İletişim ve Ögeleri Soruları

(V) Solid meno nenur 00834 A 1. (1) Son yıllarda Karagöz oyununu yabancılara tanıtmak için yapılan çalışmalar çoğalmıştır. Karagöz ışık oyunu, mum ışığı oyunudur; mum işığı titrek, sırlı bir ışıktır. (II) Hangi sanat adamı karanlık sokaklarda titreyen bir Türk fenerinin ışığındaki sırlı anlamı sezmemiştir, hangi seyirci Karagöz'ün iri gözünü delip geçen bu titrek ışığı esinleyici pırıltısı karşısında derin düşünceye dalmamıştır? (III) Mum ışığı sırlı, anlamlı bir ( ışıktır, elektrik ışığı katı, cansız bir ışıktır ve lep Karagöz'ü elektrik ışığında oynatmaya kalkışmak onu öldürmektir. (IV) Ben, eski Karagözcüler mum ışığını elektrik ışığına yeğlemişlerdi demiyorum yalnız demek istiyorum ki bu adamlar zamanlarında kullandıkları mum ışığının estetik değerini çok iyi tanımışlardı. (M) Çünkü eserlerinin güzelliği hesabına bu titrek, sırlı ışıktan sonuna değin yararlanmayı bilmişlerdir. (VI) Karagöz renkleri güneşin altında seyredilmek için hep hazırlanmış bir tablonun renkleri değildir; Karagöz suretlerindeki renkler fener renkleridir, ancak saydam olarak görülünce güzel olan renklerdir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? (A) I WB) II C) III D) V E)

2. Bir kitapçı rafında veya yazarının onu kilitlediği çekmecede sabırla okurunu bekleyen her kitap bünyesinde farklı okumalara müsait, Babil Kütüphanesini anımsatacak zengin bir olasılıklar ağı barındırır. Bu cümlede geçen altı çizili sözle ne anlatılmak istenmiştir? A) Farklı anlayıştan kişilerce okunmak B) Değişik şekillerde yorumlanmak Başka yazarlarca ele alınmak C) D) Farklı dil ve lehçelere çevrilmek E) Değişik çevrelerce okunmak ANTRENOR YAYINLARI ANTREN 4.

6. Bir futbol maçı esnasında topun taca çıktığını belirtmek için yan hakem elindeki bayrağı havaya kaldırır. Bu olayda hakem aşağıdakilerin hangisiyle iletişim kurmuştur? A) Belirtiyle C) Dönütle E) Belirtkeyle B) Simgeyle D) Sözlü kanalla

4. "İstanbul'da Sarayburnu sırtlarında kurulan ve yaklaşık 400 yıl Osmanlı Devleti'nin yönetim merkezi olan Topkapı Sarayı, dünyada günümüze gelebilmiş sarayların en eskisi ve genişidir." Yukarıdaki metinde dil hangi işleviyle kullanılmıştır, neden?

ESTI DIRME 8. Aşağıdaki dizelerin hangisinde bir ses olayı yoktur? A) Ah şu yalnızlık kemik gibi, ne yana dönsen batar B) Kara bir duman gibi dağılır hatıram rüzgârda C) Sen bir kere gittin bense her gün uğurluyorum seni D) Kavruldum kaldım burada senden uzakta E) Gülmek diyorum Tanrı'm, gülmek ona çok yakışıyor

TÖDEV 04 ---- 7. Bir binayı okuyucuya anlatan bir yazar, her şeyden önce bu binanın "gerçekliğini” yansıtmaya çalışır. Binanın nasıl gö- züktüğünü, içinde neler olduğunu belli bir düzen içinde betim- ler. Oysa - bir yazar, binayla ilgili önemli bir detayı merkeze koyar. Bu, binada büyük bir çatlak olabilir. Yazar, binayla ilgili bu detayın arka planını ve bütün bunların binada yaşayan in- sanlar üzerindeki etkisini bir bilim insanı edasıyla detaylı bir şekilde incelemeye çalışır. Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerin hangisinde verilenler getirilebilir? A) romantik-realist B) romantik-natüralist C) realist-natüralist D) natüralist-romantik E) natüralist-realist 9. "01 vb T E

