Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafın Yapısı Soruları

. Estetik deneyim konusunda iki yaygın görüş bulunmakta-
dır. Bu görüşlerden biri biçimcilik diğeri ise bağlamacılıktır.
Biçimcilik, estetik deneyimin nesnesini biçimsel özellikler
olarak kabul eder. Renk, şekil, çizgiler, ses, yapı, kalıp gibi
özellikler biçimseldir. Buna göre bir kişinin estetik deneyim
yaşaması dikkatinin ilgili nesnenin biçimsel özelliklerine yö-
nelmesini gerektirir. Bu bir resimse örneğin, tuvaldeki renk-
lere, bu renklerin tonlarına, aralarındaki uyuma, resmedilen
şekillere dikkat ettiğinde ya da dikkat ettiği için estetik bir
deneyim yaşamış olacaktır. Bir müzikse bestedeki notala-
rin birbiriyle uyumuna, çıkan seslerdeki vurgulara, müzikteki
genel yapıya dikkat edecektir. Biçimcilerin anladığı türden
bir estetik deneyim aynı zamanda kişinin söz konusu nes-
neyle kendisi arasına mesafe koyması anlamına gelmekte-
dir. Başka bir deyişle deneyimi yaşayacak olan kişinin
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıda-
kilerden hangisi getirilmelidir?
A) her türlü görüşünü, düşüncesini, inançlarını, istek ve
hedeflerini bir kenara koyması beklenir.
B) ahlaki ve bilimsel görüşlerini bir kenara koymadan zihin-
sel olarak meşgul olmasıdır.
C) bir eserin hangi tarz içerisinde hangi amaçla yapıldığını,
neye hizmet ettiğini ayrıntılı bilmesidir.
D) nesnelerin görünen ve görünmeyen yönlerini kendi
bakış açısıyla yeniden yorumlamasıdır.
E) aynı nesne karşısında hem beğenilerini hem yergilerini
duyarlılıkla ifade etmesidir.
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
. Estetik deneyim konusunda iki yaygın görüş bulunmakta- dır. Bu görüşlerden biri biçimcilik diğeri ise bağlamacılıktır. Biçimcilik, estetik deneyimin nesnesini biçimsel özellikler olarak kabul eder. Renk, şekil, çizgiler, ses, yapı, kalıp gibi özellikler biçimseldir. Buna göre bir kişinin estetik deneyim yaşaması dikkatinin ilgili nesnenin biçimsel özelliklerine yö- nelmesini gerektirir. Bu bir resimse örneğin, tuvaldeki renk- lere, bu renklerin tonlarına, aralarındaki uyuma, resmedilen şekillere dikkat ettiğinde ya da dikkat ettiği için estetik bir deneyim yaşamış olacaktır. Bir müzikse bestedeki notala- rin birbiriyle uyumuna, çıkan seslerdeki vurgulara, müzikteki genel yapıya dikkat edecektir. Biçimcilerin anladığı türden bir estetik deneyim aynı zamanda kişinin söz konusu nes- neyle kendisi arasına mesafe koyması anlamına gelmekte- dir. Başka bir deyişle deneyimi yaşayacak olan kişinin Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıda- kilerden hangisi getirilmelidir? A) her türlü görüşünü, düşüncesini, inançlarını, istek ve hedeflerini bir kenara koyması beklenir. B) ahlaki ve bilimsel görüşlerini bir kenara koymadan zihin- sel olarak meşgul olmasıdır. C) bir eserin hangi tarz içerisinde hangi amaçla yapıldığını, neye hizmet ettiğini ayrıntılı bilmesidir. D) nesnelerin görünen ve görünmeyen yönlerini kendi bakış açısıyla yeniden yorumlamasıdır. E) aynı nesne karşısında hem beğenilerini hem yergilerini duyarlılıkla ifade etmesidir.
19. Esin kaynağı olarak tanıdıklarımı ya da hayatlarını yazı
konusu yapmayı açıkçası çok tercih etmiyorum, kurma-
ca o anlamda çok daha büyülü bir yer. Örneğin
"Orfoz'd gazetede gördüğüm bir üçüncü sayfa haberi
üzerine yazmıştım. Haberde, yanılmıyorsam Urla açık-
larında bir balıkçı teknesi, içinde sahibi olmadan bulun-
muş; balıkçının aranma çalışmalarının devam ettiğini
yazıyordu. Ben bu kayıp balıkçının
bir eşi olduğunu ha-
yal edip kadının, haberi aldıktan sonraki ânını kafamda
canlandırarak yazmıştım.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Sifirdan karakter yaratmak ona ses vermek çok daha
heyecan verici ama tabii ki karşıma çıkan şeyler esin
kaynağı olabiliyor.
B) Kurmacayı her zaman daha çok önemsediğim or-
tada, tüm eserlerime bakılırsa gerçek hayattan birini
bulamazsmiz.
C) Kurmacanın dünyası gerçek hayata göre daha geniş
olduğundan eser kişilerim, kurmaca kişiliklerden olu-
şuyor.
D) Ben edebiyatın topluma bir ayna olduğu düşünce-
sine pek katılmiyorum zira eseri şekillendiren yaza-
rin iç dünyasıdır.
E) Çevremde olan bitenler hele hele yakın çevremde
olan bitenler eserlerimin temel konusunu oluşturuyor.
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
19. Esin kaynağı olarak tanıdıklarımı ya da hayatlarını yazı konusu yapmayı açıkçası çok tercih etmiyorum, kurma- ca o anlamda çok daha büyülü bir yer. Örneğin "Orfoz'd gazetede gördüğüm bir üçüncü sayfa haberi üzerine yazmıştım. Haberde, yanılmıyorsam Urla açık- larında bir balıkçı teknesi, içinde sahibi olmadan bulun- muş; balıkçının aranma çalışmalarının devam ettiğini yazıyordu. Ben bu kayıp balıkçının bir eşi olduğunu ha- yal edip kadının, haberi aldıktan sonraki ânını kafamda canlandırarak yazmıştım. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Sifirdan karakter yaratmak ona ses vermek çok daha heyecan verici ama tabii ki karşıma çıkan şeyler esin kaynağı olabiliyor. B) Kurmacayı her zaman daha çok önemsediğim or- tada, tüm eserlerime bakılırsa gerçek hayattan birini bulamazsmiz. C) Kurmacanın dünyası gerçek hayata göre daha geniş olduğundan eser kişilerim, kurmaca kişiliklerden olu- şuyor. D) Ben edebiyatın topluma bir ayna olduğu düşünce- sine pek katılmiyorum zira eseri şekillendiren yaza- rin iç dünyasıdır. E) Çevremde olan bitenler hele hele yakın çevremde olan bitenler eserlerimin temel konusunu oluşturuyor.
