Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragraf Genel Tekrar Soruları

5.
Hepimizin vicdanında çocuklanmıza karşı bir suçluluk duygusu
vardır: Elbette mazeretlerimiz de vardır: - Çocuklar karşısın-
daki bu zayıf ruhsal konumumuz bizi onlara karşı eksik brakır. Do
layısıyla ilgilenmekle özgürlüklerini kısıtlamayı birbirinden ayırma
yiz veya yönlendirilmeyi beklediği anlarda ilgisiz bırakırız.
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerin hangisinde
verilenler sırasıyla getirilmelidir?
A) Yeterince ilgilenemedim, konuşmadım, anlattıklarını dinleme-
dim. - Geçim derdindeydim, işlerim vardı, yoğundum, haya-
tım karışıktı.
B) Keşke isteklerini yapsaydım, benim yaşadıklarımı yaşamasay-
)
dı. - Her zaman onun iyiliğini istedim, elimden geleni yapma-
ya çalıştım.
C) Büyürken yanında olamadım, artık aynı hataları yapmayaca-
Cor. - Çocuğum kendi ayakları üzerinde durmayı benden öğ-
renmeli.
D) Hayatımı adadığım evladım kendisini sevmediğimi düşünü-
yor. - Erken yaşta hayatın gerçekleriyle karşılaşmasını sağla-
yabilirdim.
E) Beni dinlemiyor, başına buyruk ve her şeyin kendi istediği gi-
bi olmasını istiyor. - Hayat herkese aynı imkânı sunmuyorsa
bunun suçlusu ben miyim!
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
5. Hepimizin vicdanında çocuklanmıza karşı bir suçluluk duygusu vardır: Elbette mazeretlerimiz de vardır: - Çocuklar karşısın- daki bu zayıf ruhsal konumumuz bizi onlara karşı eksik brakır. Do layısıyla ilgilenmekle özgürlüklerini kısıtlamayı birbirinden ayırma yiz veya yönlendirilmeyi beklediği anlarda ilgisiz bırakırız. Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerin hangisinde verilenler sırasıyla getirilmelidir? A) Yeterince ilgilenemedim, konuşmadım, anlattıklarını dinleme- dim. - Geçim derdindeydim, işlerim vardı, yoğundum, haya- tım karışıktı. B) Keşke isteklerini yapsaydım, benim yaşadıklarımı yaşamasay- ) dı. - Her zaman onun iyiliğini istedim, elimden geleni yapma- ya çalıştım. C) Büyürken yanında olamadım, artık aynı hataları yapmayaca- Cor. - Çocuğum kendi ayakları üzerinde durmayı benden öğ- renmeli. D) Hayatımı adadığım evladım kendisini sevmediğimi düşünü- yor. - Erken yaşta hayatın gerçekleriyle karşılaşmasını sağla- yabilirdim. E) Beni dinlemiyor, başına buyruk ve her şeyin kendi istediği gi- bi olmasını istiyor. - Hayat herkese aynı imkânı sunmuyorsa bunun suçlusu ben miyim!
Anilar, insan hayatının tamamını oluşturur. Onlarla vedelant- 1 ta
sak bizi biz yapan her şeyden kopmuş oluruz. Yillar geçtika
bizden uzaklaşan anılar koyulaşır, sislere bürünür ve bütün
B
dükçe güzelleşir. Zaman; bazılarını düzenler, bazıların oluler
bir sanatçı gibi çalışır. Ancak bu şekilde sanata konu olut ani-
lar. Hayatın dokusunda nasıl varsa anılar, sanatın dokusunda
da vardır.
Bu parçadan "anı'yla ilgili;
1. İnsan hayatının yapı taşı olduğu
II. Anıların zaman içerisinde unutulduğu
III Sanatın da hayat gibi anılarla beslendiği
yargılarında hangilerine ulaşılabilir?
C) Yalnız il
B) I ve II
A) Yalnız
E) Yalnız 1.
D) I ve III
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
Anilar, insan hayatının tamamını oluşturur. Onlarla vedelant- 1 ta sak bizi biz yapan her şeyden kopmuş oluruz. Yillar geçtika bizden uzaklaşan anılar koyulaşır, sislere bürünür ve bütün B dükçe güzelleşir. Zaman; bazılarını düzenler, bazıların oluler bir sanatçı gibi çalışır. Ancak bu şekilde sanata konu olut ani- lar. Hayatın dokusunda nasıl varsa anılar, sanatın dokusunda da vardır. Bu parçadan "anı'yla ilgili; 1. İnsan hayatının yapı taşı olduğu II. Anıların zaman içerisinde unutulduğu III Sanatın da hayat gibi anılarla beslendiği yargılarında hangilerine ulaşılabilir? C) Yalnız il B) I ve II A) Yalnız E) Yalnız 1. D) I ve III
Türkçe
r,
Pğü
22. Tanzimat Dönemi'nin "Sanat, toplum içindir." anlayışının
bir sonucu olarak ortaya çıkan "sade dil" kullanımı, Ahmet
Mithat'ta "halkın anlayacağı şekilde yazmak" olarak
anlayacağı bir dille yazma yönelimi, kısa zamanda genişler
ve Millî Edebiyatçıların en belirgin özelliklerinden biri hâline
uygulanır. Ahmet Mithat'ın israrla sürdürdüğü halkın
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre
CI
gelir.
le
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
ü
A) "Memleket edebiyatı" çığırının açılması ve bu çığırın
ilk başarılr örneklerinin verilmesi Türk edebiyatı adına
n.
önemli bir esiktir.