C B Teknoloji hızla gelişiyor, teknoloji ürünü iletişim araçları günlük yaşamda hızla yaygınlaşıyor. Ancak teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, toplumların özünde bulunan kül- türü ayhi hızda değiştiremiyor. Toplumun kültürel birikimi, Brf ve âdetleneknolojik iletişim araçlarıyla kurulan iletişim- de kendine yer buluyor. Çağlar içinde oluşmuş alışkanlık- lar, sözler kendini gösteriyor. Kültürel genler bir anda de- ğişmiyor çünkü. Ayten'in uzun süren şehir içi yolculuklarda gazete oku- mak ya da bulmaca çözmek yerine akıllı telefonlardaki uygulamalarla vakit geçirmesi Deniz'in kendinden uzakta yaşayan dost ve akrabala- rina bayramlarda ve yıl başında kart göndermek yeri- ne telefonla toplu mesaj çekmesi PARAGRA III. Çok acil bir durum için arkadaşını arayan Ahmet'in, hâl hatır sorduktan sonra konuya girmesi ve telefon konuş- masının sonunda mutlaka eşe dosta selam söylemesi A) Yalnız I Yukarıda numaralanmış ifadelerden hangileri parçada anlatılanlarla ilişkilendirilebilir? D) I ve II B) Yalnız II PROTO E) I, II ve III C) Yalnız III Victor Hugo, kimse tarafından tanınmadığı gençlik yılların- da, ilk romanının müsveddesini bir yayınevine götürmüş ama yayınevi müdürü romanı basmaya yanaşmamış. Ge- olur

6- Şehirlerarası yolculuğa çıkan biri, gezip gördüğü yerleri videoya çeker. Daha sonra bunları ailesine gösterir.Bu iletişimde "video" iletişim unsurlarından hangisidir? A) Kod BG Gönderge kanal D) Simge Bağlam

giriş gelisme 7. Durum hikayesi ile ilgili olarak aşağıda verilen yargı- lardan hangisi yanlıştır? sonuç 1 A) Serím, düğüm ve çözüm bölümleri yoktur. B) Merak ve heyecandan çok duygu ve hayallere yer ve- rilir. C) Olaylar belli bir plan dâhilinde verilir ve sonuca bağlanır. D) Olay ve durumların akışı okuyucunun hayal gücüne bırakılır. 47 AMNES E) Günlük yaşamın herhangi bir bölümü kesit olarak verilir. CA

6. 1. Bir çağda ki sonsuzluğu ölçerdim adımla Hissim dereler, fikrim ufuklar gibi hürdü II. Güneş balçık ilen sivanmaz ey dil Bizebån da olsa bellidir kamil III. Anlatır sevdaları satır satır Sır kutusu çınarların gövdesi IV. Cânâ ne var garibine etmezsin iltifat Vuslat sizin diyarda âdet değil midir V. Yüreğimden başka taşıyacak yüküm yok Sayılmazsa göğsümden düşen kuş ölüleri Bu dizelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) 1.de abartmaya başvurulmuştur. B) Il.de nida ve irsalimesel sanatına yer verilmiştir. C) IIl.de kinayeden yararlanılmıştır. D) IV.de istifham sanatı kullanılmıştır. E) V.de imgeye dayalı bir söyleyiş vardır.

10. Yazıyorum. Dilin birinci derecesidir bu. Sonra, yazıyor olduğumu yazıyorum; bu da ikinci derecesi. Pascal da o tarihte şöyle demişti: "Aklımdan kaçmış olan bir düşünce vardı, yazmak istiyordum o düşünceyi. Onun yerine aklımdan kaçmış olduğunu yazıyorum." Günümüzde bizler bu ikinci dereceyi daha fazla kullanırız. Parçalar hâlinde yazmak... Bu durumda parçalar, çemberin çevresinde yer alan taşlardır. Halka gibi çepeçevre yayılıyorum. Parça parça olmuş bütün küçük evrenim. Ya merkezde ne var? Bilgi keşke çember gibi beni sarsa elimin altında olsa onu içime sindirmek değil de yalnızca ona göz atmak durumunda olsam... Bilgi, yazı'nın bir bütünleyicisi olarak kalsa... om Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmamıştır? A) Alıntılamaya BIkilemeye C) Açıklamaya D) Örneklemeye EXE E Benzetmeye 12.

