Düşünceyi Geliştirme Yolları Soruları

20 DENEME - TURKCE 20 DENE Deneme 2 20. 17. - 18. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 18. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez A) Devrik cümle kullanılmamıştır. B) Deyimlere yer verilmiştir. C) Benzetmeye başvurulmuştur. D) Açıklayıcı bir anlatım ağır basmakta. dır. E) Karşılaştırmalar yapılmıştır. Günümüzün en merak edilen ve ilgi uyandıran mesleklerinden biri de spor koçluğudur. Üstelik toplumdaki genel kanının aksine antrenörlükten ayrılan çok önemli farkları vardır. Antrenör spor- cunun kondisyonu ile ilgilenirken spor koçu hem fiziksel hem de mental başa- riya odaklanır. Diğer bir deyişle sporcu- nun gerçek potansiyeline ulaşması için onu gözlemler ve kişilik profiline farklı açılardan bakarak sporcuya en uygun yol haritasını belirler, başarısı için ona hedef gösterir. Ayrıca antrenör sporcu- yu oyun içinde gözlemlerken spor koçu oyun dışındaki alanlarda da sporcuyu gözlemler. DOGRUTERCİH DOGRUTERCİH DOGRUTERCİH DOGRUTERCİH DOGRUTERCİH DOGRUTERCİH 19. (1) Tiyatro oyunculuğundan yönetm

1-Aşağıdaki beyitin kafiye redifini gösteriniz (Kafiyenin çeşidi yazılacak) Yıkanırdı gölgesi bir kuytu derede Her yaz yeşil bir saksi pencerede 2- Aşağıdaki parçanın bakış açısını bulunuz, 'Demin kendisiyle beraber esyalan taşıyan küçük adam, on-on bir yaşlarında bir erkek çocuğu, şimdi odanın ortasında durmuş dikkatli dikkatli bana bakıyor. Mehmet Ali, bavullarımı sıra sıra duvarın dibine koydu ve sonra dışarıya çıktı. Çocuk aynı noktadan gene bana bakiyor. Bu çocuktan ziyade bir cüceye benziyor.'

7. Aşağıdaki Dünya haritasında farklı bölge türlerinin yerleri gösterilmiştir. a Haritada gösterilen bölge türleri hangisinde yanlış eş- Teştirilmiştir? A) 1 - Seyrek nüfuslu bölge B) || - Yağmur ormanları bölgesi C) III - Sanayi bölgesi D) IV - Pirinç tarımı bölgesi E) V - Muson iklim bölgesi Who

19.. Kimi zaman trende, otobüste yaşlı birine yer vermek, kimi zaman ihtiyaç sahibi birine az da olsa maddi yardımda bulunmak, kimi zaman da insanlara güler yüzlü davranarak moral vermek şeklinde hizmet vermenin bir kereye mahsus bir çaba olmadığı açıktır. Ağaçlar; dalları, gövdeleri, öz suları, yaprakları, tohumları ve çiçekleriyle pek çok farklı hayvan için vazgeçilmez bir besin kaynağıdır. Tavşanlar ağaç yapraklarıyla ve yere düşen dalların kabuklarıyla beslenirken ağaçkakanlar ağaçların kabuğunun altında bulunan öz suyuyla beslenir. Sincaplar, ağaçların tohumlarını, kangurular yaprak ve meyvelerini yer mesela. Aşağıdakilerden hangisi bu iki parça için ortak bir özelliktir? A) Deyimlerle anlatima etkileyicilik katılması B) Örneklerle düşüncenin somutlaştırılması C) Tanımlama ile bazı varlıkların özelliklerinin aktarılması D) Sayıp dökme ve yinelemelere yer verilmesi E) İkna etme yoluyla kanıların değiştirilmeye çalışılması

