Metinlerin Sınıflandırılması Soruları

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tamlayanı ortak bir isim tamlaması vardır? A) Mücadelenin anlamı, önemi mi kal- di bende? B) Eşinin ve çocuklarının değerini an- layamadı. C) Evin eski eşyalarını dışarı çıkardı- lar. D) Mehtabin mavisinde renkler ve gölgeler uğulduyor. E) Sanatçının eserlerinin kalıcılığı bi- raz da sana bağlıdır.

mla- TAS a- Son 241. Kayık gecenin içinden yavaş yavaş çıktı. Deniz süt be- yazıydı. Yıldızlar denize dökülüyordu. İnce bir sisin ar- kasından bir ada ortaya çıktı. Kayıktaki adam kürekleri denize indirdi. Arka arkaya üç balık fırladı havaya. De- niz daha da beyazlaştı. sozcuk vardir. Bu parçada kaç tane isim tamlaması vardır? a Con D), 4 A) 1 B) 2 E) 5

11. Türkçede aynı ekler veya birbiriyle eş görevdeki farklı çekim ekleri bir sözcükte üst üste gelmez. Ancak ekin zamanla işlevini yitirmesi veya eklendiği sözcükle kay- naşması sonucunda böyle bir kullanım ortaya çıkabilir. Buna göre Bize göre edebî eserin emsalsiz ve kendini aşmış bir I ürün olması gerekir. Kimisi de güzelce söylediği IV || sözleriyle edebîlik elde edeceğini düşünür. Ancak V bu, eksik ve yanlış bir düşüncedir. parçasındaki numaralanmış sözcüklerden hangisi bu açıklamayı örneklendiren bir kullanıma sahiptir? A) I C) III D) IV E) V B) II

Gökler bulutlanıyor, rüzgâr serinliyordu Serpilmeye başladı bir yağmur ince ince Son yokuş noktasından düzlüğe çevrilince Nihayetsiz bir ova ağarttı benzimizi Yollar bir şerit gibi ufka bağladı bizi F. Nafız Çamlıbel Bu dizelerde geçen aşağıdaki sözcüklerin hangisin- de birden fazla ses olayı vardır? A) bulutlanıyor B) serinliyordu D) düzlüğe 6. C) serpilmeye ağarttı dakika

nsız dan HOCALARA GELDİK neden yargılarından hangilerine ulaşılamaz? B) Yalnız IV A) Yalnız II DHve III Eve Ill C) I vell 12. Garipçiler, eserlerinde bütün kalıpları altüst eden bir özgürlüğü tercih etmişlerdir. Türk şiirinde güne kadar yer etmiş anlayışlardan kurtulmak gerektiğini savunmuşlar ve şekilciliğe, duygusallığa karşı çıkmışlardır. Ancak şiiri küçük adamların içine, bilindik mahallelerin arasına sokan bu akım; değişen toplumsal koşulları kucaklayamamış, toplumla ters Bir süre sonra toplumdaki değişmeler Türk şiirine de düşmüş ve güçsüz taklitçilerin etkisiyle zayıflamıştır. yansımaya başlamıştır. Şairler, Garip şiirinin uzantısı olmaktan çıkmak istemiş ve yeni bir arayışın içine girmişlerdir. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi "Garipçilerin özellikleri"nden biri değildir? A) Kendilerinden önceki şiir geleneklerine baş kaldırma 04 B) Şiire basit insanları sokma C) Günlük hayatı şiire yansıtma D) Yeni toplum şartlarına ayak uyduramama E Şiir okuru tarafından baştan beri yadırganma /hocalarageldik 14. 1. II. III. IV V. B b A N

pa- up k- e a Kurşun makyaj ürünlerinde katkı maddesi olarak günümüzde bile kullanılmaya devam ediyor. Tehlikeli bir nörotoksin olan kurşunun kozmetik ürünlerindeki kullanımı, kozmetiğin kendi- si kadar eski. 18. yüzyılda kadınlar sirkeyi kurşunla karıştırıp fondöten elde ediyorlardı. Aslında bu yöntemin temelleri 16. yüzyılda atıldı. O zamanın solgun cilt görünümü bir varlık ve zarafet simgesi olarak kabul ediliyordu. Cildini beyazlatmak isteyenler için en kolay ve ucuz çözümse kurşun kullanmaktı. "Venedik Fondöteni" olarak bilinen bu makyaj malzemesi, cilt- lerinde daha soluk ve pürüzsüz bir görünüm yaratmak isteyen tüm kadınlar tarafından tercih edildi. Düzenli kullanımda cildi bozduğundan, sebep olduğu izlerin kapanması için daha fazla kullanılması gerekiyordu. Kurşun bazlı fondöteni kullananlar kendilerini yavaş yavaş, hiç farkında olmadan zehirlediler. Be- raberinde başka yan etkiler de ortaya çıktı; zamansız beyazla- yan saçlar ve şiddetli karın ağrıları. Hatta kurşun zehirlenmesi yüzünden gerçekleşen ölümler de oldu. Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangisidir? A) Kadınların güzellik uğruna sağlıklarından olması B) Avrupa'nın estetik değerlere daha çok önem vermesi C) Makyaj malzemelerindeki katkı maddesinin zararları D) Solgun bir görünüm kazanmak için yapılması gerekenler- E) Kurşun içeren malzemelerin sıkça kullanıyor olması