B)
konusu sadece Istanbul'la sınırlı kalmaz, Anadolu'ya da
açılır
C) Bu yönelim yalnız Milli Edebiyat Dönemi'nin değil
Cumhuriyet Dönemi Edebiyatı'mızın da ayırıcı ve
belirleyici özelliklerinden olur
D) Bu dönemde roman ve öykülerin değerini, ele aldıkları
konudan çok Anadolu görünümlerini gerçeklikle
yansıtmaları belirler
E) Ahmet Mithat'ın açtığı bu yolu başka yazarlar da izler ve
romancılığımızın konularını Anadolu'ya aktararak ona
yeni ufuklar açar
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
Türkçe r, Pğü 22. Tanzimat Dönemi'nin "Sanat, toplum içindir." anlayışının bir sonucu olarak ortaya çıkan "sade dil" kullanımı, Ahmet Mithat'ta "halkın anlayacağı şekilde yazmak" olarak anlayacağı bir dille yazma yönelimi, kısa zamanda genişler ve Millî Edebiyatçıların en belirgin özelliklerinden biri hâline uygulanır. Ahmet Mithat'ın israrla sürdürdüğü halkın Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre CI gelir. le aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? ü A) "Memleket edebiyatı" çığırının açılması ve bu çığırın ilk başarılr örneklerinin verilmesi Türk edebiyatı adına n. önemli bir esiktir. B) konusu sadece Istanbul'la sınırlı kalmaz, Anadolu'ya da açılır C) Bu yönelim yalnız Milli Edebiyat Dönemi'nin değil Cumhuriyet Dönemi Edebiyatı'mızın da ayırıcı ve belirleyici özelliklerinden olur D) Bu dönemde roman ve öykülerin değerini, ele aldıkları konudan çok Anadolu görünümlerini gerçeklikle yansıtmaları belirler E) Ahmet Mithat'ın açtığı bu yolu başka yazarlar da izler ve romancılığımızın konularını Anadolu'ya aktararak ona yeni ufuklar açar
7.
5. (1) Soğuk bir kış gününde yürüyüşe çıktıysanız o sıra-
da hasta olmasanız hatta üşümüyor olsanız bile bir süre
sonra burnunuzun aktığına şahit olmuşsunuzdur. (II) Bu,
aslında vücudumuzun verdiği son derece normal bir tepki-
dir. (III) Burnumuz, ciğerlerimize çektiğimiz havanın isinip
nemlenmesini sağlayarak ciğerlerimizi korur. (IV) Soğuk
hava genellikle kuru olduğu için burnumuz, soluduğumuz
havayı yeterince nemlendirebilmek için sivi üretimini artı-
rir. (V) Soğuk havalarda burnumuzun akmasının bir nede-
ni de nefes verirken ciğerlerimizden çıkan ilık ve nemli ha-
vadaki su buharının, burnumuzda daha soğuk bir ortamla
karşılaşarak yoğuşması ve burnumuzun iç çeperinde su
damlaları oluşturmasıdır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra "Bu sivinin fazlası burun akıntısına neden olur."
cümlesi getirilebilir?
A)
B) II
C) III
D) IV
E) V
Wood
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
7. 5. (1) Soğuk bir kış gününde yürüyüşe çıktıysanız o sıra- da hasta olmasanız hatta üşümüyor olsanız bile bir süre sonra burnunuzun aktığına şahit olmuşsunuzdur. (II) Bu, aslında vücudumuzun verdiği son derece normal bir tepki- dir. (III) Burnumuz, ciğerlerimize çektiğimiz havanın isinip nemlenmesini sağlayarak ciğerlerimizi korur. (IV) Soğuk hava genellikle kuru olduğu için burnumuz, soluduğumuz havayı yeterince nemlendirebilmek için sivi üretimini artı- rir. (V) Soğuk havalarda burnumuzun akmasının bir nede- ni de nefes verirken ciğerlerimizden çıkan ilık ve nemli ha- vadaki su buharının, burnumuzda daha soğuk bir ortamla karşılaşarak yoğuşması ve burnumuzun iç çeperinde su damlaları oluşturmasıdır. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Bu sivinin fazlası burun akıntısına neden olur." cümlesi getirilebilir? A) B) II C) III D) IV E) V Wood
33. Bir ulaştırma yapısına ilişkin standartların oluşmasında
birçok kıstasin rolü vardır. Kara yolu ve demir yolu ulaşım
sistemlerinde kullanılan yatay eğriler, güzergâhın kritik
kesimlerini oluşturur. Gidilecek noktaların belli olduğu
boyunca konforun artırılması ve güvenliğin sağlanması
açısından üzerinde durulması gereken önemli bir konu,
minimum eğri yarıçapının belirlenmesidir. Bir yolun yatay
geometrisinin tasarımı aşamasında önceden belirlenen en
küçük eğri yarıçaplarından daha küçük yarıçaplar
kullanılamaz. Bu sebeple minimum eğri yarıçapı,
tasarımda dikkate alınması gereken en önemli sinir
değerlerden birisidir.
Bu parçada "kara yolu ve demir yolu ulaşım sistemleri" ile
ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine
değinilmemiştir?
A) Güzergâhın tasarımında bazı unsurların gözetilmesi
gerektiğine
B) Sisteme dair standartların oluşmasında pek çok ölçütün
var olduğuna
C) Geometrik verilerin ortalaması alınarak kritik noktaların
belirlendiğine
D) Rahat bir ulaşım için gerçekleşmesi gereken koşulların
olduğuna
E) Ölçüme dayalı değerler göz önünde bulundurularak
sistemleştirildiğine
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
33. Bir ulaştırma yapısına ilişkin standartların oluşmasında birçok kıstasin rolü vardır. Kara yolu ve demir yolu ulaşım sistemlerinde kullanılan yatay eğriler, güzergâhın kritik kesimlerini oluşturur. Gidilecek noktaların belli olduğu boyunca konforun artırılması ve güvenliğin sağlanması açısından üzerinde durulması gereken önemli bir konu, minimum eğri yarıçapının belirlenmesidir. Bir yolun yatay geometrisinin tasarımı aşamasında önceden belirlenen en küçük eğri yarıçaplarından daha küçük yarıçaplar kullanılamaz. Bu sebeple minimum eğri yarıçapı, tasarımda dikkate alınması gereken en önemli sinir değerlerden birisidir. Bu parçada "kara yolu ve demir yolu ulaşım sistemleri" ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Güzergâhın tasarımında bazı unsurların gözetilmesi gerektiğine B) Sisteme dair standartların oluşmasında pek çok ölçütün var olduğuna C) Geometrik verilerin ortalaması alınarak kritik noktaların belirlendiğine D) Rahat bir ulaşım için gerçekleşmesi gereken koşulların olduğuna E) Ölçüme dayalı değerler göz önünde bulundurularak sistemleştirildiğine
Ben asla şiir bahçesini dikenli tellerle kapatanlardan olma-
dim, aksine Çünkü hiçbir zaman kafama ve kalbime
perhiz yaptırmayı sevmiyorum. Her tür çiçek fidesiyle dolu
bir bahçeyi andınır kitaplığım da. Alip alıp koklanm, sonra
selamlarım bütün gül yetiştiren şairleri.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangi-
sinin getirilmesi uygundur?
