Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Cümlede Anlam İlişkileri Soruları

SORU BANKASI CÜMLENİN ANL
2. Modernizmin Batı'da ortaya çıkmasıyla yaşamın tüm
alanlan pozitivist, ilerlemeci bir anlayışa dönüşmüştür. (
Hümanizm düşüncesinin gelişimi ile birlikte dinin sosyal ha-
yattaki etkisi azalmıştır. Siyasal ve sosyal tüm alanla-
rin katı bilimsel bir anlayışla şekillenmest insanın bilinme-
yer yönelik ilgisini azaltmıştır. (Gotik ve fantastik tür-
deki eserler, özellikle modernleşmenin hız kazandığı son
iki yüzyılda büyük ilgi toplamışlardır. ((V) Kentleşmenin et-
kisiyle günlük hayatta yoğun bir yabancılaşma yaşayan bi-
reylerin gerçek dünyadan uzaklaşma istekleri artık din ta-
rafından değil fantastik edebiyat aracılığıyla dile getirilme-
ye başlanmıştır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde ne-
den-sonuç ilişkisi yoktur?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
MIRAY YAYL
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
SORU BANKASI CÜMLENİN ANL 2. Modernizmin Batı'da ortaya çıkmasıyla yaşamın tüm alanlan pozitivist, ilerlemeci bir anlayışa dönüşmüştür. ( Hümanizm düşüncesinin gelişimi ile birlikte dinin sosyal ha- yattaki etkisi azalmıştır. Siyasal ve sosyal tüm alanla- rin katı bilimsel bir anlayışla şekillenmest insanın bilinme- yer yönelik ilgisini azaltmıştır. (Gotik ve fantastik tür- deki eserler, özellikle modernleşmenin hız kazandığı son iki yüzyılda büyük ilgi toplamışlardır. ((V) Kentleşmenin et- kisiyle günlük hayatta yoğun bir yabancılaşma yaşayan bi- reylerin gerçek dünyadan uzaklaşma istekleri artık din ta- rafından değil fantastik edebiyat aracılığıyla dile getirilme- ye başlanmıştır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde ne- den-sonuç ilişkisi yoktur? A) I B) II C) III D) IV E) V MIRAY YAYL
2. Oğuz Atay'ın eserleri bağımlılık yaratır, onun satır ara-
larındaki dehlizlerden vurgun yemeden çıkmak mümkün
değildir.
Bu cümledeki altı çizili ifadenin cümleye kattığı anlam
aşağıdakilerin hangisinde vardır?
A) Bazı sanatçıların yazdıklarını bir okuyuşta anlamayı
beklemek, gelmeyecek bir treni beklemek gibidir.
B) Yazarın eserlerindeki hemen göze çarpmayan, zorla-
yıcı ve derin anlamlar, okuyucuyu öylesine etkiler ki
onu sarsmadan bırakmaz.
C) Okuyucu, bütün eserlerini okuduktan sonra ondan
kopmaya çalıştıkça onun eserlerine gömüldüğünü fark
eder.
D) Kimi sanatçıların kalemlerindeki güç, okurun içine
-onlara bile fark ettirmeden- sızar ve düşünmeyi bilen
okura farklı sorgulatmalar yaptırır.
E) Yazarın yoğun anlatımını fark edemezseniz eserlerini
okurken tuzsuz bir yemek yiyormuş gibi hissedersiniz
ve ona karşı ön yargıya kapılırsınız.
BAHCESE
8
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
2. Oğuz Atay'ın eserleri bağımlılık yaratır, onun satır ara- larındaki dehlizlerden vurgun yemeden çıkmak mümkün değildir. Bu cümledeki altı çizili ifadenin cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Bazı sanatçıların yazdıklarını bir okuyuşta anlamayı beklemek, gelmeyecek bir treni beklemek gibidir. B) Yazarın eserlerindeki hemen göze çarpmayan, zorla- yıcı ve derin anlamlar, okuyucuyu öylesine etkiler ki onu sarsmadan bırakmaz. C) Okuyucu, bütün eserlerini okuduktan sonra ondan kopmaya çalıştıkça onun eserlerine gömüldüğünü fark eder. D) Kimi sanatçıların kalemlerindeki güç, okurun içine -onlara bile fark ettirmeden- sızar ve düşünmeyi bilen okura farklı sorgulatmalar yaptırır. E) Yazarın yoğun anlatımını fark edemezseniz eserlerini okurken tuzsuz bir yemek yiyormuş gibi hissedersiniz ve ona karşı ön yargıya kapılırsınız. BAHCESE 8
5. Aşağıdaki cümlelerden hangisi, ayraç içinde veri-
len kavramla uyuşmamaktadır?
A) Yazar, öykülerinde gösterişten ve süsten uzak,
dümdüz bir anlatımı tercih etmektedir.
(Yalınlık)
B) En sarsıcı dramatik insani durumlarda bile serin-
kanlı anlatımını korumuş, sadece olan biteni aktar-
ma yoluna gitmiştir.
(Yansızlık)
C) Sinema onun elinde hem yeni bir anlam kazanmış
hem de ana gövdeden koparak sıra dışı bir kimli-
ğe kavuşmuştu.
