Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Düşünceyi Geliştirme Yolları Soruları

Sehrin kenar semtlerinde yaş
2. Burası, Batı Avrupa'nın en geniş orman alanlarını barın-
diran Ren Vadisi'nde tahta çitli köy yollarına açılıyor. Üç
7
ya da dört kath yapıların içinde Orta çağ'dan kalma taş
salonları ve restoranları barındıran bu gizemli yapıları
IV
hem fark edebiliyorsunuz.
Bu parçadaki altı çizili bölümlerin hangisinde bir
yazım yanlışı vardır?
ALL
BLII
C) U
D) IV
EV
Kafadengi
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Sehrin kenar semtlerinde yaş 2. Burası, Batı Avrupa'nın en geniş orman alanlarını barın- diran Ren Vadisi'nde tahta çitli köy yollarına açılıyor. Üç 7 ya da dört kath yapıların içinde Orta çağ'dan kalma taş salonları ve restoranları barındıran bu gizemli yapıları IV hem fark edebiliyorsunuz. Bu parçadaki altı çizili bölümlerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır? ALL BLII C) U D) IV EV Kafadengi
A) Şantiyede işler bana bakıyordu, birkaç amele
malzemeleri üst katlara faşıttım.
B) Elinde tuttuğu bardaktan bir yudum alarak dışarı
baki; şirketleri birleştirmekle çok iyi bir iş yaptın.
dedi
C) Onun görüşlerini çok tutmasam da bazen olaylara
farklı yönden bakmayı becerdiği için bu sefer işlerimi
planlarken ona da danışacağım.
DENEME-3
D) İşten ayırdığım vakitlerde balık tutmak, kentin hâkim
noktalarına çıkarak doyumsuz manzaraya bakmak
en büyük zevklerime.
E) Telaşlı telaşlı yanıma gelip, bakar mısın ya, yollar
iyiden iyiye kar tutmuş, yarın nasıl işe gideceğiz,
dedi.
Bir çocuk edebiyatı metninin çocuğa ----, çocukların
metni ne derece alımladıkları, gözlemlenerek ya da
deneysel olarak ----. Bu nedenle çocuklar için yazanlar,
yayımlanmış eserlerini okuyan çocukların görüşlerini
öğrenmek amacıyla mutlaka onlarla ----.
Bu parçadaki boşluklara aşağıdakilerden hangisi
sırasıyla getirilmelidir?
(A) ne kazandırdığı - ispat edilebilir - yakınlaşmalıdır
B) uygun olup olmadığı belirlenebilir - iletişime
geçmelidir
C) ne kadar hitap ettiği - sürdürülebilir - temasta
bulunmalıdır
D) yaşattıklarının karşılığı - çözümlenebilir - edebiyat
hakkında konuşmalıdır
E) kaybettirdikleri - araştırılabilir - düşsel bir bağ
kurmalıdır
2
2
4.
re
b
ya
ra
BL
an
A)
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
A) Şantiyede işler bana bakıyordu, birkaç amele malzemeleri üst katlara faşıttım. B) Elinde tuttuğu bardaktan bir yudum alarak dışarı baki; şirketleri birleştirmekle çok iyi bir iş yaptın. dedi C) Onun görüşlerini çok tutmasam da bazen olaylara farklı yönden bakmayı becerdiği için bu sefer işlerimi planlarken ona da danışacağım. DENEME-3 D) İşten ayırdığım vakitlerde balık tutmak, kentin hâkim noktalarına çıkarak doyumsuz manzaraya bakmak en büyük zevklerime. E) Telaşlı telaşlı yanıma gelip, bakar mısın ya, yollar iyiden iyiye kar tutmuş, yarın nasıl işe gideceğiz, dedi. Bir çocuk edebiyatı metninin çocuğa ----, çocukların metni ne derece alımladıkları, gözlemlenerek ya da deneysel olarak ----. Bu nedenle çocuklar için yazanlar, yayımlanmış eserlerini okuyan çocukların görüşlerini öğrenmek amacıyla mutlaka onlarla ----. Bu parçadaki boşluklara aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? (A) ne kazandırdığı - ispat edilebilir - yakınlaşmalıdır B) uygun olup olmadığı belirlenebilir - iletişime geçmelidir C) ne kadar hitap ettiği - sürdürülebilir - temasta bulunmalıdır D) yaşattıklarının karşılığı - çözümlenebilir - edebiyat hakkında konuşmalıdır E) kaybettirdikleri - araştırılabilir - düşsel bir bağ kurmalıdır 2 2 4. re b ya ra BL an A)
V
karekök & dakika
17. The Beatles, 1960 yılında Birleşik Krallık'ın Liverpo-
ol kentinde kurulmuş bir rock müziği grubudur. Ağustos
1962'den grubun dağılışına kadar John Lennon, Paul
McCartney, George Harrison ve Ringo Starr dörtlüsünden
oluşan The Beatles, kültürel ve ekonomik açıdan müzik
tarihinin en etkili gruplarından biri olarak kabul edilmekte-
dir. Grubun çıkardığı parçalar, satış rekoru kırmış ve grup
elliden fazla şarkıyla listelerde yer almıştır. 1964 yılında
ABD'ye gelerek Britanya müziğinin Amerika'da popüler-
leşmesini sağlamıştır. Grup, ayrıca 2004'te Rolling Stone
dergisi tarafından son elli yılın en önemli ve etkili rock mü-
zik sanatçıları arasında birinci sırada gösterilmiştir.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisi yok-
tur?