1.
El, vücudumuzdaki en önemli uzuvlardan biri olması-
nin yanında birçok deyimde de kullanılmaktadır. So-
kaklarda yardıma muhtaç insanların başkalarına el
açtığına şahit olmuşsunuzdur. Gecenin geç
vakit-
lerinde el ayak çekilince ortalıkta hiç kimse kalmamış
demektir. Bazen kutsal bir şey üzerine el koyarak ye-
min etmek için el basarız. Çevremizdeki nazlı,
IIN
şımarık bir şekilde yetişmiş kişiler için el bebek gül
IV
bebek deriz. Herhangi bir iş yapmadan boş otururken
el elde baş başta kalmışız demektir.
V
Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisi
yanlış kullanılmıştır?
A) I B) 11 C) III D) IV E) V
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
1. El, vücudumuzdaki en önemli uzuvlardan biri olması- nin yanında birçok deyimde de kullanılmaktadır. So- kaklarda yardıma muhtaç insanların başkalarına el açtığına şahit olmuşsunuzdur. Gecenin geç vakit- lerinde el ayak çekilince ortalıkta hiç kimse kalmamış demektir. Bazen kutsal bir şey üzerine el koyarak ye- min etmek için el basarız. Çevremizdeki nazlı, IIN şımarık bir şekilde yetişmiş kişiler için el bebek gül IV bebek deriz. Herhangi bir iş yapmadan boş otururken el elde baş başta kalmışız demektir. V Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisi yanlış kullanılmıştır? A) I B) 11 C) III D) IV E) V
B).Murabba
C) Şarkı
A) Tuyug
D) Terkibibent
E) Gazer
n.
-
7-
K-
7-
L
G
i
13. I. Metin
Ağustos cuma günü. Sicil müdürü Cavit Bey, yemekten
sonra minderin üstüne uzanmış, uyumak istiyor ama kara-
sinekler rahat bırakmıyor. Köylülerin duvar diplerine uzanıp
yüzlerine birer mendil örterek mışılmışıl uyudukları gözü-
nün önüne geldi. Imrendi. Uzandi, sandalye üzerinde duran
ceketinin cebinden beyaz keten mendilini alıp yüzüne örttü,
sıkıntılı olmasına rağmen uyku gelecek diye bekledi. Bu
arada da ilkin çocuklarının mektep taksitleri için gönderdiği
paranın makbuzunu nereye koyduğunu düşündü. Sonra
karisinin, para yetiştiremiyorum, diye sızlandığını hatırladi.
II. Metin
Yunanlıların İzmir'e çıkarma yapacakları gündü. Evin sabah
alışverişini yapmış: elimde zembil, çarşıdan dönüyordum.
Dükkânının önünden geçerken terzi Arsenios camini tik-
lattı. Durdum. Ayak ayak üstüne atmış, dikişi dizindeydi.
Eliyle beni içeri çağırıyordu. Kolumu biraz kaldırıp zembili
gösterdim. Olsun, aldırma, gel anlamında bir daha el sal-
ladi. Güldüm, yürüyüp geçmek istedim. Dikişi sandalyesine
bırakıp dışarı fırladı. Elimdekileri eve bırakayım gelirim, diye
direnmeme aldırmadan "Geç bre Mustafacığım bir iki dakika.
Konuşacaklarım var seninle." dedi. Kolunu omzuma atarak
beni içeri aldı.
iki farklı hikâyeden alınmış numaralı bu parçalarla ilgili
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) I. metin, durum (kesit); II. metin olay (vak'a) hikâyesinin
özelliklerini göstermektedir.
B) I. metin, hâkim; II. metin kahraman anlatıcıyla oluşturul-
muştur.
C) Her iki metinde de kişi, yer, zaman unsurlarına yer veril-
miştir.
D) II. metin, geriye dönüş tekniğiyle oluşturulmuş bir hika-
yedir.
E) I. metinde, kahraman, tip özelliği gösterir.
5
la
en M
ni A
ir.
rk
bir
ir.
bir
Thi
in
141
Diğer Sayfaya Geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
B).Murabba C) Şarkı A) Tuyug D) Terkibibent E) Gazer n. - 7- K- 7- L G i 13. I. Metin Ağustos cuma günü. Sicil müdürü Cavit Bey, yemekten sonra minderin üstüne uzanmış, uyumak istiyor ama kara- sinekler rahat bırakmıyor. Köylülerin duvar diplerine uzanıp yüzlerine birer mendil örterek mışılmışıl uyudukları gözü- nün önüne geldi. Imrendi. Uzandi, sandalye üzerinde duran ceketinin cebinden beyaz keten mendilini alıp yüzüne örttü, sıkıntılı olmasına rağmen uyku gelecek diye bekledi. Bu arada da ilkin çocuklarının mektep taksitleri için gönderdiği paranın makbuzunu nereye koyduğunu düşündü. Sonra karisinin, para yetiştiremiyorum, diye sızlandığını hatırladi. II. Metin Yunanlıların İzmir'e çıkarma yapacakları gündü. Evin sabah alışverişini yapmış: elimde zembil, çarşıdan dönüyordum. Dükkânının önünden geçerken terzi Arsenios camini tik- lattı. Durdum. Ayak ayak üstüne atmış, dikişi dizindeydi. Eliyle beni içeri çağırıyordu. Kolumu biraz kaldırıp zembili gösterdim. Olsun, aldırma, gel anlamında bir daha el sal- ladi. Güldüm, yürüyüp geçmek istedim. Dikişi sandalyesine bırakıp dışarı fırladı. Elimdekileri eve bırakayım gelirim, diye direnmeme aldırmadan "Geç bre Mustafacığım bir iki dakika. Konuşacaklarım var seninle." dedi. Kolunu omzuma atarak beni içeri aldı. iki farklı hikâyeden alınmış numaralı bu parçalarla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. metin, durum (kesit); II. metin olay (vak'a) hikâyesinin özelliklerini göstermektedir. B) I. metin, hâkim; II. metin kahraman anlatıcıyla oluşturul- muştur. C) Her iki metinde de kişi, yer, zaman unsurlarına yer veril- miştir. D) II. metin, geriye dönüş tekniğiyle oluşturulmuş bir hika- yedir. E) I. metinde, kahraman, tip özelliği gösterir. 5 la en M ni A ir. rk bir ir. bir Thi in 141 Diğer Sayfaya Geçiniz.
