Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafın Yapısı Soruları

Suisti
onun temelind
DENEME-7
yatar. Bağımlılıklarda
dolayı sahte ihtiyaçl
bi görme eğilimi var
duğunu bilir ama ba
lanin far
i ne?
nda ise
yakala
erini ve
k pek
ir par
19. ve 20. soruları aşağıdaki paragrafa göre cevaplandırma
Düşünen insanlar, belleklerini hiç bir ayrım yapmadan insanlık
tecrübeleriyle varsillaştırırlar. Eskiye, geçmişte yaşadıklarınala
kılıp kalmazlar. Unutmaları gerekli, artık miadi dolmuş halutaan
belleğinden atarak yenileşerek yoluna devam ederler. Dışarıda,
geçmişte anlamsızca yapılıp edilen yolculukların, gelece je bil
yaran yoktur. Insan ancak, kendine ait, kendine özgü degerler
adamı Emerson, "Her davranışın atası düşüncedir." der. Kench
le bu bilinç yolculuğunu yaparsa bir anlamı vardır. Büyük düsün
evrensel, temel değerlerini keşfedemeyen biri, kendine enjekte
edilen yapay kalipların ardında sadece bir gölge olup gider. Yo
neldiği kimi şeyleri elde etse bile, iç dünyasını savsakladığından
dolayı, mutsuz ve huzursuz olur. Onun için düşünen insanin -
kendisinden gören
rak değişimi yaşad
seçenekler içinde
sünde sağlıklı düs
sal boyutta travm
ler sunulsa da ör
özgüveni sağlar
Bu parçada as
nu du-
kayet
ken-
7 da-
klan
eme
tar
edi-
hinsel gerçeği kendine özgüdür.
A) insanların
B) Bağımlılık
C) Duygusal
D) Duygusa
E) Değişim
19. Bu parçada asıl vurgulanan aşağıdakilerden hangisidir?
AV Düşünen insan, eleştirilere her zaman açık olmalıdır.
B7 Düşünen insan, bilinçli hareket ederse başarılı olabilir
Düşünen insan, düşüncelerini daima taze tutabilmelidir
Düşünen insan, özlülüğü içine sindirebilmiş insandır.
Düşünen insan, kendi zihinsel gerçeğini kendisi oluşturur.
2. (1) Sat
monu
siyon
aras
siste
dır.
mik
20. Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Yu
sir
Açıklayıcı anlatım yolu seçilmiştir.
Anlatıma duygular katılmıştır.
C) Birinci kişili anlatım kullanılmıştır.
Tanık gösterme yapılmıştır.
Karşılaştırma yapılmıştır.
nir
lir
A
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
Suisti onun temelind DENEME-7 yatar. Bağımlılıklarda dolayı sahte ihtiyaçl bi görme eğilimi var duğunu bilir ama ba lanin far i ne? nda ise yakala erini ve k pek ir par 19. ve 20. soruları aşağıdaki paragrafa göre cevaplandırma Düşünen insanlar, belleklerini hiç bir ayrım yapmadan insanlık tecrübeleriyle varsillaştırırlar. Eskiye, geçmişte yaşadıklarınala kılıp kalmazlar. Unutmaları gerekli, artık miadi dolmuş halutaan belleğinden atarak yenileşerek yoluna devam ederler. Dışarıda, geçmişte anlamsızca yapılıp edilen yolculukların, gelece je bil yaran yoktur. Insan ancak, kendine ait, kendine özgü degerler adamı Emerson, "Her davranışın atası düşüncedir." der. Kench le bu bilinç yolculuğunu yaparsa bir anlamı vardır. Büyük düsün evrensel, temel değerlerini keşfedemeyen biri, kendine enjekte edilen yapay kalipların ardında sadece bir gölge olup gider. Yo neldiği kimi şeyleri elde etse bile, iç dünyasını savsakladığından dolayı, mutsuz ve huzursuz olur. Onun için düşünen insanin - kendisinden gören rak değişimi yaşad seçenekler içinde sünde sağlıklı düs sal boyutta travm ler sunulsa da ör özgüveni sağlar Bu parçada as nu du- kayet ken- 7 da- klan eme tar edi- hinsel gerçeği kendine özgüdür. A) insanların B) Bağımlılık C) Duygusal D) Duygusa E) Değişim 19. Bu parçada asıl vurgulanan aşağıdakilerden hangisidir? AV Düşünen insan, eleştirilere her zaman açık olmalıdır. B7 Düşünen insan, bilinçli hareket ederse başarılı olabilir Düşünen insan, düşüncelerini daima taze tutabilmelidir Düşünen insan, özlülüğü içine sindirebilmiş insandır. Düşünen insan, kendi zihinsel gerçeğini kendisi oluşturur. 2. (1) Sat monu siyon aras siste dır. mik 20. Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Yu sir Açıklayıcı anlatım yolu seçilmiştir. Anlatıma duygular katılmıştır. C) Birinci kişili anlatım kullanılmıştır. Tanık gösterme yapılmıştır. Karşılaştırma yapılmıştır. nir lir A
31. (1) Misir Piramitleri'nin yapımının sır olduğu düşünülüyor-
du. (II) Dönemin teknolojisiyle bu derece büyük yapılar inşa
edilmesi imkânsız olarak görülüyordu. (III) Ancak Mısır Pira-
mitleri insan gücüyle inşa edilmiştir. (IV) Yapımında yaklaşık
200.000 işçi çalışmıştır. (V) Böylece taşları işçilerin taşıdığı
da ortaya çıkmıştır. (VI) Bölgedeki kazılarda bulunan iske-
letier incelendiğinde omurgalarının aşırı yüke maruz kaldığı
tespit edilmiştir.
