Paragrafın Yapısı Soruları

Büyük bir bahçe... (1) Ortasında köşk tarzında yapılmış bembeyaz bir ev... (II) Sağ köşesinde her zaman oturduğumuz beyaz perdeli odam(III) Bu pencereden görünen avlunun öbür tara- findaki toprak renginde büyük binanın camsız, kapaksız koyu renk camlı bir penceresi vardı. (IV) Sabahtarı annem beni bir bebek gibi pencerenin kenarına oturtur, dersimi tekrar ettirir , sütümü içirirdi. (V) Bu karanlık pencere beni çok korkuturdu. (VI) Çamaşırlarımızı yıkayan, yemeğimizi pişiren, evimizi temizleyen Abil Ana'nın her gece anlattığı korkunç hikâyelerdeki canavarları bu karanlık pencerede görür gibi olurdum. Bu parçanın anlamlı bir bütün oluşturabilmesi için, numaralanmış cümlelerden hangileri yer değiştirmelidir? A) I ile III B) lile V C) Il ile VI D) III ile IV E) IV ile VI

39- için tarihteki en büyük yapay yağmur deneyinin te- Çin, Tibet Ovası'na daha fazla yağmur yağdırmak mellerini atıyor. Proje, esasen Tsinghua Üniversitesi araştırmacılarının 2016 yılında geliştirdiği ve Tianhe adı verilen projenin bir uzantısı. Bu projeyle yaklaşık 1,6 milyon kilometrekare büyüklüğündeki bir alana fazladan yağış getirilmesi bekleniyor. Bulut tohumla- ması denilen karma yöntem üzerinde uzun yıllardır çalışan deneyimli iklim bilimcileri ve mühendisler, proje kapsamında kuracakları yanma odalarında gümüş iyodür parçacıkları oluşturup bunların rüz- gârla atmosfere taşınmasını amaçlıyor. Tamamen doğal yollarla taşınacak parçacıkların, gökyüzüne yağmur ve kar oluşturabilen yapay nem bulutları ekmesi bekleniyor. Proje başarılı olursa yüz ölçümü Alaska'yı geçen bu uçsuz bucaksız alana yağması beklenen ilave yağış, Çin'in yıllık su tüketiminin yak- laşık yüzde yedisini karşılayacak. 39. Bu parçada söz edilen proje ile ilgili aşağıdaki- lerden hangisine değinilmemiştir? * Sağlayacağı yağış miktarına By Yürütüleceği bölgeye Uygulanma biçimine DLAraştırmacıların niteliğine Olası sonuçlarına

19) Biz senaryoyu genelde karakterler üzerine düşüne- rek yazmaya başlıyoruz. Bu filmde ise aile, hepimi- zin meselesi ve derdi hatta bir öğretmenin yaramaz ama bir o kadar da zeki öğrencisi misali, baş belası ama tatli baş belası olduğu için farklı bir yol izle- dik. Aile ve insan ilişkileri üzerine düşünürken sevgi ve sevginin hakikiliği üzerine, bağlılık ve bağımlılık üzerine düşünmeye başladık. Bazı soruları sorarak başladık işe. Birbirimizi gerçekten ne kadar seve- biliriz? Birbirimize gerçekten sadece bağlı olabilir miyiz? Hem birey olup hem de bir arada yaşayabilir miyiz? Bütün bunlar aslında toplum üzerinden dü- şündüğümüz şeyler. Bizler bir türlü bir arada yaşa- yamayan bir toplumun içindeyiz. Aileler, komşular... Bunun zorluğu ve imkânsızlığı üzerine düşünürken çıktı aslında hikâye. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? Karşılaştırmadan yararlanılmıştır. B) Bir durum, gerekçesiyle birlikte verilmiştir. C) Okur, sorularla belli bir düşünceye yönlendiril- miştir. D) Benzetmeden yararlanılmıştı E) Söz edilen bir durum örneklerle somut hâle geti- rilmiştir. .

