Cümlede Anlam İlişkileri Soruları

(1) Herhangi bir kavram hakkında konuşmak için, öncelikle kavramın etrafındaki belirsizlik halesini aşmak gerekmektedir. (II) Ancak sahip olduğumuz enstrümanlarla, bu bulanık haleyi aşmak pek de mümkün görünmemektedir. (III) Modern bilim geleneğinin içerisinde kalındığı takdirde, doğa bilimlerinden beklenen, mutlak sonuçlar elde etmekle sorumlu tutulacak ve ortak bir tanımlama esas alınmak durumunda kalınacaktır. (IV) Herhangi bir tanımlama ve teşebbüs, modern bilim paradigmalarını aştığında ise "yerel bilim", "postmodern" gibi, modern fakat olumsuz nitelikler yüklenen tanımlamalara maruz bırakılacaktır. (V) Sonuçta söyleneceklerin, söylenenler içerisinde bir kalabalık oluşturma veya haleyi genişletmenin ötesine geçmeme ihtimali her zaman için mahfuzdur. 35. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde "umutsuzluk" veya "yapılacakların sonuç getireceğinden emin olmama" anlamı vardır? A) I ve II B) II ve III D) III ve IV SEARC C) II ve V E)IV ve V

3. Romanın çekirdeği düşünüldüğünde başkarakter Raif Efendi bir antikahraman olarak Bay C'nin, Turgut Özben, Selim Işık ya da uzak akraba Bay Muannit Sahtegi'nin mayalanma yeridir diyebiliriz; başka bir deyişle bu roman kahramanları Raif Efendi'nin özünden küçük parçalarla mayalanmışlardır diye düşünebiliriz. Bu cümledeki "mayalanmak" sözülye anlatılmak iste- nen aşağıdakilerden hangisidir? A) Kvamını bulmak B) Aynı amaçlarla oluşmak C) Benzer fiziksel özellikler taşımak D) Yaradılış ve nitelikçe yakın olmak E) Aynı dönemin eseri olmak

KAZANIM 9 TESTİ 1. Hayatımda bu kadar çok lokomotifi bir arada görmedim. (II) Meğer ne çok çeşidi varmış! (III) Ben eskiden onların hepsini birbirinin eşi, benzeri sanırdım. (IV) Bir silindir, bir baca, bol bol duman ve yüzü gözü simsiyah insanlar. (V) Ayrıca muntazam aralıklarla çıkan gürültülü bir ho- murtu... B) II İsim Tamlaması Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde tamlayani ve tamlananı zamir olan bir isim tamlaması kullanılmıştır? A) I T C) III D) IV E) V 4. Aşa tan A) dürlüğü B) D

Türler arası geçişliliğin, melezleşmenin yaygınlaş- tığı günümüzde, hem kendi alt türlerinin hem diğer yazınsal türlerin özelliklerini bir arada taşıyan yeni lirttiği gibi polisiye roman formu, modernist ya da polisiye romanlar yazılıyor. Berna Moran'ın da be- postmodernist kimi yazarlar tarafından başka bir düzlemde veya başka amaçlar için sıklıkla kullanı- liyor. 2. bilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde Bu parçada altı çizili sözü anlamca karşılaya- vardır? A) Polisiyenin yükselişi, bazı eleştirmenlerin "es- tetik devrim" olarak nitelendirdiği dönüşümlerin dolaylı bir uzantısı olarak düşünülebilir. B) Pek çok romana giren "fantastik", polisiye ro- manla birlikte yükselişe geçen tarihî romanlarda da kendine yer bulmuştur. C) Medya ve çeşitli güç odakları arasındaki giderek giriftleşen ilişkiler, yazarla okur arasındaki me- safeyi, popülerlik lehine değiştirmiştir. Polisiye romanlarda kahramanların; geleneksel roman kişileriyle fantastik roman kişilerinin aynı potada eritilip yeni bir türe evrilerek okura sunul- duğunu görüyoruz. E) Romanın, Batı'da olduğu gibi toplumsal koşulla- rin etkisiyle biçimlenen bir anlatı türü olarak de- ğil, çeşitli politik gelişmelerin bir parçası olarak ortaya çıktığı biliniyor. 2 BILIM ANAHTARI 4. B ra B C D) E)