A) Sayısal veri
Karşılaştırma
BAçıklama
DyKişileştirme
E) Tanımlama
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
V karekök & dakika 17. The Beatles, 1960 yılında Birleşik Krallık'ın Liverpo- ol kentinde kurulmuş bir rock müziği grubudur. Ağustos 1962'den grubun dağılışına kadar John Lennon, Paul McCartney, George Harrison ve Ringo Starr dörtlüsünden oluşan The Beatles, kültürel ve ekonomik açıdan müzik tarihinin en etkili gruplarından biri olarak kabul edilmekte- dir. Grubun çıkardığı parçalar, satış rekoru kırmış ve grup elliden fazla şarkıyla listelerde yer almıştır. 1964 yılında ABD'ye gelerek Britanya müziğinin Amerika'da popüler- leşmesini sağlamıştır. Grup, ayrıca 2004'te Rolling Stone dergisi tarafından son elli yılın en önemli ve etkili rock mü- zik sanatçıları arasında birinci sırada gösterilmiştir. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisi yok- tur? A) Sayısal veri Karşılaştırma BAçıklama DyKişileştirme E) Tanımlama
4.
Paragraflar,
Dallanıp budaklanan ve düşündükçe daha da içinden çı-
kılamayacak hâle gelen düşünce süreck psikolojide aşırı
düşünme olarak adlandırılıyor. Bu durumun belirtileri
arasında farklı olabilecek durumları, farklı yapabilece-
ğiniz tüm ihtimalleri tahmin etmeye çalışmak, verdiği-
niz her kararı en az iki kez düşünmek ve yaşamın her
anında başınıza gelebilecek en kötü senaryoları hayali-
nizde canlandırmak vb. davranışlar yer alıyor.
• Ruminasyon ya da aşırı düşünme kendine odaklı dikkati
içeren, kişinin olumsuz duygularına tekrarlayan ve pasif
bir şekilde odaklanarak olumsuz ruh hâliyle başa çıkma
yöntemi olarak tanımlanıyor. Geçmişte yaşanan ya da
gelecekte yaşanabilecek durumlar üzerinde fazla dur-
mak ve felaket senaryoları üretmek, aşırı düşünen bir
zihnin neler yapabileceğinin en klasik örnekleridir.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy-
lenebilir?
Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini göster-
mektedirler.
Bİki farklı konuya ilişkin ortak bir görüş olduğunu vurgula-
maktadırlar.
X
Aynı olguyu farklı yönleriyle değerlendirip ele almaktadırlar.
DAynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik farklı örnekler sun-
maktadırlar.
EFarklı üsluplar kullansalar da konuyu benzer nedenlerle
açıklamaktadırlar.
Sonuç Yayınları
6.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
4. Paragraflar, Dallanıp budaklanan ve düşündükçe daha da içinden çı- kılamayacak hâle gelen düşünce süreck psikolojide aşırı düşünme olarak adlandırılıyor. Bu durumun belirtileri arasında farklı olabilecek durumları, farklı yapabilece- ğiniz tüm ihtimalleri tahmin etmeye çalışmak, verdiği- niz her kararı en az iki kez düşünmek ve yaşamın her anında başınıza gelebilecek en kötü senaryoları hayali- nizde canlandırmak vb. davranışlar yer alıyor. • Ruminasyon ya da aşırı düşünme kendine odaklı dikkati içeren, kişinin olumsuz duygularına tekrarlayan ve pasif bir şekilde odaklanarak olumsuz ruh hâliyle başa çıkma yöntemi olarak tanımlanıyor. Geçmişte yaşanan ya da gelecekte yaşanabilecek durumlar üzerinde fazla dur- mak ve felaket senaryoları üretmek, aşırı düşünen bir zihnin neler yapabileceğinin en klasik örnekleridir. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenebilir? Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini göster- mektedirler. Bİki farklı konuya ilişkin ortak bir görüş olduğunu vurgula- maktadırlar. X Aynı olguyu farklı yönleriyle değerlendirip ele almaktadırlar. DAynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik farklı örnekler sun- maktadırlar. EFarklı üsluplar kullansalar da konuyu benzer nedenlerle açıklamaktadırlar. Sonuç Yayınları 6.
B
B
VTYT22
16. Biraz yürüyüp bir tahta kapının önünde durdular.
Kapıdaki telden yapılmış halkayı çekince çıngırak
öttü. İçerden ses seda çıkmadı. Birkaç defa daha
kapıyı çaldılar. Cevap çıkmayınca kapıyı hafifçe itti-
ler. Çakıl bir yol, tahtaları simsiyah olmuş minnacik
bir evin önüne kadar gidiyordu. Yol boyunca iki sıra
fındık, şimşir ağaçları dizilmişti. Bahce kuş eviltis
içindeydi.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangi
ne yer verilmemiştir?
A) Öyküleyici anlatıma
B) Farklı duyulara ait algılamalara
C) Dilin göndergesel işlevine
D) Niteleyici sözcüklere
EV Betimlemeye
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
B B VTYT22 16. Biraz yürüyüp bir tahta kapının önünde durdular. Kapıdaki telden yapılmış halkayı çekince çıngırak öttü. İçerden ses seda çıkmadı. Birkaç defa daha kapıyı çaldılar. Cevap çıkmayınca kapıyı hafifçe itti- ler. Çakıl bir yol, tahtaları simsiyah olmuş minnacik bir evin önüne kadar gidiyordu. Yol boyunca iki sıra fındık, şimşir ağaçları dizilmişti. Bahce kuş eviltis içindeydi. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangi ne yer verilmemiştir? A) Öyküleyici anlatıma B) Farklı duyulara ait algılamalara C) Dilin göndergesel işlevine D) Niteleyici sözcüklere EV Betimlemeye
6. Helenistik Dönemden kalan köprüler, tiyatrolar ve tapınaklar.
Yunanlıların ileri düzeyde teknik bilgi ve beceriye sahip olduk-
larını gösteriyordu. Ancak Yunanlılar bunların çizim ve yapım
ilkelerini anlatan hiçbir yapıt kaleme almamışlardı. Helenistik
Dönemin sonlarında, belki de siyasi hakimiyeti giderek ele
geçiren Romalıların dünya görüşlerinin etkisiyle bu anlayış
kısmen değişti ve Yunan mühendisler ilginç yapıtlar yazdılar.
