Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafın Yapısı Soruları

32. Kurşun kalem yapan yaşlı bir adam, yaptığı kalem-
leri satioya vermek için kutuya koyarken içlerinden
birini kenara ayırdı ve ona "Olabileceğin en iyi kalem Y
olmak istiyorsan şu beş şeyi asla unutma!" diyerek
şu öğütleri verdi:
1
Hayatta başarılı olmak için öncelikle kendini, seni N
kullanmayı bilen bir kişinin ellerine almasına izin
vermelisin.
R
. Zaman zaman ucunu açacaklar ve bu sana aci
verecek fakat daha iyi bir kalem olmak için buna
katlanmalısın.
•
Yaptığın yanlışlara üzülme, yeniden yazma fırsa-
tin olacak daima. Bu fırsatları kaçırma!
• Seni sen yapan en önemli parçanın, içindeki kur-
şun olduğunu unutma!
S
Üzerinde dolaştığın her yüzeye kendine ait bir işa-
ret birakmalısın ve yazmaya devam etmelisin.
Bu parçada kurşun kalem ustasının kaleme ver-
diği öğütlere göre, kalemin başarı için sahip ol-
ması gereken özellikler arasında aşağıdakilerin
hangisi yoktur?
B) Sabirli olmak
A) Gerçekçi olmak
Umudunu korumak
D) Özünü hatırlamak
0.m
A
2018-TYT-TIPKI BASIM
E) Özgün olmak
9
C) Türk sinemasında
D) Edebî bir eserden
E Farklı kuşaklara hi
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
32. Kurşun kalem yapan yaşlı bir adam, yaptığı kalem- leri satioya vermek için kutuya koyarken içlerinden birini kenara ayırdı ve ona "Olabileceğin en iyi kalem Y olmak istiyorsan şu beş şeyi asla unutma!" diyerek şu öğütleri verdi: 1 Hayatta başarılı olmak için öncelikle kendini, seni N kullanmayı bilen bir kişinin ellerine almasına izin vermelisin. R . Zaman zaman ucunu açacaklar ve bu sana aci verecek fakat daha iyi bir kalem olmak için buna katlanmalısın. • Yaptığın yanlışlara üzülme, yeniden yazma fırsa- tin olacak daima. Bu fırsatları kaçırma! • Seni sen yapan en önemli parçanın, içindeki kur- şun olduğunu unutma! S Üzerinde dolaştığın her yüzeye kendine ait bir işa- ret birakmalısın ve yazmaya devam etmelisin. Bu parçada kurşun kalem ustasının kaleme ver- diği öğütlere göre, kalemin başarı için sahip ol- ması gereken özellikler arasında aşağıdakilerin hangisi yoktur? B) Sabirli olmak A) Gerçekçi olmak Umudunu korumak D) Özünü hatırlamak 0.m A 2018-TYT-TIPKI BASIM E) Özgün olmak 9 C) Türk sinemasında D) Edebî bir eserden E Farklı kuşaklara hi
26. (1) Düz tezhip, klasik tezhip denince akla ilk gelen süs-
leme tarzıdır. (II) Bu tezhip tarzında desenin işlenişinde
belli bir sıra takip edilir. (III) İlk önce altın kullanılacak
sap, yaprak gibi alanları parlatmak amacıyla altın sürülür.
(IV) Ardından klasik tezhibin ayrılmaz parçası olan tığ-
lar da işlenerek bezeme tamamlanır. (V) Tezhipte zemin
renginin olabildiğince dalgasız olması, sapları oluşturan
dairevi helezonların saç kılına yakın incelikte ve aynı
kalınlıkta olması, sap ve yapraklara sürülen altının parla-
ması, yapılan işin başarısını ve kalitesini belirler.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra "Mühre yardımıyla, parlatılan altınlı alanların di-
şında kalan, farklı renklerle işlenecek diğer çiçek, rumi,
bulut vb. gruplar boyanır." cümlesi getirilirse parçanın
anlam bütünlüğü bozulmaz?
AH
Bill
C) III
DHV EV
BKR-21221206 - TYT Deneme Sınavı
E
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
26. (1) Düz tezhip, klasik tezhip denince akla ilk gelen süs- leme tarzıdır. (II) Bu tezhip tarzında desenin işlenişinde belli bir sıra takip edilir. (III) İlk önce altın kullanılacak sap, yaprak gibi alanları parlatmak amacıyla altın sürülür. (IV) Ardından klasik tezhibin ayrılmaz parçası olan tığ- lar da işlenerek bezeme tamamlanır. (V) Tezhipte zemin renginin olabildiğince dalgasız olması, sapları oluşturan dairevi helezonların saç kılına yakın incelikte ve aynı kalınlıkta olması, sap ve yapraklara sürülen altının parla- ması, yapılan işin başarısını ve kalitesini belirler. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Mühre yardımıyla, parlatılan altınlı alanların di- şında kalan, farklı renklerle işlenecek diğer çiçek, rumi, bulut vb. gruplar boyanır." cümlesi getirilirse parçanın anlam bütünlüğü bozulmaz? AH Bill C) III DHV EV BKR-21221206 - TYT Deneme Sınavı E
BİREYİN İÇ DÜNYASINI ESAS ALAN
ROMAN VE HİKÂYE
1. Içimde o zamana kadar duymadığım bir eziklik vardı. Bu
korku değildi, acı değildi. Ancak kendisine ihanet eden
insanların duyacağı bir azaptı. Bir ucu iğrenmede biten
garip bir duygu. Böyle günlerden birinde idi. Bir ara gözüm
karşıdaki aynada kendi hayalime erişti. İki yanına asılmış
paltoların arasında kendi yüzümü o kadar memnun ve
biçare, o kada rzeil ve her tarafa sürüklenebilir, her şeye
mukavemetsiz (dayanıksız, güçsüz) ve her şeyden istifa
etmiş gördüm ki, bir an billurun beni kusacağını, kendi
suratımı ayaklarımın ucuna fırlatacağını sandım. Fakat
hayı, hiç de böyle olmadı, üçüncü bakışta bu hayale de
alıştım. Her şey müsavi (eşit) idi.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söyle-
nemez?
