Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

İyi Bir Anlatımda Bulunması Gereken Özellikler Soruları

29.
. İklim değişikliğinin etkisiyle oluşan kuraklık, seller,
şiddetli kasırgalar gibi aşırı hava olaylarının sıklığı
ve olumsuz etkilerinde artış gibi etkenler sonucunda
bitkiler, hayvanlar ve ekosistemlerin yanı sıra insan
toplulukları da ciddi risk altındadır.
. İklim değişikliği Kuzey Kutbu'ndaki deniz buzunun
onlarca yıl boyunca küçülmesine ve incelmesine yol
açmıştır. Bu bölgede buzsuz yazların 1,5°C'lik isin-
mada nadir görülmesi beklenirken 2°C'lik bir ısınma
seviyesinde, her üç ile on yılda bir görülmesi öngö-
rülmektedir. Buna ek olarak oksijen daha sıcak suda
daha az çözündüğü için oksijen seviyeleri düşmek-
tedir. Okyanustaki ölü bölgeler yani çok az oksijen
bulunan bölgeler de genişlemektedir.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
Á Farklı üsluplar kullansalar da konuyu benzer nedenler-
le açıklamaktadırlar.
İki farklı konuya ilişkin ortak bir görüş olduğunu vurgu-
lamaktadırlar.
gx
Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini göster-
mektedirler.
D) İkinci parça ilk parçayı örnekler yoluyla pekiştirerek
vermiştir.
E) Aynı olguyu farklı yönleriyle değerlendirip ele almakta-
dırlar.
FEN LİSESİ
Lise Türkçe
İyi Bir Anlatımda Bulunması Gereken Özellikler
29. . İklim değişikliğinin etkisiyle oluşan kuraklık, seller, şiddetli kasırgalar gibi aşırı hava olaylarının sıklığı ve olumsuz etkilerinde artış gibi etkenler sonucunda bitkiler, hayvanlar ve ekosistemlerin yanı sıra insan toplulukları da ciddi risk altındadır. . İklim değişikliği Kuzey Kutbu'ndaki deniz buzunun onlarca yıl boyunca küçülmesine ve incelmesine yol açmıştır. Bu bölgede buzsuz yazların 1,5°C'lik isin- mada nadir görülmesi beklenirken 2°C'lik bir ısınma seviyesinde, her üç ile on yılda bir görülmesi öngö- rülmektedir. Buna ek olarak oksijen daha sıcak suda daha az çözündüğü için oksijen seviyeleri düşmek- tedir. Okyanustaki ölü bölgeler yani çok az oksijen bulunan bölgeler de genişlemektedir. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? Á Farklı üsluplar kullansalar da konuyu benzer nedenler- le açıklamaktadırlar. İki farklı konuya ilişkin ortak bir görüş olduğunu vurgu- lamaktadırlar. gx Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini göster- mektedirler. D) İkinci parça ilk parçayı örnekler yoluyla pekiştirerek vermiştir. E) Aynı olguyu farklı yönleriyle değerlendirip ele almakta- dırlar. FEN LİSESİ
10. Okurun düş gücünü hesaba katmadan her şeyi apaçık
anlatan sanatçı, sanatsal derinliği göz ardı etmiştir.
Bu cümleye göre sanatçıdan asıl beklenen aşağı-
dakilerden hangisidir?
A) Yapıtlarını farklı bir bakış açısıyla yazması
B) Yapıtlarıyla, okuyuculara yol göstermeye çalışması
C) Okurların düzeyine uygun bir dil ve anlatım kullan-
masi
D) Yoruma açık yapıtlar yazması
E) Yanlış anlaşılmalara yer vermeyecek şekilde yaz-
ması
Lise Türkçe
İyi Bir Anlatımda Bulunması Gereken Özellikler
10. Okurun düş gücünü hesaba katmadan her şeyi apaçık anlatan sanatçı, sanatsal derinliği göz ardı etmiştir. Bu cümleye göre sanatçıdan asıl beklenen aşağı- dakilerden hangisidir? A) Yapıtlarını farklı bir bakış açısıyla yazması B) Yapıtlarıyla, okuyuculara yol göstermeye çalışması C) Okurların düzeyine uygun bir dil ve anlatım kullan- masi D) Yoruma açık yapıtlar yazması E) Yanlış anlaşılmalara yer vermeyecek şekilde yaz- ması
Sait Faik'in öykülerinde dekorlar kuru kuruya anlatılmıyor.
Şiir dolu bir atmosfer içinde soluklarını duyuyorsunuz insan-
ların. Onda pek çok yılların eskitip çürütemeyeceği deniz
havası var. Bütün hikâyelerinde hayatın akışına kapılıp gi-
den, kendi kaderini yaşayan insan tipleri görüyoruz. Ne kişi-
lerde noksanlık var ne dekorlarda. Buğulu camdan bakarak
yazıyormuş gibi geliyor insana. Daha çok alttan alta itilmiş
arzular kımıldar onda. Konuşulanlardan çok, tiplerin içinden
geçen şeyler anlatılır; hem de ince uzun tartılarak. Benzeri
ne eskilerde var, ne yenilerde.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada söz edilen öyküle-
rin bir özelliği değildir?