A) kendi dünya görüşüme uygun şiirleri okudum.
B) şiirin evrensel ilkelerinin olduğunu düşündüm.
C) het tarz şiire kapıyı açtım.
Dr bütün şairlerde ortak yönler buldum.
F her edebi türe değer verdim.
t
2. Bu parçada geçen
"kafama ve kalbime perhiz yaptırmayı
sevmiyorum." sözü ile konuşan kişi kendisiyle ilgili han-
gi özelliğe vurgu yapmıştır?
A) Darklılıklara saygı duyma
Duygusal bir yapıya sahip olma
C) Düşüncede olgunluğun peşinde olma
D'Her duygu ve düşünceye açık olma
E) Sevgiyle nefreti dengeleyememe
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
Ben asla şiir bahçesini dikenli tellerle kapatanlardan olma- dim, aksine Çünkü hiçbir zaman kafama ve kalbime perhiz yaptırmayı sevmiyorum. Her tür çiçek fidesiyle dolu bir bahçeyi andınır kitaplığım da. Alip alıp koklanm, sonra selamlarım bütün gül yetiştiren şairleri. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangi- sinin getirilmesi uygundur? A) kendi dünya görüşüme uygun şiirleri okudum. B) şiirin evrensel ilkelerinin olduğunu düşündüm. C) het tarz şiire kapıyı açtım. Dr bütün şairlerde ortak yönler buldum. F her edebi türe değer verdim. t 2. Bu parçada geçen "kafama ve kalbime perhiz yaptırmayı sevmiyorum." sözü ile konuşan kişi kendisiyle ilgili han- gi özelliğe vurgu yapmıştır? A) Darklılıklara saygı duyma Duygusal bir yapıya sahip olma C) Düşüncede olgunluğun peşinde olma D'Her duygu ve düşünceye açık olma E) Sevgiyle nefreti dengeleyememe
21. İnsan, yeryüzüne adımını attığı ilk andan itibaren büyük
bir hikâyenin içine doğar. Yaşadığı çağ, içinde bulunduğu
toplum, kültürel ve sosyal atmosfer bu büyük hikâyeyi
belirleyen temel unsurlardır. Kendi varlığını hikâyelerle
anlayan, inşa eden insan, aynı büyük hikâye içinde şahsi
hikâyesini de inşa ederek yaşamını sürdürür. Her adım,
her nefes, alınan her karar, yürünen her yol yaşayarak
yazdığımız metnin cümleleri gibidir.
Bu parçadan çıkarılacak en genel yargı aşağıdakiler-
den hangisidir?
A) Büyük yazarlar, içine doğduğu hikâyeyi, bulunduğu
toplumun estetik anlayışıyla süsleyerek en doğru ve
sade hâliyle sunmuşlardır.
B) Bütün büyük yazarlar, kendi hikâyelerini anlatırken
insan yaşamına etki eden bütün unsurları da fark
etmiş, hissetmiş ve bunu kaleme almışlardır.
C) Yaşadığı çağın sorunlarının farkında olan bütün
büyük yazarlar, sorunlara çözüm getiremeseler de
sorunları duyurmayı başarmışlardır.
D) Bulunduğu toplum, kültürel ve sosyal ortam bütün
yazarları etkilemiş, yazarlar gördüklerini toplumun
anlayacağı şekilde anlatmışlardır.
E) Büyük hikâye içinde doğan bütün yazarlar, toplum-
daki ve bulundukları çağdaki sorunları kişisel olarak
algılayarak eserlerinde işlemişlerdir.
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
21. İnsan, yeryüzüne adımını attığı ilk andan itibaren büyük bir hikâyenin içine doğar. Yaşadığı çağ, içinde bulunduğu toplum, kültürel ve sosyal atmosfer bu büyük hikâyeyi belirleyen temel unsurlardır. Kendi varlığını hikâyelerle anlayan, inşa eden insan, aynı büyük hikâye içinde şahsi hikâyesini de inşa ederek yaşamını sürdürür. Her adım, her nefes, alınan her karar, yürünen her yol yaşayarak yazdığımız metnin cümleleri gibidir. Bu parçadan çıkarılacak en genel yargı aşağıdakiler- den hangisidir? A) Büyük yazarlar, içine doğduğu hikâyeyi, bulunduğu toplumun estetik anlayışıyla süsleyerek en doğru ve sade hâliyle sunmuşlardır. B) Bütün büyük yazarlar, kendi hikâyelerini anlatırken insan yaşamına etki eden bütün unsurları da fark etmiş, hissetmiş ve bunu kaleme almışlardır. C) Yaşadığı çağın sorunlarının farkında olan bütün büyük yazarlar, sorunlara çözüm getiremeseler de sorunları duyurmayı başarmışlardır. D) Bulunduğu toplum, kültürel ve sosyal ortam bütün yazarları etkilemiş, yazarlar gördüklerini toplumun anlayacağı şekilde anlatmışlardır. E) Büyük hikâye içinde doğan bütün yazarlar, toplum- daki ve bulundukları çağdaki sorunları kişisel olarak algılayarak eserlerinde işlemişlerdir.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi sanat-
çıda bulunması gereken özelliklerden değildir?
