İyi Bir Anlatımda Bulunması Gereken Özellikler Soruları

10. Gözlem ve araştırmalar gençlerin, öğretmenlerin, avukatların ve doktorların daha çok okuduğunu gösteriyor. Genç, öğretmen, avukat ve doktorla- rın da kadın olanları daha çok okuyor. Bir diğer okur kitlesi, çocuklar Kendisi kitap okumayanlar bile çocuklar kitap okusun istiyor çocuğuna kitap alıyor. Bu durum çocuk kitabı yazanların sayısının artması, giderek daha çok çocuk kitabı çevrilmesi, yayınevlerinin bu kitaplara ilgi göster- mesine yol açıyor Bu parçada aşağıdakilerin hangisi üzerinde durulmaktadır? A) Çocuk yayınevleriyle ilgili gelişmeler B) Eğitimin okuma alışkanlığı kazanmaya etkisi C) Kadınların iyi birer okur olmasının yararları D) Çocuk yayınlarındaki artışın nedenleri E) Ülkemizdeki okurlarla ilgili saptamalar

1. Hem konuşmalarında hem diğer edebî eserlerinde tarihin, felsefenin, sosyolojinin, edebiyatın kol kola yürüdüğü Tanpınar'ın, bu birlikteliği büyük bir tablo hâline getirdiği romanlarına tek bir açıdan bakmak, corak bir bakış açısına sahip olmak demektir. Bu cümledeki altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır A) İyi bir sanatçı, gerçek yaşamı hiçbir soyutlamaya gitmeden okura sunabilmelidir. B) Şairin siyasi sorunlara odaklanması onun eserlerini verimsiz hâle getirebilir. Bilim insanı olma yolundaki zorluklar, gençlerin gözünü korkutabiliyor. b) iste o günden sonra kendimi az gelişmiş bölgelerin kalkındırılması idealine adadım. En önemli görevimiz, araştırmacıların önünü tıkayan bürokrasiyi ortadan kaldırmak olmalıdır. 3

ril- A Farklı cümleler kullanılsa da sanatçıların çalışma tekniklerini açıklamaktadır. B) Aynı düşünceyi pekiştirmek için farklı sanattan söz etmektedir. C) Aynı konu ile ilgili görüşlerin birbirini desteklediğini göstermek- tedir. D) Aynı olguyu aynı nedenlerle açıklayıp ispatlamaktadır. E) Farklı sanatçıları aynı yönden anlatan bir üslup kullanmaktadır. E E 23 24 D 25 C 26 E D B A B A 27 E 28 D 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 38. Ben, bir okuyuşta tadını, rengini veren şiirleri sevmem. İkinci, üçüncü kez okumalıyım şiiri. Her okumamda yeni bir tat, yeni bir renk bulmalıyım onda. Pürüzlü bir dil varsa, gürül gürül akmıyorsa öyle şiirle pek dost olmam. Bu nitelikleri düz yazıda aramam ama bir denemenin, bir öykünün şiirsel anlatımı olursa onları okumaya doyum olmaz. Şiir, ne bir kavramlar topluluğu ne de dış dünyanın bir çıkartma dizisidir. Sanatçının varlığından kopmuş onun sıcak- lığını taşıyan birer varlıktır. Bu sıcaklığı besleyen de yaşanmış iç deneyimlerin zenginliğidir. 39 E 40 Böyle düşenen bir okur için aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? B A B A C LA Anlam katmanı olan şiirleri tercih etmektedir. B) Sanatçının hayal gücünü ve yaşanmışlığını önemsememekte- dir. C) Farklı edebî türleri de okumaktadır. D) Düz yazıda da şiirsel söyleyiş beklemektedir. E) Anlaşılır bir dili tercih etmektedir. C E C Diğer sayfaya geçin

