Cümlede Anlam İlişkileri Soruları

20 her zaman kendi yolunda olduğu kişi gibi yürüdü. Kahramanlarını da kendisiyle bir yürüttü. Onları idealize etmekten ---------- bütün çirkinlik ve güzellikleriyle ortaya koyan --------- romancılardandır. Yukarıdaki parçanın anlam bütünlüğü göz önüne alın- dığında boş bırakılan yere aşağıdaki kelimelerden hangisi getirilmelidir? A) sevmeyen - farklı B) hoşlanan - bazı C) çekinen - ender D) dolayı - yegâne E) haz alan - seçkin olaral 20cobs.. 65.00

DGS/Sözel 15.-17. sorularda numaralanmış sözlerin veya cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralanması için hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerektiğini bulunuz. 15. 1. Sokrates Batı'da temel bir kişiliktir, hatta öyle ki Sokra- tes'ten önce ve Sokrates'ten sonra diye niteleme yapı- lır. II. Buna karşın onu dolaylı olarak tanırız. III. Onun hakkında tüm bildiklerimiz, onunla karşılaşmış olanların bize bıraktıkları ile onunla konuşmuş olanla- rin bize aktardıkları pozitif ya da negatif etkilerden iba- rettir. A IV. Onun için temel olan, diyalogları aracılığıyla iyiyi, güze- li ve doğruyu sevdirmektir. V. Kendisi hiçbir yapıt bırakmamıştır ve öyle görünüyor ki bu konu onu pek de ilgilendirmemiştir. A) 1-11 B) - III D) III - IV E) IV - V C) II-IV 17. NAMORFIK YAYINLARI

14 1. Kurmaca inanç üzerine çalışır ve bu anlamda ideolojiyi, gerçekliğin bilinen tüm modellerini ve elbette bir metni gerçek ya da kurmaca hâline getiren temel unsurları içinde barındırır. II. Gerçekle kurmacanın kesiştiği bulanık alanda çalışmak ilgimi çekiyor. III. Barındırdığı için de gerçeklik her zaman kurmacayla örülü hâldedir. IV. Çünkü her şeyden önce kurmacanın, örneğin bir bilim gibi sınırları belirlenmiş kendine özgü bir alanı yok. V. Bundan dolayı her şey kurmacaya dönüştürülebilir. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir parag- raf oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü olur? A) I B) II C) III D) IVbE) V

6. Gazeteci: - Gündemde olmak aynı zamanda eleştirileri göğüsle- mek mi demek? Tüm bunları doğal mı karşılıyorsu- nuz? Yoksa yaralanıyor musunuz? Yazar: İyi işler yapıyorum. Bilgili, hünerli, işinde başarılı olan kimseler kıskanılıyor, eleştiriliyor ve maalesef işlerini yapmaları zorlaştırılıyor. Beni de yok yere eleştirilmek bayaralıyor. Ben profesyonel olamadım. Etkileniyorum, - üzülüyorum bu tür eleştirilere ama ülkemizin gerçeği bu sanırım. Ürettikçe örseleniyorsun. Bu diyalogda yazarın vermiş olduğu yanıtta anlatılmak istenene uygun atasözü aşağıdakilerden hangisidir? Oyssumsit A) Güneş balçıkla sıvanmaz. B) Meyve veren ağaç taşlanır. C) Kalaylı bakır küflenmez. D) Mızrak çuvala sığmaz. E) Ekmeden biçilmez. nobrolbisbig Ho hehees

5. 155 (1) Nakarat, her kıtanın sonunu oluşturacaktı. (II) Aslında ak- lima ilk gelen de bu sözcük oldu. (III) Hâliyle bu durum beni kaçınılmaz olarak en tumturaklı ünlü ses olarak uzun o'ya ve onunla birlikte en kolay üretilen ünsüz olarak r'ye götürdü. (IV) Nakaratın sesi de böylece belirdikten sonra, bu sesi cişimlen- diren ve aynı zamanda şiirin edası olarak önceden belirlediğim hüzne en uygun sözcükleri seçmek zorunlu oldu. (V) Bu ara- mada "Nevermore" (asla, bir daha hiç) sözcüğünü görmezden gelmek olanaksızdı((VI) Böyle bir son dizenin güçlü olmak için çın çın öten ve uzatmair bir vurguya yatkın olması gerektiği su götürmezdi. Bu parçanın anlam akışındaki bozukluğu gidermek için aşağıdaki değişikliklerden hangisi yapılmalıdır? A) I. cümle parçanın sonuna alınmalıdır. B) II. cümle ile VI. cümle yer değiştirmelidir. C) cümle IV. cümleden sonra getirilmelidir. D) V. cümle I. cümleden önce getirilmelidir. ETIV. cümle ile VI. cümle yer değiştirmelidir.

