Anlatım Biçimleri Soruları

DENEME-15 3. (1) Bon Kişot edebiyat tarihinin en ünlü birkaç kahrama- nindan biridir. (II) Hamlet, Pollyanna, Odysseus, Küçük Prens gibi diğer ünlü kurgu kahramanlardan daha çok tanınır ve belki hepsinden daha fazla sevilir. (III) Don Kişot, okuduğu şövalye romanlarının hayal dünyasında yaşar. (IV) Onu Cervantes'in romanından tanıdığını bile unutur insan. (V) ideallerinin peşinde koşmasına saygı duyar, dünyanın acı gerçeklerinin onu yenmesine üzülür, zayıfların güçlüler karşısında ezilmelerine karşı duyduğu heyecanı destekler. (VI) Ama bir yandan da bu yaşlı şövalyenin çaresizliğine aykırılığına güler. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) II B) I C) IV D) V E) VI

20. ... Çünkü yazınsal söylemin "kendine özgü bir de- vingenlikle" işleyen dünyası, sözsel bir veri olarak kendi kendine yeten bir dünya değildir. Varlık ve bü- tünlük kazanması için yazılmış olması yetmez. An- cak okunduğu zaman ve gereğince okunduğu ölçü- de bir varlığa, bir bütünlüğe kavuşur. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? CA A) Okunan yazın yapıtının "gözlemlenen, dural bir nesne" olmaktan çıkarak "konuşan bir özne" olabilmesi için okurun araya girmesi gerekir. B) Yazın yapıtının okura gereksinimi, yalnızca okun- madığı sürece gerçek varlığa kavuşamamasın- dan değil aynı zamanda "bitmemiş" niteliğinden kaynaklanır. Yazınsal söylemi her şeyin bir çırpıda, kendili- ğinden çözümlendiği bir alan olarak tanımlamak yanlış olur. D Her yazın yapıtı kendine özgü bir dünya oluştu- rur. EX Yazınsal metinler yansıtılmak istenen dünya- nın belirginleşmesinde okurun "usuna" ve "düş gücü"ne büyük bir pay bırakır. Tequex Wise! last

Z-9 19. "Başlangıçta söz vardı." Ancak, insandı sözü söz eden. Sözü düşüncenin, bilginin, yaratıcılığın etki- li aracı olarak kullanan. Kendiliğinden düşünmez, bulgulamaz, yaratmaz söz. İnsanoğlu hem devinir sözle; sürekli kendini, çevresini bulgular, adlandırır hem de bütün bir varlık serüveninde vardığı aşama- lar sözde kalsın istemez; eriştiği her yeni noktada bir kez daha fırlatır kendini, sözün ötesine. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisi çıka- rılamaz? A) Söz varılacak yer değil geçilecek yoldur yalnızca. Bİnsanoğlu kendisini ve çevresini söz ile bulgula- yıp adlandırır. İnsanoğlu bilgiye de yaratıcılığa da söz aracılığıy- la ulaşır. Dinsanoğlu ulaştığı her aşamada onu aşmaya ça- lışır. ESöz insanoğlunun, insanoğlu da sözün gelişimini sağlar.

3. Nabokov, hayatının son dönemlerinde İsviçre'de yaşar ve son yapıtlarını da burada kaleme alır. Ölümüne ya- kın, yeni bir roman çalışması içindedir. Yazmakta olduğu roman hakkında oğluna ve eşine çok az şey anlatır. Za- manının çoğunu bu romanı bitirebilmek için harcar. Ancak yazarın sağlık durumunun aniden kötüleşmeye başlama- sıyla roman da yarım kalır. The Original of Laura adını verdiği romanını yetiştirememe olasılığı ortaya çıkınca Nabokov, eşi Vera ve oğlu Dimitri'ye roman taslağını orta- dan kaldırmalarını vasiyet eder. Ancak onlar, yapıta kıya- mazlar. Romanın taslağı olan metin, uzun yıllar boyunca İsviçre'de bir banka kasasında saklanır. Annesi Vera da öldükten sonra Dimitri, uzun gelgitler sonunda 2009 yılı- nın Kasım ayında romanı yayımlatmaya karar verir. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi, Dimitri'yi söz konusu romanı yayımlatmaya yönelten düşünce- lerden biri olamaz? A) Yazarı önceki yapıtlarından iyi tanıyan okurlar onu bütün eksiklikleriyle kabullenecek, yarım kalmış ya- pittaki kusurları görmeyecektir. B) Okurlar için yazılmış olan bu yapıt amacına ulaştırıl- malıdır. C) Kimi eksiklikleri de olsa yazarın son yapıtı olduğu için bunun yayımlanması gerekir. (D) Genç romancılara kılavuzluk edebileceği için, bu ro- manın gün işığına çıkarılması bir zorunluluktur. E) Tamamlanmamış da olsa bir yapıtın, yazarının yeter- sizliklerini göstermesi açısından yayımlanmasında.