A) Kahraman bakış açısı kullanılmıştır.
BRuh tahlillerine yer verilmiştir.
Olay ve öyküleme ön plandadır.
D) Bireyin iç dünyasını esas alan bir romandan alınmıştır.
E) Yabancı kökenli sözcüklere yer verilmiştir.
Limit Yayınları --
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
BİREYİN İÇ DÜNYASINI ESAS ALAN ROMAN VE HİKÂYE 1. Içimde o zamana kadar duymadığım bir eziklik vardı. Bu korku değildi, acı değildi. Ancak kendisine ihanet eden insanların duyacağı bir azaptı. Bir ucu iğrenmede biten garip bir duygu. Böyle günlerden birinde idi. Bir ara gözüm karşıdaki aynada kendi hayalime erişti. İki yanına asılmış paltoların arasında kendi yüzümü o kadar memnun ve biçare, o kada rzeil ve her tarafa sürüklenebilir, her şeye mukavemetsiz (dayanıksız, güçsüz) ve her şeyden istifa etmiş gördüm ki, bir an billurun beni kusacağını, kendi suratımı ayaklarımın ucuna fırlatacağını sandım. Fakat hayı, hiç de böyle olmadı, üçüncü bakışta bu hayale de alıştım. Her şey müsavi (eşit) idi. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söyle- nemez? A) Kahraman bakış açısı kullanılmıştır. BRuh tahlillerine yer verilmiştir. Olay ve öyküleme ön plandadır. D) Bireyin iç dünyasını esas alan bir romandan alınmıştır. E) Yabancı kökenli sözcüklere yer verilmiştir. Limit Yayınları --
TÜRKÇE
22. Anadolu aşiret kültürünün bütün mizah çeşitlerini işa-
ret eden Selçuklu mizahının başlıca örnekleri; Dede
Korkut Hikayeleri, Keloğlan masalları, Nasreddin Hoca
fıkraları ve Deli Dumrul hikâyesidir. Osmanlıda mizah,
yazılı ve sözlü olmak üzere ikiye ayrılır. Osmanlıdan
önce sözlü olarak gelişen mizah kültürü, matbaa ve
basımın gelişmesi ile yazıya geçirilmeye başlanmış
ve yazılı mizah gelişme göstermiştir. Osmanlı sözlü
mizah kültürünün oluşumunda Karagöz oyunları, or-
taoyunu ve meddahlık önemli bir yer tutar. Sarayda
yapılan eğlenceler, sünnet düğünleri mizahın gelişi-
minde önemli yer tutar. Bu oyunlarda genellikle zıtlık-
lar yaratılır ve bunlar mizah unsuru olarak öne çıkar.
Yazılı mizah dönemini ise klasik edebiyat, Tanzimat
Edebiyatı, Servetifünun Edebiyatı ve Millî Edebiyat
olarak dört dönem görürüz.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme-
miştir?
A) Osmanlı Dönemi'nden önce mizahın sözlü olarak
geliştiğine
B) Mizahın gelişiminde bir dönem sarayın etkisinin
olduğuna
C) Selçuklu Dönemi'nin yerel unsurların bütün çeşitle-
rini barındırdığına
D) Basımın gelişmesinin yayın dünyasına farklı etkile-
rinin olduğuna
E) Karagöz, ortaoyunu vb. oyunların yazılı ürünü ge-
liştirdiğine
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
TÜRKÇE 22. Anadolu aşiret kültürünün bütün mizah çeşitlerini işa- ret eden Selçuklu mizahının başlıca örnekleri; Dede Korkut Hikayeleri, Keloğlan masalları, Nasreddin Hoca fıkraları ve Deli Dumrul hikâyesidir. Osmanlıda mizah, yazılı ve sözlü olmak üzere ikiye ayrılır. Osmanlıdan önce sözlü olarak gelişen mizah kültürü, matbaa ve basımın gelişmesi ile yazıya geçirilmeye başlanmış ve yazılı mizah gelişme göstermiştir. Osmanlı sözlü mizah kültürünün oluşumunda Karagöz oyunları, or- taoyunu ve meddahlık önemli bir yer tutar. Sarayda yapılan eğlenceler, sünnet düğünleri mizahın gelişi- minde önemli yer tutar. Bu oyunlarda genellikle zıtlık- lar yaratılır ve bunlar mizah unsuru olarak öne çıkar. Yazılı mizah dönemini ise klasik edebiyat, Tanzimat Edebiyatı, Servetifünun Edebiyatı ve Millî Edebiyat olarak dört dönem görürüz. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme- miştir? A) Osmanlı Dönemi'nden önce mizahın sözlü olarak geliştiğine B) Mizahın gelişiminde bir dönem sarayın etkisinin olduğuna C) Selçuklu Dönemi'nin yerel unsurların bütün çeşitle- rini barındırdığına D) Basımın gelişmesinin yayın dünyasına farklı etkile- rinin olduğuna E) Karagöz, ortaoyunu vb. oyunların yazılı ürünü ge- liştirdiğine
YÜKSEKÖĞRET
ALAN YETERLİL
B
Türkçe
23 (1) Dört kirpi, soğuk bir kış sabahı donmamak için bir-
birine sokuldu; dikenleri birbirine batınca birbirinden
ayrıldı. (II) Üşüyünce tekrar birbirine yaklaştı ve diken-
leri batınca yine uzaklaştı. (III) Kirpiler, soğukta tek ba-
şına durmak ile batan dikenlerin acısı arasında gidip
geldi uzun süre. (IV) Kirpiler ne dikenleri birbirine ba-
tacak kadar yakın ne de üşüyecek kadar uzaktaydı ar-
tık. (V) Yaşadıkları bu ikilem, aralarındaki uzaklık her iki
acıya da dayanabilecekleri bir noktaya gelinceye dek
sürdü. (VI) İşte bu duruma kirpi mesafesi dendi.
