Paragrafın Yapısı Soruları
Lise Türkçe
Paragrafın YapısıParagraf
3.
(1) Türk dilinin tarihi dönemlerinden bugüne kadar.
çağdaş Türk lehçelerinin söz varlığında çeşitli fone-
tik değişimlere uğrayarak varlığını sürdüren "yay" ve
"yaz" kelimeleri kimi metinlerde iki ayrı zaman kav-
ramını karşılar. (II) Türk dilinin tarihî dönemlerinden
beri "yay" ve "yaz" kelimelerinin anlamları bulanıktır.
(III) Hangisinin Türkiye Türkçesine göre ilkbaharı ve
yazı karşıladığı karışıktır. (IV) Bu görüşü destek-
ler nitelikte örnekleri, Kaşgarlı Mahmut'ta görürüz.
(V) Ancak bu açıklamanın akabinde Kaşgarlı Mah-
mut'un kimi zaman "yay" ı kışın karşıtı olarak kullan-
dığını da görürüz.
Bu parçada numaralanmış yerlerin hangisine
düşüncenin akışına göre "Kimi araştırmacılara
göre Türk dilinin ilk metinlerinde 'yaz' yazı, 'yay' ise
ilkbaharı karşılamaktadır." cümlesi getirilebilir?
A) I
B) II
D) IV
C) III
E) V
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı2. (1) Kent, sosyo ekonomik ve kültürel özellikleri yöne-
tim durumu ve nüfus bakımından kırsal alanlardan
ayırt edilen, genellikle tarımsal olmayan üretimin yapıl-
dığı, hareketliliğin yaygın olduğu yerleşim alanıdır. (II)
Bir yerleşme biçimi ve bir topluluk türü olarak "kent”,
insan toplumlarının gelişme süreci içinde yakın çağla-
rin ve belli bir aşamanın ürünüdür. (III) Kentleşme dar
anlamda, kent sayısının ve kentlerde yaşayan nüfusun
artması demektir. (IV) Kentsel nüfus köyden kente göç-
lerle artar, gelişmekte olan ülkelerde kentleşme bu şe-
kilde nüfus akınları halinde gerçekleşir. (V) Kentleşme
yalnızca nüfus hareketi bağlamında düşünülmemeli-
dir. (VI) Kentleşme, aynı zamanda o toplumda ekono-
mik ve toplumsal yapıyla da ilintilidir.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci pa-
ragraf hangi cümleyle başlar?
A) II.
B) III.
C) IV.
D) V.
E) VI.
Lise Türkçe
Paragrafın YapısıGazeteci:
www
Zeynep Bastık:
- Gelecek planlarımı anlatsam siz de şaşırırsınız ama ben ya-
payım da görün istiyorum. Bunlardan biri "Açık Koltuk" proje-
si mesela. Anadolu'nun farklı farklı yerlerinden gelmiş birçok
genç, bizim kanalımızda daha büyük kitleler tarafından tanın-
ma şansı buluyor. Ayrıca çok yakında onlarla konser de yapa-
cağız.
Bu diyalogda boş bırakılan yere getirilecek olan soru aşa-
ğıdakilerden hangisidir?
Sizi diğer sanatçılardan farklı kılan özellikleriniz nelerdir?
Bu kadar hızlı ünlenmek sizde baskı yarattı mı?
C) Kişisel başarınızda etkili olan neler var?
Son günlerde size umut veren şeyler var mıdır?
EŞu an için en çok neyi düşünmek sizi heyecanlandırıyor?
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı6.
KPSS/ÖN LİSANS
Güz geldi, çınar yaprakları kızarmaya, ayvalar dalla-
rında sarı sarı yüz göstermeye başladı. Cevizlerin yeşil
kabuğu çatlıyor. Ağaçlar elmaları, armutları çekemez
hâle geldi. Yeşil kıyafetinden soyunup tatlı bir kızıllığa
bürünen bahçelere gün geç gelip erken gitmektedir.
