Cümlede Anlam İlişkileri Soruları

5. 1. Izdıraplarımızın, üzüntülerimizin mekânla yahut hayatı- mızın doğal çevresi ile sıkı bir ilgisi olsa gerek. II. Bir yazarın dediği gibi, falan yerde çok şiddetli olan bir acı, iki yüz kilometre ötede ve başka insanlar içinde biraz daha hafif ve daha tahammül edilir oluyor. Numaralanmış II. cümle ile ilgili aşağıdakilerden hangi- si söylenebilir? 1. cümlede ileri sürülen düşünceyi somutlaştırmaktadır. B) I. cümlede anlatılanların sonucu durumundadır. C) I. cümlede anlatılanlarla ilgili bir ihtimalden söz edil- mektedir. D) 1. cümledeki düşünceyi destekleyen bir varsayımda bu- lunulmaktadır. E) 1. cümlede yer alan düşünceyle çelişen bir saptama yapmaktadır. 7.

33. 1. Gündelik yaşamda doğru nefesin ilk şartı burnu- muzu kullanmaktır; burnumuz aldığımız havayı filtre eden, uygun isiya ve uygun neme getiren iş- levsel bir organdır. II. Ağızdan nefes almak, yoğun egzersiz yapıldığın- da, oksijen azlığının söz konusu olduğu durum- larda, alınan oksijeni artırmak içindir. Yukarıda verilen Il numaralı cümleyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) I. cümledeki yargının, hangi gerekçelere dayalı olarak yapıldığı açıklanmaktadır. B) I. cümlede belirtilen olay yol açtığı olumsuz bir durum belirtilmektedir. C) I. cümlede değinilen düşüncenin bilimsel bir ger- çek olduğu gösterilmektedir. D)) I. cümlede belirtilen olaya aykırı bir durum gerek- çesiyle birlikte verilmektedir. E) I. cümlede anlatılan durumun insan yaşamında- ki öneminden bahsedilmektedir. 35

34. I. İnsan, karanlıkla bir kez tanıştı mı bir daha iste- se de kurtulamıyor ondan. II. Diline gereken önemi vermeyen toplumlar kültür- lerini kaybettikleri gibi, kültürüne sahip olmayan- ların da dillerini dinamik tutma seçenekleri orta- dan kalkar. III. Gregor Samsa, bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında, kendini yatağında dev bir böceğe dönüşmüş olarak buldu. IV. Yaşadığımız çağ hem akıl çağı hem aptallık, hem inanç devri hem kuşku, hem umut baharı hem de umutsuzluk kışı. V. Yazar, çocukluğunda yaşanan sıkıntıları yalın. ama vurucu bir dille ele alıyor. Aşağıdaki kavramlardan hangisi yukarıda verilen cümlelerden herhangi biri ilişkilendirilemez? A) Karşıtlık B) Üslup C) Kurmaca D) Koşula bağlılık E) Varsayım 10 30

nothqux 8. Ahmet Necdet on ikinci şiir kitabını "Yokluğunla Çoğalarak" adıyla yayımladı. Şairin 1977'de başlayan şiir serüveni sü- rekli bir değişim, gelişim ve arayışla 2006'da "Yokluğunla Çoğalarak'a kadar uzandı. İnsanın hayatını çepeçevre sa- ran aşk, varlık, yokluk, ölüm gibi kavramları her kitabında farklı bir kalıba döken şair bu kavramların her birini her kita- bında farklı biçimlerle somut kılarak okuyucuya sunuyor. he Bu parçaya ilişkin aşağıdakilerin hangisi söylenemez? A) Belgisiz adıla yer verilmiştir. Het gelo: B) Farklı yapılarda fiillere yer verilmiştir. elhen.meetslos e jove C) Birden fazla bağ-fiile yer verilmiştir. D) Asıl sayı sıfatı ve sıra sayı sıfatına yer verilmiştir. igjen osy Uplius.de E) Bağlaç ve edata yer verilmiştir. Ale