je di 1- 39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Doğrudan doğruya somut bilgi veren metinlerde okurun tep- kisi; çoğunlukla tekdüze, düşünsel bir tepkidir. Oysa bir ro- manı, şiiri, oyunu okuyan kimsenin tepkisi yalnız dışarıdan, edilgin bir kavrayış değil; içli dışlı bir yaşantı, varoluşsal bir deneyimdir. Yazarda yaratıcı olanın, okurun yaratıcılığıyla karşılaşmasıdır. Bir roman yerine göre güldürür, ağlatır, öf- kelendirir, sevindirir bizi. Sevdiğimiz sevmediğimiz kişileri, yöreleri, durumları anımsatır. Duygumuzu, davranışımızı, ko- nuşmamızı, yazmamızı, bütün edimlerimizi etkileyebilir. Ya- şamımızın varoluşsal odağından her şeyimize yansıyabilir bu derin etki. Bir kurmaca metnin anlamı, okurun kafasın- da, duyarlığında, işinde gücünde sürer; dal budak salar; bü- yür; yaşamla yeniden yazılır. 39. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? 40. A) Bir yazınsal metinde okur, anlatının ortağıdır. B) Kurmaca metinler, okuru deneysel gerçeklikler düz- leminden çekip uzaklaştırır. C) Yazınsal söylem, her şeyin bir çırpıda çözümlendi- ği bir alan değildir. D) Yazın yapıtı, yaşarlığını sürdürmesi için okurun mü- dahalesine ihtiyaç duyar. E) Edebî metinler; başkasına yönelmemizi, dünyayla kaynaşmamızı sağlar. 1. Antikacı Dükkânı romanı sonuna yaklaşırken Little Nell'in öleceği iyice belli olunca yüzlerce okurun yalvarmaya, Little Nell'i öldürmesin diye Dickens'ı zorlamaya başlaması II. Ahmet Mithat Efendi'nin, kissadan hisse çıkarma yöntemini kullanırken romanın akışını keserek oku- ra seslenmesi III. Orhan Kemal'in romanlarını kaleme almadan önce konusunu ve kahramanlarını seçtiği çevrede dola- şarak bol bol notlar alması on hangileri bu parçada anlatılanla- 107?

TYT/TÜR 7. 1. İnsanoğlu var oluşundan günümüze kadar gelen süreçte ebeveynleriyle (anne-baba) ortak özellikleri olduğunu gözlemlemiştir. II. Sizin de çevrenizde birileri mutlaka "Saçların aynı babana benziyor. Gözlerin halana benziyor. Yüzünün hatları tıpkı dayın." demiştir. Yukarıda verilen II numaralı cümleyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A cümlede anlatılanların bilimsel olarak kanıtlandığını belirtmektedir. B) I. cümlede dile getirilen düşüncenin inandırıcılığını artırmaya çalışmaktadır. C. Cümlede iddia edilen düşüncenin herkesçe kabul edildiğini vurgulamaktadır. 7 D) 1.eümlede sözü edilen durumun tutarsızlığına dikkat ekmektedir. E) I. cümlede anlatılan durumun gerekçesini bir tanımla açıklamaya çalışmaktadır.