30. (1) Her hikâyeci bize eseri ile hayatın ve insanın ayrı bir
yönünü gösterir. (II) Bu nedenle ne kadar çok hikâyenin
içinde yolculuğa çıkarsak o kadar çok hayat ve insan
manzarası ile karşılaşırız. (III) Günlük hayatta biz hayatı
ve insanı dıştan görürüz ve onların pek az anını biliriz.
(IV) Hikâyeci bu dış görünüşün arkasındaki gerçekleri
keşfeder. (V) Güzel hikâyelerin hemen hepsinde, bilin-
meyen bir gerçeğin ifşası vardır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra "Hikâye, anlaşılması son derece güç
olan hayatın
ve insanın içine âdeta bir pencere açar.” cümlesi geti-
filebilir?
A) 1
C) III D) IV EV
B) II
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
30. (1) Her hikâyeci bize eseri ile hayatın ve insanın ayrı bir yönünü gösterir. (II) Bu nedenle ne kadar çok hikâyenin içinde yolculuğa çıkarsak o kadar çok hayat ve insan manzarası ile karşılaşırız. (III) Günlük hayatta biz hayatı ve insanı dıştan görürüz ve onların pek az anını biliriz. (IV) Hikâyeci bu dış görünüşün arkasındaki gerçekleri keşfeder. (V) Güzel hikâyelerin hemen hepsinde, bilin- meyen bir gerçeğin ifşası vardır. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Hikâye, anlaşılması son derece güç olan hayatın ve insanın içine âdeta bir pencere açar.” cümlesi geti- filebilir? A) 1 C) III D) IV EV B) II
4
4. () Uzayda büyük bir kaya parçası bulup onu Dünya'ya yakın
bip yerde yörüngeye oturtmayı amaçlayan NASA'nın Asteroit
Yönlendirme Projesi birçok soruna çözüm olarak görülüyor.
(11) Böylece yerçekimi traktörü" adı verilen teknikle asteroit bu
kayaya doğru ve yeryüzünü tehdit etmeyecek bir yörüngeye
çekilecek. (III) ilk adım olarak asteroite robotlu bir uzay ara-
ci gönderilecek, üç ayaklı bu araç kaya parçasının üzerine
konduktan sonra iki mekanik kol ile onu kavrayıp taşıyacak.
(IV) Daha sonra Ay'a varmak için 80 milyon km yol katedecek.
(V) Uzay boşluğunda sürtünme olmadığı için bu kütleyi güneş
enerjisiyle xenon gazını hızlandırma yoluyla kolayca itmek
mümkün olacak.
Bu parçanın anlam akışındaki bozukluğu gidermek için
aşağıdaki değişikliklerden hangisi yapılmalıdır?
Ateümle ile theümle yer değiştirmeli
cümle-ile-it. cümle yer değiştirmeli
C) TIT. cumle ile V. cümle yer değiştirmeli
Dcümle Neürnteden sonra gelmeli
y 1. cümle V. cümleden sonra gelmeli
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
4 4. () Uzayda büyük bir kaya parçası bulup onu Dünya'ya yakın bip yerde yörüngeye oturtmayı amaçlayan NASA'nın Asteroit Yönlendirme Projesi birçok soruna çözüm olarak görülüyor. (11) Böylece yerçekimi traktörü" adı verilen teknikle asteroit bu kayaya doğru ve yeryüzünü tehdit etmeyecek bir yörüngeye çekilecek. (III) ilk adım olarak asteroite robotlu bir uzay ara- ci gönderilecek, üç ayaklı bu araç kaya parçasının üzerine konduktan sonra iki mekanik kol ile onu kavrayıp taşıyacak. (IV) Daha sonra Ay'a varmak için 80 milyon km yol katedecek. (V) Uzay boşluğunda sürtünme olmadığı için bu kütleyi güneş enerjisiyle xenon gazını hızlandırma yoluyla kolayca itmek mümkün olacak. Bu parçanın anlam akışındaki bozukluğu gidermek için aşağıdaki değişikliklerden hangisi yapılmalıdır? Ateümle ile theümle yer değiştirmeli cümle-ile-it. cümle yer değiştirmeli C) TIT. cumle ile V. cümle yer değiştirmeli Dcümle Neürnteden sonra gelmeli y 1. cümle V. cümleden sonra gelmeli
29. Kimsenin kimseyi merak etmediği durumlar için yetiş-
kinlerin söylediği “Kim kime dum duma?” sözüne takla
attırıp "Kim Duma Dum Kime!" sözüne çeviren yazar,
cümlelere de okuyanlara da takla attırıyor kitabında.
Oldukça rahat okunan mizahi bir dile sahip eser çocuk-
ların soru sormasına, eleştirel düşünme geliştirmesine
ve küçük şeyleri fark etmesine imkân vererek felsefe-
ye de kapı aralıyor. Tam 32 denemenin yer aldığı Kim
Duma Dum Kime! hayal gücü yüksek çocuklara dilimizin
por zenginliklerini göstermesi ve okuma zevki sunması ba-
kımından da kocaman bir alkışı hak ediyor.
Bu parçada söz edilen kitapla ilgili aşağıdakilerden
hangisi söylenebilir?
A) Edebî sanatlar kullanılarak imgeli bir anlatımla oluş-
turulmuştur.
B) Toplumsal sorunlara eleştirel bir gözle bakmayı ele
almıştır.
C) Gülmeceyle birlikte düşündüren ve okuma zevki
sunan bir eserdir. en belei
D) Doğru bilinen önermelerin yanlış olduğunu göster-
miştir.
SV
E) Okurları tarafından büyük bir beğeni ile karşılanmış-
tir.