A) Hayalcilik
B) Estetik kaygı
et Yaratıcılık
D) Biroysellik
El Orijirratik
MIRAY YAYINLARI-
26. İnsan, çevresindekileri algılama ve onları anlamlandırma
özelliğine sahiptir. Soyut olan düşünceyi somutlaştırmak is-
ter. Düşünceyi somutlaştırırken, bazı nesnelerden faydala-
narak anlatmak istediği soyut düşünceyi, nesnenin öz var-
lığı ile kurduğu bağdan yararlanarak gerçekleştirmektedir.
Örneğin sertliği, katılığı, duygusuzluğu anlatırken; taş, de-
mir, çelik gibi nesnelere bu duyguları yükleyerek düşünce-
sini somutlaştırabilmekte; psikolojik olarak insanla kurulan
bağ sonucunda nesne, gerçek kimliğinden çıkarak farklı ko-
numa gelebilmekte; farklı anlamlar taşıyabilmektedir. Dün-
yada her nesne bir anlam taşıyabilmektedir. Kişi ilk önce
nesnelerin dünyadaki spmut varlığını algılayıp, daha sonra
bunlara psikolojik dünyasında yer alan anlamları yükleye-
rek çevresini böylece daha anlamlı kılmaya başlamaktadır.
Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada insanın nesneye
yüklediği özelliklerden bki değildir?
Kendi içinde değişik manalar içerebilir.
Jiçinde bulunduğu şartları kendisi belirleyebilir
.
Anlamlandırma yaparken benliğinden faydalanabilir.
DJ Kendi özünden ayrılarak başka boyuta geçebilir.
E) Bireysel anlamlar yüklenerek değer kazanabilir.
MİRAY YAYINLARI
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi sanat- çıda bulunması gereken özelliklerden değildir? A) Hayalcilik B) Estetik kaygı et Yaratıcılık D) Biroysellik El Orijirratik MIRAY YAYINLARI- 26. İnsan, çevresindekileri algılama ve onları anlamlandırma özelliğine sahiptir. Soyut olan düşünceyi somutlaştırmak is- ter. Düşünceyi somutlaştırırken, bazı nesnelerden faydala- narak anlatmak istediği soyut düşünceyi, nesnenin öz var- lığı ile kurduğu bağdan yararlanarak gerçekleştirmektedir. Örneğin sertliği, katılığı, duygusuzluğu anlatırken; taş, de- mir, çelik gibi nesnelere bu duyguları yükleyerek düşünce- sini somutlaştırabilmekte; psikolojik olarak insanla kurulan bağ sonucunda nesne, gerçek kimliğinden çıkarak farklı ko- numa gelebilmekte; farklı anlamlar taşıyabilmektedir. Dün- yada her nesne bir anlam taşıyabilmektedir. Kişi ilk önce nesnelerin dünyadaki spmut varlığını algılayıp, daha sonra bunlara psikolojik dünyasında yer alan anlamları yükleye- rek çevresini böylece daha anlamlı kılmaya başlamaktadır. Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada insanın nesneye yüklediği özelliklerden bki değildir? Kendi içinde değişik manalar içerebilir. Jiçinde bulunduğu şartları kendisi belirleyebilir . Anlamlandırma yaparken benliğinden faydalanabilir. DJ Kendi özünden ayrılarak başka boyuta geçebilir. E) Bireysel anlamlar yüklenerek değer kazanabilir. MİRAY YAYINLARI
4. Herkesin birden hoşlanda sayler elbette yok değildir. Fa-
kat bu, ortak bir man kan ziyade ortak anlamlara baglider
ve genel zevkler, özel zevidere engel değildir. Eleştirmen,
üzerinde lilak edilen güzellideri bulmakta ve anlatmakta
güçlük çekmez. Fakat genel değil, özel zevidere hitap eden
eserleri halka açılarken o kadar zorluk ve imunsztuk
Karplasur id bazen kazandığı güvenden ve otoriteden te
dakhrik etmeye mecbur kahr. Onun savunduğu yeni ilkeleri
istismar etmek isteyen şarlatanlar da ortaya sürdükleri kota
Ömeklerle gerçek sanatçının anlaşılmasını ve sevilmesini
geciktiler
Bu parçada asıl anlatılmak istenen vargu asnädakiler
den hangisidir?
A Werkesin ortak zevid olması doğal bir durumdur.
Dr Ortak zevider, mantik povresinde del anlam çevresin
de gelişir ve özel zevklere engel degildir
C) Eleştirmen, saldınlar karşısında zorlanır ve bu da ger-
çek sanatçıların tanınmasını geciktirir .
D) Eleştirmenlerin özel zevidere seslenen eserleri açılda-
malan bazen güven kaybetmelerine neden olur
Euplimern, sorumluluk gerektiren bir iş olduğu için
çok zor bir iştir.
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
4. Herkesin birden hoşlanda sayler elbette yok değildir. Fa- kat bu, ortak bir man kan ziyade ortak anlamlara baglider ve genel zevkler, özel zevidere engel değildir. Eleştirmen, üzerinde lilak edilen güzellideri bulmakta ve anlatmakta güçlük çekmez. Fakat genel değil, özel zevidere hitap eden eserleri halka açılarken o kadar zorluk ve imunsztuk Karplasur id bazen kazandığı güvenden ve otoriteden te dakhrik etmeye mecbur kahr. Onun savunduğu yeni ilkeleri istismar etmek isteyen şarlatanlar da ortaya sürdükleri kota Ömeklerle gerçek sanatçının anlaşılmasını ve sevilmesini geciktiler Bu parçada asıl anlatılmak istenen vargu asnädakiler den hangisidir? A Werkesin ortak zevid olması doğal bir durumdur. Dr Ortak zevider, mantik povresinde del anlam çevresin de gelişir ve özel zevklere engel degildir C) Eleştirmen, saldınlar karşısında zorlanır ve bu da ger- çek sanatçıların tanınmasını geciktirir . D) Eleştirmenlerin özel zevidere seslenen eserleri açılda- malan bazen güven kaybetmelerine neden olur Euplimern, sorumluluk gerektiren bir iş olduğu için çok zor bir iştir.
na isaretleyiniz
Her türlü değişim ve yükselme için başarı yolu önümüzde
acaktır: bu aynı zamanda başarısızlık ihtimali ve
basansizliğin sonuçlannın da bizi beklediği anlamına
gelmektedir.