A) Farklılık V
B) Yaşanmışlık
C) Etkileyicilik
D Yol göstericilik
E) Canlılık
Lise Türkçe
İyi Bir Anlatımda Bulunması Gereken Özellikler
Sait Faik'in öykülerinde dekorlar kuru kuruya anlatılmıyor. Şiir dolu bir atmosfer içinde soluklarını duyuyorsunuz insan- ların. Onda pek çok yılların eskitip çürütemeyeceği deniz havası var. Bütün hikâyelerinde hayatın akışına kapılıp gi- den, kendi kaderini yaşayan insan tipleri görüyoruz. Ne kişi- lerde noksanlık var ne dekorlarda. Buğulu camdan bakarak yazıyormuş gibi geliyor insana. Daha çok alttan alta itilmiş arzular kımıldar onda. Konuşulanlardan çok, tiplerin içinden geçen şeyler anlatılır; hem de ince uzun tartılarak. Benzeri ne eskilerde var, ne yenilerde. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada söz edilen öyküle- rin bir özelliği değildir? A) Farklılık V B) Yaşanmışlık C) Etkileyicilik D Yol göstericilik E) Canlılık
Feis
Tayinion
8
24. İnsan dışında hiçbir canlının, gezegenimizi kirletecek şe-
kilde atığı yok; varoluşuna ihanet edecek üretimi, çöpüy-
le yaşama tutunma şekli, çöpünde boğulma ihtimali yok.
Her birimizin her an, her saat, her gün ürettiği çöpler
gökdelenlerin yükseldiği büyük şehirlerde, alışveriş mer-
kezlerinin yakınında, tatil beldelerinin ardında. Çöpler
-görülmek istenmese de- sık sık da karşılaşılan yaşamın
gerçek çıkarımı, gelişimin atığı, sanki medeniyetimizin
Isırılıp bırakılmış dilimi gibi. Her alanda yeni teknolojiler
geliştirmek, yaşamı değerli kılmak, bireyi mutlu edecek
arayışlar için çöp üretiyoruz.
e
----.
Düşüncenin akışına göre bu parçada boş bırakılan
yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) insan; çöpü olan, ardında çöp bırakan yeryüzündeki
tek canlı
B) Sürekli artan atıklar, doğanın her bir köşesini kirleti-
yor
C) Çöp sorunu için çözümler üretilmezse gelecek ku-
şakları zor günler bekliyor
D) "Sıfır atık" adıyla konulan hedefe ulaşmak bir hayal
gibi
EYaşam alışkanlıklarındaki küçük değişikliklerle, üreti-
len çöp miktarı azaltılabilir.
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
İyi Bir Anlatımda Bulunması Gereken Özellikler
Feis Tayinion 8 24. İnsan dışında hiçbir canlının, gezegenimizi kirletecek şe- kilde atığı yok; varoluşuna ihanet edecek üretimi, çöpüy- le yaşama tutunma şekli, çöpünde boğulma ihtimali yok. Her birimizin her an, her saat, her gün ürettiği çöpler gökdelenlerin yükseldiği büyük şehirlerde, alışveriş mer- kezlerinin yakınında, tatil beldelerinin ardında. Çöpler -görülmek istenmese de- sık sık da karşılaşılan yaşamın gerçek çıkarımı, gelişimin atığı, sanki medeniyetimizin Isırılıp bırakılmış dilimi gibi. Her alanda yeni teknolojiler geliştirmek, yaşamı değerli kılmak, bireyi mutlu edecek arayışlar için çöp üretiyoruz. e ----. Düşüncenin akışına göre bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) insan; çöpü olan, ardında çöp bırakan yeryüzündeki tek canlı B) Sürekli artan atıklar, doğanın her bir köşesini kirleti- yor C) Çöp sorunu için çözümler üretilmezse gelecek ku- şakları zor günler bekliyor D) "Sıfır atık" adıyla konulan hedefe ulaşmak bir hayal gibi EYaşam alışkanlıklarındaki küçük değişikliklerle, üreti- len çöp miktarı azaltılabilir. Diğer sayfaya geçiniz.
1
1
1
1
1
1
1
1
26. Öğretim sistemi toplumdaki sosyal gereksinimlerden
eğitimin niteliğine, yayın çalışmalarından yayınların ni-
teliğine kadar çeşitlilik göstermektedir. Bu sebepler ne
kadar iyi bilinir ve temel başlıklar altında toplanırsa öğre-
tim sisteminde yaşanan aksaklıkların çözümü de o ölçü-
de kolaylaşacaktır. Bu konuda çalışmalar yapan Okay'a
göre bu aksaklıkların sebeplerinden biri ortaöğretimde
dil ve edebiyat eğitimine gereken önemin verilmemesi-
dir. Toplum olarak öğretimdeki geri kalmışlığımızın se-
bebi, teknik eğitimdeki eksikliklere bağlandığından tek-
nik eğitim, toplumun büyük çoğunluğu tarafından saygı
görmekte ve bunun gereği olarak öğrenciler, daha ilköğ-
retimin başlangıcında sayısal derslere yöneltilmektedir.
Sözel derslerde yetenekli olan öğrencilerin büyük bir
bölümü, yanlış yönlendirmeyle fen alanında eğitim veren
fakültelere toplanmaktadır.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisine ulaşılabi-
lir?