A) 1. 14352 MOTIVA EĞİTİM 52) 1. II. 50) 1. Kuşkusuz Yenice Ormanları'nın en önemli bölümü, anıt ağaçların bulunduğu tabiat koruma alanları (Çiftlere, Kavaklı) ve arboretum (Gökpınar mevkisi). II. Alanın güneye bakan yamaçlarında çam ve sandal, kuzeye bakan yamaçlarında ise kestane ve ihlamur ağaçları yer alıyor. 11. Doğal Hayatı Koruma Vakfı, 1999 yılında Avrupa'nın biyolojik çeşitlilik açısından en değerli ve acil korunması gereken yüz orman alanını belirleyerek bunları "Avrupa ormanlarının sıcak alanları" olarak tanımladı. IV. Toprak bölgeler dışında dünyanın ender coğrafyalarında rastlanan el değmemiş anıtsal ağaçları ve özgün ekosistemi ile bu doğal alanı, biyolojik çeşitlilik IV bakımından son derece zengin. . Karabük il sınırındaki Yenice Ormanları Türkiye'de bulunan bu sıcak alanlardan biri. Yukarıdaki cümleler anlamlı bir paragraf oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü cümle olur? A) 1. B) II. C) III. IV. F) V

TYT | TÜRKÇE TESTI TYT 35 v Ara kör ler SO KUŞ- mda jiniz da tek etse bil- erin- üyük etleri cele- tir ni D ç k 1 34. İkinci Dünya Savaşı'nın Karanlık Günleri ve Stalingrad! Yil 1942.. İkinci Dünya Savaşı'nın en karanlık günleri ya- şanmakta... Avrupa boydan boya faşizmin boyunduruğu altındadır. Sovyetler Birliği'ne saldırısının ikinci yılında, hızla Kafkasya'daki petrol yataklarına ilerleyen Nazi or- dusunun önüne son bir engel çıkmaktadır: Stalingrad şehri. Son direnç noktası. Haritada bir noktadan fazla bir yer kaplamayan bu şehir, kelimenin tam anlamıyla faşiz- me karşı direnmenin sembolü hâline gelmiştir. Nazi işgali altındaki Paris'ten Prag'a, Varşova Getto'sundan, topla- ma kamplarından, Yugoslavya dağlarından SSCB'nin di- ğer şehirlerine, hatta Londra'ya, Washington'a dek tüm dünyanın nefesini tutarak sonucunu beklediği bir çar- pışmadır, Volga Nehri'nin kıyısında yaşanan çarpışma. Stalingrad Savaşı, Nazilerin o ana değin aldıkları en bü- yük yenilgidir ve her yerde coşkuyla karşılanmış, umut ışığı olmuştur. Savaşın seyrinde bir dönüm noktası olan Stalingrad Savaşı'nın ardından Naziler inisiyatifi kaybet- miş ve Soyvet ordusu karşısında sürekli geri çekilmiştir. Bu parça ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene- r şılık 1 aylık 1 1 1 ? 1 1 1 em- 1 1 abilir 1 T 1 1 mez? A) Yazı, okuyucusuna içeriği hakkında fikir verebilecek bir başlıkla başlamıştır. B) Yazı, daha başlangıcında karamsar bir tablo çiz- mektedir. C) Bütün dünyanın umudunu kestiği bir noktada tek bir şehir, direnişin sembolü hâline gelmiştir. D) Nazilerin yenilebileceği fikri ve geri çekilmeye baş- laması anlatılmıştır. E) Stalingrad şehrinde savaşla ismi anılan pek çok kahramandan sadece birkaçına yer verilmiştir. 1

Çin, Tibet Ovası'na daha fazla yağmur yağdırmak için tarihteki en büyük yapay yağmur deneyinin temellerini atıyor. Proje, esasen Tsinghua Universitesi araştırmacılarının 2016 yılında geliştirdiği ve Tianhe adı verilen projenin bir uzantısı. Bu projeyle yaklaşık 1,6 milyon kilometrekare büyüklüğündeki bir alana fazladan yağış getirilmesi bekleniyor. Bulut tohumlaması denilen karma yöntem üzerinde uzun yıllardır çalışan deneyimli iklim bilimcileri ve mühendisler, proje kapsamında kuracakları yanma odalarında gümüş iyodür parçacıkları oluşturup bunların rüzgârla atmosfere taşınmasını amaçlıyor. Tamamen doğal yollarla taşınacak parçacıkların, gökyüzüne yağmur ve kar oluşturabilen yapay nem bulutlar ekmesi bekleniyor. Proje başarılı olursa yüz ölçümü Alaska'yı geçen bu uçsuz bucaksız 9. alana yağması beklenen ilave yağış, Çin'in yıllık su tüketiminin yaklaşık yüzde yedisini karşılayacak. Bu parçada söz edilen poje ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemistir? A Sağlayacağı yağış miktarına BYürütüleceği bölgeye g Uygulanma biçimine Araştırmacıların niteliğine EY Clası sonuçlarına