Tarihte bilinen ilk barış antlaşması olan Kadeş Antlaşması M.Ö. 1285 yılında Hititler ile Misirlilar arasında yapılmış. Avrupa kökenli bir kavim olan Hititler, M.Ö. 3000 yıllarının sonlarında gruplar halinde Kafkaslar üzerinden Anadolu'ya gelerek, Anadolu'nun yerli halkı olan Hattilerle karışmışlar. "Neşa" dilini kullanan Hititlerde devlet kral, krali- çe ve Panku adı verilen Meclis tarafından yöneti- lirmiş. Kadın erkek eşitliğine önem veren Hititler- de, kralla birlikte kraliçenin de mührü olurmuş. Kral savaşa gittiğinde kraliçe, Panku ile birlikte ülkeyi yönetirmiş. 66. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdaki- mlerden hangisi söylenebilir? R A) Tanımlamalara ağırlık verilmiştir. B) Yorum gerektiren ifadelere yer verilmiştir. C) Açıklayıcı bir yönteme baş vurulmuştur. D) Nesnel ifadeler kullanmaktan kaçınılmıştır. E) Sorgulayıcı bir üslup kullanılmıştır. Kenalien en ilk toplu hakki of

ya- rak an- ar- tu- 4. Roman - IV I. Dil pürüzleri olmamalıdır. (Akıcılık) II. Anlatılanlar çelişmemelidir. (Tutarlılık) TEST 45 10YT/01/A SERİSİ III. Yabancı kelimeler kullanılmamalıdır. (Sadelik) IV. Başka eserlerin taklidi olmamalıdır. (Özgünlük) V. Anlatılanlar, gözlem ürünü olmalıdır. (Gerçeküstülük) Bir roman için yukarıda verilen özelliklerden hangisi ayraç içindeki kavramla uyuşmamaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V

da si ç verile- r. Par- erimiş le dolu gerdi- amaya mun za- lan son an bunu man iler- dakiler- E) Kahra 30. Bilim insanlarının yaptığı yeni hesaplamaya göre vücudu- muzda günde yaklaşık 330 milyar hücre yenileniyor. Yani vücudumuz sadece bir saniyede 3,8 milyon yeni hücre üretiyor da diyebiliriz. Bu hücrelerin %86'sını kan hücrele- ri oluşturmaktadır. Geriye kalan %12'sinde sindirim siste- mi hücreleri yer alıyor. Gün boyu yenilenen ortalama 330 milyar hücrenin ağırlığı da yaklaşık 80 gram olarak tespit edilmiştir. Yok olan bu hücrelerin tamamı parçalanarak vü- cutta geri dönüştürülüyor. Hücrelerin hiçbiri boşa gitmiyor. Ekibe göre, hücre değişim miktarının sayı ve ağırlık olarak ilk kez hesaplandığı bu araştırma, insan biyolojisini, fizyo- lojisini ve hastalıkların seyrini daha iyi gözlemleyebilmek için temel oluşturacak. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Nicelik bildiren ifadelerden yararlanılmıştır. B) Örneklemelerden yararlanılmıştır. C) Didaktik bir anlatım tekniği kullanılmıştır. D) Açıklama bildiren cümleye yer verilmiştir. E) Amaç ifade eden cümleye yer verilmiştir. V TEWEL M ON

A A ens A A 25. Günümüzdeki gazetelerin köşe yazarlarının yazdıklarıy- la uzaktan yakından ilgisi yok bu kitaptakilerin. Hem öyle oradan buradan toparlanıp da sırtına hava olsun diye "deneme" yapıştırılmışlardan da değil. Bu yazılar; bir edebiyatçının, bir aydının, gerçek bir denemecinin ve her şeyden önce bir şairin kaleminden çıkmış ayakları yere basan, arkasında derin bir bilgi birikimi ve deneyim taşıyan, duygusal ve düşünsel çelişkiler taşımayan, yazar sorumluluğunun bilincinde olan biri tarafından kaleme alınmış, yazarının mührünün yer aldığı yazılar- dır. Dve ll Bu parçada sözü edilen yazılar, 1. Duruluk H. Yalınlık III. Tutarlılık IV. Özgünlük özelliklerinden hangileri ile nitelendirilebilir? A) I ve III B) Il ve IV C) III ve IV E) I ve IV 2

n -- n 7 4. (1) Milli Edebiyat Dönemi, Milli Mücadele yıllarına yani Türk toplumunun en çalkantılı yıllarına denk gelir. (II) Tüm Anadolu, uzun süren savaşlardan etkilenmiş; her yerde, her ailede sa- vaşın izlerini görmek mümkün hâle gelmiştir. (III) Bu ortamda eser veren Millî Edebiyat romancıları, "Roman toplumun ay- nasıdır." görüşüyle yola çıkmışlar, yaşanan büyük savaşları ve kurtuluş mücadelesini tüm gerçekliğiyle romanlarında an- latmışlardır. (IV) Kendileri de bu mücadelelere katılmış olan sanatçılar, yaptıkları gözlemleri başarıyla romanlarına aktar- mışlardır. (V) Romanlarında "Milli Mücadele ve Kurtuluş Sa- vaşı yıllarında yaşananlar; vatan, millet, Anadolu, bağımsızlık" gibi temaları sıklıkla ele almışlardır. Yukarıda parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden itibaren Millî Edebiyat Dönemi romanlarının içeriği ile ilgi- li bilgi verilmeye başlanmıştır? A) I B) II C) III D) IV E) V

