Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Düşünceyi Geliştirme Yolları Soruları

D) IV. cüml
E) V. cümle: lyiliğe iyilik olsaydı, koca öküze bıçak
kalkmazdı.
Sanatçının şiirlerinde konuşma dilinin toprağına kök
salmamış sözcüklere sık sık rastlarsınız. Yeni kar-
şılaşmışsanız bu şiirlerle, sözcükler size yadırgatıcı
gelebilir. Ama biraz sabırlà okuduğunuzda o söz-
cüklerin yerli yerinde kullanıldığını görürsünüz.
Bu parçada geçen "konuşma dilinin toprağına kök
salmamış" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakil-
erden hangisidir? V
Halkın konuşmalarında henüz yer almayan
Dilin kurallarıyla örtüşmeyen
C) Şiirin yapısına uymayan
D) Çok farklı anlamlar içeren
E) Şiirin ahengini bozan
B
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
D) IV. cüml E) V. cümle: lyiliğe iyilik olsaydı, koca öküze bıçak kalkmazdı. Sanatçının şiirlerinde konuşma dilinin toprağına kök salmamış sözcüklere sık sık rastlarsınız. Yeni kar- şılaşmışsanız bu şiirlerle, sözcükler size yadırgatıcı gelebilir. Ama biraz sabırlà okuduğunuzda o söz- cüklerin yerli yerinde kullanıldığını görürsünüz. Bu parçada geçen "konuşma dilinin toprağına kök salmamış" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakil- erden hangisidir? V Halkın konuşmalarında henüz yer almayan Dilin kurallarıyla örtüşmeyen C) Şiirin yapısına uymayan D) Çok farklı anlamlar içeren E) Şiirin ahengini bozan B
RASYON
15. Türkçe, çeşitli verilerde konuşur sayısı bakımından
dünyada 6. sırada gösterilmektedir. Bugün Avrupa içle-
rinden Bering Boğazı'na kadar uzanan bir coğrafyada
konuşulan dilimiz, konuşulduğu alanın genişliği bakı-
mından da dikkatleri çekmektedir. Elbette, dünyada çok
geniş sahalarda yaygın olarak kullanılan başka diller de
mevcuttur. Ancak bahsettiğimiz alan, ana dili konuşurla-
ri açısından değerlendirildiğinde Türkçenin bu konudaki
farkı daha iyi anlaşılacaktır. Türkçe, aslında tarih boyun-
ca hep geniş coğrafyalarda konuşulmuştur. Hunların,
Göktürklerin, Osmanlının ve kurduğumuz diğer impara-
torlukların coğrafi sınırlarını bilenler, bunun böyle olduğu
fikrine katılacaklardır.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
vardır?
A) Öyküleme
C) Tanık gösterme
B) Tanımlama
Benzetme
E) Örneklendirme
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
RASYON 15. Türkçe, çeşitli verilerde konuşur sayısı bakımından dünyada 6. sırada gösterilmektedir. Bugün Avrupa içle- rinden Bering Boğazı'na kadar uzanan bir coğrafyada konuşulan dilimiz, konuşulduğu alanın genişliği bakı- mından da dikkatleri çekmektedir. Elbette, dünyada çok geniş sahalarda yaygın olarak kullanılan başka diller de mevcuttur. Ancak bahsettiğimiz alan, ana dili konuşurla- ri açısından değerlendirildiğinde Türkçenin bu konudaki farkı daha iyi anlaşılacaktır. Türkçe, aslında tarih boyun- ca hep geniş coğrafyalarda konuşulmuştur. Hunların, Göktürklerin, Osmanlının ve kurduğumuz diğer impara- torlukların coğrafi sınırlarını bilenler, bunun böyle olduğu fikrine katılacaklardır. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi vardır? A) Öyküleme C) Tanık gösterme B) Tanımlama Benzetme E) Örneklendirme
4. 1. Akşama doğru, başı göklere değen dağların dorukların-
dan, San-Taş rüzgârı koptu geldi. Bir anda ortalık ka-
riştı. Biçilen otlar; savruluyor, hortum hortum ormanın
üstüne kalkıyor, uğul uğul bir gürültüyle dağlardan daha
yükseğe çıkıyordu. Bora, birden tipiye döndü; göz gözü
görmez oldu ve hemen kar yağmaya başladı ardından.
Yağan kar, beyaz bir gece gibi kapladı yeryüzünü. Or-
mandaki ağaçlar, şiddetli rüzgârlardan yerlere yatıyor;
çay kabarıyordu. Öyle bir kar yağdı ki ne kar!..
II. Herkes telaşla evlere koşuştu. Hayvanları ve bazı
şeyleri içeri aldılar. Olabildiği kadar çok odun taşıdılar
evlerin içine. Kimse.burnunu kapıdan dışarı uzatamaz
oldu. Vaktinden önce, apansiz gelen o korkunç tipide
kim adım atabilirdi ki?