(Özgünlük)
D) Çok konuşmadan, sesini yükseltmeden anlatıyor
anlatacaklarını ve her seferinde o tanıdıklık hissini
bırakabiliyor okura.
(Yerellik)
E) Tek tema ve tek biçime odaklanan öyküler yazmak,
yazanı dilsel ve zihinsel bir hapishaneye tıkar.
(Sınırlılık)
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
5. Aşağıdaki cümlelerden hangisi, ayraç içinde veri- len kavramla uyuşmamaktadır? A) Yazar, öykülerinde gösterişten ve süsten uzak, dümdüz bir anlatımı tercih etmektedir. (Yalınlık) B) En sarsıcı dramatik insani durumlarda bile serin- kanlı anlatımını korumuş, sadece olan biteni aktar- ma yoluna gitmiştir. (Yansızlık) C) Sinema onun elinde hem yeni bir anlam kazanmış hem de ana gövdeden koparak sıra dışı bir kimli- ğe kavuşmuştu. (Özgünlük) D) Çok konuşmadan, sesini yükseltmeden anlatıyor anlatacaklarını ve her seferinde o tanıdıklık hissini bırakabiliyor okura. (Yerellik) E) Tek tema ve tek biçime odaklanan öyküler yazmak, yazanı dilsel ve zihinsel bir hapishaneye tıkar. (Sınırlılık)
2. Bu metindeki altı çizili olan "Aynı zamanda
sevgi fedakârlık ile iç içedir." cümlesiyle
aşağıdakilerden hangisi eş anlamlıdır?
A) Sevgi, her zaman karşılıklı olmak zo-
rundadır.
B) Sevgi, hayata bakış açımızı değiştirir.
C) Özveri, sevginin ayrılmaz bir parçasıdır.
D) Sevgi insanları birbirine bağlar.
5.
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
2. Bu metindeki altı çizili olan "Aynı zamanda sevgi fedakârlık ile iç içedir." cümlesiyle aşağıdakilerden hangisi eş anlamlıdır? A) Sevgi, her zaman karşılıklı olmak zo- rundadır. B) Sevgi, hayata bakış açımızı değiştirir. C) Özveri, sevginin ayrılmaz bir parçasıdır. D) Sevgi insanları birbirine bağlar. 5.
6. "Kırkını geçmiş insanların tecrübelerine sahip olduğuma
inanıyordum fakat hâlâ Nüzhet'e âşık olduğumu kendime
itiraf edemeyecek kadar çocuktum. (Bunu hep sonraları,
aylardan ve nice yıllardan sonra bugün anlıyorum.) Ken-
dimde kaybettiğim şeyleri onda buluyordum. Fakat bütün
bunları arkadaş hisleri sanıyordum."
Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene-
mez?
A) Özetleme tekniği kullanılmıştır.
B) Kahraman bakış açısıyla yazılmıştır.
C) Anlatmaya dayalı bir metinden alınmıştır.
D) Anlatma tekniği kullanılmıştır
Mekân bilgisi verilmemiştir.
19
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
6. "Kırkını geçmiş insanların tecrübelerine sahip olduğuma inanıyordum fakat hâlâ Nüzhet'e âşık olduğumu kendime itiraf edemeyecek kadar çocuktum. (Bunu hep sonraları, aylardan ve nice yıllardan sonra bugün anlıyorum.) Ken- dimde kaybettiğim şeyleri onda buluyordum. Fakat bütün bunları arkadaş hisleri sanıyordum." Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? A) Özetleme tekniği kullanılmıştır. B) Kahraman bakış açısıyla yazılmıştır. C) Anlatmaya dayalı bir metinden alınmıştır. D) Anlatma tekniği kullanılmıştır Mekân bilgisi verilmemiştir. 19
1. Söylediklerinde ne duygu, ne yumuşaklık, ne hüzün
ne ruhumu yakalayan bir şey vardı; kalbinden benim
kalbime gitmek için hiçbir şey gelmedi. Tam tersi be-
lirsiz, vurgusuz, her şeye ve herkese uygun şeylerdi;
sadelik gerektiği yerde tumturak vardı sözlerinde.
Bu parçada altı çizili sözü anlamca karşılayabile-
cek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır?
A) Sözlerinde hiçbir derinlik olmadığı gibi anlatmak is-
tedikleri için de yanlış kelimeleri seçiyor bu nedenle
karşı tarafı etkilemeyi başaramıyordu.
B) Yazar eserlerinde kahramanlarını seçtiği çevrenin
diliyle konuşturarak samimi bir hava yaratmış ve
çok sayıda okurla buluşmuştur.
C) Günlük konuşma dilinin inceliklerinden ustaca ya-
rarlanarak kısa ve anlamca yoğun cümleler kur-
maya büyük ölçüde özen gösterir.
D) Şiirlerinde manayı bozacak derecede gösterişli bir
dil kullanması şairin şiirlerinin edebî kalitesini düşü-
rüyor.
E) Hazırlıksız bir konuşmayla topluluk karşısına çık-
masına rağmen özgün sözcükler kullanarak dinle-
yicileri çoktan büyüsü altına almıştı.