A) Eğitim ve öğretim alanında öğretmenler yeterli bilgi
birikimine sahip değillerdir.
B) Meslek seçiminde görülen veli-öğrenci çatışması
toplumun büyük kısmında görülmektedir.
C) Edebiyat ve diğer sözel dersler sadece sınıf geçmek
için bir araç olarak düşünülmektedir.
D) Eğitim öğretim alanındaki sorunların giderilmesi,
öncelikle ders başarısına bağlıdır.
-
E) Toplumun ilerlemesinin teknik derslerdeki başarıyla
olacağına inanılmaktadır.
Lise Türkçe
İyi Bir Anlatımda Bulunması Gereken Özellikler
1 1 1 1 1 1 1 1 26. Öğretim sistemi toplumdaki sosyal gereksinimlerden eğitimin niteliğine, yayın çalışmalarından yayınların ni- teliğine kadar çeşitlilik göstermektedir. Bu sebepler ne kadar iyi bilinir ve temel başlıklar altında toplanırsa öğre- tim sisteminde yaşanan aksaklıkların çözümü de o ölçü- de kolaylaşacaktır. Bu konuda çalışmalar yapan Okay'a göre bu aksaklıkların sebeplerinden biri ortaöğretimde dil ve edebiyat eğitimine gereken önemin verilmemesi- dir. Toplum olarak öğretimdeki geri kalmışlığımızın se- bebi, teknik eğitimdeki eksikliklere bağlandığından tek- nik eğitim, toplumun büyük çoğunluğu tarafından saygı görmekte ve bunun gereği olarak öğrenciler, daha ilköğ- retimin başlangıcında sayısal derslere yöneltilmektedir. Sözel derslerde yetenekli olan öğrencilerin büyük bir bölümü, yanlış yönlendirmeyle fen alanında eğitim veren fakültelere toplanmaktadır. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisine ulaşılabi- lir? A) Eğitim ve öğretim alanında öğretmenler yeterli bilgi birikimine sahip değillerdir. B) Meslek seçiminde görülen veli-öğrenci çatışması toplumun büyük kısmında görülmektedir. C) Edebiyat ve diğer sözel dersler sadece sınıf geçmek için bir araç olarak düşünülmektedir. D) Eğitim öğretim alanındaki sorunların giderilmesi, öncelikle ders başarısına bağlıdır. - E) Toplumun ilerlemesinin teknik derslerdeki başarıyla olacağına inanılmaktadır.
6.
doğumu
Toplumu, insanları yücelten, insan kalabalığını sürü
durumundan toplum durumuna yükselten "söz"dür.
Söz; en kusursuz biçimini, en kudretli anlatım_ye-
teneğini kompozisyonda bulur. Sözleriyle kitleleri
arkalarından sürükleyenler, fikirleriyle toplumu sar
sanlar, çığır açanlar, bir devri kapatıp yeni bir devri
hazırlayanlar
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) insanlığa hep yazı sanatı ile hizmet ettiler.
B) hep bu ölümsüzlük kaynağından kuvvet aldılar.
C) kusursuz sanat eserleri ortaya koydular.
D) toplumu etkileyerek kalıcı olmaya çalıştılar.
E) insanlığa hizmet edecek buluşlar yaptılar.
Lise Türkçe
İyi Bir Anlatımda Bulunması Gereken Özellikler
6. doğumu Toplumu, insanları yücelten, insan kalabalığını sürü durumundan toplum durumuna yükselten "söz"dür. Söz; en kusursuz biçimini, en kudretli anlatım_ye- teneğini kompozisyonda bulur. Sözleriyle kitleleri arkalarından sürükleyenler, fikirleriyle toplumu sar sanlar, çığır açanlar, bir devri kapatıp yeni bir devri hazırlayanlar Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) insanlığa hep yazı sanatı ile hizmet ettiler. B) hep bu ölümsüzlük kaynağından kuvvet aldılar. C) kusursuz sanat eserleri ortaya koydular. D) toplumu etkileyerek kalıcı olmaya çalıştılar. E) insanlığa hizmet edecek buluşlar yaptılar.
3. Anlatımda gereksiz ayrıntılardan, süslü ve sanatlı söyleyiş-
lerden kaçınmaktır. Uzun cümleler, imgeler, sanatlı ve süs-
lü söyleyişler anlatımı bozar. Anlatımda kolay anlaşılır bir dil
tercih edilir.
Bu parçada ifade edilen anlatım ilkesi aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Yalınlık
D) Akıcılık
B) Duruluk
C) Açıklık
E) Sürükleyicilik
Lise Türkçe
İyi Bir Anlatımda Bulunması Gereken Özellikler
3. Anlatımda gereksiz ayrıntılardan, süslü ve sanatlı söyleyiş- lerden kaçınmaktır. Uzun cümleler, imgeler, sanatlı ve süs- lü söyleyişler anlatımı bozar. Anlatımda kolay anlaşılır bir dil tercih edilir. Bu parçada ifade edilen anlatım ilkesi aşağıdakilerden hangisidir? A) Yalınlık D) Akıcılık B) Duruluk C) Açıklık E) Sürükleyicilik
B
20. "Esir" ve "köle" kavramları çoğu zaman birbirinin yerine
kullanılır. Geçmişten günümüze, bir savaşta silahını kay-
bederek teslim olmuş askerler "esir" olarak adlandırılır.