DENEME - 10 5. 1. Ferdinand Macellan, dünyanın çevresini dolaşmadığı halde bunu yapan ilk insan olduğu yolunda bir şöhrete sahiptir. II. Keşifler Çağı olarak bilinen 16. yüzyılın en yanlış tani- nan kahramanlarından biri de Ferdinand Macellan'dır. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir bl- çimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) Dünyanın çevresini dolaşan ilk insan olmadığı halde böyle bilinen Ferdinand Macellan 16. yüzyılın Keşifler Çağı olarak anılmasını sağlayan kaşiflerden biridir. B) Keşifler Çağı olarak bilinen 16. yüzyılın yanlış tanınan kahramanlarından biri olan Ferdinand Macellan, dünya- nin çevresini dolaşan ilk insan olduğu şeklinde bilinçli bir çarpıtmayla meşhur edilmiştir. C) Keşifler Çağı diye bilinen 16. yüzyılın yanlış tanınan kah- ramanlarından biri olan Ferdinand Macellan, dünyanın çevresini dolaşan ilk insan olmadığı halde bunu yapan ilk insan olduğu şeklinde meşhur olmuştur. D) Yapılan keşiflerin çokluğu sebebiyle Keşifler Çağı olarak bilinen 16. yüzyılın yanlış bir şöhrete sahip olan Ferdi- nand Macellan ile özdeşleştirildiği görülmektedir. E) Dünyanın çevresini dolaşan ilk insan olarak bilinen Fer- dinand Magellan, aslında bunu gerçekleştirmediği hâlde bunu gerçekleştirmiş gibi meşhur edilmiş bir denizcidir.

Çin, Tibet Ovası'na daha fazla yağmur yağdırmak için tarihteki en büyük yapay yağmur deneyinin temellerini atıyor. Proje, esasen Tsinghua Üniversitesi araştırmacılarının 2016 yılında geliştirdiği ve Tianhe adı verilen projenin bir uzantısı. Bu projeyle yaklaşık 1,6 milyon kilometrekare büyüklüğündeki bir alana fazladan yağış getirilmesi bekleniyor. Bulut tohumlaması denilen karma yöntem üzerinde uzun yıllardır çalışan deneyimli iklim bilimcileri ve mühendisler, proje kapsamında kuracakları yanma odalarında gümüş iyodür parçacıkları oluşturup bunların rüzgârla atmosfere taşınmasını amaçlıyor. Tamamen doğal yollarla taşınacak parçacıkların, gökyüzüne yağmur ve kar oluşturabilen yapay nem bulutları ekmesi bekleniyor. Proje başarılı olursa yüz ölçümü Alaska'yı geçen bu uçsuz bucaksız alana yağması beklenen ilave yağış, Çin'in yıllık su tüketiminin yaklaşık yüzde yedisini karşılayacak. Bu parçada söz edilen poje ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Sağlayacağı yağış miktarına B) Yürütüleceği bölgeye C) Uygulanma biçimine D) Araştırmacıların niteliğine E) Olası sonuçlarına 39.

29. "Az okuyan bir toplumuz. Insanımız okusun da neyi okursa okusun. Okumanın zararı olmaz. Onun için halkın beğenisine seslenmek lazımdır." diyen bir anlayışı anlamamı hiç kimse beklemesin benden. Çünkü "Halk için, okurlarımın beklentileri için yazıyorum." diyen yazarlar, aslında alışılmışlıkların, aleladeliklerin dışına çıkamayanlardır. Kendilerini yinelemenin ötesine geçmeyen; yaratma, yeni kurgular üretme gücünden yoksunluklarını "halk" sözcüğünün anlamsal kaypaklığına sığınarak gizlemek isteyenlerdir . Sıradan bir benzetme olacak ama bunlar, her geçen gün, romanımızın toprağını ayrık otları gibi sarıyorlar. Bu parçada sözü edilen yazarlarla ilgili aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Yapıtlarında sıradanlığın öne çıktığı B) Yaygın kullanımların sınırlarında kaldıkları C) Roman sanatına zarar verdikleri D) Alanlarında yeni bir şey ortaya koyamadıkları E) Düzeyli okurlarca okunmak için yazdıkları

