Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Düşünceyi Geliştirme Yolları Soruları

2. BÖLÜM: DÜŞÜNCEYİ GELİŞTİRME YOLLARI
3.
1970'lerde Tutunamayanlar yayımlandığında edebiyat kamuo-
yunda derin bir sessizlikle karşılanmıştı. Bunun nedenleri epey.
ce tartışıldı ancak şurasını hatırlatmakta fayda var: Kalbi bu
dünya için fazla hassas olanların sayıca artıp toplumda daha
görünür olduğu dönemler ile Oğuz Atay'ın kitabının tanınıp bi-
linirliği arasında doğrudan bir ilişki var. Nasıl ki Genç Werther
yazıldığı dönemde yalnızca Almanca konuşan dünyada değil,
tüm Avrupa'da yükselen bir ruh hâlini, bir varoluş biçimini tem-
sil ettiği için milyonlar tarafından okunup benimsendiyse; Se-
lim Işık da topluma yabancılaşan, dünyanın kaygısını değil de
hayatın gerçeğini arzulayan gençlerin kendilerini bulduğu bir
karakter, Tutunamayanlar da sığınılacak bir liman olmuştu.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinde veri-
lenlerden yararlanılmıştır?
A) Tanık gösterme - örneklendirme
B) Karşılaştırma - tanımlama
Benzetme- tanımlama
D) Örneklendirme - karşılaştırma
E) Benzetme - ilişki kurma
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
2. BÖLÜM: DÜŞÜNCEYİ GELİŞTİRME YOLLARI 3. 1970'lerde Tutunamayanlar yayımlandığında edebiyat kamuo- yunda derin bir sessizlikle karşılanmıştı. Bunun nedenleri epey. ce tartışıldı ancak şurasını hatırlatmakta fayda var: Kalbi bu dünya için fazla hassas olanların sayıca artıp toplumda daha görünür olduğu dönemler ile Oğuz Atay'ın kitabının tanınıp bi- linirliği arasında doğrudan bir ilişki var. Nasıl ki Genç Werther yazıldığı dönemde yalnızca Almanca konuşan dünyada değil, tüm Avrupa'da yükselen bir ruh hâlini, bir varoluş biçimini tem- sil ettiği için milyonlar tarafından okunup benimsendiyse; Se- lim Işık da topluma yabancılaşan, dünyanın kaygısını değil de hayatın gerçeğini arzulayan gençlerin kendilerini bulduğu bir karakter, Tutunamayanlar da sığınılacak bir liman olmuştu. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinde veri- lenlerden yararlanılmıştır? A) Tanık gösterme - örneklendirme B) Karşılaştırma - tanımlama Benzetme- tanımlama D) Örneklendirme - karşılaştırma E) Benzetme - ilişki kurma
6. Eskimolarda zayıf ve yaşlı insanların öldürülmesinin bir âdet ol-
duğu ileri sürülüyor. Bu âdet, kıtlığın olduğu dönemlerde, genç-
lerin yaşama şansını artırmak, yaşlıların acı çekmesini önlemek
ve bir bakıma yaşlanan anne babaya yapılan bir iyilik olarak gö-
rülmektedir. Ancak insanlık onuruyla bağdaşmayan böyle bir
adet birtakım mantıklı gerekçelerle desteklenerek makul karşı-
lanamaz. Bu âdetin uygulanmasına ilişkin yapılacak bir halk oy-
laması bile böyle bir âdeti meşru kılmaz. Herkesin gerekliliğini
onaylaması, o eylemi iyi yapmaz. Hatta uygulamaya maruz ka-
lacak yaşlı kişiler kendi aleyhlerine seçimlerini yapmış olsalar bi-
le sonuç yine değişmez. Herkesin aynı yönde seçimini yapma-
si bu eylemi meşrulaştıramaz.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvu-
rulmuştur?
A) Betimleme
C) Açıklama
E) Öyküleme
B Tartışma
Tanımlama
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
6. Eskimolarda zayıf ve yaşlı insanların öldürülmesinin bir âdet ol- duğu ileri sürülüyor. Bu âdet, kıtlığın olduğu dönemlerde, genç- lerin yaşama şansını artırmak, yaşlıların acı çekmesini önlemek ve bir bakıma yaşlanan anne babaya yapılan bir iyilik olarak gö- rülmektedir. Ancak insanlık onuruyla bağdaşmayan böyle bir adet birtakım mantıklı gerekçelerle desteklenerek makul karşı- lanamaz. Bu âdetin uygulanmasına ilişkin yapılacak bir halk oy- laması bile böyle bir âdeti meşru kılmaz. Herkesin gerekliliğini onaylaması, o eylemi iyi yapmaz. Hatta uygulamaya maruz ka- lacak yaşlı kişiler kendi aleyhlerine seçimlerini yapmış olsalar bi- le sonuç yine değişmez. Herkesin aynı yönde seçimini yapma- si bu eylemi meşrulaştıramaz. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvu- rulmuştur? A) Betimleme C) Açıklama E) Öyküleme B Tartışma Tanımlama
6. Kar soğuktur. Ayrılığı çağrıştırır. Yollari kapatır kar, elleri
üşütür, yürekleri dondurur. Ama kimine göre de rahmettir,
berekettir. Dedem, ayvalar bol olduğunda kar çok yağacak,
bereket bol olacak, derdi ve ayvalar bol olduğunda
gerçekten de kar çok yağardı. Kar çok yağdığında babamın
yüzü gülerdi. Tarlalara yorgan olan kar, bahara kadar damla
damla ekinleri besleyecek; ekmek olarak, aş olarak
evimize, ocağımıza girecekti. Pinarlarimizda su olacak,
derelerimizden çağlayan su sesleri eksik olmayacaktı.
Kimini donduracaktı kar ayazıyla, boranıyla, tipisiyle.
