Paragraf Genel Tekrar Soruları

TOR 30-40 morta aynaklaravno cevaplay kiraya rum prob da fayda ganlarda yve suyu suzluk ve açtır. Ge- im sever unan ta- bakılır luk iksiri övüle- n'da "ki- Rama- az, hem I ailesi- de de- Mayhos nezidir. 3 bir dildeki kelimeler betik olarak onların anlamlarni gosteren bir kelimeler kitabi ko limeler dildeki harflerin alfabetik dizilimine gore Inner. Dillerdeki bazı ozel işaretler de bu sıralamada esas alinir Kelimelerini anlamlar verilirken özellikle ha cimli ya da böyük sözlüklerde, kelimelerin tarihi Korec- te kazandigi gerçek anlamların yanı sıra yun antamia- ra, mecazi anlamlara ve terim anlamlarına da yer ver- lir. Sözlüklerin bazılarında kelimenin kökenin (etimolo- jik kökeninin) hangi dile ait olduğunu, kelime türü ola- rak hangi türe girdiğini, nasıl bir yapıya sahip olduğu- nu gösteren bilgilere de yer verilir. Bazı sözlüklerde ke- limenin anlamı ya da anlamları, cümledeki kullanımıy- la verilerek kavratilmaya çalışılır. Seçilen örneklerle ön- celikle kelimenin anlamı kavratilmaya çalışırken diğer yandan da kullanıcının bilgi birikimine, edebi zevkine katkıda bulunulmaya çalışılır. Bir dilin yaşayan ürünle- ri sözlüklerde yer bularak ölümsüzlüğe adım atabilir. Dil, değişken ve canlı bir varlıktır. Bu yüzden sözlükler de belirli periyotlarda kontrolden geçirilmelidir. akiler- 39. Bu parçanın oluşturulma amacı aşağıdakilerden hangisidir? A) Sözlüklerin önemini belirtmek B) Sözlüklerin oluşma aşamalarını göstermek c) Sözlükler hakkında bilgi vermek D) Sözlük ile milli kimlik arasında ilişki kurmak E) Sözlük hazırlamanın zorluklarını dile getirmek ri ol- ngi- 40. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır? ver- ie A) Doğrudan anlatımlı cümleler vardır. B) Niteleyici ifadelere yer verilmiştir. & Örneklemeye başvurulmuştur. D) Öneri niteliğinde bir cümleye yer verilmiştir. E) Tanımlama yapılmıştır. TÜRKÇE TESTİ BİTTİ. SOSYAL BİLİMLER TESTİNE GEÇİNİZ. 11

30.) Nehirler ister bir kayacın yamacından dramatik bir şekil- de fışkırsın ister düz arazide kıvrılarak ilerlesin, onların taşıdığı su, dünyadaki birçok canlı için vazgeçilmez. Ne- hirler, yüzeydeki tatlı suları denizlere ve göllere taşıyan doğal su kanalları olarak görev yapiyor. Suyu daha bü- yük bir su kütlesine taşımanın yanı sıra nitrojen ve fosfor gibi besinleri de gezegenin her yanına ve okyanuslara dağıtıyor. İnsanlar hem üzerlerinde seyahat etmek için hem de kalıcı bir tatlı su kaynağı olarak uzun zamandır nehirleri kullanıyor. Binlerce balık türü, böcekler, sürün- genler ve memeliler de dâhil olmak üzere çok sayıda hayvan, binlerce kilometre boyunca uzanabilen nehirle- rin desteklediği eşsiz yaşam alanlarından yararlanıyor. Bu parçada nehirlerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenmemiştit? som er helem e lidels SOEVE A) Canlılar için önem arz etmektedir. B) Insan ve diğer canlılara besin kaynağıdır. masua C) Ulaşım aracı olarak kullanılmaktadır. obinsy on publo sia no al svet D) Çeşitli canlı türlerine yaşam imkânı sağlamaktadır. E) Devamlı tatlı su kaynaklarıdır. nsbobiney -siasi ato ebrid no emetoo halom

---- 7. olduğu görülmüştür. Sevgi her şeyin ilacıdır. Sevgi go- Sevgi gören bir çiçeğin bile büyümesinde değişiklikler insan üzerinde denediğinizde biraz ters tepebilir. Her ren her canlı olumlu anlamda bir değişim yaşar. Bunu şeyinizi feda edercesine sevdiğiniz birinden, bir nan- körlük görebilirsiniz. Çünkü - Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? A) insanoğlunun zaman zaman her şeyiyle bağlandığı insanlar olabilir. B) ilişkilerde sevginin temele alınması saygı kavrami- ni çürütebilir. C) sevgi gören bir insan zamanla bunu olumlu kulla- nabilir. D) sevgi odaklı yaklaşım kimi insanlarda şımarıklığa neden olabilir. E) sevgi gören insanlar da size sevgi gösterebilirler.