Bu parçanın anlam akışındaki bozukluğu gidermek için
aşağıdaki değişikliklerden hangisi yapılmalıdır?
edmleyle II. cümle yer değiştirmeli
B) II. cümleyle III. cümle yer değiştirmeli
.
C) III. cümleyle V. cümle yer değiştirmeli.
D) V. cümle, III. cümleden sonra getirilmeli.
E) V. cümleyle VI. cümle yer değiştirmeli
,
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
31. (1) Misir Piramitleri'nin yapımının sır olduğu düşünülüyor- du. (II) Dönemin teknolojisiyle bu derece büyük yapılar inşa edilmesi imkânsız olarak görülüyordu. (III) Ancak Mısır Pira- mitleri insan gücüyle inşa edilmiştir. (IV) Yapımında yaklaşık 200.000 işçi çalışmıştır. (V) Böylece taşları işçilerin taşıdığı da ortaya çıkmıştır. (VI) Bölgedeki kazılarda bulunan iske- letier incelendiğinde omurgalarının aşırı yüke maruz kaldığı tespit edilmiştir. Bu parçanın anlam akışındaki bozukluğu gidermek için aşağıdaki değişikliklerden hangisi yapılmalıdır? edmleyle II. cümle yer değiştirmeli B) II. cümleyle III. cümle yer değiştirmeli . C) III. cümleyle V. cümle yer değiştirmeli. D) V. cümle, III. cümleden sonra getirilmeli. E) V. cümleyle VI. cümle yer değiştirmeli ,
17.
Din; ferdi ve içtimai yanı bulunan, fikir ve uygulama
açısından sistemleşmiş olan, inananlara bir yaşam tarzı
sunan, onları belli bir dünya görüşü etrafında toplayan
bir kurumdur. O, bir değer koyma, değer biçme ve
yaşama tarzıdır. Yüce ve aşkın bir varlığa isteyerek
bağlanma ve ona teslim olmadır.
Bu tanımdan hareketle dinle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisine ulaşilamaz?
A) Birey ve topluma yön verdiğine
BLÖlüm sonrası ebedi bir hayat vadettiğine
C) Teorik ve pratik yönü olduğuna
D) Insanın anlam arayışına cevap verdiğine
E) Bilinçli bir tercih olduğuna
ç
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
17. Din; ferdi ve içtimai yanı bulunan, fikir ve uygulama açısından sistemleşmiş olan, inananlara bir yaşam tarzı sunan, onları belli bir dünya görüşü etrafında toplayan bir kurumdur. O, bir değer koyma, değer biçme ve yaşama tarzıdır. Yüce ve aşkın bir varlığa isteyerek bağlanma ve ona teslim olmadır. Bu tanımdan hareketle dinle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşilamaz? A) Birey ve topluma yön verdiğine BLÖlüm sonrası ebedi bir hayat vadettiğine C) Teorik ve pratik yönü olduğuna D) Insanın anlam arayışına cevap verdiğine E) Bilinçli bir tercih olduğuna ç
19. 1 Dünyanın süregelen en eski devletlerinden de
sayılan ülke, Roma İmparatorluğu
11. 61, 2 km2'lik yüzölçümüne sahip olan ülke dün-
yanın en geniş 220. ülkesidir.
(L. San Marino veya resmî adıyla San Marino
Cumhuriyeti Güney Avrupa'da İtalya Yarıma-
dası içerisinde Apenin Dağları'nın küçük bir
tepesinde bulunan bir ülkedir.
IV. İmparatoru Diocletianus'un Hristiyanlara işken-
ce etmesi üzerine 3 Eylül 301 tarihinde Dal-
maçyalı Hıristiyan bir taş ustası olan Marinus
tarafından kurulmuştur.
V. Hiçbir denize kiyisi olmayan ülke Avrupa'nın
beş mikro devletinden biridir.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir
bütün oluşturacak biçimde sıralandığında, han-
gisi baştan ikinci olur?
A) 1.
B) II.
D) IV.
E) V.
Paragraf © TÜRKÇE SORU BANKASI 255
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
19. 1 Dünyanın süregelen en eski devletlerinden de sayılan ülke, Roma İmparatorluğu 11. 61, 2 km2'lik yüzölçümüne sahip olan ülke dün- yanın en geniş 220. ülkesidir. (L. San Marino veya resmî adıyla San Marino Cumhuriyeti Güney Avrupa'da İtalya Yarıma- dası içerisinde Apenin Dağları'nın küçük bir tepesinde bulunan bir ülkedir. IV. İmparatoru Diocletianus'un Hristiyanlara işken- ce etmesi üzerine 3 Eylül 301 tarihinde Dal- maçyalı Hıristiyan bir taş ustası olan Marinus tarafından kurulmuştur. V. Hiçbir denize kiyisi olmayan ülke Avrupa'nın beş mikro devletinden biridir. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında, han- gisi baştan ikinci olur? A) 1. B) II. D) IV. E) V. Paragraf © TÜRKÇE SORU BANKASI 255
için
(1) Sonbahar yapraklarının renk cümbüşü demiryolu taşımacılığı
kâbusa dönüşebiliyor. (II) Raylardaki yapraklar tren tekerle-
ği ile ray arasındaki adezyon kuvvetini düşürerek birbirlerine tu-
tunmalarını zorlaştırır. (III) Bu durum fren mesafesinin uzamasına
ve trenlerin kalkışında patinaja sebep olabiliyor. (IV) Yaprakların
tekerleklere tutunarak iletkenliği azaltması ise sinyalizasyon so-
runlarına yol açabiliyor. (W) Rötarlara sebep olan yapraklardan
kurtulmak için demiryolu hatlarında çeşitli temizleme yöntemle-
ri kullanılıyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşünce-
nin akışını bozmaktadır?