Aşılmaz dağların pusu olacaktı. Hasreti ve özlemi
çağrıştıracakti. Sevdalılar ayrılığı karın ayazına
benzetecekti.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Hitaplardan yararlanılmıştır.
B) Betimleyici ögelere yer verilmiştir.
C) Konuşma havası içinde yazılmıştır.
D) Karşıtlıklara yer verilmiştir.
E)) Sözcükler arasında sessel yinelemeler oluşturulmuştur.
OKSİJEN
[
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
6. Kar soğuktur. Ayrılığı çağrıştırır. Yollari kapatır kar, elleri üşütür, yürekleri dondurur. Ama kimine göre de rahmettir, berekettir. Dedem, ayvalar bol olduğunda kar çok yağacak, bereket bol olacak, derdi ve ayvalar bol olduğunda gerçekten de kar çok yağardı. Kar çok yağdığında babamın yüzü gülerdi. Tarlalara yorgan olan kar, bahara kadar damla damla ekinleri besleyecek; ekmek olarak, aş olarak evimize, ocağımıza girecekti. Pinarlarimizda su olacak, derelerimizden çağlayan su sesleri eksik olmayacaktı. Kimini donduracaktı kar ayazıyla, boranıyla, tipisiyle. Aşılmaz dağların pusu olacaktı. Hasreti ve özlemi çağrıştıracakti. Sevdalılar ayrılığı karın ayazına benzetecekti. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Hitaplardan yararlanılmıştır. B) Betimleyici ögelere yer verilmiştir. C) Konuşma havası içinde yazılmıştır. D) Karşıtlıklara yer verilmiştir. E)) Sözcükler arasında sessel yinelemeler oluşturulmuştur. OKSİJEN [
271994'te yayımlanan Godot'yu Beklemezken adlı oyununda
Oğuz Atay, Samuel Beckett'in Godot'yu Beklerken eserini
esas almak suretiyle yeni bir oyun meydana getirmiştir.
Oyunun girişinde Atay, sahne düzeninin bir parçası olarak
fonda oyun kişileri Vladimir ve Estragon'un kocaman
resimlerinin yer alacağını belirtmiştir. Çünkü onun oyunun
esas kişileri olan Ahi ve Vahi, tamamıyla Beckett'in oyun
kişilerinden yola çıkılarak kurgulanmıştır. Nasıl ki Beckett,
Vladimir ve Estragon'u birbirine bağımlı ya da birbirini
tamamlayan kişiler olarak sahneye taşımışsa Atay da Ahi
ve Vahi'yi aynı şekilde konumlandırır. Ahí ve Vahi de sürekli
olarak birbirinin varlığına ihtiyaç duyan, birbirinden bağımsız
hareket edemeyen kişilerdir.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir?
A) Samuel Beckett, oyununu Oğuz Atay'dan önce yazmıştır.
B) Oğuz Atay, bireysel bağımsızlığın önemini vurgulamak
için bir romanı oyuna dönüştürmüştür.
C) Oğuz Atay'ın eserinde Vladimir ve Estragon, Ahi ve Vahi
olarak kurgulanmıştır.
D) Oğuz Atay ile Samuel Beckett'in eseri arasında isim
benzerliği de söz konusudur.
E) Her iki oyunda da oyun kişileri, özgür bireyler
olamamaları açısından ortak bir niteliğe sahiptirler.
29.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
271994'te yayımlanan Godot'yu Beklemezken adlı oyununda Oğuz Atay, Samuel Beckett'in Godot'yu Beklerken eserini esas almak suretiyle yeni bir oyun meydana getirmiştir. Oyunun girişinde Atay, sahne düzeninin bir parçası olarak fonda oyun kişileri Vladimir ve Estragon'un kocaman resimlerinin yer alacağını belirtmiştir. Çünkü onun oyunun esas kişileri olan Ahi ve Vahi, tamamıyla Beckett'in oyun kişilerinden yola çıkılarak kurgulanmıştır. Nasıl ki Beckett, Vladimir ve Estragon'u birbirine bağımlı ya da birbirini tamamlayan kişiler olarak sahneye taşımışsa Atay da Ahi ve Vahi'yi aynı şekilde konumlandırır. Ahí ve Vahi de sürekli olarak birbirinin varlığına ihtiyaç duyan, birbirinden bağımsız hareket edemeyen kişilerdir. Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir? A) Samuel Beckett, oyununu Oğuz Atay'dan önce yazmıştır. B) Oğuz Atay, bireysel bağımsızlığın önemini vurgulamak için bir romanı oyuna dönüştürmüştür. C) Oğuz Atay'ın eserinde Vladimir ve Estragon, Ahi ve Vahi olarak kurgulanmıştır. D) Oğuz Atay ile Samuel Beckett'in eseri arasında isim benzerliği de söz konusudur. E) Her iki oyunda da oyun kişileri, özgür bireyler olamamaları açısından ortak bir niteliğe sahiptirler. 29.
uydu. Evie backu
hid 2000 FYR0.20 esboy
obnimiza.ogavi
abneltene
elipse has
4.
Şiir bir büyüdür, insanı alıp götüren, saran bir büyü.
Yeni anlamlara bürünen sözcüklerle kurulmuş bir
u dünya... Duyarlı olan her insan, şiir ırmağında yı-
misickanır, yaşamın anlamına varmaya çalışır. Bu du-
snurum, bir bakıma şiiri yaşamaktır.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdaki-
lerden hangisi söylenemez?
$10
sq 08
sueig
A) Benzetmeye başvurulmuştur.
