İyi Bir Anlatımda Bulunması Gereken Özellikler Soruları

Soru niz. dr. Bu ari gelir kazi akkın de Al waptio re; kat sula- n orta- elerin, ahmin ci leri iştir. SUPARA Modemleşme, dünyanın büyüsünü bozduktan, tüm sirlan findan israrla üzerinde durdukları bir mesele olmaya devam açığa çıkardıktan sonra dahi taraftarları ve muarızları v ediyor. Bunun sebebi postmodernin bile moderne mikin koparmaktan çekinmesi. Bu ikircikli durum, toplumları b taraftan dünyayı küçük bir köy olarak algılamaya; öte taral tan da kendi topraklarına özlem duymaya sevk etti. Modem çizgideki kültürel yönlendiriciler; "otantik", "organik" gibi pin tili sözcüklerle küçük kültürel yapıları, doğada karşılaştıklar ender görülen bir bitki veya hayvan gibi gündeme getirmeye başladı. Elindeki fotoğraf makinesi ile küçük bir köye giren fotoğrafçının onları bir günlüğüne gazetelerine manşet yap ması başlangıçta; çevreci, demokratik ve hümanist bir tav olarak algılandı. Ama aslında bu bakışta modernizmden v oryantalizmden miras kalan bir aşağılama ve sömürü hazırlığının ve olduğu şimdilerde fark ediliyor. 3. ve 4. soruları aşağıdaki parç Lore Truva Savaş Anadolu'da bugün şünülen Truvalılar ar kugattiği Truva şehri Akhalar bir hile ile h girmesiyle Truva se Homeros'un yazdı ger adı ilios olduğ ilyada Destani Tr Destaninda sade bir süresi anlatılı memnon lle ters son bulur. Home sebebi, savaşın ni düşünmesid binden fazla d 3. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi üzerinde durulmaktadır? A) Modern zaman insanları geçmişten olabildiğince uzak durmaya çalışır. (B) Modernizm yerelden kopuk gibi görünse de argümanlarıyla ona bağlıdır. C) Günümüzde insanlar eskiye sadece fotoğraf malzemesi olarak bakıyor. Modernizmin ne olduğuna dair hâlâ net cevap bulunamamıştır. Ancodim 5. Bu parçada a A Truva Sa B Truva Sa C) Truva S D) Truva, Truva' D) E) Modernizm kendisi olarak kalabilen her şeyi değiştirmeye, bozmaya kararlıdır. Soh! 4. Bu parçadaki altı çizili sözcüğü anlamca karşılayabilecek bir kullanım aşağıdakilerden hangisinde vardır? A Bulaşıkları yıkamakla banyo temizlemek arasında kaldım. (Alışverişin her safhasında kararsız davranan kızım beni sebeb gerçekten yordu. C) Içinde bulunduğumuz belirsizlik hâlinin bir an önce bitmesini istiyorum. D) Kendi hâlinden memnun olmayan insanların başkalarına öğüt vermesi komik geliyor bana. E) Her zaman olduğu gibi olaylara tarafsız bir gözle yaklaşmış. 6.

(1) Etrafı denizlerle çevrili olan İstanbul, her zaman su sıkıntısı çekmiş. (II) İçme suyu sorunu, büyük mühendis- lik harikalarının oluşturulmasında da itici güç olmuş. (III) Hadrianus Dönemi'nde kente Trakya'dan kanallarla su getirilmiş. (IV) 625 metresi günümüze ulaşan Bozdoğan Kemeri, Roma İmparatoru Valens Dönemi'nde inşa edil- miş. (V) Fatih Sultan Mehmet, fetihten sonra/kentteki su sıkıntısının boyutlarını görüp bütün sistemi onartmış. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıda verilen yargılardan hangisi yanlıştır? A) I. cümlede, eylemi yapılış şekli yönünden tamamla- yan bir öge vardır. B) II. cümlede vurgu yer tamlayıcısı üzerindedir. C) III. cümlenin yüklemi edilgen çatılı bir fiildir. D) IV. cümle kurallı, olumlu, birleşik yapılı cümledir. E) V. cümlede yan cümlecik zarf tümleci görevindedir.