A)
B) IV
D) II
E) III
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
için (1) Sonbahar yapraklarının renk cümbüşü demiryolu taşımacılığı kâbusa dönüşebiliyor. (II) Raylardaki yapraklar tren tekerle- ği ile ray arasındaki adezyon kuvvetini düşürerek birbirlerine tu- tunmalarını zorlaştırır. (III) Bu durum fren mesafesinin uzamasına ve trenlerin kalkışında patinaja sebep olabiliyor. (IV) Yaprakların tekerleklere tutunarak iletkenliği azaltması ise sinyalizasyon so- runlarına yol açabiliyor. (W) Rötarlara sebep olan yapraklardan kurtulmak için demiryolu hatlarında çeşitli temizleme yöntemle- ri kullanılıyor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşünce- nin akışını bozmaktadır? A) B) IV D) II E) III
TYT/Türkçe
30.
29. Gazeteci:
(0)
Yazar:
- Aile toplumun en küçük birimi olarak bir şeylerin başı
olsa da her şeyin sonu sayılmaz. Son tahlilde Seher'in
yaşadığı topluma, daha makro düzeyde bakmak lazım.
O toplum yeterince adil midir, şefkatli midir, fertlerini
sevmeyi ve saymayı bilir mi, bireyin kendini korkusuz-
ca var etmesine, gerçekleştirmesine müsaade eder mi?
Sanmıyorum.
Gazeteci:
(1) ----
Yazar:
- Özetle kaygılı bağlanma diyebiliriz. Çoğu insan baş-
kalarıyla kurduğu ilişkileri yönetmekte zorlanır. Mesela
çocuklukta açılan yaralarla birlikte gelen kaybetme kor-
kusu, yetişkinlikte kurulan yakınlıklarda dahi terk edilme,
vazgeçilme endişelerine sebep olabilir. Seher, başına
buyruk ama özgür iradesiyle veriyor göründüğü karar-
ların arkasındaki irade o kadar da özgür değil aslinda.
Dolayısıyla sıklıkla iki ayrı uçtaki duygular arasında gidip
geliyor.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) (1) Roman kahramanınız Seher, bir aile ortamında bü-
yümüş karakter değil ve roman bu durum üzerinde
ilerliyor, bu tercihiniz nedeni nedir?
(II) Geçmişiyle barışık olmayan bir karakter, geçmişi
unutmaya çalışmak ile iyileşmek arasında bocalarken
görüyoruz onu sanki, ne dersiniz?
B) (1) Roman kahramanız üzerinden ele alırsak bir bireyin
kişiliğinin oluşmasında toplumun rolüyle ilgili ne dü-
şünüyorsunuz?
(II) Kaygılı bağlanma sorunu sizin roman karakteriniz
Seher'de olduğu gibi bireyi huzursuz biri mi yapıyor?
C) (0) Sizce, bireyin kendini var etmesinin önündeki en
büyük engel toplum mudur?
(II) Seher'in romandaki serüvenine baktığımızda bir
savrulma görüyoruz, niçin savruluyor?
D) (1) Bir insanın kişiliğinin oluşumunda ailenin rolü ko-
nusunda neler söylemek istersiniz?
(II) Romanınızda ele aldığınız sorunu kısaca nasıl ta-
nimlarsınız?
E) (1) Roman kahramanınız Seher, daima kendisine ve
hayata karşı misafir gibi; bunu sıcak aile ortamından
uzakta yetişmesiyle açıklayabilir miyiz?
(11) Bir yandan yalnız kalmak istiyor, diğer yandan
yalnız kalmaktan da korkuyor; Seher'in bu ruh hâlini
nasıl okumalıyız?