A A 26. Yıldızlı göğü izlemek, belki de yaradılışından beri insanın en büyük keyif ve meraklarından biri olmuştur. Ptolemaios ile Co- pernicus da aralarında bin dört yüz yıl olan ancak evrene ve gezegenlere merak noktasında buluşan iki saygıdeğer gök bilimcidir. Dünyayı konumlandırışlan itibarıyla %90 karşıt fikir- de olmalarına karşın, evrene ve Güneş sistemine ilişkin pek çok ortak noktaları bulunmaktadır. Aralarındaki temel ayrım, Ptolemaios dünyayı evrenin merkezinde görürken Coperni- cus'un dünyayı Güneş'in çevresinde dönen kürelerden biri olarak değerlendirmesidir . İkisi de o zamana değin hiç söz edilmemiş savlarla gelmemiştir. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Karşılaştırma yapılmıştır. B) Pekiştirilmiş sözcük kullanılmıştır. c) Nicel veriden yararlanılmıştır. D) Açıklayıcı bir yol izlenmiştir . E) Örneklemeye başvurulmuştur. 7. Binlerce yıl önce doğan bir bebek ile bu yüzyılda doğan bir bebek arasında fizyolojik olarak neredeyse hiçbir fark imor oni doómur hir habeği yirmi birinci ma

(1) Sonbahar mevsiminin en belirgin özelliklerinden biri doğadaki renk cümbüşüdür (11) Ağaçların yaprakları yeşilden parlak sarıya, turuncuya, kirmiziya ve kah- verengiye doğru renk değiştirir. (III) Her ağaç da tipki bazı hayvanlar gibi ilkbahar ve yaz aylarında bünyele- rinde enerji ve besin maddesi depolar ve kış aylarında dinlenme sürecine geçer. (IV) likbahar ve yaz ayların- da bitki ve ağaçların tamamı güneş işığını fotosentez yaparak enerjiye dönüştürür. (V) Yapraklara yeşil rengi veren klorofil pigmenti fotosentezin gerçekleşmesini sağlayan kimyasal bir bileşendir ancak sonbahar ve kış aylarında fotosentezin gerçekleşmesi için yeterli işık ve su bulunmadığından yapraklardaki klorofil se- viyesi azalır ve diğer renk pigmentleri açığa çıkmaya başlar. (VI) Bunlar, yapraklara sarı rengi veren ksan- tofil, turuncu rengi veren karotin ve kırmızı rengi veren antosiyanindir. (VII) Bütün renk pigmentleri tüm yap- raklarda sürekli bulunmasına rağmen yeşil rengi ve- ren klorofil baskın durumda olduğu için yapraklar yeşil renktedir ve diğer pigmentler maskelenmiş durumda- dir. (VIII) Havaların soğumasıyla birlikte yaprak içeri- sindeki klorofiller azalmaya başlayınca parlak turuncu ve sarı renkleri; daha sonra da yapraklardaki fosfat miktarı azaldıkça kırmızı ve eflatun renkleri yaprak- larda hâkim olur. (IX) Sonbaharın ilerleyen günlerinde bazı sarı yapraklar kahverengiye dönüşür, bu renk de- ğişiminin ardından ağaçlardaki yaprakların tümü kısa zamanda dökülür. OPGEA AKADEMI 1 Bu parçadaki numaralı cümlelerin hangisinde ge- nelleme bildiren ifadelere yer verilmemiştir? A) HII B) IV C) VI D) VII E) IX

4. Bir altın para, tas içindeki suya kırk kez batırılıp çıkarılır. II. Sonra tastaki su bebeğin üstüne dökülür ve “Arılım durulum olsun, derdi belası gitsin." denir. 4. Köy kadınları tören için giyinip hazırlanırlar, böylece bebeğin kırkına giderler. IV. Aynı sudan üç kez de anaya dökülür, "Kırklama" böylece sona erer. V. Kırk töreni sırasında ana ile baba yıkanırken bir hamam tası- nin içine kırk kaşık su ve kırk tane küçük taş konur. M. Ege Türkmenleri arasında bebek kırk günlük olunca “kirk- lama" töreni yapılır. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluş- turacak şekilde sıralandığında hangisi baştan dördüncü is cümle olur? A) I B) II C) III D) IV E) V VI V