6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yansıma sözcük yoktur? A Biz bu kadar kaygılıyken o horul horul uyuyabiliyor. BY Kurşunların vınlamalarına hepimiz alışmıştık. C) Dışarıdan gelen patırtılar, tahminlerimizi doğru çıkardı. D) Çocukların yanık sesinden bir şeyler olduğunu anlamıştık. EY Rüzgârın uğultusu sadece çocukları tedirgin etmemişti.

3. bütün Selçuklular - Anadolu kapılarını zorlayan insanlar, yeni vatanı benimseyen ilk kurucu nesiller, Osmanlı siyasi düzensizliklerine rağmen bize Itrî'nin dil ---- vermesini bilmiştir. ve Nailî'nin Bu cümlede boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? + A) Devri'nde-fatihleri dehasını zevkini B) zamanında aydınları - bestelerini - anlayışını C) Dönemi'nde sanatçıları - nağmelerini - özelliklerini D) Devri'nde şairleri-musikisini-üslubunu E) Zamanında - bestecileri - yeteneklerini - ustalıklarını KONU KAVR

Güzel Sanatlar ve Edebiyat 7. Dramatik sanatlar harekete biçim veren sanatlardır. Bu sanatların çoğunda hareket ögesinin yanında işitsel ve görsel ögeler de bulunur. Söz gelimi dramatik sanat- lar içinde sınıflandırılan tiyatro, edebiyattan dolayısıyla fonetik sanatlardan ayrı düşünülemez. Çünkü birkaç modern tiyatro türü hariç bütün tiyatro türlerinde sese, söze, cümlelere yer verilir. Bu nedenle tiyatro oyuncu- larının konuşmalarının ve hareketlerinin yer aldığı tiyat- ro metinleri de birer sayılır. ‒‒‒‒‒‒‒ ebedî metin Ogrent Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden han- gisi getirilmelidir? L B) öğretici metin C) göstermeye bağlı metin anlatmaya bağlı metin E) olay çevresinde oluşan metin 2 metin yayınla 10.

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birden çok çekimli eylem vardır? A) Her geçen gün ünlü olmak isteyenlerin sayısı artıyor. B) Seher yeline uyup kuşlar uçuyor yuvalarından. C) Bahar tükendi, yerini beyaz örtüye bıraktı. D) Bir kış günü ilk görüşmemizi hatırlıyorum. E) Bu gece canlanıverecek yine dalgalar.

Üsküp Türk kesiminde beni hep sıcak bir Anadolu havası kucakladı. Çocukluk günleri- min taş döşeli sokaklarından birisine benzer bir sokaktan geçerken birine sokağın adını sordum. Evliya Çelebi Sokağı olduğunu söylediler. Gözlerim hep evlerin kapıları, pencereleri, perdeleri ve boyalarındaydı. Büyük kervansarayların, camilerin, hamam- ların karşısında durdum. "Burası Demirciler Çarşısı'dır, devamı bizi Kazancılar Çarşısı'na götürür." dediler. Bu parça aşağıdaki metin türlerinin hangi- sinden alınmış olabilir? A) Göstermeye bağlı B) Bilimsel C) Tarihî D) Kişisel hayatı konu alan

Yapım Ekleri 5. s Yanaklarından yaş süzüldü 1 || Artık dövünme zamanı değildi IV Bir bakış, belki de bir gülüş V Islaktı artık yeryüzü Düzen gelecekti belki de Bu parçadaki altı çizili sözcükler için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A1 numaralı sözcük isimden isim yapım eki almıştır. B) Il numaralı sözcük fiilden fiil yapım eki almıştır. III numaralı sözcük yapım eki alma- mıştır. GİSİ D) IV numaralı sözcük yapım eki alma- mıştır. E) V numaralı sözcük fiilden isim yapım eki almıştır.