35. Öz güven eksikliği değiştirilebilir bir durumdur. Öz güven kazanmak ve öz güveni artırmak için insan öncelikle kendi hakkında olumlu düşünme alıştırmalarıyla işe başlamalıdır. Sonrasında ise başarısızlıktan korkmamavi, "Hayır demeyi, genelleme yaparak sürekli olumsuzluğa odaklanmaktan vazgeçmeyi öğrenmek gerekir. Bu sözleri söyleyen kişinin öz güven eksikliğinden şikâyet eden birine verdiği, Kim Kimse her alanda hemen yüksek bir performans sergileyemez. Birçok hedefe düşe kalka, deneyip yanılarak ulaşılır. II. Sizin için makul olmayan, size keyif vermeyen önerileri ve talepleri kabul etmek zorunda değilsiniz. Bir durumu onaylarken ya da reddederken bunu isteyip istemediğinize kendiniz karar verin. III. Çevrenizdeki herkesin sevgisini ve takdirini kazanmaya çalışın. Başkaları tarafından onaylanmak size kendinizi iyi hissettirecektir. tavsiyelerinden hangileri parçada söylenenlerle ilişkilendirilemez? A) Yalnız II D) ve Ill B) Yalnız III C) Ive II E ve III

tonguç kampüs 22. Çehov ilk yazısını gönderir dergiye ancak yazı yayımlanmaz, nedeni uzun yazmasıdır. İstedikleri gibi kısa yazmaya çalışır. Ancak dergi editörü Leikin, Çehov'un yazılarına giderek daha çok müdahale etmeye başlar. Ondan yazılarını her geçen gün daha da kısaltmasını ister. 100 satiri geçmemelidir. Çehov bir mektubunda bu durumdan şöyle yakınır: "Elimde bir konu var. Oturup yazmaya koyuluyorum. 'Yüz satır, daha fazlası olmaz!' düşüncesi daha ilk satırdan başlayarak elimi kolumu bağlıyor. Konuyu kısalttıktan ve süzgeçten geçirdikten sonra saymaya başlıyorum. Yüz, yüz yirmi, yüz kırk... Korkular giriyor içime ve hiçbir şey yollayamıyorum. Bu nedenle dileğim şu: Hakkımı 120 satıra çıkarın." Ancak yazdıklarında hep kısa ve öz olmayı ilke edinen Çehov'un sonraki yıllarında George Bernard Shaw'dan Raymond Carver'a kadar pek çok yazarı etkileyecek kısa öykülerindeki sağlam yapının oluşmasında belki de çok etkili olacaktır bu müdahale. "Çehov'un tüfeği" teriminin de edebiyata girmesi boşuna değildir kuşkusuz. Çehov'un daha çok sahnelemede dikkat edilmesi gereken bir unsur olarak tanımladığı bu teknik, öykü için de geçerlidir. Eğer birinci perde açıldığında duvarda bir tüfek asılıysa veya oyunculardan birisinin belinde tabanca görülüyorsa o tüfek patlamalı, o tabanca kullanılmalıdır. Çehov'un öykülerinde de her öge kurguya titizlikle yerleştirilmiştir. Bu parçada "Çehov'un öykü anlayışı" ile ilgili olarak vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? G Gereksiz sözün, betimlemenin, kişinin öyküde yerinin olmadığı B) Kalıcılığı, bireysel konuları öne çıkararak sağladığı CEyleme ve olaya dayalı bir anlatımı benimsediği D) Anlatımdaki küçük kusurlarının başarısını gölgelemediği E) Gelecek kuşaklara örnek olmak istediği burada ne demeye calisiyor achev un tufei ile BAFIKS BAR