7. Şair nesnel gerçekliği bozar, değiştirir, hatta ona ters düşer. Olmayacak şeyleri oldurur, görünme- yeni görünür kılar, duyulmayanı duyurur. Bu, doğal bir şeydir. Çünkü şiir, nesnel gerçekliği zorlayan ve onunla boy ölçüşen bir sanat dalıdır. Bu durum, şa- irin başka bir gerçekliğin peşinde olduğunu gösterir. Şairin evreni dildir. Şair, dünyaya sözcüklerle bakar ve sözcüklerle kendine yeni bir dünya oluşturur. İşte bu dünyadaki gerçeklik, nesnel gerçekliğin üstünde, gerçek olmak bakımından onunla kıyasıya yarışan bir dil gerçekliğidir. Konuya böyle bakıldığında şairin nesnel gerçekliği bozması kaçınılmazdır. Çünkü bu, şiirin doğası gereğidir. Bir anlamda şiir, nesnel ger- çekliği bozduğu oranda var olur. Bu parçada sözü edilen şairlerle ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Okurun beğenisini kazanmak için tüm hünerleri- ni gösterdikleri B) Gerçekliği her zaman şiirin konusu olarak gör- dükleri C) Herkesin bildiği sözcükleri şiirlerinde aynen kul- landıkları D) Şiirlerinde kendilerini açığa vurmaktan kaçındık- ları E) Sözcüklerle yeni bir dünya oluşturdukları

6. Bastıran bir uyku gibisin Uyanıp da unuttuğum düş tadında Sonra havaya dikkat kesilen bir ses gibi incesin Yukarıdaki edat (ilgeç) öbeklerinin görevi, aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir? A) Yüklem - sifat C) Yüklem - belirteç E) Belirteç- sifat B) Sifat-sifat D) Belirteç- belirteç

Bu kitaba yönelik eleştirilerimin amacı, yazarın önüne hen- dekler kazmak değil; metnin aksayan yerlerine işaret etmek, eleştirinin rolünü belirginleştirmek ve biraz da mıntıka temiz- liği yapmaktı. Eleştirinin el yordamıyla yürüdüğü bir ortam- da bunun kolay olmadığını biliyorum. Buna rağmen ben, bir yandan arazi temizliği yaparken bir yandan da bir sistem kurmaya çalıştım. Bu parçada geçen "el yordamıyla yürümek” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Duygulara yenik düşmek B) Eksik yönleri öne çıkarmak C) Belli ölçütlere dayanmamak D) Aynı görüşleri tekrarlamak E) Genelgeçer ifadeler kullanmak

S TYT 7. Aşağıdakilerin hangisinde bir varsayım vardır? A) Bahçedeki ağaçlar çoktan kurumuştur. TURKCE B) Dere kenarındaki ağaçlar mutlaka meyve vere- cektir. Diyelim ki Türkiye'de deprem olacak, buna gö te önlemler alınmalıdır. D) Öyküde anlatılan olaylar uzak bir köyde geçiyor. E) Nemrut Dağı'nda güneşin doğuşunu izlemenin tadı hiçbir yerde bulunmaz.

5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinin yüklemi isim tamla- masından oluşmuştur? 4 Küçük çocuk, yaşına göre oldukça güçlü biriydi. On yıldır bu mağazada muhasebe müdürüyüm. Minik kedi ip yumağıyla saatlerce oynadı. Geldiğinden beri arkadaşımın ağzını bıçak açmadı, E) Yaşlı sürücü yeşil ışığı beklemeden gaza basti

Tet/Türkçe 1. Bu testte 40 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısm 1. Günümüz İran'ında, her ne kadar İslami bir kökeni olmasa da bir şenlik olarak kutlanır. TÜRKÇE TES Bazı topluluklar bu bayramı 21 Mart'ta kutlarken diğerleri, kuzey yarım kürede ilkbaharın başlamasını temsilen 22 veya 23 Mart'ta kutlarlar. 2 Ill. Yazılı olarak ilk kez 2. yüzyılda Pers kaynaklarında adı geçen nevruz, Iran ve Bahai takvimlerine göre yılın ilk gününü temsil eder. D IV. Anadolu ve Orta Asya Türk halklarında da Göktürkle- rin Ergenekon'dan çıkışı anlamıyla ve baharın gelişi olarak kutlanır. D V. Aynı zamanda Zerdüştlük, Bahailer için de kutsal bir gündür ve tatil olarak kutlanır. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? A) I BII C) III D) I E) V

