İyi Bir Anlatımda Bulunması Gereken Özellikler Soruları

2. Talha: Mondros Ateşkes Antlaşması metninde "Kilikya, Mezopo- tamya gibi sınırları belli olmayan bölge adları kullanılmıştır." demiştir. Samet de bununla İtilaf Devletlerinin; 1. işgal edecekleri alanı genişletme, II. Wilson İlkeleri'nin uygulanmasını sağlama, III. Osmanlı yönetiminin işgallere olan tepkisini azaltma amaçlarına ulaşmak istediklerini söylemiştir. Samet, yukarıdaki amaçlardan hangilerini söyleseydi, Talha'ya doğru bilgi vermiş olurdu? A) Yalnız 1 D) I've II B) Yalnız II C) Yalnız III E) Il ve Ill

10. I. Ağaç kökünden yıkılır. II. Sağ olsun da dağ ardında olsun. III. Tarlada izi olmayanın, harmanda sözü olmaz. IV. Yenik pehlivan güreşe doymaz. V. Ak koyunu gören içi dolu yağ sanır. VI. Tebdilimekânda ferahlık vardır. Yukarıdaki numaralanmış atasözlerinde hangileri ger- çek anlamda kullanılmıştır? A) I ve VI D) III ve V B) IV ve V E) V ve VI C) II ve VI

TYT 30. Batı özelinde ortaya çıkan modernleşme önemli bir toplumsal değişim sürecidir. Bu değişim süreci, toplumsal yaşamın farklı alanlarında çok boyutlu ve köklü değişimleri başlatmıştır. Bu süreçte yaşlılık olgusu, aile ile birlikte değişimin merkezinde yer almıştır. Özellikle sanayileşme ve kentleşme gibi toplumsal değişim unsurlarının birbiriyle olan ilişkisi ve artan yoğunluğu modernleşme sürecinde geleneksel aile yaşamı üzerinde derin etkiler bırakmıştır. Bu etkiler, ailelerin çekirdek aile gibi yeni yaşam biçimlerini benimsemelerine yol açmıştır. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? A) Toplumda gerçekleşen değişimler yaşlılar aracılığıyla aleyi etkisi altına alır. B) Bat, bilim ve teknolojisiyle dünyada ilerlemenin ve gelişmenin merkezi olmuştur. C) Değişim önce toplumda başlar ve yavaş yavaş bireylerin hayatına sirayet eder. D Modernleşme toplumun yaşlılık algısını ve aileye olan bakışını değiştirmiştir. E) Toplumsal değişimlerin görünür hâle geldiği ilk yer ailedir. 31.

Aşağıdaki cümlelerle ilgili olarak ayraç içindeki açık- lamalardan hangisi yanlıştır? A) Dik kayalıklardan dökülen sular milyonlarca damla- cığı savurarak denize düşer. (Farklı türde fiilimsiler Nardır.) B) Burası, deniz taşlı kumsalı ve cam gibi deniziyle muh- teşem bir Akdeniz plajıydı. (Özne ve yüklemden oluş- maktadır.) C) Mağaranın bir milyon yaşında olduğu söyleniyor. (Sözde özneye yer verilmiştir.) D) Mercan balığının içi temizlenir, ardından balık tuzla- nır. (Bağımsız sıralı cümledir.) E Bugün adı füme olan fakat Osmanlının adına tütsüle- me dediği teknikle birçok balık yemeği yapıldı. (Ya- pısına göre bağlı bir cümledir.) E

29. Çoğumuza göre pek anlamsız hatta komik görünen büyücü, ilkel toplumlar için su ve hava kadar gereklidir. Nitekim çılgınlık denen olgunun, olayları kendi kendine açıklayamamanın sonucunda doğan bir özel uyum durumu ve olduğunu biliyoruz. Büyücüler, insanları rahatsız eden her ne varsa onları açıklayarak ve ardından da bir çözüm uygulayarak onları rahatlatırlar. Aynen bilimde olduğu gibi onlar da çeşitli açıklama kategorileri geliştirirler v zamanla hangi kaza belanın hangi açıklama kategorisine duydukları güvenden kaynaklanmaktadır. Büyücünün ana girdiğini şıp diye söylerler. Bu durum kendilerine işlevlerinden biri bu noktadan sonra ortaya çıkmaktadır. Bazı durumlarda ortaya çıkan sorunlar, mevcut açıklama kategorilerinin hiçbiri tarafından açıklanamamakta. insanlar telaşa kapılarak büyücüyü görevden almak hatta yargılamak gibi yollara tevessül etmektedirler. İşte, yetenekli bir büyücü bu gibi durumlarda kendini hemen göstermekte, anında geliştirdiği yeni bir açıklama kategorisi yardımıyla olayı açıklayıp kendisine umut bağlamış kişileri çıldırmaktan korumaktadır. Bu parçaya göre büyücülerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) İnsanların açıklamakta aciz kaldıkları sorunlara doğrudan muhatap olurlar. Bilimde olduğu gibi olumsuzlukları kişinin yararına çevirmek düşüncesiyle hareket ederler. C) Kişilerin keyfini kaçıran durumlarla ilgili bilgi verip kendilerince bir çözüm bulmaya çalışırlar. Dkna kabiliyetleriyle insanlara umut aşılayıp onları kendilerine bağlamayı başarırlar. Sıkıntı ve zarar verici durumları geliştirdikleri açıklama kategorilerine göre ifade ederler.