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
1. Söylediklerinde ne duygu, ne yumuşaklık, ne hüzün ne ruhumu yakalayan bir şey vardı; kalbinden benim kalbime gitmek için hiçbir şey gelmedi. Tam tersi be- lirsiz, vurgusuz, her şeye ve herkese uygun şeylerdi; sadelik gerektiği yerde tumturak vardı sözlerinde. Bu parçada altı çizili sözü anlamca karşılayabile- cek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Sözlerinde hiçbir derinlik olmadığı gibi anlatmak is- tedikleri için de yanlış kelimeleri seçiyor bu nedenle karşı tarafı etkilemeyi başaramıyordu. B) Yazar eserlerinde kahramanlarını seçtiği çevrenin diliyle konuşturarak samimi bir hava yaratmış ve çok sayıda okurla buluşmuştur. C) Günlük konuşma dilinin inceliklerinden ustaca ya- rarlanarak kısa ve anlamca yoğun cümleler kur- maya büyük ölçüde özen gösterir. D) Şiirlerinde manayı bozacak derecede gösterişli bir dil kullanması şairin şiirlerinin edebî kalitesini düşü- rüyor. E) Hazırlıksız bir konuşmayla topluluk karşısına çık- masına rağmen özgün sözcükler kullanarak dinle- yicileri çoktan büyüsü altına almıştı.
37 ve 38. soruları aşağıdaki
parçaya göre cevaplayınız.
Yaşadığı yerin en zengin insanı olan bir baba kü-
çük oğlunu insanların ekonomik açıdan ne kadar
zor durumda olabileceğini göstermek için bir köye
götürür. Yolculuktan dönerlerken baba oğluna bazı
insanların ne kadar zor durumda olduğunu anlayıp
anlayamadığını sorar. Bu sorunun üzerine çocuk,
"Bizim evde bir köpeğimiz var, onlarınsa dört...
Bizim bahçenin ortasına kadar uzanan bir havu-
zumuz var, onlarınsa sonu olmayan bir dereleri.
Bizim bahçemizde ithal lambalar var, onlarınsa
yıldızları. Bizim görüş alanımız ön avluya kadar,
onlarsa bütün bir ufku görüyor." diye cevap verir.
Sonra da "Ne kadar fakir olduğumuzu bana göster-
diğin için teşekkür ederim baba!" der.
37. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) Zengin olma arzusundan uzaklaşıldığı zaman
zengin bir dünya kurulur.
B) Çok az şeye sahip olan insan değil, asıl çok
şeyin özlemini çeken insan fakirdir.
C) Başkalarını zenginleştirmedikçe hiçbir insan
zenginleşemez.
D) Hayat akarken zenginlik de fakirlik de insanla-
rin hayata bakış açısında yatar.
E) Dünyanın en yoksul insanı, paradan başka hiç-
bir şeyi olmayandır.
39
40.
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
37 ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Yaşadığı yerin en zengin insanı olan bir baba kü- çük oğlunu insanların ekonomik açıdan ne kadar zor durumda olabileceğini göstermek için bir köye götürür. Yolculuktan dönerlerken baba oğluna bazı insanların ne kadar zor durumda olduğunu anlayıp anlayamadığını sorar. Bu sorunun üzerine çocuk, "Bizim evde bir köpeğimiz var, onlarınsa dört... Bizim bahçenin ortasına kadar uzanan bir havu- zumuz var, onlarınsa sonu olmayan bir dereleri. Bizim bahçemizde ithal lambalar var, onlarınsa yıldızları. Bizim görüş alanımız ön avluya kadar, onlarsa bütün bir ufku görüyor." diye cevap verir. Sonra da "Ne kadar fakir olduğumuzu bana göster- diğin için teşekkür ederim baba!" der. 37. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Zengin olma arzusundan uzaklaşıldığı zaman zengin bir dünya kurulur. B) Çok az şeye sahip olan insan değil, asıl çok şeyin özlemini çeken insan fakirdir. C) Başkalarını zenginleştirmedikçe hiçbir insan zenginleşemez. D) Hayat akarken zenginlik de fakirlik de insanla- rin hayata bakış açısında yatar. E) Dünyanın en yoksul insanı, paradan başka hiç- bir şeyi olmayandır. 39 40.
Bilim, zaman ve mekân dünyasında var olan şeylerin,
olgu ve olayların yapılarını, onlar arasındaki sebep-sonuç
bağlantılarının oluşturduğu düzeni keşfetmeyi amaçlar.
Bu konuda elde edilen verileri bir sistem içinde toplamayı
ve nihayet bütün olup bitenlerin hangi temel yasalara
göre cereyan ettiğini belirlemeyi gaye edinir. Bilimin,
kâinatta vuku bulan olaylar hakkında deney, gözlem
ve tefekkür sonucu elde edilip biriken bilgilerin objektif
metotlarla yeni bir bilgi üretimi olduğu kabul edilmektedir.
Tabiat kanunlarını bilmek, bu kanunlardan yola çıkarak
uygulamaya yönelik bilgi üretmek ve üretilen bilgiyi
kullanarak doğa güçlerini denetim altına almak da bilimin
temel işlevleri arasındadır. Bilimin insanla doğa arasındaki
ilişkiyi denetim boyutuna ulaştırması, insanın doğadan
yararlanma imkânlarını genişletmekle birebir aynıdır.
37. Bu parçadan yola çıkılarak aşağıdakilerden hangisi
bilimsel faaliyet kabul edilemez?