cevaplayınız. Her şiirin bilgisi kendinde içkindir. Şiir kitaplarını, şiirleri değerlendirirken önemli olan şiirlerde içkin olan bilgileri açığa çıkartabilmektir. Bir elmanın bilgisi de kendinde içkindir. Böyle düşünmek gerek şiiri. Şiirde olmayan bir şeyi şiire yakıştırmamak gerek. Yoksa yapılan felsefi idealizm olur. Doğru, güzel şiirler insanı esinler, ama o esinle şiire ve yaşama gidersiniz. Yapılan bu olmuyor. Adamın derdi var, içini dökmek istiyor. Bir şiiri ele alıyor, o şiirle hiçbir ilişkisi olmayan bir çuval söz ediyor. Böyle olunca, elbette şiire zarar veriliyor. 826126 7927007 dd As a çalıştığı Added Be www.edding.com paper copy fax refillable/nachfüllbar A) Her şiirin birikimi kendi varlığının yapısına karışmıştır. 40. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangi- si söylenemez? B) Şiir eleştirisi yaparken şiirin gizleri ortaya çıkarılmalıdır. Ø Made in Germany PP 4 004764 921782 C) Şiiri sadece şiir olduğu için değerlendirmek gerekir. plusu Eleştirirken şiire faydalı olunacaksa o şiir olarak değerlendirilmelidir. Şiir eleştirebilmek için felsefi birikime ihtiyaç vardır. Paragrafın Şifres

matate e gedige by asagidakilerden A) Menekpeling adi kitaby boomenden olustuguna Bu parceda değinilmemetir? hangisine By Nezihe Meriç kadimlagn siuntdann ale aldina C) Vazanm eski ve en arasinda basarak olduğuna yküterini hep olumsuzluklar üzerine kurduğuna E) Yazılarını gündelik dille oluşturduğuna 2. Nohut Oda ile bu sene 65. Sait Faik Hikaye Armağı- nini kazanan Melisa Kesmez; güncelliğini koruyan kadın erkek ilişkilerini, arkadaşlık, aile ve tabiati kendine has üslubuyla anlatıyor. Yarım kalan hika- yeler, süküt-u hayaller, danılmışlıklar yazanın Bazen Bahar eserinde okuyucusuyla buluşuyor. Eserin arka kapağa da konu olan bir cümle dizisi: "Sen ne kadar kaçsan da iskalasan da görmezden de gelsen, kafanı kuma da gömsen, kalbine kilit de vursan, hayatın sana bir diyeceği varsa sinsi sinsi bekliyor sırasını yıl- larca. Öyle sabırlı, öyle fil hafızalı, öyle unutmuyor ha- yat. Sen sabaha kadar unuttum diye sağalt ruhunu. Gömdüm san, defter kapanmayınca kapanmıyor." Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Melisa Kesmez'in eserleri genelde yaşanmışlıklar üzerine kuruludur. B) Nohut Oda adlı eserin yazarının özgün bir dili vardır. C) Yaşanması gereken varsa eninde sonunda yaşanacaktır. D) Hayat, insana ne yaşatacaksa onu gerçekleştirmek için fırsat kollar. E) Unutmak, dizginleri kişide olan bir kavramdır. Metot Anlatımlı Soru Bankası ona nger vücudumur b bir kokuya sahip b doğacak çocugun paret Conkü siz olarak sizinkinder Bu gene de MHC nuzdakinin MHC olursa o kadar olacaktır Bu parçac vurgulanmışt A) Zit vücut etkilemed B) Vücut ka olduğu C) Parfüm etkiledi D) Gentes E Kişile 274

oma kokuya göre bize uygun olup emier yaklapk 1,5 tin kokusu, daha ki genlere sahip ilk defa duyuyor astirmalara göre muzun tam zitt e bu ileride ik olacağının en biri, gen niere sahip. ste karşı- adar farklı ir çocuğunuz birini özelliği büyük dığı de kan yapan Fa Ana edemez, ancak yazmak her b yin kopyalar.1914'te Paris te hayates kaybe arkeoloğun ardindan mesaleyi ingilia ta Melaart devrair. James Melart ans at ettiğinde özel arşivinin arasinda Frans Perrot'un Afyonkarahisar da yazan di metin çikar. James Melaart in oğlu Eberhard Zangger'e yollar. Dil bilimci ve Luvi uz- antin bir örneğini Luvi Çalışmalan Vaktfindaki Dr man olan Zangger, Isviçreli ve Hollandalı 20 kişilik bilimci kadrosuyla bu yazılan çözmeye koyulur. başanır ve Zangger bu yazıtın Bronz Çağı'ndan Ekip yillar süren uğraşlann ardından yazıyı çözmey kalma, 3200 yıllık olduğunu ve Anadolu'da Hititler- Bronz Çağı'ndan kalma en eski yazılardan birini den önce yaşayan Luvilere ait olduğunu ilân eder. birleşik donanmalan Doğu Akdeniz'de sahil kent- peren bu yazıta göre Batı Anadolu'daki krallıkların lerine baskın düzenler. Araştırmacılar yazıtın Bronz Çağı Krallığı Mira Kralı Kupanta-Kurunta'nin em- Yazıtta ayrıca diğer Anadolu uygarlıklarının Antik riyle MO 1190 yılında hazırlandığını söylemektedir. Misir'ı ve Doğu Akdeniz'deki diğer bölgeleri Bronz Çağı'nın bitişinden önce işgal ettiği yazılıdır. B AND Bu parçada yazıtlarla ilgili aşağıdakilerden hangisi anlatılmaktadır? A) Nasıl çözüldüğü ve özelliklerinin neler olduğu B) Kim tarafından bulunup dünyaya tanıtıldığı C) Bronz Çağı'na ait en önemli eser olduğu D) Hangi amaçla ve kim tarafından yazıldığı E) Luviler için yazıtlanın öneminin ne olduğu Bu parçada asagidaklerden miştir? A Gunes'in de bir d Yann share C dresin niker bir ga DY Günds in a sicak ol EYildizların nükleer fü