24. Alaeddin Özdenören sanırım şair olmasından dolayı yaşa- nan her şeyin büyüleyici, kalıcı, şiirsel yönünü hemen ya- kalamaktadır. Fakat bu şiirsel yön hiçbir anlatısında ger- çeklikten koparak ele alınmaz. Açık sözlü oluşu, gerçekleri olduğu şekliyle ortaya koymasını sağlar. Eleştiri yapmak- tan da çekinmez. Unutulmuşluklar'daki eleştirel cümlelerin çoğunluğu öz eleştiri cinsindendir . Özdenören belki de hiç kimsenin bilemeyeceği, bilse dahi ifade edemeyeceği öz eleştirilerini Rasim Özdenören'i anlatırken yapar. Aslında artık bunlar öz eleştiri olmaktan da çıkmış, bir şairle hikâ- yeci arasındaki farkı gösteren olgulara dönüşmüştür. Ala- eddin Özdenören hiçbir metnini, yazmak için yazmamış; her birinde ayrı bir faydayı, niyeti gözetmiştir . Çocukluk anılarını anlatırken de amacı; şair Alaeddin Özdenören'in çocukluğunu göstermek değil, bazısında doğruluğu, bazı- sında cesareti, bazısında ise merhameti anlatmak olmuş- tur. Bu parçada sözü edilen şairle ilgili olarak I. Açık sözlü oluşundan dolayı şiirlerinde gerçeklikten uzaklaşmaz. II. Eleştiriye açık olan şair , aynı zamanda diğer ünlü şair- lerin eleştirilerini de yapmıştır. III. Yazdığı her metinde bir amaç, bir fayda gözeten bir yargılarından hangilerine ulaşılabilir? şairidir. C) Yalnız III B) Yalnız II D) Il ve III E) I ve III A) Yalnız

CAP 35. Doğanın ve insanın koyduğu kurallar, yasalar değişi- yor ve değişecek. Değişim yıkımdır. Kuralların, yasa- ların, ilkelerin, kutsal ve dokunulmaz olan her şeyin yıkımı. Tlitarli , derinlikli bir yıkım ideolojisiyle hareket eden insan, bu değişimde önemli rol oynuyor. Ger- çek yıkıcı, kendi ideolojisine karşı da yıkıcıdır. İyi ve güzel olan her şey zamanı geldiğinde yıkılmayı hak edecektir. Zaman, mekan, ölümsüzlük gibi görkemli ve yüce kavramlarımızı kurtaramayacağız yıkımdan. Kurtarmaya kalkışanlar, enkazın altında kalacaklardır. Kendisinden kurtulmak istemeyen bir gerçek kurtarıcı var mıdır yeryüzünde? Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme- miştir? cecino ce fara o A) Doğadaki her şeyin değişeceğine B) İnsanın zamanla kendi düşüncelerine de Karşı çi- kacağına C) Hiçbir şeyin sonsuza kadar devam edemeyeceğine D) Değişimin insan psikolojisini olumsuz etkileyece- ğine E) Tutarlı insanın değişimde etken rol oynayacağına nefeceğine

28. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Bilimin pratik değeri, toplumların uğraştığı hastalıklara ya da sosyal sorunlara çözüm üretir. Insan yaşamını kolaylaştırır ve uzatır.” düşüncesine uzak düşmemektedir? A) Batlamyus, "Ölümlü olduğumu, bir günlük bir yaratık olduğumu biliyorum; ne var ki yıldızların karmakarışık dönen helezonlarını incelemeye koyulunca ayaklarım yerden kesiliyor." diyerek bilime karşı duyduğu tutkuyu dile getirir. B) Faraday, dönemin başbakanının elektromanyetik indüksiyonu ile ilgili buluşunun ne işe yaradığını sorusuna "Bilmiyorum ama endüstride uygulamaya geçilince hükümetiniz için yeni bir vergi kaynağı olabilir." yanıtını verir. C) Öklid; geometri dersi alan birinin, ilk teoremin ispatını gördükten sonra "İyi ama bu şeyleri öğrenmek bana ne kazandırır?" sorusu karşısında, çalışanlarından birini çağırarak "Buna üç kuruş ver çünkü öğrendiklerinin kendisine kazanç sağlamasını istiyor." der. D) Pasteur, insanlar üzerinde henüz denemediği bir aşı üzerinde çalışmaktadır. Bir köpeğin on dört yerinden Isırdığı çocuğun annesinin çırpınışına dayanamaz ve kuduz aşısını çocuk üzerinde dener. Sonuç çocuğun yaşamı ve gelecek kuşaklar için müjde olmuştur. E) Yunan matematikçi, fizikçi, astronom, filozof Arsimet; Babillilerin kullandığı bir yoldan giderek, bir daire içindeki çokgenin kenarlarını kullanarak pi sayısının yaklaşık değerini 22/7 olarak formüle etti. 8 Diğer sayfaya geçiniz.

(16.GÜN PARAGRAF lirsiniz. iz mi?" enten'in 'da, Ti- Isi Her- mamış. stenen 9. Konuşurken zorluk yaşayan kekeme kişiler,zorlanmadan şarkı söyleyebiliyor. Bu durum, beyin hasan nedeniyle ko- nuşma güçlüğü yaşayan kişilerde de görülüyor. Bu ne- denle kekemelik, felç, beyin hasarı gibi sorunlar nedeniy- le konuşma problemi yaşayan insanların tedavisinde şarkı söyleme terapileri kullanılabiliyor. Bu durumun, konuşma sırasında beynin sol tarafı etkinken sayı saymak ya da bi linen bir şarkıyı söylemek gibi mantiksal bir düşünme sü- reci gerektirmeyen sözlü ifadelerde beynin ağırlıklı olarak sağ tarafının etkin olmasından kaynaklandığı düşünülü- yor. Beynin konuşma sırasında etkin olan bazı bölümleri- nin müzikle ilgili bazı işlevlerin gerçekleşmesi sırasında da etkin olduğu biliniyor. Ancak araştırmalar şarkı söylerken beynin sağ tarafının da etkin olduğunu gösteriyor. Bu parçaya göre konuşurken zorluk yaşayan kişilerin şarkı söylerken aynı zorluğu yaşamamasının nedeniy- le ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? una gi- smak- a çok alatim AY Metinleri ezberlemek, notaya dökülmüş parçaları ez- berlemekten daha zordur. er za- BY Sözcükleri bir mantik kurgusu içinde dizmek, şarkı söy- Temeye oranla daha zor bir etkinliktir. C) Beynin sol tarafı sayısal ifadelerde, sağ tarafı ise hem sayısal hem sözel ifadelerde etkindir. Dy Beynin sağ tarafı, hastalara ve hastalıklara karşı solta- rafa oranla daha korunaklı bir yapıya sahiptir. E) Benzer davranışsal özellikler olarak görülseler de be- yinde tamamen ayrı mekanizmalarla ortaya çıkan et- kinliklerdir. ol- sin- lan wor- Je