Bu iki parçanın değerlendirilmesine ilişkin yargılardam
hangisi yanlıştır?
A) I. de anlatılanlar sebep, II. de anlatılanlar sonuç niteli-
ğindedir.
B) I. de alışılmamış bağdaştırmayla sanatlı bir anlatım sağ-
lanmış, II. de yalın anlatımlı cümleler yer almıştır.
C) 1. de devinimsel betimlemelere izlenim katılmış, II. de
devinimsel anlatım ağır basmıştır.
D) I. de ünlem cümlesinden, II. de sözde soru cümlesinder
yararlanılmıştır.
E) Her iki parçada da birden fazla duyuyla ilgili ayrıntılara
yer verilmiştir.
5. Aslında küçük ölçekli hir stron i
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
4. 1. Akşama doğru, başı göklere değen dağların dorukların- dan, San-Taş rüzgârı koptu geldi. Bir anda ortalık ka- riştı. Biçilen otlar; savruluyor, hortum hortum ormanın üstüne kalkıyor, uğul uğul bir gürültüyle dağlardan daha yükseğe çıkıyordu. Bora, birden tipiye döndü; göz gözü görmez oldu ve hemen kar yağmaya başladı ardından. Yağan kar, beyaz bir gece gibi kapladı yeryüzünü. Or- mandaki ağaçlar, şiddetli rüzgârlardan yerlere yatıyor; çay kabarıyordu. Öyle bir kar yağdı ki ne kar!.. II. Herkes telaşla evlere koşuştu. Hayvanları ve bazı şeyleri içeri aldılar. Olabildiği kadar çok odun taşıdılar evlerin içine. Kimse.burnunu kapıdan dışarı uzatamaz oldu. Vaktinden önce, apansiz gelen o korkunç tipide kim adım atabilirdi ki? Bu iki parçanın değerlendirilmesine ilişkin yargılardam hangisi yanlıştır? A) I. de anlatılanlar sebep, II. de anlatılanlar sonuç niteli- ğindedir. B) I. de alışılmamış bağdaştırmayla sanatlı bir anlatım sağ- lanmış, II. de yalın anlatımlı cümleler yer almıştır. C) 1. de devinimsel betimlemelere izlenim katılmış, II. de devinimsel anlatım ağır basmıştır. D) I. de ünlem cümlesinden, II. de sözde soru cümlesinder yararlanılmıştır. E) Her iki parçada da birden fazla duyuyla ilgili ayrıntılara yer verilmiştir. 5. Aslında küçük ölçekli hir stron i
4
4
4
23. Anlatma esasına bağlı edebî türler içerisinde hatıra, gezi
yazısı, mektup, biyografik ve otobiyografik roman türteri
gerçek ile kurmaca arasında; itibarilikten ziyade gerçeğe
daha yakın edebî ürünler olarak karşımıza çıkar. Bu
türlerde de anlatılanlar kurmaca bir yapı ile karşımıza
Bununla birlikte, bu tür edebî eserlerde yaşanmışlık
çıkar ve okurun karşısında yine itibarî bir dünya vardır.
ihtimali ve gerçeğe yakınlık diğer edebî türlere nazaran
daha fazladır. Psikolojik roman türünde ise, gerçek ile
kurgusal dünya iç içe girmiştir. Psikolojik romanların
şahıs dünyası ve olayları, çoğu zaman yazarların
yaşamlarından izler taşır.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerin
hangisi söylenemez?
AY Düşünceyi geliştirme yöntemlerinden karşılaştırma
ağır basmaktadır.
B) Sayıp dökmelere yer verilmiştir.
Tanımlar yoluyla düşünceye inandırıcılık katılmaya
çalışılmıştır.
D) Nitelendirmeler söz konusudur.
E) Farklı yapıda cümleler kullanılarak anlatım
güçlendirilmiştir.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
4 4 4 23. Anlatma esasına bağlı edebî türler içerisinde hatıra, gezi yazısı, mektup, biyografik ve otobiyografik roman türteri gerçek ile kurmaca arasında; itibarilikten ziyade gerçeğe daha yakın edebî ürünler olarak karşımıza çıkar. Bu türlerde de anlatılanlar kurmaca bir yapı ile karşımıza Bununla birlikte, bu tür edebî eserlerde yaşanmışlık çıkar ve okurun karşısında yine itibarî bir dünya vardır. ihtimali ve gerçeğe yakınlık diğer edebî türlere nazaran daha fazladır. Psikolojik roman türünde ise, gerçek ile kurgusal dünya iç içe girmiştir. Psikolojik romanların şahıs dünyası ve olayları, çoğu zaman yazarların yaşamlarından izler taşır. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylenemez? AY Düşünceyi geliştirme yöntemlerinden karşılaştırma ağır basmaktadır. B) Sayıp dökmelere yer verilmiştir. Tanımlar yoluyla düşünceye inandırıcılık katılmaya çalışılmıştır. D) Nitelendirmeler söz konusudur. E) Farklı yapıda cümleler kullanılarak anlatım güçlendirilmiştir.
