Paragrafın Yapısı Soruları

1 3 / 1 1 1 1 1 Bir başkasının ayakkabısını giymek deyimi, başkası hakkında yorum yapmadan kendimizi onun yerine koymak anlamına ge- lir. (1) Insanlarla olan ilişkilerimizde genellikle empati kurmak yerine fikir yürütmeyi seçeriz. (II) Mesela, etrafı neden kirlettik- leri, neden çalışmadıkları, neden saygılı olmadıkları hakkında olumsuz yorumlar yaparız. (III) İlkelerimize aykırı bir durum olduğunda da olumsuz geri bildirimde bulunuruz. (IV) Bazen bizimle aynı fikirde olmazlar, o zaman da onları yönlendirerek güç gösterisinde bulunuruz. (V) Zor olanı istemek mutluluk ge- tirmez, aksine karmaşa getirir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden son- ra, düşüncenin akışına göre "Dünya nüfusunun 7,3 milyar olduğunu düşünürsek aynı fikirde ve tarzda insanı bulmak çok kolay olmayacaktır." cümlesi getirilebilir? Com B) 11 All DV EV

Eskiden hemen her evde kedi bulunurdu. Bu kedilerin yavruları özenle büyütülürdü. Daha sonra bu yavrular azad edilirdi. Azad etme zamanı gelince kedi almak isteyenler, kedi görmeye misafirliğe giderlerdi. Neticede kedi yavrusuna talip olurlar, "Bize verir misiniz şu tekiri veya melikiyi?" derler, ev sahibi de "Bakalım, düşünelim; hele bir zamanı gelsin." deyip biraz muhayyer bırakırdı. Ev halkı kendi arasında "kime verelim" diye tartışır, “Falancalara verelim, iyi bakarlar, eve kuvvetli et, ciğer giriyor, ona da bir parça düşer." derlerdi. Neticede karar verilir "gelin, alin" diye haber gönderilirdi. Kedinin yeni sahibine verileceği gün evde tirit, sütlü kabak gibi özel yemekler pişer ve kediyi alacaklara bir yemek yedirilirdi. Sonra kedi bir sepete konur ve yeni sahiplerine verilirdi. On beş gün sonra, kediyi alan aile, veren ailenin kadınlarını yemeğe davet eder ve çok güzel ağırlarlardı. Bu, bir nevi eski sahiplerin kediye iyi bakılıp bakılmadığını gözlemlemek amacıyla yaptığı bir ziyaretti. 11. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? A) Kedilere karşı iyi muamele edilmesinin ilk olarak Türklerde görüldüğüne By Insanların tarih boyunca kedileri evcilleştirip onlarla birlikte yaşadığına C) Insanların sosyal hayatları içerisinde kedilere özel bir yer verdiğine D) Son dönemlerde, fazla ihtiyaç kalmadığından evde kedi besleme oranının düştüğüne E) Insanların kediyi kendisini koruyan bir hayvan olarak yanına aldığına 12. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi vardır? A) Açıklamaya başvurma By Örneklere yer verme Alintidan yararlanma DX Soyut kavramlari somutlaştırma E) Koşul öne sürme

2. 1. 22 Mayıs Cuma, yine birkaç gündür Istanbul'dayım ve ne güç bu şehirde yaşamak. II. Istanbullular günlerinin yarısını yolda geçiriyorlar. B III. Değil, burada pek az kimse işine yakın bir yerde oturabilir. IV.Ben adada oturduğum için “Bana mi öyle geliyor?" diye düşündüm. V. Öyleyse bütün gün bir taşıt arkasından koşacak: Tramvay, otobüs, dolmuş... Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturması için aşağıdakilerden hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerekir? A) I ve v B) III ve IV C) IV ve V D) II ve III E) II ve IV 2