seis Yayınlanı 7. İletişimde duygu, düşünce ve isteğin aktarılmasında sözü söyleyen kişi veya topluluğa "gönderici" denir. İletilen sözü alan kişi veya topluluğa "alıcı" denir. İleti ise gönderici ile alıcı arasında aktarılmakta olan duy- gu, düşünce ya da isteğe denmektedir. Bu temel ile- tişimin gerçekleştiği ortama bağlam; gönderici ile alıcı arasındaki iletinin gönderilme şekline kanal denmek- tedir. Eğer varsa iletiye verilen her türlü yanıt da dönüt olarak adlandırılmaktadır. Aşağıdakilerin hangisindeki örneklerde iletişimin bu parçada anlatılan tüm ögeleri bulunmaktadır? A) Takım kaptanı, maçtaki bazı futbolcuları "Daha dik- katli olmalısınız!" sözleriyle uyardı. B) Babası, "Eve kaçta döneceksin?" diye sorunca Ah- met, "İki saat sonra" diyerek evden alelacele çıktı. C) Kafedeki garson masaya oturan müşterilere "İçe- cek olarak ne alırsınız?" diye sordu. D) Şirket yöneticilerini telefonla arayarak görüşme yeri ve gününü bildirdi. E) Bir ihtiyaç listesi yapıp elektronik postayla gönder- di.

can verirler." lip'in dediği e giydirirse- sanız; şiire tta başarılı değil, na- r. Yani bir ne kullan- er? Evet, dir. Ama Sözün ridir. O ifade- henge usikiyi aut bir sanki ŞSU- ngi- K- Bir doğa olayı olan depremin ürettiği elektromanye tik alanın, algılama kapasitesi insandan yüksek olan birçok hayvan tarafından, daha deprem tesiri oluşma- dan birkaç gün önceden fark edildiği çeşitli bilimsel gözlemlerle ortaya konulmuştur. Bu nedenle bu tür canlıların deprem habercisi olma özelliği tarih boyun- ca araştırmacıların zihnini meşgul etmiştir. Karınca- ların hareketlerinin izlenmesi sonucu deprem tahmini yaptığını iddia eden bir öğretmen, bilim dünyasından destek bekliyor. Karıncaların üzerindeki çalışmaların derinleştirilmesinin önemine işaret eden araştırmacı öğretmen, bu sağlanırsa depremlerin önceden tahmin edilebileceğine inanıyor. 11. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşıla maz? A) Depremin nerede ne zaman olacağı bilinemez. B) Bazı hayvanların elektromanyetik alanı algılama kapasitesi insana göre daha fazladır. Bilimsel araştırmalar hayvanların depremi önce- den fark ettiklerini ortaya koymaktadır. D)/ Karıncalarla ilgili bazı bilimsel araştırmalar dep- etmeye E) Hayvanlar, elektromanyetik algılama ile depremi önceden haber verebilir. 12. Eski Türk topluluklarının bayramlarında da ritüel de- 13. Nevru devar dir. N müjd en a diği mi c ile rak C

düşünce bir davra- rektiği de körel- sanın za- ayatlarını Cikan anlayış ve yak igimize erkese, stad terden vaban- sa bir iyadır. emek K mill- dir? müz- de- abi- viz. 26 Kitap Vadisi bunlar, sa küçük işlerle oyalanarak daha çok gerçeğini bilmeyen kimselere inanılmaz gibi gelir. Parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangis A) Devlet adamları da spor yaparlar. B) Spor her yaştan kişilerce yapılabilen, çok fayd etkinliktir. C) Devleti yöneten kişilerin korktuğu meseleler onları li uğraşlara sevk eder. D) Sporun bilinen bir faydası da stresi ertelemesidir. E) Eskiden yapılan birçok spor türü günümüzdeki sp rin atası durumundadır. 8. Bir nesneye, bir olaya, genelde yaşama, tek bir açıdan da bakabiliriz, farklı açılardan da bakabiliriz. Yaşama farklı açılardan bakıldığında sanatta, bilimde, teknolojide yeni- likler ortaya çıkar. Bir zamanlar güneş ve dünyaya ilişkin birinci anlayış, dünyanın durduğu, güneşin ise onun etra- fında döndüğü şeklindeydi. Ikinci anlayış güneşin durdu- ğu, dünyanın onun etrafında döndüğü şeklindeydi. Üçün- cü anlayış güneşin dönerek uzayda yol aldığı, dünyanın ise onun etrafında döndüğü şeklindeydi. Bitmedi, daha pek çok açıklama gelebilir, gelecektir. Olaylara, yaşama tek bir anlayışla bakmak, diğer bir söyleyişle at gözlüğü kullanmak, öğrenilebilen bir şeydir ve çoğunlukla suflörler- den öğrenilir. Yaşama farklı anlayışla bakma becerisini de kendi kendimize öğrenebiliriz, öğrenmeliyiz. Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden han- gisidir? A) Hayata farklı açılardan bakabilmek ufkumuzu genişle- tir. B) Dünya ve güneşle ilgili bildiklerimiz yıllar içinde değiş- miştir. C) Hayata tek bir açıdan bakmak ilerlememizi engeller. D) Olaylara farklı açıdan bakmayı başkalarından öğrene- meyiz. E) Bilimde ilerleme kaydetmenin tek yolu olaylara farklı açılardan bakmaktır. PARAGRAF SORU BANKASI