Bu cümlede anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Başanlı olmak için her zaman çok çalışmak yeterli
olmayabilir, insan, sınırlarının ötesine geçebilmelidir.
By Basan, bu yolda emin adımlarla ilerleyenlerin olsa
da her zaman başarısızlık riski ile karşılaşmak
mümkündür.
C) Her türlü değişim ve yükselmenin başarı olarak kabul
edildiği günümüzde başarısız da olunabileceği göz ardı
edilmektedir.
D) Başanlı olmak için çıkılan yolda hayal kırıklıkları ile de
karşılaşılabileceği unutulmamalıdır.
E) Başanlı olmak için yola çıkan her insan, sonuca
ulaşırken kaybettiklerini de hatırlamalıdır.
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
na isaretleyiniz Her türlü değişim ve yükselme için başarı yolu önümüzde acaktır: bu aynı zamanda başarısızlık ihtimali ve basansizliğin sonuçlannın da bizi beklediği anlamına gelmektedir. Bu cümlede anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Başanlı olmak için her zaman çok çalışmak yeterli olmayabilir, insan, sınırlarının ötesine geçebilmelidir. By Basan, bu yolda emin adımlarla ilerleyenlerin olsa da her zaman başarısızlık riski ile karşılaşmak mümkündür. C) Her türlü değişim ve yükselmenin başarı olarak kabul edildiği günümüzde başarısız da olunabileceği göz ardı edilmektedir. D) Başanlı olmak için çıkılan yolda hayal kırıklıkları ile de karşılaşılabileceği unutulmamalıdır. E) Başanlı olmak için yola çıkan her insan, sonuca ulaşırken kaybettiklerini de hatırlamalıdır.
16. İstanbul denince öncelikle Suriçi'ni anlıyoruz. Elbette
buna Boğaziçi ve Üsküdar'ı da katmalıyız. Dudullu'nun,
Yenibosna'nın, Ümraniye'nin, Haznedar'ın, Çağlayan'ın,
Avcılar'ın ve bu semtlerin de uzağında kurulmuş yeni
yerleşim alanlarının görünümleri de sorunları da
Türkiye'nin herhangi bir kenti gibidir. Oralarda bir Ahi
Çelebi Camisi-hani Evliya Çelebi'nin ünlü rüyasını
gördüğü ve bugünlerde yıkılma tehlikesi geçiren
cami yoktur. Bir Bizans sarnıcı yoktur, bir türbe, tarihî
çarşılar ve hanlar yoktur. Bütün bunlar Suriçi'ndedir.
Suriçi dışındaki yerlerde yetmiş iki milletin bir araya
gelmesiyle oluşan insan seli de yoktur.
Bu parçanın yazarına göre Suriçi dışında kalan
yerlerin Istanbul denince akla gelmemesinin nedeni
aşağıdakilerden hangisidir?
A) İstanbul ile ilgili tün tanıtım film ve yazılarda
Suriçi'nden söz edilmesi
B) Zihinlerde "İstanbul" imajını oluşturan ögelere sahip
olmamaları
C) Turistlerin daha çok Suriçi'ndeki mekânları tercih
etmesi
D) Suriçi dışındaki yerlerin genellikle iç göçle gelen
Insanların yerleşimine sahne olması
E) O bölgelerde yaşayan insanların kendilerini
İstanbullu olarak görmemesi
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
16. İstanbul denince öncelikle Suriçi'ni anlıyoruz. Elbette buna Boğaziçi ve Üsküdar'ı da katmalıyız. Dudullu'nun, Yenibosna'nın, Ümraniye'nin, Haznedar'ın, Çağlayan'ın, Avcılar'ın ve bu semtlerin de uzağında kurulmuş yeni yerleşim alanlarının görünümleri de sorunları da Türkiye'nin herhangi bir kenti gibidir. Oralarda bir Ahi Çelebi Camisi-hani Evliya Çelebi'nin ünlü rüyasını gördüğü ve bugünlerde yıkılma tehlikesi geçiren cami yoktur. Bir Bizans sarnıcı yoktur, bir türbe, tarihî çarşılar ve hanlar yoktur. Bütün bunlar Suriçi'ndedir. Suriçi dışındaki yerlerde yetmiş iki milletin bir araya gelmesiyle oluşan insan seli de yoktur. Bu parçanın yazarına göre Suriçi dışında kalan yerlerin Istanbul denince akla gelmemesinin nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) İstanbul ile ilgili tün tanıtım film ve yazılarda Suriçi'nden söz edilmesi B) Zihinlerde "İstanbul" imajını oluşturan ögelere sahip olmamaları C) Turistlerin daha çok Suriçi'ndeki mekânları tercih etmesi D) Suriçi dışındaki yerlerin genellikle iç göçle gelen Insanların yerleşimine sahne olması E) O bölgelerde yaşayan insanların kendilerini İstanbullu olarak görmemesi
3.
3
Ancak araştırmacılar tarafından yapılan bir çalışma, tek
yumurta ikizlerinin gen dizilerinde ortalama %5,2 oranında
Tarkhilik olduğunu ortaya koydu.
II. Calişma kapsamında 381 tek yumurta ikizinin genetik ma-
teryalinin tamamı cozumlendi.