33. Çocuğun, evinde bir kitaplığın bulunması çok yarar- lıdır. Çocuk; derslerini, ödevlerini hazırlarken kitap- lığındaki eserlerden yararlanır. Böylelikle hayatının daha ilk yıllarında, sonraki hayatı için yararlı olabi- lecek incelemeye, araştırmaya alışır. Kitabın kendisi ve genel olarak da insanlar için taşıdığı önemi kavra- maya başlar. Kitabı, daha yeterli ve kendisini yetiştir- meye elverişli bir kaynak gibi görür, düşünür. Bütün bunların sonunda kitabı daha çok sever. Bu parçada kitaplar ve kitaplıkla ilgili olarak karşı çıkılan düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) Erken yaşta sahip olunduğunda, çocuk gelişimi- ni olumlu yönde etkiler. B Ne kadar zengin olursa insanı o kadar aydınlatır, olgunlaştırır. CT Çocukların gelişimini olumlu etkiler. -D) Insana objektif düşünmeyi öğretir. E Çocuğun hayatını zorlaştırır. 1.

O 16. Küresel dünyanın sorumluluk sahibi, yetenekli, topluma hizmet üretebilen ama aynı zamanda insan olmanın tüm değerlerine saygı duyarak into yetişmiş bireylere ihtiyacı var. -eill chahtnu limoters 198 AC A) Hoxo 194 Bu cümlede aşağıdakilerden hangisinin ör- neği yoktur? Sifat tamlaması 1102 B) Bağlaç SAURE C) Zarf-fiil DUnsüz değişimi Hâl eki almış beş sözcük oynstacp DET NOTS *050 nib nun Ho unaload wd ab ebrias TÜRKÇE ubnovilid 1078 Shst DVA hovhetsop X61 lid Nobop unuğub nabagisque zia 18. D DE d. DEBİR YAYINLARI -618 y d eixaL olls ilipli E Dod Hestu HOO NO lets libr

B B 30. Pek çok öğrencinin ortak bir kaygısı var: başarısızlık. Oğrenciler, başarısız oldukları dersleri sevmediklerini düşünürler çünkü tüm çabalarına rağmen iyi bir sonuç elde edememek kendilerine olan inançlarını zedeler. Elinden geleni yaptığı hâlde bir gelişme kaydedemeyen öğrencilerin motivasyonu da giderek düşer. Elbette, tüm bilgiler öğrenilebilir fakat bu bilgilerin kalıcılığı, kolayca gerçekleşmeyebilir. Öğrenmede zorlanılan bir konuyu iyice kavrayabilmek için iki çeşit belleğimiz olduğunu bilmemiz faydalı olacaktır: kısa süreli ve uzun süreli bellek. Öğrenilen bilgiler ilk olarak kısa bellekte depolanır fakat bu bilgilerin kalıcı olması için uzun süreli belleğe taşınmaları gerekmektedir. Bu taşıma işlemi için de bilinen en faydalı yöntem, günün son saatlerini verimli kullanmaktır. Yani anlamakta güçlük çekilen konuyla ilgili bilgiler depolandıktan sonra zihin, diğer tüm etkenlere kapatılarak dinlenmeye geçmelidir. Ertesi gün yapılan kısa tekrarlarla da konu pekiştirilirse başarının arttığı gözlemlenecektir. TYT DENEME SINAVI 04 Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi başarıya ulaşmak isteyen bir öğrencinin davranışı olabilir? (A) Kısa süreli ve uzun süreli belleğin hafıza üzerindeki etkisinin bilincine vararak çalışma periyotlarının süresini düzenlemek B) Anlamakta güçlük çektiği konuyu sevmediği düşüncesinden kurtularak rehber eşliğinde yeni bir çalışma programı hazırlamak C) Çalıştığı konu üzerine her gün, erken saatlerde verim alacağı biçimde tekrarlar yaparak öğrenme sürecini hızlandırmak D) Zorlandığı konuyla alakalı çeşitli zihin egzersizleri yaptıktan sonra zihnini dinlendirecek okuma etkinliklerine yönelmek E) lyi bir ders çalışma sürecinin sonunda uyku durumuna geçerek sonraki gün kısa süreli konu tekrarları yapmak 3

20. Yahya Kemal, şiirlerinde süslü ve sanatlı bir dil kullanmış- tır. Şiirlerinde günlük konulardan ziyade ölüm, ayrılık gibi soyut konulara yönelmiştir. Onun şiirlerini okurken ritmik bir söz dizimine rastlanır, müzikalite size yeni bir dünyanın kapısını açar, bu sayede misralar dilinize yapışır, misrala- ri tekrarlar duyarsınız. Şiirdeki ahenk unsurları, müzikalite ve şiiri müziğe yaklaştırır. Sözcükleri seçme konusunda da ustaca davranır ve geniş bir sözcük havzasında âdeta bir gemi gibi dolaşır. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) Neden - sonuç cümlesine yer verilmiştir. B) Benzetmeden yararlanılmıştır. İzlenimden çok, bilgi aktarılmıştır. Tanım cümlesine yer verilmiştir. Mecaz anlamlı ifadelere yer verilmiştir.