1.-3. soruları aşağıda verilen bilgilere göre
cevaplayınız.
Çocuklardaki fiziksel gelişimi araştırmak amacıyla
ilkokul 2. sınıf öğrencilerinin boyları ve kiloları ölçül-
müştür. Bu sınıftaki Aykut, Burak, Engin, Süleyman,
Rıza ve Yakup adlı öğrencilerin boyları ve kiloları
hakkında aşağıdakiler bilinmektedir.
●
Aykut, Rıza'dan daha kısa ve daha zayıf; En-
gin'den daha uzun ve daha şişmandır.
Yakup, Engin'den daha kısa fakat daha şişman;
Burak'tan daha uzun fakat daha zayıftır.
• En zayıf öğrenci, en uzun boylu olandır.
Burak, Aykut'tan daha zayıftır.
Süleyman, Engin'den daha zayıftır.
Bu sınıftaki öğrenciler boylarına göre en kısadan
en uzuna doğru sıralanırsa 4. en uzun boylu öğ-
renci aşağıdakilerden hangisi olur?
A) Süleyman
C) Rıza
E) Engin
B) Burak
D) Yakup
TEST
D/yediiklimyayıncılık
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
1.-3. soruları aşağıda verilen bilgilere göre cevaplayınız. Çocuklardaki fiziksel gelişimi araştırmak amacıyla ilkokul 2. sınıf öğrencilerinin boyları ve kiloları ölçül- müştür. Bu sınıftaki Aykut, Burak, Engin, Süleyman, Rıza ve Yakup adlı öğrencilerin boyları ve kiloları hakkında aşağıdakiler bilinmektedir. ● Aykut, Rıza'dan daha kısa ve daha zayıf; En- gin'den daha uzun ve daha şişmandır. Yakup, Engin'den daha kısa fakat daha şişman; Burak'tan daha uzun fakat daha zayıftır. • En zayıf öğrenci, en uzun boylu olandır. Burak, Aykut'tan daha zayıftır. Süleyman, Engin'den daha zayıftır. Bu sınıftaki öğrenciler boylarına göre en kısadan en uzuna doğru sıralanırsa 4. en uzun boylu öğ- renci aşağıdakilerden hangisi olur? A) Süleyman C) Rıza E) Engin B) Burak D) Yakup TEST D/yediiklimyayıncılık
35 ve 36. soruları aşağıdaki
parçaya göre cevaplayınız.
}
Osmanlı Dönemi'nde her türlü önemli olay yemek-
le kutlanırdı: düğünler, sünnetler, bir çocuğun oku-
la başladığı gün, loncalarda kalfaların ustalığa yük-
seliş törenleri ve askerî zaferler, barış antlaşması
gibi siyasi olaylar... Saray düğünleri ve sünnetleri,
saltanat ve güç gösterileriydi ve her sınıftan insan
için düzenlenen şölenlerin arasına ip cambazlı ve
havai fişekli, pahalı halk eğlenceleri serpiştirilirdi.
Şekerden yapılmış devasa bahçe, bina, hayvan
hatta satranç takımı heykelleri sokaklarda dolaştı-
rılır, sonra parçalanır ve yenmek üzere kalabalığa
dağıtılırdı. Birinci Abdülhamit'in oğlunun 1784'te
okula başlaması vesilesiyle düzenlenen şölende
güvercin rostosu, balık, pilav, bamya çorbası, haş-
lanmış meyve, safran muhallebisi ve başka tatlılar
ikram edildi. Bu tip şölenler halktan pek çok insan
için nadiren de olsa bol bol et ve tatlı yeme fırsatı
anlamına geliyordu.
35. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden han-
gisi söylenemez?
A) Bilgi verme amaçlanmıştır.
-B) Ornekleme yapılmıştır.
C) Sayıp dökmelerden yararlanılmıştır.
D) Niteleyici sözcüklerle anlatım zenginleştirilmiştir.