eler- duğu muna 1. Heykelin açılışı 2020 yılının Eylül ayının sonunda gerçekleştirildi. II. Bu heykeli ziyaret için dünyanın her yerin- de, her yaştan Harry Potter'in hayranları- nın gelmesi bekleniyor. III. Ünlü İngiliz yazar J. K. Rowling'in yarattığı ve dünya çapında fenomen olan Harry Potter karakterinin heykeli İngiltere'nin baş- kenti Londra'daki Leicester Meydanı'na dikildi. IV. Harry Potter'ı canlandıran aktör Daniel Radcliffe'i model alan bronz heykel, 2001 yılında Harry Potter ve Felsefe Taşı filmi- nin galasının yapıldığı yerden birkaç adım uzaklıkta yer almaktadır. E V. Bu heykel, ilk film uyarlaması olan Harry Potter ve Felsefe Taşı'nda yapılan maçın süpürgesi ile havalandığı sahneyi betim- liyor. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturduğunda paragrafın ilk cümlesi aşağıdakilerden hangisi olur? A) I B) II C) III D) IV E) V PRALAMAN MATHS RE TYT TÜM DERSLER SORU BANKASI 65 TL TÜMLER YAYINLARI

1. Aşağıdakilerden hangisinde bir sifat tamlaması kulla- nılmamıştır? A) Mağazadaki tüm ürünler çok kaliteliydi. B) Benden aldığı kitabı büyük bir ilgiyle okumuş. C) Küçük kedi, sevinçle sahibinin üzerine atıldı. D) Yorgunluğumu atmak için uyumayı düşünüyorum. E) Ilçemize yeni bir spor salonu açıldı. **

39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Bolluk çağında insan, tercih yapma noktasında bir açmaz ya- şamaktadır; oysa hayat, yalın bir anlatımla tercihler üzerinden yürür. Temel ihtiyaçlar için alışverişe gitmek bile insan için her açıdan bir tercihler işlemini gerekli kılar. Nelerin satın alınacağı, nereden satın alınacağı ve alışverişe hangi güzergâhtan gidi- leceğine dair konularda tercihler yapılmadan bir alışveriş ger- çekleşemez. Dolayısıyla tercih edilmesi gerekli olanı belirlemek, insan için kritik bir eylemdir. Ancak bugünün insanı, durmak- Sızın gelişen iletişim araçları ile üretilen yığınla bilginin âdeta saldırısı altındadır. Bunca bilgi ya da mesaj bombardımanı kar- şısında insanın, asıl dikkat sarf etmesi gerekeni bulması ol- dukça zorlaşmıştır. 40. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangi- sidir? A) İnsanları ihtiyacı olsun olmasın her şartta satın almaya ikna edici gerekçe ve durumları yaratan ortamlar, israfı körükle- mektedir, B) Modern Çağ'da insanların algısının çok üstünde bir arz var- dır; bu yoğun bombardıman karşısında insanlar gerçekten ne istediğini bilemeyecek bir duruma gelebilmektedir. C) Modern Çağ'la birlikte her alanda görülen çeşitlilik, insanla- rin refah düzeyinin artmasında etkili olmuştur. D) Ürün tanıtımında amaç; tüketiciye ürünle ilgili bilgi vermek, tüketiciyi ikna etmektir ama yanlış bilgi sunularak tüketiciyi kandıranlar da mevcuttur. E) Bazı iletişimcilere göre reklamlar duyu organlarına seslen- mék ve tüketiciyi kandırarak satın almaya teşvik etmek için kullanılmaktadır.

Ceğrisine parabol denir. TÜRKÇE TESTİ ayrılan kısmına işaretleyiniz. neğinin yerel büyük başa- sının Göl- te- 7- 4. -5 ÖRNEK: y = x² - 4x-5 parabolünü çiziniz Tarık Buğra, öykülerinde insan ruhunun dolambaçlı dehlizle- rinde gezinirken "nesirden çok, şiir diline bağlı" bir üslup ge- liştirmiştir. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakiler- den hangisidir? A) İnsanın düşüncelerindeki anlaşılmaz kısımlar B) İnsanın iç dünyasının karmaşık yönleri C) Insana ait iyi-kötü tüm detaylar. D) İnsanla ilgili anlaşılması zor durum ve olaylar E) İnsana dair tüm olayların iç yüzü