Hayatta bir şeylere erişebilmek, bir yerlere gelmek için planlar yapar, sonra da bunları uygulamaya koymak için bir sürü emek harcarız. Fakat bunları uygularken kendimizi fazlaca uğraşa kaptırdığımızdan ya da farklı gerekçelerle bir sürü şeyi erteleriz. Söz gelimi mutlaka yapmamız gereken bir işi, bir davranışı öteleriz. Öyle ki ancak o anda yapılırsa çok daha değerli olacak bir şeyi başka bir zamana bırakırız. Günün birinde nasıl olsa yaparım düşüncesiyle, yapacaklarımızı hep biriktiririz. Yapmak istediklerimiz ise gittikçe büyür ne var ki tekrar kazanamayacağımız tek şey zamandır ve zamanın telafisi yoktur. Kendimizi yaşadıklarımıza o kadar kaptırıyoruz ki avuçlarımız arasından kayıp giden zamanın çok geç farkına varabiliyoruz. 22. Bu parçayla verilmek istenen öğüdü, aşağıdaki atasözlerinden hangisi en iyi özetlemektedir? A) Vakit nakittir. B) Ağaç, yaşken eğilir. C) Ağustosta gölge kovan zemheride karnın ovar. D) Terazi var, tartı var; her şeyin bir vakti var. E) Fırsat, her vakit ele geçmez.

Soru No (1) Küçükken kitaplara aç kurtlar gibi sald (2) Bulabildiğim, ödünç aldığım tüm kitapları okumazdım. (3) Kitabın sonunu bilmemek babwm kitapları okurdum ama sonu yırtılmış (4) Hele kendime ait olan kitapları büyük b 2rid 5 ond 22872 Bu parçadaki numaralanmış ilişkisi vardır? xridscelerwms ir sal okurdum. mara ridon kit ben, wm fiz hangi ikisi arasında neden-sonuç

5 4 3 1 2. Amaç B. 1. 2, 5 ETKINLIK 5 A. Sebep-sonuç cümleleri eylemin yapılış sebebini belirtir. Cümleye 'Niçin, neden?" sorularını sor- duğumuzda cevap alırız. 3. 7 Sani Türkçe Cümle Düzeyinde Anlam ve Kavramlar Buna göre aşağıdaki cümlelerde eylemin gerçekleştirilme sebebini yazalım. Dürüst, güvenilir ve çalışkan olduğu için belediye başkanı ona bu kritik görevi vermişti. sebep me için belediye başkanı oko brik görøvl vermiş Tepelerden akan bulanık yağmur sulanı yüzünden düzlüğün zemini görünmez olmuştu. Sebep: Sebep: Eleştirilere dayanamadı bu yüzden onlara karşılık verdi. 4 Sırtımızdaki yükü düşürmeden karda yürüdüğümüz için gün sonunda bu işten kârlı çıkan biz olduk.. Amaç-sonuç cümleleri eylemin hangi amaçla yapıldığını bildirir. Cümleye "Hangi amaçla?" so- rusunu sorduğumuzda cevap alınız. Buna göre aşağıdaki cümlelerde eylemin gerçekleştirilme amacını yazalım. Meclis yeni bütçeyi görüşmek üzere toplandı. Amaç: Bir şeyler öğrenebileyim diye ağzından laf almaya çalışıyordum. Amaç: Balık tutmak için sandala atlayıp denize açıldık. Amaç Bu görkemli surlar şehri savunmak maksadıyla inşa edilmiş. Amaç: Beyninizi geliştirmek için size bazı tekniklerden bahsedeceğim. Sebep: Eve döndüklerinde alev alev yanan ocağı görünce çok sevindiler. Sebep: 91