A) İnsanın DNA yapısıyla ilgili araştırmalardan sonra,
bitkiler arasındaki farklılık ve benzerliklerin anlaşılması
için günümüzde bitkilerin DNA yapısı araştırılıyor.
B) Kurumumuz, yerkürede iklim değişikliğiyle ilişkili olarak
bir ısınma sorunu var mıdır, varsa bunun insan
faaliyetlerinden kaynaklanan gazların atmosfere yayılması
ile bir ilişkisi söz konusu mudur, tespit etmeye çalışıyor.
C) Güney Amerika'da yetişen bir bitkinin aynı iklim
koşullarına sahip başka coğrafyalarda yetişmesinin
arkasındaki etkenleri bulmak için araştırmalar yapılıyor.
D) Bir anda içimde doğan kelimeleri bir araya getirip
cümlelere dönüştürerek dillendirirken onların toplum
tarafından kabul edilecek fikir ve duyguları seslendirip
seslendirmediğini dikkate almadım.
E) Farklı iklim koşullarının insanların çalışma arzu ve
hızlarını etkileyip etkilemediğini anlamak için sıcak
iklimlerin insanları ile soğuk iklimlerin insanlarını
gözlemlemek, onların çalışma ile ilişkilerini not almak
istiyorum.
38. Bu parçada geçen altı çizili sözle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
Insanın doğadaki imkânları keşfedip yöneterek
onlardan daha çok yararlanmasının sağlanması
B) Doğa hakkındaki görüşlerin irdelenerek o yönde
insanlar arasında bir uzlaşı oluşturulması
C) Doğayla ilgili bilinenlerin, yeni bir anlayışla gözden
geçirilerek yanlış bilgilerden arındırılması
D) Doğaya karşı çekingen duran insanda doğa sevgisinin
yolunu açacak bir yaklaşımın üretilmesi
E) nsanın doğanın zararlarından korunmasını sağlayacak
yeni sistemlerin geliştirilmesi
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
Bilim, zaman ve mekân dünyasında var olan şeylerin, olgu ve olayların yapılarını, onlar arasındaki sebep-sonuç bağlantılarının oluşturduğu düzeni keşfetmeyi amaçlar. Bu konuda elde edilen verileri bir sistem içinde toplamayı ve nihayet bütün olup bitenlerin hangi temel yasalara göre cereyan ettiğini belirlemeyi gaye edinir. Bilimin, kâinatta vuku bulan olaylar hakkında deney, gözlem ve tefekkür sonucu elde edilip biriken bilgilerin objektif metotlarla yeni bir bilgi üretimi olduğu kabul edilmektedir. Tabiat kanunlarını bilmek, bu kanunlardan yola çıkarak uygulamaya yönelik bilgi üretmek ve üretilen bilgiyi kullanarak doğa güçlerini denetim altına almak da bilimin temel işlevleri arasındadır. Bilimin insanla doğa arasındaki ilişkiyi denetim boyutuna ulaştırması, insanın doğadan yararlanma imkânlarını genişletmekle birebir aynıdır. 37. Bu parçadan yola çıkılarak aşağıdakilerden hangisi bilimsel faaliyet kabul edilemez? A) İnsanın DNA yapısıyla ilgili araştırmalardan sonra, bitkiler arasındaki farklılık ve benzerliklerin anlaşılması için günümüzde bitkilerin DNA yapısı araştırılıyor. B) Kurumumuz, yerkürede iklim değişikliğiyle ilişkili olarak bir ısınma sorunu var mıdır, varsa bunun insan faaliyetlerinden kaynaklanan gazların atmosfere yayılması ile bir ilişkisi söz konusu mudur, tespit etmeye çalışıyor. C) Güney Amerika'da yetişen bir bitkinin aynı iklim koşullarına sahip başka coğrafyalarda yetişmesinin arkasındaki etkenleri bulmak için araştırmalar yapılıyor. D) Bir anda içimde doğan kelimeleri bir araya getirip cümlelere dönüştürerek dillendirirken onların toplum tarafından kabul edilecek fikir ve duyguları seslendirip seslendirmediğini dikkate almadım. E) Farklı iklim koşullarının insanların çalışma arzu ve hızlarını etkileyip etkilemediğini anlamak için sıcak iklimlerin insanları ile soğuk iklimlerin insanlarını gözlemlemek, onların çalışma ile ilişkilerini not almak istiyorum. 38. Bu parçada geçen altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? Insanın doğadaki imkânları keşfedip yöneterek onlardan daha çok yararlanmasının sağlanması B) Doğa hakkındaki görüşlerin irdelenerek o yönde insanlar arasında bir uzlaşı oluşturulması C) Doğayla ilgili bilinenlerin, yeni bir anlayışla gözden geçirilerek yanlış bilgilerden arındırılması D) Doğaya karşı çekingen duran insanda doğa sevgisinin yolunu açacak bir yaklaşımın üretilmesi E) nsanın doğanın zararlarından korunmasını sağlayacak yeni sistemlerin geliştirilmesi
sanatçılar için aşa-
Didakilerden hangisini söylemesi beklenmez?
A) Estetik bir dil kullanma kaygısı taşımalıdır.
6) Evrensel yaralara merhem olmayı mutlaka başara-
bilmelidir.