II. Tek yumurta ikizlerinin DNA'larının aynı olduğu düşünülür;
bundan dolayı çevresel etmenlerin kişilik üzerindeki etki-
leriyle ilgili araştırmalar, onlar ile yürütülür.
IV. Veriyi yorumlayan araştırmacılar, bu durumun embriyola-
nin ikizleri oluşturmak üzere ayrıldığı sırada meydana ge
len mutasyondan kaynaklandığını düşünüyor.
V. Gen yapısı çozümlenen ikizlerden yalnızca 38'inin gen di-
zilimin tamamen aynı olduğu tespit edildi ve geri kala-
ninda çeşitli farklılıklar bulundu.
1
Yukarıda verilen cümlelerden anlamlı ve kurallı bir bütün
oluşturulduğunda hangisi baştan üçüncü olur?
B
A) 1
B) II
CHINI
D) IV
E) V
A
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
3. 3 Ancak araştırmacılar tarafından yapılan bir çalışma, tek yumurta ikizlerinin gen dizilerinde ortalama %5,2 oranında Tarkhilik olduğunu ortaya koydu. II. Calişma kapsamında 381 tek yumurta ikizinin genetik ma- teryalinin tamamı cozumlendi. II. Tek yumurta ikizlerinin DNA'larının aynı olduğu düşünülür; bundan dolayı çevresel etmenlerin kişilik üzerindeki etki- leriyle ilgili araştırmalar, onlar ile yürütülür. IV. Veriyi yorumlayan araştırmacılar, bu durumun embriyola- nin ikizleri oluşturmak üzere ayrıldığı sırada meydana ge len mutasyondan kaynaklandığını düşünüyor. V. Gen yapısı çozümlenen ikizlerden yalnızca 38'inin gen di- zilimin tamamen aynı olduğu tespit edildi ve geri kala- ninda çeşitli farklılıklar bulundu. 1 Yukarıda verilen cümlelerden anlamlı ve kurallı bir bütün oluşturulduğunda hangisi baştan üçüncü olur? B A) 1 B) II CHINI D) IV E) V A
7
Serbest şiirin erdemlerini yadsımıyorum, ölçü, uyak göze-
tilmeden yazılmış nice şiir var idi içimizi açıyor, yüreğimizi
çarptıyor, gönlümüze işleyiveriyor. Gene de yadurgamak-
tan büsbütün kurtulamıyoruz onlan, Bäli'nin bir gazelini,
Emrah'ın bir koşmasını okurken duyduğumuz güvenlo
olcuyamıyoruz. Ne yapalım, alışmışız, kulağınız ölçüyü de
uyağı da arıyor. Serbest şiirin gizlerini şairin ancak kendisi
biliyor. Biz bir türlü kavrayamıyoruz. Dolayısıyla da şairin
dediklerini dinlerken kendimizi şöyle birakamıyoruz onun
kucagina Yahya Kemal, "Yeni şiir, serbest nazım iyi, güzel
ya bir eksiği var. Okuduktan sonra hiçbiri haliunda kalm-
yor." diyor. Sanki ustal doğru söylüyor, ne dersiniz?
Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini söy-
lemesi beklenemez?
Serbest şiiri tam olarak benimseyemiyorum
Br Serbest şiir kolayca akılda kalmıyor.
Serbest ölçüyle yazılmış hiçbir şiirin etkileyiciliği yoktur.
D) Serbest çir konusunda Yahya Kemal ile aynı görüşte-
yim
Elçülo, uyaldi glir bana daha yakın geliyor.
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
7 Serbest şiirin erdemlerini yadsımıyorum, ölçü, uyak göze- tilmeden yazılmış nice şiir var idi içimizi açıyor, yüreğimizi çarptıyor, gönlümüze işleyiveriyor. Gene de yadurgamak- tan büsbütün kurtulamıyoruz onlan, Bäli'nin bir gazelini, Emrah'ın bir koşmasını okurken duyduğumuz güvenlo olcuyamıyoruz. Ne yapalım, alışmışız, kulağınız ölçüyü de uyağı da arıyor. Serbest şiirin gizlerini şairin ancak kendisi biliyor. Biz bir türlü kavrayamıyoruz. Dolayısıyla da şairin dediklerini dinlerken kendimizi şöyle birakamıyoruz onun kucagina Yahya Kemal, "Yeni şiir, serbest nazım iyi, güzel ya bir eksiği var. Okuduktan sonra hiçbiri haliunda kalm- yor." diyor. Sanki ustal doğru söylüyor, ne dersiniz? Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini söy- lemesi beklenemez? Serbest şiiri tam olarak benimseyemiyorum Br Serbest şiir kolayca akılda kalmıyor. Serbest ölçüyle yazılmış hiçbir şiirin etkileyiciliği yoktur. D) Serbest çir konusunda Yahya Kemal ile aynı görüşte- yim Elçülo, uyaldi glir bana daha yakın geliyor.
29. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Bir şair mutlaka kendi
edebiyatında yer alan önceki şiir anlayışlarından etkile-
nir" düşüncesine uzak düşmektedir?
yor.
sun.
de-
zla
ini
lay
n.
1-
-
r.
-
A) Yahya Kemal, Türk edebiyatını bir bütün olarak algi-
lar. Onda tarihin eski devirlerine ait olayları devrinin
diliyle ifade etme düşüncesi vardır. Eskiyi reddetme
yerine olduğu gibi kabullenme ve yeniden yorumla-
yarak günümüze taşıma çabası içinde olmuştur hatta
şair, "Kökü mazide olan atiyi meydana getirmek ge-
rekir." der.
B) Nazım Hikmet, divan şiirinin sesini ve ahengini,
özellikle ritim, imge ve çağrışım zenginliğini gayet iyi
özümsemiştir. Aruzu kullanmasa da seçtiği sözcük-
lerdeki ahenkle metni geçmişle bütünleyerek, çağın
gerçeklerini kendi görüşleri doğrultusunda yeniden
kurgulayarak metinler arası bir gelenek etkisi üret-
miştir. Şair, bu şiir anlayışıyla geleneği revize ederek
kendi zamanına dönüştürmüştür.