10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde isim tamlaması kullanılmamıştır? Se qllop A) Türk edebiyatının dönemleri ile ilgili geniş bilgiler içeriyor bu kitap. o nel gibalian seba B) Batı etkisinde gelişen Türk edebiyatının oluşu- munda hangi tarihî olay etkili olmuştur? C) Türk Dil Kurumunun bu konuyla ilgili kaynakları var mıdır? D) İslamiyet'in Türkler arasında yayılması X. yüzyılda -ignan non TABbaginq 23 gerçekleşmiştir. E) Türkler VIII. yüzyıldan XIII. yüzyıla kadar Eski Türk- çeyi kullanmışlardır.V (@ V sv VI III (3 VI ov III # (Q gä

3. pilirler. aldığı durumlar onları zor Dilin kullanımı içinde anlamsal düzen kadar yapısal düzen de önemlidir. Hatta anlamın oluşabilmesi dilin yapısal dü- zenine bağlıdır. Tüm sözcükler belli bir düzende ve uyum içinde olmalıdır. Öyle ki kullandığımız fiillerin ve fiilimsilerin ortak çatı özellikleri göstermesi bile dilin yapısal anlamda bir düzeni olduğunu gösterir. Bu düzene uymayan cümlelerde bir bozukluk hemen kendini hissettirecektir. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu parçada sözü edi- lenlere örnek olabilecek bir kullanım söz konusudur? A) Depremden sonra insanlar mecburen çadırlara sığın- mak zorunda kaldı. B) Çitlerle çevrili bu araziye izin alınmadan girmiyor, içeri- sinde dolaşılmıyordu. C) Yarışmada ülkemizi başarıyla temsil eden sporculara çeşitli ödüller verildi. E) Yagm defi 6. Oh SH D) Moladan döndüğümüzde otobüsteki yerimize bir başka- Si oturmuştu. E) Paramızı zamanında öderseniz size istediğiniz ürünleri yollarız.

MOMENTUM 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Şair Ömer Erdem, Çocukluk Su Dolu Kova başlıklı yazısını "Ço- cukluk insanın yetinme duygusunun en ağır bastığı dönemdir. Bir n kova suya kanmayacak çocuk bulamazsınız. Böyle sade oyunlar da ve oyuncaklarla eğlenebilen çocuk da kuşkusuz dünyanın en gü-mü zel manzaralarından biridir. Çocuğa mutlu olmak için bir kova su ez di yeter de büyükler denize doymaz." diye bitiriyor. Bizim anlatmak için kıvranıp durduğumuz şeyi, birkaç cümlede halledivermiş şa-hen irimiz. Çocuk dendiğinde aklımıza gelen bütün güzellikler ve yap-Suc macık unsurlardan uzak oluş, onların yaradılışında var. Burası ke-yeb sin ama ne yazık ki tüketim toplumu, bizi bu en güvenilir, en ma- sum tarafımızdan avladı. Şimdiki çocuklar; tüketimin, israfın en önemli müşterisi hâline getirildiler. Tabii ki onların bir günahı yok bu alışveriş sarmalında. Suçun büyüğü ebeveynlerde yani bizde. Çocuklarımıza bir kova dolusu su veremediğimiz, onları sanal de- nizlerin ortasında yalancı kulaçlar atmak zorunda bıraktığımız için, evet, bütün bunlar için biz suçluyuz. biesu nationibrier 37. Bu parçaya göre "bir kova suya kanan çocuklar"la ilgili Bu aşağıdakilerden hangisi söylenemez? eli ns Di W re k L A) Azla yetinmeyi bilen bir yapıda oldukları B) Doğal olana karşı eğilim gösterdikleri C) Mutluluk için ellerindeki olanakları değerlendirdikleri D) Basit nesnelerle oynamalarının etkileyici bir görünüşü olduğu E) Günümüzde daha çok teknolojik oyuncakları tercih et- tikleri

