Metinlerin Sınıflandırılması Soruları

STEK YAYIN GRUBU Metinlerin Sınıflandırılması D 1. Aşağıdakilerden hangisi edebî metnin öğretici , metinden bir farkı değildir? A) Doğrudan ifadelere yer vermesi B) Coşku ve heyecanı dile getirmesi C) Üslup kaygısı taşıması D) Tek ve biricik olması E) Anlam çokluğunun olması

12. Turgay Fişekçi, Cevat Çapan şiiri üstüne yazdığ köşe yazısının bir yerinde şöyle diyordu: "Bu yama- li bohça gibi görünen şiirlere biraz geri çekilip bak- tığınızda karşınızda kusursuz bütünlükte bir yapıtın durduğunu göreceksiniz. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen, aşağıdakilerden hangisidir? Yan yana dizilmiş anlamsız sözcüklerden oluş- tuğu (B) Parçalanmışlıklardan elde edilen bir bütün ol duğu Ilk dizeyle son dize arasında uyum olmadığı Bir dize çekildiğinde anlamın tamamen bozul- duğu Değişik ruh hålleriyle yazılmış duygusal şiirler olduğu

endi- i da eler- rluk şa- ya- en 4. Yarasalar, kuduz gibi bazı hastalıkların taşıyıcısı ol açısından tehlikelidir. Araştırmacılar, yaptıklan araştırma- lar sonucunda yarasaların Ebola virüsüyle akraba olan Marburg virüsünün ve SARS'a neden olan Korona virüsün la ilgili bu tehdit abartılı olabilir. Haziran ayında Trends in taşıyıcısı olduğundan da şüpheleniyor. Aslında yarasalar. Parasitology dergisinde yayımlanan bir makaleye göre yarasalar kemirgenlerden çok daha az bulaşıcı hastalık taşıyor. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A Bebep-sonuç cümlesi vardır. B) Benzetmelere başvurulmuştur. C) Karşılaştırmadan yararlanılmıştır. D) Yorum cümlesine yer verilmiştir. E) Değişik yapılı cümleler kullanılmıştır.

12 23. Aşağıdakilerin hangisinde deyim, açıklamasıyla birlikte verilmiştir? A) Alınan kararların bir tanesine dahi uyulmazsa külahları değişiriz. B) Göz açıp kapayıncaya kadar İstanbul'a ulaştım ve şirketle görüştüm. axbe C) Havadan sudan konuştuktan sonra asıl mese- leyi konuşmaya başladık. D) Beş yıl süren davadan sonra suçsuz olduğu an- laşıldı ve temize çıktı. E) adar kusur kadı kızında da bulunur, dedim ama laf anlatamadım.

8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yanlış bir bilgi verilmiştir? 520 A) Dilekçe metni yazıldıktan sonra sağ alt köşeye imza atılır. B) Dilekçenin verileceği makamın ismi ve yeri, kağıdın en solundan başlanarak yazılır. C) Dilekçenin verildiği tarih ya sağ üst köşeye ya da sağ alt köşedeki imzanın üstüne yazılır. E) D) Dilekçe sahibinin açık adresi, sol alt köşeye yazılır. Dilekçe metni, makam ve yer ismi yazıldıktan sonra satırbaşı yapılarak yazılmaya başlanır.

8. Bazı organ adları deyimlerde sıklıkla kullanılmaktadır. Orneğin "göz" sözcüğü deyimlerde çokça geçer. Görülmek ve bütün çıp- laklığıyla ortaya çıkmak anlamında, göz önüne seriimek deyimi; 1 in iyice tanımak, bilmek veya dikkat çekmek amacıyla hafif kısık thine gözle incelemek anlamında, göz ucuyla süzmek deyimi; fark siy Tel Niny ettirmeden gözlemek, belli etmemeye çalışarak başını çevir- meden yandan bakmak anlamlarında göz ucuyla bakmak ve IV göz kuyruğuyla bakmak deyimleri; yoğun işler yüzünden bir ly şeyle ilgilenme imkânı bulamamak anlamında gözünün çapa- ğını silmemek deyimi kullanılır. niniarens smell Bu parçadaki altı çizili deyimlerden hangisi yanlış kulla- nılmıştır? A) B) N DHV EV OLHT DHV

