Cümlede Anlam İlişkileri Soruları

3. (1) Evimizin önüne haftada iki kez eşeğiyle bir satıcı gelir- di. (II) O satıcıdan alışveriş ederdik. (III) İki yanına iki küfe yerleştirdiği eşeğiyle sokak sokak dolaşırdı. (IV) Bağdan getirdiği üzümlerini göz açıp kapayıncaya değin satardı. (V) Boş küfeleri eşeğine yükleyip köyünün yolunu tutardı. Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangi- lerinde deyim vardır? A) I. ve II. D) III. ve IV. B) I. ve III. C) II. ve III. E) IV. ve V. *** INFORMAL YAYINLARI *** INFORMAL YAYINE (1999-KPSS)

R TYT/TÜR 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Sanatçı, Benim Adım Kırmızı romanını sağlam bir dille kaleme almış, okuma keyfi veren bir roman ortaya koymuş. (II) Yapıtla ilgili tüm ayrıntıları incelikli bir çalışmayla bir araya getirmiş, diliyle olsun biçemi ile olsun oluşturduğu atmosferiyle olsun kendi içinde tutarlı bir roman dünyası kurmuş. (III) Osmanlı Devleti'ni belli başlı sanatlarından biriyle, minyatürle, anlatıyor yazar. "N (IV) Belli ki çok araştırma yapmış, çok belge taramış; bunu romanın renkli içeriğinden anlayabiliyorsunuz. (V) Bütün bu bilgileri kurmacanın büyülü dünyası içinde üstelik de sürükleyici bir cinayet öyküsünün izini sürerek sunuyor okura. (VI) Yazar, yaşanmamış bir olayı anlatsa da inandırıcı olma kaygısıyla romandaki diyaloglarda yer yer yöresel kelimeler kullanmayı da ihmal etmiyor. 37. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangileri kanıtlanabilirlik açısından ötekilerden farklıdır? A) +ve B) Yalnız III D) TV e V EV VO VI €) live TV 38. Bu parçadan Benim Adım Kırmızı romanıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Ağır bir dilinin olduğu + B) Titiz bir çalışmayla oluşturulduğu C) Başarılı bir anlatımının olduğu 4 D) Anlatılan olayların hayat ürünü olduğu + EZengin bir içeriğe sahip olduğu

7. Bir ağustos gecesi Geçiyorken Boğaz'ın üstünden Bakar etrafa ki mehtap, uyuyor İstanbul! Su uyur, rüzgâr uyur, yaprak uyur Yine rüyalara dalmış kayalar, toprak uyur Süzülür gizlice ay, gökteki tahtından iner. Bu dizelerde aşağıdaki açıklamalardan hangisine uygun edebi sanat yoktur? A) Benzerlik ilgisi olmaksızın bir söz başka bir söz ye- rine kullanılmıştır. B) Cansız varlıklara, insana özgü özellikler kazandırıl- mıştır. C) Aralarında ilgi olan karşıt kavramlar bir arada kul- lanılmıştır. D) Sözün etkisini artırmak için bir sözcük art arda yi- nelenmiştir. E) Benzeyen belirtilmiş, kendisine benzetilen söylen- meden onun bir niteliğinden söz edilmiştir. 3XA

olup ar. ziya şka ed- en la e 7 4 11/Uzun süre karamsar bir insanla bir arada yaşa- mak zorundaysanız vay hâlinize. (1) Çünkü sizin iyimserliğiniz, onun kötümserliği karşısında enin- de sonunda mağlup olur. (II) Bir zaman sonra bir de bakmışsınız ki siz de onun gibi her şeyden şikâyet hâlindesiniz, her şeyde bir kötü yan bul- maktasınız. (III) Karamsarlık, öyle inatçı bir has- talıktır ki tedavisi mümkün değildir. (IV) Kangren olmuş bir organdır karamsarlık, onu mutlaka kesip atmalısınızdır. (V) Eğer onu kesip atmazsanız her geçen gün yaşamınızı etkisi altına alacak ve sizi hayattan koparacaktır. (VI) Eşiniz, anneniz, baba- nız bile olsa bu durum, bence başka tedavi kabul etmez. (VII) Bunu vicdansızlık olarak görebilirsiniz ama vicdanınız bu konuda bir işe yaramayacaktır. B Bu parçanın iki paragrafa bölünmesi gerekirse ikinci paragrafa kaçıncı cümleyle başlanmalı- dir? A) I. B) III. C) IV. D) N. E VI.