Bu parçanın anlam akışının sağlanması için numa-
ralanmış cümlelerden hangileri yer değiştirmelidir?
A) I ve 111
B) II ve III
C) Ive V
D) IV ve v
E) V ve VI
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
YÜKSEKÖĞRET ALAN YETERLİL B Türkçe 23 (1) Dört kirpi, soğuk bir kış sabahı donmamak için bir- birine sokuldu; dikenleri birbirine batınca birbirinden ayrıldı. (II) Üşüyünce tekrar birbirine yaklaştı ve diken- leri batınca yine uzaklaştı. (III) Kirpiler, soğukta tek ba- şına durmak ile batan dikenlerin acısı arasında gidip geldi uzun süre. (IV) Kirpiler ne dikenleri birbirine ba- tacak kadar yakın ne de üşüyecek kadar uzaktaydı ar- tık. (V) Yaşadıkları bu ikilem, aralarındaki uzaklık her iki acıya da dayanabilecekleri bir noktaya gelinceye dek sürdü. (VI) İşte bu duruma kirpi mesafesi dendi. Bu parçanın anlam akışının sağlanması için numa- ralanmış cümlelerden hangileri yer değiştirmelidir? A) I ve 111 B) II ve III C) Ive V D) IV ve v E) V ve VI
7. Bir dili konuşmak; bir dünyayı, global bir kültürü ku-
şanmak demektir.
Bu cümlede asıl anlatılmak istenen aşağıdakiler-
den hangisidir?
A) Bir dili öğrenmek, kişinin dünyayı farklı şekilde
görmesini sağlayacaktır.
B) Dil öğrenmek, dünyaya açılmada önemli dinamik-
lerden biridir.
C), Dil konuşmak, evrensel maddi ve manevi unsur-
lara komşu olmaktır.
D) Farklı bir dil konuşmak, o ülkenin yaşayışı hak-
kında bilgi elde etmenin kestirme yoludur.
E) Kültürün taşıyıcısı konumunda olan dil, bireyin et-
kileşimi için önemli bir araçtır.
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
7. Bir dili konuşmak; bir dünyayı, global bir kültürü ku- şanmak demektir. Bu cümlede asıl anlatılmak istenen aşağıdakiler- den hangisidir? A) Bir dili öğrenmek, kişinin dünyayı farklı şekilde görmesini sağlayacaktır. B) Dil öğrenmek, dünyaya açılmada önemli dinamik- lerden biridir. C), Dil konuşmak, evrensel maddi ve manevi unsur- lara komşu olmaktır. D) Farklı bir dil konuşmak, o ülkenin yaşayışı hak- kında bilgi elde etmenin kestirme yoludur. E) Kültürün taşıyıcısı konumunda olan dil, bireyin et- kileşimi için önemli bir araçtır.
orumanin
netretten
sile aktanlar
Bu davranış
layacaktır.
rolojik
sevgiye
yede hem
rende
B
aşılabilir?
k
didete
ma
ini
Dinin
0
çük
im
rden
enen,
lir?
Kafa Dengi
Türkçe Testi
24. Narsistik kipik bozukluğu, baskın bir görkem
örünted olarak tanımlanır. Yetişkinliğin ilk yıllarından
başlamak üzere, narsisizm birçok farkh bağlamda
esasında görkemlik hisleriyle özel ve eşsiz olmaya
dair inançlarla başlar ve kendisini agin hayranlık
ihtiyacı ile gösterir. Narsistier, kişiler arası işkilerinden
faydalanırlar; insanlara söz hakkı ve davranış
özgürlüğü tanımaksızın onlardan istedikleri şeyleri
alırlar. Ana hedefleri kendi iyilikleridir. Diğer herkes
onlar için sadece birer araçtır. Narsistler, bu diğer
insanın ihtiyaçlarını görmezden gelmek anlamına
bile gelse sadece kendi ihtiyaçlarını karşılamayı
umursarlar. Bunu, düşük benlik saygılarını düzene
sokmak ve benliklerini sürdürmek amacıyla yaparlar.
Bundan dolayı, ortaya koydukları görüntünün sürekli
onaylanmasına ihtiyaç duyarlar. Bu maskenin altında
ona destek olması için diğer insana ihtiyaç duyan
düşük bir benlik saygısı vardır.
Bu parçadan narsistlerle ilgili,
Çevrelerindeki insanları kendi çıkarları için
kullanma eğilimindedirler.
H.
Çocukluk döneminde başlayan davranış
bozuklukları yetişkinlikte tavan yapar.