5. Şiir, edebî eserler içerisinde kendine özgü yapısıyla farklı- lıklar taşır. Özellikle bünyesinde anlam derinlikleri ve zen- gin çağrışımlar bulundurması bu türü ayrı bir kategoriye koyar. Bu bakımdan insanın duygu ve düşünce dünyası- nın hemen bütün taraflarına seslenebilir. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada yer alan altı çi- zili sözcüklerle anlam bakımından ilişkilendirilemez? A) Aralarında herhangi bir bakımdan ilgi veya benzerlik bulunan şeylerin tamamı B) Bir konunun veya durumun özü Birine, bir şeye ait olma D) Sözü birine veya birilerine yöneltme Bir düşünce, görüntü vb.nin başka bir şeyi hatırlatması

3. Atasözlerinde ustaca bir üslup, büyüleyici ve inandırıcı bir anlatım özelliği vardır. Yüzyıllardan beri kullanıldıkları hâlde tazeliklerini kaybetmeyen bu sözlerde çeşitli anlatım yolla- rı, çeşitli söz ve anlam sanatları görülür. Aşağıdaki atasözlerinden hangisi buna örnek göste- rilemez? A) Dilim seni dilim dilim dileyim. B) Dost ile ye iç, alışveriş etme. C) Tarlayı taşlı yerden, kızı kardeşli yerden... D) Sarımsak da acı amma evde lazım bir dişi E) Dervişin fikri ne ise zikri de o olur.

Etkinlik "Bazen etrafımızda o kadar esrarlı bir hadise olur ki ince teferruatına kadar bunu sezeriz fakat hiçbir şey idrak edemeyiz. Ruhumuzun içinde ikinci bir ruh her şeyi anlar fakat bize anlatmaz, böyle korkunç işaretlerle bizi muammanın derinliklerine atar ve boğar." Peyami Safa, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu 1. Yukarıdaki edebî eserde yazar, sizce hangi bilim dalından yararlanmıştır? Nedeniyle birlikte açıklayınız.

ve öznesi enerek yaz- ar, sonra da artık, diyor- izliyor. m edersin. 8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru anlamı bir zarfla (belirteçte) sağlanmıştır? 86 A) Hangi şairin olursa olsun, aşk üzerine yazılmış her şiiri okur musun? B) Şu karşı kaldırımda oturan mavi gözlü çocuk niçin ağlıyor? C) Üniversite yıllarında, kendi alanında ne tür çalış- malar yaptın? C D) Bu yıl kış gelmedi, geçen sene Ankara'ya ne kadar kar yağdı öyle? E) Bizim oralarda buna yarma diyoruz, sizin oralarda hangi ismi kullanıyorsunuz? 10.

TE 1. Aşağıdaki metinlerin hangisinde yazınsal söy-y2. Söz sanatları, lem yoktur? A) İnsan iki şeyi birden düşünebiliyor. Kim bilir, belki de üç dört şeyi bir defada düşünebiliyo- ruz. Onun için zaman zaman muammalı oluyo- ruz. Onun için anlaşamıyoruz, dedi. Birdenbire bulduğu bu hakikate gülmek istedi. O kadar ba- sit şeylerdi ki bunlar. Böyle giderse bir gün bü- tün Oklides ve Arşimet'i kendi kendime keşfe- deceğim, dedi. B) Kıra varır varmaz okşayıcı, ölgün ışığın istilası- na uğramış dingin gecelerin bu yumuşak büyü- sünde boğulmuş tüm ovaya hayran hayran bak- mak için durdu. Kara kurbağaları hiç durmadan kısa ve metalik seslerini fırlatıyorlar; düşünmek- sizin hayallere dalmış bülbüller uzaklara tespih tanesi gibi art arda sıralanan hafif ve titreşimli şarkılarını bu seslere karıştırıyorlardı. C) Yumuşak bir ışığın kuşattığı küçük bahçesinde ip gibi dizilmiş meyve ağaçlarının yeşillikle kap- li ince, uzun ağaç dallarının birer gölgesi; yolun üzerinde henüz beliriyordu. Devasa bir hanımeli de evinin duvarını tırmanırken çok hoş ve şeker tadında esintiler veriyordu. Ilık ve aydınlık ak- şamda bir tür kokulu ruhu dalgalandırıyordu. D) Edebiyat insanlar arasında ortak bir duygu, dil geliştirirken gelir geçer olayları aşıp insanlara değişmez hakikatleri aktarır. Edebiyatın, sana- tin birleştirici ortak dili bizi birbirimize yaklaştıra- bilir; farklı anlayışlara köprü olabilir. Büyük ede- bi eserler yaşadıklarımızı, arayışlarımızı, öz- lemlerimizi anlatırken bizlere ayna olur. TA Aydın Yayınları E) Böyle üst üste gelen olaylar, yöneticiyi iyice sarsmış, zayıflatmıştı. Yüzü sapsarı, her zaman düşünceli, yorgun, kırılmış, kederliydi, ince du- dakları, daha da incelmiş, keskin bir bıçağın ağ- zına dönmüştü. Gözleri pırıltı içindeydi. Işıltı- II. Saçlarını sinirli sinirli arkaya doğru atıyordu. Tek inandığı insan şimdi Resul Efendi idi.