niam ktüel i ta- egre inde erse rine gel- nda ilk rgu On- Hö- Aşağıdaki parçalardan hangisi "Antrenör sporcuyu motive ettiği gibi sporcu da antrenörü motive etmeli mi?" sorusuna cevap vermektedir A Antrenörün sporcuya inanması ve sporcunun bunu his setmesinin sporcunun başarısında çok önemli bir faktor olduğunu biliyorum. Antrenör sadece seni daha iyi yap mak için oradadır. Piste çıktığında herkes tek başınadir ve herkes kendi sorumluluğunun farkına varmalıdır. B kazandığım şeylerin gözümün önünde olması hoşuma gidiyor ve beni motive ediyor. Kullandığım birkaç mo tivasyon taktiği var. Örneğin psikolog ile çalışmak beni motive ediyor. Antrenman ve müsabakaya müzik dinle yerek isinmak çok hoşuma gidiyor. Bunun dışında ile tişim, benim için çok önemli. Antrenörüm ile konuşmak beni motive ediyor. C) Ben takım ruhunu hissetmeyi seven sporculardanım. En az sporcu kadar antrenörün de sporcunun başarısındaki payı çok büyüktür. Bir antrenör; tüm stresi, duyguları en az sporcular kadar yaşamaktadır. Dolayısıyla bir spor- cuyu en iyi antrenörünün anlayacağını düşünüyorum. Tabii ki burada sporcu da antrenörünü destekleyerek onu isteklendirmelidir. ya e- lir. da - r. i D Kendimi bu konuda her zaman sorumlu hissediyorum. Bu tarz olaylar bazen beni motive de edebiliyor. Gös- terilen fedakârlıkları insanın kendisinden başka kimse bilemez. Çok çalışıyorum ve çok hayal ediyorum. Doğal olarak herkes gibi ben de emeklerimin karşılığını almak istiyorum. E) Sporda motivasyon sürecinin çok önemli olduğu bilin- mektedir. Bir karşılaşma öncesi antrenör, kendisinin veya sporcusunun motivasyonunu üst düzeye çıkarmaya çalışır, bunun için de çok çaba harcar. Ancak müsabaka öncesinde ve müsabaka esnasında çeşitli iç ve dış tak- törler ortaya çıkabilir. Bunu doğru yönetmek gerekir. $ c

yiniz parçaya göre cevapla- 220 metre yükseklikteki bir kayaliin eteklerinde yak- 27. Fran 20 lin laşık 400 hektarlik bir arazi azerinde kurulu Anavarza, yor ve aşağı ve yukan sehir olmak üzere iki bolumden oluşuyor Sahip olduğu amfitiyatro, tiyatro, stadyum, hamartar, gi ol nekropoller, tapınaklar. Kiliseler, yehir kaplan, satuntu de caddeleri, odeon, meclis binası, su kemeri, aşağı kent surlan ve yukan kale gibi yapılar Anavarza'yı Doğu Akde- niz Bölgesi'nin en etkileyici harabelerinden bir yapıyor. Anıtsal ölçüleri, heykelleri ve sütunlarla süslenmiş özgün planlamasıyla bölgedeki tek örnek olan üç kemerli zafer taki özel bir ilgiyi hak ediyor. Anavarza'nın aynca tüm Anadolu'da yalnızca dört örneği bulunan amfitiyatro ya pilarının en sağlamına ev sahipliği yaptığı düşünülüyor. Asur, Hellenistik, Roma, Doğu Roma, Ermeni, Arap ve Osmanlı gibi önemli uygarlıkların izlerini taşıyan Anavar- za; 2014'te UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne da- hil edilmiştir. 25. Bu parçada Anavarza ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? AJ Dünya mirası olarak görüldüğüne Br Kurulduğu sahanın büyüklüğüne er Farklı medeniyetlere ev sahipliği yaptığına D) Tarih boyunca geçirdiği değişime E Sahip olduğu önemli mimari yapılara 26. Bu parçadan hareketle Anavarza ile ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Benzersiz bir zafer takına ev sahipliği yaptığı B) Sapa ve dağlık bir arazi üzerine kurulduğu C) iki farklı yönetim biriminden oluştuğu D) Döneminde Doğu Akdeniz'in en muhteşem kenti ol- duğu E) Sahip olduğu amfitiyatronun günümüze kadar bozul- madan geldiği