XIX. asra gelindiğinde divan şiiri artık iyiden iyiye tükenmiş, Şeyh Galip'in gençlik aşısına benzeyen şiiri bile onu hayata döndürmeye yetmemiştir. Yaşlamış * yaşlanmak II. Hatta denebilir ki bu aşı, kocalmış gövdenin kalan bütün gücünü de harcayarak şiirin bir- denbire iflas etmesine yol açmıştır. 1. Yukarıda verilen II numaralı cümleyle ilgili ola- rak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? 1. cümlede ifade edilen konuyla çelişen farklı bir durumdan söz edilmektedir. X 1. cümlede anlatılan durumun tersine, neden olunan bir olumsuzluktan bahsedilmektedir. I. cümledeki olgunun, divan şiirini neden daha fazla etkilediği açıklanmaktadır.x 1. cümlede belirtilen olgunun yalnızca şiir gele- neğinde gerçekleşmediği örneklenmektedir.x E) I. cümlede değinilèn düşüncenin bilimsel ola-, X Tak kanıtlanmaya çalışılmıştır. Belge, Sayısal ver arasterması plaak delil sunmakten Ame Poçade bu yok

cak umlu eri e III 5. Sartre'a göre yazar; bazı şeyleri söylemeyi seçtiği için değil, onları belli bir biçimde söylemeyi seçtiği için yazar. Bu cümleye göre yazar olmak aşağıdakilerden hangisine bağlanmıştır? A) Özgünlük D) Biçem B) Yalınlık E) Etkileyicilik C) İçerik KRONOMETRE PARAGRAF SORU BANKASI

Sanatçı; dünyevi düşüncesini, insana ve dünyaya.... dair felsefi bakışını bir an bile unutmadan yazmış burada. Öyküde öyle, romanda öyle, haliyle türü gereği anlatıda da öyle... Ancak dili öylesine mü- kemmel, öylesine mest edici ki içimdeki bencil okur keşke diyor, keşke bir an için hepsini unutsa o vakit kim bilir neler olacak!. Bu parçada yazarın yanlış olarak nitelediği du- rum aşağıdakilerden hangisidir? A) Sanatçının yapıt ortaya koyarken beklenti içinde olması B) Sanatçının kendine ait sırları her yönüyle pay- laşmaya kalkması C) Sanatçının son eserdeki anlatım gücünü diğer eserlerde yakalayamamış olması Sanatçının içerikle anlatıma aynı oranda önem vermesi ET Sanatçının yazarken mesaj vermeye kalkması

L 1. 2. 1-3. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ OLARAK CEVAPLAYINIZ. Bir bilgi yarışmasına katılan Ceren. Ayşe. Ali Mahmut, Cenk, Fatma adlı altı öğrenci arasında oluşan sıralamaya ilişkin olarak şunlar bilinmekte- dir: Cenk erkeklerin hepsinden iyi bir derece almış ancak birinci olamamıştır. • Fatma, Cenk'ten kötü Ayşe'den iyi bir derece almıştır. Buna göre, aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur? A) Ali sonuncu olmuştur. B) Mahmut beşinci olmuştur. C) Cenk üçüncü olmuştur. D) Ceren, Ali'den iyi bir derece almıştır. E) Ceren ikinci olmuştur. Buna göre, aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır? A) Cenk ikinci olmuştur. Te Y A R G I YAYIN E V i