C) Sezai karakoç, gelenekten ve bilhassa klasik edebi-
yattan beslenen önemli bir şairdir. O, geleneğin daha
çok ruhuna nüfuz etmeye çalışır. Ona göre gelenek-
ten beslenmek, onu körü körüne taklit etmek değildir.
Şair, geleneksel olanı modern bir bakış açısıyla ele
alarak İkinci Yeni içerisinde gelenekten en fazla isti-
fade eden şairlerin başında gelir.
D) Cahit Sıtkı'nın yayımlanan ilk şiir kitabında Necip
Fazıl Kısakürek gibi dönemin küresel ölçekte yaygın
olan şiir anlayışlarına açıldığı gözlemlenmiş, ayrıca
Fransız şiirinin tür ve biçim etkisi görülmüştür. Ziya
Osman'in yönlendirmesiyle Fransız şair Charles Ba-
udelaire'i okumaya başlamıştır. Bu konuda şunları
dile getirmiştir: "Baudelaire'i okuduktan sonra düşü-
nüşüm, duyuşum, görüşüm değişti. Baudelaire bana
suyun dibine inmeyi öğretti, içimle dışım arasındaki
farkı Kötülük Çiçekleri'ni okuduktan sonra idrak
ettim."
E) Orhan Veli, ilk şiirlerinde Necip Fazıl, Cahit Sıtkı gibi
içerik, dil, tarz, biçim olarak klasik geleneğe bağlı
olarak yazmıştır. Ahmet Haşim'in saf şiir anlayışını
benimseyen şair, diğerlerinin aksine gündelik yaşamı
da şiirlerinin içine almaya çalışmıştır. Dönemin şiir-
lerinden farklı yapıtlar ortaya koymaya karar veren
şair
, ilk olarak ölçü ve uyağı daha sonra ise tasviri,
şairaneliği, hayali
, süsü ve zekâ oyunlarını şiirinden
çıkarmıştır.
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
29. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Bir şair mutlaka kendi edebiyatında yer alan önceki şiir anlayışlarından etkile- nir" düşüncesine uzak düşmektedir? yor. sun. de- zla ini lay n. 1- - r. - A) Yahya Kemal, Türk edebiyatını bir bütün olarak algi- lar. Onda tarihin eski devirlerine ait olayları devrinin diliyle ifade etme düşüncesi vardır. Eskiyi reddetme yerine olduğu gibi kabullenme ve yeniden yorumla- yarak günümüze taşıma çabası içinde olmuştur hatta şair, "Kökü mazide olan atiyi meydana getirmek ge- rekir." der. B) Nazım Hikmet, divan şiirinin sesini ve ahengini, özellikle ritim, imge ve çağrışım zenginliğini gayet iyi özümsemiştir. Aruzu kullanmasa da seçtiği sözcük- lerdeki ahenkle metni geçmişle bütünleyerek, çağın gerçeklerini kendi görüşleri doğrultusunda yeniden kurgulayarak metinler arası bir gelenek etkisi üret- miştir. Şair, bu şiir anlayışıyla geleneği revize ederek kendi zamanına dönüştürmüştür. C) Sezai karakoç, gelenekten ve bilhassa klasik edebi- yattan beslenen önemli bir şairdir. O, geleneğin daha çok ruhuna nüfuz etmeye çalışır. Ona göre gelenek- ten beslenmek, onu körü körüne taklit etmek değildir. Şair, geleneksel olanı modern bir bakış açısıyla ele alarak İkinci Yeni içerisinde gelenekten en fazla isti- fade eden şairlerin başında gelir. D) Cahit Sıtkı'nın yayımlanan ilk şiir kitabında Necip Fazıl Kısakürek gibi dönemin küresel ölçekte yaygın olan şiir anlayışlarına açıldığı gözlemlenmiş, ayrıca Fransız şiirinin tür ve biçim etkisi görülmüştür. Ziya Osman'in yönlendirmesiyle Fransız şair Charles Ba- udelaire'i okumaya başlamıştır. Bu konuda şunları dile getirmiştir: "Baudelaire'i okuduktan sonra düşü- nüşüm, duyuşum, görüşüm değişti. Baudelaire bana suyun dibine inmeyi öğretti, içimle dışım arasındaki farkı Kötülük Çiçekleri'ni okuduktan sonra idrak ettim." E) Orhan Veli, ilk şiirlerinde Necip Fazıl, Cahit Sıtkı gibi içerik, dil, tarz, biçim olarak klasik geleneğe bağlı olarak yazmıştır. Ahmet Haşim'in saf şiir anlayışını benimseyen şair, diğerlerinin aksine gündelik yaşamı da şiirlerinin içine almaya çalışmıştır. Dönemin şiir- lerinden farklı yapıtlar ortaya koymaya karar veren şair , ilk olarak ölçü ve uyağı daha sonra ise tasviri, şairaneliği, hayali , süsü ve zekâ oyunlarını şiirinden çıkarmıştır.
29. Edebî metinlerde ifade şekli, edebî dil ve üslup arasında
sıkı bir bağ vardır. Edebî metinleri tam olarak anlamak
ve yorumlamak için öncelikle bu metinlerde kullanılan dili
anlamak gerekmektedir. Bu anlamda üslup bilim, metin-
lerin farklı dil kullanımlarını ve yapılarını ortaya çıkararak
anlam ve değerlerini ortaya koymayı amaçlar. Üslup bilim
çalışmaları, genellikle yazar ya da metin merkezli olarak
yapılır. Ülkemizde yapılan son üslup bilim çalışmaların-
dan birinde Latife Tekin tercih edilmiştir. Bu çerçevede
ele alınacak olan yazarın seçiminde yakın dönem Türk
romancılığının önemli isimlerinden biri olması, eserlerinde
kendi hayatından izlerin bulunması, sözlü kültür ürün-
lerini kendi yaşamıyla birleştirerek eserlerine taşıması,
imgelere fazlasıyla yer vermesi ve günlük dille yazıyor
olması gibi faktörler etkili olmuştur.