A 85- 15. Edebiyatı çocuklara sevdirecek, tanıtacak olanlar anne ve 1 babalardan sonra öğretmenlerdir. Edebiyat öğretmenleri, bunun bilincinde olarak derse girmeliler. Müfredatın öğ- an k renciye sıkıcı gelen konularını öğrencinin seveceği şekil- de anlatmalı, öğrenciyi ayrıntılara boğmamalıdır. Zaten iyi HT öğretmenler söylediklerini ezberletmezler, değişik kitaplar aracılığıyla öğrencilerini özgür düşünmeye yüreklendirirler. Bu şekilde davranarak, öğrencilerini mezun edip hayata farklı açılardan bakmalarini sağlarlar. Bu parçadaki numaralanmış virgüllerin hangisi yanlış kullanılmıştır? AT B) 11 C) III D) IV EV

Hayat parantezi 1916'da, serin bir bahar sabahında İstan- bul'un Fatih semtinde, Atik Ali Paşa'da açıldı Behçet Necati- gil'in. Sonra parantezin içerisine bir başka şehir girdi: Kasta- monu. Zeki Ömer Defne'nin zilleri çalarken derslere bir bir gi- renler arasında o hassas ortaokul öğrencisi de vardı. Evler- den, kırlardan, denizlerden duyulan bu ses; zil değil, şiirin ti- nisiydi. O zamanlar kompozisyon dersi vardı okullarda ve ka- lemin er meydanıydı bu ders. Defne'nin, on dört yaşındaki ta- lebesinin defterine yazdığı cümle ilk ödülüydü Necatigil'in: "Yarının iyi bir kalemine sahipsin." Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) kişileştirme B) Antı yapma C Benzetme D) Farklı duyulara seslenme F Farklı cümle türlerinden yararlanma

1 1 20. Sanat balik gibidir, toplumsal suyun içinde yaşar, top- lumsal olmayan ne bir düşünce ne bir dize vardır. Biz yeni insanı tanımıyoruz. Onu eldeki eski ölçülerin, eski vasıtaların kendisine verdiği alışkanlıklarla tanımaya ça- lışıyoruz. Elini kendi istenciyle kullanan insanı, makineye bağımlı olarak işleyen insandan ayırt edemiyoruz. Bu iki adam arasındaki fark, iki dünya arasındaki farktır. İki in- san psikolojisi birbirine karşı kapalı birer âlemdir. Yeni adamın değerler dünyası, dünya görüşü artık kolektivite- ye mal olmuştur. Bu sözleri dile getiren yazar aşağıdakilerden hangisi- nin romancılık anlayışını paylaşmaz? 3 1 1 via A) Sabahattin Ali B) Sadri Ertem C) Orhan Kemal D) Yaşar Kemal E) Abdülhak Şinasi Hisar ano

20. Birçok sözcük bağlam içinde farklı anlamlar kazandığından bunların çağrıştırdığı duygu ve düşünceler de değişiklik gösterebilir . Söz gelimi "disiplin" kavramı, çoğunlukla kural ve yönetmeliklere uygun düzen, eğitimle elde edilen davranışı ifade eder. Disiplin sözcüğü tek başına kullanıldığında herkes ondan yanadır ancak bu sözcük disiplin altına almak" şeklinde kullanıldığı zaman isler değişir. Disiplin altına almak; eğitim vererek veya denetim altında tutarak boyun eğdirmek, cezalandırmak ve düzene sokmak anlamındadır. Kısacası disiplin kavrami, akla olumlu çağrışımlar getirirken disiplin altına almak sözü kişilerin kan basınçlarını artırır, seslerini yükseltir . Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine yer verilmemistir? A) Örneklemeye B) Karşılaştırmaya C) Tanımlamaya D) Benzetmeye EJ Neden-sonuç ilişkisine

