Makale Türü Soruları

Temel Yeterlilik Testi 2 27. Türkçeye yabancı dillerden girmis olan her kelimenin tarihi ve kültürel bir manası vardır. Onlar Türklerin diğer milletlerle olan kültür alışverişinin delilleridir. Bize düşen onlan çıkarmak değil. anlamaya ve değerlendirmeye çalışmaktır. Türk milletinin çağ- daş medeniyete uyması için yabancı ülkelerden pek çok eşya ve fikir alıyoruz. Bunlarla beraber Türkçeye bir yığın kelime de giriyor. Kendileri veya adları yabancıdir diye buntardart vazge- çebilir miyiz? Aşagıdakilerden hangisi bu parçada dil He ilgili karşı çıkı- lan durumla örtüşür? A) Toplumun çeşitli özelliklerinin yansıtılmasına aracı olan dil, tarihte yasananların aktarımını kolaylastırır. B) Kendinden önce yasanmis olan kültürlerin aktarıcısı oldu- ğu için bir dilde yapılacak sadeleşme çalışmaları yersizdir. C) Diğer milletlerle yapılan kültürel alışveriş sonucu dile giren sözcüklerin Türkcesi kullanılmalıdır. D) Dil, kendi kuralları çerçevesinde gelişen bir yapıda olduğu için başka dillerden sözcük alımına son verilmelidir. E) Bir topluluğa ait dili tehdit eden unsurların başında o dile giren yabancı unsurların çokluğu gelir. TO

20. Medeniyet ile teknolojinin aynı anlamda kullanılır hâle gelmesi, beraberinde yanlış ve tehlikeli bir düşünceyi de getirir: Yüksek düzeyde bir teknolojiye sahip olmak, yüksek bir medeniyete sahip olmaktır. Nitekim tarih boyunca medeniyet düzeyi yüksek olarak tanımlanan toplumların, belki tamamının değil ama çoğunun, aynı zamanda kendi dönemleri açısından gelişmiş teknolojik düzeylere ve hatta gelişmiş teknolojik donanımlı ordulara sahip olması herhalde rastlantı değildir. Söz konusu çıkarsamanın doğal neticesi ise tahmin edileceği gibi yüksek medeniyet iddiasındaki bir toplumun diğer toplumlar üzerindeki üstünlük savi, teknolojilerin yarıştırılması ve milyonlarca ölümdür. Bu noktada Birleşik Krallığın Birinci Dünya Savaşı'ndaki sloganının “Medeniyet için savaşıyoruz." olduğu hatırlanmalıdır. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılabilir? A) Medeniyet seviyesi yüksek bütün ulusların teknolojik yönden ileri olduğuna B) Teknolojik bakımdan gelişmiş ülkelerin zengin medeniyetler inşa ettiğine C) Birinci Dünya Savaşı'nın bölgesel ölçekte yıkıma yol açtığına Medeniyetin günümüzde en ileri seviyesine ulaştığına Medeniyetin teknolojik ilerlemeden ibaret olmadığına

3. Gen terapisi hastalıklarla mücadele etmek için tıbbın üzerinde çalıştığı yeni bir yöntem. Temelinde, hasta kişinin genlerini, iyi- leştirici proteinler üretecek şekilde değiştirmek yatıyor. Insan vücudunda yaklaşık 150.000 farklı gen bulunuyor. Genlerimiz- deki farklılıklar, bireysel farklılıklarımızı meydana getiriyor. Bo- yumuzun uzunluğu, gözümüzün rengi gibi tüm bireysel nitelik- ler, genlerimizdeki farklılaşmalar neticesinde ortaya çıkıyor. Has- talıklar da aynı şekilde kalıtımsal olarak nesilden nesile aktarılı- yor. Gen terapisi işte bu noktada devreye giriyor ve hastalıkları, genetik köklerinde durdurmayı hedefliyor. Bu parçadan hareketle 1. Genleri değiştirmek için iyileştirici proteinler üretme amaç- li Tam tersi II. Hastalıkların kuşaktan kuşağa geçmesi genler aracılığıyla ol- maktadır. III. Kalıtsal hastalıkların genetik köklerde tedavisi başarıyla ger- çekleştirilmiştir. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız! B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III