Pascal, insanların genellikle kendini tanımaya zaman harcamadığını ve kendi müşkül durumlarıyla yüzleşmekten kaçabilme umuduyla daima koşturduğunu ilen sürer. İnsanların bu "mutluluk arayışı oyunu" varmak değil, koşmak olarak nitelendirilebilir. Oysa koşmak sadece zihinleri dağıtmanın bir yoludur: koşturup dururken düşünceye yer kalmadığından zihin hakikate yüz çevirir, onu görmeyi erteler. Mutsuzluğun asıl nedeni, insanın kendi kendine odasında kalıp sessizce oturmayı bilememesidir. Insanlar, sonu hiçbir yere varmayan aynı parkurda koşmaya devam eder. Böylece kendine yakından bakma görevinin ağır yükünden kaçar ve kendini acı bir uyanışa mahkûm ederek mutluluğa ulaşma arzusuyla başladığı noktaya her defasında geri döner. Koşmanın cazibesine kapılmıştır ama elde ettiğini sandığı mutluluk gerçek değildir. Bu parçaya göre "mutluluk arayışı oyunu oynayan insanlarla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Gerçek mutluluğa ulaşmada zorlandıkları B) Sürekli bir arayış içinde olduklan C) Kısır bir döngüde hapsoldukları D) Kendilerini tanımaktan kaçındıkları E) Beklentilerini keşfetmek için çabaladıkları

2021-AYT/Türk Dili ve Edebiyatı-Sosyal Bilimler-1 8. Aşağıdaki beyitlerin hangisi ayraç içinde verilen ifadeyi örneklemez? A) Yok sende kanâat gözün aç olduğu oldur Rızkın erişir yoksa eğer subh eğer şâm (var olanla yetinmeme) B) Bir nâ-halefi cübbe vü destâr ile görsen Eylersin anın cübbe vü destârına ikrâm (dış görünüşe önem verme) C)Yazık sana kim eyleyesin hırs u tama'dan Bir habbe için kendini âlemlere bed-nâm (küçük duruma düşme) D) Gör zahidi kim sâhib-i irşâd olayın der Dün mektebe vardı bugün üstâd olayın der (haddini bilmeme) D Hâlin kime açsan sana der hikmeti vardır Öldürdü bizi âh bilinmez mi bu hikmet (bilgisiyle övünme) dordiniz" bana, "bir gülümsememe ne verirsin?" 9. 1.

26. Merak, bilme arzusu demektir. Peki, merak ne içindir? Merak hep bir yarar mi gözetir, yani edineceği bilgiden faydalanmayı mı öngörür? Yoksa saf bir merak, "merak için merak" (mesela bilimsel merak) diye bir şey var mıdır? Freud'a göre merak saf hâlde ortaya çıkmaz, "hayati bir lüzum" merakı tetiklemiştir. Psikanalist anlayışın kurucusu olan Freud'un bu kaniya nasıl vardığı nesnel olarak izah edilemese de çalışmalarında öne çıkan motiflerden birinin merak olması, bu yargının önemini artırmaktadır. Bu parçaya göre aşağıdaki önermelerden hangisi Freud'un bakışıyla örtüşür? Bilim insanının merakını tetikleyecek birçok doğa olayı ve varlık mevcuttur. B) Merak, her insanın tabiatında bulunan bir duygudur. Bilimsel merakı gündelik meraktan kesin çizgilerle ayırmak gerekir. D) Merakı araştırma becerisiyle birleştirmek son derece güçtür. E) Meraki bir gereksinim harekete geçirir. UcDört Besl

11. İlaç geliştirmek uzun bir süreçtir. Bir hastalıkla sa- vaşabilecek tek bir molekül bulmak için çok fazla zaman ve para harcamak gerekir. Oysa kuantum bilgisayarlarıyla karmaşık ilaç tasarımlarının simü- lasyonları saatler içinde yapılabilir. Hatta bu tekno- loji, tedavileri hastanın DNA'sına uyarlayarak daha etkili hâle getirebilir ve yan etkileri azaltabilir. Bu parçadaki altı çizili sözcüklerin türü aşağıda- kilerin hangisinde doğru sırayla verilmiştir? A) isim Sifat F Bağlaç - Zarf B) Zarf Zarf m Bağlaç Sifat W C) Isim Zarf Edat Zamir D) Zarf Sifat İsim Zarf E) Edat - İsim Bağlaç Zarf M B