E) Karşılaştırmalara yer verilmiştir.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
35 ve 36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. } Osmanlı Dönemi'nde her türlü önemli olay yemek- le kutlanırdı: düğünler, sünnetler, bir çocuğun oku- la başladığı gün, loncalarda kalfaların ustalığa yük- seliş törenleri ve askerî zaferler, barış antlaşması gibi siyasi olaylar... Saray düğünleri ve sünnetleri, saltanat ve güç gösterileriydi ve her sınıftan insan için düzenlenen şölenlerin arasına ip cambazlı ve havai fişekli, pahalı halk eğlenceleri serpiştirilirdi. Şekerden yapılmış devasa bahçe, bina, hayvan hatta satranç takımı heykelleri sokaklarda dolaştı- rılır, sonra parçalanır ve yenmek üzere kalabalığa dağıtılırdı. Birinci Abdülhamit'in oğlunun 1784'te okula başlaması vesilesiyle düzenlenen şölende güvercin rostosu, balık, pilav, bamya çorbası, haş- lanmış meyve, safran muhallebisi ve başka tatlılar ikram edildi. Bu tip şölenler halktan pek çok insan için nadiren de olsa bol bol et ve tatlı yeme fırsatı anlamına geliyordu. 35. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? A) Bilgi verme amaçlanmıştır. -B) Ornekleme yapılmıştır. C) Sayıp dökmelerden yararlanılmıştır. D) Niteleyici sözcüklerle anlatım zenginleştirilmiştir. E) Karşılaştırmalara yer verilmiştir.
19. Akdeniz'in kahramanlık yuvası sonsuz ufuklarına bakan
küçük tepe, minimini bir çiçek ormanı gibiydi. Ince uzun
dallı badem ağaçlarının alaca gölgeleri sahile inen keçi
yoluna düşüyor, ilkbaharın tatlı rüzgârıyla sarhoş olan
martılar, çılgın bağrışlarıyla havayı çınlatıyordu. Badem
bahçesinin yanı geniş bir bağdı. Beyaz taşlardan yapılmış
kısa bir duvarın ötesindeki harabe, vadiye kadar iniyordu.
Bu parçayla ilgili aşağıda verilenlerden hangisi
yanlıştır?
A) Insan dışındaki varlıklara insana özgü nitelikler
yüklenmiştir.
B) Birden çok duyuya seslenen ayrıntılara yer verilmiştir.
C) Izlenimsel betimlemeye başvurulmuştur.
D) Benzetme yapılmıştır.
E) Kahraman anlatıcı bakış açısıyla kaleme alınmıştır.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
19. Akdeniz'in kahramanlık yuvası sonsuz ufuklarına bakan küçük tepe, minimini bir çiçek ormanı gibiydi. Ince uzun dallı badem ağaçlarının alaca gölgeleri sahile inen keçi yoluna düşüyor, ilkbaharın tatlı rüzgârıyla sarhoş olan martılar, çılgın bağrışlarıyla havayı çınlatıyordu. Badem bahçesinin yanı geniş bir bağdı. Beyaz taşlardan yapılmış kısa bir duvarın ötesindeki harabe, vadiye kadar iniyordu. Bu parçayla ilgili aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) Insan dışındaki varlıklara insana özgü nitelikler yüklenmiştir. B) Birden çok duyuya seslenen ayrıntılara yer verilmiştir. C) Izlenimsel betimlemeye başvurulmuştur. D) Benzetme yapılmıştır. E) Kahraman anlatıcı bakış açısıyla kaleme alınmıştır.
Aşağıdakilerin hangisinde, ağır basan anlatım biçimi diğerlerinden farklıdır?
A) Güz yelleri neredeyse esmeye başlayacak. Boz toprağı soğuk, ürpertici bir yel yaladı yalayacak. Kuşlar boyunlarını ka-
natlarının arasına çekmiş, kuytularda büzülmüş duruyorlar. Üşümüş, kuşlar. Keklik sesleri gelmez oldu. Kınalı ayakları-
nın izi yok artık çalı diplerinde. Günler geçtikçe bu azıtan ne? Yaz sonu yelleri. Bu yellerin kökünden söküp kopardığı,
tepeden tepeye savurduğu ne? Döngele dikenleri.
satışlar iyi gitmiyordu. Savaş yıllarıydı. Ekmek bile pahalıydı. Ayrıca sık sık karartma yapılıyor, istasyonun ölgün ışık-
ları eserlerimizi büsbütün aydınlatmaz oluyordu. Böyle gecelerde çalışmak da anlamsızlaşıyordu. Kara perdelerini sıkı
sıkı örttüğümüz pencerelerimizin gerisinde, mavi kâğıtlara sardığımız lambaların donuk ışığında, satılıp satılmayacağı
belirsiz kısa hikâyelerimizi yazmaya çalışıyorduk.
C) Bir iki kere gördüğüm babasına benziyor: Uzun boylu, ince, biraz asabice el kol hareketleri var ama bu ona yakışıyor.
Ellerini dizlerine koyuşu, ben önemli bir şey söylerken "Anlıyorum, hürmetle dinliyorum." diyen bakışlarla gözlerimin
içine içine istekle bakışı ve sözlerimin veznine uygun gizli bir makamla başını sallayışı çok yerinde. Bu yaşıma geldim,
gerçek saygının yürekten değil küçük kurallardan ve boyun eğmekten kaynaklandığını bilirim.