Bu yapıtlarda, geliştirmiş oldukları makineleri tanıttılar. Ma-
kinelerin çoğu insanları eğlendirmek amacıyla tasarlanmış-
ti ve günlük işleri kolaylaştırmak ya da üretimi artırmak gibi
işlevleri yoktu. Yunan mühendislerin yapıtları Orta Çağda,
diğer bilimsel yapıtlaka birlikte Arapçaya çevrildi ve kullanıl-
de Ama Yunanlıların teknolojiye yaklaşımları bu dönemde de
değişmedi.
Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yok-
tur?
A)Helenistik Dönemden günümüze ne tür yapılar kalmıştır?
Romalılar kimlerle ticaret yapmıştır?
C) Yunanlıların makine yapmadaki amacı neydi?
Di Yunanlıların yapıtları hangi dile çevrilmiştir?
ENYunanlıların yapıtları ne zaman başka bir ulus tarafından
kullanılmaya başlamıştır?
(2008-DGS) !
H
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
6. Helenistik Dönemden kalan köprüler, tiyatrolar ve tapınaklar. Yunanlıların ileri düzeyde teknik bilgi ve beceriye sahip olduk- larını gösteriyordu. Ancak Yunanlılar bunların çizim ve yapım ilkelerini anlatan hiçbir yapıt kaleme almamışlardı. Helenistik Dönemin sonlarında, belki de siyasi hakimiyeti giderek ele geçiren Romalıların dünya görüşlerinin etkisiyle bu anlayış kısmen değişti ve Yunan mühendisler ilginç yapıtlar yazdılar. Bu yapıtlarda, geliştirmiş oldukları makineleri tanıttılar. Ma- kinelerin çoğu insanları eğlendirmek amacıyla tasarlanmış- ti ve günlük işleri kolaylaştırmak ya da üretimi artırmak gibi işlevleri yoktu. Yunan mühendislerin yapıtları Orta Çağda, diğer bilimsel yapıtlaka birlikte Arapçaya çevrildi ve kullanıl- de Ama Yunanlıların teknolojiye yaklaşımları bu dönemde de değişmedi. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yok- tur? A)Helenistik Dönemden günümüze ne tür yapılar kalmıştır? Romalılar kimlerle ticaret yapmıştır? C) Yunanlıların makine yapmadaki amacı neydi? Di Yunanlıların yapıtları hangi dile çevrilmiştir? ENYunanlıların yapıtları ne zaman başka bir ulus tarafından kullanılmaya başlamıştır? (2008-DGS) ! H
TYT Deneme Sınavı (03
25.
? Bu, her yazarın gündeminde olan bir sorudur.
Bugüne kadar yazılmış bütün o edebî kalabalığın içinde
yer almamak için bu soruda hiçbir yazarın kaytarma lüksü
yoktur. Yazar, hikâyesini en bilindik "serim-düğüm-çözüm"
üçlüsü üzerinden de kursa hikâyesini, bir şekilde biricik
olmayı başarmalı, en azından bunu hedeflemelidir.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi uygundur?
A) Mevcut üslubumun dışına nasıl çıkabilirim
B) Eserlerimde kime hitap etmeliyim
SC Farktrofarak hangi konuyu seçmeliyim
Oncü bir isim olmak için ne yapmalıyım
Başka türlü nasıl anlatabilirim
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
TYT Deneme Sınavı (03 25. ? Bu, her yazarın gündeminde olan bir sorudur. Bugüne kadar yazılmış bütün o edebî kalabalığın içinde yer almamak için bu soruda hiçbir yazarın kaytarma lüksü yoktur. Yazar, hikâyesini en bilindik "serim-düğüm-çözüm" üçlüsü üzerinden de kursa hikâyesini, bir şekilde biricik olmayı başarmalı, en azından bunu hedeflemelidir. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi uygundur? A) Mevcut üslubumun dışına nasıl çıkabilirim B) Eserlerimde kime hitap etmeliyim SC Farktrofarak hangi konuyu seçmeliyim Oncü bir isim olmak için ne yapmalıyım Başka türlü nasıl anlatabilirim
4. "Denizi betimlemek çok zordur. Bir öğrencinin defterin-
de geçenlerde bir betimleme okudum: 'Deniz büyüktür.'
diyordu. İşte hepsi bu kadar. Denizin enginliği ancak böyle
anlatılabilir. Süslü, sanatlı sözlere gerek yok yani." diyen
bir yazarın anlatımda aradığı nitelik aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Yoğunluk
B) Duruluk
C) Özgünlük
D) Yalınlık
E) Doğallık
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
4. "Denizi betimlemek çok zordur. Bir öğrencinin defterin- de geçenlerde bir betimleme okudum: 'Deniz büyüktür.' diyordu. İşte hepsi bu kadar. Denizin enginliği ancak böyle anlatılabilir. Süslü, sanatlı sözlere gerek yok yani." diyen bir yazarın anlatımda aradığı nitelik aşağıdakilerden hangisidir? A) Yoğunluk B) Duruluk C) Özgünlük D) Yalınlık E) Doğallık
7
3 ve 4. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Zordur şiir söylemek ama ne tür şiirleri söylemek zordur? Bir
şair düşünelim; yıllardır, yüzyıllardır bilinen alışılmış şeyleri
tekrar eder. Yaygın duyguları, düşünceleri alır, vezne uydu-
rur. Bunun şiiri zor mudur? Hayır, zor değildir onun yaptığı.
