İyi Bir Anlatımda Bulunması Gereken Özellikler Soruları

2. Hayatın akışına ayak uydurmak giderek zorlaştı, haber başlıklarıyla yaşar olduk âdeta. Bu cümlede geçen "haber başlıklarıyla yaşamak" sö- züyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisi- dir? A) Hayatın önemli ayrıntılarını ıskalamak B) Sürekli yeni beklentiler içerisinde olmak Hızlı ve değişken bir yaşam sürmek D) Sorunlara üstünkörü ve duyarsız yaklaşmak E) Yaşamın güzelliklerini göz ardı etmek

Deneme Sınavı 05 31. Dil dağarcığımıza son yıllarda sloganlar, klişe sözler, argo deyişler egemen oldu. Artık cümle kurmuyor; slogan atıyor, argo şakalaşıyoruz! Beslenme kaynaklarını büyük ölçüde sloganların, argonun, klişelerin oluşturduğu bu sözlük yel- pazesinde yapılacak bir alan taraması bizi bir "altdil" zen- ginliğine değil, derin bir dil ve ifade yoksulluğuna götürüyor. Anlam ve değer kaybı, beraberinde anlam bulanıklığını ge- tiriyor. Gerçek örneklerle sahte örnekler birbirine karıştırılı- yor. Tabii yalnızca dilde değil, hemen her alanda... Bu parçada asıl yakınılan durum aşağıdakilerden han- gisidir? A) Sloganların, klişe sözlerin, argo deyişlerin dilimize ege- men olması B) Sloganların, klişe sözlerin, argo deyişlerin bir "alt dil" oluşturmaması C) Dilimizin yozlaşıp anlam bulanıklığı yaşamasının haya- tımızın her alanını olumsuz etkilemesi D) Dilimizin zenginleşecek yerde giderek yoksullaşması (E) Dilin anlam değerlerinin yok edilip anlam bulanıklığı ya- ratılması ve anlamlı sözlerle anlamsız sözlerin aynı ke- feye konması 3:

Necip Fazıl Kısakürek Ağaç ve Büyük Doğu dergi- lerini yayımlamıştır. Şiirlerinde insanın evrendeki yerini, madde ve ruh meselelerini, insanın iç dün- yasına ait çeşitli yönleri, gizli duyguları işlemiştir. "His ve fikir"i şiiri oluşturan iki unsur olarak kabul eder. Şiirlerinde sağlam bir dil ve üslup ile kuvvet- li lirizm, başarılı bir teknik hemen göze çarpar. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangi- si söylenemez? A) Hem özel hem cins isim kullanılmıştır. B) Soyut ve somut isimler kullanılmıştır. C) Birden fazla isim tamlaması kullanılmıştır. D) Bazı sözcüklerde hem iyelik hem hal eki kulla- nılmıştır. C E) Tekil isim, çoğul isim, topluluk ismi kullanılmış- tir men

www.pelikanyayinevi.com.tr 5. 6. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Haklı iken haksız duruma düşmek Istenilmeyen bir işi yapmak için ısrar etmek C)Haksız yere eziyet çekmek, sıkıntı çekmek D) Yapılması gereken bir iş için cesareti kırmak Kendini büyük bir sorumluluk altına sokmak Insanlar çıkarları noktasında bir hayat sürmedikleri zaman gelişiyoruz, diyebiliriz. Günümüzde çıkar iliş- kileri o denli çoğalmış ki neredeyse çıkar üzerine ku- rulmayan bir ilişki yok gibi. Herkes nalıncı keseri gibi kendine yontmaya bayılıyor. Bir gün bu alışkanlık son bulursa bilin ki hedeflerimizi gerçekleştirme yolunda önemli bir adım atmışız demektir. Bu parçadaki "nalıncı keseri gibi kendine yontmak" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden han- gisidir? A) Başkasının çıkarlarını da gözetecek şekilde dav- ranmak B) Empati kurarak beklentiye düşmekten kurtulmak Hemen hemen her işte kendi çıkarını düşünerek hareket etmek D) Arkadaşlıklarını çıkar ilişkisi üzerine kurmak E) Kendi idealleri uğruna herkesi yok saymak Fotokopicinin yaptığı hatayı görünce âdeta nevri