Esirlerin, uluslararası antlaşmalarla korunmuş birtakım
hakları vardır. Tarihe baktığımızda esir alınanların bir kıs-
minin bir süre sonra serbest bırakıldığını, bir kısmının ise
ömür boyu tüm haklarından yoksun bırakılarak köleleş-
tirildiğini görürüz. Esaret, kölelik tarih sayfalarında kal-
mamıştır; şu ya da bu kılığa bürünmüş hâlde günümüz
dünyasında da vardır. Yaklaşık yüz yıl önce, Avrupa'da
çocuk işçilerin günde on sekiz saat çalıştırılmaları veya
günümüzde bazı firmaların mesai saati içinde kasiyer-
lerine tuvalet izni vermemesi, adı açıkça konmamış bir
köleleştirme tarzıdır.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A) Karşılaştırma
C) Tartışma
E) Nesnellik
B) Örneklendirme
D) Tanımlama
eis 21. Böyle yazarların sayısı çok fazla. Edebiyat dünyamızın
Yayirkon
dörtte üçünü onlar oluşturuyor ve öldüklerinde hepsinin
Lise Türkçe
İyi Bir Anlatımda Bulunması Gereken Özellikler
B 20. "Esir" ve "köle" kavramları çoğu zaman birbirinin yerine kullanılır. Geçmişten günümüze, bir savaşta silahını kay- bederek teslim olmuş askerler "esir" olarak adlandırılır. Esirlerin, uluslararası antlaşmalarla korunmuş birtakım hakları vardır. Tarihe baktığımızda esir alınanların bir kıs- minin bir süre sonra serbest bırakıldığını, bir kısmının ise ömür boyu tüm haklarından yoksun bırakılarak köleleş- tirildiğini görürüz. Esaret, kölelik tarih sayfalarında kal- mamıştır; şu ya da bu kılığa bürünmüş hâlde günümüz dünyasında da vardır. Yaklaşık yüz yıl önce, Avrupa'da çocuk işçilerin günde on sekiz saat çalıştırılmaları veya günümüzde bazı firmaların mesai saati içinde kasiyer- lerine tuvalet izni vermemesi, adı açıkça konmamış bir köleleştirme tarzıdır. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Karşılaştırma C) Tartışma E) Nesnellik B) Örneklendirme D) Tanımlama eis 21. Böyle yazarların sayısı çok fazla. Edebiyat dünyamızın Yayirkon dörtte üçünü onlar oluşturuyor ve öldüklerinde hepsinin
26. Kemalettin Tuğcu'nun ilk bakışta isim benzerliğiyle birbirini
çağrıştıran romanları okunduğunda bu romanlarda farklı
türde olaylar ve anlatım tarzları görülür. Yazar, bize türlü
türlü anlatım formu sunar. Bir Dağ Masalı'nda, teklik birinci
şahıs "ben" formunu; Eski Bir Masal'da, teklik üçüncü şahıs
"o" formunu kullanır. Yazarın bazı kavramlara yaklaşımı
da tek yönlü değildir. Örneğin "Üvey Anne"yi tek tip olarak
vermez. Annesizler, Üvey Anne gibi romanlarında olumlu
vasıflarla donatılmış üvey anne portreleri de çizer.
Bu parçaya göre Kemalettin Tuğcu'nun anlatılarında
aşağıdakilerden hangisi görülmektedir?
A) Çeşitlilik
B) Duygusallik
D) Yerellik
E) Akıcılık
C) Gerçeklik
Lise Türkçe
İyi Bir Anlatımda Bulunması Gereken Özellikler
26. Kemalettin Tuğcu'nun ilk bakışta isim benzerliğiyle birbirini çağrıştıran romanları okunduğunda bu romanlarda farklı türde olaylar ve anlatım tarzları görülür. Yazar, bize türlü türlü anlatım formu sunar. Bir Dağ Masalı'nda, teklik birinci şahıs "ben" formunu; Eski Bir Masal'da, teklik üçüncü şahıs "o" formunu kullanır. Yazarın bazı kavramlara yaklaşımı da tek yönlü değildir. Örneğin "Üvey Anne"yi tek tip olarak vermez. Annesizler, Üvey Anne gibi romanlarında olumlu vasıflarla donatılmış üvey anne portreleri de çizer. Bu parçaya göre Kemalettin Tuğcu'nun anlatılarında aşağıdakilerden hangisi görülmektedir? A) Çeşitlilik B) Duygusallik D) Yerellik E) Akıcılık C) Gerçeklik
20. Biyogenez hipotezinde canlının ancak bir canlıdan oluşa-
bileceği ilkeleri bulunmaktadır ve bu ilkenin kanıtı olarak
Pasteur'un klasik deneyi örnek verilir. Pasteur'ün çalışmala-
n, o zamana kadar birçok biyoloğun uzun yıllar savunduğu
kendiliğinden oluşum düşüncesini bir kenara itti. Artık bilim
adamlanı, ciddi olarak kurtçukların bozulan etten oluştuğu ya
da toprak solucanlarının şiddetli bir yağış sırasında toprak-
tan oluştuğu ile pek ilgilenmemektedir. Farelerin karanlık ve
buğday serpilmiş bir köşeye bırakılan nemli bir gömlekten
oluştuğu ya da mikroorganizmaların kaynamış et suyun-
dan kendiliğinden ortaya çıktığı şeklindeki düşünce tarzı ile
de daha fazla ilgilenemezlerdi. Dolayısıyla, yirminci yüzyılın
son çeyreğinde, kendiliğinden oluşumun, biyolojide başlıca
ilgi noktalarından biri olması şaşırtıcı gelebilir ancak zama-
nımızdaki kendiliğinden oluşum düşüncesi ile Pasteur zama-
nındaki kendiliğinden oluşum düşüncesi arasında çarpıcı bir
farklılık vardır. Günümüzün kuramcıları, dünyada, bugünkü
koşullarda yaşamın kendiliğinden oluşabileceğini savunma-
maktadırlar. Kendiliğinden oluşumcuların asıl savundukları,
başlangıçta dünyada hüküm süren koşullarda, canlılığın can-
Sız maddeden oluşabileceği ve de oluştuğu, ayrıca dünyada
var olan tüm yaşam formlarının böyle bir kökten türediğidir.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söyle-
nebilir?