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
29. Kimsenin kimseyi merak etmediği durumlar için yetiş- kinlerin söylediği “Kim kime dum duma?” sözüne takla attırıp "Kim Duma Dum Kime!" sözüne çeviren yazar, cümlelere de okuyanlara da takla attırıyor kitabında. Oldukça rahat okunan mizahi bir dile sahip eser çocuk- ların soru sormasına, eleştirel düşünme geliştirmesine ve küçük şeyleri fark etmesine imkân vererek felsefe- ye de kapı aralıyor. Tam 32 denemenin yer aldığı Kim Duma Dum Kime! hayal gücü yüksek çocuklara dilimizin por zenginliklerini göstermesi ve okuma zevki sunması ba- kımından da kocaman bir alkışı hak ediyor. Bu parçada söz edilen kitapla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Edebî sanatlar kullanılarak imgeli bir anlatımla oluş- turulmuştur. B) Toplumsal sorunlara eleştirel bir gözle bakmayı ele almıştır. C) Gülmeceyle birlikte düşündüren ve okuma zevki sunan bir eserdir. en belei D) Doğru bilinen önermelerin yanlış olduğunu göster- miştir. SV E) Okurları tarafından büyük bir beğeni ile karşılanmış- tir.
5.
(1) İlk olarak Aristoteles'in eserlerinde rastlanan "habitus" kav-
ramini, Marcel Mauss sosyal bilimlere taşımıştır. (1) Habitus;
toplumsal faillerin algılama, hissetme, düşünme ve davranma
şemaları olarak içselleştirdikleri toplumsallik anlamına gelir.
(III) Bu kavram, toplumsal faillerin günlük hayattan siyaset
alanına, kültürel beğenilerden konuşma tarzına kadar bütün
toplumsal pratiklerini yapılandıran içsel yapıdır. (IV) Her bireyin
kendi toplumsallaşma süreci boyunca, kendi bedeninde içsel-
Rleştirdiği nesnel varoluş koşulları
, o birey için kalıcı ve aktarıla-
bilir habitusu oluşturur. (V) Bireyin toplumsallaşmasının kurucu
yapısı olarak habitus, kendisini üreten nesnel koşullarla uyum
içindeyse bireye mümkün eylemler bütünü sunar. (VI) Bu sa-
yede bireyin eylemleri, içinde bulunduğu toplumsal alanla kar-
şılıklı olarak tanınır ve tanıdık bir hâle gelir.
Bu parçadan numaralanmış cümlelerden hangisi çıkarılır-
sa parçanın anlamında önemli bir değişme olmaz?
D) V
EXVI
C) IV
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
5. (1) İlk olarak Aristoteles'in eserlerinde rastlanan "habitus" kav- ramini, Marcel Mauss sosyal bilimlere taşımıştır. (1) Habitus; toplumsal faillerin algılama, hissetme, düşünme ve davranma şemaları olarak içselleştirdikleri toplumsallik anlamına gelir. (III) Bu kavram, toplumsal faillerin günlük hayattan siyaset alanına, kültürel beğenilerden konuşma tarzına kadar bütün toplumsal pratiklerini yapılandıran içsel yapıdır. (IV) Her bireyin kendi toplumsallaşma süreci boyunca, kendi bedeninde içsel- Rleştirdiği nesnel varoluş koşulları , o birey için kalıcı ve aktarıla- bilir habitusu oluşturur. (V) Bireyin toplumsallaşmasının kurucu yapısı olarak habitus, kendisini üreten nesnel koşullarla uyum içindeyse bireye mümkün eylemler bütünü sunar. (VI) Bu sa- yede bireyin eylemleri, içinde bulunduğu toplumsal alanla kar- şılıklı olarak tanınır ve tanıdık bir hâle gelir. Bu parçadan numaralanmış cümlelerden hangisi çıkarılır- sa parçanın anlamında önemli bir değişme olmaz? D) V EXVI C) IV
DENEME
23
25 DE
RAF
DENEME
23
Bu parçada acı çekmemek ve hayatımızı ber-
16.
bat etmemek için;
isteklerimizi sınırlandırmak,
1
II. çok fazla beklenti içinde olmamak,
III. canla başla çalışıp üretici olmak
gibi davranışlardan hangileri tavsiye edil-
17. Bu parçadan asağıdaki yargılar
ulaşılabilir?
Al Nutus artiş hız bir ülkenin geli
teren en önemli göstergedir.
Bi Bitkiler bir yerin tam araz
olmasında olumsuz bir etkiye
mektedir?
Her istek bir gereksinimden, bir yoksunluktan, bir
acıdan doğar; giderildiği zaman insan yatışır.
Ama yatışmış bir kişiye karşılık, nice yatışmamış
ve duygunluğa erişmemiş insan vardır. Üstelik
istek uzun sürer, gerekli olan şeylerin ardı arkası
kesilmez; ovsa duyulan haz, kısa ve ölcülüdür.
(Yeryüzünde hiçbir şey yoktur ki, şu iradeyi yatış-
tirabilsin ya da belirli bir biçimde olduğu yerde
B) Yalnız 11
Ay Yalnız!
C) Yalnız III
ENT, II ve III
DI ve II
e işsizlik gelişmekte olan O
büyüyen bir sorun haline ge
DY Tarım topraklannın fakiri-
olan etkenlerin başında e
dir.
5) Son yıllarda çağdaş tar
alternatif yöntemler bulu
ur. Insanları beraberlikleri-
15. - 16. soruları aşağıdaki
buluşmalarını sağlayan
parçaya göre cevaplayınız.
u yüzden dilin muhafaza
lar birbiriyle kültür alış-
nu yaparken aldığınız
-apmak başkadır. Var
imizde olanları, kendi-
la ifade etmeye baş-
en bize ait olan keli-
smanın anlamı yok-
eklerden koruyarak
Eün bir parçası hâ
durmaya zorlayabilsin... Alın yazısından kopardi-
ğımız her şey, dilencinin ayağı ucuna atılan para-
ardan hangisine ya benzer: verilen sadaka, duyduğu acıların sü-
rüp gitmesini sağlayabilmek için, dilencinin haya-
Orkçeleşen söz-
tini biraz daha uzatmaktan başka bir iş görmez.
akınca yoktur.