afta Konu ve Ana Düşünce uştur hep, 6. . biraz da r, gecenin , yepyeni in, "Gece gerisinde aştık. Gü- şeyi açık vaşadık ve loğru fakat ığında eğ- 1? n hangisi ğini göster- uğunu vur- le almakta- li-örnekler r nedenler- var rem'in de etkisiyle aruz veznini işledikleri konu ile i Servetifünun şairleri, üstatları Recaizade Mahmut B kilendirmek istemişlerdir. Onlara göre şiirin konusuna uygun aruz kalıpları bulunmaktadır. Bu nedenle; av şiir içerisinde, şiirin konusuna, şiire hâkim olan duygu ya ve ruh hâline göre değişen iki veya üç ayrı aruz ka libi kullandıkları olmuştur. Cahit Sıtkı Tarancı'ya göre; vezin ve şekil, "mizaç ilgili bir meseledir ve söylenmek istenen şeye tam ifa desini verebilmek hangi vezinle ve hangi kalıpla müm künse o vezin ve o kalıp seçilmelidir. O, bu düşüncesini "Şair, şiirinin ihtiyacı olan vezni keşfedebilen adamdır. Bir vezne saplanıp kalmak, her bitkinin her toprakta ye tişebileceğini iddia etmekten farksızdır." şeklinde ifade eder. Bu iki parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene bilir? A) Farklı dönemlere ait örneklerden hareket etseler de aynı düşünceyi savunmaktadırlar. B) Aynı konuya ilişkin iki farklı görüş olduğunu vurgula maktadırlar. C) Aynı olguyu farklı yönleriyle değerlendirip ele almakta dırlar. D) Aynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik farklı şiir örnekler sunmaktadırlar. 1. E) Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini göster mektedirler. 7. Doğada kalıcı olan, dayanıklı olarak bilinen kaya ve taş Llen insanlara kutsallık fikri vermiş olabilir. Bu sebeple idüler. . Gelece özel bi bu yet ri gele ler ku de bu olurla . 19. y cekte bilim tekn lece ülke yük lanı Bu iki bilir? A) Fa m= B) H- ya C) B n D) F E)

2. Aşağıdaki dizelerin hangisinde zincirleme ad tan ması vardır? A) Ben bilmem, rüzgar bilir Düştüm yelin ardina B) Toros dağlanının üstüne Ay un eledi bütün gece C) Omrüm oldukça hatırlayacağım Uyuduğum yıldızlı gecelen D) Bu sabah silah sesine açildi Özbek'te pencere E) Yalnızca bir dağ başında Ellerine kar yağıyor

7. (1) Insanın içini dökmeden edemediği dakikalar olur. (II) Bir dost, bu dakikalarda erişilmez bir değer kazanır. (III) Ama her şey, bir dosta söylenmez ki... (IV) Onun için, hele bir insan bir yazarsa, içinin gizli kıvrımlarını görmesini biliyor- sa masanın başına geçip kalemi eline almadan edemez. (V) İşte günlük dediğimiz, yazarın kendi kendisi ile alçak sesle konuşmasından başka bir şey olmayan, o günü günü- ne tutulmuş hatıralar, bu iç dökme ihtiyacından doğmuştur. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Bu bakımdan, sessiz bir konuşma olan günlükleri bir edebiyat türü saymaya imkân yoktur." cümlesinin getirilme- si uygun olur? A) 1 B) II C) III D) IV E V

Dil Bilgisi bütün Kafa butunu 9. (1) Kitaplarına, şiirlerine koyduğu isimlerle düşünce dün- yasını, ya da şöyle diyelim, dünyaya nereden baktığını özellikle göstermiş bir kalem Ahmet Murat. (II) Onu bir unvanın kıyısına yanaştırmak bu anlamda güç. (III) Çünkü yazarlığı belirli bir alana dair değil. (IV) Kimi kafayı bütü- nuyle romanla "bozar" kimi de şiirle yahut başka şeyler- Je. (V) Ahmet Murat, yaşadığımız zamanların.) metafizik kayb'na işaret eden yazılar yazıyor. Bu parçadaki numaralanmış cümleler için aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede belirtisiz isim tamlaması vardır. The B) II. cümlede belirtili isim tamlaması kullanılmıştır. C) III. cümlede tamlayanı düşmüş isim tamlamasına yer verilmiştir. D) V. cümlede isim tamlaması yoktur. E) V. cümlede zincirleme isim tamlaması vardır. zinofem pros24 haviasmelmat