Kendini biraz sıkmakla elde edilen bir ustalıktan başka bir
şey de değildir. Saygım yoktur öyle şairlere, neden olsun?
Yaratıcılık mıdır onların yaptığı?
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi kulla-
nılmıştır?
A) Tartışma
B) Öyküleme
C Alıntı yapma
D) Betimleme
E) Benzetme
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Benzetmeye yer verilmiştir.
B) Devrik cümlelerle anlatım çekici hâle getirilmiştir.
C) Varsayım cümlesi kullanılmıştır.
Anlatımda kişisel yorumlar yer almaktadır.
E) Soru cümleleriyle anlatıma canlılık katılmıştır.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
7 3 ve 4. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Zordur şiir söylemek ama ne tür şiirleri söylemek zordur? Bir şair düşünelim; yıllardır, yüzyıllardır bilinen alışılmış şeyleri tekrar eder. Yaygın duyguları, düşünceleri alır, vezne uydu- rur. Bunun şiiri zor mudur? Hayır, zor değildir onun yaptığı. Kendini biraz sıkmakla elde edilen bir ustalıktan başka bir şey de değildir. Saygım yoktur öyle şairlere, neden olsun? Yaratıcılık mıdır onların yaptığı? Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi kulla- nılmıştır? A) Tartışma B) Öyküleme C Alıntı yapma D) Betimleme E) Benzetme Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Benzetmeye yer verilmiştir. B) Devrik cümlelerle anlatım çekici hâle getirilmiştir. C) Varsayım cümlesi kullanılmıştır. Anlatımda kişisel yorumlar yer almaktadır. E) Soru cümleleriyle anlatıma canlılık katılmıştır.
12 dakikadır
şündüğü zaman
niz olurdu.
mazdı, ben ve
öyle günlerde
neşeli anlarımız,
şiir
şam
i vardı.
hoş sohbet
nuşmasını
urdu.
I paragraf
E) VI
alm.
ar
ndan
in
eğildi
sik
›, her
klerden
den ilk
rılmazdı,
i gibi,
çocuklar
da ne
in dördü
angisi
TEMATIK METİNLER
5.-6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Kadıköy'deyim. Kendi yazdığım bazı dizeleri okuyorum.
Karşımda aynı zamanda yayıncım olan bir başka şair
arkadaşım oturuyor. lik kitabım çıkacak, ödül almışım.
Artık şairligim tescilli olacak. Bu sırada oturduğumuz yerin
hemen önünden biri geçiyordu. Biri diyorum çünkü o
geçen adamin Fazıl Hüsnü Dağlarca olduğunu o ana
kadar bilmiyordum. Arkadaşım, "Bak, şansa bak, Dağlarca
geçiyor." dedi. lik defa görüyordum, hem de bu kadar
yakından. Hemen masadan kalkıp yanına koştum.
Koluna girip "Hocam merhabalar, nasılsınız?" diye
sordum. Kalın gözlük caminin arasından bana sertçe
baktı. Elindeki bastonun yardımıyla beni biraz itti. "Kimsin
sen?" diye sordu sert bir ifadeyle. "Şairim." dedim, olanlar
oldu. Bastonunu kaldırdığı gibi kafama geçirdi.
Neye uğradığımı şaşırdım. Ardından bastonla rastgele
vurmaya başladı. "Hocam, özür dilerim, ben..." diyecek
oldum. O durmadan vuruyor ve avazı çıktığı kadar
bağırıyordu: "Ben 100 yaşına gelsem gairim demem
kendime." Demez olsaydım. Pişmandim, farkına
varmıştım ama iş işten geçmişti. Dağlarca, vurmaya
devam ediyordu hem de nereme denk gelirse. "Şair olmak
kolay değildir. lyi şiir yazmakla şair olunmaz." Çevreden
insanlar girdi araya, kurtardılar beni bastonun
darbelerinden. Sonra o bağıra çağıra yoluna devam etti.
Arkasından öylece bakakaldım.
parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine
ulaşılabilir?
A) Şairler, kendini büyük gören insanlardır.
B) Gerçek şiir yazabilmek için yaşamın gerçeklerini
bilmek gerekir.
C) Aşk şiirleri, yaşamın en büyük gerçekliğini içinde
barındırır.
D) Birkaç şiir yazmakla gerçek anlamda şair olunamaz.
Yaşı ilerleyen şairler, verimli şiirler yazamazlar.
6. Bu parçada altı çizili cümleyle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yaşını başını almış kişilerden iyi şiirler yazması
beklenemez.
B) Bir kişinin şairliğine kendisi değil toplum karar
vermelidir.
4
C) Insan, yaptığı herhangi bir işte kendini yeterli
görmemelidir.
7-8.s
D) Şairlikle yaş arasında doğru bir orantı söz konusudur.
E) Yeni şiirler yazabilmek için yeni heyecanlara ihtiyaç
vardır.
Dedem
da aks
Kazdy
dürter
yeyin
gorba
daca
Kagy
ge
kara
takin
Soka
sapk
gape
buin
Mac
OVE
ken
tak
da
Ha
ba
an
He
22
Do
7.