20 18. (1) Ikinci Dünya Savaşı'nda kullanılmak amacıyla üretilen ENIAC, çoğu kişi tarafından ilk modern bilgisayar olarak gö- rülüyor. (II) Bilim insanları tarafından tasarlanan ENIAC'in görevi, savaş sırasında atılan bombanın nereye düşeceğini hesaplamaktı. (III) Bu modern aygıt, bir insanın 20 saat uğ- raştığı işi sadece 30 saniyede tamamlayabiliyordu. (IV) Elekt- rik akımını düzenleyen vakumlu tüplerden ve lehimlenmiş ek parçalardan oluşan ENIAC, çok geniş bir odayı kaplayacak kadar büyüktü ve onlarca evin tükettiği kadar enerji tüketi- yordu. (V) ENIAC dışarıdan kablo ağıyla kaplıydı, yüzlerce yanıp sönen ışığı ve operatörlerin bilgisayara komut vermek için kullandığı binlerce mekanik anahtarı vardı. (VI) Bu de- vasa bilgisayarı çalıştırabilmek için operatörlerin uzmanlık düzeyinde teknik bilgiye sahibi olması gerekiyordu. C Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II B) III ment E) VI TÜRKÇE

TYT 27. Gece görüp avlanabildikleri için "gece savaşçısı" sıfatıyla anılan baykuşların anatomisi, adaptasyon konusunda oldukça donanımlı. Örneğin; baykuşların boynu, insan boynundan daha esnek. İnsanda yedi boyun kemiği varken onlarda on dört tane var. Ayrıca baykuşların oksijenli kanı beynine taşıyış şekli, etkileyici bir beceri içeriyor. Aşağıdakilerden hangisi, baykuşların bu parçada altı çizili sözcükle belirtilen yeteneklerini örneklendirmektedir? A) Baykuşların kanatlarındaki tüylerin biçimi, avlarına sessizce yaklaşabilmelerini sağlıyor. Süzülerek alçaldığında ayakları bir uçağın tekerlekleri gibi aşağıya doğru uzanıyor, avinin sırtına aniden biniyor. B) Baykuşların geniş yüzü, nispeten sert ve kavisli tüylerle kaplıdır. Bu tüyler bir kepçe gibi sesleri toplayarak kulağa iletir. Hatta bazı baykuş cinslerinin kulak delikleri, başlarının yan tarafını tamamen kaplayacak kadar büyüktür. C) Yırtıcı kuşlardan olan baykuşlar, yuvaları ya da yavruları tehdit altında bulunduğu zaman koruma içgüdüsüyle hareket edip saldırganlaşabilir. D) Baykuş ailesinin, özellikle peçeli baykuşların, çıkardıkları sesler sayesinde ruh hâllerini tarif edebildikleri biliniyor. Kızgınlık, korku, hırçınlık, yaşama sevinci ve aşk zamanları; seslerinden fark ediliyor. ESEN YAYINLARI E) Baykuşların gözleri, kafatasındaki göz çukurlarında sabit durumda bulunur. Ancak gece avlanan hayvanlar arasında bulunan baykuşların beden yapısı, bu durumu aşacak şekilde uyumlanmıştır. Kafalarini 270 derece çevirdiklerinde bile kafalarına kan akışı kesilmez ve damarlar zarar görmez.

8. Öğretmen olarak en çok hoşlandığım öğrenci ----, her konuda benimle hemfikir olmaya ve bana uymaya hazır olan, uysal ve itaatkâr olanlarınki değil akıllı ama rahat- durmayan, ne istediğini bilen ve zaman zaman başını derde soksa da sahtelik ve yanlışlarla savaşan, genel prensiplerini korumak için hiçbir şeyden çekinme- yenlerinkidir. İlk bakışta görülmesi neredeyse mümkün olmayan fakat cesur bir çalışmayla yeşermeye, gerçeği ve doğruyu yüceltmeye hazır olan bu ---- tohumlarını ne kadar dikkatle korusak azdır. Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıda- kilerden hangisi getirilmelidir? A) psikolojisi - benliklerinden - menfaat B) tutumu - başkalarından - düşünce C) tavrı - yaradılışlarından - karakter D) tarzı - kişiliklerinden - estetik E) beklentisi - çevrelerinden - varlık