ARI 10. Aşağıdakilerden hangisi birleşik yapık, devrik bir isim cümlesidir? A) Benim en sevdiğim söz, senden duyduğum bendir. B) Oysa ne çok ağladım ben bir damla yaş dök- meden. C) Beni öyle bir yalana inandır ki ömrümce sür- sün doğruluğu. Aynı günde dört mevsime şahit olmak gibi bir şey bu. E) Yalnızlık paylaşılmaz, paylaşılsa yalnızlık ol- maz.

aynı tek se Yaylon ni ile ağı- eis 21. Nasreddin Hoca bir zamanlar yumurtacılığa soyunmuş. Ne var ki on para saydığı yumurtayı dokuz paraya satıyormuş. Bakmışlar, Hoca iflas edecek. "Ne yapıyorsun Hoca?", de- mişler. “Bu külliyen zarar, artık alıp eksik satıyorsun." Hoca, “Sağ olun dostlarım.” demiş; “Ben yaptığımı biliyorum, dostlar alışverişte görsün." Bu parçadaki altı çizili deyimin anlamı aşağıdakilerin hangisinde vardır? bilir. Y asitle glikoz A) İki kişi arasındaki dostluk, alışverişte birinin ötekine öz- verili davranmasını gerektirmez, dedi. B) Gösteriş olsun, iş görüyor densin diye bunu yaptım. C) Kendi işini halledemeyen kişiden, aynı durum için yar- dım almak olur mu? D) Alışverişte iki taraf da kendi çıkarını düşündüğünden iki dost arasındaki alışveriş çoğu zaman dostluğu bozu- yor. E) Gerçek dost üzüntülü, sıkıntılı günlerde insanı yalnız bi- rakmaz bana göre

18. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zincirleme ad tamlamasi vardır? A) Şehrin tarihsel kimliğini ortaya çıkaracak çalışmalar ya- pılmalı. B) Yaşlı kadının gülümseyen gözleri bizi de mutlu etti. Uçurumun kenarındaki adamı, polisin telkinleri kurtardı. D) Askerlik anılarımdan birini bile hatırlayamıyorum. E) Gençler, popüler bir moda anlayışına kendini kaptırma- mali. RES ET SER i Si

3) Dolaylı tümleç-Yüklem C)Zarf tümleci-Yüklem D) Belirtili nesne-Yüklem E)Yüklem-Nesne-Yüklem 11. Aşağıdakilerden hangisinde özne isim tamlamasından oluşmuştur? A)Heyecan uyandırmayı amaçlayan yazar, romanın polisiye havasını da hiç mi hiç ihmal etmez. B)Ağalardan alacağını köylüye dağıtmayı düşleyen bir ikinci İnce Memet değil mi Derviş Bey? C)Reşat Nuri'nin romanları, yirminci yüzyılın değişen toplumsal koşullarının ortaya çıkardığı yeni insanı getirmiştir. DEski zamanlarda, her anlatıda yalnız kişiler değil olaylar da abartılarak yansıtılırdı. E)Başkaldırının sembolü olan Köroğlu hikâyesidir, ezilenin ezene duyurduğu en güçlü ses.