Meyve ağaçlarının altında bekleyen çocukların açgöz-
lülükten mutlaka mideleri bozulmuştur. Çünkü meyvesi
toplanan her ağaçta komşu çocukların göz hakkı olur
ve işçilerden sonra onlar, ağaçlara üşüşerek kalanları
toplarlar.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıda veri-
lenlerden hangisi yanlıştır?
A) Neden-sonuç ifadesine yer verilmiştir.
Kişileştirmeye başvurulmuştur.
B)
İkilemeye yer verilmiştir.
D)
Gözleme dayalı bir anlatım yapılmıştır.
E) Karşılaştırma cümleleri kullanılmıştır.
C)
Birtakım sorunlar yaşıyordu bugünlerde. Mutsuzdu,
9
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı31. (1) Kaşgarlı Mahmut, XI. yüzyılda yazdığı "Divanü Lügati't-Türk"
adlı eseriyle Türk kültür ve medeniyet tarihine ışık tutmuştur.
(II) Eser, yazılmış olduğu dönemin birçok kültürel özelliğini
bize aktarmaktadır. (III) Araplara Türkçe öğretmek amacıyla
yazılmış olmasına rağmen kelimelerin açıklanmasında verilen
bilgiler ve bunları desteklemek için sunulan örnekler, kitabın
sadece bir sözlük gibi düşünülmesinden çok onu günümüz için
kıymetli bir folklor hazinesi hâline getirmiştir. (IV) Türk edebi-
yatında yazının kullanılmadığı dönemlerdeki edebî ürünleri de
eserine dâhil eden Kaşgarlı Mahmut, Türk'ün karanlık dönemi-
ne ışık tutmuştur. (V) Türk folklorunun birçok dalının kaynağını,
kısmen de olsa bu eserden yararlanarak belirlemek mümkün
olabiliyor.
Bu parçada numaralandırılmış cümlelerden hangisi düşün-
cenin akışını bozmaktadır?
A) I
Deneme -2
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı19 (1) Sıkıcı çocuk kitaplarından piyasada çok miktarda var
ve çok da satar bu kitaplar. (II)Okuma becerisini henüz
tamamlayamamış çocuklar doğru seçim yapabilmesi
çok zor. (III) Çocukları için en öğreticiyi (!) seçme ko-
nusunda oldukça titiz (!) olan yetişkinlerin kitap seçme
yöntemleri aslında oldukça basit. (IV) Önce adına ba-
kar; "Erken yatıyorum, adaletli oluyorum, kıskanmıyo-
rum." gibi mesajları doğrudan adında taşıyan kitaplar,
ilk tercih edilenlerdir. (V) Kitabın adından pek bir şey
anlaşılmıyorsa arka kapağına bakar, eğitici ve öğretici
olduğuna dair bilgiler varsa işte aradığı kitabı bulmuştur.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi dü-
şüncenin akışını bozmaktadır?
A)
BIT
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı3.
●
"Genre (tür)" Latince kökenli Fransızca bir sözcüktür
ama İngilizcede de Türkçede de kullanılmaktadır.
"Genre" sözcüğü hem İngilizcede hem Türkçede
eleştirel söylemde sıklıkla kullanılıyor ancak henüz
bu sözcük herkesin uzlaştığı belli bir kavramla ifade
edilmemiştir.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir bi-
çimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir?
A) Latince kökenli Fransızca bir sözcük olan "genre" La-
tince, Fransızca ve İngilizcede olduğu gibi Türkçede
de eleştirel söylemde sıklıkla kullanılmasına rağmen
sanat dünyasında henüz kavramlaşmamıştır.
B) Latince kökenli Fransızca bir sözcük olan ve İngiliz-
cede ve Türkçede kullanılan "genre" sözcüğü eleş-
tirel söylemde sıklıkla kullanılmasına rağmen henüz
yaygınlık kazanmamıştır.