253
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
12 dakikadır şündüğü zaman niz olurdu. mazdı, ben ve öyle günlerde neşeli anlarımız, şiir şam i vardı. hoş sohbet nuşmasını urdu. I paragraf E) VI alm. ar ndan in eğildi sik ›, her klerden den ilk rılmazdı, i gibi, çocuklar da ne in dördü angisi TEMATIK METİNLER 5.-6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Kadıköy'deyim. Kendi yazdığım bazı dizeleri okuyorum. Karşımda aynı zamanda yayıncım olan bir başka şair arkadaşım oturuyor. lik kitabım çıkacak, ödül almışım. Artık şairligim tescilli olacak. Bu sırada oturduğumuz yerin hemen önünden biri geçiyordu. Biri diyorum çünkü o geçen adamin Fazıl Hüsnü Dağlarca olduğunu o ana kadar bilmiyordum. Arkadaşım, "Bak, şansa bak, Dağlarca geçiyor." dedi. lik defa görüyordum, hem de bu kadar yakından. Hemen masadan kalkıp yanına koştum. Koluna girip "Hocam merhabalar, nasılsınız?" diye sordum. Kalın gözlük caminin arasından bana sertçe baktı. Elindeki bastonun yardımıyla beni biraz itti. "Kimsin sen?" diye sordu sert bir ifadeyle. "Şairim." dedim, olanlar oldu. Bastonunu kaldırdığı gibi kafama geçirdi. Neye uğradığımı şaşırdım. Ardından bastonla rastgele vurmaya başladı. "Hocam, özür dilerim, ben..." diyecek oldum. O durmadan vuruyor ve avazı çıktığı kadar bağırıyordu: "Ben 100 yaşına gelsem gairim demem kendime." Demez olsaydım. Pişmandim, farkına varmıştım ama iş işten geçmişti. Dağlarca, vurmaya devam ediyordu hem de nereme denk gelirse. "Şair olmak kolay değildir. lyi şiir yazmakla şair olunmaz." Çevreden insanlar girdi araya, kurtardılar beni bastonun darbelerinden. Sonra o bağıra çağıra yoluna devam etti. Arkasından öylece bakakaldım. parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Şairler, kendini büyük gören insanlardır. B) Gerçek şiir yazabilmek için yaşamın gerçeklerini bilmek gerekir. C) Aşk şiirleri, yaşamın en büyük gerçekliğini içinde barındırır. D) Birkaç şiir yazmakla gerçek anlamda şair olunamaz. Yaşı ilerleyen şairler, verimli şiirler yazamazlar. 6. Bu parçada altı çizili cümleyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Yaşını başını almış kişilerden iyi şiirler yazması beklenemez. B) Bir kişinin şairliğine kendisi değil toplum karar vermelidir. 4 C) Insan, yaptığı herhangi bir işte kendini yeterli görmemelidir. 7-8.s D) Şairlikle yaş arasında doğru bir orantı söz konusudur. E) Yeni şiirler yazabilmek için yeni heyecanlara ihtiyaç vardır. Dedem da aks Kazdy dürter yeyin gorba daca Kagy ge kara takin Soka sapk gape buin Mac OVE ken tak da Ha ba an He 22 Do 7. 253
TÜRKÇE - 07
a ilk gelen yerlerden
Burası Güney Afrika
de, yaklaşık iki milyon
I benzerleriyle
a koruma alanı.
a uzanan Büyük
parçası. Park,
emeli, 500 kuş ve
Kruger'de sabahın
man dilimi. Araçta
azen uçsuz
wordum. Manzaraya
ar, adımbaşı
ndi. Jnsanı her
liyordu.
Parkı'yla ilgili,
ulanmış gibidir.
ayışında büyük
C) Yalnız III
15
polimal
39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
(1) Koku, havadakı moleküllerin duyu organları tarafından
algılanması olarak tanımlanabilir. (II) Insanlarda ve
omurgalı hayvanlarda burun boşluğunda almaç denilen
sinir uçları bulunur. (III) Koku molekülleri, bu almaçlara
bağlanır ve bunun sonucunda da bir uyarı oluşur. (IV) Bu
uyarı, beynimizin iç kısmında yer alan limbik sisteme
iletilir. Burada da kokunun ne olduğu algılanır. (V) Koku,
tat alma duyumuzu ve beslenme alışkanlığımızı etkiler.
(VI) Yiyeceklerden aldığımız koku bize o yemeği sevip
sevmeyeceğimiz hakkında fikir verir. (VII) Burnumuz
tıkalıyken yiyeceklerin tadını tam olarak alamamamız da
bundan kaynaklanır. (VIII) İsterseniz bu durumu basit bir
deneyle gözlemleyebilirsiniz. (IX) Bütün bunlar hayvanlar
için de geçerlidir. (X) Hayvanların beslenme, yon bulma,
üreme ve iletişim kurma gibi gereksinimlerinin
karşılanmasında kokular rol oynar. ----..
39. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci
paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
A) IV
q
D) VII
E) VIII
TYT
B)XY
C) VI
40 Bu parça aşağıdakilerden hangisi ile devam ettirilirse
örneklendirmeden yararlanılmış olur?
V
A
A) Tüm bunların yanında bedenimizden de çeşitli
kokular yayılır. Vücudumuzun birçok yerinde bulunan
ter bezlerinden salgılanan ter, uzun süre
buharlaşmadan vücudumuzda kalırsa koku oluşur.