Everest Dağı George Eve- bi tarafından masıyla ve un verilme- zorlu hava sıfırın al- manmayı s ayında duğunda şartların conusu- Gl ayla- edeni, rların- K için Ana Ana rta- a- 7 radikal YAYINLARI Dünyadaki farklı sosyal statüler ve kültürden üç milyar insanı buluşturan bir patform olma özelliğine sahip kavram "spor"dur. Modern toplumların çoğu, sporu kültürel bir etkinlik olarak algılamaktadır. Fi- ziksel ve zihinsel güce dayanan bu etkinlik aynı zamanda bir pazarlama ürünü olarak karşımıza çık- maktadır. Spor etkinlikleri, yapıldığı ülkeye sosyal ve kültürel faydanın yanında ekonomik faydalar da sunmaktadır. Ülkeler, bölgeler ve kentler gelişme stratejilerine yüksek profilli spor etkinliklerini ekleye- rek ev sahipliği yapmaya önem vermeye başlamış- tır. Çünkü spor sektörü ve ilişkili sektörlerde talebe bağlı olarak arzın artması ekonomik gelişmeyi sağ- lamaktadır. Bu bağlamda sporun ekonomik faydası- nın farkında olan ülkeler, etkinlikleri kendi ülkelerine çekebilmek amacıyla birbirleriyle rekabet etmekte- dirler. 33. Bu parçada sporla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Büyük bir kitleye hitap eden küresel bir etkinlik olduğuna B) Turizm endüstrinin önemli bir bölümünü oluştur- duğuna C) Ülke ekonomisini ilgilendiren yönlerinin bulun- duğuna D) Etkinliklerin düzenlenmesine yönelik ülkeler arası bir rekabet yaşandığına E) Yalnızca bedensel bir faaliyet olmayıp düşünce boyutunun da bulunduğuna

8. I. Çocukların dil becerisini kazanırken ilk modelleri anne-babaları ve diğer aile bireyleridir. II. Bu modeller kadar, çocuklara sunulacak dil çevreleri de onların dili destekleyici etkendir. zenginleştirilmiş kazanmalarında III. Dil tüm kuralları ile birlikte, geçirilen yaşantılar sırasında doğal olarak öğrenilmektedir. IV. Aileden sonraki modelleri ise toplumsal çevrede okul ortamında, etkileşimde bulundukları diğer bireylerdir. V. Örneğin çocuklar dili, yaşam alanlarında yer alan modelleri dinleyerek, bu modelleri taklit ederek öğrenmektedir. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? B) II C) III D) IV E 2 E 3 3 2 3 3 3 3 E) V 3 3 $ $ 3 { 3 { { 3 3 3 2 3 3 1 B) C) D) E

3) E) Biz ölen ağaçları yontup mizde büyüdü Gemilerimize direk yaparız Notalara can verme işi diyebileceğimiz müzik, evrensel bir sanattır. Doğup büyüdüğü yer ulusal kültürdür. Bir şarkının ulusal olması, evrensel olmasının ilk ve temel koşuludur. Ulusal olmayan bir şarkı evrensel de olamaz. Türk müziğinin bu evrensel ölçüyü yakalaması imkansız. Ama bu konuda belki de çok geç kalmış sayılmayız. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Ön yargı bildiren cümle BY Tanım cümlesi Amaç sonuç cümlesi DY Öznel, yargılar. EY Koşul (şart) cümlesi A) Bu sına B) Şehrin yetersiz C) Onunla pek bir D) Deme düşür E) Şehir artıyc 7) (1) Yar yol aç karlar sonuc dağın

por. it or. 7- 7- ir 8 226 12. Aşağıdaki atasözlerinden hangisinde sıfat tamlaması kullanılmamıştır? A) Yuvarlanan taş yosun tutmaz. B) İşleyen demir ışıldar. C) Minareyi çalan kılıfını hazırlar. D) Akıllı düşman akılsız dosttan iyidir. E Kaynayan kazan kapak tutmaz. PAR ▷ Doğru 3) > Yanlış 3