C) Okuyucuyu edebi zevkten mahrum bırakmamalıdır.
D) Bağımsız olmalı, her rüzgâra kapılan bir edebî çiz-
gisi olmamalıdır.
E) Özgün eserlerle kişilere farklı duygular
tattırmalıdır.
OLÇME DEĞERLENDRVE VE SINAV HOVETLENI GENEL ACCUS
36. Sinemaya uyarlanan edebiyat yapıtlarında, metne
tamamen sadık kalınabileceği gibi esinlenmelere de
rastlanır. Uyarlama, usta bir yönetmenin elinde hemen
her zaman yeni ve özgün yaratımdır, çünkü sinema ve
edebiyat anlatım olanaklarının farklılığı, biçim ve biçem
konusunda her ikisinin sunduğu çeşitlilikle birbirinden
tamamen farklıdır. Bazen bir romanda anlatılmak için
onlarca sayfa harcanan bir ruh hali, atmosfer vb. gös-
terimi için sinemada bir dakikalık bir sahne yetebilir. Bu
nedenlerle bazen çok nitelikli romanların çok kötü sine-
ma uyarlamaları olabildiği gibi ortalama romanların çok
çarpıcı filmleri yaratılabilmektedir.
Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine ula-
şılamaz?
A) Sinema, son dönemde edebiyattan daha çok ilgi gö-
ren bir sanat dalı hâline gelmiştir.
B) Edebiyattan beyaz perdeye yapılan uyarlamalarda
farklı yollar izlenmektedir.
C) Sinema ve edebiyat; ifade şekilleri, üslup ve şekil
ögeleri bakımından derin ayrılıklar gösterir.
D) Sinema, anlatımı güç durumları göz önünde canlan-
dırmada edebiyata göre daha avantajlıdır.
E) Okurken çok sıkıldığınız bir romanın beyaz perde
uyarlaması tam tersi bir etki oluşturabilir.
38.
11
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
sanatçılar için aşa- Didakilerden hangisini söylemesi beklenmez? A) Estetik bir dil kullanma kaygısı taşımalıdır. 6) Evrensel yaralara merhem olmayı mutlaka başara- bilmelidir. C) Okuyucuyu edebi zevkten mahrum bırakmamalıdır. D) Bağımsız olmalı, her rüzgâra kapılan bir edebî çiz- gisi olmamalıdır. E) Özgün eserlerle kişilere farklı duygular tattırmalıdır. OLÇME DEĞERLENDRVE VE SINAV HOVETLENI GENEL ACCUS 36. Sinemaya uyarlanan edebiyat yapıtlarında, metne tamamen sadık kalınabileceği gibi esinlenmelere de rastlanır. Uyarlama, usta bir yönetmenin elinde hemen her zaman yeni ve özgün yaratımdır, çünkü sinema ve edebiyat anlatım olanaklarının farklılığı, biçim ve biçem konusunda her ikisinin sunduğu çeşitlilikle birbirinden tamamen farklıdır. Bazen bir romanda anlatılmak için onlarca sayfa harcanan bir ruh hali, atmosfer vb. gös- terimi için sinemada bir dakikalık bir sahne yetebilir. Bu nedenlerle bazen çok nitelikli romanların çok kötü sine- ma uyarlamaları olabildiği gibi ortalama romanların çok çarpıcı filmleri yaratılabilmektedir. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine ula- şılamaz? A) Sinema, son dönemde edebiyattan daha çok ilgi gö- ren bir sanat dalı hâline gelmiştir. B) Edebiyattan beyaz perdeye yapılan uyarlamalarda farklı yollar izlenmektedir. C) Sinema ve edebiyat; ifade şekilleri, üslup ve şekil ögeleri bakımından derin ayrılıklar gösterir. D) Sinema, anlatımı güç durumları göz önünde canlan- dırmada edebiyata göre daha avantajlıdır. E) Okurken çok sıkıldığınız bir romanın beyaz perde uyarlaması tam tersi bir etki oluşturabilir. 38. 11
isem yayıncılık
32 ve 33. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Tüketiyoruz; nefes alıp verir gibi doğal, göz
Hiçbir şey birkaç gün öncesindeki değeri taşı-
kırpar gibi hızlı bir şekilde her şeyi tüketiyoruz/
miyor artık/Daha değerli, yeni bir şey tüketmek
için sabırsızlanıyoruz/Sabır, evet onu da tüket-
tik/Çünkü niye sabredelim ki? Ne herhangi bir
meyveyi yemek için mevsimini ne de sevdiğimiz
biriyle buluşmayı beklememize gerek var) Dola-
yısıyla özlem duygusunu da büyük ölçüde kay-
bettik. Yani maddesel olanları tüketirken onlara
karşı beslediğimiz insani duyguları da tüketiyo-
ruz/Bulunduğumuz çağın asıl tehlike arz eden
obezite türü bu; aşırı duygu tüketimil Aşk da bu
tüketim toplumunun içi boşaltılmış bir kavramı
artık./Herhangi bir ikili ilişkimize aşk diyoruz.
"Aşkım" diye hitap ediyoruz temas kurduğumuz
her insana, yolda karşılaştığımız bir tanıdığa
merhaba sıradanlığıyla/ Tüketme alışkanlığı
bizi materyalist bir hâle getirdiği için bitiriyoruz o
başlarda yere göğe sığdıramadığımız aşkıl Hål
böyle olunca tüm bu değersiz evreler, romantik
filmlerin de etkisini tüketti bana kalırsa.