III. Sorunlu davranışlarının temel kaynağı, öz güven
eksikliğidir.
Empati yoksunluğu, onların zorba bireyler
olmasıyla sonuçlanır.
C) I ve ill
yargılarından hangilerine ulaşılamaz?
A) Yalnız
B) Yalnız II
D) Ive III
E) III ve IV
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
orumanin netretten sile aktanlar Bu davranış layacaktır. rolojik sevgiye yede hem rende B aşılabilir? k didete ma ini Dinin 0 çük im rden enen, lir? Kafa Dengi Türkçe Testi 24. Narsistik kipik bozukluğu, baskın bir görkem örünted olarak tanımlanır. Yetişkinliğin ilk yıllarından başlamak üzere, narsisizm birçok farkh bağlamda esasında görkemlik hisleriyle özel ve eşsiz olmaya dair inançlarla başlar ve kendisini agin hayranlık ihtiyacı ile gösterir. Narsistier, kişiler arası işkilerinden faydalanırlar; insanlara söz hakkı ve davranış özgürlüğü tanımaksızın onlardan istedikleri şeyleri alırlar. Ana hedefleri kendi iyilikleridir. Diğer herkes onlar için sadece birer araçtır. Narsistler, bu diğer insanın ihtiyaçlarını görmezden gelmek anlamına bile gelse sadece kendi ihtiyaçlarını karşılamayı umursarlar. Bunu, düşük benlik saygılarını düzene sokmak ve benliklerini sürdürmek amacıyla yaparlar. Bundan dolayı, ortaya koydukları görüntünün sürekli onaylanmasına ihtiyaç duyarlar. Bu maskenin altında ona destek olması için diğer insana ihtiyaç duyan düşük bir benlik saygısı vardır. Bu parçadan narsistlerle ilgili, Çevrelerindeki insanları kendi çıkarları için kullanma eğilimindedirler. H. Çocukluk döneminde başlayan davranış bozuklukları yetişkinlikte tavan yapar. III. Sorunlu davranışlarının temel kaynağı, öz güven eksikliğidir. Empati yoksunluğu, onların zorba bireyler olmasıyla sonuçlanır. C) I ve ill yargılarından hangilerine ulaşılamaz? A) Yalnız B) Yalnız II D) Ive III E) III ve IV
24. İnsanın varoluşsal mücadelesini aracısız bir biçimde buldu-
ğumuz edebi bir formdur şiir. Aşklarımızı, hüzünlerimizi, coş-
ku ve kahramanlıklarımızı dile getirmesi bakımından en duru
kaynaklarımızdan biridir. Bazen serbest nazımla, bazen uyak ve
vezinle karşımıza çıkan şiir, insanı doğru bilgiyle yüzleştirmek
noktasında felsefeden daha işlevsel değildir. Çünkü şiirde bir
miktar form ile işlev bütünlüğü anlamında aliterasyon var iken
felsefede belli bir form yoktur. Sırf bu yüzden felsefenin kitlelere
ulaşması şiirden daha kolaydır.
Buna göre felsefenin şiirden farkına dair aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
ADA
A) Hakikati aracısız sunan bir etkinliktir.
B) Şiirle aynı amaca hizmet eden bir etkinlik alanıdır.
C) Daha geniş kitlelere ulaşma potansiyeline sahiptir
D) Şekil ve fonksiyon bütünlüğü taşımak zorunda değildir.
E) İnsanı doğru bilgiye ulaştırmada daha başarılıdır.
-
PROSP
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
24. İnsanın varoluşsal mücadelesini aracısız bir biçimde buldu- ğumuz edebi bir formdur şiir. Aşklarımızı, hüzünlerimizi, coş- ku ve kahramanlıklarımızı dile getirmesi bakımından en duru kaynaklarımızdan biridir. Bazen serbest nazımla, bazen uyak ve vezinle karşımıza çıkan şiir, insanı doğru bilgiyle yüzleştirmek noktasında felsefeden daha işlevsel değildir. Çünkü şiirde bir miktar form ile işlev bütünlüğü anlamında aliterasyon var iken felsefede belli bir form yoktur. Sırf bu yüzden felsefenin kitlelere ulaşması şiirden daha kolaydır. Buna göre felsefenin şiirden farkına dair aşağıdakilerden hangisi söylenemez? ADA A) Hakikati aracısız sunan bir etkinliktir. B) Şiirle aynı amaca hizmet eden bir etkinlik alanıdır. C) Daha geniş kitlelere ulaşma potansiyeline sahiptir D) Şekil ve fonksiyon bütünlüğü taşımak zorunda değildir. E) İnsanı doğru bilgiye ulaştırmada daha başarılıdır. - PROSP
PEGEM AKADEMI
15. (1) Yakamoz, uyarı aldığında ışık saçan tek hücreli bir
deniz canlısı olarak bilinir. (II) Denizin ateş böceği ola-
rak da adlandırılıyor. (III) Yakamoz, boyut olarak olduk-
ça küçüktür. (IV) Çok fazla sayıda bir topluluk oluştura-
rak, ışık saçılmasına yakamoz denilir ve ışık saçmaları
onları özel kılar. (V) Yakamozun görülebilmesi için,
diğer tüm ışık kaynaklarının yakamoz ışığının önüne
geçmeyecek seviyede olması gerekiyor. (VI) Saldırı
altında tek hücreliler etrafa ışık yayarak, büyük avcı-
lara karşı saldırıyı yapanların tespit edilmesini sağlar.