DERECE
YAYINLARI
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
TYT/Türkçe 30. 29. Gazeteci: (0) Yazar: - Aile toplumun en küçük birimi olarak bir şeylerin başı olsa da her şeyin sonu sayılmaz. Son tahlilde Seher'in yaşadığı topluma, daha makro düzeyde bakmak lazım. O toplum yeterince adil midir, şefkatli midir, fertlerini sevmeyi ve saymayı bilir mi, bireyin kendini korkusuz- ca var etmesine, gerçekleştirmesine müsaade eder mi? Sanmıyorum. Gazeteci: (1) ---- Yazar: - Özetle kaygılı bağlanma diyebiliriz. Çoğu insan baş- kalarıyla kurduğu ilişkileri yönetmekte zorlanır. Mesela çocuklukta açılan yaralarla birlikte gelen kaybetme kor- kusu, yetişkinlikte kurulan yakınlıklarda dahi terk edilme, vazgeçilme endişelerine sebep olabilir. Seher, başına buyruk ama özgür iradesiyle veriyor göründüğü karar- ların arkasındaki irade o kadar da özgür değil aslinda. Dolayısıyla sıklıkla iki ayrı uçtaki duygular arasında gidip geliyor. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) (1) Roman kahramanınız Seher, bir aile ortamında bü- yümüş karakter değil ve roman bu durum üzerinde ilerliyor, bu tercihiniz nedeni nedir? (II) Geçmişiyle barışık olmayan bir karakter, geçmişi unutmaya çalışmak ile iyileşmek arasında bocalarken görüyoruz onu sanki, ne dersiniz? B) (1) Roman kahramanız üzerinden ele alırsak bir bireyin kişiliğinin oluşmasında toplumun rolüyle ilgili ne dü- şünüyorsunuz? (II) Kaygılı bağlanma sorunu sizin roman karakteriniz Seher'de olduğu gibi bireyi huzursuz biri mi yapıyor? C) (0) Sizce, bireyin kendini var etmesinin önündeki en büyük engel toplum mudur? (II) Seher'in romandaki serüvenine baktığımızda bir savrulma görüyoruz, niçin savruluyor? D) (1) Bir insanın kişiliğinin oluşumunda ailenin rolü ko- nusunda neler söylemek istersiniz? (II) Romanınızda ele aldığınız sorunu kısaca nasıl ta- nimlarsınız? E) (1) Roman kahramanınız Seher, daima kendisine ve hayata karşı misafir gibi; bunu sıcak aile ortamından uzakta yetişmesiyle açıklayabilir miyiz? (11) Bir yandan yalnız kalmak istiyor, diğer yandan yalnız kalmaktan da korkuyor; Seher'in bu ruh hâlini nasıl okumalıyız? DERECE YAYINLARI
1
16. Türk edebiyatı penceresinden bakıldığında bugün klasik
olarak nitelendirilen tanımlarda bir standardin bulunmadı-
ği söylenebilir. Bugün klasik edebiyat ya da klasik üslup
olarak nitelendirdiğimiz dönem, Osmanlı divan edebiyatını
içine alan dönemdir. Ancak Osmanlı divan edebiyatını
kendi içinde üslup gelişimi çerçevesinde değerlendirdiği-
mizde, 13. yüzyılın ilk yarısından 19. yüzyılın ikinci yarısına
kadar devam eden sürecin sadece 16. yüzyıldan 18. yüz-
yılın ikinci yarısına kadar olan dönemi klasik dönem olarak
adlandırılmaktadır. Böyle bir adlandırmada ise zaman ara-
lığı değil dilin kullanımı ölçü olarak kabul edilmektedir. Aynı
durumu 16 ve 17. yüzyıllarda en iyi örneklerini oluşturan
âşık edebiyatı için de söylemek mümkündür.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre
1. Edebiyatımızın yüzyıllara göre ve bu yüzyıllarda
kullanılan tarzlara göre sınıflandırdığımız bir klasik
edebiyatı vardır.
II. Böyle bir tanımlama, üzerinden belli bir zaman
geçmiş olması ölçütü dikkate alınarak oluşturulmuş
olmalıdır.
III. Dönemlere ayırmadaki kriterler düşünüldüğünde
Osmanlı divan edebiyatının tasnifi, zorlayıcı bir
çalışma gerektirir.
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Yalnız!
B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II
E) Il ve III
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
1 16. Türk edebiyatı penceresinden bakıldığında bugün klasik olarak nitelendirilen tanımlarda bir standardin bulunmadı- ği söylenebilir. Bugün klasik edebiyat ya da klasik üslup olarak nitelendirdiğimiz dönem, Osmanlı divan edebiyatını içine alan dönemdir. Ancak Osmanlı divan edebiyatını kendi içinde üslup gelişimi çerçevesinde değerlendirdiği- mizde, 13. yüzyılın ilk yarısından 19. yüzyılın ikinci yarısına kadar devam eden sürecin sadece 16. yüzyıldan 18. yüz- yılın ikinci yarısına kadar olan dönemi klasik dönem olarak adlandırılmaktadır. Böyle bir adlandırmada ise zaman ara- lığı değil dilin kullanımı ölçü olarak kabul edilmektedir. Aynı durumu 16 ve 17. yüzyıllarda en iyi örneklerini oluşturan âşık edebiyatı için de söylemek mümkündür. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre 1. Edebiyatımızın yüzyıllara göre ve bu yüzyıllarda kullanılan tarzlara göre sınıflandırdığımız bir klasik edebiyatı vardır. II. Böyle bir tanımlama, üzerinden belli bir zaman geçmiş olması ölçütü dikkate alınarak oluşturulmuş olmalıdır. III. Dönemlere ayırmadaki kriterler düşünüldüğünde Osmanlı divan edebiyatının tasnifi, zorlayıcı bir çalışma gerektirir. aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Yalnız! B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) Il ve III
* INFORMAL YAYIN
16. Gazetelerdeki “köşe yazısı” diye bilinen, fikra benzeri
metinler, öncelikle ilginç olmak zorundadır. İlginçlik hem
konuyla hem de biçemle ilgilidir. Konuda güncellik, anla-
timda akıcılık önemlidir. Yoksa okurun sayfayı çevirmesi,
bakışlarını bir başka sütuna kaydırıvermesi anlık bir iştir.
Ülkemizde köşe yazarının güncel konu bulması zor değil-
dir; ama biçem bambaşka bir olgudur.
Bu parçaya göre, köşe yazarıyla ilgili olarak aşağıdaki
yargılardan hangisine ulaşılabilir?