eknikleri 4. Şanlıurfa şehir merkezinin 15 km kuzeydoğu- sunda mesken tutan ve Karaharabe köyünün 2,5 km doğusunda bulunan Göbeklitepe, Ne- olitik Dönem'e ait bir inanç merkezidir. Yak- laşık 200-300 metre yüksekliğinde ve kireç taşı kayalıklardan oluşan bir höyüğün üzerine inşa edilen bu megalitik yapı, Harran Ovası'nı gururla tepeden seyreden bir konumda bu- lunmaktadır. Düz kireç taşı platodan yukarıya doğru yükselen bu höyük, bir göbeği andır- dığı için Göbeklitepe olarak adlandırılmıştır. Göbeklitepe'de diğer Neolitik yerleşim yer- lerinde olduğu gibi vadi, arkeolojik kazılarda yoğun ritüel kalıntılarıyla karşılaşılması ve yerleşim amaçlı yapıldığını gösteren hiçbir kanıtın bulunmaması, araştırmacıları buranın bilinen bir Neolitik köy yerleşkesi olmadığı ve görkemli bir dağ kutsal alanı olduğu sonucu- na götürmüştür. 5. Bu parçanın anlatımı ile ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisi söylenemez? A) Sayısal verilerden yararlanılarak düşün- cenin somutlaştırıldığı B) Kişisel görüşlere yer verildiği C) İnsana özgü özelliklerin doğaya aktarıldığı D) Kanıtlayıcı verilere sıklıkla yer verildiği E) Farklı anlam özellikleri taşıyan cümlelerin kullanıldığı

V1 B 7. Şair, pembe gözlüğünü kırarak, insana, topluma ve doğaya çıplak gözle bakmanın; şiir denilen güzeli gerçekler dünyasın- da yakalamanın yolunu bulmuş, bir gerçeklik adamıdır. Ben bunu dedim mi, bazıları hemen karşı çıkmaya başlar "Hiç de değil. Hem öylesine güzel, ne kazandırır kişiye? Doğada gü- zelliğin eksikliği mi var? Çık şöyle yurt gezisine, yan yana du- ran dumanlı dağları gürül gürül akan suları, yeşil yeşil tarla- ları gör de güzelin ne olduğunu anla." derler. Ben de yurdu geziyor, görüyorum onları. Ama onların yanı sıra alın teri ile sulanan kurak toprakları, güneşte kavrulup gülkurusuna dö- nen çocukları, bulanık ırmak kıyılarında çamaşır yıkayan eli çatlamış anneleri de görüyorum. Ama onların gözüyle değil çünkü ben bir şairim. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? A) Tanımsal nitelikli cümleye yer verilmiştir. B) Konuşma havası taşımaktadır. C) İkilemelere yer verilmiştir. DY Koşul içeren yargılara yer verilmiştir. E) Mecazlı söyleyişler vardır.

eve gui uraktır ki u neden- türü yok aktüstür. prak us- aktüsler, cını kar- Burada rgenler ada ya- güneş angisi rasın- iğinin Ima- Lineş a su herhan okuyan kişinin gi bir yerinden herhangi bir parça kesip kendine yamayaba Yama, genellikle de sırıtmaz hatta zaman içinde yavaş yavas Bu parçada yazarın mektup okuru ile ilgili anlatmak istedi. eriyerek kendindeki parçayla bir olur. ği aşağıdakilerden hangisidir? A) Kendi iç dünyasının, hayatının izleriyle karşılaşacağı B) Farklı hayatlarla, farklı insanlarla tanışma imkânı bulacağı Öykü ya da roman türlerindeki hazzı yaşayacağı Sade ama klişeye kaçmayan bir üslupla tanışacağı Mektup yazmaya duyduğu özlemi açığa çıkaracağı 27. Nebil Özgentürk, bir arkeoloğun birikimi ve titizliğiyle, kalemiyle kazıyor insan öykülerini. Bir ressam olsaydı "Bitti." diye atılan boya tüplerinde kalan renklerle yapardı resimlerini. Kelime is- rafina o derece tahammülü yoktu yani. Bir heykeltıraş olsaydı herkes gibi önünde model olarak duran insanın heykelini yap- mak yerine taşın içindeki insan öyküsünü bulur çıkarırdı. Diğer- lerinin fark etmediği ya da peşine düşmediği yanlarını ortaya koyardı yani. özgünlük Bu parçada aşağıdaki anlatım özelliklerinden hangileri vurgulanmaktadır? OPRADuruluk özgünlük ayinca Yalınlık - akıcılık Duruluk * B) Aşıklık-valınlık D) Duruluk)- yerellik Yoğunluk - sürükleyicilik 28. Dünya'nın, Güneş ve Ay arasına girmesiyle Dünya'nın gölgesi Ay'ın üzerine düşer. Böylece "Ay tutulması" olayı gerçekleşir. Bu tutulma, dolunay evresinde gözlemlenir. Dünya'nın gölgesi Ay'a göre daha büyük olduğu için Ay tutulmaları Güneş tutul- malarına nazaran daha uzun sürmektedir. Üç çeşit Ay tutulma- si vardır: Yarı gölgeli Ay tutulmasını çıplak gözle göremezken parçalı Ay tutulmasını çıplak gözle bile rahatlıkla görebiliriz.. Tam Ay tutulması ise rahatlıkla görülür. Ay, Güneş'ten yansı- yan ışıklar nedeniyle hafif kızıl bir renk aldığı için bu tutulma çeşidine "kanlı Ay tutulması" da denir. Bu parçadan hareketle Ay tutulmaları ile ilgili aşağıdakile den hangisi söylenebilir?