B) Bazı insanlarda koku alma duyusu çok zayıftır ya da
zamanla zayıflar. Bazı insanlarsa hiç koku alamaz.
Bu durum, çeşitli hastalıkların sonucunda ya da
yaşlılıkla ortaya çıkabil
C) Karıncalar yiyeceklere doğru ilerlerken izledikleri yol
üzerinde bir koku bırakır. Bu koku sayesinde kolonideki
diğer karıncalar da yiyecek kaynağına ulaşır.
D) Kokuyu oluşturan binlerce farklı molekül bulunur.
Moleküllerin yapısındaki küçük bir değişiklik bile o
maddenin kokusunu değiştirebilir.
Kokuyu nasıl algıladığımız; burnumuzun yapısı,
fizyolojik durumumuz, koku yayan molekülün
yoğunluğu ve molekülün yayılım süresi gibi farklı birçok
etmene bağlı olarak değişir. Bu nedenle bize hoş gelen
bir koku bir başkasında farklı bir algı oluşturabilir.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
TÜRKÇE - 07 a ilk gelen yerlerden Burası Güney Afrika de, yaklaşık iki milyon I benzerleriyle a koruma alanı. a uzanan Büyük parçası. Park, emeli, 500 kuş ve Kruger'de sabahın man dilimi. Araçta azen uçsuz wordum. Manzaraya ar, adımbaşı ndi. Jnsanı her liyordu. Parkı'yla ilgili, ulanmış gibidir. ayışında büyük C) Yalnız III 15 polimal 39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Koku, havadakı moleküllerin duyu organları tarafından algılanması olarak tanımlanabilir. (II) Insanlarda ve omurgalı hayvanlarda burun boşluğunda almaç denilen sinir uçları bulunur. (III) Koku molekülleri, bu almaçlara bağlanır ve bunun sonucunda da bir uyarı oluşur. (IV) Bu uyarı, beynimizin iç kısmında yer alan limbik sisteme iletilir. Burada da kokunun ne olduğu algılanır. (V) Koku, tat alma duyumuzu ve beslenme alışkanlığımızı etkiler. (VI) Yiyeceklerden aldığımız koku bize o yemeği sevip sevmeyeceğimiz hakkında fikir verir. (VII) Burnumuz tıkalıyken yiyeceklerin tadını tam olarak alamamamız da bundan kaynaklanır. (VIII) İsterseniz bu durumu basit bir deneyle gözlemleyebilirsiniz. (IX) Bütün bunlar hayvanlar için de geçerlidir. (X) Hayvanların beslenme, yon bulma, üreme ve iletişim kurma gibi gereksinimlerinin karşılanmasında kokular rol oynar. ----.. 39. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) IV q D) VII E) VIII TYT B)XY C) VI 40 Bu parça aşağıdakilerden hangisi ile devam ettirilirse örneklendirmeden yararlanılmış olur? V A A) Tüm bunların yanında bedenimizden de çeşitli kokular yayılır. Vücudumuzun birçok yerinde bulunan ter bezlerinden salgılanan ter, uzun süre buharlaşmadan vücudumuzda kalırsa koku oluşur. B) Bazı insanlarda koku alma duyusu çok zayıftır ya da zamanla zayıflar. Bazı insanlarsa hiç koku alamaz. Bu durum, çeşitli hastalıkların sonucunda ya da yaşlılıkla ortaya çıkabil C) Karıncalar yiyeceklere doğru ilerlerken izledikleri yol üzerinde bir koku bırakır. Bu koku sayesinde kolonideki diğer karıncalar da yiyecek kaynağına ulaşır. D) Kokuyu oluşturan binlerce farklı molekül bulunur. Moleküllerin yapısındaki küçük bir değişiklik bile o maddenin kokusunu değiştirebilir. Kokuyu nasıl algıladığımız; burnumuzun yapısı, fizyolojik durumumuz, koku yayan molekülün yoğunluğu ve molekülün yayılım süresi gibi farklı birçok etmene bağlı olarak değişir. Bu nedenle bize hoş gelen bir koku bir başkasında farklı bir algı oluşturabilir.
34. 1. Görme engelli insanların yankıyla konum belirle-
me becerisine sahip olduğu biliniyor. Bu beceri-
ye sahip Daniel Kish isimli görme engelli bir kişi
dilini kullanarak bir ses çıkardığında sesin yansı-
yarak geri döndüğünü söylüyor. Bu sayede eğer
çıkardığı sesin yankısı uzun sürede kulağına ula-
şırsa çevresindeki nesnenin uzakta, kısa sürede
ulaşırsa yakında olduğunu anlayabiliyor.
II. Yarasalar yönlerini belirleyebilmek ve çevrelerin-
deki besinleri tespit edebilmek için ses dalgala-
rını kullanarak konum belirleme özelliğini kullanı-
yor. Bu sayede tamamen karanlık bir ortamda bir
sivrisineğin bile yerini belirleyebiliyorlar. Yarasa-
lardan çıkan ses dalgaları bir nesneye çarptığın-
da yansıyor. Yarasalar yansıyan sesi duydukla-
rinda nesnenin yerini, büyüklüğünü hatta şeklini
belirleyebiliyor.
E
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangi-
si söylenebilir?
A) Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini
göstermektedirler.
B) İki farklı konuya ilişkin ortak bir bilimsel kanıt oldu-
ğunu vurgulamaktadırlar.
C) Aynı olguyu farklı yönleriyle değerlendirip ele al-
maktadırlar.
Aynı konuyu açıklamaya yönelik farklı örnekler
sunmaktadırlar.