SANATSAL - ÖĞRETİCİ METİ bi 3 1. Makale ile fikra yazı türlerinin ortak özelliği aşağıdaki- lerden hangisidir? ģ A) Edebiyat havası veren; kısa, yoğun ve günübirlik yazı- yardan olması + C C B) Gazete çevresinde ortaya çıkması C) Güncel olaylar hakkındaki düşüncelerin nükteli bir bi- çimde anlatılması D) Yazarın, okuru kendi kanıtlarına inandırmaya zorlaması E) Düşüncelerin değişik belge ve kanıtlarla ispatlanması 2. Bir başka çoçuk getiriyordu gazetemi. Yazı makinemin

- 4. I. Grup II. Grup 1. Çok Bilen çok Yanılır şiir II. Makber Tiyatro III. Ömer'in Çocukluğu Eleştiri IV. Demdeme V. Şiir ve İnşa ilul de desturi değil mi? Yukarıdaki I. grupta verilen yapıtlardan hangi- si II. gruptaki yazınsal türlerden biriyle ilişkilen- dirilemez? AL. B II. CVIII D) IV. E) V. ? Anl .

Kronometreni ac! çözdüğün süreyi not et 12. Çağdaş uluslar, temel bilimlerle düşünen bir yaratık demektir. Felsefe, düşünüşten çok, bir tür seziş niteliğindedir. Bundan başka temel bilimlere zıt olmamak zorunluluğunda bulunması da onu bilimlerle sıkı bir ilgi uzaklaşmak istemiyorsa mutlaka temel bilimlere doğru içinde bulundurur. Öyleyse çağdaş bir ulus, düşünmekten 14. XIX. gür Dide save anus gitmeli değil midir? Bu parçanın anlatımındaki asıl amaç aşağıdakilerden kaz Av gä ge D hangisidir? A) Olay içinde yaşatabilme B) Orneklerle konuyu somutlaştırma c) Bir görüşü çürütebilme b) Açıklama ve bilgilendirme E) Göz önünde canlandırma Be

2. Ne kapı vardir giresi Ne yemek vardır yiyesi Ne işık vardır göresi Dün olmuştur gündüzleri Bir gün senin dahi Yunus Benim dediklerin kala Seni dahi böyle ede Nitekim etti bunları Bu dörtlüklerle ilgili aşağıdakilerin hangisi söylene- mez? A) İkinci dörtlük ait olduğu şiirin son bölümüdür. B) Halk edebiyatı geleneğine bağlı olarak yazılmıştır. C) Ölçü ve uyaktan yararlanılarak ahenk oluşturulmuştur. D) Konusu bakımından ilahiye ait nitelikler taşımaktadır. E) Alevi - Bektaşi geleneğine sahip bir şiirden alınmıştır.

aktar- (1) İletişimi kısaca, bilgi üretme, ma ve anlamlandırma süreci olarak tanımlayabiliriz. (II) Bu durumda pek çok etkinlik iletişim sayılacaktır. (III) Ör- neğin, iki insanın karşılıklı konuşmasını iletişim sayabileceğimiz gibi arıların bal bulunan yeri birbirlerine bildirmelerini de bu çerçevede değerlendirebiliriz. (IV) Genel anlamda, iletişimin gerçek- leşmesi için iki öge gereklidir. (V) Bu ögeler; iki insan, iki hayvan, iki makine veya bir insan ile bir hayvan, bir insan ile bir makine olabilir. (VI) Seçenekleri artırmak mümkündür. Bu parça iki paragrafa ayrılmak is- tense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? A) 1 B) II. c) II. D) IV. E) V.

