Paragrafın Yapısı Soruları

B B B B 2 19. Nasut da halanmıştı. Hiçbir şey onun digan qıkmasına engel olamazdı. Bir an düşündo, Çıkmamali miydi aca- ? Aniden başlayan kar onu bu tedirginliğe itmişti. Ben cikarm, dedi Ahmet Bey, kendine güvenle. Cocukluğundan beri hiçbir şeyden korkmazdı. Bilirim, dedi kadın gözlüğünü takarken, bir karar ver- meyegór, seni tutabilene aşk olsun! Yan sitem, yan hüzün vardı söyleyişinde. Ağırbaşlı, ha- nim hanımcık bir kadın olagelmişti hep. Masadaki gaze- telerden birini alırken kocasına gözlüklerinin üstünden bakıp sordu: Bugün çalışmayacak mısın? Çalışacağım tabii. Bu parça ile ilgili, 1 Diyalog tekniği kullanılmıştır. II. Kişiler ağız özelliğine göre konuşturulmuştur. III. Toplumsal bir çatışmaya yer verilmiştir. yorumlarından hangileri yapılamaz? A) Yalnk! B) Yalnız 11 c) Yalnız III D) Ive 11 E) Il ve III . X

18. Tohumları kırarak beslenen kuşlarda gaga, konik ve kalın; çam kozalaklarındaki tohumlarla beslenen kuşlarda bu tohumları çıkarabilmek amacıyla çapraz şekildedir. Etçil kuşların besinlerini küçük parçalar hâlinde koparmasını sağlamak için gaganın uç kısmı çengellidir. Balık yakalayan veya çamurlardaki be- sinlerle beslenenlerde gaga oldukça uzundur. Ağaç kabukları altındaki böcek larvalarıyla beslenen ağaç- kakan gibi kuşların keskin ve kuvvetli gagaları vardır. Ördeklerin yassı ve yan taraflarında süzgeç içeren gagaları su ve çamurlar içindeki besinin süzülerek alınmasını sağlar. Sonuç olarak Bu parçanın sonuna, . kuşların gagaları, besinlerine ve beslenme çe- Lk. şitlerine uygun şekilde biçim almıştır. kuşlar oldukça geniş ve çok çeşitli bir beslenme alanına sahiptir. 11. kuşlar, hem başka hayvanları hem de bitkileri besin olarak kullanabilmektedir. XI. k , yargılarından hangilerinin getirilmesi en uygun- dur? ve A) Yalnız ! D) II ve III B) Yalnız III E) I, II ve III

3. (1) Gerçek sanat eseri ister roman ister şiir olsun biçimle içeriğin birliğine, birbirinden ayrılmazlığına dayanır; içerik tutukluk yaptığı an, biçim de yoktur. (II ) Bunun tersi de o kadar doğrudur; böyle olunca yaratılışı yalnız gözlemlerin bir toplamı ya da sadece aklın bir ürünü olarak görmeye de olanak kalmaz. (III) Bilinçaltının insan varlığından ayrıl- mayacağı, psikolojinin gözler önüne serdiği bir gerçektir. (IV) Bu bakımdan yaşayışımızda olduğu gibi yaratışımızda da düşün, duygunun payı sanıldığından çok büyüktür. M Düşsüz yaşayış ne kadar kuru ve sıkıcı ise düşten uzak bir yaratım da o kadar tatsız ve kısırdır. Bu parça iki paragrafa bölünmek istense numaralan- dırılmış cümlelerin hangisi ilk paragrafın son cümlesi olur? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

24. (1) Tarihsel süreç içerisinde önem atfedilerek ayin, toren, festival ve bayram şoklinde ifade edilen özel günler, top- lumlann ortak hatıralarına ve/veya yaşanmışlıklarına dayanmaktadır. (II) Söz konusu günler ekonomik, dini, siyasal ve toplumsal bağlamlarda ayrı ayn önemlere haizdir. (III) Bununla birlikte ayinden milli bayrama doğru hem içerik hem de zamansal bazda farklılıklar gösteren bu organizasyonların değişmeyen temel işlevi, iktidarlara meşruiyet kazandırmayı hedefleyen pratikler olmalarıdır. (IV) Kuşaktan kuşağa aktarılarak varlığını sürdüren bu tür etkinlikler 19. yüzyıla gelindiğinde çeşitli siyasal, ekono- mik ve toplumsal şartlara bağlı olarak ciddi değişimlere uğradı. (V) Kültürü bütün toplumların ortak değeri olarak görmek evrenselliğe açılan kapının ta kendisidir. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) 1 B) 11 C) III D) IV E) V