(VII) Yakamoz oluşması durumunda denizde uzun bü-
yük lambalar yanıyormuş görüntüsü oluşur.
Bu parçadaki numaralandırılmış cümlelerin hangi-
si düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) VII
B) VI
C) V
D) IV
E) III
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
PEGEM AKADEMI 15. (1) Yakamoz, uyarı aldığında ışık saçan tek hücreli bir deniz canlısı olarak bilinir. (II) Denizin ateş böceği ola- rak da adlandırılıyor. (III) Yakamoz, boyut olarak olduk- ça küçüktür. (IV) Çok fazla sayıda bir topluluk oluştura- rak, ışık saçılmasına yakamoz denilir ve ışık saçmaları onları özel kılar. (V) Yakamozun görülebilmesi için, diğer tüm ışık kaynaklarının yakamoz ışığının önüne geçmeyecek seviyede olması gerekiyor. (VI) Saldırı altında tek hücreliler etrafa ışık yayarak, büyük avcı- lara karşı saldırıyı yapanların tespit edilmesini sağlar. (VII) Yakamoz oluşması durumunda denizde uzun bü- yük lambalar yanıyormuş görüntüsü oluşur. Bu parçadaki numaralandırılmış cümlelerin hangi- si düşüncenin akışını bozmaktadır? A) VII B) VI C) V D) IV E) III
BÖLÜM 3
Test-49
Tarık Buğra çok yönlü bir yazardır. Spor muhabirliği, ga-
zetecilik, tiyatro yazarlığı ve eleştirmenlik gibi fazlaca bi-
linmeyen kalem uğraşları vardır. Ancak Türk edebiyatında
ona önemli bir mevki kazandıran yönü, kuşkusuz roman-
cılığıdır. İçlerinde çok iyi örnekler bulunsa da öyküleri, ro-
manlarının gölgesinde kalmıştır. Oysa onun öykü yazma
serüveni, üniversite yıllarına uzanır. O dönemde yayım-
lanan Zeytin Dalı için dergi yöneticisi Mehmet Kaplan,
evvelden tanıştıkları Buğra'dan bir hikâye ister. "Büyük
romanlar hayal eden bir yazar için hikâye yazmaktan ko-
lay ne var!" diye düşünen Buğra, bu türdeki ilk eseri "Ke-
kik Kokusu"nu yazar. Kaplan'ın olumsuz geri dönüşüyle
sonuçlanan bu ilk deneyim üzerine daha büyük bir heves
ve inatla öykü yazmaya koyulur. "Öykücü Tarık Buğra'nın
doğuşu da bu sayede olur. "Kekik Kokusu"ndan hemen
sonra yazdığı "Oğlum" adlı öykü, bir gazetenin açtığı
yarışmada hem yazarına ikincilik ödülü kazandırır hem
de bir iş kapısı aralar. Böylece Buğra, çıraklığı olmayan
ustalar arasına katılan bir yazar olur. Yayımlanan 82 öy-
küsünden ancak 56'sını beğenip kitaplarına alır; bu öykü-
lerinin çoğunda da hüzünlü bir atmosfer egemendir. Böyle
bir atmosferde bile yazar, her şeyin insanın elinde olduğu
düşüncesini okura benimsetir. Bu tarzda kurguladığı ilk
dönem öykülerinde, anlatı ve karakterler yer yer kendi
yaşam serüveninden izler taşır. Bazı öykülerini okurken
eğer yazarın hayatından haberdarsanız, "Bunu biliyor-
dum." dersiniz.
ORI
Bu parçada Tarık Buğra öyküleriyle ilgili vurgulanan
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Insanın dış dünya ile etkileşiminden doğan çatışmaları
ve anlaşmazlıkları yansıtması
B) Toplumda yerini bulamamış yalnız insanda, keder ve
Karamsarlık duygularını öne çıkarması
C) Gündelik hayatın işleyen düzeni içerisinde insanın ruh-
sal dalgalanmalarına odaklanması
D) Görünürdeki karamsarlığın ardında, insandan umudu-
nu kesmeyen bir iyimserliği barındırması
E) Kahramanlarına hüzün, keder
olumsuz duygularla yüzleşme imkânı sunması
karamsarlık gibi
(2020-ALES)
ARA KUTU
ITAPLARI
Tarih
timde
yeni
gör
bir
bir
tür
bu
di
d=
V
NL
>RI
NU
DRI
NU
ORI
NL
ORI
NU
R
NL
NL
RE
NL
NI
OR
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
BÖLÜM 3 Test-49 Tarık Buğra çok yönlü bir yazardır. Spor muhabirliği, ga- zetecilik, tiyatro yazarlığı ve eleştirmenlik gibi fazlaca bi- linmeyen kalem uğraşları vardır. Ancak Türk edebiyatında ona önemli bir mevki kazandıran yönü, kuşkusuz roman- cılığıdır. İçlerinde çok iyi örnekler bulunsa da öyküleri, ro- manlarının gölgesinde kalmıştır. Oysa onun öykü yazma serüveni, üniversite yıllarına uzanır. O dönemde yayım- lanan Zeytin Dalı için dergi yöneticisi Mehmet Kaplan, evvelden tanıştıkları Buğra'dan bir hikâye ister. "Büyük romanlar hayal eden bir yazar için hikâye yazmaktan ko- lay ne var!" diye düşünen Buğra, bu türdeki ilk eseri "Ke- kik Kokusu"nu yazar. Kaplan'ın olumsuz geri dönüşüyle sonuçlanan bu ilk deneyim üzerine daha büyük bir heves ve inatla öykü yazmaya koyulur. "Öykücü Tarık Buğra'nın doğuşu da bu sayede