Öyküleme Betimleme a. Yaprak Dökümü adlı metinden öyküleyici ve betimleyici anlatım örnekleri bulunuz. Bulduğunuz öyküleme ve betimleme örneklerini tablodaki ilgili bölümlere yazınız. b, Bulduğunuz öyküleme ve betimleme örneklerinin metne katkısını değerlendiriniz.

23. Kendimizle olan diyaloğumuzda kullandığımız cümleler kendi öz güvenimizi kuyvetlendirmenin de en iyi yoludur. Bir başka deyişle insan, yine kendisinin dostu olmalı ve her fir- satta kendini olumlamalıdır. Biz kendi benliğimize zarar verici cümleler kullanırsak kendi hayat bağımızı ve yaşam enerji- mizi yine kendimiz koparır ya da keseriz. plumsal SUA {11. II. vę Düşüncelerim kendimi güvenli bulduğum, sağlıklı ol- duğum ve sevildiğimi bildiğim bir dünyayı bana arma- ğan ediyor. Ben her şeyin en iyisini hak ediyorum ve diğer insanlar da benim için benimle birlikte mücadele etmelidir. Yaşam zaten güzel ve her geçen gün bu yaşam benim için daha fazla güzellikler barındırmaya devam ediyor. Bu parçanın yazarının yukarıdakilerden hangilerini söy- lemesi beklenemez? A) Yalnız L D) I ve II B) Yalnız II C)Yalnız-ill Elvetit Diğer Sayfaya Geçiniz.

X Maths ♫ TYT / TUR 17. Bati dillerinin "gramer ini örnek alanlar; Türkçede de o dillerde olduğu gibi isim, sifat, zarf gibi sözcük türleri olduğunu sanırlar. Dil bilgisi kitapları bile hålà "Sözcük Türleri" ya da "Kelime Çeşitleri" diye bir bölümle başlar ve sifatlar, zarflar... diye arka arkaya sıralar bunlanı. Oysa Türkçede, Batı dillerinde olduğu gibi "adjective/adjectif diye bir sözcük türü yoktur. Çünkü aynı sözcük hem adi hem eylemi belirtebilir. Aynı sözcük bir cümlede "sifat" görevindeyken bir başka cümlede "belirteç (zarf)" gö- revine girebilir. Bu yüzden sifatlar" deyip alt alta sırala- yacağınız sözcükler, "sifat görevine girmeye elverişli" sözcüklerdir ancak. Aynı biçimde "belirteç" görevine de girebilirler ve aslında bu sözcükler cümle dışında yalnızca "ad"dir. Bu parçada yazarın yakındığı durum aşağıdakilerden hangisidir? A) Bati dillerinin gramer kurallarını Türkçe söz dizimine uydurmaya çalışmak B Türkçe sözcükleri cümledeki bağlamı dışında bir sınıflandırmaya tabi tutmak C) Sözcük türlerini dilin anlamsal özelliklerini dikkate almadan gruplandırmak Sözcük sınıflandırılmasının sadece Batili dillere özgü olduğu anlayışını kabul etmek Dil bilgisi kitaplarını bilimsel yaklaşımdan uzak bir tarzda hazırlamak SUPARA 19. 1 C Maths 13

IS1988 49098/ 6 TYT / Türkçe Human Suntaldruni was po 34. Seksen beş yıl önce dilimizdeki yabancı sözcüklerin özellikle batı kökenli sözcüklerin sayısının anadile oranı yüzde dört iken bugün yüzde on sekize yük- selmiştir. Batı kaynaklı sözcüklerin sayısı 1901'de 1.300 civarındayken günümüzde 5000'e kadar çık- mıştır. Yukarıdaki parçada yazar düşüncelerini geliş- tirmek için aşağıdakilerden hangilerine başvur- msimuştur müs A) Açıklama İlişki kurma B) Soyutlama anık gösterme C) Tanımlama Örnekleme 6) Karşılaştırma - Açıklama Sayısal verilerden yararlanma - karşılaştırma stviel ayınları