8. I. Sanatsal metinlerde ----, ---- ve ---- olmak üzere üç tip anlatıcı bakış açısı vardır. (ilahi bakış açısı, kahraman bakış açısı, gözlemci bakış açısı) 11. bakış açısında anlatıcı, metin kişileriyle ilgili her şeyi bilir. (İlahi) bakış açısıyla yazılmış bir edebî eserde anlatılanlar, kahramanların bildikleri, gördükleri ve duydukları ile sınırlıdır. (Kahraman anlatıcının) bakış açısında anlatıcı, olaylan bir kamera tarafsızlığı ile anlatır. (Gözlemci) V. Sanatsal metinlerde dil (göndergesel) III. IV. --01 işlevde kullanılır. cümlelerin hangisindeki boşluklara Yukarıdaki ayraç içinde verilenler getirilemez? A) I. B) II. C) III. D) IV. E)V. 11. Edebi yetinden bağımsız d ürünü olan her şey g tarır. Edebiyat tarihçi sındaki bu derin ilişk biyatının sekiz yüzyıl olarak adlandırm öge, din merkezli de Bu parçadaki boş neklerinden hangi A) Islamiyet önce B) Islamiyet önc C) Geçiş Döner D) Islamiyet et E) Batı etkisi

2. Aşağıdakilerden hangisinde duyular arası aktarma söz konusudur? A) Rüzgâr uluyor, soluksuz esiyordu adeta. BIS B Yumuşacık, insana huzur veren öyle güzel bir sesi vardı ki? O çakalın sana oyun ettiğini anlamadın mı? D) Yelken, nazlı bir gelin gibi süzülüyordu. E) Bizim köyün sakinleri tüm sorunlarını el ele verip çözer- ler.

âlde bir a 12. Bir isim-fiil ve ona bağlı sözcüklerden oluşan kelime grubuna isim-fiil grubu denir. Buna göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde isim-fi- il grubu yanlış gösterilmiştir? A) Veysel Efendi'nin hayat hikâyesini dinledikten son- ra hayata bakışı değişti. B) Sınıf arkadaşlarımın neredeyse hepsi belgesel izle- meyi çok seviyormuş. C) Akşam yemeklerini yapma sırası yarından itibaren abime geçecekmiş. D) Üniversite sınavına girdikten sonra ben de ehliyet almayı düşünüyorum.

1. Aşağıdaki metinlerin türlerini yazınız. A) TİLKİ İLE LEYLEK B) 1980 yılında Sivas'ın Zara ilçesinde Tilkinin iyiliği tutmuş bir gün! Leyleği yemeğe doğmuşum. Annem ev hanımı, babam ise uzun buyur etmiş. - Ama demiş tilki, bizde misafir umduğunu değil yıllar devlet memurluğu yapmış, doğduğum yıllarda ticaretle uğraşan bir adamdı. Sivas'ta bir müddet yaşadıktan sonra İstanbul'a göç etmemiz, benim okul çağına gelmemle gerçekleşmiş. bulduğunu yer. Meğer tilkinin cimrisi hepsinden betermiş. Bir corba çıkarmış topu topu; o da sulu mu sulu... Hem nasıl getirse beğenirsiniz? Tabakta. Leylek gagasıyla uğraşadursun tilki bitirmiş hepsini bir solukta... fa... ...Mokale.....

7- i- 7 9. 8. 1. Yüzeysel bir tarih anlayışı artık tamamen yok ol malıdır. II. Toplumların tarih yazarlarının genel özelliği olan olayları daha görkemli gösterme geleneği bitmeli- dir. III. Tarih yazıcılığının içinde var olan o yüreklendirici ifadeler okur için törpülenebilirse gerçek anlama ulaşmak kolaylaşabilir. IV. İnsanlar olayların nedenlerini araştırırken gerçek- lere inebilmelidir. V. Böylece gerçek bir tarih anlayışıyla karşılaşırız. Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü olur? A) | B) || c) III D) IV 1. İyi insan olmak en yatta. E)V büyük idealimiz olmalı şu ha