B) Çağrışımlardan yararlanılmıştır
C) Farklı cümle türleri kullanılmıştır A
D) Tanıma yer verilmiştir.
amest (O
E) Örnekten yararlanılmıştır.
stir
ay
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
uydu. Evie backu hid 2000 FYR0.20 esboy obnimiza.ogavi abneltene elipse has 4. Şiir bir büyüdür, insanı alıp götüren, saran bir büyü. Yeni anlamlara bürünen sözcüklerle kurulmuş bir u dünya... Duyarlı olan her insan, şiir ırmağında yı- misickanır, yaşamın anlamına varmaya çalışır. Bu du- snurum, bir bakıma şiiri yaşamaktır. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? $10 sq 08 sueig A) Benzetmeye başvurulmuştur. B) Çağrışımlardan yararlanılmıştır C) Farklı cümle türleri kullanılmıştır A D) Tanıma yer verilmiştir. amest (O E) Örnekten yararlanılmıştır. stir ay
2. I. Belki çoğunluğumuz dürüstüz ama ancak iki-
li ilişkilerde. Herkese karşı objektif, dürüst ol-
duğumuz söylenemez. Kaçımızda sorumluluk
duygusu var ki? Çoğu zaman sorumluluklar bizi
engelleyen zincirlerdir
Tibeb II. Şair, kendinden önceki şiirsel birikimi bir süz-
geçten geçirmeli, geleneksel duyarlığı özüm-
semeli, onunla kan bağını hiç koparmamalıdır.
Şair, düşünceyi şiirin en dip katmanına yerleşti-
rerek şiiri besleyen bir işlevle kullanmalıdır. Şiir,
bir itiraz çığlığı gibi özgür olmalı; şair de insan-
ları şiirleriyle bu özgürlüğe davet etmelidir.
Numaralanmış metinler için
1. Somutlaştırmaya yer verilmiştir.
II. Benzetmeye yer verilmiştir.
III. Tanımlamaya başvurulmuştur.
yargılarından hangileri ortaktır?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) I ve II entedi E) II ve III
Ani
Het mis
C) Yalnız III
Aydın Yayınları
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
2. I. Belki çoğunluğumuz dürüstüz ama ancak iki- li ilişkilerde. Herkese karşı objektif, dürüst ol- duğumuz söylenemez. Kaçımızda sorumluluk duygusu var ki? Çoğu zaman sorumluluklar bizi engelleyen zincirlerdir Tibeb II. Şair, kendinden önceki şiirsel birikimi bir süz- geçten geçirmeli, geleneksel duyarlığı özüm- semeli, onunla kan bağını hiç koparmamalıdır. Şair, düşünceyi şiirin en dip katmanına yerleşti- rerek şiiri besleyen bir işlevle kullanmalıdır. Şiir, bir itiraz çığlığı gibi özgür olmalı; şair de insan- ları şiirleriyle bu özgürlüğe davet etmelidir. Numaralanmış metinler için 1. Somutlaştırmaya yer verilmiştir. II. Benzetmeye yer verilmiştir. III. Tanımlamaya başvurulmuştur. yargılarından hangileri ortaktır? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve II entedi E) II ve III Ani Het mis C) Yalnız III Aydın Yayınları
7.
Büyük bir titizlikle kaleme aldığı yazılarında eserlerin ve sa-
natçıların üzerinde bıraktığı izlenimleri dile getirir. Selim
İleri'nin genellikle Türk edebiyatının unutulan eserleri ve
yazarları hakkında yazması onun ülkenin kültürel birikimi-
ne verdiği değerin de bir ifadesi olsa gerek. Daha önce de
belirtildiği gibi, kendince önemli gördüğü eserler ve yazar-
larla ilgili yazı yazması onun daha seçici davranmasının
bir işaretidir. Selim İleri, birçok değerli yazarın eserinin gör-
mezden gelinmesinden rahatsızlık duyar. Mesela, modern
Türk romanının kurucularından biri olarak görülen Halit Zi-
ya'nın bugün adından söz edilmemesinden ve eserlerinin
tekrar basımlarının yapılmamasından bir sanatçı ve eleş-
tirmen olarak üzüntü duymaktadır.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine
başvurulmamıştır?
A) Karşılaştırmaya
B) Örneklemeden yararlanmaya
C) Açıklayıcı anlatıma
D) Değişik yapılı cümleler kullanmaya
E) Betimleyici ögelerden yararlanmaya
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
7. Büyük bir titizlikle kaleme aldığı yazılarında eserlerin ve sa- natçıların üzerinde bıraktığı izlenimleri dile getirir. Selim İleri'nin genellikle Türk edebiyatının unutulan eserleri ve yazarları hakkında yazması onun ülkenin kültürel birikimi- ne verdiği değerin de bir ifadesi olsa gerek. Daha önce de belirtildiği gibi, kendince önemli gördüğü eserler ve yazar- larla ilgili yazı yazması onun daha seçici davranmasının bir işaretidir. Selim İleri, birçok değerli yazarın eserinin gör- mezden gelinmesinden rahatsızlık duyar. Mesela, modern Türk romanının kurucularından biri olarak görülen Halit Zi- ya'nın bugün adından söz edilmemesinden ve eserlerinin tekrar basımlarının yapılmamasından bir sanatçı ve eleş- tirmen olarak üzüntü duymaktadır. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmamıştır? A) Karşılaştırmaya B) Örneklemeden yararlanmaya C) Açıklayıcı anlatıma D) Değişik yapılı cümleler kullanmaya E) Betimleyici ögelerden yararlanmaya
Deneme-19
22-23. soruları aşağıdaki
parçaya göre cevaplayınız.