sanat t 9. Kombo fotoğraf sanatı, bir karenin içinde birbirlerini yarı yarıya tamamlayan iki farklı fotoğrafla yapılır. Bu ne çalışan fotoğraf sanatçıları, kıvrak zekâları ile dijital sanatı birleştirirler. Amaçları, birbirine uyumlu iki görsel potada eriterek insanları güldürmek ve düşündürmektir. Buna göre aşağıdakilerden hangisi kombo fotoğraf sanatına örnek gösterilemez? B) A) D) örgütleyerek Antlaşması' On iki Ada c Parçada A) Italy B) Mu C) C Du durum t

10. (1) Yirmi yıllık sanat yaşamımda çeşitli romancılarla söyleşiler yaptım. (II) Bunlar birçok dergide yayım- landı (III) Türk kültür ve sanat hayatına önemli bir katkı olarak gördüğüm bu kitapta, yaptığım söyle- şilere yer verdim. (IV) Bu söyleşilerin çoğunu teknik nedenlerden dolayı özetleyerek yayımladım. Bu na rağmen romancılarımızla ilgili birçok bilgi, bu ki- tapta ilk defa oldukça farklı bir biçimde gün ışığına çıkmış olacak. Deneme 24 Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisin- de sözü edilen eserin konusunun özgün olduğu vurgulanmıştır? A) I B) II D) IV E) V

Milyonlarca yıl süren yeryüzü hareketleri sonucunda şe- killenen coğrafi yapısı ve kendine has iklimiyle Rize, ma- cera dünyasına açılan bir kapıdır. Üç bin metreyi aşan el- liden fazla zirveye ev sahipliği yapan kent, dağcılar için düşsel bir serüven gibidir. Tarih boyunca ticaretin can da- marı olan taş döşeli geçitler, köprüler... Köylerden yayla- lara çıkmak için kullanılan eski yollar, patikalar... Bütün bunlar bölgedeki yürüyüş ağının en önemli parçalarıdır. Özellikle Rize'yi batıdan doğuya doğru kat eden 197 ki- lometrelik rota, onlarca buzul gölü ve yaylaya ev sahipli- ği yapar. Kaçkar dağ silsilesinin en önemli yükseltilerinin gölgesinde yürümek insana unutulmaz bir deneyim su- nar. Bölgede pek çok etkinlik yapmak mümkün: yürüyüş, kaya tırmanışı, buzul göllerinde kano, rafting, yaban ha- yat gözlemi, botanik turu, foto safari... ameklame Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangist yok- tur? A) Mecazlı söyleyiş + B) Öneride bulunma Mohan, melism yok C) Sessel yineleme D) Bitmemiş cümle →Ekstiti comle E) Örnekleme Re

A Türkçe 17. () Geziler öğrencilerin bilgi, görgü ve kültürlerini artır- mak adına çok önemlidir. (Bu açıdan eğitim kurum- ları, yapılacak programlarla yakın ve uzak çevrede bulunan kültür ve sanat eserlerini barındıran yerleri, tarihî mekânları öğrencilere gezdirmelidir. (III) Okul ge- zilerinde öğretmenlere önemli görevler düşmektedir. (iv) óğretmenin, gezi yapılacak yere mümkünse gitme- si ve orada bir ön inceleme yapması yararlı olacaktır. (V) Bu ön araştırma, öğretmenin gezilecek yerin özel kurallarına ve yönergelerine hâkim olması açısından gereklidir. (VI) Böylece öğretmen, öğrencilerine daha rahat, daha bilinçli rehberlik yapabilecektir. Bu parça iki paragrafa bölünmek istense ikinci pa- ragraf numaralanmış cümlelerden hangisiyle baş- lar? AMI BYIII/C) IVney D) Yell DIY EVI 19