bu 2 24. Kompozisyon yarışmasına katılan bir öğrenciden "fotoğrafla" ilgili makale türünde bir yazı hazırlaması istenince öğrenci şunları yazmıştır: "Fotoğraf hem bir faaliyet hem bir kitle iletişim aracı olarak benim keyif aldığım ilgi alanlarımdan biridir. Sanatların birbirinden bağımsız olmadığı, sanatın artık tek başına ele alınmamaya başlandığı günümüzde bence fotoğraf sanatının diğer sanatlarla birlikte kullanılma zorunluluğu yoktur. Çünkü fotoğraf benim için başlı başına bir uğraş alanıdır. Fotoğrafı çeşitli biçimlerde kullanabilme özelliğine sahibiz." Cek oli. n? Öğrenciye verilen tavsiye "----" Yarışmaya katılan jürilerin tavsiyelerinden sonra öğrenci aynı cümleleri aşağıdaki gibi değiştirir: Fotoğraf hem bir faaliyet hem bir kitle iletişim aracı olarak kendine özgü kuralları olan, toplumda ve sanat alanında geçerliliğini koruyabilen bir sanat olarak çağdaş sanatların içinde yerini almıştır. Sanatların birbirinden bağımsız olmadığı, sanatın artık tek başına ele. alınmamaya başlandığı günümüzde fotoğraf sanatı da diğer sanatlarla birlikte kullanılmaktadır. Çünkü fotoğraf başlı başına bir materyaldir. Yani malzeme ve teknik olarak çeşitli biçimlerde kullanılabilme özelliğine sahiptir Paragrafin Şifresi - TURKÇE DENEMELERİ Bu parçadan hareketle öğrenciye verilen tavsiye aşağıdakilerden hangisi olabilir? A) Geneli temsil eden ifadeler yoluyla tüm dinleyicileri etkileyebilirsin. BSirtini nesnelliğe yasladığında inandırıcılık gücün kat kat artar. C) Sohbet havasındaki üslubun okuyucu tarafından takdir bulur. D) Kendi "ben"ini anlattığında okuyucu tarafından daha samimi bulunursun. ) Kanıtlama kaygısıyla yazarsan sayısal verilere yer vermelisin.

Hüseyin Rahmi Gürpinar eğitmek istiyordu halkımızı. Ne var ki eğiticilik sanatla bağdaşmazdı. O da sanatçı yaradılışta bir insandı şüphesiz. Ama romanlarının büyük bölümü modern anlamda roman olmaktan çok uzaktı. Çünkü Hüseyin Rahmi ağacını silkelemeyi bil- miyordu. Örneğin, Mezardan Kalkan Şehit adlı roma- nında mezar başında ölüyü ve cenaze törenini bir yana bırakıp ölüm üstüne o günlerde okuduğu Batı eserle- rinden hız alarak sayfalar dolusu filozofça düşüncelere dalacak kadar ipin ucunu kaçırdığı oluyordu. Bu parçanın anlatımı ile ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? A) Örneklemeye başvurulmuştur. B) Deyim kullanılmıştır. C) Açıklayıcı anlatıma yer verilmiştir. D) Betimleme yapılmıştır. E) Somutlamaya yer verilmiştir. 1000 ✓

11. Dev bir yılan gibi kavis çizerek Orta ve Kuzey Anadolu'nun Karadeniz'e dökülen, Türkiye'nin en uzun nehri Kızılırmak, önemli bir kesimini bikmadan usanmadan sulayıp Avanos yakınlarında suladığı tüflü, killi topraklar nedeniy- le adına yakışır bir kızıllığa bürünüyor. Binlerce yıldan be riyat:ağı çevresine bırakmış olduğu kızıla çalan zengin kil- bir yelpaze içinde yayılan, yöreye özgü seramik çanak. li çarnurla, testiden güvece; küpten çanağa kadar çömleğin yapılmasına olanak sağlıyor. Dededen kalma tezgahlarda üretilen bu ürünler yalnız yurtiçinde değil, yurt- dışında da rağbet görüyor. geniş Bu parçanın anlatumuyla ilgili olarak aşağıda verilen- lerden hangisi yanlıştır? A) Kişileştirme sanatından yararlanılmıştır. BL Sözü edilen-ırmak çeşitli yönleriyle betimlenmiştir. huntil Alintilardan yararlanılmıştır. D) Benzetme sanatı kullanılmıştır. u Anlatılanlar gözleme dayandırılmıştır.

TÜRKC 22. Yine pirt pırıl bir ilkbahar sabah... Uzun süren bir yol- culuktan sonra dik yamaçlı vadileri, zirvelerinde binbir güzelliği misafir eden dağları, buzul gölleri, zümrüt yeşili yaylaları, gürül gürül akan dereleriyle Karadeniz karşıladı bizi. Hiçbirimiz yıllardır böylesine bir renk ar- monisiyle karşılaşmamıştık. Burada, insanın gözüne hoş gelmeyen hiçir ayrıntı yok. Her şey birbiriyle uyum- lu; kuşlar, böcekler, ağaçlar, barış içinde. Ara sıra ke- silip tekrar başlayan yağmurun altında, bu eşsiz doğa parçasıyla baş başa kalmanın derin huzuru kaplady içimizi . Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Öyküleyici anlatım B) Sessel yineleme C) Düşsel öge D) Farklı duyular E) Tanıklıklardan yararlanma 0