Aşağıdakilerden hangisinde farklı bir tamlama vardır? Kaz Kaz gelen yerden tavuk esirgenmez. A B) Yenilginin hesabını futbolculara çıkar- dilar. C) Artık satranç oyunlarından sıkılıyorum. D) Elektrik süpürgesini biraz daha dikkatli kullan. E) Lavabo firçası almak için dışarı çıktı.

da ca ile k 4 12. Bir kurum olarak gözlemevleri ilk defa İslam dünyasında ortaya çıktı. (1) Gök bilim tarihinde oldukça önemli olan bu gelişme sayesinde, gözlem yapmanın önemi anlaşıldı ve bu amaçla hükümdarların desteğiyle büyük gözlemevleri kuruldu. (II) Bu gözlemevlerinde, düzenli ve sürekli bir biçimde gözlemler yapıldı. (II) Gözlemevinin sabit bir yeri, özenle ve dikkatle hazırlanmış aletleri, özel bir kütüphanesi, gözlemcileri, hesapçıları ve bu gözlem ve hesapları değerlendiren gök bilimcileri vardı. (IV) Gözlemevindeki etkinlik, gök bilim ve ona yardımcı bilim dallarının araştırma ve çalışma konularını kapsıyordu. (V) Amaç, dakik gözlemlere dayanan yeni gök bilimsel katalogların oluşturulmasıydı. Bu parçadaki numaralanmış yerlerden hangisine "Ancak İslam gözlemevleri, gerçekte astrolojik çalışma kurumu değil, bilimsel birer kurumdu." cümlesi getirilirse parçanın anlam bütünlüğü sağlanır? A) I B) II DIV E) V

Paragrafın Şifresi"-Modüler S 8. (1) Tasmanya, Avustralya kıtasının güneydoğu ucuna 247 km uzaklıkta bulunan kalp biçiminde bir adadır; Avustralya'dan Bass Boğazı ile ayrılır. (II) Ada engebelidir ve zengin bir orman örtüsü ile kaplıdır. (III) Bu nedenle tarım oldukça gelişmiştir. (IV) Fakat kömür az bulunduğundan elektrik enerjisi hidroelektrik santrallerden sağlanır. (V) Tasmanya iliman iklim kuşağındadır. (VI) Doğal kaynaklar bakımından zengindir. (VII) Burada meyvecilik yapılır, buğday ekilir ve hayvan beslenir. Numaralanmış cümlelerden hangileri yer değiştirilirse anlamsal ve dil bilgisel bağ kurulmuş olur? A) III ve V B) II ve V C) III ve VI D) V ve VII E) III ve IV

ası C Genellikle aşk temasının işlenmesi DY Eski çağlardan beri kullanılması Insanları etkileyen bir unsur olması 26. Dünyanın en bencil, dünyanın en nankör, dünyanın en saf ve sefil insanları şairler arasından çıkıyor. Ya da ben ha- yatta fazla insan tanımadım. Sadece şairleri tanıdım; ta- nıdım derken kitaplarını okudum, kitaplarıyla ilgili yazılar yazdım, kitaplarıyla ilgili kitaplar yazdım hayatımın önem- lice bir bölümünde. Belki de dünyanın en dikkate değer, dünyanın en oyalanmaya değer, dünyanın en uğraşmaya değer, dünyanın en iyi ve insani, çünkü insanın sınırlarıy- la oynayan ve ötesinden buraya bir şeyler taşımaya ça- lışan insanları da onlar arasından çıkıyor diye sandığım için bana böyle geliyor. Bu parçadaki gibi konuşan kişi için, Kararsiz Güvenilir Kendinden emin gibi nitelemelerden hangileri söylenebilir? A) Sadece 1 Dve III B) Sadece II CLive T E) I, II ve III Diğer sayfaya geçiniz