A) Günümüzde dünyada yaşamın kendiliğinden oluşabi-
leceğine inanan hiçbir kuramcı kalmamıştır.
B) Kendiliğinden oluşum 20. yüzyılda yapılan deneylerle
ispatlanmıştır.
C) Canlının bir canlıdan oluşabileceğine ilişkin ilk deney,
Pasteur tarafından yapılmıştır.
D) Geçmişteki kendiliğinden oluşum anlayışı ile günü-
müzdeki anlayış arasında fark vardır.
E) Dünyada geçmişteki koşullarda kendiliğinden oluşum
gerçekleştiği net olarak ispat edilmiştir.
Lise Türkçe
İyi Bir Anlatımda Bulunması Gereken Özellikler
20. Biyogenez hipotezinde canlının ancak bir canlıdan oluşa- bileceği ilkeleri bulunmaktadır ve bu ilkenin kanıtı olarak Pasteur'un klasik deneyi örnek verilir. Pasteur'ün çalışmala- n, o zamana kadar birçok biyoloğun uzun yıllar savunduğu kendiliğinden oluşum düşüncesini bir kenara itti. Artık bilim adamlanı, ciddi olarak kurtçukların bozulan etten oluştuğu ya da toprak solucanlarının şiddetli bir yağış sırasında toprak- tan oluştuğu ile pek ilgilenmemektedir. Farelerin karanlık ve buğday serpilmiş bir köşeye bırakılan nemli bir gömlekten oluştuğu ya da mikroorganizmaların kaynamış et suyun- dan kendiliğinden ortaya çıktığı şeklindeki düşünce tarzı ile de daha fazla ilgilenemezlerdi. Dolayısıyla, yirminci yüzyılın son çeyreğinde, kendiliğinden oluşumun, biyolojide başlıca ilgi noktalarından biri olması şaşırtıcı gelebilir ancak zama- nımızdaki kendiliğinden oluşum düşüncesi ile Pasteur zama- nındaki kendiliğinden oluşum düşüncesi arasında çarpıcı bir farklılık vardır. Günümüzün kuramcıları, dünyada, bugünkü koşullarda yaşamın kendiliğinden oluşabileceğini savunma- maktadırlar. Kendiliğinden oluşumcuların asıl savundukları, başlangıçta dünyada hüküm süren koşullarda, canlılığın can- Sız maddeden oluşabileceği ve de oluştuğu, ayrıca dünyada var olan tüm yaşam formlarının böyle bir kökten türediğidir. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söyle- nebilir? A) Günümüzde dünyada yaşamın kendiliğinden oluşabi- leceğine inanan hiçbir kuramcı kalmamıştır. B) Kendiliğinden oluşum 20. yüzyılda yapılan deneylerle ispatlanmıştır. C) Canlının bir canlıdan oluşabileceğine ilişkin ilk deney, Pasteur tarafından yapılmıştır. D) Geçmişteki kendiliğinden oluşum anlayışı ile günü- müzdeki anlayış arasında fark vardır. E) Dünyada geçmişteki koşullarda kendiliğinden oluşum gerçekleştiği net olarak ispat edilmiştir.
7. (1) Yoksulluk, insanlık tarihinin çok eski olgularından
biridir; asırlardır süregelmiştir ve bugün katlanarak
artmaktadır. (II) Yoksulluk, yoksunluğu ve mahrumiyeti
kapsayan bir tür yokluktur. (III) Bu yokluk, çevredeki
zenginliklere rağmen var olan bir yokluktur. (IV)
"Küreselleşmenin öteki yüzü" olarak görülen yoksulluk
kültürünün giderek yaygınlaşması, modern dünyanın en
büyük sorunlarından biri hâline gelmiş bulunmaktadır.
(V) Bu hızlı yoksullaşma, toplumsal tabakalaşmayı
kırılgan hâle getirmekte; sınıfları âdeta modern bir kast
gibi ayrıştırmaktadır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili
aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) 1. cümlede aşamalı bir durum dile getirilmiştir.