D) Simeranya'yı derin bir sükûn ve tevekkül havası sarmıştır. Oraya ilk adımını atar atmaz, kendini her tarafa yayılmış bir
umumi intibak ve ahenk atmosferi içinde bulursun. Herkes bu ruh sağlığının yollarını bilir ve hastalandıktan sonra, ken-
di kendisine, isyandan tevekküle giden yolu açacak telkinlere uygun bir hazırlık bulur. Aydın, inşallah değildir, menenjit
olmuşsa, muhakkak ki bu, çalıştığı derse karşı duyduğu isyanın, sinir sistemi yoluyla, uzviyete sirayetinin neticesidir.
E) Sıcak boğucuydu, pustan iki adım ilerisi gözükmüyordu. Otlar terliyordu. Ağaçlar, pamuk fidanları, insanlar, pamuklar,
kuşlar, arılar, böcekler, çalılar, çiçekler, kurumuş anızlar her şey terliyordu. Toprak su dolu bir testi gibi domur domur
terliyordu. Her şey vıcık vıcık terliyordu. Keskin, acı, yakan, ekşi bir ter kokusu alaçıkların üstünden göğe doğru fışkı-
riyordu. Baş döndürücü.
köylülerin
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Aşağıdakilerin hangisinde, ağır basan anlatım biçimi diğerlerinden farklıdır? A) Güz yelleri neredeyse esmeye başlayacak. Boz toprağı soğuk, ürpertici bir yel yaladı yalayacak. Kuşlar boyunlarını ka- natlarının arasına çekmiş, kuytularda büzülmüş duruyorlar. Üşümüş, kuşlar. Keklik sesleri gelmez oldu. Kınalı ayakları- nın izi yok artık çalı diplerinde. Günler geçtikçe bu azıtan ne? Yaz sonu yelleri. Bu yellerin kökünden söküp kopardığı, tepeden tepeye savurduğu ne? Döngele dikenleri. satışlar iyi gitmiyordu. Savaş yıllarıydı. Ekmek bile pahalıydı. Ayrıca sık sık karartma yapılıyor, istasyonun ölgün ışık- ları eserlerimizi büsbütün aydınlatmaz oluyordu. Böyle gecelerde çalışmak da anlamsızlaşıyordu. Kara perdelerini sıkı sıkı örttüğümüz pencerelerimizin gerisinde, mavi kâğıtlara sardığımız lambaların donuk ışığında, satılıp satılmayacağı belirsiz kısa hikâyelerimizi yazmaya çalışıyorduk. C) Bir iki kere gördüğüm babasına benziyor: Uzun boylu, ince, biraz asabice el kol hareketleri var ama bu ona yakışıyor. Ellerini dizlerine koyuşu, ben önemli bir şey söylerken "Anlıyorum, hürmetle dinliyorum." diyen bakışlarla gözlerimin içine içine istekle bakışı ve sözlerimin veznine uygun gizli bir makamla başını sallayışı çok yerinde. Bu yaşıma geldim, gerçek saygının yürekten değil küçük kurallardan ve boyun eğmekten kaynaklandığını bilirim. D) Simeranya'yı derin bir sükûn ve tevekkül havası sarmıştır. Oraya ilk adımını atar atmaz, kendini her tarafa yayılmış bir umumi intibak ve ahenk atmosferi içinde bulursun. Herkes bu ruh sağlığının yollarını bilir ve hastalandıktan sonra, ken- di kendisine, isyandan tevekküle giden yolu açacak telkinlere uygun bir hazırlık bulur. Aydın, inşallah değildir, menenjit olmuşsa, muhakkak ki bu, çalıştığı derse karşı duyduğu isyanın, sinir sistemi yoluyla, uzviyete sirayetinin neticesidir. E) Sıcak boğucuydu, pustan iki adım ilerisi gözükmüyordu. Otlar terliyordu. Ağaçlar, pamuk fidanları, insanlar, pamuklar, kuşlar, arılar, böcekler, çalılar, çiçekler, kurumuş anızlar her şey terliyordu. Toprak su dolu bir testi gibi domur domur terliyordu. Her şey vıcık vıcık terliyordu. Keskin, acı, yakan, ekşi bir ter kokusu alaçıkların üstünden göğe doğru fışkı- riyordu. Baş döndürücü. köylülerin
11. (1) Sarıkamış bölgesine gittiğiniz zaman burası tüm
güzelliğiyle sizi karşılayacak. (II) Sarıkamış'ın Sarı-
çam Ormanları içerisindeki yapı, günümüze kadar öz-
gün mimarisini korumayı başarmış. (III) Bir zamanlar
Türk filmlerine ev sahipliği yapan bu yer, size geçmişe
uzanan keyifli bir yolculuk vadediyor. (IV) Geri dönüşte
Kars kazını tatmanız, eve dönüş yolu öncesi sizi çok
mutlu edecek. (V) Kaz etinden yapılan yemekler, yöre
halkının kültürüne bile yansımış.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
nesne-yüklem ilişkisine göre diğerlerinden farklı-
dır?