17. Yaş almış almasına ama yüreği vatan sevgisiyle hep genç kalmış biri o. Yine de bulunduğu yerin hep büyüğü olmuş. Nice kışlar görmüş, ülkenin kuruluşuna şahit olmuş güzel gözleri ile hep hüsnünazarla (iyi gözle) bakmış çevresine hatta güzel gözler; uzaklardaki Mehmetlere, Alilere, Muratlara, Ömerlere de nazar etmiş. Yüzlerini hiç görmediği kınalı kuzularına elinden düşürmediği beş şişin yardımı ve tabii ki marifetli parmaklarının çalışkanlığıyla kimisi çengel, kimisi yıldız yahut boynuz ve çiçek motifli rengârenk yün çoraplar örmüş hep. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Betimleyici ögeler B) Çoğullaştırma C) Devrik cümleler DYÖyküleme EYÖznel yargılar

30. Batıdan gelen büyük düz yolun ta ağzındaki taş konak, dervişsiz bir türbe gibi sakindi. Yeşil boyalı demir kapısının aralığına yaslanmış ak sakallı, garip, meyus bir kethüda; yere, serseri izlere bakarak düşünüyordu. Kapakları örtülü, Issiz pencerelerin arkasında sanki derin, duyulmaz bir matem feryadı gizliydi. Beş hafta evvelki bozgunun şehri dolduran yaralıları, kuskunsuz atlar, aç katırlar, kalkansız süvariler, tolgasız yeniçeriler, mızraksız sipahiler yüksek beyaz duvarlara, geçici bir gölge kâbusu hâlinde, mahsun akislerini bir an sürüyorlar; sonra titreyerek siliniveriyorlardı. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) İsim cümlelerine yer verilmiştir. B) Sayıp dökme söz konusudur. C) Tasvire başvurulmuştur. D) Kalıplaşmış sözler kullanılmıştır. E) Sessel yinelemelerden yararlanılmıştır.

15. () Şimdiye kadar olayları zaman dizinsel olarak be. timlemekle yetinen tarih, bugün olaylar arasındaki ne- den-sonuç ilişkilerini bulup çıkarmaya, gelişmeleri ve değişmeleri bu neden-sonuç çerçevesi içinde açıkla- maya yönelmiştir. (II) Başlangıçta ders verici anlatılar veya bir ulusun kahramanlıklarının anlatımı olan tarih zamanla nesnel anlatımlar hâlini aldı. (III) Günümüzün tarihçileri artık "ne oldu" sorusuna değil, “niçin oldu" sorusuna yanıt ariyorlar. (IV) Geçmişteki olayların ne- denlerini anlamaya çalışanların önemli bir amacı da bugünün toplumlarındaki neden-sonuç ilişkilerini, ge- lişmenin doğrultusunu anlayabilmek ve bugünün top- lumları için çözümlemeler geliştirmek. (V) Bu eğilimle- rin de etkisiyle çağımızda tarih giderek bir toplumsal bilim niteliği kazanmaktadır. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi dü- şüncenin akışını bozmaktadır? A) B) 11 C) III D) IV E) V

VIParagraf 9. Birçok şiir; yer yer güzel de olsa biçim, düzen, istif yoksulu oldukları için unutulup gitmişler- dir. Bir seziş, bir buluş, bir tema, ne kadar yeni ve güçlü olursa olsun, sağlam bir deyişe erişe- medi mi ömürsüzdür. Genç yaşlarda heyecan sonsuz, ilham boldur. Ama çoklukla bir şey ek- sik olur, misralarda en azından güzellik! Şiirde- ki bütün güzelliği, parça güzelliklerinin kesiksiz sürüp gidebilmesinden, zincirlenmesinden do- ğar. Arada bir misranin bile aksaması şiirde ve- rilmek istenen bir hava, kurgulanmak istenen bir iklim, sahiden varsa onu bozar, zedeler. Bu dü- şüncelerimi, kendi denemelerimde uygulayabil- mek isterdim. 11. Eleştir edebiy demiy kiliyor ranid sokal yapm belki eles yor kat Bu rila LA Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir? A) Genç şairlerin şiir yazmalarını nasıl karşılı- yorsunuz? B) Şiirde parça güzelliğine mi, yoksa bütün hâ- linde bir şiir havası sağlamaya mı önem ve- rirsiniz? C) Sizin şiirlerinizde biçim güzelliği mi yoksa içerik mi daha ön plandadır? D) Sizce bir şiiri kalıcı kılan en önemli unsur ne- dir? E) Biçim kaygısı bir şiiri ne yönde etkiler? 12