Mezopotamya tarih boyunca farklı kavimlerin bir arada ya- şadığı bir bölge. Insanlık tarihinin ilk adımlarını attığı eşsiz bölge. Bölgeye uzun süre devam eden sürekli göçler hem siyasi iktidarın belirli bir çizgi izlemesini engellemiş hem de kültürel ve teknolojik anlamda kent ve toplumların gelişimini körüklemiştir. Bölge, dünyanın en tanınmış ve köklü mede- niyetlerinden birkaçına ev sahipliği de yapmıştır. Sümerler, Akadlar, Babiller, Asurlar ve Aramiler gibi. Verimli toprakları ve uygun iklim şartları nedeniyle çok eski zamanlardan beri yoğun göçe sahne olmuş Mezopotamya, birçok farklı kültür ve halkın karıştığı bir bölge olması nedeniyle medeni gelişi- me sahne olmuştur. Hiçbir zaman Mezopotamya olarak anı- lan belirli bir siyasi mevcudiyet olmadığı gibi sınırları belirli bir bölge de olmamıştır. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıda verilenler- den hangisi yanlıştır? A) Açıklamaya yer verilmiştir. (B) Öznel değerlendirmeler vardır. C) Örneklerden yararlanılmiştir. D) Karşılaştırma yapılmışt E) Benzetmelerden yararlanılmıştır.

7. Dim J. Jack Rousseau'ya göre başlangıçta tek başınadır insan. Vahşi ve gelişmemiş bir hayvandan farksızdır. İlk insan top- luluklarının oluşmaya başladığı dönem, insanın en mutlu dönemidir. Bu mutluluk, özel mülkiyetin ortaya çıkmasıyla kaybolup gitmiştir. Toplumu oluşturan bireylerin haklarının eşit olarak gözetileceğini vaat eden toplumsal sözleşmelere dayandırılarak ortaya çıkmıştır yönetim biçimleri. Giderek de zenginleşen belirli kişi ve zümrelerin mülklerini koruyup kollayan devletlere dönüşmüştür. Bu düzenin değişmesi için yapılması gereken de hileli sözleşmeler yerine herkesin hak, hukuk ve özgürlüğünü eşit olarak gözetecek; halklarının hür iradelerine dayalı demokratik sözleşmeler yapmaktır. J. Jack Rousseau bu görüşleriyle sadece Fransız Devrimi'ne değil sonrasında da çeşitli ülkelerde gerçekleşen birçok dev- rim ve reform süreçlerine önderlik etmiştir. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabi- lir? A) Demokrasi düşüncesini ilk ortaya atan düşünür, J. Jack Rousseau'dur. B) Özel mülkiyet, insanların mutluluğunu bozmuş, çarpık düzenlerin oluşmasına zemin hazırlamıştır. J. Jack Rousseau'nun düşünceleri dünyadaki bütün ye- nilik hareketini etkilemiştir. D) Toplumsal olayların ortaya çıkmasındaki en önemli et- ken cahilliktir. E) J. Jack Rousseau'ya göre toprak sahibi olmayanların mutlu olması mümkün değildir.