B) II. cümlede olumsuz bir kavramın tanımı verilmiştir.
Cl. cümlenin anlatımında karşıtlıklardan
yararlanılmıştır.
DYIV. cümlede insanlıkla ilgili olası bir tehlikeden
bahsedilmiştir.
E) V. cümlede hızlı yoksullaşmanın yol açtığı sorunlar
sıralanmıştır.
Lise Türkçe
İyi Bir Anlatımda Bulunması Gereken Özellikler
7. (1) Yoksulluk, insanlık tarihinin çok eski olgularından biridir; asırlardır süregelmiştir ve bugün katlanarak artmaktadır. (II) Yoksulluk, yoksunluğu ve mahrumiyeti kapsayan bir tür yokluktur. (III) Bu yokluk, çevredeki zenginliklere rağmen var olan bir yokluktur. (IV) "Küreselleşmenin öteki yüzü" olarak görülen yoksulluk kültürünün giderek yaygınlaşması, modern dünyanın en büyük sorunlarından biri hâline gelmiş bulunmaktadır. (V) Bu hızlı yoksullaşma, toplumsal tabakalaşmayı kırılgan hâle getirmekte; sınıfları âdeta modern bir kast gibi ayrıştırmaktadır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? A) 1. cümlede aşamalı bir durum dile getirilmiştir. B) II. cümlede olumsuz bir kavramın tanımı verilmiştir. Cl. cümlenin anlatımında karşıtlıklardan yararlanılmıştır. DYIV. cümlede insanlıkla ilgili olası bir tehlikeden bahsedilmiştir. E) V. cümlede hızlı yoksullaşmanın yol açtığı sorunlar sıralanmıştır.
2. Savaş, güncelliğini her zaman koruyan bir kavram.
İnsanların farklı amaçlarla kendilerini kaptırdıkları
savaşlar, kuşkusuz insanoğlunun tehlikeli tutku ve
hırslarının birer sonucu. Savaşlar, her çağda, ortaya
çıktıklarında, kimilerinin yaşamını karartmış ve on-
ları sonsuz acılarla yüzleştirmiş; kimilerine de yeni
olanaklar sağlayarak onlara eskisinden daha iyi
yaşamlar sunmuştur. Hırsın ve tutkunun, başka bir
deyişle insanlığın en temel içgüdülerinin bir sonucu
olan savaş, sanatta da çokça işlenmiştir.
Bu parçada savaşlarla ilgili olarak aşağıdakilerin
hangisine değinilmemiştir?
A) Savaşların çıkarlar neticesinde içgüdüsel biçim-
de ortaya çıktığına
B) Zamanın her döneminde savaşların ortaya çıktı-
ğına
C) Savaşlardan olumlu şekilde yararlananların da
olduğuna
D) Savaşın sanatta da konu edildiğine
E) Savaşların ortadan kaldırılmasının olanaksız ol-
duğuna
Lise Türkçe
İyi Bir Anlatımda Bulunması Gereken Özellikler
2. Savaş, güncelliğini her zaman koruyan bir kavram. İnsanların farklı amaçlarla kendilerini kaptırdıkları savaşlar, kuşkusuz insanoğlunun tehlikeli tutku ve hırslarının birer sonucu. Savaşlar, her çağda, ortaya çıktıklarında, kimilerinin yaşamını karartmış ve on- ları sonsuz acılarla yüzleştirmiş; kimilerine de yeni olanaklar sağlayarak onlara eskisinden daha iyi yaşamlar sunmuştur. Hırsın ve tutkunun, başka bir deyişle insanlığın en temel içgüdülerinin bir sonucu olan savaş, sanatta da çokça işlenmiştir. Bu parçada savaşlarla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir? A) Savaşların çıkarlar neticesinde içgüdüsel biçim- de ortaya çıktığına B) Zamanın her döneminde savaşların ortaya çıktı- ğına C) Savaşlardan olumlu şekilde yararlananların da olduğuna D) Savaşın sanatta da konu edildiğine E) Savaşların ortadan kaldırılmasının olanaksız ol- duğuna
2
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
İnsanın kendini bilmesi sorunu, felsefenin en eski ve en temel
problemlerindendir. Antik Yunan filozofu Sokrates, bu düşün-
ceyi sistemli olarak dile getiren ilk filozoftur. Sokrates'in "Ken-
dini bil!" tavsiyesi hem bilme hem de bilgiyi kullanma eylemini
içermekte ve bütüncül bir anlam yüklenmektedir. Ona göre;
insan kendini tanımalı, insan olmasının gereğini kavramalı ve
anlamalı, kendini ona uygun biçimde şekillendirmelidir. İnsa-
nın hem insan olarak sahip olduğu niteliklerini bilmesi hem de
kendi farklılığını ortaya koyması gerekmektedir. İnsanın kendini
gerçekleştirme sürecinde ise en büyük yardımcısı aklıdır. Aklı ile
insan doğru bilgiye sahip olacak ve bu bilgiyi kullanarak insan
olmanın anlamını açığa çıkaracaktır. Sokrates'in bu düşüncesi,
insan olmanın önemine ve anlamına bir vurgudur. Bu süreçte
akıl, insanın ayırıcı özelliği olarak görülmekte ve övülmektedir.