32. Bu parçada asıl vurgulanmak istenen aşağı-
dakilerden hangisidir?
Aşkın değeri her geçen gün erimektedir.
Tüketicilikteki hız, aşk duygusunu da bitir-
miştir.
Maddi tüketim, beraberinde duygu tüketimini
de getirmektedir.
DY Materyalist felsefe, maddi tüketime hız ver-
mektedir.
E) Duygu tüketimi, toplumsal bir algı ile yöne-
tilmektedir.
33. Aşağıdakilerden hangisi hun
yer alan
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
isem yayıncılık 32 ve 33. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Tüketiyoruz; nefes alıp verir gibi doğal, göz Hiçbir şey birkaç gün öncesindeki değeri taşı- kırpar gibi hızlı bir şekilde her şeyi tüketiyoruz/ miyor artık/Daha değerli, yeni bir şey tüketmek için sabırsızlanıyoruz/Sabır, evet onu da tüket- tik/Çünkü niye sabredelim ki? Ne herhangi bir meyveyi yemek için mevsimini ne de sevdiğimiz biriyle buluşmayı beklememize gerek var) Dola- yısıyla özlem duygusunu da büyük ölçüde kay- bettik. Yani maddesel olanları tüketirken onlara karşı beslediğimiz insani duyguları da tüketiyo- ruz/Bulunduğumuz çağın asıl tehlike arz eden obezite türü bu; aşırı duygu tüketimil Aşk da bu tüketim toplumunun içi boşaltılmış bir kavramı artık./Herhangi bir ikili ilişkimize aşk diyoruz. "Aşkım" diye hitap ediyoruz temas kurduğumuz her insana, yolda karşılaştığımız bir tanıdığa merhaba sıradanlığıyla/ Tüketme alışkanlığı bizi materyalist bir hâle getirdiği için bitiriyoruz o başlarda yere göğe sığdıramadığımız aşkıl Hål böyle olunca tüm bu değersiz evreler, romantik filmlerin de etkisini tüketti bana kalırsa. 32. Bu parçada asıl vurgulanmak istenen aşağı- dakilerden hangisidir? Aşkın değeri her geçen gün erimektedir. Tüketicilikteki hız, aşk duygusunu da bitir- miştir. Maddi tüketim, beraberinde duygu tüketimini de getirmektedir. DY Materyalist felsefe, maddi tüketime hız ver- mektedir. E) Duygu tüketimi, toplumsal bir algı ile yöne- tilmektedir. 33. Aşağıdakilerden hangisi hun yer alan
B Edebiyatçıyı tanımak okuru ve
şanın tanımaya yardımcı olur.
C) Edebî eser, yazarının aynasıdır.
D) Çağı tanımanın en kolay yolu edebî eser-
lerde saklıdır.
E) Çoğu eserde gördüğümüz daraltma yazarın
ruhi yapısını ele verir.
25. Edebî çalışmaları ile kendisini kabul ettirenler
de tutarlı kişilikte olmayabilir/Kimilerinde fikir ve
kanaat istikrarsızlığı, insani ve kültürel ihtiyaç-
lardan çok, aykırılıktan haz alma, hercai kişilik
ya da soğuk bakışlardan ürkmeyle alakalıdır!
Hassas kişilik ne eski ne yeni çizgisini enine bo-
yuna inceleme sabrı gösterir. Oysa onların farklı
sularda kulaç atmaları, kendilerince sürekli "de-
ğişen şartlara" bağlanır/Bu durum ister istemez
esere yansır/Eğer bir romanın omurgası; küçük
aksiliklere üzülen, panikleyen, korkuya kapılan
ve her şeyi ile abartılı tiplerden oluşuyorsa bun-
larla nasıl ve nereye kadar yürüyeceğiz?
Bu parçada asıl eleştirilen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Yazarların gelişmeleri takip edememeleri
B) Okurla yazarın aynı kulvarda yürümemesi
Yazarın tutarsızlığının topluma olumsuz
yansıması
D) Edebî eserlerin muhtevadan yoksun oluşu
E Sanatçının abartılı tiplerle eserini oluştur-
ması
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
B Edebiyatçıyı tanımak okuru ve şanın tanımaya yardımcı olur. C) Edebî eser, yazarının aynasıdır. D) Çağı tanımanın en kolay yolu edebî eser- lerde saklıdır. E) Çoğu eserde gördüğümüz daraltma yazarın ruhi yapısını ele verir. 25. Edebî çalışmaları ile kendisini kabul ettirenler de tutarlı kişilikte olmayabilir/Kimilerinde fikir ve kanaat istikrarsızlığı, insani ve kültürel ihtiyaç- lardan çok, aykırılıktan haz alma, hercai kişilik ya da soğuk bakışlardan ürkmeyle alakalıdır! Hassas kişilik ne eski ne yeni çizgisini enine bo- yuna inceleme sabrı gösterir. Oysa onların farklı sularda kulaç atmaları, kendilerince sürekli "de- ğişen şartlara" bağlanır/Bu durum ister istemez esere yansır/Eğer bir romanın omurgası; küçük aksiliklere üzülen, panikleyen, korkuya kapılan ve her şeyi ile abartılı tiplerden oluşuyorsa bun- larla nasıl ve nereye kadar yürüyeceğiz? Bu parçada asıl eleştirilen aşağıdakilerden hangisidir? A) Yazarların gelişmeleri takip edememeleri B) Okurla yazarın aynı kulvarda yürümemesi Yazarın tutarsızlığının topluma olumsuz yansıması D) Edebî eserlerin muhtevadan yoksun oluşu E Sanatçının abartılı tiplerle eserini oluştur- ması Diğer sayfaya geçiniz.