3. (1) İnsan sermayesi ve insan kaynakları yaklaşımları; eğitim ve yetiştirmenin ekonomik işlevleri konusuna öncelik vermekte olup eşitlik, demokrasi, toplumsal adalet ve benzeri konuları göz ardı etmektedir. (II) Dünyada son yıllarda uygulanan eğitim politikaları sonucu, eğitimi piyasanın istem ve gereksinimlerine uyarlayan anlayış ağırlık kazanmıştır. (HI) Eğitimin toplumsal amacı ve işlevine yönelik bu anlayışta köklü değişimler oluşmuştur . (IV) Bunun sonucunda eğitim ekonomik etkinliklerin verimlilik ögesine indirgenmiştir. (WHer düzeydeki eğitim çalışmalarında ekonominin ve piyasanın talepleri doğrultusunda insan gücü yetiştirmeye ve geliştirmeye yönelik profesyonel ve teknik yaklaşım ağırlık kazanmıştır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) B) 11 C) III EV DIY 4

37 - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. la- ey in 9- -) Henüz on altı yaşındayken "Kötü şiir okuru, 'Bu şiir ne anlat yor?' diye soran, şiirin de öykü veya roman gibi bir şeyler an latmasını bekleyendir." diye başlayan bir yazı okumuş ve bu yazıdan çok etkilenmiştim. Gerçi o günlerde ben de öyküler ya külemeden kaçınmak gerektiği, şiirin bir öykü gibi yazılıp okun- madığı ölçüde şiir olduğu benim de şiir anlayışımı özetleyen bir görüştü. Aradan bir on yıl geçip ciddi olarak şiir yazmaya başladığımdaysa kendimi bu anlayışa göre değil, öyküleyerek yazarken buldum. Durup düşündüğümde de hatırladığım ve sevdiğim şiirlerin neredeyse tümünün, bir edebiyat dergisinin Yahya Kemal'in yapıtları için kullandığı deyimle "birer hikâye karakterinde" olduklarını gördüm. 37. Bu parçanın yazarı için aşağıdakilerden hangisi söy- lenebilir? A) Şiire çok erken yaslarda başladığı B) Siir anlayışını okuduğu eserlerin belirlediği C) Şiiri sevdiği hâlde öyküde karar kıldığı D) Beğendiği şiirlerin kendi şiir anlayışıyla örtüşmediği E) Beğendiği şairlerin başında Yahya Kemal'in geldiği

(1) Saraybosna, 15. yüzyılın ikinci yarısından başlayarak 400 yıldan fazla bir süre Osmanlı İmparatorluğu tarafından yönetilmiş. (II) Önceleri küçük bir yerleşim yeriyken, Osmanlı'nın imar hareketleri ve sağladığı huzur ortamı sayesinde Balkanlar'ın en önemli ticari kentlerinden biri olmuş. (III) Ancak, Osmanlı'nın gerileme yıllarıyla birlikte huzur ve güven ortamı yerini kargaşaya bırakmış. (IV) Bağımsız Bosna Hersek kurulup Saraybosna bu yeni ülkenin başkenti olduktan sonra kent, tarihinin en kötü günlerini yaşamış ve 90'li yılların başında tam dört yıl süren Sırp kuşatması altında yaşam mücadelesi vermiş. (V) Yaşananlardan önemli dersler çıkaran Saraybosnalılar savaşın adını bile anmak istemiyor. (VI) Bugün tek hedefleri var, Saraybosna'yı yeniden Balkanlar'ın cazibe merkezi hâline getirmek 37. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) || B) III C) IV DV E) VI