O Bur
E) Farklı üsluplar kullansalar da konuyu benzer ne-
denlerle açıklamaktadırlar.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
34. 1. Görme engelli insanların yankıyla konum belirle- me becerisine sahip olduğu biliniyor. Bu beceri- ye sahip Daniel Kish isimli görme engelli bir kişi dilini kullanarak bir ses çıkardığında sesin yansı- yarak geri döndüğünü söylüyor. Bu sayede eğer çıkardığı sesin yankısı uzun sürede kulağına ula- şırsa çevresindeki nesnenin uzakta, kısa sürede ulaşırsa yakında olduğunu anlayabiliyor. II. Yarasalar yönlerini belirleyebilmek ve çevrelerin- deki besinleri tespit edebilmek için ses dalgala- rını kullanarak konum belirleme özelliğini kullanı- yor. Bu sayede tamamen karanlık bir ortamda bir sivrisineğin bile yerini belirleyebiliyorlar. Yarasa- lardan çıkan ses dalgaları bir nesneye çarptığın- da yansıyor. Yarasalar yansıyan sesi duydukla- rinda nesnenin yerini, büyüklüğünü hatta şeklini belirleyebiliyor. E Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangi- si söylenebilir? A) Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini göstermektedirler. B) İki farklı konuya ilişkin ortak bir bilimsel kanıt oldu- ğunu vurgulamaktadırlar. C) Aynı olguyu farklı yönleriyle değerlendirip ele al- maktadırlar. Aynı konuyu açıklamaya yönelik farklı örnekler sunmaktadırlar. O Bur E) Farklı üsluplar kullansalar da konuyu benzer ne- denlerle açıklamaktadırlar.
UNUTMAYINAR
birakasz)
(
50
C
1000
GRUP
NO
22231213
you (V) Eski Istanbul yaşamı ve ilişkileri bu sokaklarda
pek az değişmiş izlenimi ediniyorum oralarda gezinir
ken
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra "Ara sokaklardan caddeye yakın olanlarda ise
tenekeci, demirci, hırdavatçı, tesisatçı gibi küçük es-
naf, yoksul görünümlü dükkanlarda iş tutuyor" cùm-
lesi getirilebilir?
a/
A) I
8) X
DIV
EV
22. İnsan yaşamı içinde tiyatro olgusunun yerini doğru bir
yolda saptayabilmek için her şeyden önce bu sanat
dalinin toplumdaki işlevini belirgin bir biçimde ortaya
koymak gerekir çünkü ---- Tiyatronun kaynağı; ya-
şamsal gereksinmeleri sağlayan ilkel insanların onlan
yaşatan, üreten ve geliştiren olgulara, duygulara ve dü-
şüncelere karşı takındıkları tavırdadır.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
X
Adiğer yazınsal yapıtlar tek kişinin yaratıcılığı ile or-
taya çıkarken tiyatro birçok kişinin yaratıcılığı, dün-
ya görüşü, üslubu ile ilgilidir
B) tiyatro sanatının en önemli özelliklerinden biri, ye-
niliğe açık olmasıdır
C) tiyatro; yazınsal kurallardan apayrı, kendine özgü
kuralları ve nitelikleri içeren yapıtlarla oluşur
D) tiyatro bir arada topluca yaşayan insanların, yine
topluca katıldıkları bir anlatım aracıdır
E) tiyatro; insanın beğenisini, estetik algısını gelişti-
ren en önemli sanattır
sa olsun soff
diğini ve yazarlar
larının anlaşıldığ
Bu parçanın ba
ğıdakilerden h
A) Birçok insa
serüvendin
B) Pek çok in
gerektirem
C) Bazı insan
ve donan
D) Kimilerin
özgürlük
E Çoğu ins
donanım
24. Stavrogin:
Krillov:
Stavrog
Krillov:
Bu diya
na gör
OTTIN-12Y
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
UNUTMAYINAR birakasz) ( 50 C 1000 GRUP NO 22231213 you (V) Eski Istanbul yaşamı ve ilişkileri bu sokaklarda pek az değişmiş izlenimi ediniyorum oralarda gezinir ken Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Ara sokaklardan caddeye yakın olanlarda ise tenekeci, demirci, hırdavatçı, tesisatçı gibi küçük es- naf, yoksul görünümlü dükkanlarda iş tutuyor" cùm- lesi getirilebilir? a/ A) I 8) X DIV EV 22. İnsan yaşamı içinde tiyatro olgusunun yerini doğru bir yolda saptayabilmek için her şeyden önce bu sanat dalinin toplumdaki işlevini belirgin bir biçimde ortaya koymak gerekir çünkü ---- Tiyatronun kaynağı; ya- şamsal gereksinmeleri sağlayan ilkel insanların onlan yaşatan, üreten ve geliştiren olgulara, duygulara ve dü- şüncelere karşı takındıkları tavırdadır. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? X Adiğer yazınsal yapıtlar tek kişinin yaratıcılığı ile or- taya çıkarken tiyatro birçok kişinin yaratıcılığı, dün- ya görüşü, üslubu ile ilgilidir B) tiyatro sanatının en önemli özelliklerinden biri, ye- niliğe açık olmasıdır C) tiyatro; yazınsal kurallardan apayrı, kendine özgü kuralları ve nitelikleri içeren yapıtlarla oluşur D) tiyatro bir arada topluca yaşayan insanların, yine topluca katıldıkları bir anlatım aracıdır E) tiyatro; insanın beğenisini, estetik algısını gelişti- ren en önemli sanattır sa olsun soff diğini ve yazarlar larının anlaşıldığ Bu parçanın ba ğıdakilerden h A) Birçok insa serüvendin B) Pek çok in gerektirem C) Bazı insan ve donan D) Kimilerin özgürlük E Çoğu ins donanım 24. Stavrogin: Krillov: Stavrog Krillov: Bu diya na gör OTTIN-12Y
8.