8. "Mecburen evden çıkmak zorunda kaldık." cümlesin- de aynı anlama gelen "mecburen" sözcüğü ile "zo- runda kalmak" bir arada kullanılmış ve bu cümlenin bozulmuştur. Cümleyi "Evden çıkmak zorunda kaldık." ya da "Mecburen evden çıktık." biçiminde söylediğimizde ---- bir anlatım sağlanmış olur. Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağı- dakilerden hangisi gelmelidir? A) duruluğu, duru B) açıklığı, açık C) akıcılığı, akıcı D) özlülüğü, özlülük E) özgünlüğü, özgünlük TÜMLER YAYINLARI

TYT/Türkçe 31. Bundan 40 50 yıl önce yazarlar, Türkçe kökenli kelimele- ri kullanmakta özel bir çaba gösterirdi. Bu eğilim, yıllarca Doğu dillerinin etkisi altında kalmanın ve Cumhuriyet ile birlikte bu etkiden kurtulmanın bir görünümüydü. Bu sü- reçte devlet adamlarının birçoğu da yeni Türkçe kelime- leri benimsemiş, hatta bazıları Türkçe kelimeleri özenle seçip kullanmanın başını çekmişti. Ancak ilk cümlede "hususi" daha sonraki cümlelerde "özel" gibi aynı anla- ma gelen kelimeleri kullananlar, türlü ve çeşit gibi ke- limeleri peş peşe sıralayanlar da az değildi. Bugün de "detay ve ayrıntı, ilgi ve alaka" örneklerinde olduğu gibi aynı şeylerin bir arada kullanıldığında tanık oluyoruz. Türkçe kelimelere karşı duyulan ilgiye rağmen yazısında baştan sona kadar kelimeleri özenle seçip kullanmak da her babayiğidin harcı değildi. Bu parçada yazarın şikâyet ettiği durum aşağıdaki anlatım ilkelerinden hangisi ile ilgilidir? B) Yalınlık" C) Duruluk Yoğunluk E) Akıcılık A) Açıklık D 33

öncelik veriyorsunuz? 30 (1) Aziz Nesin'in "Şimdiki Çocuklar Harika" adlı eserini okudum geçenlerde. (I) Yazar, bu eseriyle de başkalarının ayak izlerine basmadan nasıl yürüneceğini göstermiş bizlere. (III) Sözcükler öylesine ustalıkla seçilmiş ki tek bir sesin bile aykırı ya da fazlalık olduğundan bahsedemezsiniz. (IV) Eserin konusu ve gündelik kullanımda yer alan sözcüklerden örülü dili beni çok etkiledi (V) Bu kahkaha dolu satırlarda kendi okul yıllarım saklıydı sanki. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisinde, söz konusu eserdeki anlatımın "yalınlığından bahsedilmiştir? A) I B) II C) III D) IV E) V 9

Ülkemizde okur sayısı oldukça düşük. Büyük kalabalıklarla bağ kurduğu sanılan romanların bile aydınların dışında bir okuyucu kitlesi bu- lunduğunu sanmıyorum. Üstelik aydınlar, bir de kendileri hakkında yazılanları okumak zorunda. Bu bakımdan benim gibi yeni yazmaya başlayan birini arayıp bulmak ve alıp okumak zahmetinin üstesinden gelmiş okuyucuların, ilk bakışta yoru- cu görünen sayfalar arasında güçlük çekmeyece- ğine güveniyorum. Okuryazarı az olan ülkemizde bile, okuyucular böyle bir kitap yayımlandığını haber alırlarsa birçok yazarımızın aklından bile geçiremeyeceği bir yetenekle daha neler neler okuyabileceklerine inanıyorum. Okuyucuyu yete- neksiz sayarak yazmak istediklerini sadeleştirme çabasına girişenlerin de neden oturup yazdığını anlamıyorum. Bu parçada altı çizili cümlede yazarın karşı çıktığı anlatım özelliği aşağıdakilerden hangisidir? A) Duruluk Yalınlık /C) Özlülük DYEtkileyicilik E) Açıklık