2012-ALES-Sonbahar 40.-42. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 42. B ö A (1) Alman bilim insanı Friedrich Sarre'nin 1895 yazında lç Ege, Göller Bölgesi ve Konya civarında yaptığı geziyi anlatan kitap ülkemizde Küçük Asya Seyahati adıyla ya- yımlandı. (11) Kitabın bir bölümünde yazar aynı bölgeye gidecek Batılı gezginlere birtakım pratik bilgiler veriyor. (III) Bu satırları okurken zamanımız gezginlerinin ne ka- dar şanslı olduğunu düşündüm. (IV) At sırtında saatler- ce süren zahmetli yolculuklar, şimdi arabayla birkaç sa- at sürüyor. (V) Yetersiz han odalarının yerini tertemiz oteller aldı. (VI) Yalnız o dönemin yemeklerinde aklım kaldı. (VII) Grubun aşçısının yolculuk sırasında avladığı kuşların etlerinden yaptığı yemekleri bugün bulmak olanaksız. 40. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? A) II. B) III. (C) IV. D) V. E) VI.

15. (1) (Vey söy cev bir METRONOM PARAGRAF DENEMESİ 13. Yeni nesil popüler kitaplar; yaşanmışlık duygusundan yoksun, gerçek hayatla bütün bağlarını koparıp atmış, insanlığa ait geçer akçe bütün insanî değerleri dışlayıp atil durumda bırakmışlardır. Bu kitaplar; insanı, boş ve temelsiz hayal ve fantezi kıyılarının uçsuz bucaksız alanlarında amaçsızca sürüklemekten başka bir işe yaramayan, sunî olarak tatlandırılmış zararlı ama iştahla yenen gidalara benzerler. Mutlaka bir emek ürünüdür ama başka kitap ve düşüncelere "kaynaklık" ve "tanıklık" edecek kadar hiçbir özellikleri de yoktur kendilerine ait özgünlükleri de bulunmaz. Yani hepsi birbirinin basit kopyaları gibi hiçbiri de diğerine bir altyapı oluşturacak nitelikte değildir. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi "günümüz popüler kitapları" ile ilgili bir eleştiri olarak kabul edilmez? A) Gerçek hayattan tamamen kopuk ve temelsizdirler, boş bir hayal dünyasının ürünleridir. B) Evrensel-insanî değerleri taşımaktan uzaktırlar, bize verilecek bir mesajları yoktur. no ist ha ba bi Ir a C) Boş bir hayal ve fantezi duygusuyla soslandırılarak sunulur, kendini öyle pazarlar. D) Bir emek harcanarak oluşturulur ama harcanan emeğe değecek hiçbir kalıcılıkları yoktur. E) Kendilerine ait bir özgün tarafları yoktur, birbirlerine kaynaklık da edemezler. HOCALARA GELDİK

BENİM HOCAM BENİM BAŞARIM ---------- 12. (1) Şiirin halefleri ile selefleri arasındaki ilişki, mut- lak anlamda şiirsel olanın paylaşılmasından ziya- de, şiirsel gücün düşüşüyle de ilgili bir durumdur. (II) Çünkü halef, selefini yanlış okurken aynı zamanda imkânsız bir amacın da peşine düşer ki bu, mutlak şiire kavuşma ve onu yarat- ma arzusudur (III)) Bu bağlamda Bloom, her şairin bilinçsizce de olsa, ölümün zorun- luluğu bilincine karşı diğer insanlardan daha güçlü bir isyanla işe başladığı görüşündedir. (IV) Genç şair, daha en başta doğa karşıtı ya da karşıt insandır ve şairliğe başladığı andan itiba- ren, selefinin yaptığı şeyleri yapmaya başlar. (V) Bu parçadaki numaralanmış yerlerden hangi- sine "Bu amacın ya da ereğin gerçekleşme ola- sılığının zayıflığı, kendi eksikliğini fark etmenin dayanılmaz huzursuzluğunu da doğurur.' cüm- lesi getirilirse parçanın anlam bütünlüğünde bozulma olmaz? RAGRAF SORU BANKASI A) I. B) II. C) HII. D) IV. E) V.