C) Latince kökenli Fransızca bir sözcük olan "genre" İn-
gilizcede olduğu gibi Türkçede de "eleştiri" anlamın-
da sıklıkla kullanılmasına karşın henüz üzerinde uzla-
şılmış belli bir tanıma sahip değildir.
Latince kökenli Fransızca bir sözcük olan "genre", İn-
gilizcede olduğu gibi Türkçede de eleştirel söylem-
de sıklıkla kullanılmasına karşın henüz üzerinde uz-
laşılmış belli bir kavramla karşılanmamıştır.
E) "Eleştiri" anlamına gelen ve Latince kökenli Fransızca
bir sözcük olan "genre", hem İngilizcede hem Türk-
çede yazın dünyasında sıklıkla kullanılmasına rağ-
men henüz terimleşmemiştir.
Lise Türkçe
Paragrafın YapısıX (1) Sanatçının emekleme döneminde taklide başvurması do-
ğal karşılanabilir, başlangıçta her sanatçı bir başkasını taklit
eder. (II) Şunu ya da bunu beğenir, şuna ya da buna ben-
zemek ister. (III) Eğer bu olmazsa o sanatçı oyalanır gider,
yalnızca kendinden öncekilerin dümen suyuna kapılır. (IV)
Aynı şey akımlar için de geçerlidir, yeni bir akım başlangıçta
elbette daha önceki akımı taklit ederek işe başlayacak ve gi-
derek bağımsız sentezlerini yaparak kendi renklerine bürü-
necek. (V) Bu bakımdan taklitçiliğin başlangıç için şaşılacak
bir tarafı yoktur, şaşılacak şey, vakit geçtiği hâlde sanatçının
kişisel bir senteze ulaşamamasıdır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra "Ancak bir süre sonra gerek dünya görüşü gerekse
estetik anlayış bakımından kişisel bir sentez yapıp taklit et-
mekten kurtulur." cümlesinin getirilmesi anlamsal bütün-
lüğü bozmaz?
B
FREKANSI
C) III
DHV
Lise Türkçe
Paragrafın YapısıA) Karşılaştırma-
C) Betimleme
E) Sayıp dokme
B) Benzetme
D) Kişileştirme
18.(1) Yaşadığımız çağ, o kadar hızlı ve tüketmeye yö-
nelik ki çocuğunun kitap okumasını isteyen ebeveynin
izleyebileceği en doğru yol, öncelikle sürekli okuyan
doğru bir model olmak, beraberinde ise çocuğuna ki-
tap okuma alışkanlığını kazandırana kadar eğlenceli,
yaşına uygun ve çabuk bitirebileceği kitaplar almak.
(H) Çocuklar artık uzun süre aynı işle meşgul olmak
istemiyorlar çünkü biz zaten onlara bu fırsatı vermiyo-
ruz; hafta içleri, hafta sonlar bizim sayemizde planlı.
(III) Kurstan kursa, okuldan okula koşuyorlar, hep bir
sınav dertleri olduğu için sürekli yarış hâlindeler. (IV)
Bizim zamanımızdaki gibi sabahtan akşama sokakta
oynama, arkadaş edinme, sosyalleşme imkânları yok.
(V) O yüzden kendilerine kalan kısıtlı sürelerinde de
eğlenceli şeyler yapmak istiyor, kitap okumayı okulla
bağdaştırarak kitaptan uzak duruyorlar. (VI) Biz; kitap
okumanın da aslında çok eğlenceli olduğunu anlata-
rak, rol model olarak, göstererek ve onların doğru ki-
taplarla buluşmalarını sağlayarak onlara ulaşmalıyız.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) II
B) III C) IV
D) V
E) VI
VOF
P
la
A
20. H
119
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı5.