HOCAM BENİM BAŞARIM BENİM HOCAM BENİM BAŞARIM BENİM HOCAM BENİM BAŞARIM BENİM HOCAM BENİM BAŞARIM BENİM HOCAM BENİM BAŞARIM BENİM HOCAM BENİM BASARIM BENİM HOCAM
Geçenlerde Mehmet Kaplan'ın bir yazı-
sına denk geldim. Kaplan yazısında şun-
ları söylüyor: "Türkçe de tarih boyunca
karşı karşıya kaldığı etkilere rağmen
bozulmayan dizimsel yapısı ile bu mill
karakterin somut göstergesi durumunda
dır. Türkçenin yapısını biraz inceleyenler
öncelikle söz dizimindeki seçenek bollu-
ğunu fark ederler. Bir bilgi birçok değişik
yapıyla dile aktarılabilir. Ama her biçim
bir duygusal değeri, bir ayrıntıyı öne
çıkarır. Üstelik bu dizimsel yapı, başka
dillerden alınan kelimelerle de bozulmaz.
Türkçenin söz dizimindeki bu esnekli-
ği Türklerin hareketli yaşama biçimiyle
ve hoşgörü anlayışıyla açıklamak yanlış
olmasa gerek. Fakat çoğu kişinin şaşır-
dığı şey şu: Türkler tarihin en eski ve
en cihangir kavmi oldukları ve yetmiş iki
milletle bir arada yaşadıkları hâlde millî
benliklerini kaybetmemişlerdir. Acaba
Sırrı nedir? Bence bunun sırrı Türkçenin
yapısı içinde gizlidir. Bilindiği üzere kök
aynı kalır, ek değişir. Türkçede kök aynı
kaldığı için, bir ağaç gibi, kendinden türe-
yen her kelimeyi öz suyu ile besler. Bu
nedenle dillerini koruyan Türkler de dil-
leri gibi hiçbir zaman millî
kaybetmemişlerdir. Bu, Türkçede kökün
ve Türklerde soy-sop fikrinin sağlam olu-
şundan ileri gelir." Başka bir deyişle
şahsiyetlerini
22 DENEME TÜRKÇE
22. Bu parçanın yazarının, metni yazma
amacı aşağıdakilerden hangisidir?
Dilin eski devirlerine ve kaynaklarına
kadar inen araştırmalarla Türkçenin
zenginliğini ortaya koymak
B) Türkçeyi, her türlü ihtiyacı karşılaya-
bilecek kelime ve kavramlara sahip,
yaratıcı, işlek bir di durumuna getire-
bilmek
C) Türkçenin kendi kaynaklarından
beslenen terimlerle ilim dilini de
Türkçeleştirmek
D) Türkçeyi toplumun yüksek seviye-
deki ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir
kültür dili durumuna getirebilmek
E) Türkçeyi dil bilimsel yöntemlerle irde-
leyip dilin yapısı ile kültürü ve tarihi
arasında bağ kurmak
23. Bu parçanın sonuna aşağıdakilerden
hangisi getirilemez?
A) Türk, dışarıdan gelen her şeyi kabul
eder, kendi bünyesine ekler fakat kök
itibarıyla aynı kalır.
B) Türk milletini millet yapan her şeyin,
dilleri gibi muhafaza olunduğu görü-
lüyor.
C) Türkler, aynı dilleri/gibi, tarihleri
boyunca kendilerine eklenenler ve
kokle kaynaşanlar sayesinde değiş
mişler fakat yine de Türk kalmışlar-
dır.
D) Çeşitli ülkelerde yaşayan Türkler
aynı kökten türemişler, bulunduk-
ları ülkelerde, bünyelerine yabancı
unsurlar almışlar fakat onlar da bizim
gibi milli benklerini
korumuşlardır.
Batı'da olduğu gibi bizde de dil ile
uşünce, davranış ve sosyal düzen
arasındaki
inceleyen
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Deneme-19 22-23. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. HOCAM BENİM BAŞARIM BENİM HOCAM BENİM BAŞARIM BENİM HOCAM BENİM BAŞARIM BENİM HOCAM BENİM BAŞARIM BENİM HOCAM BENİM BAŞARIM BENİM HOCAM BENİM BASARIM BENİM HOCAM Geçenlerde Mehmet Kaplan'ın bir yazı- sına denk geldim. Kaplan yazısında şun- ları söylüyor: "Türkçe de tarih boyunca karşı karşıya kaldığı etkilere rağmen bozulmayan dizimsel yapısı ile bu mill karakterin somut göstergesi durumunda dır. Türkçenin yapısını biraz inceleyenler öncelikle söz dizimindeki seçenek bollu- ğunu fark ederler. Bir bilgi birçok değişik yapıyla dile aktarılabilir. Ama her biçim bir duygusal değeri, bir ayrıntıyı öne çıkarır. Üstelik bu dizimsel yapı, başka dillerden alınan kelimelerle de bozulmaz. Türkçenin söz dizimindeki bu esnekli- ği Türklerin hareketli yaşama biçimiyle ve hoşgörü anlayışıyla açıklamak yanlış olmasa gerek. Fakat çoğu kişinin şaşır- dığı şey şu: Türkler tarihin en eski ve en cihangir kavmi oldukları ve yetmiş iki milletle bir arada yaşadıkları hâlde millî benliklerini kaybetmemişlerdir. Acaba Sırrı nedir? Bence bunun sırrı Türkçenin yapısı içinde gizlidir. Bilindiği üzere kök aynı kalır, ek değişir. Türkçede kök aynı kaldığı için, bir ağaç gibi, kendinden türe- yen her kelimeyi öz suyu ile besler. Bu nedenle dillerini koruyan Türkler de dil- leri gibi hiçbir zaman millî kaybetmemişlerdir. Bu, Türkçede kökün ve Türklerde soy-sop fikrinin sağlam olu- şundan ileri gelir." Başka bir deyişle şahsiyetlerini 22 DENEME TÜRKÇE 22. Bu parçanın yazarının, metni yazma amacı aşağıdakilerden hangisidir? Dilin eski devirlerine ve kaynaklarına kadar inen araştırmalarla Türkçenin zenginliğini ortaya koymak B) Türkçeyi, her türlü ihtiyacı karşılaya- bilecek kelime ve kavramlara sahip, yaratıcı, işlek bir di durumuna getire- bilmek C) Türkçenin kendi kaynaklarından beslenen terimlerle ilim dilini de Türkçeleştirmek D) Türkçeyi toplumun yüksek seviye- deki ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir kültür dili durumuna getirebilmek E) Türkçeyi dil bilimsel yöntemlerle irde- leyip dilin yapısı ile kültürü ve tarihi arasında bağ kurmak 23. Bu parçanın sonuna aşağıdakilerden hangisi getirilemez? A) Türk, dışarıdan gelen her şeyi kabul eder, kendi bünyesine ekler fakat kök itibarıyla aynı kalır. B) Türk milletini millet yapan her şeyin, dilleri gibi muhafaza olunduğu görü- lüyor. C) Türkler, aynı dilleri/gibi, tarihleri boyunca kendilerine eklenenler ve kokle kaynaşanlar sayesinde değiş mişler fakat yine de Türk kalmışlar- dır. D) Çeşitli ülkelerde yaşayan Türkler aynı kökten türemişler, bulunduk- ları ülkelerde, bünyelerine yabancı unsurlar almışlar fakat onlar da bizim gibi milli benklerini korumuşlardır. Batı'da olduğu gibi bizde de dil ile uşünce, davranış ve sosyal düzen arasındaki inceleyen
ğıdakilerden
a
Deneme 23
stiğine
f.