'Hayat ve Şarkılar' Rilke'nin 1985'te yayımladığı ilk şiir ki- tabi. Rilke'nin şiirinin gerçek anlamda yoğunlaşması Paris'e gitmesiyle başlar. Rilke'yi etkileyen, Paris'in müzelerindeki sanat yapıtları özellikle de Cesanne'in resimleri, Rodin'in yontularıdır. Rilke, sözcükleriyle bir Cesanne resmi, bir Ro- din yontusu oluştururcasına şiirlerinin boyutlarını zengin- leştirir. Resim ve heykel besin kaynağı olmuştur Rilke'nin. Bu edinimlerden sonra yazdığı şiirleri Yeni Şiirler' adıyla yayımlıyor. Buradaki 'yeni' sözcüğünün anlamını iyi kavra- mak gerekiyor çünkü buradaki 'yeni' daha önce görülme- mişle eşdeğerdir." 5. Bu parçada sözü edilen sanatçının yeni eserlerinin nite- liği aşağıdakilerden hangisidir? A) Yalınlık B) Duruluk D) Özgünlük C) Özlülük E) Açıklık

ne at- 3, ki la en Palme Yayınevi E) Eminim ki duygularımı belli edersem bana eskisi gibi davranmayacak. 12. (1) Hafif bir esinti nedeniyle öyküsünü yüksek sesle anlat- mıştı. (II) Sesinin tinısı, doğduğum kent Granada'nın koku- sunu getiriyordu. (III) Anlatımı öylesine büyüleyiciydi ki devem, dayımın sesine uyarak öne arkaya gidip geliyordu. (IV) Sözlerinin hepsini birer birer, oldukları gibi yazmayı çok isterdim fakat belleğim o denli güçlü değil, anlatımım da zayıf. (V) O nedenle yazık ki öyküsünün pırıltıları herhangi bir kitaba yansımayacak. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde basit, türemiş ve birleşik yapılı sözcükler bir arada kul- lanılmıştır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

A 32. Aşkta her bitiş acılı, ağrılıdır. Yazdığım insanları anlatırken arada kalmamaya, faraf tutmamaya çalışırım. Edebiyat sa- vunma değil, tanıklıktır. Nefret ya da öç romanları roman değil, ifşa etmedir ve öncelikle yazanı zehirler. Ben kaba gerçek yerine herkesin kendince haklı olduğuna inanarak bakarım kişilerime. Onun kim ve nasıl "o" olduğunu, hangi güçlükler, umutlar, düşüşler, şaşkınlıklar, sürüklenmelerle kimlik kazandığını ya da kimliksizleştiğini anlamaya çalı- şarak onlara bakarım. Genel tutumum çatlaklar, sızıntılar, kanamalar, patlamalar üzerinde yoğunlaşmaktır. Bunu yaparken herkesin yaşadığı duygu durumlarını aktarmaya çalışırım. Mor'daki Armağan gibi taraflardan birinin sessiz- liğinden yola çıktığım da olur. Sessizlik çoğul, yorucu ve kuşkuludur. Nefret, sevgi, acı ve öfke gizlendiğinde daha yoğun yaşanır ve bu durumdaki insan hem kendinin hem de başkalarının düşünce ve davranış kalıplarını durmaksızın sorgular. Bize insanın kolayca söyleyemediğini söyler ve anlatır. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada söz edilen yazarın yapıtlarının bir özelliği değildir? A) Yansızlık (B) Tunarlılık D) Öztürük C) Kapalılık ELEvrensellik doğanın iki yanı vardır. bir yan-