A) I
B) II C) III D) IV
E) V
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
11. (1) Sarıkamış bölgesine gittiğiniz zaman burası tüm güzelliğiyle sizi karşılayacak. (II) Sarıkamış'ın Sarı- çam Ormanları içerisindeki yapı, günümüze kadar öz- gün mimarisini korumayı başarmış. (III) Bir zamanlar Türk filmlerine ev sahipliği yapan bu yer, size geçmişe uzanan keyifli bir yolculuk vadediyor. (IV) Geri dönüşte Kars kazını tatmanız, eve dönüş yolu öncesi sizi çok mutlu edecek. (V) Kaz etinden yapılan yemekler, yöre halkının kültürüne bile yansımış. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi nesne-yüklem ilişkisine göre diğerlerinden farklı- dır? A) I B) II C) III D) IV E) V
9. "Bana 2008'de Adana'da "usta oyuncu ödülü" ver-
diklerinde "Ben ustalığı kabul etmem, vermeyin bu
ödülü." dedim. Çünkü usta zanaatkârdır, sanatçı
usta olmaz, sanatçı sürekli arayış içindedir. Ödül
de ancak yaptığım işin kendisidir." Tuncel Kurtiz
quelo abremon G
Bu parçadaki cümlelerde aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
boy tablil
A) Doğrudan aktarma
B) Karşılaştırma A
C) Tanımlama
D) On yargı
E) Gerekçe
]]
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
9. "Bana 2008'de Adana'da "usta oyuncu ödülü" ver- diklerinde "Ben ustalığı kabul etmem, vermeyin bu ödülü." dedim. Çünkü usta zanaatkârdır, sanatçı usta olmaz, sanatçı sürekli arayış içindedir. Ödül de ancak yaptığım işin kendisidir." Tuncel Kurtiz quelo abremon G Bu parçadaki cümlelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur? boy tablil A) Doğrudan aktarma B) Karşılaştırma A C) Tanımlama D) On yargı E) Gerekçe ]]
74. Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,
Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
Bu dizelerde aşağıdaki bilimlerin hangisinden yararla-
nılmıştır?
A) Tarih
OPOosyoloji
E) Biyoloji
B) Psikoloji
D) Felsefe
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
74. Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi? En kesif orduların yükleniyor dördü beşi, Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya. Bu dizelerde aşağıdaki bilimlerin hangisinden yararla- nılmıştır? A) Tarih OPOosyoloji E) Biyoloji B) Psikoloji D) Felsefe
3. Artık çoğu şeyin arasında fark kalmadığından mı yoksa
farkları göreceğimizden emin olmadıklarından mı nedir,
çoktandır dergilerde, benzer iki resim arasındaki yedi
farkı bulmamızı istemiyor kimse bizden. Oysa biz, birbiri-
nin aynı görünen iki resme baktığımızda, "Aralarında bir
fark yok!" deyip geçmez, farkları bulup çıkarır, neşeyle
çıktığımız basamakların bizi götürdüğü yerde bir cümle-
nin altını çizerdik. Benzerlikler yanıltır.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi var-
dır?
A) Alıntıdan yararlanma
B) Açıklamaya başvurma
SORULARI
Soyut kavramları somutlaştırma
D) Örneklere yer verme
Koşul öne sürme -
Tartışma
2015/YGS
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
3. Artık çoğu şeyin arasında fark kalmadığından mı yoksa farkları göreceğimizden emin olmadıklarından mı nedir, çoktandır dergilerde, benzer iki resim arasındaki yedi farkı bulmamızı istemiyor kimse bizden. Oysa biz, birbiri- nin aynı görünen iki resme baktığımızda, "Aralarında bir fark yok!" deyip geçmez, farkları bulup çıkarır, neşeyle çıktığımız basamakların bizi götürdüğü yerde bir cümle- nin altını çizerdik. Benzerlikler yanıltır. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi var- dır? A) Alıntıdan yararlanma B) Açıklamaya başvurma SORULARI Soyut kavramları somutlaştırma D) Örneklere yer verme Koşul öne sürme - Tartışma 2015/YGS
Berna Moran, Oğuz Atay'ın ilk romanı olan Tutunamayanlar'ı
"hem söyledikleri hem de söyleyiş biçimiyle bir başkaldırı
olarak niteler.