Spinosaurus adlı dinozorların günümüzden 95 ila 100 milyon yıl önce Kuzey Afrika'da kara üzerinde yaşadığı düşünülüyordu. Ancak geçtiğimiz nisan ayında yayımlanan bir makaleye konu olan çalışmada Fas'ın doğusunda yer alan Kem Kem bölgesindeki nehir yataklarında bulunan ve bir “Spinosaurus"a ait olduğu anlaşılan kuyruk kemiğinden yola çıkılarak bu dinozorların suda yaşadıkları ortaya koyuldu. Çalışmaya göre, spinosauruslar kuyruklarını birer kürek gibi kullanarak suda hareket edebiliyordu. Araştırmacılar aynı bölgede %45'i spinosauruslara ait olan 1200'den fazla dinozor dişi tespit ettiler. Ağustos ayında yayımlanan başka bir makaleye göre sayıca bu kadar fazla diş bulmak, spinosaurusların yalnızca su içmek ya da beslenmek için suya girmediğini, yaşamlarını su da geçirdiğini kanıtlıyor. 36. Yazarın bu yazıyı yazmaktaki amacı aşağıdakilerin han. TOKOPİ ÇEKMEK 1 KİTAPTAN N 87611 LS09 82/16 1H379WEN3a 37. Bu parçada "Spinosaurus" ile ilgili aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir? A) Üzerinde yapılan araştırmanın ne kadar sürede tamamlandığına BJ Hakkındaki çalışmaların nerede yapıldığına SY Suda yaşadığının gerekçesinin ne olduğuna P) Türüyle ilgili araştırma sonuçlarının kesinlik taşıdığına E) Benzerlerinden hangi özellikleriyle ayrıldığına

32. Namık Kemal'in en yakın arkadaşı, yayıncı, gazeteci, ya- zar, çevirmen Teodor Kasap Tanzimat aydınları arasında önemli bir yere sahip tam bir Osmanlı entelektüeliydi. (1) O. Osmanlı topraklarında yaşayan tüm halkların vatan nelediği oyunları Fransız ahlak ve yaşayışını yansit- (II) Örneğin Güllü Agop'un Osmanlı Tiyatrosunda sah. masi, kötü çevrilmiş olması ve oyuncuların Türkçe konusunda hassas olmamaları nedeniyle eleştiriyordu. (III) Tanzimat'la birlikte Batı'dan gelen tiyatroya karşı yerli ürünler olan Karagöz ve orta oyununu öne çıkarıyor, bun- ların değerlendirmesine dayanan yeni bir tiyatro anlayışı geliştirmeye çalışıyordu. (IV) Nitekim Karagöz tipini Hayal adlı mizah dergisinde ana karakter olarak kullanarak onun gündeme gelmesini sağlamıştı. (V) Çıkardığı Diyojen adlı mizah dergisinin ilk sayısında ise derginin amacını “Halkın sorunlarına değinilecek, ülkemize yabancı olan şeylerle alay edilecektir." sözüyle dile getirmiştir. Bu parçada numaralanmış yerlerin hangisine "Fransa'da aydınlanmacı, modernist biri olarak yetişme- sine rağmen Osmanlı değerlerine sahip çıkmaktan hiçbir zaman geri durmadı." cümlesinin getirilmesi uygun olur? » A) B) II C) II D) IVE) V 8 Diğer sayfaya geçiniz.

111-11-1-W-V w 17. X. Lütfen kendi kültürünüzle ilgili bir şeyler çalın. IlyGelin ama ne olur Mozart ve Beethoven çalmayın. Avru- pa'daki 150 orkestranın hepsi onları çalıyor. H. Bir orkestra genel sanat yönetmenimizin Almanya'da kon- ser verme önerisine Alman müzik profesörü şöyle karşılık vermiş: IV. Bizim kendimize özgü neyimiz var ki onlara sunacağız; yerel olan ne varsa ilkeldir diye bakıp Mozart ve Beetho- ven'dan başka bir şey mi öğrettik orkestralarımıza? V. Bunu duyduğumda çok üzüldüm. Yukarıdaki cümleler bir paragraf oluşturacak biçimde si- ralandığında baştan dördüncü cümle hangisi olur? A) B) II C) II D) IV EV TVT070499

20. (1) Okumak; haz duymaya, zihnimizi süslemeye ve yetkimiz artırmaya yarar. (II) Haz duyurmak hususundaki faydası, insan bir köşeye çekilip tek başına kaldığı zaman kendini gösterir. (III) Zihnimizi süslemesinin, konuşurken; yetkimizi artırmasının da bir iş hakkında hüküm verirken, o işi başarırken faydası dokunur. (IV) Okumak, tabiatı tamamlar, tecrübeyle de tamamlanır. (V) Insanin tabiat vergisi olan kabiliyetleri kendiliğinden çıkan bitkilere benzer. (VI) Okumakla budanmaları lazımdır. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II B) III C) IV D) V E) V 5