16. Az sonra kapıya bir anahtar sokuldu. Hemen doğrul- dum, mendilimi sakladım. Kendisine zaafımdan çok metanetimi gösterdiğim kadın içeriye girdi. Beni gö- rünce elindeki erzak torbasını merakının derecesini hissettiren bir şiddetle yere bırakarak yüzüme baktı. Yorulmuş olduğu için arkasını hafifçe kapıya daya- yarak sık sık nefes alıyor, öğrenmek istediği şeyi öğ- renmek için sual sormaya ya muvaffak olamıyor ya lüzum görmüyor ve gözlerini benden ayırmıyor. Bir daha muayene edecekler, dedim. - Ameliyat lâzım mı imiş? Belli değil. Bugün kalabalıktı. İyice bakamadılar. Belki lâzım olacak. Bu kapalı sözlerim onu hiç tat- min etmemiş olacak ki torbayı yere bırakırken kolu- nun hareketini etkileyen merak ve endişe ile torbayı kaldırdı ve mutfağa doğru şaşkın adımlarla yürüdü. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? - - - A) Gözlemlere yorum katılmıştır. co Hâkim bakış açısıyla oluşturulmuştur. C) Olaylar 1. kişinin ağzından anlatılmıştır. Yo D) Betimleyici ögelerden yararlanılmıştır. E) Yaşanması olası olaylar anlatılmıştır.

yiniz. a- K- 7. İnsanın genetik mirasının üzerindeki kontrol, biyomedikal dünyanın felsefe taşı olagelmiştir. Kimileri tarafından ulaşıl- ması imkânsız ama insan evriminin hastalık ve hatta ölüm- den arınmış bir sonraki safhası olarak görülmüştür. Kimileri ise insanların biyolojik olarak ayrı kastlara ayrıldığı, sanat ve edebiyatın sığ biyolojik özellikler içinde boğulduğu bir kâbus senaryosu hayal etmişlerdir. Şimdi geldiğimiz nokta ise böyle konularda genelde olduğu gibi düşünebildiğimiz- den daha garip ve karmaşık. CRISPR-CAS tekniği ile insan embriyolarının genetiğini istenildiği gibi değiştirmek tekno- lojik olarak mümkün oldu ve bu bilimin Faust ruhlu insanları için karşı konulmaz bir merak yarattı: Doğmamış ve hiç do- ğamayacak bebeklerin hayatlarını kurtarabilir miyiz? Daha ergenliğe erişemeden korkunç şekilde ölen milyonlarca çocuğa normal bir hayat verebilir miyiz? Bir ömür boyu ha- yat kalitemizi düşüren yüzlerce maraz gibi problemi tamir edebilir miyiz? 35. Parçanın anlatımı ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) Benzetmelerden yararlanılmıştır. B) Karşılaştırma yapılmıştır. C) Bir olgu sorularla irdelenmiştir. D) Nesnel yargılara yer verilmiştir. E) Tanımlara yar verilmiştir.

Türkçe 17. Kimi zaman trende, otobüste yaşlı birine yer vermek, kimi zaman ihtiyaç sahibi birine az da olsa maddi yardımda bulunmak, kimi zaman da insanlara güler yüzlü davranarak moral vermek şeklinde hizmet vermenin bir kereye mahsus bir çaba olmadığı açıktır. Ağaçlar; dalları, gövdeleri , öz suları, yaprakları, tohumları ve çiçekleriyle pek çok farklı hayvan için Vazgeçilmez bir besin kaynağıdır . Tavşanlar ağaç yapraklarıyla ve yere düşen dalların kabuklarıyla beslenirken ağaçkakanlar ağaçların kabuğunun altında bulunan öz suyuyla beslenir. Sincaplar, ağaçların tohumlarını, kangurular yaprak ve meyvelerini yer mesela. Aşağıdakilerden hangisi bu iki parça için ortak bir özelliktir? A) Deyimlerle anlatıma etkileyicilik katılması B) Örneklerle düşüncenin somutlaştırılması Tanımlama ile bazı varlıkların özelliklerinin aktarılması Sayıp dökme ve yinelemelere yer verilmesi EX lkna etme yoluyla kanıların değiştirilmeye çalışılması