9.1.3.19. Edebi M 1. Her dilin kendine özgü kuralları ve sistematiği vardır. Bu ku- rallar, o dilin oluşum süreciyle birlikte şekillenmiş, kimi zaman da ait olduğu toplumun değişim sürecine ayak uydurarak değişikliğe uğramıştır. Bütün dillerin tarihi gelişim sürecine bakıldığında hemen hepsinde kabuk değiştirme dönemleri yaşandığı görülür. Bu parçada dilin aşağıdaki özelliklerinden hangisi vur- gulanmaktadır? A) Ulusal olma özelliği B) Canlı bir varlık olma özelliği 10 C) İletişime dayalı gereksinimlere yanıt verme özelliği D) Anlaşılır olma özelliği E) Kalıcılık özelliği

12. Yazanın içinde bulunduğu ruhsal durum tespit edilirken biliminden yararlanılır. Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Coğrafya B) Felsefe C) Psikoloji D) Sosyoloji E) Tarih 13. 1. Bir Türkmen ile Azeri'nin konuşmalan arasındaki fark, bunun örneğidir. II. Bir meslek grubundan olan kişilerin kullandığı terimlerin çokça yer aldığı dildir. III. Belli yerleşim bölgelerine veya sınıflara özgü olan konuşma dili. koludur. IV. Bir dilin tarihsel, bölgesel, siyasal sebeplerden dolayı ses, yapı ve söz dizimi özellikleriyle aynlan Yukarıdaki numaralı cümlelerde verilen açıklamalar, aşağıdakilerden hangisiyle ilgili değildir? A) Ağuz B) Argo verilmiştir? Türk Dili ve Edebiyatı 9 C) Jargon D) Lehçe 14. "Yoldan taksi çevirdim; iki günlük sakalı olan gözlüklü ve ciddi yüzlü, saçlan beyazlamış zayıf bir şoförün yanına oturdum. Akatlar'dan Beşiktaş'a gideceğimi söyleyince sahil yolundan mı gidelim, Balmumcu'dan mi. diye sordu. Hangisi daha açıksa oradan, dedim. Sahilden gideceğiz, beş dakika daha erken varinz ama sana bir lira altmış kuruş daha fazla yazar. Bu saatlerde beş dakika fark eder ama saat beşten sonra yirmi dakika atar. dedi ve sustu. A) Geri bildirim B) İletişim C) Kanal D) Kaynak E) Ortam Siz mühendis olacak adammişsiniz, dedim. Ben mesleğimden memnunum, dedi. Hayretle, sahi mesle- ğinizi seviyor musunuz, diye sordum. Seviyorum, niye hayret ettiniz, dedi ve yan gözle baktı." Yukarıdaki parçada bulunan iletişim ögeleri, aşağıdaki seçeneklerin hangisinde yanlış E) Şive A) Kaynak: müşteri B) lleti: Beşiktaş'a gideceğimi söyleyince sahil yolundan mi gidelim, Balmumcu'dan mı, diye sordu. C) Alıcı: taksici D) Kod: Türkçe E) Bağlam: mühendis 15. Alıcının mesajı alıp değerlendirmesi ve yorumlaması bunun ardından kaynağa yanıt verme- sine ne denir? 35