Bu cümlede "başkaldırı" sözüyle anlatılmak istenen aşa-
ğıdakilerden hangisidir?
A) Emre itaat etmemek
B) Toplumsal yapıya isyan etmek
C) Sanatsal ürünlere değer vermemek
Her türlü güce karşı koymak
Alışılmış kalıpları yok saymak
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Berna Moran, Oğuz Atay'ın ilk romanı olan Tutunamayanlar'ı "hem söyledikleri hem de söyleyiş biçimiyle bir başkaldırı olarak niteler. Bu cümlede "başkaldırı" sözüyle anlatılmak istenen aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) Emre itaat etmemek B) Toplumsal yapıya isyan etmek C) Sanatsal ürünlere değer vermemek Her türlü güce karşı koymak Alışılmış kalıpları yok saymak
apla-
anları,
) Atık
in de-
zege-
erine,
mik-
şiyor.
mun-
leni-
Stesi
an-
RASYONEL YAYINLARI
DENEME 7
39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevapla-
yınız.
Yapılan yeni bir analize göre, geçen sene İngiltere'nin
Kent kontluğunda keşfedilen ve dünya çapında yayılma-
dan önce ülkede hızla ilerleyen çok bulaşıcI COVID-19
varyantı, önceki virüs varyantlarından yüzde 30 daha
ölümcül. Exeter ve Bristol Üniversitelerinde çalışan epi-
demiyologların yürüttüğü bu önemli çalışmada B.1.1.7
adı verilen SARS-CoV-2 varyanti (alt tür), toplumda
teşhis edilen yetişkinler arasında önceki varyantla-
ra göre daha yüksek bir ölüm oranıyla ilişkilendiriliyor.
Araştırmacılar yeni varyantın, 54.906 hastadan oluşan
bir örnekte 227 ölüme yol açtığını; önceki varyantların
bulaştığı aynı sayıdaki benzer hastada ise bu oranın 141
olduğunu gösteriyor. Yeni varyantın hâlihazırda 50'den
fazla ülkede tespit edilmesiyle birlikte analiz, virüsün ya-
yılmasını önlemeye yardımcı olmak üzere hükümetlere
ve sağlık yetkililerine yeni bilgiler sağlıyor.
Bu parçanın anlatımı ile ilgili aşağıdakilerden hangi-
şi söylenemez?
ir anlatım
A) Akıcılık ilkesine aykırı bir anlatım hâkimdir.
Sayısal verilerden yararlanılmıştır.
Öznel ifadelere yer verilmiştir.
D) Karşılaştırma yapılmıştır.
EX Açıklayıcı anlatım hâkimdir.
40. Bu parçada sözü edilen virüs varyantı ile ilgili as
udakilerden hangisidir?
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
apla- anları, ) Atık in de- zege- erine, mik- şiyor. mun- leni- Stesi an- RASYONEL YAYINLARI DENEME 7 39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevapla- yınız. Yapılan yeni bir analize göre, geçen sene İngiltere'nin Kent kontluğunda keşfedilen ve dünya çapında yayılma- dan önce ülkede hızla ilerleyen çok bulaşıcI COVID-19 varyantı, önceki virüs varyantlarından yüzde 30 daha ölümcül. Exeter ve Bristol Üniversitelerinde çalışan epi- demiyologların yürüttüğü bu önemli çalışmada B.1.1.7 adı verilen SARS-CoV-2 varyanti (alt tür), toplumda teşhis edilen yetişkinler arasında önceki varyantla- ra göre daha yüksek bir ölüm oranıyla ilişkilendiriliyor. Araştırmacılar yeni varyantın, 54.906 hastadan oluşan bir örnekte 227 ölüme yol açtığını; önceki varyantların bulaştığı aynı sayıdaki benzer hastada ise bu oranın 141 olduğunu gösteriyor. Yeni varyantın hâlihazırda 50'den fazla ülkede tespit edilmesiyle birlikte analiz, virüsün ya- yılmasını önlemeye yardımcı olmak üzere hükümetlere ve sağlık yetkililerine yeni bilgiler sağlıyor. Bu parçanın anlatımı ile ilgili aşağıdakilerden hangi- şi söylenemez? ir anlatım A) Akıcılık ilkesine aykırı bir anlatım hâkimdir. Sayısal verilerden yararlanılmıştır. Öznel ifadelere yer verilmiştir. D) Karşılaştırma yapılmıştır. EX Açıklayıcı anlatım hâkimdir. 40. Bu parçada sözü edilen virüs varyantı ile ilgili as udakilerden hangisidir?