Bu testte 20 soru vardır.
1.
2. Testin video çözümlerini 3D Mobil uygulamasından karekodu okutarak izleye
3dyayinlari.com adresinden veya 3D Yayınları youtube kanalından da video.
1. Metin
PARAGRAF
Minik bir göçmen kuşun çığlığında yakaladım sabahı. Ne
gece ne sabahtı zaman. Sonsuzluğun gri örtüsünü yırtmak
üzereydi güneşin ilk ışıkları. Öylesine günü kucaklamak
üzereyken aydınlık, evrenin sonsuzluğunda bir nokta
gibiydim. Başımı pencereye çevirince göz göze geldik
denizle ve denizin eşsiz mavisi ile. Henüz uyanmamıştı
martılar, gemiler, balıkçı tekneleri, kayıklar. Her şey, her yer
uykudaydı.
II. Metin
Güneşin ilk ışıkları, karşı tepenin bağrına saplandı birer
birer. Homurtuda bir motor sesi duyuldu ana yoldan ve
sabahin alaca karanlığında yitip gitti birazdan. Ansızın sokak
ışıkları söndü. Sessizliğin içinde, sessizce otururken buldum
kendimi. "Bugün yeni bir gündü, yarın bambaşka bir gün
olacak." diye geçirdim içimden. Her yeni doğan günün yeni
bir başlangıç olduğunu, asıl gizlerin yarınlarda gizlendiğini
anlattım kendime.
Bu iki metnin anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi ortak değildir?
A) Yansımadan türemiş sözcük kullanma
B) Görsel ve işitsel ögelerden yararlanma
Cmgelere başvurma
D) Ikilemelere yer verme
E) Devrik cümleler kullanma
2. (1) Bazıların
şiir tutkular
bağlanmak
davranış g
kitaplar bi
(IV) Çünk
okuyucuy
geliştirip
bir zeng
Bu par
düşüne
A) I
-3. (1)
23
m
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
ğıdakilerden a Deneme 23 stiğine f. Bu testte 20 soru vardır. 1. 2. Testin video çözümlerini 3D Mobil uygulamasından karekodu okutarak izleye 3dyayinlari.com adresinden veya 3D Yayınları youtube kanalından da video. 1. Metin PARAGRAF Minik bir göçmen kuşun çığlığında yakaladım sabahı. Ne gece ne sabahtı zaman. Sonsuzluğun gri örtüsünü yırtmak üzereydi güneşin ilk ışıkları. Öylesine günü kucaklamak üzereyken aydınlık, evrenin sonsuzluğunda bir nokta gibiydim. Başımı pencereye çevirince göz göze geldik denizle ve denizin eşsiz mavisi ile. Henüz uyanmamıştı martılar, gemiler, balıkçı tekneleri, kayıklar. Her şey, her yer uykudaydı. II. Metin Güneşin ilk ışıkları, karşı tepenin bağrına saplandı birer birer. Homurtuda bir motor sesi duyuldu ana yoldan ve sabahin alaca karanlığında yitip gitti birazdan. Ansızın sokak ışıkları söndü. Sessizliğin içinde, sessizce otururken buldum kendimi. "Bugün yeni bir gündü, yarın bambaşka bir gün olacak." diye geçirdim içimden. Her yeni doğan günün yeni bir başlangıç olduğunu, asıl gizlerin yarınlarda gizlendiğini anlattım kendime. Bu iki metnin anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi ortak değildir? A) Yansımadan türemiş sözcük kullanma B) Görsel ve işitsel ögelerden yararlanma Cmgelere başvurma D) Ikilemelere yer verme E) Devrik cümleler kullanma 2. (1) Bazıların şiir tutkular bağlanmak davranış g kitaplar bi (IV) Çünk okuyucuy geliştirip bir zeng Bu par düşüne A) I -3. (1) 23 m
2. Hilmi Efendi etrafını, gördüğüne inanmayan bir bakışla, çölde
seraba dalmış gibi seyrediyordu. Sanki iki sıra evler, başka
kürelere ve başka çeşit insanlara mahsus, bulunmaz kavuşul-
maz, hayal mahsulü şeylerdi; bir tanesinin bahçivan kulübesi-
ne yerleşmek ona ne umulmaz bir nimet olacaktı. İstanbul'da
mini mini saksılarda güç bela yetiştirilen, kışın limonluklarda
saklanan birçok bodur fidanlar burada çınarlar gibi gelişmiş
ve allı sarılı çiçeklerle donanmış, dallar birbirine dolanmış, do-
laşmıştı. Bu ne kadar yasemin, gül bolluğu... Parmaklardan
taşmış, sokaklara sarkmış, yaya kaldırımlarını kuru çiçekle-
riyle kapatmıştı. Fakat tuhaftı, kızgın güneş altında memle-
kete hâkim olan koku, ıslak köşe başlarından, duvar kenarla-
rından fışkıran amonyaklı bir keskin, inatçı idrar kokusuydu;
çiçek rahiyasını değil, bunu duyuyorlardı. Apti: "Adam olmaz
bu herifler." diyordu. "Para insanı adam etmez, vesselam!"
