zorunlu kılmıştır. Bu parçadan ahlakla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? A) Kişiden kişiye değişen bir içerik taşıdığı B) İnsanları iyiye ya da kötüye yönlendirdiği C) Etki gücünün zaman içinde zayıfladığı D) Insan ilişkilerini yönlendiren tek güç olduğu E) Bilimsel, toplumsal gelişmelerden etkilenerek değiştiği 36. 9