n beri a rast- eliştir- Cin'de Bazı zyılda araç- n Ah- küdar cların kleşip mleri an ilk imla- kâğıt amış. arimi- a bu- tir? alar- tür m- bir ar A 35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Edebiyat çevreleri tarafından vakur eleştirmen olarak etiketlenen Orhan Koçak, işlek bir üsluba sahip. Koçak, altyapısı ve rahat üs- lubuyla istese her yıla iki üç kitap sığdırabilecek bir kalibrede gö- rünüyor. Ancak Koçak'ın dili, arayüz olarak bir eleştirinin aradığı bütün imkânlara sahipse de anlamla arasındaki soğukluk yüzün- den ciddi tespitleri nesnel bağlama indirgeyemeyen bir görüntü veriyor. Metne bağlılığı eleştirinin zorunlu alanına dâhil edince öz- gürce yapılabilecek eleştirinin gücünü kaybedeceğini, bir başka deyişle eldeki malzemenin azalacağını öngörebiliriz. Koçak'sa met- nin dayatmalarını bir kenara bırakarak metinle eleştiri arasında ola- bildiğince esnek, sündürülebilir bir hat çekiyor. 35. Bu parçadan Orhan Koçak'ın eleştiri metinleriyle ilgili aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? A) Değerlendirmelerinde beğenilerini biricik ölçüt olarak benimsediğinden inandırıcılıktan uzaktır. 52147 vs B) Eleştiriye konu olan metinlerden çok, bu eserlerin yazar- ları ile ilgili değerlendirmeler içermektedir. C) Ele aldığı metinlerde ifade edilenlerle sıkı bir ilişki kura- madığından öznel bir görünüm sergilemektedir. D) Eleştiri türünün sınırlarını aşarak bir üslup gösterisine dönüşen metinlerden oluşmaktadır. E) Eleştirinin gerektirdiği derinlik ve titizlikten uzak, tümüy- le içeriği önceleyen bir tutum içindedir. 36. Bu parçaya göre Orhan Koçak'ın eleştiri metinlerini okuyan birinin aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenmez? A) Okuduğum eleştiri metinlerinin, ele alınan kitapla ilgili ol- duğu konusunda ciddi bazı kuşkularım olduğunu söy- leyebilirim. B) Eleştirilerin ne kadar isabetli olduğunu bilemem fakat eleştirmenin akıcı üslubunu takdir etmemek elde değil. C) Eleştirinin hedefindeki kitabın gerçekte hangi nitelikleri taşıdığı ile ilgili kafamdaki soru işaretleri hâlâ yerinde durmakta. D) Çarpıcı bir dikkatin öne çıkardığı noktalar, eleştirilen ki- tabın gerçeğe uygun fotoğrafıyla bizi bas basa bırakıyor

2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde temel anlamıyla somut olan bir sözcük, soyut anlama gelecek şekilde kullanılmıştır? A) Şurası bir gerçek ki zaman büyük bir hızla geçiyor ve insan onun arkasından sürükleniyor. COCHIDE -quis sbaaid B) Konser alanındaki kalabalığın sabırsızlanmaya başla- masından tedirgin oluyorum. Burası, tarihin tüm izlerinin şimdiki zamana bozulma- dan taşındığı bir kent. 2-10 lonial D) Yaşadıklarının üzerinden çok zaman geçmişti ama içindeki yangın bir türlü sönmüyordu. A keder E Bu küçük kasabada yaşanan hızlı değişime ben bile hemen uyum sağlayamadım. UG

2. Bir çocuk edebiyatı metninin çocuğa ----, çocukların metni ne derece alımladıkları, gözlemlenerek ya da deneysel olarak ----. Bu nedenle çocuklar için yazanlar, yayımlanmış eserlerini okuyan çocukların görüşlerini öğrenmek amacıyla mutlaka onlarla ----. Bu parçadaki boşluklara aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) ne kazandırdığı - ispat edilebilir - yakınlaşmalıdır olmadığ - B) uygun olup olmadığı belirlenebilir - iletişime geçmelidir C) ne kadar hitap ettiği - sürdürülebilir - temasta bulunmalıdır Dyaşattıklarının karşılığı çözümlenebilir - edebiyat hakkında konuşmalıdır E) kaybettirdikleri - araştırılabilir - düşsel bir bağ kurmalıdır DENEME-3