TYT / TÜRKÇE 8. (1) Ben çokça gezerim. (II) Bunlar diplomat gezileri gibi planlı, programlı şeyler değildir; daima kendi sınırlarımız içinde (111) Bazen saatlerce bir istasyonda, tren veya güneşle dir, yelkenli gemiler gibi, esecek rüzgâra göre rota değiştirir beraber uyumuş bir kasabanın otelinde uyku beklerim, (IV) Fazla bir yağmur veya kar fırtınasından yolları kapan- mış bir köyde bir iki gün kalırsam arayıp soranım olmaz. (V) Gün olur, bomboş bir ovanın ortasında otomobil bozu- lur; etrafta dolaşırım yahut eski taş basması Muhammedi- yelerdeki cennet bağı resimlerini andıran bir ağacın altında otururum. Reşat Nuri'nin "Anadolu Notları" adli gezisinden alınan bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söyle- nemez? A) I. cümlede cümlenin anlamını miktar yönünden tamam- layan sözcüğe yer verilmiştir. B) II. cümlede cümlenin ve adın yerini tutan sözcükler kulla- nılmıştır. C) III. cümlede zincirleme isim tamlamasından oluşan söz öbeği bulunmaktadır. D) IV. cümlede hem sifat tamlaması hem de belirtisiz isim tamlaması yer almıştır. E) V. cümlede sifat-fiil grubunun içinde zincirleme isim tam- laması kullanılmıştır.

6.) () Eğlendirmek ve hoşça vakit geçirmek için kullanılan masalların eğitici yönlerinin olduğu bilinmektedir. (II) Bu açıdan masal, "terbiye ve ahlâka faydalı, yararlı hikâye" şeklinde tanımlanmaktadır. (III) Masallar en acı dersi bile tatlandırarak verdiğinden, örnek davranışların insan bilin- cine aktarılıp yerleştirilmesinde yardımcı olacak eğitim aracı olarak görülmektedir. (IV) Özellikle mutlu biten masalların, çocukların gelişmesinde, kendilerini keşfetme- lerinde, dünyaya umutla bakmalarında, onlara iyi ve doğru değerlerin öğretilmesinde önemi büyüktür. (V) Dürüstlük, sabır, adalet, eşitlik, bağlılık gibi evrensel değerler, en etkileyici hâlleriyle masallarda dile getirilir. (VI) Bu yönleriyle masallar, yüzlerce yıllık deneyimlerden süzülüp gelen eşsiz eğiticiler olarak görülmektedir. (VII) Bu nedenle masalların çocuklar, gençler hatta yetiş- kinlerin eğitimindeki etkileri daha 1400'lü yıllarda keşfedil- miştir. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci parag- raf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II B) III C) IV DV E) VI

36. - 37. soru (0) Kırık kalp sendromu, sevilen birinin ölümü, terk edilme veya ayrılık gibi ağır stres oluşturan durumların sonucunda ortaya çı- kan geçici bir kalp hastalığıdır. (II) Geçirilen şiddetli travmalar, ameliyatlar veya fiziksel hastalıklar da kırık kalp sendromunun ortaya çıkma ihtimalini artırabilir. (III) Bu sendromun ortaya çık- tığı kişilerde ani başlayan bir göğüs ağrısı ortaya çıkar ve hasta âdeta kalp krizi geçiriyormuş gibi görünür. (IV) Kırık kalp send- romunun gelişiminde kalbin sol bölgesindeki pompalama işle- vinde geçici bir bozukluk görülür. (V) Kalbin geri kalan kısmı ise normal düzeninde veya daha kuvvetli şekilde kasılmaya devam eder. (VI) Gelişim mekanizması tam olarak bilinmese de bu send- romun kalbin stres hormonlarının seviyelerindeki dalgalanmalara verdiği tepkiye bağlı olarak ortaya çıktığı düşünülür. 36. Bu parçada "kırık kalp sendromu" ile ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisine değinilmemiştir? A Kalp kriziyle aynı hastalık olduğuna B) Belli bir süre içinde etkili olduğuna Oluşmasında etkili olan faktörlere Kişide gösterdiği belirtilere Kalbin işleyişinde neden olduğu bozukluğa Paylaşım Yayınları