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yok-
tur?
A) Benzetme
C) Niteleme
B) Eksiltili cümle
D) Mecazlı söyleyiş
E) Tanık gösterme
M
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
2. Hilmi Efendi etrafını, gördüğüne inanmayan bir bakışla, çölde seraba dalmış gibi seyrediyordu. Sanki iki sıra evler, başka kürelere ve başka çeşit insanlara mahsus, bulunmaz kavuşul- maz, hayal mahsulü şeylerdi; bir tanesinin bahçivan kulübesi- ne yerleşmek ona ne umulmaz bir nimet olacaktı. İstanbul'da mini mini saksılarda güç bela yetiştirilen, kışın limonluklarda saklanan birçok bodur fidanlar burada çınarlar gibi gelişmiş ve allı sarılı çiçeklerle donanmış, dallar birbirine dolanmış, do- laşmıştı. Bu ne kadar yasemin, gül bolluğu... Parmaklardan taşmış, sokaklara sarkmış, yaya kaldırımlarını kuru çiçekle- riyle kapatmıştı. Fakat tuhaftı, kızgın güneş altında memle- kete hâkim olan koku, ıslak köşe başlarından, duvar kenarla- rından fışkıran amonyaklı bir keskin, inatçı idrar kokusuydu; çiçek rahiyasını değil, bunu duyuyorlardı. Apti: "Adam olmaz bu herifler." diyordu. "Para insanı adam etmez, vesselam!" Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yok- tur? A) Benzetme C) Niteleme B) Eksiltili cümle D) Mecazlı söyleyiş E) Tanık gösterme M
TEST
1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "ve" bağlacı
belirtisiz ad tamlamalarını birbirine bağlamış-
tır?
A) Şimdi sıcak bir çorba ve rahat bir yatak olsa!
B) Kapı açıldı ve ablam içeriye girdi.
C) Naci ve Nusret çok iyi arkadaşlarımdır.-
D Bugünün ve dünün tartışmasına girmeyelim.
E Tarih kitabi ve coğrafya defteri çantamda değil.
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "kadar" edat
cümleye "yaklaşık" anlamı vermiştir?
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
TEST 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "ve" bağlacı belirtisiz ad tamlamalarını birbirine bağlamış- tır? A) Şimdi sıcak bir çorba ve rahat bir yatak olsa! B) Kapı açıldı ve ablam içeriye girdi. C) Naci ve Nusret çok iyi arkadaşlarımdır.- D Bugünün ve dünün tartışmasına girmeyelim. E Tarih kitabi ve coğrafya defteri çantamda değil. 2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "kadar" edat cümleye "yaklaşık" anlamı vermiştir?
1959'da Ölü Ozanlar Derneği adlı filmde John
Keating adında çok başarılı ve meslektaşlarından
oldukça farklı bir edebiyat öğretmeni, disipliniyle
ünlü erkek okulu Welton Akademisinde öğretmenlik
yapmaya başlar. Keating, baskı altındaki öğrencileri
edebiyatın sihirli dünyasıyla tanıştırır, onlara özgür-
lüğü, hayatı anlamayı, dünyaya farklı gözlerle bak-
mayı öğretir. Bu tarz, Welton Akademisinin felsefe-
sine uymadığı için hemen fark edilir. Bir öğrencinin
intiharından da John Keating sorumlu tutulur ve
gim okuldan ayrılmaya zorlanır. John Keating'i anlayan
öğrencilerse bunlara sebep olan müdürlerine hayatı
boyunca unutamayacağı bir şey yaşatırlar.
Bu parçayla ilgili aşağıda söylenenlerden hangi-
si yanlıştır?
4.
f
A) Filmin konusu hakkında bilgi vermektedir.
BY Film özetlenirken öykülemeden yararlanılmıştır.
C) Niteleyici sözcükler kullanılmıştır.
Kahraman bakış açısı kullanılmıştır.
E) Eksiltili cümleye yer verilmemiştir.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
1959'da Ölü Ozanlar Derneği adlı filmde John Keating adında çok başarılı ve meslektaşlarından oldukça farklı bir edebiyat öğretmeni, disipliniyle ünlü erkek okulu Welton Akademisinde öğretmenlik yapmaya başlar. Keating, baskı altındaki öğrencileri edebiyatın sihirli dünyasıyla tanıştırır, onlara özgür- lüğü, hayatı anlamayı, dünyaya farklı gözlerle bak- mayı öğretir. Bu tarz, Welton Akademisinin felsefe- sine uymadığı için hemen fark edilir. Bir öğrencinin intiharından da John Keating sorumlu tutulur ve gim okuldan ayrılmaya zorlanır. John Keating'i anlayan öğrencilerse bunlara sebep olan müdürlerine hayatı boyunca unutamayacağı bir şey yaşatırlar. Bu parçayla ilgili aşağıda söylenenlerden hangi- si yanlıştır? 4. f A) Filmin konusu hakkında bilgi vermektedir. BY Film özetlenirken öykülemeden yararlanılmıştır. C) Niteleyici sözcükler kullanılmıştır. Kahraman bakış açısı kullanılmıştır. E) Eksiltili cümleye yer verilmemiştir.