S 27. 20. yüzyılın ilk otuz yolu içinde, doğru ve kesin ku- ramsal bilginin mümkün olmadığı artık yaygın olarak anlaşılmıştı. Bu, genel doğruluk iddiasında bulunan tüm fikirleri kapsıyordu. İnsanın yapabileceği tek şey mümkün olduğu kadar çok kuram üreterek Bernard de Fontenelle'in daha 18. yüzyılda dediği gibi yanlış ve eksik fikirleri, görüşleri, kuramları ortaya çıkararak elemekti. Bu parçada insana yüklenen görev aşağıdakilerin hangisiyle ifade edilebilir? A) Doğruluğu yeryüzünde yaymak B) Yanlış ve doğruları ayırt etmek ve bunları birbirin- den ayıklamak C) Düşüncelerin yapısını incelemek ve niteliğini açı- ğa çıkarmak B) Kuramların altyapısını araştırmak ve doğruyu bul- mak E) Eksikleri tamamlamak ve yanlışları gidermek

Annem, (1) hafta sonu (II) bağ evimizdeki tadilatı yapan işçilere (III) yiyecek bir şeyler götürmem için (IV) daha güneş doğmadan (V) uyandırdı. "Beni" sözcüğü bu cümlede numaralanmış yerlerden hangi- sine getirilirse vurgulanmış olur? A) I C) III B) II D) IV E) V

3) (1) Onun şair oluşu, eleştirmenin gözünde, romanını geri- lere. gölçeye ilmiştir.() Hoş, o da romanla eskisi kadar ilgilenmiyordu. (III) Ama, ne olursa olsun, romanımıza getirdiği katkılar yeterince değerlendirilebilmiş değildir. (IV) Nedense yurdumuzda sanalçı, oturacağı yere öldük ten sonra oturtuluyor. (V) Ölüm günü tam bir bilanço günü oluyor sanki. Bu parçanın hangi cümlesinden başlanarak bir "yakınma" dile getirilmiştir Aj 1. B) II. C) III. D) IV. E) V. predivorum

"Nedir benim bu çilem Hesap bilmem Muhasebede memurum." Yukarıdaki parçayla ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenebilir? A) Bir sözcüğün hem gerçek hem de mecaz an- lamı kullanılmıştır. B) Birbirine karşıt iki kavram arasında ilişki ku- rulmuştur. C) İnsan dışındaki canlı ve cansız varlıklara in- san kişiliği verilmiştir. D) Bir sözün etkisini güçlendirmek için söz oldu- ğundan fazla anlatılmıştır. E) Bir söz gerçek anlamının dışında benzetme amacı gütmeden kullanılmıştır.

Çünkü çocuktaki bu gelişim, evrimsel bir çizgidir. İnsanın bilinçsiz süreçlerden bilinçli sürece doğru evrimleştiği bu çizgi, her çocukta tekrarlanır. Çocuk, kendine özgü bedensel ve ruhsal özelliklerle dünya- ya gelir. Dış dünyada olan bitenleri anlama ve uyum süreci, bilincin temelini oluşturur ve çocuğun doğdu- ğu aileye karşı uyumlu olması beklenir. Bu parçada boş bırakılan yere, aşağıdaki cümle- lerden hangisinin getirilmesi uygun olur? A) Her çocuk bazı özellikler yönünden farklıdır ve çocuğun kendine özgü birtakım gelişim evreleri vardır. B) Çocukluğumuzun ilk dönemlerindeki yaşayışı- mız bilinçsiz olduğundan, bilincin önce bilinç dışı tarafından oluşturulması zorunludur. C) Çocukluk yıllarında yaşananlar bilinçaltı havuzu- na atılır ve bu havuzdaki her şey yarın karşılaşa- cağımız olayların kendimizce yorumlanmasına kılavuz olacaktır. D) Çocuk büyüdükçe içe kapanık bir yapıdan dışa dönük bir gence adım atar ve bu dışa dönük ya- pısıyla toplumun içinde yalnızlığıyla yerini alır. E) Çocukluk yıllarında sorun yaşayanların büyü- düklerinde bu sorunları unutamadıkları ve ne yaparlarsa yapsınlar bilinçaltından silemedikleri ortaya çıkmıştır.