A) Okunurluğun konuyla biçeme bağlı olduğunu bilir.
B) Her olaydan bir yazı oluşturabilir.
Okurların eğilimlerine öncelik verir. ✓
Yetkinleşmesi için zamana gereksinmesi vardır.
E) Her yazısında farklı bir biçem oluşturmak ister.
(2006-TODAİE)
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
* INFORMAL YAYIN 16. Gazetelerdeki “köşe yazısı” diye bilinen, fikra benzeri metinler, öncelikle ilginç olmak zorundadır. İlginçlik hem konuyla hem de biçemle ilgilidir. Konuda güncellik, anla- timda akıcılık önemlidir. Yoksa okurun sayfayı çevirmesi, bakışlarını bir başka sütuna kaydırıvermesi anlık bir iştir. Ülkemizde köşe yazarının güncel konu bulması zor değil- dir; ama biçem bambaşka bir olgudur. Bu parçaya göre, köşe yazarıyla ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir? A) Okunurluğun konuyla biçeme bağlı olduğunu bilir. B) Her olaydan bir yazı oluşturabilir. Okurların eğilimlerine öncelik verir. ✓ Yetkinleşmesi için zamana gereksinmesi vardır. E) Her yazısında farklı bir biçem oluşturmak ister. (2006-TODAİE)
14. Uçurtma Avcisi, Afganistan doğumlu Amerikalı yazar Halit
Húseyni'nin ilk romanıdır. 2003 yılında yayımlanan kitap bir
Afgan tarafından ingilizce yazılmış ilk romandır. "Afganis-
tan'da çok çocuk var, çocukluk yok. Afganistan'ın geçirdiği
değişimleri, yıkımın nasıl başladığını ve nasıl devam etti
ğini..." Okur okumaz insanı kavrayan, sarsan bu sözler ese-
rin hem özeti hem de en dikkat çeken yönüdür. Okur bu
durum karşısında aslında kitabı okurken fark etmeden çok
şey öğreniyor. İçinde inanılmaz duygular barındırıyor. Bu
duygusallik birkaç yönlü verilmiş. Bazıları diğerlerine göre
ön planda olsa da onları asla gölgelemiyor. Bir zaman iki ar-
kadaşın dramına ağlanırken başka bir zaman baba ve oğul
sevinci hissedilir.
Bu parçada altı çizili ifadeyle
1. Kitabın içinde çeşitli yönleriyle verilen kimi duyguların ön
plana çıkarılmasına
II. Yaşanılanların çarpıcı bir biçimde dile getirilmesine
III. Birbirine karşıt duyguların eserin içinde zaman zaman
değişmesine
durumlardan hangilerine gönderme yapılmamıştır?
A) Yalnız !
B) Yalnız II
C) I ve II
D) I ve III
VI ve III
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
14. Uçurtma Avcisi, Afganistan doğumlu Amerikalı yazar Halit Húseyni'nin ilk romanıdır. 2003 yılında yayımlanan kitap bir Afgan tarafından ingilizce yazılmış ilk romandır. "Afganis- tan'da çok çocuk var, çocukluk yok. Afganistan'ın geçirdiği değişimleri, yıkımın nasıl başladığını ve nasıl devam etti ğini..." Okur okumaz insanı kavrayan, sarsan bu sözler ese- rin hem özeti hem de en dikkat çeken yönüdür. Okur bu durum karşısında aslında kitabı okurken fark etmeden çok şey öğreniyor. İçinde inanılmaz duygular barındırıyor. Bu duygusallik birkaç yönlü verilmiş. Bazıları diğerlerine göre ön planda olsa da onları asla gölgelemiyor. Bir zaman iki ar- kadaşın dramına ağlanırken başka bir zaman baba ve oğul sevinci hissedilir. Bu parçada altı çizili ifadeyle 1. Kitabın içinde çeşitli yönleriyle verilen kimi duyguların ön plana çıkarılmasına II. Yaşanılanların çarpıcı bir biçimde dile getirilmesine III. Birbirine karşıt duyguların eserin içinde zaman zaman değişmesine durumlardan hangilerine gönderme yapılmamıştır? A) Yalnız ! B) Yalnız II C) I ve II D) I ve III VI ve III
5.
Hasan'ı bir istasyonda indirdiler. Gerdanından, alnın-
dan, kollarından ve kulaklarından biçim biçim, sürü
sürü altınlar sallanan kara entarili, kara çatık kaşlı,
kara iri benli bir kadın göğsüne bastırdı. Anasınınki-
ne benzemeyen, tuhaf kokulu, fazla yumuşak, içine
gömülüverilen cansız bir göğüs... Ya habibi! Ya ayni!
Halasının yanındaki kadınlar da sarıldılar, öptüler,
söyleştiler, gülüştüler. Birçok çocuk da gelmişti; enta-
rilerinin üstüne hırka yerine elbise ceket giymiş; saç-
ları perçemli, başları takkeli çocuklar...
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden
hangisi yanlıştır?
A) Devrik yargılar kullanılmıştır.
B) Deyim kullanılmıştır.
C) Eksiltili cümlelere yer verilmiştir.
D) Farklı duyulara yer verilmiştir.
E) Betimlemelere başvurulmuştur.