Bu parçaya göre üslup bilim çalışmasında Latife
Tekin'in tercih edilmesinde;
I. kitaplarının otobiyografik özellik taşıması,
II. eserlerinde söz sanatlarına yer vermesi,
III. dil bilgisi kurallarına uygun bir dil kullanması,
IV. eserlerinde sade bir söyleyişe yer vermesi,
V. bilinen konuların dışına çıkması
özelliklerinden hangilerinin etkili olduğu söylenemez?
A) I ve II
B) II ve III C) Il ve IV
D) Ill ve V
E) IV ve v
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
29. Edebî metinlerde ifade şekli, edebî dil ve üslup arasında sıkı bir bağ vardır. Edebî metinleri tam olarak anlamak ve yorumlamak için öncelikle bu metinlerde kullanılan dili anlamak gerekmektedir. Bu anlamda üslup bilim, metin- lerin farklı dil kullanımlarını ve yapılarını ortaya çıkararak anlam ve değerlerini ortaya koymayı amaçlar. Üslup bilim çalışmaları, genellikle yazar ya da metin merkezli olarak yapılır. Ülkemizde yapılan son üslup bilim çalışmaların- dan birinde Latife Tekin tercih edilmiştir. Bu çerçevede ele alınacak olan yazarın seçiminde yakın dönem Türk romancılığının önemli isimlerinden biri olması, eserlerinde kendi hayatından izlerin bulunması, sözlü kültür ürün- lerini kendi yaşamıyla birleştirerek eserlerine taşıması, imgelere fazlasıyla yer vermesi ve günlük dille yazıyor olması gibi faktörler etkili olmuştur. Bu parçaya göre üslup bilim çalışmasında Latife Tekin'in tercih edilmesinde; I. kitaplarının otobiyografik özellik taşıması, II. eserlerinde söz sanatlarına yer vermesi, III. dil bilgisi kurallarına uygun bir dil kullanması, IV. eserlerinde sade bir söyleyişe yer vermesi, V. bilinen konuların dışına çıkması özelliklerinden hangilerinin etkili olduğu söylenemez? A) I ve II B) II ve III C) Il ve IV D) Ill ve V E) IV ve v
DKRO
STAR
1-B
TYT/Türkçe
27
26. Türk boyları arasında son derece kuvvetli bir milli hafızaya
ve sözlü edebiyat geleneğine sahip olan Kırgızlar, bu
hafızanın en büyük eseri olarak Manas Destanı'nı kabul
etmektedir. Bu geleneğin yüzyıllar boyunca yaşatılması ve
sonraki kuşaklara aktarılmasında en büyük rolü
"Manasçılar" üstlenmişlerdir. Manasçılar, destanı kopuz
eşliğinde dile getiren, jest ve mimiklerle destan
kahramanlarının konuşma ve davranışlarını mekân ve olay
örgüsü doğrultusunda tonlama/vurgulama yaparak
somutlaştıran, devirlere göre bir ozan, âşık, meddah
tarzında destanı yorumlayan sanatçılardx. Manas
Destanı'na tüm incelikleriyle vakıf olan Manasçılara "Nagiz
Manasçı", bütünüyle kavrayamamış olanlara ise "Şala
Manasçı" adı verilmektedir. Nagiz Manasçılar, icazet
usulüyle devraldıkları bu mesleği geleneksel adabı ve
erkânı üzere seslendirmekte, destanın üç büyük kolunu
tüm epizotlarıyla canlandırmakta ve kesintisiz olarak
canlandırdıkları destanı ancak altı ayda söyleyip
tamamlayabilmektedirler.
Bu parçada "Manasçılar" ile ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Bedensel anlatım olanaklarından yararlandıklarına
B) Bazılarının Manas Destanı'na topyekûn hâkim
olduğuna
C) Destan kahramanlarını belirgin kıldıklarına
Di Belleklerinin güçlülüğünü toplumsal duyarlılığa borçlu
Elduklarına
È Wesiller arası kültür aktarımında rol oynadıklarına
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
DKRO STAR 1-B TYT/Türkçe 27 26. Türk boyları arasında son derece kuvvetli bir milli hafızaya ve sözlü edebiyat geleneğine sahip olan Kırgızlar, bu hafızanın en büyük eseri olarak Manas Destanı'nı kabul etmektedir. Bu geleneğin yüzyıllar boyunca yaşatılması ve sonraki kuşaklara aktarılmasında en büyük rolü "Manasçılar" üstlenmişlerdir. Manasçılar, destanı kopuz eşliğinde dile getiren, jest ve mimiklerle destan kahramanlarının konuşma ve davranışlarını mekân ve olay örgüsü doğrultusunda tonlama/vurgulama yaparak somutlaştıran, devirlere göre bir ozan, âşık, meddah tarzında destanı yorumlayan sanatçılardx. Manas Destanı'na tüm incelikleriyle vakıf olan Manasçılara "Nagiz Manasçı", bütünüyle kavrayamamış olanlara ise "Şala Manasçı" adı verilmektedir. Nagiz Manasçılar, icazet usulüyle devraldıkları bu mesleği geleneksel adabı ve erkânı üzere seslendirmekte, destanın üç büyük kolunu tüm epizotlarıyla canlandırmakta ve kesintisiz olarak canlandırdıkları destanı ancak altı ayda söyleyip tamamlayabilmektedirler. Bu parçada "Manasçılar" ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Bedensel anlatım olanaklarından yararlandıklarına B) Bazılarının Manas Destanı'na topyekûn hâkim olduğuna C) Destan kahramanlarını belirgin kıldıklarına Di Belleklerinin güçlülüğünü toplumsal duyarlılığa borçlu Elduklarına È Wesiller arası kültür aktarımında rol oynadıklarına