Cümlede Anlam İlişkileri Soruları

3. TESTMATIK TÜRKÇE 21932 Eserlerindeki karakterlerin, hayatın içinden fırlayan tipler dugu hemen anlaşılırdı. Bazen karşımıza saplantili, inzivaya çekilmiş bir tip olarak çıkan karakterlerin konus dil de senin, benim, hepimizin konuştuğu dildir. Iste, eserlerini kitaplığımızın baş tacı yapan da bu özelliğidir. Bu cümledeki altı çizili sözü anlamca karşılayabilece bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Tüm yazdıkları bir tekrardan ibaret olan yazarların eleş tirilere de tahammülleri yoktur. B) Sabit fikirli ve ben merkezli bir anlatım, okuyucuya hic şey kazandırmaz. C) Bakış açısını değiştiremeyen, günün kendisine göste dikleriyle yetinen yönetmenlerin çektiği filmlerle karş karşıyayız. AUT T TU Çocuğ ve ber duğu sevgi, Bu cü aşağı Daviz vermediği tek konu eserlerinde işlediği konunun hep Anadolu ve Anadolu insanın dramı olmasıydı. Son kitabındaki içine kapanık, iletişimi zayıf insan tipoloj son dönem eserlerinden bu kitabını ayırıyordu. Ç be BY A C) Q a O E) L IL

DEYİMLER ATASÖZLERİ ÖZDEYİŞLER 9. * Deve boynuz ararken kulaktan olmuş. Eskisi olmayanın yenisi olmaz. İyi olacak hastanın hekim ayağına gelir. Öpülecek el ısırılmaz. Paça islanmadan balık tutulmaz. * Aşağıdaki konulardan hangisi yukarıdaki atasözlerind herhangi biriyle eşleştirilemez? A) Nasipli olmak Kazanç sağlamak TÜRKÇ C) Saygılı olmak D) Açgözlü davranmak E) Tutumlu olmak 1. Sain tir; ge BL til A

EYİMLER ATASÖZLERİ ZDEYİŞLER (1) Geçenlerde bir televizyon programının konuğu oldum. (II) Program başlamadan önce dakikalarca bu işin altından kalkıp kalkamayacağımı düşündüm. (III) Ama ilk iki üç cümleden sonra her şey yerli yerine oturdu. (IV) Aslında her işin kolayını bulmak pekâlâ mümkün. (V) Canlı yayında konuşmak bundan böyle benim için isten bile değil. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde "deyim" kullanılmamıştır? B) II Test 21 C) III D) IV E) V

zsi - Mesnevi ğu da a- d- an ri a " e Z 7 YAYINLARI MIT 9. +11.5 KU Yağız al atını mahmuzladı Kazan Bey yola gitti. Gele gele yurdunun üzerine geldi. Gördü ki uçanlardan kuzgun kal- mış, tazı dolaşmış yurtta kalmış. Kazan Bey burada yurt ile haberleşmiş, görelim hanım ne haberleşmiş: Kazan der: Kavim kabile benim ortak yurdum Yaban eşeği ile yabani geyiğe komşu yurdum Seni düşman nereden dolamış güzel yurdum Ak otağlar dikilince yurdu kalmış İhtiyarcık anam oturunca yeri kalmış Oğlum Uruz ok alınca hedef kalmış Oğuz beyleri at sürünce meydan kalmış Kara mutfak dikilince ocak kalmış Bu hâlleri gördüğünde Kazan'ın kara süzme gözleri kan yaş doldu, kan damarları kaynadı, kara bağrı sarsıldı. Ya- ğız al atım ökçeledi, kafirin geçtiği yola düştü gitti. Bu parçanın; biçim, dil ve içerik özellikleri dikkate alın- dığında, aşağıdaki eserlerin hangisinden alındığı söy- lenebilir? en e A) Divan-ı Hikmet Vi C) Leyla vü Mecnun B) Vesiletü'n-Necat Dypede Korkut Hikâyeleri E) Hüsrev ü Şirin tua 10. Dede Korkut Hikâyeleri ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Olaylar ve betimlemeler nesirle; karşılıklı konuşmalar, duygu ve düşünceler ise nazımla dile getirilmiştir. T Ü