Paragraf
18.-20. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Glütensiz beslenme alışkanlığı her geçen gün çığ gibi
büyüyor. Hatta glüten alerjisi olmayan kişiler bile bu akımdan
etkilenip düşük glüten diyetine geçmeye başladı. Bunun
üzerine araştırmacılar, orta yaşlı ve sağlıklı yetişkinlerden
oluşan 60 kişi üzerinde 8 haftalık bir uygulama yaptı.
Bu uygulamada düşük glütenli diyet ve yüksek glütenli
diyet olarak iki beslenme tarzı uygulandı. Her iki diyet de
kalori, besin değerleri ve lifli gıda oranı açısından benzer
bir dengeye sahipti. Ancak yüksek glüten beslenmesinde
tür gıdalardaki buğday ve çavdar lifleri kullanılırken
düşük glütenli beslenmede sebzeler, esmer pirinç, yulaf
ve kinoadaki lifler kullanıldı. Uygulamanın sonunda düşük
glüten içeren, lif bakımından zengin bir diyet uygulayan
sağlıklı insanlar hem yemek sonrası şişkinliğinden kurtuluyor
hem de diğerlerine oranla bağırsakla ilgili sorunları daha
az yaşıyorlardı. Araştırmacılar bu sonucu belirleyen asıl
etkenin, azaltılmış glüten değil beslenmede tercih edilen
lifler olduğunu, dolayısıyla glütensiz beslenmenin sorun
çözmeyeceğini belirtiyor.
19.
Lif kaynaklarının doğru seçimi
II. Az kalorili beslenme
III. Besin değeri yüksek gıda tercihi
IV. Glütenin azaltılması
Yukarıdakilerden hangileri düşük glütenli diyetin
sağlıklı bireyler üzerindeki etkilerini artıran etkenl
değildir?
A) Yalnız II
D) II ve III
B) I ve II
Deneme
E) III ve IV
Aşamalı bir durumdan söz edilmiştir.
BKarşılaştırmaya başvurulmuştur.
C) Terimlere yer verilmiştir.
C) Ive
20. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıda
verilenlerden hangisi yanlıştır?
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Paragraf 18.-20. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Glütensiz beslenme alışkanlığı her geçen gün çığ gibi büyüyor. Hatta glüten alerjisi olmayan kişiler bile bu akımdan etkilenip düşük glüten diyetine geçmeye başladı. Bunun üzerine araştırmacılar, orta yaşlı ve sağlıklı yetişkinlerden oluşan 60 kişi üzerinde 8 haftalık bir uygulama yaptı. Bu uygulamada düşük glütenli diyet ve yüksek glütenli diyet olarak iki beslenme tarzı uygulandı. Her iki diyet de kalori, besin değerleri ve lifli gıda oranı açısından benzer bir dengeye sahipti. Ancak yüksek glüten beslenmesinde tür gıdalardaki buğday ve çavdar lifleri kullanılırken düşük glütenli beslenmede sebzeler, esmer pirinç, yulaf ve kinoadaki lifler kullanıldı. Uygulamanın sonunda düşük glüten içeren, lif bakımından zengin bir diyet uygulayan sağlıklı insanlar hem yemek sonrası şişkinliğinden kurtuluyor hem de diğerlerine oranla bağırsakla ilgili sorunları daha az yaşıyorlardı. Araştırmacılar bu sonucu belirleyen asıl etkenin, azaltılmış glüten değil beslenmede tercih edilen lifler olduğunu, dolayısıyla glütensiz beslenmenin sorun çözmeyeceğini belirtiyor. 19. Lif kaynaklarının doğru seçimi II. Az kalorili beslenme III. Besin değeri yüksek gıda tercihi IV. Glütenin azaltılması Yukarıdakilerden hangileri düşük glütenli diyetin sağlıklı bireyler üzerindeki etkilerini artıran etkenl değildir? A) Yalnız II D) II ve III B) I ve II Deneme E) III ve IV Aşamalı bir durumdan söz edilmiştir. BKarşılaştırmaya başvurulmuştur. C) Terimlere yer verilmiştir. C) Ive 20. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
17. Karşımdakinden sıkıldım mı okuma gözlüğümü çıkarıp
takıyorum, adam gözümde uzaklaşıp gidiyor. Sağ kula-
ğım duymadığı için başımı yarım sola çevirdim mi artık
onun söylediklerini de duymuyorum. Böylece çaktırma-
dan yalnızlığıma kavuşuyorum. Yalnızlık iyi bir şey mi,
diye soracaksınız. Bu yaşıma geldim, kesin cevabını
bulamadım. Yıllar önce bir gün Kadıköy'den Çamlıca'ya
kadar yürümüştüm. Yürürken bir de baktım Haldun Taner
gazetesini okuya okuya önüm sıra yürüyor. Ona bu konu-
yu açtığımda yalnızlığın hüznünü hiç sevmediğini söyledi
bana. Yalnızlığın hüznünü ben de sevdim hep. Ama yal-
nızlığın iyi mi kötü mü olduğuna hâlâ karar veremedim.
7
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine
başvurulmuştur?