Aşağıdaki dizelerin hangisinde altı çizili sözcükler aynı
türden değildir?
A) Kuytu ormanları, tenhâ bağları
Geziyor mevsimin yorgun rüzgârı.
B) İnce dallar kırık, yapraklar sarı,
Geçmiş bu yoldan da, belli sonbahar.
C) Yerlerde gezen hatıralar var korulukta
Yapraklar, atılmış nice mektuplara eştir.
D) Onlar dönecektir yine gittikleri son yerden,
Onlarla giden günlerimiz dönmeyecektir.
E) Üstündeki son dallar ağarmış diye birden
Pas tuttu nihayet suların rengi bu havuzda.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
8. Aşağıdaki dizelerin hangisinde altı çizili sözcükler aynı türden değildir? A) Kuytu ormanları, tenhâ bağları Geziyor mevsimin yorgun rüzgârı. B) İnce dallar kırık, yapraklar sarı, Geçmiş bu yoldan da, belli sonbahar. C) Yerlerde gezen hatıralar var korulukta Yapraklar, atılmış nice mektuplara eştir. D) Onlar dönecektir yine gittikleri son yerden, Onlarla giden günlerimiz dönmeyecektir. E) Üstündeki son dallar ağarmış diye birden Pas tuttu nihayet suların rengi bu havuzda.
----, okuyucuyu, kahramanın iç dünyasıyla
karşı karşıya getiren bir yöntemdir. Yöntemin
uygulandığı bölümlerde anlatıcının varlığı
ortadan kalkar. Bu tekniğin kullanıldığı
eserlerde dil konuşma diline daha yakındır.
Bu parçada boş bırakılan yere
aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) Geriye dönüş
B) iç konuşma (iç monolog)
C) Diyalog
D) Özetleme
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
----, okuyucuyu, kahramanın iç dünyasıyla karşı karşıya getiren bir yöntemdir. Yöntemin uygulandığı bölümlerde anlatıcının varlığı ortadan kalkar. Bu tekniğin kullanıldığı eserlerde dil konuşma diline daha yakındır. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? A) Geriye dönüş B) iç konuşma (iç monolog) C) Diyalog D) Özetleme
1.
lik çağ insanları, doğa olaylarının oluşumunu bilmez-
di. Yağmurun yağması, denizin yükselmesi, yıldızların
devinimi, insanın dünya üzerinde ortaya çıkması, ölü-
mün nedeni ve sırları, bitki ve hayvanların oluşum ve
gelişmesi gibi birtakım sorunlar onları bütün bu konu-
lar üzerinde hayaller kurmaya yöneltmiştir. Bu hayaller,
insanların doğa ve eşyalar ile kendi yaşantıları arasın-
da yakın ilişkiler kurarak bazı gizleri açıklama çabaları-
ni doğurmuştur. Doğadaki varlık ve olaylar, onlara kişi-
lik verilmesi yolu ile anlatılmıştır. O hâlde mit, kutsal bir
öyküyü en eski zamanda anlatır. Başlangıçtaki masal-
lara özgü zamanda, olup bitmiş bir olayı anlatır. Evre-
nin ve âlemin yaratılışıdır başlangıç. Uyumlu bir sistem
içerisinde düzenlenmişlerdir ve çoğunlukla geleneksel
sözlü aktarım yoluyla yayılarak canlı kalırlar. Sıklıkla il-
gili oldukları topluluğun dinî veya ruhani yaşantıları ile
bağıntılı olan mitler, rahipler veya hükümdarlar tarafın-
dan onaylanırlar.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisi söylenemez?
A) Açıklamaya yer verilmiştir.
B) Devrik cümleye yer verilmiştir.
C) Örneklemeye başvurulmuştur.
D) Benzetmeye yer verilmiştir.
E) III. kişili anlatım kullanılmıştır.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
1. lik çağ insanları, doğa olaylarının oluşumunu bilmez- di. Yağmurun yağması, denizin yükselmesi, yıldızların devinimi, insanın dünya üzerinde ortaya çıkması, ölü- mün nedeni ve sırları, bitki ve hayvanların oluşum ve gelişmesi gibi birtakım sorunlar onları bütün bu konu- lar üzerinde hayaller kurmaya yöneltmiştir. Bu hayaller, insanların doğa ve eşyalar ile kendi yaşantıları arasın- da yakın ilişkiler kurarak bazı gizleri açıklama çabaları- ni doğurmuştur. Doğadaki varlık ve olaylar, onlara kişi- lik verilmesi yolu ile anlatılmıştır. O hâlde mit, kutsal bir öyküyü en eski zamanda anlatır. Başlangıçtaki masal- lara özgü zamanda, olup bitmiş bir olayı anlatır. Evre- nin ve âlemin yaratılışıdır başlangıç. Uyumlu bir sistem içerisinde düzenlenmişlerdir ve çoğunlukla geleneksel sözlü aktarım yoluyla yayılarak canlı kalırlar. Sıklıkla il- gili oldukları topluluğun dinî veya ruhani yaşantıları ile bağıntılı olan mitler, rahipler veya hükümdarlar tarafın- dan onaylanırlar. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? A) Açıklamaya yer verilmiştir. B) Devrik cümleye yer verilmiştir. C) Örneklemeye başvurulmuştur. D) Benzetmeye yer verilmiştir. E) III. kişili anlatım kullanılmıştır.