10. Kafayı takacak başka şey kalmamış gibi vedalaşmalara, iyi dileklere taktım bugünlerde. Geçenlerde bir öğretmen arkadaşımla okuldan çıkarken vedalaştığımız sekreter kız "Hoşça kalın!" diye uğurlayınca bizi, arkadaşın ağzını aradım. Beni çileden çıkaran bu karıştırmalar onu da rahatsız ediyor mu diye, ediyormuş. Biz yaştakilerin huysuzluğu mu bu yoksa gençler vedalaşmaları, selamlaşmaları da mi unuttular? "Bay bay!" diyenler "Çav!" diyenler arttıkça Türkçe konuşanlara da bir şeyler oluyor. Batı hayranlığı, yabancı dillerdeki kullanım mı akıllarını karıştırdı yoksa bunları öğretmeyi unuttuk mu çocuklarımıza? Her durumda aynı şeyler söylenmez, diye uyarmadık mı? Kalana "Hoşça kal!" denir, gidene "Güle güle!"; tersi yakışık almaz, demedik mi? Amerikan filmlerinde ayrılan kişilerin birbirlerine yalnızca "Bye!" dediklerini duya duya mi böyle oldu bu işler bilmiyorum. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Tartışmacı anlatımdan yararlanılmıştır. B) Ele alınan konuya yönelik kaygı dile getirilmiştir. C) Karşılaştırma cümlelerine yer verilmiştir. D) Konu eleştirel bir şekilde anlatılmıştır. E) Konuyla ilgili çözümler sunulmuştur. 1

3. Aşağıdakilerden hangisi masalla fabl arasındaki ortak özelliklerden biri değildir? Aİki edebi tür de anlatmaya bağlı metinler içinde yer alır. B) Masal ve fablda anlatımı etkili kılmak amacıyla tekerle- melere yer verilir. ✓ Bu türler bölümlerden oluşmaktadır. Dy Fabl ve masallarda olağanüstü unsurlara rastlanır. EX Ahlakı ve iyiyi güzeli doğruyu öğretmeyi amaçlayan di- daktik ürünlerdir.

Akım rulan basit elektrik devresin- k yönde olup pilin ğu kabul edilir ma.. qay árkçe kısa onumunda iken akı maksimu T değişim 0 S A) sümen altı edilir C) tarihe karışır za Vilde III kon Bir gerçek sanatçı vardır, kendini sanata adayıp şiir, roman, deneme yazmaktan başka bir amacı olma- yan; bir de bazı kişileri överek kendini tanıtmayı ba- şaran, pek de nitelikli olmayan eserlerini değerliymiş gibi gösterebilen, sanattan başka şeylerin peşinde koşan kişiler vardır. Gerçek sanatçılıktan uzak olan böyle kişiler edebiyat dünyasında, yaşadıkları süre- ce bir ün elde edebilir; sonra ----. Böyle gelip geçici sanatçıların ne bize ne gelecek kuşaklara söyleyecek güzel sözleri vardır. TYT Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki deyimler- den hangisinin getirilmesi uygun değildir? E) gözden gönülden çıkarılır (2 tsh B) esamesi okunmaz D) adı kaldırılır 1. İçinde bulunduğumuz dönemde, romancıların bi- linçaltında yatan kent insanının sorunlarını yansıt- ma endişesi önemli yer tutmaktadır. hot 11 Son dönem romanlarında özellikle kent insanının