7. (1) Günlük, bir kişinin o gün yaşadıklarıyla ilgili duygu ve düşüncelerini anlattığı yazı türüdür. (II) Bu yazıların başında günün tarihi belirtilir. (III) Olayların ve düşün- celerin aynı gün içinde yazıya geçirilmesi "günlük"ün "anı"dan önemli bir farkıdır. (IV) Bu türdeki yazılara es- kiden "ruzname" denirdi. () Anlatımın nesnel olması günlük türünün en önemli özelliğidir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde günlük türü Ile Ilgili verilen bilgi yanlıştır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. Edebiyat Soru Bankası

Beslenme, sevilme, sevme, eğitilme, güvende olma, öğretilme, manevi eğitim gibi ihtiyaçların giderilmesi sağlıklı bir çocuk için 1 çok önemlidir. Çocukların nasıl kaliteli bir eğitim almasını, sağ- || lıklı ve dengeli bir bünyeye sahip olmasını istiyorsak; aynı za- manda kötü alışkanlık kaygısı duyan, çevresine faydalı olmaya çalışan, aldatmaktan ve yalandan kaçınan, dünya hayatının ge- IV çiciliğinin farkında olan, nitelikli ve iyi bir kişi olarak yetiştirme- V ye e de gayret etmeliyiz. Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangisi "tamlayan eki" almıştır? A) I B 11 B C) III ul IV E) V 4

2 PEKİŞTİRME TESTİ üstün- 3. 1. Ali Rıza Bey, onların önünde biraz oyalandı. Mal- n bulup a, göğ- ların en kötüsü ve en çürüğü kalmıştı ama fiyatlar da sabahkine nispetle yarı yarıya düşmüştü. Bun- dan sonra alışverişi bu saatlerde yapmalı idi. Ah, niçin bu ince hesaplara daha önce akıl erdireme- mişti? yalnız başı- zarak ene- ler Ĵ II. Ali Rıza Bey, Babiâli yetiştirmelerinden bir mülki- ye memuru idi. Otuz yaşına kadar Dâhiliye kalem- lerinden birinde çalışmıştı. (...) Evlendiği zaman kırkına yaklaşıyordu. (...) Ali Rıza Bey, nüfus işle- rinde devletin başka hiçbir dairesinde göstereme- diği bir faaliyet gösterdi. Yedi sene içinde birbiri ardı sıra dört çocuğu dünyaya geldi nihayet dört senelik bir dinlenme müddetinden sonra da - elli yaşına girdiği gün - son bir kızla çocuklarının sa- yısı beşi buldu. Reşat Nuri Güntekin'in Yaprak Dökümü romanın- dan alınan bu bölümler için aşağıda verilen bilgi- lerden hangisi yanlıştır? A) 1. hâkim bakış açısıyla kaleme alınmış bir bölüm- dür. B) 1. deki iç monolog tekniği Ali Rıza Bey'in içinde olduğu durumu ve düşünme şeklini okura iletmek için kullanılmıştır. C) II. bölümde yazar anlatıcı, Ali Rıza Bey'in geçmiş- ten bugüne uzanan yaşam çizgisini kısaca aktar- mıştır. D) II. sahneleme( gösterme) tekniğiyle yazılmıştır. E) II. bölümde Ali Rıza Bey'in sosyal durumuna iliş- kin kısa bir açıklama yapılmıştır.

ni ak n 4. Aşağıdaki cümlelerden hangisi biçimce olumlu, anlamca olumsuz fiil cümledir? A) Odun ateşinde demlenen çay eşliğinde gönlü zen- gin yaylacılarla koyu bir sohbete dalıyoruz. B) Yolculuklarında ne zorluklardan ne mesafelerden yakınmışlar. C) Rize'den tuz, kereste, hayvan götürüp karşılığın- da kuru ve yaş sebze, meyve alırlarmış. D) Ata yadigârı patikaların öyküsünü çoğu hiç unuta- maz. E) Gökyüzüne doğru kıvrımlar oluşturan dağların alçak kesimlerini aşarak doğaya adeta meydan okumuşlar.