Sık sık yararlanılan, temel bilgileri içeren, değerini kolay kolay yitirmeyen kitaplara baş ucu kitapları dendiğini biliriz de bu tür kitapların okur niteliğine göre farklılıklar gösterdiğini pek bilmeyiz. Sıradan okur için baş ucu kitapları; hiç bilmediği şeyleri öğreten, hiç görmediği ufukları gösteren kitaplardır. Bilinçli okurlar için bu kitaplar; en iyi bildiği şeyleri, en yakından tanıdığı ufukları anlatan; duygu ve düşünceleriyle örtüşen kitaplardır. Okuduğu bir kitapta karşılaştığı “Yalnız kalmamak için bütün gece aynanın önünde oturdum.” cümlesi, sıradan bir okur için ertesi gün sosyal medyada paylaşacağı popüler bir tüketim malzemesidir. Bilinçli okur içinse böyle bir cümlenin işlevi bambaşkadır; "Eee dostum, madem yalnızsın..." diye başlayarak kahramanla roman boyunca koyu bir sohbete dalabilir. 35. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Tanık gösterme B) Örnekleme C) Karşılaştıyma Tanımlama Weyer E) Açıklama )

5. Aşa siy 2. Konferans ile ilgili olarak aşağıdakilerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır? A) Prf Yayınları C D A) Alanında uzman bir kişinin yaptığı planlı konuşma- lardır. B) Oturumu yöneten başkan, sorularıyla konuşmaya yön verir. C) Konuşma sonunda dinleyicilerin sorularına açık ve net yanıtlar verilir. D) Konuşmada dinleyicileri sıkmamak için bir saati aşmamaya dikkat edilmelidir. E) Konuşmacı, yazdıklarını kâğıttan okumamalı, dinle- yicilerle göz teması kurmalıdır.

le 7- re 7. 8. Dilekçe planı ile ilgili olarak aşağıda verilen bilgiler- den hangisi yanlıştır? mene on A) Dilekçenin sunulacağı kurum adı, kâğıdın en üst tarafına ortalayacak şekilde yazılır. B) Sol alt köşeye dilekçeyi yazan kişinin adresi ve iletişim bilgileri yazılır. 100 BY C) Metnin sağ alt köşesine dilekçeyi yazan kişi adını, soyadını yazıp imzasını atmalıdır. D) Dilekçeyi yazan kişi iş veya görevini belirterek dilek veya şikâyetini ayrıntılı olarak anlatır. E) Dilekçenin yazıldığı tarih, kâğıdın sağ üst köşesine yazılır. Prf Yayınları

1. Dünkü oynanan maçta deplasman takımının taraftarları ile güvenlik güçleri arasında gergin anlar yaşandı. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağı- dakilerden hangisidir? A) Özne - yüklem uyuşmazlığı B) Çatı uyuşmazlığı C) Nesne eksikliği D) Duruluk ilkesine aykırılık E) Tümleç eksikliği

20. Sanat balik gibidir, toplumsal suyun içinde yaşar, top- lumsal olmayan ne bir düşünce ne bir dize vardır. Biz yeni insanı tanımıyoruz. Onu eldeki eski ölçülerin, eski vantalann kendisine verdigi alışkanklarla tanımaya ça lişiyoruz. Elini kendi intenciyle kullanan insani, makineye bağlı olarak işleyen insandan ayırt edemiyoruz. Bu iki adam arasındaki fark, iki dünya arasındaki farktir. Ikin san psikolojisi birbirine karşı kapah biror atomdir. Yeni adamun degerler dünyası, dünya görüşü artık kolektivite ya mal olmuştur. Bu sözleri dile getiren yazar aşağıdakilerden hangisi nin romancilik anlayisini paylaşmaz? A) Sabahattin All B) Sadri Ertem C) Orhan Kemal Dj Yaşar Kemal E) Abdülhak Şinasi Hisar