1. Çeviri (tercüme); tarih boyunca milletler arası kültü- rel, ticari, siyasi ve ilmi faaliyetler için zaruri (zorunlu) bir araç olarak önem (ehemmiyet) arz etmekteydi. Bu ihtiyacın varlığı siyasi, ticari, akademik ve kültürel ca- mia tarafından yadsınamaz (değer verilmez) bir du- IV rumken yapılan çevirilerin ve bunları yapan çevir- menlerin metot (yöntem) ve prensipleri ise yıllar boyu tartışıldı. Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı parantez ( ) içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? B) II A) I C) D) IV E) V 3. A

1. İnsanlar gelişimi, tatmin olmamaya borçludur. Aşağıdakilerden hangisi anlamca bu cümleye en yakındır? A) Yapmış olduğun şeylerin üstünde bir şey yapmadıkça bü- yüyemezsin. B) Insanın gelişimi içeriden dışarıya doğrudur. e Gelişimleri durmuş ulusların, yaşamları da durmuş de- mektir. D) Bir ağaç boy atmayı ne kadar özlerse kendini o kadar yük- sek atmosferde bulur. E) Kendi kendini yetiştirmek, bilinmeyen özelliklerimizi bul- mak gibidir.

. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde deyim, yanlış anlamda kullanılmıştır? A) Volkan kimseye yan gözle bakmaz, kötü niyet beslemezdi. B) Konuşulanları dinlemek için dikkat kesilmiş, kulaklarını dik- mişti. C) Işlerime yardımcı olmanı değil, gölge etmemeni diliyorum. D) Insan, tefecilerin eline bir düşerse tefeciler onun resmen derisini yüzer. E) Çok sevdiği annesi, babasının vefatıyla onun başına kal- mıştı. /v/

9. (1) Sonlar beni hep korkutmuştur; sonuyla daha çok hatırla- niyor bir film, klişe veya didaktik bir son tüm filmin derinliğini ortadan kaldırabiliyor sanki. (II) Sonların benim fikrimle bit- mesini sevmiyorum çünkü ben de hiçbir şeyden emin deği- lim, sorguluyorum ve bir soru soruyorum. (III) Tek bir son olması yerine neden her izleyici kendi düşüncesi ile hikâyeyi tamamlamasın? (IV) Şüphesiz bu, daha değerli ama birçok detay ile kendi düşüncemi, son yorumumu izleyiciye hisset- tirmiyor da değilim; Gölgeler İçinde'nin sonu bile benim için fazla net. (V) Birbirlerinden habersiz yaşayıp aslında tahmin ettiklerinden daha kalabalık olmaları, filmin sonu için güçlü bir başlangıç noktası kalıyor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde yargı, gerekçesiyle birlikte verilmiştir? A) I ile II D) III ile IV B) I ile III E) III ile V C) II ile IV

11. (1) Varlığın doğasında bulunan değişim, en yalın anlamıyla mev cut bir durumdan başka bir duruma geçmektir. (I) Tüm canli lar; fizyolojik ve morfolojik anlamda sürekli bir değişim için- dedir. (i) En küçük hücresel oluşumlardan en geniş çapli olu- sumlara kadar her alanda değişimin etkisinden ve etkinliğin- den söz edilebilmektedir. (IV) Bitkiler, hayvanlar, insanlar, ör gütler ve toplumlar sürekli olarak değişmektedir. (V) Insan söz konusu olduğunda bu kavramlaştırma ve işleyiş daha karma- şıklaşır. (VI) insanlarin değişimi; fiziksel, zihinsel, ruhsal, duy gusal ve davranışsal boyutlarda yaşanabilmektedir. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? A) I. cümle, tanımsal bir nitelik taşımaktadır. B) III. cümlede, aşamalı bir durumdan söz edilmektedir. C) IV. cümlede, farklı varlıkların paydaşlıklarına değinilmek- tedir. D) V. cümlede, karşılaştırmaya başvurulmaktadır. E) VI. cümlede, parçada ele alinan olgunun insanlarda daha kapsamlı bir biçimde gerçekleştiği MPİY RİYO belirtilmektedir. SA YKS PDF ŞAMPU