19. Muhabir: Yazar: - Vazifeyi tesirden ayrı düşünemeyeceğimize göre edebiyatın edebiyat olma vazifesi, yani sanatın ede- biyat olma vazifesi, yani sanatın sanat olma çabası insanla ilgili bütün faaliyetler gibi ister istemez top- luma tesir edecek; yine ister istemez onun için ola- caktır. Buna inandığım için söylüyorum. Edebiyatın insana ve topluma en iyi şekilde yararlı olabilmesi THY edebiyat olarak kalabildiği ölçüde mümkündür. Muhabir: (11) -- Yazar: - Elime kalemi aldığım hatta almaya hazırlandığım yıllardan beri benimsediğim bir ilke var: Edebiyatçı bir ilim adamı gibi bağımsız bir kafaya sahip olmalı, konularına tarafsız bir gözle bakabilmelidir. Yani, tam anlamıyla edebiyatını edebiyat olarak bırakabilmelidir aksi hâlde edebiyatçı bir öğreti kurucusu olmadığına ve olamayacağına göre bir politik veya ekonomik sis- temin görevlisi durumuna düşecek; kendi görevine, okuyucularına dolayısıyla da edebiyata ihanet etmiş olacaktır. Edebiyat ispatlamaz, gösterir; telkin etmez, düşündürür; hüküm vermez, hüküm vermeye yol açar; iddia etmez, okuyucunun ret ve kabul hâl ve ruh tercihini serbest bırakan bir dünya kurar. www. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakiler- den hangisi sırasıyla getirilmelidir? A). Onemli bir romancımız olarak siz sanatı sanat için mi yoksa toplum için görüyorsunuz? II. Edebiyatın edebiyat olarak kalabilmesi için ne- ler yapılmalıdır? B) I. Edebiyatın sosyal yaşamdaki yeri hakkında ne- fer düşünüyorsunuz? II. Sizce edebiyatçıların siyasete karışmaları ge- rekli midir? P C) Edebiyatın insana ve topluma yararlı olabilmesi için yazarlara hangi görevler düşer? II. Sanat dünyasının politikayı malzeme olarak seçmesi doğru mudur? 1. Sanat faaliyetlerini yalnızca sanat adına yap- mak imkânsız mıdır? II. Sanatın kutsallığına zarar verecek konular ne- lerdir? E Toplumları aydınlatmada sanat ve edebiyat hangi rolleri üstlenmelidir? II. Büyük kitleleri telkin etmede edebiyat bir araç olarak kullanılabilir mi?

4. Klasik romanlar; insanların hiçbir zaman "Okuyorum." demedikleri, genellikle "Yeniden okuyorum." dedikle- ri kitaplardır. Bu cümlede klasik romanların hangi niteliği öne çı- karılmıştır? A) Her okumada yeni yeni tatlar vermesi BY Her çağın sorunlarına çözümler üretmesi C) Özgün anlatımıyla ilgi uyandırması D Geçmişi bilmemize olanak sağlaması E) Mecazlı bir söyleyişe sahip olmaması

10 A) Romanın Batı edebiya B) Betimlemelerde jestlerden yararlanılması Sanatsal olgunluktan uzak kalınması D) Zengin bir içsel yaşamdan yoksun olunması Anlamda gözlemlerin öne çıkarılması 26 Anlatının gücünün farkına varılması, sözün bir iletişim aracı olarak insan tarafından kullanılmaya başlanmasıyla aynı zamana denk gelir. Devam eden süreçte sözü kayıt altına alma ve bilgiyi ya da kültürü somut bir sekilde aktarma çabası ise yazının icadına vesile olmuştur. Ancak bunun için resim yazısı, hece yazısı, harf yazısı gibi bir hayli aşamadan geçilmiştir. 4 Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki düşünceyi destekler niteliktedir? A) Bir anlatı sistemi içinde oluşan kültürel birikim yazılı hâle gelirse kalıcılığa ulaşır. 5) Insanoğlu ezelden beri ölümsüzlüğü istemiş ve bunun için anlatılar oluşturmuştur. C) Bilgi yazı ile aktarılsa da söz yazıdan önce gelir ve anlaşılırlıkta daha etkindink A 5) Ortak kültür ögelerinin olmadığı toplumlarda ortak bir yazı sistemi de gelişemez. E) Anlatı modern toplumlarda işlevini ve dolayısıyla gücünü kaybetmiştir. Diğer sayfaya geçiniz.

Oyun yazarının eğitiminde, eğitilebilir, öğretilebilir kurallar var. Ama oyun yazarlığı salt bu kurallardan ibaret değil. Bu teknik bilginin yanında yeniliğe açık olma oyun yazarının en önemli özelliklerinden biri. Hep aynı kalıpları yıllar bo- yu aynı biçimde öğreten eğitim kurumları, oyun yazarları- ni köreltebilir. Günün isteklerine yanıt vermeyen, içine ka- palı, bilimin ve insanın gelişimine kayıtsız duran bir eğitim anlayışından uzak durulmalıdır. Oyun yazmanın eğitimin- de belli bir devingenlik, yaratıcılığa açık bir dinamizm sağ- lanmalıdır. Bunun yanında oyun yazarı, diğer türlerde ol- duğu gibi bir "yazar kişiliği oluşturmalıdır kendine. 39. 2.1. Ke Kendini sürekli yenileme ve canlılığını koruma II. Kendi kişiliğini yansıtan özgün bir üslup oluşturma III. Anlatmaktan çok, göstermeye dayalı bir yazım anlayı- şını benimseme IV. İçinde yaşadığı toplumun değer yargılarını sorgulama ve sorgulatma Bu parçaya göre yukarıda verilenlerden hangileri oyun yazarında bulunması gerekenlerden değildir? B) ILve TV D) III ve IV E) Yalnız TV Il ve Ill