5. TYT rean (1) Anne karnındayken gelişmeye başlayan duyular, çevreyle etkileşim kurmada ilk aracılar olarak değer- lendirilmektedir. (II) Gebeliğin henüz üçüncü haftasın- da amniyon sıvısının basınç ve sıcaklığını hisseden be- bek, ısı ve dokunmaya yönelik ilk somatik duyu dene- yimlerini yaşamaktadır. (III) Duyusal uyaranlara verilen ilk cevaplar, aşılanmadan yaklaşık beş hafta sonra mey- dana gelmektedir. (IV) Duyu; çevreden gelen verilerin göz, kulak, dil, burun ve deri gibi duyular ile karşılıklı etkileşime girmesi sonucu ortaya çıkmaktadır. (V) Du- yular ile birlikte yaşam; anlamlı, hareketli ve renkli hâle gelmektedir. Dende Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağı- dakilerden hangisi yanlıştır? leb A) I. cümlede, anne karnındaki çocuğun ilk etkileşi- minin çevre ile olduğu dile getirilmiştir. mer B) II. cümlede, anne karnındaki bebeğin ne zaman duyu deneyimlerine sahip olduğu belirtilmiştir. C) II. cümlede, aşılanmanın yaklaşık olarak ne zaman gerçekleştiği ifade edilmiştir. DV. cümlede, duyunun nasıl meydana geldiği ifade edilmiştir. ab E) V. cümlede, duyuların bebek üzerindeki olumlu et- kileri üzerinde durulmuştur.

4. / • Şu kuvvetin, cevherin sırrını bulmaya çalışıyorum. ● • Kafam her an bir konu bulmak için bin bir çeşit şeye mü- 2° racaat ediyor. 3 • İnsanlık namına düşündüğünüz aklınıza gelen ne varsa hepsini onda bulabilirsiniz. • İşi ha bugün ha yarın halledeceğiz derken yılın ortasını bulduk. "Bulmak" sözcüğü yukarıdaki cümlelerde aşağıdaki anlam- lardan hangisini karşılayacak şekilde kullanılmamıştır? I A) İstenilen şeye kavuşmak, nail olmak B) Bir yere, bir noktaya erişmek, ulaşmak C) Herhangi bir görüşe, bir yargıya varmak D) Varlığı bilinmeyen bir şeyi ortaya çıkarmak, keşfetmek E) Arayarak veya aramadan bir şeyle, bir kimse ile karşılaşmak

22. Sal ve Pokut'ta evler geleneksel ahşap ev yapımına uygun, genellikle ladin ya da kestane ağacından yapılan, mimari olarak da özenilmiş evler olarak göze çarpar. Alt katında ahırların yer aldığı, en fazla üç odası bulunan, çok eskileri alçak tavanlı ama son dönemde yapılanları iki katlı olan bu evler artık çoğu Hemşinli için yazlık ev özelliği taşıyor. Turistlerse bu yükseltide bu kadar özenli bir mimarinin sebebini sormadan edemiyor hâliyle. Bu evleri var eden, Hemşinlilerin gurbetçiliği aslında. Hemşinliler, gurbette kazandıkları paralar sayesinde hem köylerinde hem de yaylalarında iyi evler yaptırır, yörenin kadim mimarisinin ince işçiliğini yaşatırlar. Bu parçada sözü edilen evlerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? AV Ekonomik kaynaklarına B) Yapım malzemelerine C) Hangi sıklıkta inşa edildiklerine DY Mimari özelliklerine EX Hangi amaçla kullanıldığına Deneme Sınavı - 03 8 24. H E 2

evaplayınız. isi ve Anne oldo Face to zamansız ediyor. an" adlı muz ara kültür atçı, bilecek da oldo ve serlerini bir erleyen eleyen rdiyalı 250 yor. kilerden ığı er ar 10 A A Türkçe 39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Turgut Uyar, "efendimiz acemilik" diyerek ustalığın tekerine çomak soktu. Aynı yol üzere dönen tekerleğin götüreceği yer, sonunda söyleyecek taze şeyleri kalmayanların suskunluğuydu, "Usta olmak için ister istemez bir yön, belirli bir gidişi tutturmak zorundasınız." diyen Uyar, bu alışılmış yolu tehlikeli buluyordu şairler için. Mükemmellik peşinde koşanlar, oyuna sıfırdan başlamalıydı artık. Dahası oyunu yarım bırakmalıydı bir yenisine geçmek için. "Bir taş alacaksınız. Yontmaya başlayacaksınız. Şekillenmeye yüz tutmuşken atacaksınız elinizden. Bir başka taş, bir başka daha.. Sonunda bir yığın yarım yamalak biçimler bırakacaksınız. Belki başkaları sever, tamamlar." Belli ki Hesiodos'un yarımın bütünden çok olduğu düşüncesi Uyar'ın şiir anlayışına yansımıştı. Yarım kalan şeyler başkalarında tamamlama hissi uyandırıyor, böylece sanat eseri her çağda yenilenme imkânı buluyordu. 39. Bu parçadan Turgut Uyar'la ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? G A) Devamlı bir çalışmaya çağrı yaptığına Toyluğu ve amatör ruhluluğu yücelttiğine Sanatta eksik bırakılmayı önemsediğine Benze iz eserler peşinde olduğuna E) Siirlerinin en yelpazesini geniş tuttuğuna 40. Bu parçaya göre, Turgut Uyar'ın "efendimiz acemilik" demesinin asıl nedeni aşağıdakilerden hangisidir? Dönemsel sınırları aşma isteği Kalıcı olamama endişesi C) Ozgünlük ve yenilik arayışı D) Heyecanını kaybetme kaygısı E) Biçimcilikten uzaklaşma isteği TÜRKÇE TESTİ BİTTİ. 4.