İşte bundan ötürü, isteklerin ve iradenin boyun-
ayakta tutan duruğu altında kaldığımız; varlığımızı, bizi sıkış-
tirip duran umutlara acı çekmemize yol açan
ydada bulu-
korkulara bıraktığımız ölçüde, ne durup dinlen-
maylaşabilir-
mek ne de mutluluk söz konusudur. İster bir
amacı gerçekleştirebilmek için canla başla çalı-
şalım, ister bir tehlikeden sakınmak için çabala-
abancı dil-
şmalıyız.
yalım, sonuç değişmez: iradenin istek ve gerek-
lerinin başımıza açtığı belalar ne biçim olursa
Fözcükler
olsun, hayatımızı berbat etmekten ve aer çekme-
alıdır.
mize yol açmaktan başka bir sonuc vermez.
17. - 18. soruları aşağıdaki
parçaya göre cevaplayınız.
BENÍM HOCAM
BENÍM HOCAM
Gelişmiş ülkelerde nüfus artışl%0.5 düzeyinde
iken gelişmekte olan ülkelerde bu oran %2.5'e >
kadar çıkabilmektedir. İmkânların daha sınırlı ol. 3
Cuğu gelişmekte olan ülkelerde, artan nüfusun
ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kimi zaman qui-
Venlik ve çevre kirliliği gibi etkileri uzun süre son-
dikkate
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
DENEME 23 25 DE RAF DENEME 23 Bu parçada acı çekmemek ve hayatımızı ber- 16. bat etmemek için; isteklerimizi sınırlandırmak, 1 II. çok fazla beklenti içinde olmamak, III. canla başla çalışıp üretici olmak gibi davranışlardan hangileri tavsiye edil- 17. Bu parçadan asağıdaki yargılar ulaşılabilir? Al Nutus artiş hız bir ülkenin geli teren en önemli göstergedir. Bi Bitkiler bir yerin tam araz olmasında olumsuz bir etkiye mektedir? Her istek bir gereksinimden, bir yoksunluktan, bir acıdan doğar; giderildiği zaman insan yatışır. Ama yatışmış bir kişiye karşılık, nice yatışmamış ve duygunluğa erişmemiş insan vardır. Üstelik istek uzun sürer, gerekli olan şeylerin ardı arkası kesilmez; ovsa duyulan haz, kısa ve ölcülüdür. (Yeryüzünde hiçbir şey yoktur ki, şu iradeyi yatış- tirabilsin ya da belirli bir biçimde olduğu yerde B) Yalnız 11 Ay Yalnız! C) Yalnız III ENT, II ve III DI ve II e işsizlik gelişmekte olan O büyüyen bir sorun haline ge DY Tarım topraklannın fakiri- olan etkenlerin başında e dir. 5) Son yıllarda çağdaş tar alternatif yöntemler bulu ur. Insanları beraberlikleri- 15. - 16. soruları aşağıdaki buluşmalarını sağlayan parçaya göre cevaplayınız. u yüzden dilin muhafaza lar birbiriyle kültür alış- nu yaparken aldığınız -apmak başkadır. Var imizde olanları, kendi- la ifade etmeye baş- en bize ait olan keli- smanın anlamı yok- eklerden koruyarak Eün bir parçası hâ durmaya zorlayabilsin... Alın yazısından kopardi- ğımız her şey, dilencinin ayağı ucuna atılan para- ardan hangisine ya benzer: verilen sadaka, duyduğu acıların sü- rüp gitmesini sağlayabilmek için, dilencinin haya- Orkçeleşen söz- tini biraz daha uzatmaktan başka bir iş görmez. akınca yoktur. İşte bundan ötürü, isteklerin ve iradenin boyun- ayakta tutan duruğu altında kaldığımız; varlığımızı, bizi sıkış- tirip duran umutlara acı çekmemize yol açan ydada bulu- korkulara bıraktığımız ölçüde, ne durup dinlen- maylaşabilir- mek ne de mutluluk söz konusudur. İster bir amacı gerçekleştirebilmek için canla başla çalı- şalım, ister bir tehlikeden sakınmak için çabala- abancı dil- şmalıyız. yalım, sonuç değişmez: iradenin istek ve gerek- lerinin başımıza açtığı belalar ne biçim olursa Fözcükler olsun, hayatımızı berbat etmekten ve aer çekme- alıdır. mize yol açmaktan başka bir sonuc vermez. 17. - 18. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. BENÍM HOCAM BENÍM HOCAM Gelişmiş ülkelerde nüfus artışl%0.5 düzeyinde iken gelişmekte olan ülkelerde bu oran %2.5'e > kadar çıkabilmektedir. İmkânların daha sınırlı ol. 3 Cuğu gelişmekte olan ülkelerde, artan nüfusun ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kimi zaman qui- Venlik ve çevre kirliliği gibi etkileri uzun süre son- dikkate
4.
Aralık 1884 tarihinde Üsküp'te doğan Yahya
Kemal'in asıl adı Ahmet Agah idi, o Türk ede-
biyat tarihindeki dört aruzcudan biri olarak ka-
bul edilmiş ve şiirlerinde her daim mükemme-
liyetin peşinde olmuştur. Kurtuluş Savaşı yılla-
ninda Milli Mücadeleye şiirleriyle destek olma-
si istendiğinde "Misra benim haysiyetimdir, şi-
irimi ideolojinin emrine veremem." diyecek ka-
dar şiirin diş yapLözelliklerine bağlı bir sanat-
çıdır. Şiirin bir ahenk, ritim ve imaj üçgeninde
yazılması gerektiğine inanan Yahya Kemal Milli
Mücadele için şiirler değil ancak düzyazılar ka-
leme almıştır. O, dönemindeki diğer milliyetçi
şairler gibi...
1. Edebi zevkini bir kenara bırakıp dönemin
ideolojisine uygun şiirler yazmamıştı.
II. Vatani duygularını nazımla değil, nesirle
anlatmayı tercih etmiştir.
III. Savaş döneminde kalemini duygularından
tamamen arındıramamış ve destansı eser-
ler ortaya koymuştur. X.
IV. Sıradan milli şiirler yazmayı reddetmiş, bu-
nun yerine bugün bile zevkle okunan ulu-
sal şiirler üzerinde çalışmıştır.
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına gö-
re aşağıdakilerden hangileri getirilemez?
A) ve III
Byl vell
apllI ve IV
E) IWE IV
.