1603 9v 18106
13
GÜNDI
37. Bu parçaya göre Sokrates'in "Kendini bil!" tavsiyesi aşa-
Stan b
ğıdakilerden hangisini içermez?
A) İnsanın varlığının gereklerini yerine getirmesini
B) insanın, kendini değiştirme yeteneğini geliştirmesini
C) İnsanın, bireysel özelliklerinin farkında olmasını
D) İnsanın, öz değerlerini geliştirirken aklını kullanmasını
E) insanın, diğer canlılarla farkının akıl olduğunu kavra-
masını
om
6716106164
Ne
şii
rir
ya
m
sa
lu
ya
ŞI
te
ä
C
3
Lise Türkçe
İyi Bir Anlatımda Bulunması Gereken Özellikler
2 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. İnsanın kendini bilmesi sorunu, felsefenin en eski ve en temel problemlerindendir. Antik Yunan filozofu Sokrates, bu düşün- ceyi sistemli olarak dile getiren ilk filozoftur. Sokrates'in "Ken- dini bil!" tavsiyesi hem bilme hem de bilgiyi kullanma eylemini içermekte ve bütüncül bir anlam yüklenmektedir. Ona göre; insan kendini tanımalı, insan olmasının gereğini kavramalı ve anlamalı, kendini ona uygun biçimde şekillendirmelidir. İnsa- nın hem insan olarak sahip olduğu niteliklerini bilmesi hem de kendi farklılığını ortaya koyması gerekmektedir. İnsanın kendini gerçekleştirme sürecinde ise en büyük yardımcısı aklıdır. Aklı ile insan doğru bilgiye sahip olacak ve bu bilgiyi kullanarak insan olmanın anlamını açığa çıkaracaktır. Sokrates'in bu düşüncesi, insan olmanın önemine ve anlamına bir vurgudur. Bu süreçte akıl, insanın ayırıcı özelliği olarak görülmekte ve övülmektedir. 1603 9v 18106 13 GÜNDI 37. Bu parçaya göre Sokrates'in "Kendini bil!" tavsiyesi aşa- Stan b ğıdakilerden hangisini içermez? A) İnsanın varlığının gereklerini yerine getirmesini B) insanın, kendini değiştirme yeteneğini geliştirmesini C) İnsanın, bireysel özelliklerinin farkında olmasını D) İnsanın, öz değerlerini geliştirirken aklını kullanmasını E) insanın, diğer canlılarla farkının akıl olduğunu kavra- masını om 6716106164 Ne şii rir ya m sa lu ya ŞI te ä C 3
syal
yde
eliği
dir.
ibi
n-
k
14. I. tarihçi: Mitlerden yararlanıyordu. Ona göre tarih rast-
lantılarla doluydu ve gelecekte ne olup biteceğini de
kimse bilemezdi. Dolayısıyla neden-sonuç ilişkisine da-
yandırmadan kahinlerin algılamalarını referans alarak
yazıyordu. Yine de zaman dişi olan mitlerin sınırlarının
farkındaydı ve bunları tarihlendirerek çoğunu anlatısının
içine sokmadı.
II. tarihçi: Seküler bir anlayış içindeydi. Mitlere eleştirel
bir şekilde yaklaşıyor, kâhinlerle alay ediyor, anlattıkla
rini belgelere dayandırmaya çalışıyordu. Bu yüzden de
yaşadığı toplumda hayli marjinal bir yer işgal etti. Oysa
modernizm kokan tarihçilik anlayışını gayet bilinçli ve
amaçlı bir şekilde icra etmişti.
Bu paragrafta söz edilen iki tarihçi aşağıdakilerden
hangisiyle nitelendirilebilir?
A
B)
C)
D)
Deneme Sınavı - 18
E)
1. Tarihçi
İlkesiz
Öznet
Tarafsız
Yenilikçi
Taraflı
II. Tarihçi
Prensipli
Nesnel
idealist
Gelenekçi
Uyumlu
Lise Türkçe
İyi Bir Anlatımda Bulunması Gereken Özellikler
syal yde eliği dir. ibi n- k 14. I. tarihçi: Mitlerden yararlanıyordu. Ona göre tarih rast- lantılarla doluydu ve gelecekte ne olup biteceğini de kimse bilemezdi. Dolayısıyla neden-sonuç ilişkisine da- yandırmadan kahinlerin algılamalarını referans alarak yazıyordu. Yine de zaman dişi olan mitlerin sınırlarının farkındaydı ve bunları tarihlendirerek çoğunu anlatısının içine sokmadı. II. tarihçi: Seküler bir anlayış içindeydi. Mitlere eleştirel bir şekilde yaklaşıyor, kâhinlerle alay ediyor, anlattıkla rini belgelere dayandırmaya çalışıyordu. Bu yüzden de yaşadığı toplumda hayli marjinal bir yer işgal etti. Oysa modernizm kokan tarihçilik anlayışını gayet bilinçli ve amaçlı bir şekilde icra etmişti. Bu paragrafta söz edilen iki tarihçi aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilebilir? A B) C) D) Deneme Sınavı - 18 E) 1. Tarihçi İlkesiz Öznet Tarafsız Yenilikçi Taraflı II. Tarihçi Prensipli Nesnel idealist Gelenekçi Uyumlu
18. (1) İnsanların çoğu hatırlamak istemediği yaşantısını aklın-
dan kovmak ister. (II) Oysa yaşadığı rahatsız edici bir olayın
etkisinden kolayca kaçamaz. (III) Böyle durumlarda hepimi-
zin yapması gereken en akıllıca iş, yaşadığımız şeyle, ken-
dimizle yüzleşmektir. (IV) Eğer kendimizle yüzleşme cesare-
ti gösterirsek yaşadığımız sıkıntının hiç de hayatımızı zehir
edecek kadar önemli olmadığını göreceğiz. (V) Bunu dene-
yen herkesin aynı duygu atmosferini yaşadığını rahatlıkla
söyleyebiliriz.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra "Çünkü insan kendisiyle yüzleşmesinin rahatlatıcı
etkisiyle sıkıntının gerçek boyutunu kavrayacaktır." cümlesi
getirilebilir?