Sanatçılık, her geçen gün yeni bir boyut kazanıyor. Bugün
sanatçı olabilmek, dünden biraz daha zor. Sadece söz
cambazlıkları, sözü cilalamalar ve üslup ustalıkları, biraz
da psikolojik tahlille hiçbir iş görülmez artık. Bugünün
sanatçısı, hızını sadece hislerinden ve hayallerinden
almayacak; içinde yaşadığı toplumun nabzını duyabilmek
için iktisatla, hukukla, siyasetle, sosyolojiyle, ekolojiyle
hatta fizikle esaslı bir şekilde beslenmiş olacaktır. Sanata
ve sanatçıya uzak gibi görünen her şey, aslında sanatın
ve sanatçının kapsama alanında yer alacaktır.
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine kesinlikle
ulaşılır?
A) Günümüzde başarılı sanatçılara daha çok ilgi
gösterilmelidir.
B) Üstup ustalığı ve söz cambazlığı, sanatçı olmak için
yetmektedir.
C) Günümüz sanatçısı çok yönlü olmak zorundadır.
D) Sözün değerini bilmeyen ve dile hâkim olmayan,
sanatçı olamaz.
E) Sosyal bilimler ve fen bilimleri, sanattan ve sanatçıdan
beslenmektedir.
Uc
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı7.
Folklor ulusal temele dayanır ama evrensel nitelik
taşır. (I) Bu, halk yaşayışının her yerde ortak nitelik-
ler göstermesindendir. (II) Folklor, ayrılıklara değil,
benzerliklere önem verir; ortak noktaları saptamaya
çalışır. (III) Böylece başta ulusal basamakta olan
folklor, benzerliklerin çokluğu ve ortak noktaların
yaygınlığı ile evrenselleşir. (IV) Folklor ayırıcı değil,
birleştiricidir. (V) İnsanlar ve toplumlar arasındaki
sevgi bağını kurmaya çalışır.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisi
kendinden önceki cümlenin gerekçesi duru-
mundadır?
A) I.
B) II. C) III. D) IV.
E) V.
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı.
.
.
28.-30. soruları aşağıdaki bilgile-
re göre birbirinden bağımsız ola-
rak cevaplayınız.
Roman türünde Peyami Safa ve Halit
Ziya Uşaklıgil, şiir türünde Edip Can-
sever ve Turgut Uyar, hikâye türünde
Ömer Seyfettin ve Hallt Ziya Uşaklıgil'i
okuyan Ayşe, Beril, Can, Deniz, Elif,
Gamze, Halil ve Işıl adlı kişilerin hangi
türde hangi yazarı okuduklarıyla ilgili
şunlar bilinmektedir:
•
Kişiler yalnızca bir türde, yalnızca
bir yazarı oku-maktadır.
Şiir ve hikâye türündeki kitapları
üçer kişi okumaktadır.
Ayşe ve Can aynı yazarın farklı tür-
lerdeki eserlerini okumaktadır.
Deniz ve Halil hikâye türünde bir
eseri okumaktadır.
Işıl, roman türünde bir eseri oku-
maktadır.
A
Edip Cansever'i okuyan tek kişi Be-
ril'dir.
28. Bu bilgilere göre aşağıdakilerden
hangisi kesin olarak doğrudur?
A) Işıl, Halit Ziya'nın eserini okumak-
tadır.
B) Ayşe, roman türünde bir kitap oku-
maktadır.
C) Can, şiir türünde bir kitap okumak-
tadır.
D) Elif, şiir türünde bir kitap okumak-
tadır.
E) Ayşe, hikâye türünde bir kitap oku-
maktadır.
29.
30
179
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı1. (1) Cumhuriyet Dönemi hikâyecilerindendir. (II) İstanbul Gü-
zel Sanatlar Akademisi Resim Bölümünde başladığı eğiti-
mini Paris'te sürdürdü. (III) Yazar; hikâye, roman, şiir, dene-
me, biyografi gibi pek çok türde eser verdi. (IV) Gözlemle-
rinden ve yaşadıklarından yola çıkarak değişik dil ve anla-
tim biçimlerini kullandı. (V) Kimse, O / Hakkari'de Bir Mev-
sim, Eylülün Gölgesinde Bir Yazdı roman; Yazmak Eylemi;
Şimdi Saat Kaç? deneme; Kaçkınlar, Bozgun, Bir Gemide,
Av, Çığlık, Doğu Öyküleri hikâye türündeki eserlerinden ba-
zılarıdır. (VI) Edebiyatla ilgili araştırma kitapları ve makale-
leri ile büyük başarı kazandı.