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
5. Hasan'ı bir istasyonda indirdiler. Gerdanından, alnın- dan, kollarından ve kulaklarından biçim biçim, sürü sürü altınlar sallanan kara entarili, kara çatık kaşlı, kara iri benli bir kadın göğsüne bastırdı. Anasınınki- ne benzemeyen, tuhaf kokulu, fazla yumuşak, içine gömülüverilen cansız bir göğüs... Ya habibi! Ya ayni! Halasının yanındaki kadınlar da sarıldılar, öptüler, söyleştiler, gülüştüler. Birçok çocuk da gelmişti; enta- rilerinin üstüne hırka yerine elbise ceket giymiş; saç- ları perçemli, başları takkeli çocuklar... Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Devrik yargılar kullanılmıştır. B) Deyim kullanılmıştır. C) Eksiltili cümlelere yer verilmiştir. D) Farklı duyulara yer verilmiştir. E) Betimlemelere başvurulmuştur.
10. Kirk gün sonra Buz Dağ adında bir dağın eteğine geldi.
Çadırını kurdurdu ve sessizce uyudu. Tan ağarınca Oğuz
Kağan'ın çadırına güneş gibi bir işik girdi. O şiktan gök
tüylü ve gök yeleli büyük bir erkek kurt çıktı. Bu kurt, Oğuz
Kağan'a hitap etti ve "Ey Oğuz, sen Urum üzerine yürümek
istiyorsun; ey Oğuz, ben senin önünde yürümek istiyorum."
dedi. Ondan sonra Oğuz kağan çadırını dürdürdü ve gitti.
Gördü ki askerin önünde gök tüylü ve gök yeleli büyük
bir erkek kurt yürümektedir ve kurdun ardı sıra ordu
gelmektedir.
Bu parça ile ilgili olarak
1. İslamiyet öncesi Türk destanlarına özgü nitelikler
taşımaktadır.
II. Mitolojik ögelerden, destan motiflerinden
yararlanılmıştır.
III. Gerçek ve olağanüstü unsurlar bir arada verilmiştir.
IV. Kahramanın olayları nasıl algıladığı belirtilmiştir.
V. Mekân unsuru gerçekçi tasvirlerle somutlaştırılmıştır.
ifadelerinden hangisi söylenemez?
A) I ve II
B) I ve III
C) Il ve III
E) IV ve v
D) III ve IV
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
10. Kirk gün sonra Buz Dağ adında bir dağın eteğine geldi. Çadırını kurdurdu ve sessizce uyudu. Tan ağarınca Oğuz Kağan'ın çadırına güneş gibi bir işik girdi. O şiktan gök tüylü ve gök yeleli büyük bir erkek kurt çıktı. Bu kurt, Oğuz Kağan'a hitap etti ve "Ey Oğuz, sen Urum üzerine yürümek istiyorsun; ey Oğuz, ben senin önünde yürümek istiyorum." dedi. Ondan sonra Oğuz kağan çadırını dürdürdü ve gitti. Gördü ki askerin önünde gök tüylü ve gök yeleli büyük bir erkek kurt yürümektedir ve kurdun ardı sıra ordu gelmektedir. Bu parça ile ilgili olarak 1. İslamiyet öncesi Türk destanlarına özgü nitelikler taşımaktadır. II. Mitolojik ögelerden, destan motiflerinden yararlanılmıştır. III. Gerçek ve olağanüstü unsurlar bir arada verilmiştir. IV. Kahramanın olayları nasıl algıladığı belirtilmiştir. V. Mekân unsuru gerçekçi tasvirlerle somutlaştırılmıştır. ifadelerinden hangisi söylenemez? A) I ve II B) I ve III C) Il ve III E) IV ve v D) III ve IV
24 CEPNI YAYINLARI
17.(1) Anlatici, edebi metin içerisinde yer alan ve onun önemli bir
parçası olan, kurgusal bir varlıktır. (11) Öykü ya da romandaki tüm
olaylar, kişiler, mekan, zaman kısacası her şey onun tarafından
ve onun bakış açısıyla okuyucuya aktarılır. (III) O, bu görevini
yerine getirirken amacına uygun olarak birtakım düzenlemeler
yapar. (IV) Olayları, kişileri, durumları farklı bakış açılarından,
farklı anlatım tutumlarıyla ve farklı biçimlerde anlatabilir. (V)
Bazen tamamen aradan çekilmiş gibi görünür, bazen de olayların
akışını durdurarak araya girebilir. (VI) Yazarın anlatımın akışını
keserek okuru bilgilendirmeye ya da ona öğüt vermeye kalkışması,
çoğu eleştirmen tarafından hoş karşılanmaz. (VII) Kimi zaman
öykü ya da romanın başkişisi olarak, kimi zaman da olayları
uzaktan izleyen bir tanık olarak okurun karşısına çıkabilir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşünce-
nin akışını bozmaktadır?
A) 11
B) III
C) IV
D) V
E) V
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
24 CEPNI YAYINLARI 17.(1) Anlatici, edebi metin içerisinde yer alan ve onun önemli bir parçası olan, kurgusal bir varlıktır. (11) Öykü ya da romandaki tüm olaylar, kişiler, mekan, zaman kısacası her şey onun tarafından ve onun bakış açısıyla okuyucuya aktarılır. (III) O, bu görevini yerine getirirken amacına uygun olarak birtakım düzenlemeler yapar. (IV) Olayları, kişileri, durumları farklı bakış açılarından, farklı anlatım tutumlarıyla ve farklı biçimlerde anlatabilir. (V) Bazen tamamen aradan çekilmiş gibi görünür, bazen de olayların akışını durdurarak araya girebilir. (VI) Yazarın anlatımın akışını keserek okuru bilgilendirmeye ya da ona öğüt vermeye kalkışması, çoğu eleştirmen tarafından hoş karşılanmaz. (VII) Kimi zaman öykü ya da romanın başkişisi olarak, kimi zaman da olayları uzaktan izleyen bir tanık olarak okurun karşısına çıkabilir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşünce- nin akışını bozmaktadır? A) 11 B) III C) IV D) V E) V
0-30
TYT - 36675874
8.