Sie 30+ SORU Test 3. - 4. soruları asağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Her bi- nuzda a bo- a du- mizi çine mış- bi- iş- a Antik Inka şehri olan Machu Picchu, Peru'nun güneyindeki And Dağları'nda 2430 metre yükseklikteki bir tepenin üzerinde yer alır. 1438-1472 yılları arasında hüküm süren imparator Pachacuti için inşa edildiği düşünülen bu kutsal şehir, 2007 yılında Dünyanın Yeni Yedi Harikası'ndan biri seçilmiştis/Harç kullanılmadan yapıl- mış devasa duvarlardaki mükemmel taş işçiliği, inkaların teknik- te ulaştığı ileri seviyeyi gözler önüne serer. Araştırmacılara göre, bölgedeki faylar kentin ayakta kalmasına çeşitli biçimlerde yardım etmiştir. Faylar sebebiyle bölgede bol miktarda taş bulunuyordu. Dolayısıyla inşaatta kullanmak için uzak yerlerden taş taşınma- si gerekmemişti. Bölgedeki fayların bir diğer faydası, yağmur ve kar sularını şehre yönlendiren kanallar oluşturmasıydı. Çok yük- sek bir tepenin üzerinde kurulan kent, bölgede sık sık meydana gelen çığlardan ve toprak kaymalarından etkilenmiyordu. Ayrıca yerel halk, gelişmiş bir drenaj sistemi kurmuştu. Faylar hem dre- naj sistemlerinin kurulmasını kolaylaştırmış hem de aşırı yağışlar sırasında yağmur sularının tahliye edilmesine yardımcı olmuştur. a 7 3. Bu parçadan Machu Picchu'yla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A Hangi amaçla kurulduğuna B) Sanatsal niteliklerine Ne zaman kurulduğuna Ø) Dünyada önemsendiğine E) Mimari niteliklerine

40. (1) Edebiyat ürünlerinde yalnızlık temasının apayrı bir yeri vardır. (II) Yazar ve şairleri besleyen ana damarlardan biridir zira bu duygu. (III) Yazma ihti- yacını doğuran bir neden belki de yazmayı müm- kün kılan bir gereklilik. (IV) Edebiyat tarihinde, sirf daha rahat yazabilmek için evliliklerini sonlandıran onlarca yazarı listelemek mümkündür; adlarıyla, kimlikleriyle özdeşleşen bu sanatçılar hakkında ak- limıza ilk gelen sözleri de yalnızlıkla ilgilidir çoğun- lukla. (V) Aldous Huxley şöyle der: "Vücut bulmuş her ruh yalnızlığa mahkûmdur." Bu parçada numaralanmış cümlelerde yalnızlık ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? AT V. cümlede, konuyla ilgili tanık gösterme yoluna gidilmiştir. B) II. cümlede, I. cümledeki yargının gerekçesine yer verilmiştir. C) III. cümlede, sanatçılar için yazmayı zorunlu kı- lan bir olgu olduğu dile getirilmiştir. D) IV. cümlede, bazı sanatçılar için yaşamın en ön- celikli durumlarından biri olduğu belirtilmiştir. E) 1. cümlede, yazınsal türlerin vazgeçilmez bir ko- nusu olduğu ifade edilmiştir. + Diğer sayfaya geçiniz.

sorul 4 22. - 23. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. sharebeleri Z. di basıll ma Spišenes u eover PP əsyara boşürler, ma Uçaklar Bir ç karşılığını sorgulamaya dönüktür. Kendimden çok ötekine Ben'in benliğini ezerek kendini ötekine sunması ve ontolojiyi karşılığı çokça tartışılmış ve Arvidas'a bunun ütopya olup aşarak varlığını aradan çıkarmasının gündelik deneyimlerdeki olmadığı sık sık sorulmuştur. Soru, fiilî öz olarak belirlenen varlıkta sebati aşmanın hem amacını hem de deneyimdeki yükümlü olduğum ve ödendikçe artan bir borcun altına girdiğim bir varoluş tarzının hareket ettirici gücü ne olabilir? Ötekiye adanmışlığımın önceliği nereden gelir? Ben'in varoluşunu askıya alarak ötekiyle kuracağı asimetrik ilişki, kendi conatusunu sergilemesini imkânsızlaştırmaktadır. Arvidas'ın öne sürdüğü bu koşulsuz açıklık, ötekini öncelerken benliği suçlanmış, sürülmüş, sorumluluk altında ezilmiş bir pozisyona yerleştirmektedir. save özellikle Bununla ceps n savaşma se Muhareb se Almanca İngiliz nda je Arapça suta broşü tek ve içec 22. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? etkileme * EY TE samele e order Esi askeri mara kl a siz meng A) Arvidas, koşullu bir açıklık durumuna işaret etmektedir. no B) Ben'in varoluşunu askıya alması, kendi conatusunu sergilemesini sağlamaktadır. G Ötekiye adanmışlık, hareket ettirici gücü dengede tutmaktadır. D) A vidas'tan, ben'in benliğini ezerek kendini ötekine sunması hakkında görüş istenmiştir. E) Arvidas'ın görüşü, ötekine adanmışlığın conatusu güçlendireceği yönündedir.