Suları boşa akitan kurak ve renksiz bir çağda yaşıyoruz. Meyve- ler ve sebzeler mevsimleri şaşırdığı gibi insanları da kendi yaş- larının mevsiminde bulamıyoruz. Hepimiz başka başka yaşların rollerini oynuyoruz. Yirmisinde otuzunda hayatın çok uzakların- da elleri bomboş çocuklar; kırkında ellisinde sığ, beceriksiz genç- ler; altmışlarda hırslı, hızını alamamış yaşlılar... Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Pekiştirme B) İkileme C) Göreceli anlatım D) Bitmemiş cümle E) Tanımlama

TYT Deneme Sınavı - 2 yatları'nda ları kırıldı. abalarının şmalarını arin hatta ceme bili- ve tasa- arcuların n motto- a güçlü" ce spor- si yok- 22. Okuyucunun hikayenin sonuyla ilgili her şeyi öğreneme- diği modern edebiyat eserlerinde ucu açık sonlar görüle- bilir. Özellikle olay örgüsünün en önemli unsur olmadığı romanlarda, yazarlar hikâyelerinin ucunu açık bırakmay seçebilirler. Ucu açık son tekniği, birkaç farklı biçimde kul- lanılabilir. En bariz kullanım, olay akışının son olarak nite- lendirilemeyecek bir noktada kesilmesidir. Bir başka biçim- deki kullanımı, olay örgüsünün bir sona ulaştırılması ancak roman içindeki merak uyandırıcı unsurlardan bir veya bir- kaçının ulaştırılmaması ile gerçekleşebilir. ---- Amacı bir olay anlatmak olmayan yazarlar, okuyucuya asıl ulaştırma- ya çalıştıkları şeyi, örneğin bir karakteri, iki karakter arasın- daki bir ilişkiyi veya bir düşünceyi ulaştırdıklarını hissettik- leri noktada olay örgüsünü kesip hikâyelerini bitirebilirler veya asıl amaçları okuyucuların kafasını karıştırmak olan, yazdıkları hikâye veya roman boyunca okuyucuların bek- lentileriyle oynayan yazarlar, sonuçta da benzer bir yöntem kullanıp hikâyenin finalini okuyucunun kendi çıkarımlarıyla oluşturmasını sağlamak isteyebilirler. Bir başka kullanım, olay örgüsünün sonucunun tam olarak belli olmadığı nok- talarda, yani yazarların finalleri okuyucunun hayal gücüne bırakmayı amaçladıkları durumlarda gerçekleşebilir. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Ucu açık son tekniği, yazarlar tarafından böyle farklı biçimlerde kullanılabileceği gibi farklı amaçlarla da kul- lanılabilir. AYDIN YAYINLARI B) Heyecanlı bir noktada bilinçli olarak bitirilip devamı bir başka kitaba bırakılan eserler için ucu açık son kavramı kullanılmamalıdır. Ger C) Bir romanı hikâyenin sonunu açık bırakarak bitirmek, bir yazarın bilinçli olarak yaptığı bir tercihtir. D) Yazarın üzerinde çalışmayı bıraktığı veya bitiremeden hayatını kaybettiği eserler için ucu açık son kavramını kullanmak doğru olmayacaktır. E) Ucu açık sonlardan söz etmek için nelerin ucu açık son olarak değerlendirilmemesi gerektiğini bilmek gerekir. 7 Diğer sayfaya geçiniz.

1. Kendisine sorulan sorulara büyük bir öfkeyle verdi- ği cevapları duyunca şaşırdım. Bu davranışını onun toyluğuna, gençliğine verdim ama öte yandan da çok üzüldüm. Bu cesareti nereden, kimden aldığını düşün- meden edemedim. Çevresine verdiği korkunun farkın- da olmaması da işin cabasıydı. Ortalığı heyecana ver- menin anlamı neydi, diye düşünmez miydi bir insan? Bu parçada "vermek” sözcüğü aşağıdaki anlamlar- dan hangisine karşılık gelecek şekilde kullanılma- mıştır? A) Herhangi bir duruma yol açmak By böndürmek, yöneltmek + C) Yaymak + D) Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına ilet- mek E) Ondan bilmek, atfetmekt