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
4. Aralık 1884 tarihinde Üsküp'te doğan Yahya Kemal'in asıl adı Ahmet Agah idi, o Türk ede- biyat tarihindeki dört aruzcudan biri olarak ka- bul edilmiş ve şiirlerinde her daim mükemme- liyetin peşinde olmuştur. Kurtuluş Savaşı yılla- ninda Milli Mücadeleye şiirleriyle destek olma- si istendiğinde "Misra benim haysiyetimdir, şi- irimi ideolojinin emrine veremem." diyecek ka- dar şiirin diş yapLözelliklerine bağlı bir sanat- çıdır. Şiirin bir ahenk, ritim ve imaj üçgeninde yazılması gerektiğine inanan Yahya Kemal Milli Mücadele için şiirler değil ancak düzyazılar ka- leme almıştır. O, dönemindeki diğer milliyetçi şairler gibi... 1. Edebi zevkini bir kenara bırakıp dönemin ideolojisine uygun şiirler yazmamıştı. II. Vatani duygularını nazımla değil, nesirle anlatmayı tercih etmiştir. III. Savaş döneminde kalemini duygularından tamamen arındıramamış ve destansı eser- ler ortaya koymuştur. X. IV. Sıradan milli şiirler yazmayı reddetmiş, bu- nun yerine bugün bile zevkle okunan ulu- sal şiirler üzerinde çalışmıştır. Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına gö- re aşağıdakilerden hangileri getirilemez? A) ve III Byl vell apllI ve IV E) IWE IV .
ostoku
2. Artık zevk olsun diye, tasvir için tasvir etmiyoruz. Insa-
nin, çevresinden ayrılamayacağını elbisesi, evi, sohri,
Ülkesi ile tamamlandığını kabul ediyoruz. Bu bakımdan
beyninin ya da yüreğinin tek bir olayını, çevrede onun
sebeplerini ya da tepkisini aramadan tespit etmeyece-
ğiz. Sonu gelmez tasvirlerimizin sebebi işte budur.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisi söy-
lenebilir?
A) Natüralistler insanın çevresel unsurları kendi zevki-
ne göre değiştirmesini yanlış bulur.
B) Emile Zola gibi sanatçılar, tasviri kahramanın iç
dünyasını daha iyi açıklayabilmek için kullanır.
C) Naturalist sanatçılara göre kötülük irsîdir ve nesil-
den nesile geçer.
D) Sanatın fayda sağlaması gerektiğini savunan natü-
ralistler toplum için sanat anlayışını benimser.
E) Naturalizmde, gerçekçiliğe realistlerden çok daha
ileri bir boyutta yaklaşılır.
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
ostoku 2. Artık zevk olsun diye, tasvir için tasvir etmiyoruz. Insa- nin, çevresinden ayrılamayacağını elbisesi, evi, sohri, Ülkesi ile tamamlandığını kabul ediyoruz. Bu bakımdan beyninin ya da yüreğinin tek bir olayını, çevrede onun sebeplerini ya da tepkisini aramadan tespit etmeyece- ğiz. Sonu gelmez tasvirlerimizin sebebi işte budur. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisi söy- lenebilir? A) Natüralistler insanın çevresel unsurları kendi zevki- ne göre değiştirmesini yanlış bulur. B) Emile Zola gibi sanatçılar, tasviri kahramanın iç dünyasını daha iyi açıklayabilmek için kullanır. C) Naturalist sanatçılara göre kötülük irsîdir ve nesil- den nesile geçer. D) Sanatın fayda sağlaması gerektiğini savunan natü- ralistler toplum için sanat anlayışını benimser. E) Naturalizmde, gerçekçiliğe realistlerden çok daha ileri bir boyutta yaklaşılır.
go
(1) Nükleer atıklar meselesi, geçmişte olduğu gibi gü-
nümüzde de gündemden düşmeyen konulardan biri.
(11) Madenlerden çıkarılan uranyum yakıt håline getiril-
dikten sonra nükleer reaktörlere yollanıyor. (III) Nükleer
reaktörde kullanıldıktan sonra çekirdekten çıkan yakit
nükleer atik oluyor. (IV) Ancak günümüz nükleer reak-
törleri nükleer yakıttaki enerjinin %90'ını kullanamıyor.
(V) Bazı ülkeler nükleerden vazgeçmeye çalışırken
bazıları ise nükleer atıklarını nasıl saklayacağını belir-
lemeye çalışıyor. (VI) Bu durum, kömür santrallerinde
kömürün onda birinin yakılıp küllerin geri kalan onda do-
kuzun üzerine dökülmesine ve ortaya çıkan şeye "yanlış
kömür" denmesine benziyor.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi dü-
şüncenin akışını bozmaktadır?
A) II B) III C) IV D) v E) VI
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
go (1) Nükleer atıklar meselesi, geçmişte olduğu gibi gü- nümüzde de gündemden düşmeyen konulardan biri. (11) Madenlerden çıkarılan uranyum yakıt håline getiril- dikten sonra nükleer reaktörlere yollanıyor. (III) Nükleer reaktörde kullanıldıktan sonra çekirdekten çıkan yakit nükleer atik oluyor. (IV) Ancak günümüz nükleer reak- törleri nükleer yakıttaki enerjinin %90'ını kullanamıyor. (V) Bazı ülkeler nükleerden vazgeçmeye çalışırken bazıları ise nükleer atıklarını nasıl saklayacağını belir- lemeye çalışıyor. (VI) Bu durum, kömür santrallerinde kömürün onda birinin yakılıp küllerin geri kalan onda do- kuzun üzerine dökülmesine ve ortaya çıkan şeye "yanlış kömür" denmesine benziyor. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi dü- şüncenin akışını bozmaktadır? A) II B) III C) IV D) v E) VI
Kabul etmek gerekir ki edebiyat, öncelikle bir sanattır. Bunun-
la birlikte edebiyat; dili, muhtevası, yapısı ve estetik unsurları
ile çok açık bir kültür unsuru hatta sosyal ve millî bir müesse-
sedir. Çünkü edebiyat, sadece varlığı ile bir milleti diğer millet-
lerden ayıran maddi ve manevi kültür değerleri bütünüdür. Bu
değerler manzumesi ekseninde şekillenen ortak hayat tarzı
olarak tarif edebileceğimiz birimlerden birisidir. Unutulmama-
lıdır ki -en ilkel toplumdan, en gelişmiş topluma kadar- her
toplum veya milletin tarihiyle yaşıt ve kendine has bir edebi-
yatı vardır.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Tartışmacı üslup
Tanim cümlesi
SY Gerekçe bildiren yargi
Öznel
VE) Koşul bildiren cümle
Dr öznel yargılar
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
Kabul etmek gerekir ki edebiyat, öncelikle bir sanattır. Bunun- la birlikte edebiyat; dili, muhtevası, yapısı ve estetik unsurları ile çok açık bir kültür unsuru hatta sosyal ve millî bir müesse- sedir. Çünkü edebiyat, sadece varlığı ile bir milleti diğer millet- lerden ayıran maddi ve manevi kültür değerleri bütünüdür. Bu değerler manzumesi ekseninde şekillenen ortak hayat tarzı olarak tarif edebileceğimiz birimlerden birisidir. Unutulmama- lıdır ki -en ilkel toplumdan, en gelişmiş topluma kadar- her toplum veya milletin tarihiyle yaşıt ve kendine has bir edebi- yatı vardır. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Tartışmacı üslup Tanim cümlesi SY Gerekçe bildiren yargi Öznel VE) Koşul bildiren cümle Dr öznel yargılar
asagidaki parçaya gore cevaplay112.