16. Haziranda Ölmek Zor demişti Hasan Hüseyin Korkmaz-
gil. "Orhan Kemal'in güzel anısına" yazmıştı bu şiiri
1977'de. Ama haziranda ne çok ölümüz var aslında
Orhan Kemal, Nazım Hikmet, Ahmed Arif. Son yıllarda
ölüm hazirandan taşınmıştı temmuza en çok da ağusto-
sa. Kim bilir belki de haziran güzel aydır, yazın ilk göz
ağrısıdır, cumartesi günü gibi bir şeydir. Eh; yeterince
avutucu, kandırıcı, inandırıcı gerekçeler. Biliyorsunuz en
güzeli de insanın kendini kandırmasıdır, şeker gibi bir
şey...
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A) Öyküleme
B) Benzetme
D) Örnekleme
C) Öznellik
E) Karşılaştırma
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
16. Haziranda Ölmek Zor demişti Hasan Hüseyin Korkmaz- gil. "Orhan Kemal'in güzel anısına" yazmıştı bu şiiri 1977'de. Ama haziranda ne çok ölümüz var aslında Orhan Kemal, Nazım Hikmet, Ahmed Arif. Son yıllarda ölüm hazirandan taşınmıştı temmuza en çok da ağusto- sa. Kim bilir belki de haziran güzel aydır, yazın ilk göz ağrısıdır, cumartesi günü gibi bir şeydir. Eh; yeterince avutucu, kandırıcı, inandırıcı gerekçeler. Biliyorsunuz en güzeli de insanın kendini kandırmasıdır, şeker gibi bir şey... Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Öyküleme B) Benzetme D) Örnekleme C) Öznellik E) Karşılaştırma
1. Kırk yıla yakın bir süredir şiir yazıyorum. Şiiri belki de kendi-
me, kendi dilime bir adanmışlık olarak görüyorum. Şiirlerim-
de Türkçenin ırmağında yıkanmamış kelimelere ısınamadı-
ğım için onları kullanmayı tercih etmiyorum. Diline kendilerini
kabul ettirmeyen kelimelerden bahsediyorum. Deyimlerim-
de, ikilemelerimde ve atasözlerimde yaşayan kelimeler Türk-
çenin ırmağında yıkandığı için vardır, yaşıyordur.
Bu parçada "Türkçenin ırmağında yıkanmamış kelimeler'in
özellikleri arasında aşağıdakilerden hangisi kastedilme-
mektedir?
A) Güncelleşmemişlik
B) İçselleşmemişlik
C) Yaygınlaşmamışlık
D) Benimsenmemişlik
E) Yerlileşmemişlik
3.
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
1. Kırk yıla yakın bir süredir şiir yazıyorum. Şiiri belki de kendi- me, kendi dilime bir adanmışlık olarak görüyorum. Şiirlerim- de Türkçenin ırmağında yıkanmamış kelimelere ısınamadı- ğım için onları kullanmayı tercih etmiyorum. Diline kendilerini kabul ettirmeyen kelimelerden bahsediyorum. Deyimlerim- de, ikilemelerimde ve atasözlerimde yaşayan kelimeler Türk- çenin ırmağında yıkandığı için vardır, yaşıyordur. Bu parçada "Türkçenin ırmağında yıkanmamış kelimeler'in özellikleri arasında aşağıdakilerden hangisi kastedilme- mektedir? A) Güncelleşmemişlik B) İçselleşmemişlik C) Yaygınlaşmamışlık D) Benimsenmemişlik E) Yerlileşmemişlik 3.
21.
Sözcükler birbirini götürdü
Kitaplarda aklım kaldı
dizelere kattığı anlam, aşağıdakilerin hangisinde var-
Yukarıdaki dizelerde yer alan "aklı kalmak" deyiminin
dir?
A) Önümüzdeki yaz yeniden görüşelim, diyerek ayrıldılar.
B) Nasıl olduysa birden adını unuttum.
C) Yaşadıklarım aklıma geldiğinde dalar giderim.
D) Deniz mavisi gözlerini düşünmeden edemiyorum.
E) Ne yapsa ne etse alışamadığına inanıyordu.
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
21. Sözcükler birbirini götürdü Kitaplarda aklım kaldı dizelere kattığı anlam, aşağıdakilerin hangisinde var- Yukarıdaki dizelerde yer alan "aklı kalmak" deyiminin dir? A) Önümüzdeki yaz yeniden görüşelim, diyerek ayrıldılar. B) Nasıl olduysa birden adını unuttum. C) Yaşadıklarım aklıma geldiğinde dalar giderim. D) Deniz mavisi gözlerini düşünmeden edemiyorum. E) Ne yapsa ne etse alışamadığına inanıyordu.