15. Bazı insanlar vardır ki her düştüğünde tekrar kalkacağını bi-
lirsiniz onların. Düşmek yakışır bu insanlara, hayat yolculu-
ğunda o kadar güzel toparlanıp kalkarlar ki tekrar düşsün
istersiniz içten içe. O insanın bu derece güçlü olması anlam-
sız bir şekilde gurur ve ilham verir sizlere. Bazı insanlar vardır
ki dağları taşısa sırtında, yıkılmaz zannedersiniz. Direnmek
ve savrulmak için var olmuş gibidirler. Biri kesilmeden yenisi
başlayan rüzgârlar içinde kaldığını görür de bir rüzgâr da siz
çıkarırsınız onlar için. İşte bazı insanlar vardır ki düşeceği
yerde dik durmayı başarır, ağlayacağı yerde gülmeyi becerir,
tüm yaşadıklarını sırtlayıp taşır da ciddiye bile alınmayacak
bir söze, bir bakışa o kadar kırılır ki çaresiz kalır kırıkları ara-
sında.
Bu parçada ağır basan unsurlar aşağıdakilerden hangi-
sinde bir arada verilmiştir?
B
A) Betimleme - Örnekleme
B) Benzetme - Açıklama
CAçıklama - Tanımlama
D) Karşılaştırma - Öyküleme
Tartışma - Benzetme
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
15. Bazı insanlar vardır ki her düştüğünde tekrar kalkacağını bi- lirsiniz onların. Düşmek yakışır bu insanlara, hayat yolculu- ğunda o kadar güzel toparlanıp kalkarlar ki tekrar düşsün istersiniz içten içe. O insanın bu derece güçlü olması anlam- sız bir şekilde gurur ve ilham verir sizlere. Bazı insanlar vardır ki dağları taşısa sırtında, yıkılmaz zannedersiniz. Direnmek ve savrulmak için var olmuş gibidirler. Biri kesilmeden yenisi başlayan rüzgârlar içinde kaldığını görür de bir rüzgâr da siz çıkarırsınız onlar için. İşte bazı insanlar vardır ki düşeceği yerde dik durmayı başarır, ağlayacağı yerde gülmeyi becerir, tüm yaşadıklarını sırtlayıp taşır da ciddiye bile alınmayacak bir söze, bir bakışa o kadar kırılır ki çaresiz kalır kırıkları ara- sında. Bu parçada ağır basan unsurlar aşağıdakilerden hangi- sinde bir arada verilmiştir? B A) Betimleme - Örnekleme B) Benzetme - Açıklama CAçıklama - Tanımlama D) Karşılaştırma - Öyküleme Tartışma - Benzetme
1.
İzmir'in Çeşme ilçesine bağlı bir mahalle olan ve son yıl-
larda özellikle turizm sezonunda Türkiye'de en çok adı
geçen tatil merkezlerinden biri olan Alaçatı; cumbalı taş
evleri, renkli butik otelleri, konsept tasarım atölyeleri, öz-
gün kafe ve restoranları, Arnavut kaldırımlı ve begonvil-
lerle süslü sokakları ile yaz aylarında yurt içi ve yurt di-
şından binlerce konuk ağırlıyor. Dünyanın sayılı rüzgâr
sörfü plajları ile bu alanda küresel bir marka olan Alaça-
tı, çevresindeki birçok koy ve sahili ile deniz, kum, gü-
neş tatili arayanlar için de iyi bir seçenektir. Zeytinyağ-
li mezeleri, Ege mutfağının en güzel lezzetleri ve taze
deniz ürünlerinin sunulduğu restoranları, hareketli gece
yaşamı, her biri butik müzeyi andıran mekanları ile Ala-
çatı sokakları her daim kalabalık bir görüntüye sahiptir.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A) Karşılaştırma BB
D) Niteleme
B) Betimleme
C) Açıklama
Benz
Benzetme
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
1. İzmir'in Çeşme ilçesine bağlı bir mahalle olan ve son yıl- larda özellikle turizm sezonunda Türkiye'de en çok adı geçen tatil merkezlerinden biri olan Alaçatı; cumbalı taş evleri, renkli butik otelleri, konsept tasarım atölyeleri, öz- gün kafe ve restoranları, Arnavut kaldırımlı ve begonvil- lerle süslü sokakları ile yaz aylarında yurt içi ve yurt di- şından binlerce konuk ağırlıyor. Dünyanın sayılı rüzgâr sörfü plajları ile bu alanda küresel bir marka olan Alaça- tı, çevresindeki birçok koy ve sahili ile deniz, kum, gü- neş tatili arayanlar için de iyi bir seçenektir. Zeytinyağ- li mezeleri, Ege mutfağının en güzel lezzetleri ve taze deniz ürünlerinin sunulduğu restoranları, hareketli gece yaşamı, her biri butik müzeyi andıran mekanları ile Ala- çatı sokakları her daim kalabalık bir görüntüye sahiptir. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Karşılaştırma BB D) Niteleme B) Betimleme C) Açıklama Benz Benzetme