9.
Hollanda'nın başkenti Amsterdam, ağustos ayında iki önemli
festivale ev sahipliği yapıyor. Hollanda'nın en büyük kültürel
festivali olan Uitmarkt'ta klasik müzikten çocuk etkinliklerine
kadar her şey var. 450 bin kişinin katılması
beklenen
Uitmarkt, otuzdan fazla mekânda düzenleniyor ve yaklaşık
2 bin sanatçı performans sergiliyor. Üstelik 29-31 Ağustos
tarihleri arasında düzenlenecek bu festivalde yer alan
etkinliklerin tümü ücretsiz. Genç ve yetenekli sanatçılara
farklı mekânlarda sahne alma imkânı veren Grachten
Festivali ise klasik müzikseverlere sıra dışı bir deneyim
vadediyor ve 15-24 Ağustos tarihleri arasında düzenleniyor.
1. Mekân çeşitliliği
II. Yetenekleri sergileme
III Maddi yarar
IV. Seviyeye uygunluk
Bu parçada festivallerin yukarıdakilerden hangisiyle bağlan-
tısından söz edilmemiştir?
Clive
A) Yalnız
Bt Yalnız TV
E) HI ve IV
D) I ve III
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
0-30 TYT - 36675874 8. 9. Hollanda'nın başkenti Amsterdam, ağustos ayında iki önemli festivale ev sahipliği yapıyor. Hollanda'nın en büyük kültürel festivali olan Uitmarkt'ta klasik müzikten çocuk etkinliklerine kadar her şey var. 450 bin kişinin katılması beklenen Uitmarkt, otuzdan fazla mekânda düzenleniyor ve yaklaşık 2 bin sanatçı performans sergiliyor. Üstelik 29-31 Ağustos tarihleri arasında düzenlenecek bu festivalde yer alan etkinliklerin tümü ücretsiz. Genç ve yetenekli sanatçılara farklı mekânlarda sahne alma imkânı veren Grachten Festivali ise klasik müzikseverlere sıra dışı bir deneyim vadediyor ve 15-24 Ağustos tarihleri arasında düzenleniyor. 1. Mekân çeşitliliği II. Yetenekleri sergileme III Maddi yarar IV. Seviyeye uygunluk Bu parçada festivallerin yukarıdakilerden hangisiyle bağlan- tısından söz edilmemiştir? Clive A) Yalnız Bt Yalnız TV E) HI ve IV D) I ve III
A
24.
22. Ne kadar dysal, hoşgörülü bir ulusuz! (1) Yabancı olan
her şeye karşı ilgimiz, muhabbetimiz var. Bu ilginin
kendi değerlerimizi yozlaştırdığını umursamayız. Yeter
k yabancı olsun. Bize yabancı olan soyut, somut
nesneleri, adları, gelenek görenekleri, davranışları
kendimize mal ederken iyisini kötüsünü de ayırt etmeyiz.
(2) Yetenek yarışması programlarında Türk gençleri
Michael Jackson'ın dansıyla yeteneğini ortaya koymaya
çalışıyor. Muhabir, yaralandı yerine yara aldı diyor.
(3) Size döneceğim diye çeviri diline heves ediliyor.
Bütün bunların altında yatan duygu nedir?
I. Bu durumun örneklerini bilim insanında, devlet gö-
revlilerinde, öğrencide kısaca aydın kesimin her
katında çok açık bir biçimde görmekteyiz.
II. Nasıl oluyor da başlıklı kâğıt açık ve anlaşılır bir
terimken bunun yerine devlet memuru antet, antetli
kâğıt sözünü kullanıyor.
III. Kendi değerlerimizi içimizde gizleyip başkalarının
değerlerini öne çıkarmaktan geri kalmayız!
Bu parçanın anlamlı bir bütün oluşturabilmesi
için 1, 2 ve 3 ile belirtilen yerlere I, II ve III
numaralı cümlelerden hangileri sırasıyla
getirilmelidir?
1
2
3
A)
11
B)
II
C)
D)
II
III
1
E)
T1
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
A 24. 22. Ne kadar dysal, hoşgörülü bir ulusuz! (1) Yabancı olan her şeye karşı ilgimiz, muhabbetimiz var. Bu ilginin kendi değerlerimizi yozlaştırdığını umursamayız. Yeter k yabancı olsun. Bize yabancı olan soyut, somut nesneleri, adları, gelenek görenekleri, davranışları kendimize mal ederken iyisini kötüsünü de ayırt etmeyiz. (2) Yetenek yarışması programlarında Türk gençleri Michael Jackson'ın dansıyla yeteneğini ortaya koymaya çalışıyor. Muhabir, yaralandı yerine yara aldı diyor. (3) Size döneceğim diye çeviri diline heves ediliyor. Bütün bunların altında yatan duygu nedir? I. Bu durumun örneklerini bilim insanında, devlet gö- revlilerinde, öğrencide kısaca aydın kesimin her katında çok açık bir biçimde görmekteyiz. II. Nasıl oluyor da başlıklı kâğıt açık ve anlaşılır bir terimken bunun yerine devlet memuru antet, antetli kâğıt sözünü kullanıyor. III. Kendi değerlerimizi içimizde gizleyip başkalarının değerlerini öne çıkarmaktan geri kalmayız! Bu parçanın anlamlı bir bütün oluşturabilmesi için 1, 2 ve 3 ile belirtilen yerlere I, II ve III numaralı cümlelerden hangileri sırasıyla getirilmelidir? 1 2 3 A) 11 B) II C) D) II III 1 E) T1
6.