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili tam- lama diğerlerinden farklı türdedir? A) Komşumuz un kurabiyesi yapmış, bize de bir tabak verdi. B) Kahvaltıda sadece ekmekle çilek reçeli yerdi. C) Kuru fasulyenin yanına en çok pirinç pilavı ya- kışır. D) Masanın üstündeki bakır tepsi hepimizin dik- katini çekmişti. E) Mağaranın içinde yılan derisi görünce biraz ürperdi.

6. (1) Aydın ve Muğla il sınırları içinde yer alan Bafa Gölü, Ege Bölgesi'nin en büyük doğal gölüdür. (II) Büyük Men- deres Deltası'nın güneydoğusunda yer alan gölü; sarp kayalıklar, orman ve makiliklerle kaplı tepeler ve Beşpar- mak Dağları çevreliyor. (III) Beslenme kaynaklarındaki sorunlar nedeniyle su seviyesi düşüyor ve göl kirleniyor. (IV) Bafa Gölü'nde sazan, yayın, sarıbalık, kızılkanat ve kefal gibi balık türleri bulunuyor. (V) Sığ bir göl olması ve zengin bitki varlığı sayesinde Bafa Gölü, su kuşları için de önemli bir barınma ve beslenme bölgesidir. (VI) Göl, bataklık kırlangıcı ve mahmuzlu kız kuşunun üreme alanı, küçük batağan, bahri, kara boyunlu batağan, karabatak, küçük karabatak, boz ördek, elmabaş patka ve sakarme- kenin ise kışlama alanıdır. 86 Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi anlatımın akışını bozmaktadır? AMI B) 111 CLIV DYV E)VI

TYT OKO 201 . Türk şehir tarihi hakkında yapılan son incelemeyi çok beğendim. Derin bir araştırmanın ürünü olan bu çalışmada kayda değer birçok tespit ve değerlendirme olduğunu söylemek mümkün. Bu parçada altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? AÇoğu zaman insanlar şehirleri kendilerine benzetir ama nadiren de olsa şehirler insana kendisinden bir şeyler katar. B) Bütün şehirler, ancak onları oluşturan farklı unsurların bir ahenkle birleşmesiyle yaşanır mekânlara dönüşür. C) Bir yazı yazmadan önce yaptığım gözlemlerden yazılmaya layık olanları bir kuyumcu titizliğiyle seçer ve onlar üzerinde kafa yorarım. D Gezi yazılarını büyük bir zevkle okurum, betimlenen şehirlerin dikkat çekici yönlerini not alırım. E) Bir bilgiyi zihnimize en sağlam şekilde yerleştirmek için o bilgiden günlük hayatta yararlanmalıyız.

5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde özelden genele doğru bir sıralama vardır? A) Öğretmenlik, her zaman ilgi gören bir meslektir. BY Edebiyatta şiirin yeri hep ayrı olmuştur. C) Yediği yemeklerden en çok köfteyi beğendi. Bu yazarın birçok eserini hepimiz okuduk. E) Elbiselerinden en çok mavi renkli olanı beğeni- yor.

1. Bu testte 40 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmı "Mutlak olan hiçbir şey yoktur." fikri yaygın bir mantık hatasıdır çünkü bu önermenin kendisi bile en azın- dan bir mutlağı varsayar. Bu önermenin inan- mak, "Herkes yalan söylüyor." diyen kişinin doğruyu söylediğine inanmak kadar içerir. A) sağlamlığına - belirsizlik B geçerliğine - tutarsızlık C) doğruluğuna - karışıklık mantığına sıradanlık E) yaygınlığına - karşıtlık TÜRKÇE ==== Eğer cehinde ol ‒‒‒‒ Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağı- dakilerden hangisi getirilmelidir? V