> 2. (1) Korku-gerilim türünün en çok satan yazarlarından biri olan Stephen King, bu kez farklı bir konuyla kar- şımıza çıkıyor. (II) Kitabında "yazma'yı ve "yazma deneyimi"ni ele alıyor. (III) Böylece biz okuyucularını şaşırtmayı başarıyor. (IV) 1999 yılında yazılmaya başlanmasına karar verilen kitabın yazımı, yazarı- nın geçirdiği bir kaza nedeniyle tehlikeye düşüyor. (V) Yazar, uzun bir süre tedavi görüyor. (VI) Teda- viden sonra tekrar sözcüklerin başına geçiyor. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? A) II. B) IID C) IV. D) V. E) VI. antes de nev NO MATINATO ivem

(1) Masallarda anlatılan geçmiş zaman kültürleri insanlığın çocukluk dönemi olarak algılanıyor ve "Masallar yalnızca çocuklar içindir." diye düşünü- lüyor. (II) Oysa bence, amacı gerçekleri topluma dolaylı olarak anlatmak olan masallar aynı zamanda büyükler içindir. (III) Çünkü masallar bir öykü anlatır ama öykünün neyi anlattığı ve niçin anlattığı konu- sunda bir açıklama yapmaz, yorumu okura bırakır. (IV) Çocukken dinlediğim masal kahramanlarının kendi ülkeleri dışında da yaşayabileceğini düşü- nemezdim. (V) O zamanlar masalların ait olduğu kültürü yalnızca dekor olarak kullandığını, aslında 6016) zamanlar ve sınırlar ötesi olduğunu bilmiyordum. (VI) Hangi ülkeye ait olursa olsun, anlatılanlarla avec hayatın özünü verdiğini yıllar sonra öğrenmiştim. 27601 brülőd ingyelmün Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? A) II. C) IV. D) V. an ar- na 71 a H Z E) VI.

29. Sen benim; duygusal yaradılışım, En ufak şeyi kafaya takışım, kolay unutamayışımsın Ve bundan bir türlü sıyrılamayışımsın Sen benim; sonsuz sadakatim, I- D) Şüphecilik E) Saplantı Merhametim, hissiyatim, şefkatimsin Ve aman diyene yüz çevirmeyişimsin Bu dizelerde şairin "sen" diye seslendiği kişinin şairde uyandırdığı duygular arasında aşağıdakilerin hangisi yoktur? A) Bağlılık V B) Acima V C Sevecenlik S SA A R A L

4. Anlatımı güzelleştiren ya da çirkinleştiren etken- ler çok yönlüdür. Dil konusunda çalışma yapan- lar ayrı ayrı adlar altında ele alırlar bu etkenleri. Doğrudur da. Çünkü duygu, düşünce, olay ve olguları sözcüklere dökmedir anlatım. Anlatımın gücü, sözcüklerin kullanımında, onların birbirleriyle oluşturduğu bağıntılardadır. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akı- şına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? Bununla birlikte, yazınsal söylemle bilgilendirme amaçlı söylemin farklı olduğunu bilirler. B Dilin sundu olanaklardan yararlanarak değişik cümle türlerine başvururlar. X pismsho Ne var ki bunlardan her birinin eninde sonun- da gelip sözcüklerin seçimine ve kullanımına dayandığını vurgularlar. Söz gelimi, görüntüler yaratacak, daha doğrusu düşünsel resimler oluşturacak sözcükler seçer- ler. Sözcüklerin, kişilerin deneyim ve yaşantısına göre değişen anlamlarına çağrışımsal anlam derler. PARAGRAF HIZ SORULARI Paragraf Hız Soruları

13. Çalışmaya Toronto'da yaşayan 31.000 yetişkinin sağlık bilgilerine ve yaşadıkları sokaktaki ağaç sayısına ilişkin veri toplayarak başladılar. II. Böylece bir sokakta on veya daha fazla ağaç bulunmasının o bölgede yaşayan kişilerin sağlığını olumlu yönde etkilediği belirlenmiş oldu. III. Kişilerin kalp veya metabolik hastalıklarının olup olmadığını, gelir ve eğitim düzeyi verilerini de kayıt altına aldılar. Be IV. Araştırmacılar, sağlıklı bir yaşam için bir sokakta ortalama kaç ağaç olması gerektiğiyle ilgili bir çalışma yapmaya karar verdiler. V. Araştırmacılar, kayıtların da yardımıyla, yaşanılan sokaktaki ağaç sayısı arttıkça kalp hastalıklarının veya bazı metabolik hastalıkların daha az görüldüğünü saptadılar. O Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi/baştan üçüncü olur? A) L BY 11 E) V DIV