olur. "Kekik Kokusu"ndan hemen sonra yazdığı "Oğlum" adlı öykü, bir gazetenin açtığı yarışmada hem yazarına ikincilik ödülü kazandırır hem de bir iş kapısı aralar. Böylece Buğra, çıraklığı olmayan ustalar arasına katılan bir yazar olur. Yayımlanan 82 öy- küsünden ancak 56'sını beğenip kitaplarına alır; bu öykü- lerinin çoğunda da hüzünlü bir atmosfer egemendir. Böyle bir atmosferde bile yazar, her şeyin insanın elinde olduğu düşüncesini okura benimsetir. Bu tarzda kurguladığı ilk dönem öykülerinde, anlatı ve karakterler yer yer kendi yaşam serüveninden izler taşır. Bazı öykülerini okurken eğer yazarın hayatından haberdarsanız, "Bunu biliyor- dum." dersiniz. ORI Bu parçada Tarık Buğra öyküleriyle ilgili vurgulanan aşağıdakilerden hangisidir? A) Insanın dış dünya ile etkileşiminden doğan çatışmaları ve anlaşmazlıkları yansıtması B) Toplumda yerini bulamamış yalnız insanda, keder ve Karamsarlık duygularını öne çıkarması C) Gündelik hayatın işleyen düzeni içerisinde insanın ruh- sal dalgalanmalarına odaklanması D) Görünürdeki karamsarlığın ardında, insandan umudu- nu kesmeyen bir iyimserliği barındırması E) Kahramanlarına hüzün, keder olumsuz duygularla yüzleşme imkânı sunması karamsarlık gibi (2020-ALES) ARA KUTU ITAPLARI Tarih timde yeni gör bir bir tür bu di d= V NL >RI NU DRI NU ORI NL ORI NU R NL NL RE NL NI OR
Özellikle erken çocukluk döneminde sevgi, ilgi, takdir ve
onay kişiye koşullu olarak verildiyse kişi kabul görmek
için uyum sağlamak zorunda olduğunu öğrenir ve kişi-
nin davranışları da ona göre şekillenir. Böylece haya-
tını sürdürürken odağı karşı tarafın ne düşüneceğinde,
davranışlarının onay alıp almayacağına sabitlenir. Bu
durumda artık hayatımızı kendi isteklerimize göre değil,
karşı tarafın neyi takdir edebileceğine göre yaşamaya
başlarız. Kendi isteklerimizi göz ardı ettiğimiz hayat,
bize yaşadığımız hayatta hiçbir şeyi ait hissettirmez.
Bu paçadan hareketle aşağıdaki yorumlardan han-
gisi yapılamaz?
A) Erken çocukluk döneminde yaşananların kişilik geli-
şimine büyük etkisi vardır.
B) İnsanlar, başkalarına göre bir hayat yaşadığında tat-
Sız tuzsuz bir yaşam sürer.
C) Uyum gösterme eğilimi olan insanlar, başkalarının
görüşüne önem verir.
D) Başkalarının takdir ve onayını alma düşüncesi kişiyi
daha hızlı sosyalleştirir.
E) Kişinin davranışlarının şekillenmesinde başkalarının
etkili olması, sorunlu bir çocukluk dönemi yaşadığını
gösterir.
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
Özellikle erken çocukluk döneminde sevgi, ilgi, takdir ve onay kişiye koşullu olarak verildiyse kişi kabul görmek için uyum sağlamak zorunda olduğunu öğrenir ve kişi- nin davranışları da ona göre şekillenir. Böylece haya- tını sürdürürken odağı karşı tarafın ne düşüneceğinde, davranışlarının onay alıp almayacağına sabitlenir. Bu durumda artık hayatımızı kendi isteklerimize göre değil, karşı tarafın neyi takdir edebileceğine göre yaşamaya başlarız. Kendi isteklerimizi göz ardı ettiğimiz hayat, bize yaşadığımız hayatta hiçbir şeyi ait hissettirmez. Bu paçadan hareketle aşağıdaki yorumlardan han- gisi yapılamaz? A) Erken çocukluk döneminde yaşananların kişilik geli- şimine büyük etkisi vardır. B) İnsanlar, başkalarına göre bir hayat yaşadığında tat- Sız tuzsuz bir yaşam sürer. C) Uyum gösterme eğilimi olan insanlar, başkalarının görüşüne önem verir. D) Başkalarının takdir ve onayını alma düşüncesi kişiyi daha hızlı sosyalleştirir. E) Kişinin davranışlarının şekillenmesinde başkalarının etkili olması, sorunlu bir çocukluk dönemi yaşadığını gösterir.
kesfe
3-4-1-2-5
10. I. Dünyada neler olup bittiğine bakıldığında bizdeki
atölye çalışmalarına ek olarak modern masal
anlatıcılığı derslerinin de verildiğini görüyoruz.
II. Masal anlatıcılığı atölyeleri kapsamında yapılan bu
dersler, çeşitli grupların veya üniversitelerin
bünyesinde gerçekleştiriliyor.
III. Ülkemizde sözlü kültürü korumak için yapılan en
önemli çalışmalardan biri masal anlatıcılığı
dersleridir.
IV. Türkiye'deki bu aktarım işlevi dünyanın genelinde
de aynı şekilde seyretmektedir.
V. Masalı masal yapan şiirsel ve coşkulu anlatımı, bu
grup ve üniversitelilere aktarabilmek için atölyelere
isteyen herkes katılabiliyor.
Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak
biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur?
B) I
CXIII.
D) IV.
EVV.
12
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
kesfe 3-4-1-2-5 10. I. Dünyada neler olup bittiğine bakıldığında bizdeki atölye çalışmalarına ek olarak modern masal anlatıcılığı derslerinin de verildiğini görüyoruz. II. Masal anlatıcılığı atölyeleri kapsamında yapılan bu dersler, çeşitli grupların veya üniversitelerin bünyesinde gerçekleştiriliyor. III. Ülkemizde sözlü kültürü korumak için yapılan en önemli çalışmalardan biri masal anlatıcılığı dersleridir. IV. Türkiye'deki bu aktarım işlevi dünyanın genelinde de aynı şekilde seyretmektedir. V. Masalı masal yapan şiirsel ve coşkulu anlatımı, bu grup ve üniversitelilere aktarabilmek için atölyelere isteyen herkes katılabiliyor. Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? B) I CXIII. D) IV. EVV. 12
dır.
oş
ku-
ina
eli.
ğını
dir.
sini
rce
ÇI-
SI,
er-
ar-
bir
ne
TYT/Türkçe
32. Çehov'u dünyanın en tanınmış yazarlarından biri ya-
pan ne konularının ilginçliği ne çağının insanının iç-
tenliğe susamışlığıdır. Çehov, yaşananları gereksiz
hiçbir sözcüğe yer vermeden ama ayrıntıları da at-
lamadan anlatmayı başardığı için dünyaca tanınan
bir yazar olmuştur.
Bu parçanın yazarına göre Çehov'un başarısı
aşağıdakilerin hangisinde verilenlere dayan-
maktadır?
A) İlginçlik-İçtenlik
Biçtenlik Yalınlık
Gerçekçilik - Duruluk
Yalınlık Akıcılık
E) İlginçlik Yoğunluk
33. Sıradan omamak için özel bir becerinizin olması ya
da özel bir etkinlik alanında çalışmanız gerekmez.
Sıradan olmamak için herkesin benimsediğinden
farklı bir giyiminiz olabilir. İnsanların kabalaştığı gü-
nümüzde, lütfen ve teşekkür sözcükleri sıra dışıdır.
Horlonin Trondisini düsündüğü bir ortamda başka-
linkcon
35. C
Ç
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
dır. oş ku- ina eli. ğını dir. sini rce ÇI- SI, er- ar- bir ne TYT/Türkçe 32. Çehov'u dünyanın en tanınmış yazarlarından biri ya- pan ne konularının ilginçliği ne çağının insanının iç- tenliğe susamışlığıdır. Çehov, yaşananları gereksiz hiçbir sözcüğe yer vermeden ama ayrıntıları da at- lamadan anlatmayı başardığı için dünyaca tanınan bir yazar olmuştur. Bu parçanın yazarına göre Çehov'un başarısı aşağıdakilerin hangisinde verilenlere dayan- maktadır? A) İlginçlik-İçtenlik Biçtenlik Yalınlık Gerçekçilik - Duruluk Yalınlık Akıcılık E) İlginçlik Yoğunluk 33. Sıradan omamak için özel bir becerinizin olması ya da özel bir etkinlik alanında çalışmanız gerekmez. Sıradan olmamak için herkesin benimsediğinden farklı bir giyiminiz olabilir. İnsanların kabalaştığı gü- nümüzde, lütfen ve teşekkür sözcükleri sıra dışıdır. Horlonin Trondisini düsündüğü bir ortamda başka- linkcon 35. C Ç
ANTRENÖR YAYINLARI
29. Turkiye ve Türk insanı yüzyıllardır anadiline gereken
önemi verememiştir. Toplumdan kopuk bir yönetici ve
egemen sınıf yaratmak pahasına kendisini; önce Arapça,
Farsça ve İtalyanca, sonra Fransızca, Almanca ve İngiliz-
ce dilini kullanma hevesine kaptırmıştır. (Günümüzde
denizcilik, havacılık, hukuk, tıp, ekonomi, teknoloji ve sa-
nat gibi çok çeşitli alanlarda kullanılan sözcükler yaban-
ci dillerin egemenliğindedir. ((IV) Toplu uyku hali içindeki
Türk insanlarının ekonomik koşulları ve hatta eğitimi ya-
banıl egemen güçlerce "kontrol altına alınmıştır". (V) Türk
halkına hizmet edecek bilim-insanının öncelikle anadilini
iyi bilmesi ve doğru kullanması, halkıyla iletişimini sağ-
lam tutması gereklidir. (VI) Çağdaş uygarlık diye kendimi-
ze örnek almaya çalıştığımız toplumların Türkiye ve Türk
insanına yönlendirdiği oryantalist yaklaşım ise insanlık
açısından tümüyle yanlıştır. (VII) Küreselleşmenin ardına
yerleşik egemen kültür, dil ve ekonomiye Türk ulusunun
tüm gücüyle ve en azından psikolojik savaşımla karşı çık-
ması gereklidir.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf
numaralı cümlelerin hangisiyle başlar?
DVT
E)VI
A)HT
(B) IV
ANTRENOR
YAYINLARI
31.