RI 5. Aşağıdaki yargıların hangisinde kişisel görüşe yer verilmiştir? A) Şahabettin Süleyman'la birlikte çıkardıkları Ümit adlı dergide ilk öykü denemeleriyle bazı yazıları yayımlanan Yakup Kadri, aynı günlerde Resimli Kitapta da Ibsen'in Hortlaklarına nazire olarak yazdığı Nirvana adlı oyununun yayımlanmasıyla edebiyat dünyasına ilk adımlarını attı. B) Düş-uyanıklık, kurmaca-gerçeklik ve hayal gücü-akıl gibi karşıtlıklar arasında gidip gelen roman; aynı zamanda sevgi, sevgisizlik, bencillik ve sorumluluk gibi duygu ve davranışları irdelemesi açısından da dikkat çekicidir. C) Yazarın bir üçlü oluşturan Yediçınar Yaylası, Köyün Kamburu ve Büyük Mal adlı romanları Kırım Savaşı'ndan başlayarak Cumhuriyet Dönemi'ni de içine alan süreç içinde ağalık kurumunun gelişmesini sergiler. D) Behçet Necatigil, özellikle ikili ve dörtlü dizelerden oluşan 1952'den sonraki şiirlerinde, insanın toplum ile olan ilişkilerini konu edinmiş, yergisel bir söyleyiş kullanmış; sevgi, ayrılık, ölüm gibi temaları işlemiştir. Delet Back Space E) 1922'de yayımladığı Sözde Kızlar ile romana adım atan Peyami Safa yalnızca roman yazmakla kalmamış, bu konuda kaleme aldığı çeşitli yazılarla romanın kuramsal yanıyla da ilgilenmiştir. riside de alzaymır ortaya çıkması için yeterli bir neden değildir. tolini necirme olasılığır

K .. SI le ir. ler uri, eşil mış şat su- den Párklı duyularla algılanan aynıntılardan ANTIKOR BILGI Sayıp dökme bir işin türlü hâllerini, bir şeyin bütün parça- larını zihne çarpacak şekilde art arda sıralayıp söylemektir. 4. Yavaş yavaş çatırdamaya başladım. Sıvalarım dökülü- yor, tahtalarımı kurtlar kemiriyor. Ağlıyorum hep. Beni ne duyan var ne anlayan. Korkuyorum çok. Artık kışları sıcak değilim. Kitaplarıyla beni keyiflendiren, ocağımı yakan yok. Çok üşüyorum. Ailemi istiyorum. Bekliyorum günlerdir ama onlar gelmiyor. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangi- si söylenemez? ✓ A) Kişileştirmeye başvurulmuştur. B Niteleyici sözlere başvurulmuştur. Sayıp dökme yapılmıştır. Yinelemeden yararlanılmıştır. E Deyimden yararlanılmıştır. ANTIKOR TÜRKÇE SORU BANKASI 39 Mar kiyi- arda k da sin- çok olun yor. iniş rü- 1a- tin IZ. ir-

11 Bir geleneği derinleştirmek yerine kendi dili ve anlatımıyla yer almayı tercih ediyor. (Özgünlük) II. İnsanın her yerde aynı dertlerle muzdarip olduğunu, aynı güzelliklerle sevindiğini bilerek romanını kurduğu için sesinin yankısı da bütün insanlara ulaşıyor. (Evrensellik) Okurun akıl ve mantıkla kayıtlı olduğunu bildiği için bu durumu gözeten bir hikâye anlatmış. (Doğallık) tuto IV. İyi bir yazarın sadece çarpıcı ve etkileyici değil aynı zamanda dil kurallarına uygun bir şekilde yazması gerek- tiğini ortaya koymuş. (Sağlamlık) Bu anlam keşmekeşi dünyada yalın kat bir anlatıma sırtı- nı dayayan öykülerle dikkati çekiyor. (Derinlik) SPOND Numaralandırılmış cümlelerden hangisi, ayraç içinde be- lirtilen anlatım niteliğiyle ilişkilendirilemez? AH B) II C) II DIV E)V

JT ANALİZ TESTİ - 8 1.22.. Günümüzde yoğun duyguların kimi organlara zarar verdi- di ve bedensel sağlığımızı etkilediği sıkça ileri sürülüyor. Üzüntünün akciğere, nefret ve kızgınlığın kalbe, korku ve endişenin böbreklere zarar verdiği gibi tezlerle karşılaşıyo- ruz.. Pek çok araştırma sonucu, vücutta ortaya çıkan kimi has- talıkların duyguların yoğun olarak yaşanmasında etkili rol oynadığını gösteriyor. Buradan hareketle fazla kanın öfke- ye yol açtığı, fazla balgamın kasvet yaptığı ya da titreme gerçekleştiği için korkunun hissedildiği gibi genellemelere ulaşılmaktadır. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söyle- nebilir? 1 A) Farklı görüşlerin yaygınlık kazanması nedenleriyle belirtil- miştir. B) İleri sürülen bir görüş çeşitli örneklerle açıklanmıştır. CIki farklı konuyla ilgili farklı araştırma verileri derlenmiştir. DAynı olgu benzer sonuçlar eşliğinde değerlendirilip örnek- lendirilmiştir. E) Aynı durum üzerinde farklı koşulların oluşturduğu etki üze- rinde durulmuştur. .1. Ekosistem, aynı çevrede hayatta kalan ve birbirleriyle etkile şime giren hayvan, bitki ve mikroorganizma topluluğu olarak tanımlanır. Sıcaklık, güneş ışığı ve oksijen gibi çevresel fak- törle