Günümüzde müzik psikolojisi, genel olarak müzig
ifade etmek gibi konuları yaş, cinsiyet ve sosya
algılamak, hatırlamak, yaratmak, anlamlandırmak
koşullar gibi bireysel ve sosyal değişkenlerle birlik
te inceler. Araştırma yöntemleri ise klasik gözlem
anket ve deneylerin yanı sıra tomografi, manyeti
rezonans, doppler sonografisi gibi çeşitli beyi
görüntüleme teknikleri analizini de kapsar. Elds
edilen veriler müziğin beyinde işlenirken hang
süreçlerden geçtiğini anlamamıza yardımcı olur
Müziğin beyinde nasıl işlendiği, çalgı çalarken ya
da dinlerken psikolojik, fizyolojik ve nörolojik han
gi değişimlerin gerçekleştiği müzik eğitimi alanına
önemli göndermelerde bulunur, zira ---
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) müzik psikolojisi ile müzik eğitimi arasındaki se
nırı iyi çizmek gerekir
B) müziğin nasıl algılandığını bilirsek onu en iy
şekilde nasıl öğreteceğimizi de biliriz
C) müzik alanında yapılan bilimsel çalışmalarım
geçmişi çok gerilere uzanmaz
D) müziğin bütün insanları ilgilendiren yönü inkál
edilemez
E) müzik psikolojisinin müzik eğitimcisine ihtiyac
kaçınılmazdır
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
6. Günümüzde müzik psikolojisi, genel olarak müzig ifade etmek gibi konuları yaş, cinsiyet ve sosya algılamak, hatırlamak, yaratmak, anlamlandırmak koşullar gibi bireysel ve sosyal değişkenlerle birlik te inceler. Araştırma yöntemleri ise klasik gözlem anket ve deneylerin yanı sıra tomografi, manyeti rezonans, doppler sonografisi gibi çeşitli beyi görüntüleme teknikleri analizini de kapsar. Elds edilen veriler müziğin beyinde işlenirken hang süreçlerden geçtiğini anlamamıza yardımcı olur Müziğin beyinde nasıl işlendiği, çalgı çalarken ya da dinlerken psikolojik, fizyolojik ve nörolojik han gi değişimlerin gerçekleştiği müzik eğitimi alanına önemli göndermelerde bulunur, zira --- Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? A) müzik psikolojisi ile müzik eğitimi arasındaki se nırı iyi çizmek gerekir B) müziğin nasıl algılandığını bilirsek onu en iy şekilde nasıl öğreteceğimizi de biliriz C) müzik alanında yapılan bilimsel çalışmalarım geçmişi çok gerilere uzanmaz D) müziğin bütün insanları ilgilendiren yönü inkál edilemez E) müzik psikolojisinin müzik eğitimcisine ihtiyac kaçınılmazdır
29
26. Öğretmenin gücü, niyetinin saflığında gizlidir. Niyetinin
saflığını inşa eden bir öğretmen, gönlüne giren "insan
öğrencisi" için güçlü bir savaş verir. Öğretmenin, kendisi
için verdiği bu savaşı gören öğrenci, kendi insan niyetini
keşfetmeye yönelir ve o da kendi niyetinin saflığını inşa
etmenin önemini kavrar...
1. Artık o da niyetinin saflığı içinde hayat yaşamaya az-
metmiş olur.
II. Nihayet öğrenci, öğretmenine zaman içinde nasıl
davranması gerektiğini öğrenmiş olur.
III. Tüm bunlar ciddi araştırma çalışmaları sonucu ortaya
çıkmış düşüncelerdir.
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre yukan-
dakilerden hangisi ya da hangileri getirilebil?
A) Yalnız!
B) I ve III.
C) Yalniz 11
D) II ve II.
E) Yalnız III
7
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
29 26. Öğretmenin gücü, niyetinin saflığında gizlidir. Niyetinin saflığını inşa eden bir öğretmen, gönlüne giren "insan öğrencisi" için güçlü bir savaş verir. Öğretmenin, kendisi için verdiği bu savaşı gören öğrenci, kendi insan niyetini keşfetmeye yönelir ve o da kendi niyetinin saflığını inşa etmenin önemini kavrar... 1. Artık o da niyetinin saflığı içinde hayat yaşamaya az- metmiş olur. II. Nihayet öğrenci, öğretmenine zaman içinde nasıl davranması gerektiğini öğrenmiş olur. III. Tüm bunlar ciddi araştırma çalışmaları sonucu ortaya çıkmış düşüncelerdir. Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre yukan- dakilerden hangisi ya da hangileri getirilebil? A) Yalnız! B) I ve III. C) Yalniz 11 D) II ve II. E) Yalnız III 7