Bu parçada numaralandırılmış yerlerden hangisinden
sonra "Eserlerinde genellikle yaşadığı çevreyle uyum sağ-
layamayan bireyin sorunlarını işledi." cümlesinin getiril-
mesi anlam akışına uygundur?
A) I
B) II
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı14. İnsan duygu ve düşüncelerinin, tek sesli veya çok sesli
olarak anlatımına müzik denir. (1) Müzik genelde, enstrü-
man denilen müzik aletleri kullanılarak yapılan bir sanat
olup insanın coşkulu, sevinçli ve hüzünlü duygularını
ifade eder. (II) Genelde uzakta olan sevgiliye kavuşma
arzuları, sitemleri, coşkuları, sevinçleri; bazen de tabiat
hakkında dağlara, yollara, bulutlara, çöllere sitem ediş-
leri dile getirir. (III)) Müzik; kendi bütünlüğü içinde klâsik
müzik, senfonik müzik, sanat müziği, halk müziği, pop
müzik gibi çeşitli sınıflara ayrılmıştır. (IV) Anadolu insa-
nımız, halk müziğini daha çok sever ve türkü, en önemli
formdur. (V) Batı'da ise sanat müziği ve pop müziğe
daha fazla rağbet edilir çünkü kültürel kimlik, müziğin
seçiminde önemlidir.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci parag-
raf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı14. İnsan duygu ve düşüncelerinin, tek sesli veya çok sesli
olarak anlatımına müzik denir. (1) Müzik genelde, enstrü-
man denilen müzik aletleri kullanılarak yapılan bir sanat
olup insanın coşkulu, sevinçli ve hüzünlü duygularını
ifade eder. (II) Genelde uzakta olan sevgiliye kavuşma
arzuları, sitemleri, coşkuları, sevinçleri; bazen de tabiat
hakkında dağlara, yollara, bulutlara, çöllere sitem ediş-
leri dile getirir. (III) Müzik; kendi bütünlüğü içinde klâsik
müzik, senfonik müzik, sanat müziği, halk müziği, pop
müzik gibi çeşitli sınıflara ayrılmıştır. (IV) Anadolu insa-
nımız, halk müziğini daha çok sever ve türkü, en önemli
formdur. (V) Batı'da ise sanat müziği ve pop müziğe
daha fazla rağbet edilir çünkü kültürel kimlik, müziğin
seçiminde önemlidir.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci parag-
raf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı8. Antika, maddi değeri olan eski eşya demektir. Bir eşyanın ya
da sanat yapıtının "antika" sayılabilmesi için yaşlı olmasının
yanında az bulunur özellikte olması gerekir. Ne var ki her
eski eşya da antika sayılmaz. Antikalar ünlü bir kişiye ya da
belli bir tarihsel döneme ait olabilir. Yalnızca iyi korunmuş
eşya da zamanla antika değeri kazabilir. Bunlar resim ya da
heykel gibi sanat yapıtları, mobilya ya da kap kacak gibi ev
eşyası olabilir. Bazı insanlar yalnızca güzel buldukları bazı-
ları ise sonradan değerleneceğini bildikleri için koleksiyonlar
oluştururlar. ---- Antikalar ender bulundukları için değerlidir.
I.
Bu koleksiyonlar oluşturulurken maddi değerine göre
gruplandırılarak saklanır.
II.
Bu koleksiyon, kimsenin beğenmediği bir eserken ile-
ride herkesin beğendiği bir antika hâline gelebilir.
III. Aradan uzun zamanın geçmesiyle bu koleksiyonun
parçaları birer antika özelliği kazanır.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre
yukarıdakilerden hangileri getirilmelidir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) I ve 11
E) II ve III
C) Yalnız III