Paradoks Paragraf Deneme 2 biri, 2. a bilingli 3 anın an anın anda Günüm bir anla kodlam her alar değişin makine muame kodlar düzelt hâline sentet bozulr nanot a at Hümanistik bakış açısı altında yaraticilik, psikoanalitil bakış açısına kıyasla, daha ve ulaşılmak istenen hedefe yönelik olması Hümanist psikologlar, yaratıcılığın bireyin kendi yönünde ble alınarak değerlendirilmiştir. ego kohtrolü ile gerçekleşebileceği görüşünü savuymaktadır. Hümaniter yaklaşım, yaratıcı düşáncenin, insanın bilinçli tavrının yoksunluğundan oluştuğunu reddetmekte, bireyin kişilik özelliklerinin ve problem çözme sürecindeki bilinçli olarak ortaya koyduğu bireysel tavrinin önemine vurgu yapmaktadır. Insancıl davranışlara göre, yaratıcılık insanın istendik davranışlarından birisidir ve her insan bu özelliklerle doğar. Her insan uygun ve yeterli koşullar, zaman sağlanırsa yaratıcı ürünler ortaya koyabilir. Bu kurama göre, yaratıcılık ürün da süreç temelli olmaktan çok, bireyin iç ve dış yaşam kalitesi ile ilgilidir. Hümanist psikologlar insanlığı yok edecek, yıkıma yol açacak yaratıcılık ürünlerinin karşısındadırlar. Yaratıcı ürünlerin insanlığın değeri ve sosyal etkiler açısından değerlendirilmesi gerekliliğini belirtmektedirler. Onlara göre yaratıcılığı oluşturan koşullar; gerginlik veya stres değil, rahatlık; eleştiri değil, kabul edici ortamlardır. düzey Kuant karma anlay Günü kalp gibi s açıkla karm yakla ya örne klulla tonguç kampüs Il dis tüke izola düş Nec büy say Bu parçadan hareketle hümanistik bakış açısıyla ilgili, 1. Yaratıcı düşünceyi genelleyerek her insana atfetmektedir. Bu vu A) + II. Faydaci ve amaca dönük bir yaratıcılığı öne çıkarmıştır. B) III. Insan davranışlarının sadece bilinçli süreçlerle açıklanamayacağını vurgulamaktadır. I. Yaratıcılığın, nitelikli ve rahat koşullarda ortaya + çıktığını savunmaktadır. yargılarından hangilerine ulaşılamaz? Al lvot B) I ve II ) Yalniz III D) II ve E) Yalnız IV

20. Ah ağlamaklı değilim, ama, Bildiğin gibi değil yolcu dost. Çıkmışım vatanımın güvertesine, İstanbul'u özlüyorum. Bu dörtlükte aşağıdakilerden hangisi yoktur? B) Ad tamlamasi C) Zarf A) Edat D) Bağlaç E) Ünlem Jorin hangisinde isimt

1. Kanuni Sultan Süleyman Devri'nde iyi uy- gulanan Timar sistemi, padişahın ölümün- den sonra bozulma belirtileri göstermeye başladı ve ilk defa timarlar iltizam şeklin- de verildi. İltizam sisteminde devlete gelir getiren topraklar, bedeli karşılığında şahıs- lara verilirdi. İltizam sahiplerine mültezim denirdi..Mültezimler toprağın gelirini peşin öderler, sonra bunu kârla halktan geri alır- lardı. Başta iyi işleyen bu sistem zamanla farklılaştı. Timar sahipleri haksız kazançlar elde etmeye başladılar. Bu durum adale- tiyle ünlü Osmanlı Devleti'ne zarar verdi. Bu parçanın anlatımı ile ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisi söylenemez? A) Estetik bir zevk oluşturma amacı yok- tur. B) Okuyucunun bilgisini artırma amacı vardır. C) Tanım yapılmıştır. D) Bir sistemde görülen olumsuz değişim işlenmiştir. Öznellik ağır basmaktadır.

3. "Ey canimin güftesi, eylülün ikinci haftasıydı o sira Bana gülümseyerek getirdiğin bir bardak suy- du o sira" (TURGUT UYAR) Bu dizelerde görülen söz sanatının benzeri aşa- gidakilerden hangisinde vardır? c A) Şarkılar söylemişim pencereden Uyanıp uyanıp yine daimi B) Yan yana uzandik ve islaktı çimenler Ne kadar güzeldin seni Nasil eşsiz bir yazdil C) Kimse bilmesin üzgünlüğümü Taşınm ölümüm gibi bu duyguyu D) Her kederin tesellisi bulunur. Ozülme Insan ne kadar sevse unutabilir E) Olmasa mektubun yazdıklann olmasa Kim inanır senle aynidiğimiza