25. Şah, uyluğundaki mızrak yarası ile kolundaki kurşun yara- şının acılarının biraz hafiflediğini söylüyor. Ama acısı din- meyen yaraları zannederim kalbindedir. İlk defa savaşta zamegening mağlup olmanın ağırlığı altında eziliyor. Taçlı Hatun'u Çal- dıran'da bırakıp kaçmanın yükünü ise kalbine bir türlü sığdı- ingels Sit ramıyor. Kulağındaki küpe yırtığı da ona Taçlı'yı hatırlatmak bakımından fazla acımasız davranıp durmadan kaşınıyor. and tafelag Elinin kulağına her gidişinde zihninin Taçlı'ya takılmasından dolayı yeniden üzülüyor. Hami lidelinog Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? mild 1960 195 X516 W VA) III. kişili anlatım söz konusudur. olin Xodelidelo xen İlahi bakış açısından yararlanılmıştır. Tahmin cümlesine yer verilmiştir. abapisq ue DY Anlatmaya bağlı bir metinden alınmıştır. EX Devrik cümlelerle tekdüzelik kırılmıştır. sinigap avalyse ispi 1 (A

ÜŞÜNCE bu erçek yif çok Kronometreni açı Çözdüğün süreyi not et 5. düşündüğü sürece yaşadığının bilincindedir. Sokrates, bu Felsefede en önemli olgulardan biri düşünmektir, "Düşünmek, yaşamaktır." demiş Seneca. Insan sözüyle dile getirir. Aristoteles düşünmeyle bilmeyi birlikte durumu "Sorgulanmamış hayat yaşanmaya değmez" ele alır. Ona göre "insan doğal olarak bilmek ister." biridir. Belki de en önemlisidir. Düşünmek, bir anlamda Görüldüğü gibi düşünmek insanın en temel yetilerinden insanın kendisini inşa etme sürecidir. Düşünmek, eylemek ve bilmek bir bütündür. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılabilir? A) Insan için hayatı anlamada en önemli unsurlar, bilgi birikimi ve düşünme yeteneğidir. B8) Düşünmenin doğru algılanmayışında felsefi yaklaşımlar daha çok etkili olmuştur. Seneca, yaşamın anlamını ve değerini kişisel düşünceleriyle özdeşleştiren bir anlayıştadır. Bilginin merkezinde bireyin idea yoluyla kendi özünü yeniden kavrama amacı vardır. E) Düşünme olgusunun tanımsal niteliği konusunda filozoflar farklı görüş taşımaktadır. 6. İngilizce konuşulan dünyada, eleştirmen James 50 x JAL 7. Kron Çöz Sine ack Kar ola go u a

34. İran sineması, dünyaya açılan penceresinde sinema tarihine 35. E damgasını vuracak bir yönetmen yetiştirdi. Abbas Kiarostami; gü- zelliğin, inceliğin ve sadeliğin sinemasını yaparak yıllar boyunca evrensel bir dil yaratabilmiş özel bir sinemacıdır. Kiarostami sine- masının mihenk taşını oluşturan birbirine paralel iki katman vardır: gelenekçilik ve modernizim. Yönetmenin öz ve sade yaşama de- ğer vererek birçok filminde ses ile görüntüyü birbirinden ayırdığını gözlemleriz. Kiarostami sinemasındaki hayat çoğu zaman oldukça gerçekçidir bu özelliğinden kaynaklı bazı filmleri yarı belgesel for- matında işlenir. Kiarostami, bazı zamanlarda seyircisine seyret- tiklerinin bir film olduğunu vurgularken bazen de bir film izlediğini unutturmayı hedefler. Hayatın normal sıradan akışını kadrajına yansıtır, yönetmenlik dokusuyla bu doğallığı harmanlar, kurmaca ile gerçeklik arasında ustaca bir denge kurar. ? 0 2 B TYT/Türkçe 2 6 Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi Abbas Kiarostami sinemasının bir özelliği değildir? A) Öngülük B Evrensellik D) Gerçekçilik Kalıcılık C)Yalınlık