Dünyanın hemen hemen her yerinde yaşayan ve istilacı bir karın-
ca türü olan ateş karıncaları, sel baskınına karşı çok etkili bir çö-
züm bulmuş. Yuvaları su altında kaldığı zaman tüm koloni yani
binlerce, on binlerce karınca bir arada kalarak kendi vücutlarıyla
suda batmayan bir sal oluşturuyor ve selde boğulmaktan kurtu-
luyor. (1) Karıncaların neredeyse yarısı suyun altında, diğer yarısı
da üst tarafta bulunuyor. Öyle bir disiplin içinde çalışıyorlar ki salı
oluşturan karıncalar sürekli bulundukları yeri değiştiriyor. (2) Her
bir birey görevini kurallara uyarak, özenle yerine getiriyor. Bu ka-
rincalar islandıkları zaman vücutlarındaki ince kıllarla küçük ha-
va kabarcıkları tutuyor ve bir süre bu hava kabarcıkları sayesin-
de suyun altında kalabiliyorlar. (3) Her bir karınca, komşusunun
bacağını ısırıyor, böylece birbirlerine yapışmış hâlde su geçirme-
yen bir sal yapıyorlar. Dayanıklı olduğu kadar esnek de olan bu
sal binlerce karıncanın dalgalara rağmen güvenli bir şekilde haf-
talarca bu şekilde yoluna devam ediyor.
3. I.
Karıncalardan oluşmuş sal, dalgalarda sallana sallana yoluna
devam ediyor.
A Peki, on binlerce karınca nasıl dağılmadan bir arada suyun
üzerinde kalabiliyor?
Mil. Böylece hiçbir karınca uzun süre su altında kalmamış oluyor.
Bu parçanın anlamlı bir bütün oluşturabilmesi için 1, 2 ve 3
numaralı yerlere I, II ve Ill numaralı cümlelerden hangileri
gelmelidir?
1
2
3
A)
1
11
III
B)
11
III
II
D)
11
E
III
11
1
4.
Bu parçada ateş karıncalarıyla ilgili aşağıdaki sorulardan han-
gisinin cevabı yoktur?
X Bir sel sırasında su üstünde kalmayı nasıl başarıyorlar?
Oluşturdukları salin su geçirmemesihi sağlayan nedir?
C) Suyun altında kalan karıncaların saldaki işlevi nedir?
D) Sal, sel üzerinde ne kadar süre yoluna devam ediyor?
Karıncalar su üstünde birbirlerine nasıl tutunabiliyor?
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
asagidaki parçaya gore cevaplay112. Dünyanın hemen hemen her yerinde yaşayan ve istilacı bir karın- ca türü olan ateş karıncaları, sel baskınına karşı çok etkili bir çö- züm bulmuş. Yuvaları su altında kaldığı zaman tüm koloni yani binlerce, on binlerce karınca bir arada kalarak kendi vücutlarıyla suda batmayan bir sal oluşturuyor ve selde boğulmaktan kurtu- luyor. (1) Karıncaların neredeyse yarısı suyun altında, diğer yarısı da üst tarafta bulunuyor. Öyle bir disiplin içinde çalışıyorlar ki salı oluşturan karıncalar sürekli bulundukları yeri değiştiriyor. (2) Her bir birey görevini kurallara uyarak, özenle yerine getiriyor. Bu ka- rincalar islandıkları zaman vücutlarındaki ince kıllarla küçük ha- va kabarcıkları tutuyor ve bir süre bu hava kabarcıkları sayesin- de suyun altında kalabiliyorlar. (3) Her bir karınca, komşusunun bacağını ısırıyor, böylece birbirlerine yapışmış hâlde su geçirme- yen bir sal yapıyorlar. Dayanıklı olduğu kadar esnek de olan bu sal binlerce karıncanın dalgalara rağmen güvenli bir şekilde haf- talarca bu şekilde yoluna devam ediyor. 3. I. Karıncalardan oluşmuş sal, dalgalarda sallana sallana yoluna devam ediyor. A Peki, on binlerce karınca nasıl dağılmadan bir arada suyun üzerinde kalabiliyor? Mil. Böylece hiçbir karınca uzun süre su altında kalmamış oluyor. Bu parçanın anlamlı bir bütün oluşturabilmesi için 1, 2 ve 3 numaralı yerlere I, II ve Ill numaralı cümlelerden hangileri gelmelidir? 1 2 3 A) 1 11 III B) 11 III II D) 11 E III 11 1 4. Bu parçada ateş karıncalarıyla ilgili aşağıdaki sorulardan han- gisinin cevabı yoktur? X Bir sel sırasında su üstünde kalmayı nasıl başarıyorlar? Oluşturdukları salin su geçirmemesihi sağlayan nedir? C) Suyun altında kalan karıncaların saldaki işlevi nedir? D) Sal, sel üzerinde ne kadar süre yoluna devam ediyor? Karıncalar su üstünde birbirlerine nasıl tutunabiliyor?
1900'lu yılların dergilerine bakıldığında edebiyat sorunlarının
altında Türk düşüncesinin ne olması gerektiğinin yoklandığı,
uygarlık sorununun ele alındığı görüldr. (II) Edebiyat kavramla-
min yan sira 1930'lara kadar tarih terlmleriyle, 1940'lara kadar
felsefe terimleriyle konuşulmaktadır, 1950'den sonra toplum bilim
terimleri, 1960'tan sonra da ekonomi Terimleri öne gelecektir.