(1) Üç bin adadan oluşan Japonya'nın neresinde, ne zaman, hangi ağacın çiçek açtığını bütün Japonlar ezbere biliyor. (II) Yaşam, yeryüzünde kendini gösterdiği günden itibaren insanlar âleminde ağaca saygı vardır. (III) Düğünler, tatiller, geziler mevsimlere, doğa hareketlerine göre düzenleniyor; Ja- pónların doğa tutkusu dinden farksız. (IV) Zaten ülkedeki en yaygın din olan Şinto "Tanrıların Yolu" demek ve bu yol doğa- dan geçiyor. (V) Bu yolu izlemenin bir ön koşulu var: Doğaya saygılı olmak... 5. Bu parçada düşüncenin akışını bozan cümle aşağıdakiler- den hangisidir? A) I B) II C) III D) IV E) V 7. (1) kayn (11) C gün de rin and iddi gö ni ve BC n A

3. Yâ Rab muhib gönüldeki mihr ü vefâ haki Subh u saba demindeki sidk u safa haki Ehl-i günah kıldığı derd û âh için Muhlisler ettiği amel-i bî-riyâ haki Bezm-i ezeldeki kadeh-i rûh-bahş için Ya'ni elest vakti geçen mâcerâ haki Rahm eyle ben za'rife gamdan necât ver Hod-râylık durur kalanı sen Hudâ haki A) Naat Albra İçerik özellikleri dikkate alındığında bu beyitlerin aşağıdaki türlerden hangisine ait olduğu söylenebilir? B) Tevhit Qu Münacat Jour's E) Mersiye C) Methiye

2. Açık bir anlatımda sözcükler yanlış yerde kullanılmamalı, anlam ve yazılışları çok benzer olan sözcükler birbiri ye- rine kullanılmamalı ve sözcükler anlamına uygun olarak kullanılmalıdır. Buna göre 1. Öğretim hayatı boyunca çalışkan bir öğrenci olmuştu. II. Sanırım onun elleri de seninki gibi pürüzsüzdü. III. Vefat eden teyzemin oğlu da burada doğmuştu. IV. Benden aldığı eşyaları iade etmedi. V. Bırak ayakkabıyı, giyecek çorap almakta zorlanıyordu. cümlelerinden hangileri açık bir anlatıma sahip değil- dir? A) Yalnız I D) II ve IV B) I ve III E) IV ve V C) II ve III

3. Şekildeki kapta bulunan Ni(OH)₂ sulu çözeltisi, Ni (OH) 2 (k) AH < 0 denklemine göre t°C sıcaklıkta ka- tısı ile dengededir. =Ni²+ +20H15Ni(suda) (suda) A) Yalnız I Buna göre; 1. Sıcaklığı artırma II. Aynı sıcaklıkta bir miktar NaOH katısı ekleme III. Aynı sıcaklıkta bir miktar Na₂S katısı ekleme OH (suda) verilen işlemlerden hangileri ayrı ayrı uygula- nırsa çözeltinin pH değeri artar? (NiS katisi suda az çözünür.) B) Yalnız II D) II ve III Ni(OH)2(k) C) I ve II E) I, II ve III

erin- ) V 8. Ey mübârek Anadolu toprağı! Hani senin bahtiyarlık hukukun, Hür düşüncen, millî duygun, kânûnun? Hani senin yeni ruhlu çocuğun, Sevgin, neş'en, çalgın, türkü'n, oyunun? Bu dizeler, aşağıdaki bilim dallarından hangisiyle doğru- dan ilişkilidir? A) Tarih D) Hukuk B) Halk bilimi E) Psikoloji TOPR e) Dil bilimi

5- Toplumcu gerçekçi hikayelerin özelliklerinden üç tane, temsilcilerinden iki tanesini yazınız. (15P) 6- Aşağıda verilen anlam ifadelerini verilen cümlelerle eşleştiriniz (15P) Karşılaştırma Cümlesi - Eleştiri Cümlesi - Beğenme Cümlesi - Tahmin Cümlesi - Varsayım Cümlesi Farz edelim bu yıl tarladan on ton buğday aldık. (.. Romandaki Süleyman karakterinden etkilendim. (...... Sanırım iki aya kalmaz projeyi tamamlamış oluruz. (.... Sinema, tiyatroya göre modern insana daha çok hitap ediyor. (.. Çaresiz kaldığında anlamsız kararlar alabiliyor. (......