A) Diyaloğa
B) Monoloğa
C) Tanık göstermeye
D) Kişileştirmeye
E) Hareket tasvirine
Diğer sayfaya
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
17. Karşımdakinden sıkıldım mı okuma gözlüğümü çıkarıp takıyorum, adam gözümde uzaklaşıp gidiyor. Sağ kula- ğım duymadığı için başımı yarım sola çevirdim mi artık onun söylediklerini de duymuyorum. Böylece çaktırma- dan yalnızlığıma kavuşuyorum. Yalnızlık iyi bir şey mi, diye soracaksınız. Bu yaşıma geldim, kesin cevabını bulamadım. Yıllar önce bir gün Kadıköy'den Çamlıca'ya kadar yürümüştüm. Yürürken bir de baktım Haldun Taner gazetesini okuya okuya önüm sıra yürüyor. Ona bu konu- yu açtığımda yalnızlığın hüznünü hiç sevmediğini söyledi bana. Yalnızlığın hüznünü ben de sevdim hep. Ama yal- nızlığın iyi mi kötü mü olduğuna hâlâ karar veremedim. 7 Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur? A) Diyaloğa B) Monoloğa C) Tanık göstermeye D) Kişileştirmeye E) Hareket tasvirine Diğer sayfaya
Borges'te zaman kavramı, iki türlü işler. Bir yanda
her şeyi silip süpüren, insandan habersiz bir za-
--- ilki "ihtiyar Borges'i hüzünlendirir-
man vardır;
ken ikincisi yazar" Borges'i hem sevindirir hem de
tedirgin eder. Sevindirir çünkü ikincisi gibi işleyen
bir zaman, hiçbir şeyin kaybolup gitmesine izin
vermez. En sıradan olgular bile bu zamanın içinde
kendine uygun bir yer bulur, orada saklanır.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin
akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilme-
A) oysa edebiyat, bu zamanın dışında kalıp yine-
leomeye devam eder.
B) diğer yandaysa her şeyl usul usul biriktirip sak-
layan bir zaman.
C) işte, edebiyat, söz konusu bu zamanın işleme-
sine imkân sağlar.
D) bu durum her büyük yazar gibi Borges'i de en-
dişelendirir.
E) Öte yandan insanın içinde yok olup gittiği bir
zaman vardır.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Borges'te zaman kavramı, iki türlü işler. Bir yanda her şeyi silip süpüren, insandan habersiz bir za- --- ilki "ihtiyar Borges'i hüzünlendirir- man vardır; ken ikincisi yazar" Borges'i hem sevindirir hem de tedirgin eder. Sevindirir çünkü ikincisi gibi işleyen bir zaman, hiçbir şeyin kaybolup gitmesine izin vermez. En sıradan olgular bile bu zamanın içinde kendine uygun bir yer bulur, orada saklanır. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilme- A) oysa edebiyat, bu zamanın dışında kalıp yine- leomeye devam eder. B) diğer yandaysa her şeyl usul usul biriktirip sak- layan bir zaman. C) işte, edebiyat, söz konusu bu zamanın işleme- sine imkân sağlar. D) bu durum her büyük yazar gibi Borges'i de en- dişelendirir. E) Öte yandan insanın içinde yok olup gittiği bir zaman vardır.
39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Tiyatro eserleri, devrinin koşullarından en fazla etkilenen
edebî türlerdendir. Konusunu geçmiş zamanlardan bile
alsa devrinin olaylarından kendini koruyamaz. Çünkü ti-
yatro, içinde yer aldığı topluma ayna tutar. Toplum ken-
di içinden çıkan oyunlar aracılığı ile yaşamını dramatize
eder. Sorunlarını sahnede somut biçimde gören toplum,
çevresine ve kendine eleştirel gözle bakar. Reşat Nuri,
bazı oyunların zamanımızdan çok önce yazılmış olsalar
bile, günümüzdeki sosyal değişmeler ve yıpranan de-
ğerler nedeniyle de güncellik kazanabileceğini söyler.
39. Bu parçada tiyatronun özellikle dikkat çekilen yönü
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Zamana karşı direncinin diğer edebî türlerden güçlü
olması
B) Geçmişte yaşanan olayları etkileyici bir biçimde an-
latması
C) Zaman ve çevrenin etkisine en açık edebî türlerden
biri olması
D) Toplumu yönlendirme gücüne sahip bir sanat dalı ol-
masi
E) Toplumun sorunlarını en gerçekçi biçimde yansıtması
fous aboly
40. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Bir yazarın tanıklığından yararlanılmıştır.
B) Genelleme yapılmıştır. V
C) Bir yargının gerekçesi belirtilmiştir.V
D) Somut verilere dayalı açıklamalar yapılmıştır.
E) Dolaylı anlatıma yer verilmiştir.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Tiyatro eserleri, devrinin koşullarından en fazla etkilenen edebî türlerdendir. Konusunu geçmiş zamanlardan bile alsa devrinin olaylarından kendini koruyamaz. Çünkü ti- yatro, içinde yer aldığı topluma ayna tutar. Toplum ken- di içinden çıkan oyunlar aracılığı ile yaşamını dramatize eder. Sorunlarını sahnede somut biçimde gören toplum, çevresine ve kendine eleştirel gözle bakar. Reşat Nuri, bazı oyunların zamanımızdan çok önce yazılmış olsalar bile, günümüzdeki sosyal değişmeler ve yıpranan de- ğerler nedeniyle de güncellik kazanabileceğini söyler. 39. Bu parçada tiyatronun özellikle dikkat çekilen yönü aşağıdakilerden hangisidir? A) Zamana karşı direncinin diğer edebî türlerden güçlü olması B) Geçmişte yaşanan olayları etkileyici bir biçimde an- latması C) Zaman ve çevrenin etkisine en açık edebî türlerden biri olması D) Toplumu yönlendirme gücüne sahip bir sanat dalı ol- masi E) Toplumun sorunlarını en gerçekçi biçimde yansıtması fous aboly 40. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Bir yazarın tanıklığından yararlanılmıştır. B) Genelleme yapılmıştır. V C) Bir yargının gerekçesi belirtilmiştir.V D) Somut verilere dayalı açıklamalar yapılmıştır. E) Dolaylı anlatıma yer verilmiştir.