Cm El yillik evre içinde çıkmış yüzlerce derginin hemen hemen
hepsinin bu planda yer alması da bu gerçeğin en önemli kanitidir.
(IV) Son kırk yılda edebiyatımızı götürmüş olan hemen bütün
edebiyat dergileri, kimi zaman slik kimi zaman belirsizmiş gibi
de olsa genellikle, toplum değerlerini savunmuşlardır (V) Nazım
Hikmet'in çıkışından sonra edebiyat dergilerinde toplumtur maddi
değerleri önem kazanmış toplumcu bir akım Resimli Ay'dan
günümüze dek sürmüştür.
Bu paragrafın anlamlı bir bütün oluşturması için numaralan-
mış cümlelerden hangilerl yer değlştirmelidir?
A) I ve 11
B) I ve II
C) II ve III
D) III V V
ve V
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
1900'lu yılların dergilerine bakıldığında edebiyat sorunlarının altında Türk düşüncesinin ne olması gerektiğinin yoklandığı, uygarlık sorununun ele alındığı görüldr. (II) Edebiyat kavramla- min yan sira 1930'lara kadar tarih terlmleriyle, 1940'lara kadar felsefe terimleriyle konuşulmaktadır, 1950'den sonra toplum bilim terimleri, 1960'tan sonra da ekonomi Terimleri öne gelecektir. Cm El yillik evre içinde çıkmış yüzlerce derginin hemen hemen hepsinin bu planda yer alması da bu gerçeğin en önemli kanitidir. (IV) Son kırk yılda edebiyatımızı götürmüş olan hemen bütün edebiyat dergileri, kimi zaman slik kimi zaman belirsizmiş gibi de olsa genellikle, toplum değerlerini savunmuşlardır (V) Nazım Hikmet'in çıkışından sonra edebiyat dergilerinde toplumtur maddi değerleri önem kazanmış toplumcu bir akım Resimli Ay'dan günümüze dek sürmüştür. Bu paragrafın anlamlı bir bütün oluşturması için numaralan- mış cümlelerden hangilerl yer değlştirmelidir? A) I ve 11 B) I ve II C) II ve III D) III V V ve V
Urunle çıkan bir duvar ona durdurabilir.
Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin an-
lamy parantez () içinde verilen açıklamayla uyuşma-
maktadır?
A) 1
B) 11
D) EV
Chl
3. (1) 70 cm boyları ve 150 cm kadar olabilen kanat açık-
liklariyla en büyük baykuş türleri arasında yer alan kar
baykuşları: gündüz avlanma özellikleri, vücut renkleri ve
büyüklükleriyle dikkat çeker. (II) Erkek bireyleri tamamen
beyaz olan, dişilerinin vücutlarında çizgiler bulunan kar
baykuşlarının en bilinen özelliklerinden biri; büyük, san
renkli gözleri olup diğer baykuşların aksine gece değil,
gündüz aktif olmalarıdır. (III) Kuzey faresi başta olmak
üzere tavşan büyüklüğünde küçük memeli hayvanları,
kuşları avlarlar ve bir günde 3-5 kuzey faresi yiyebilirler.
(IV) Avlarini bütün olarak yuttuktan sonra kemik, tüy gibi
kısımları pelet olarak adlandırılan bir top şeklinde kusar-
lar. (V) Alaska, Kanada, Rusya, İskandinavya, Izlanda ve
Grönland'ın kuzey kesiminde ağaçsız ovalarda yaşarlar,
kışları ise daha güneye inerler.
Kar baykuşunun anlatıldığı bu parçadaki numaralan-
mış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi-
söylenemez?
A) I. cümlede, ayırt edici fiziki nitelikleri hakkında bilgiler
ortaya konmuştur.
B) thcümlede, göz renklerinin sağladığı avantajla gün-
düz avlanabildikleri ifade edilmiştir.
C) Hl. cümlede, besin kaynağı olarak hangi hayvan tür-
lerini tercih ettiği hakkında bilgi verilmiştir.
D) Ly. cümlede, avladıkları hayvanları sindirme süre-
ciyle ilgili ayrıntılara yer verilmiştir.
EV. cümlede, dünya coğrafyasındaki yaşama alanla-
nina ve göç yönlerine değinilmiştir.
Diğer Sayfaya Geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
Urunle çıkan bir duvar ona durdurabilir. Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin an- lamy parantez () içinde verilen açıklamayla uyuşma- maktadır? A) 1 B) 11 D) EV Chl 3. (1) 70 cm boyları ve 150 cm kadar olabilen kanat açık- liklariyla en büyük baykuş türleri arasında yer alan kar baykuşları: gündüz avlanma özellikleri, vücut renkleri ve büyüklükleriyle dikkat çeker. (II) Erkek bireyleri tamamen beyaz olan, dişilerinin vücutlarında çizgiler bulunan kar baykuşlarının en bilinen özelliklerinden biri; büyük, san renkli gözleri olup diğer baykuşların aksine gece değil, gündüz aktif olmalarıdır. (III) Kuzey faresi başta olmak üzere tavşan büyüklüğünde küçük memeli hayvanları, kuşları avlarlar ve bir günde 3-5 kuzey faresi yiyebilirler. (IV) Avlarini bütün olarak yuttuktan sonra kemik, tüy gibi kısımları pelet olarak adlandırılan bir top şeklinde kusar- lar. (V) Alaska, Kanada, Rusya, İskandinavya, Izlanda ve Grönland'ın kuzey kesiminde ağaçsız ovalarda yaşarlar, kışları ise daha güneye inerler. Kar baykuşunun anlatıldığı bu parçadaki numaralan- mış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi- söylenemez? A) I. cümlede, ayırt edici fiziki nitelikleri hakkında bilgiler ortaya konmuştur. B) thcümlede, göz renklerinin sağladığı avantajla gün- düz avlanabildikleri ifade edilmiştir. C) Hl. cümlede, besin kaynağı olarak hangi hayvan tür- lerini tercih ettiği hakkında bilgi verilmiştir. D) Ly. cümlede, avladıkları hayvanları sindirme süre- ciyle ilgili ayrıntılara yer verilmiştir. EV. cümlede, dünya coğrafyasındaki yaşama alanla- nina ve göç yönlerine değinilmiştir. Diğer Sayfaya Geçiniz.