ŞESİ. (1) Yirmi ari farklı yor.( ve Cinema i a si ecek, patlar. 7 1 ak Sırım. mal ir yol iz gelip animiz 7. ile Gazeteci: (1) · Uzman: insanlarının farklı görüşler ortaya çıkmıştır. İlk insanların - Taş Devri hakkında yapılan araştırmalar sonunda, bilim düşünüldüğü kadar tikel yaşamadığını, birçok bilgiye ve donanıma sahip olduklarını iddia edenlerin sayısı az değildir. Ancak bunlar, dünyanın bir yanında gelişmiş bir hayat yaşanırken başka bir köşesinde ilkel bir hayat - yaşanabileceğini de söylemektedir. Gazeteci: (11) -- Uzman: - - Taş Devri'nde insanlar, öncelikle vahşi hayvanlara karşı mücadele vermiş; beslenme ve barınma ihtiyaçlarını gidermeye çalışmış ve zamanla ihtiyaçları olan araç gereçleri yapmışlardır. Kap yaparak hem su taşımayı hem de yiyecek taşımayı öğrenmişlerdir. Hayvanları yakalamak, ilk zamanlar çok zormuş ama zamanla ok ve yay yapılmış. Balıklar ise elle tutuluyormuş. Zamanla insanlar tüm dünyaya yayılmış ve farklı topluluklar hâline gelmiştir. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? Taş Devri'ndeki yaşamın ilkel olduğu bilgisi gerçeği yansıtmakta mıdır? (II) Taş Devri'yle ilgili yapılan araştırmalarda elde edilen bulgular nelerdir? B) (1) Taş Devri'yle ilgili yapılan araştırmaların yeterli olmamasını neye bağlıyorsunuz? (II) Taş Devri'nde yaşayan insanlar neyle ve nasıl beslenirlerdi? You (1) Taş Devri'ni inceleyen toplum bilimcilerin iddiaları sizce doğru mudur? (II) Taş Devri insanları gereksinimlerini karşılamak için nasıl avlanırlardı? D) (1) Tarih araştırmacıları, Taş Devri ile ilgili araştırmalarını sürdürmekte midirler? (II) Taş Devri'nde yaşayan insanlar ile günümüz insanının ortak yönleri nelerdir? E) (1) Taş Devri'nde yaşayan insanlar, günlük hayatlarını daha çok nerelerde geçirirlerdi? (II) Taş Devri'nde av törenlerine katılmak araç ve gereçler gerekliydi? hangi 8.

13. . ● Minicik bir böcek, milyonlarca yıldır yeryüzünün bili- nen en sağlam ipliğini üretir. Binlerce yıldır bu böcek, insanların en güzel ve en narin dedikleri kumaşları do- kuduğu bu ipliği üretmek için kendini ördüğü kozanın içine hapseder. Kelebek olmak için koza örmeye baş- lar. Sonunda da kendini bu incecik ipekle örülmüş ko- zasına hapsedip uykuya dalar. Kelebek, yumurtalarını dut yaprakları üzerine bırakır, yu- murtladıktan üç dört gün sonra ölür. Baharda taze dut yaprakları üzerindeki yumurtalardan larva hâlinde çıkan tırtıllar sık tüylü ve siyahtır. Devamlı dut yaprağı yerler ve dört beş defa gömlek değiştirerek bir bir buçuk ayda 7 veya 8 santime ulaşırlar. Büyüdükçe renkleri açılır ve tüyleri kaybolur. Yukarıdaki iki parça ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Aynı konuyla ilgili insanların farklı düşünebileceğini gös- termektedirler. B) Aynı konunun farklı yönlerini benzer üslupla anlatmak- tadırlar. C) Aynı ana düşünceyi kanıtlayan farklı örnekler sunmakta- dırlar. syst D) Bilimsel bir konunun edebî bir dille anlatılabileceğini göstermektedirler. E) Okuru inandırmak için farklı nedenler sunmaktadırlar.