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
ANTRENÖR YAYINLARI 29. Turkiye ve Türk insanı yüzyıllardır anadiline gereken önemi verememiştir. Toplumdan kopuk bir yönetici ve egemen sınıf yaratmak pahasına kendisini; önce Arapça, Farsça ve İtalyanca, sonra Fransızca, Almanca ve İngiliz- ce dilini kullanma hevesine kaptırmıştır. (Günümüzde denizcilik, havacılık, hukuk, tıp, ekonomi, teknoloji ve sa- nat gibi çok çeşitli alanlarda kullanılan sözcükler yaban- ci dillerin egemenliğindedir. ((IV) Toplu uyku hali içindeki Türk insanlarının ekonomik koşulları ve hatta eğitimi ya- banıl egemen güçlerce "kontrol altına alınmıştır". (V) Türk halkına hizmet edecek bilim-insanının öncelikle anadilini iyi bilmesi ve doğru kullanması, halkıyla iletişimini sağ- lam tutması gereklidir. (VI) Çağdaş uygarlık diye kendimi- ze örnek almaya çalıştığımız toplumların Türkiye ve Türk insanına yönlendirdiği oryantalist yaklaşım ise insanlık açısından tümüyle yanlıştır. (VII) Küreselleşmenin ardına yerleşik egemen kültür, dil ve ekonomiye Türk ulusunun tüm gücüyle ve en azından psikolojik savaşımla karşı çık- ması gereklidir. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralı cümlelerin hangisiyle başlar? DVT E)VI A)HT (B) IV ANTRENOR YAYINLARI 31.
2. Devlet sanatçısı olmak önemlidir. Ancak halk sanat-
çısı olmak da önemsiz değildir. Halk sanatçısı de-
diklerim, adlarının başına kendi kendilerine "Halk
Sanatçısı" unvanını yerleştirenler değildir. Halk
sanatçısı olmak; halkla iç içe olmayı, halk gibi dü-
şünmek yerine halka düşüncede öncülük yapmayı,
halkın sorunlarını halkın anlayacağı bir dille ancak
sanatı da ihmal etmeden anlatmayı gerektirir. Âşık
Veysel gibi...
Bu parça için seçilecek en uygun başlık aşağı-
dakilerden hangisi olabilir?
A) Halk
A) Halk Sanatçısı Olmanın Önemi
B) Halk Sanatçısı Olmanın Koşulları
C) Halk Sanatçısının Üstün Yönleri
D) Devlet Sanatçılarının Nitelikleri
E) Devlet Sanatçılığı ve Toplum
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
2. Devlet sanatçısı olmak önemlidir. Ancak halk sanat- çısı olmak da önemsiz değildir. Halk sanatçısı de- diklerim, adlarının başına kendi kendilerine "Halk Sanatçısı" unvanını yerleştirenler değildir. Halk sanatçısı olmak; halkla iç içe olmayı, halk gibi dü- şünmek yerine halka düşüncede öncülük yapmayı, halkın sorunlarını halkın anlayacağı bir dille ancak sanatı da ihmal etmeden anlatmayı gerektirir. Âşık Veysel gibi... Bu parça için seçilecek en uygun başlık aşağı- dakilerden hangisi olabilir? A) Halk A) Halk Sanatçısı Olmanın Önemi B) Halk Sanatçısı Olmanın Koşulları C) Halk Sanatçısının Üstün Yönleri D) Devlet Sanatçılarının Nitelikleri E) Devlet Sanatçılığı ve Toplum
8.(1) Gençlerin okuma oranında düşüş olmasına rağmen çocuk kitaplarının satışında bir artış var. (1) Ebeveynler, kitapiam
çocuklarına sesli okumanın onların gelişiminde ne kadar önemli olduğunun farkındalar. (I) Bununla birlikte kitaplar
hedef okuyucu kitleyle bağ kurabildiği için her yaş grubundan kitlelerin ilgisini çekiyor. (IV) Satış rakamlan, ekonomik kriz
sırasında bile insanların zor da olsa çocuk kitapları aldıklarını gösteriyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) I. cümlede, gençlerin okuma oranı ile çocuk kitaplarının satışı karşılaştırılmıştır.
B) II. cümlede, ailelerin nasıl ve neden kitap okuduğu üzerinde durulmuştur.
C) II. cümle, 1. cümlenin gerekçesidir; hangi kitlenin ve sebebin artişta etkili olduğu ifade edilmiştir.
D) III. cümle, II. cümlede başlayan kitap okumaya yönelimin farklı bir sebebini anlatmaktade
E) IV. cümlede, kriz günlerindeki çocuk kitapları satışıyla ilgili sayısal verilere yer verilmişt
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
8.(1) Gençlerin okuma oranında düşüş olmasına rağmen çocuk kitaplarının satışında bir artış var. (1) Ebeveynler, kitapiam çocuklarına sesli okumanın onların gelişiminde ne kadar önemli olduğunun farkındalar. (I) Bununla birlikte kitaplar hedef okuyucu kitleyle bağ kurabildiği için her yaş grubundan kitlelerin ilgisini çekiyor. (IV) Satış rakamlan, ekonomik kriz sırasında bile insanların zor da olsa çocuk kitapları aldıklarını gösteriyor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede, gençlerin okuma oranı ile çocuk kitaplarının satışı karşılaştırılmıştır. B) II. cümlede, ailelerin nasıl ve neden kitap okuduğu üzerinde durulmuştur. C) II. cümle, 1. cümlenin gerekçesidir; hangi kitlenin ve sebebin artişta etkili olduğu ifade edilmiştir. D) III. cümle, II. cümlede başlayan kitap okumaya yönelimin farklı bir sebebini anlatmaktade E) IV. cümlede, kriz günlerindeki çocuk kitapları satışıyla ilgili sayısal verilere yer verilmişt