A) L
ByI
C) III
(D) IV
E) V
Lise Türkçe
İyi Bir Anlatımda Bulunması Gereken Özellikler
18. (1) İnsanların çoğu hatırlamak istemediği yaşantısını aklın- dan kovmak ister. (II) Oysa yaşadığı rahatsız edici bir olayın etkisinden kolayca kaçamaz. (III) Böyle durumlarda hepimi- zin yapması gereken en akıllıca iş, yaşadığımız şeyle, ken- dimizle yüzleşmektir. (IV) Eğer kendimizle yüzleşme cesare- ti gösterirsek yaşadığımız sıkıntının hiç de hayatımızı zehir edecek kadar önemli olmadığını göreceğiz. (V) Bunu dene- yen herkesin aynı duygu atmosferini yaşadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Çünkü insan kendisiyle yüzleşmesinin rahatlatıcı etkisiyle sıkıntının gerçek boyutunu kavrayacaktır." cümlesi getirilebilir? A) L ByI C) III (D) IV E) V
Sait Faik'in hikâyeleri annenizin özenle pişirdiği sıcacık
çorba gibidir. Beklenmedik, olağan dışı, karmaşık bir tat
sunmaz. Anlattıkları tanıdık, samimi bir lezzettir. O çorba-
nın içindeki kekik, nane bir akşamüzeri ada tepelerinden
itinayla toplanmıştır. Kısık ateşte ağır ağır kaynatılmış,
cam bir kâsede konulmuştur önünüze. İçtikçe içiniz ISI-
nır, karnınız doyar, son kaşıkla beraber kırık bir gülüm-
semeyle de olsa huzurla ve umutla bakarsınız insanlığa.
Hikâyelerindeki kahramanlar da sanki biraz kendisi gibi-
dir. Hikâyelerini okurken adanın yeşillikleri içinde denize
nazır oturan Sait Faik'i hayal edersiniz ve karşılaştığınız
her insanda onun bulduğu iyiliği, güzelliği ararsınız.
39. Bu parçada Sait Faik'in hikâyeleriyle ilgili aşağı-
dakilerin hangisine değinilmemiştir?
A) Herkesin kendinden bir şeyler bulabileceğine
B) Sevgi ve umut aşıladığına
C) Doğal, sıcak anlatılar olduğuna
D) Yazarından izler taşıdığına
E) Güçlü bir gözlem gücüyle yazıldığına
40. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangi-
sinden yararlanılmamıştır?
A) Doğadan doğaya aktarım
B) Betimleme
C) Öyküleme
D) Tanımlama
E) Benzetme
Lise Türkçe
İyi Bir Anlatımda Bulunması Gereken Özellikler
Sait Faik'in hikâyeleri annenizin özenle pişirdiği sıcacık çorba gibidir. Beklenmedik, olağan dışı, karmaşık bir tat sunmaz. Anlattıkları tanıdık, samimi bir lezzettir. O çorba- nın içindeki kekik, nane bir akşamüzeri ada tepelerinden itinayla toplanmıştır. Kısık ateşte ağır ağır kaynatılmış, cam bir kâsede konulmuştur önünüze. İçtikçe içiniz ISI- nır, karnınız doyar, son kaşıkla beraber kırık bir gülüm- semeyle de olsa huzurla ve umutla bakarsınız insanlığa. Hikâyelerindeki kahramanlar da sanki biraz kendisi gibi- dir. Hikâyelerini okurken adanın yeşillikleri içinde denize nazır oturan Sait Faik'i hayal edersiniz ve karşılaştığınız her insanda onun bulduğu iyiliği, güzelliği ararsınız. 39. Bu parçada Sait Faik'in hikâyeleriyle ilgili aşağı- dakilerin hangisine değinilmemiştir? A) Herkesin kendinden bir şeyler bulabileceğine B) Sevgi ve umut aşıladığına C) Doğal, sıcak anlatılar olduğuna D) Yazarından izler taşıdığına E) Güçlü bir gözlem gücüyle yazıldığına 40. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangi- sinden yararlanılmamıştır? A) Doğadan doğaya aktarım B) Betimleme C) Öyküleme D) Tanımlama E) Benzetme