ORKÇE TESTI
7. Dergiler, sanat ve () edebiyatın kalbinin attığı (edebiya
tin yaşam bulduğu), dönemin sosyal, siyasi ve ekono
mik olaylarının kültür dünyasındaki tesirini yansıtar
(etkisini aktaran) önemli bir mekanizmadır.
Edebiyata
genç şairlerin ve hikâyecilerin (IV sešini duyurmasına
(1) yeni imzalar kazandıran (yeni sanatcilar edindiren),
yardımcı olan (geniş kitlelere seslenmesine yardımcı
olan) dergilerde sanat ve edebiyatın güncel sorunlan
tartışılır, eski eserlere yeni bakış açılarıyla yaklaşılır, ye-
ni yayınlarla ilgili tanıtımlar yapılır. Edebî cereyanlarla
(edebi hareketlerle) gelen yeni bakış açıları, dergilerle
ze
edebiyatımıza taşınır.
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin
anlamı, ayraç içindeki sözün anlamıyla örtüşmemek
tedir?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
ORKÇE TESTI 7. Dergiler, sanat ve () edebiyatın kalbinin attığı (edebiya tin yaşam bulduğu), dönemin sosyal, siyasi ve ekono mik olaylarının kültür dünyasındaki tesirini yansıtar (etkisini aktaran) önemli bir mekanizmadır. Edebiyata genç şairlerin ve hikâyecilerin (IV sešini duyurmasına (1) yeni imzalar kazandıran (yeni sanatcilar edindiren), yardımcı olan (geniş kitlelere seslenmesine yardımcı olan) dergilerde sanat ve edebiyatın güncel sorunlan tartışılır, eski eserlere yeni bakış açılarıyla yaklaşılır, ye- ni yayınlarla ilgili tanıtımlar yapılır. Edebî cereyanlarla (edebi hareketlerle) gelen yeni bakış açıları, dergilerle ze edebiyatımıza taşınır. Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı, ayraç içindeki sözün anlamıyla örtüşmemek tedir? A) I B) II C) III D) IV E) V
31. Yıldızları, sipsivri hançerler gibi göklere sokulan be-
ton ormanı bir kuşatmanın aralandığı küçücük açık-
lıklarda seyretmeyi, hiçbir zaman sevmedim. Sanki
bir kuyunun dibine atılmışım, bir yerlere tıkıştırılmı-
şım duygusuna kapılıyorum. Oysa belini yeşilin
olanca tonuyla bezeli yamaçlara dayamış bir dağ kö-
yünü düşünün. Bu köyün ateş böceklerini, şırıltısını
usulca duyduğunuz derenin kurbağalarını, kulağı-
nıza çalınan tek tük köpek havlamalarını... Ay tepe-
nizde, asılmış lacivertlere. Boydan boya Saman-
yolu... Ötelerde bir yıldız kayar. Inananlarınız dilek
tutar, inanmayanlarınız dilek tutanları anımsar. Hın-
zırca gülersiniz. Dünyanın başka yerlerinde, bilmem
kaç kişinin aynı yıldızın kayışını izlediğini düşünen-
leriniz de olur.
Bu parçanın anlatımında aşağıdaki yolların han-
gisine başvurulmamıştır?
A) Benzetmelere yer verme
B) Insandan doğaya aktarma
Görsellik ve işitsellikten yararlanma
D) Duyular arası aktarma yapma
E Bitirilmemiş cümleler kullanma
32. Işte Bilan sırtlarında çamların altındayım. Böyle gü-
zel bir gölgelikte hiç uzanmadan olur mu? Aşağıda
Iskenderun soluk almaya mecalsiz, güneş altında
33.
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
31. Yıldızları, sipsivri hançerler gibi göklere sokulan be- ton ormanı bir kuşatmanın aralandığı küçücük açık- lıklarda seyretmeyi, hiçbir zaman sevmedim. Sanki bir kuyunun dibine atılmışım, bir yerlere tıkıştırılmı- şım duygusuna kapılıyorum. Oysa belini yeşilin olanca tonuyla bezeli yamaçlara dayamış bir dağ kö- yünü düşünün. Bu köyün ateş böceklerini, şırıltısını usulca duyduğunuz derenin kurbağalarını, kulağı- nıza çalınan tek tük köpek havlamalarını... Ay tepe- nizde, asılmış lacivertlere. Boydan boya Saman- yolu... Ötelerde bir yıldız kayar. Inananlarınız dilek tutar, inanmayanlarınız dilek tutanları anımsar. Hın- zırca gülersiniz. Dünyanın başka yerlerinde, bilmem kaç kişinin aynı yıldızın kayışını izlediğini düşünen- leriniz de olur. Bu parçanın anlatımında aşağıdaki yolların han- gisine başvurulmamıştır? A) Benzetmelere yer verme B) Insandan doğaya aktarma Görsellik ve işitsellikten yararlanma D) Duyular arası aktarma yapma E Bitirilmemiş cümleler kullanma 32. Işte Bilan sırtlarında çamların altındayım. Böyle gü- zel bir gölgelikte hiç uzanmadan olur mu? Aşağıda Iskenderun soluk almaya mecalsiz, güneş altında 33.