E) Damlaya damlaya gol olur. 4. 2. Katılımcılara göre iş ve yaşam dengesinin sağlanması açısından iş yerlerinin çalışanlarına yönelik ---- alanla- n ve etkinlikler düzenlemesi önemlidir. İş stresinin azal- ması ve motivasyonun artmasını sağlayan bu etkinlik- ler, kurumlarda dayanışma sağlanması ve takım çalışmasının etkinliği açısından önemli görülmektedir. Takım çalışması diyoruz, birlikte bir şeyler paylaşmak diyoruz ama çalıştığım kurumun sosyal olarak da bir şeyler yapabileceğim ---- da bana sunması gerektiği- ni düşünüyorum. Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) strateji - ortamlarının - durumları B) beyin firtinası - imkânlarının - kategorileri C) mola - düşüncesinin - sinfları D) düşünme - fikrinin - kapsamları E) dinlenme - ruhunun - ortamları 1

A) Raunt 30. Roman, çeşitli konulardaki görüşlerin topluma iletil- mesinde bir aracı rolü oynar. Bazı romanlar bir vakit- ler moda olmuş felsefi düşüncelerin aracısı olmuş. tur. Sartre'ın romanlarında varoluşçuluk, Camus'nün romanlarında absürt felsefesi kendini hissettirir. Bu konudaki örnekleri çoğaltmadan şu gerçeği kabul etmeliyiz. Bir roman genellikle bize hem macera hem derin görüşler sunar. Roman, doğası gereği bu işi, en geniş biçimde yerine getiren bir sanat- tir. Romanda ister bireysel konular ister toplumsal sorunlar anlatılsın, açık ve gizli fikirler yer alabilir. Felsefeye mesafeli duran romancının eserinde bile felsefi bir temel vardır. Önemli olan bu temelin bulu- nup bulunmaması değil felsefenin romanda yerinde kullanılmasidir. llimli kullanildiğinda felsefe, karma- şiklik ve tutarhlik gibi bazı önemli sanatsal değerleri desteklediği için romanin değerini arttan. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisinin ge- perliğini yitirmesi beklenir? A) Fidirler ve felsefeler, biculo kullanildiği zaman nel romanın vazgeçilmez ögeleri olur. Oni romani Gustave Flauberin de beling gibi sanat bir düşüncenin iadesidit Firea feseleden ne kadar uzak tutsa to son sez faisaieden biriyle aramaz Byasiya bonete de insana ve topluma dönük bir sarai vardır. szene dogsten işinzess errege deresensi dedit 7 BELE 32. Edebiyat sosyal, siy lar ortamir perspekti akım vos layabilme kundrel a ve varlik tum lişkie olaylar, sous Bu par yurand lebilir

la a- la 19. (0) Entegre devre (mikroçip), genellikle silikondan yapıl- mış yarı iletken maddeler ile tasarlanmış metal bir levha üzerine yerleştirilen elektronik devreler grubudur. (1) Entegreler, her elektronik devre elemanı bağımsız olan ayrık devrelerden daha küçük boyutludur. (MI) Entegre devreler, bir tırnak ucu kadar alanda milyar- larca transistör ve elektronik devre elemanı içerecek kapasitede yapılabilir. (IV) Bir devre içerisindeki her bir iletken sıranın genişliği, teknolojinin elverdiği ölçüde (2008'de bu ölçü 100 nanometre iken 2020 itibarıyla 7 nanometredir.) küçültülebilir. (V) Entegre devreler; küçük boyutu, hafifliği ve kullanım kolaylığı ile günümü- zün modern elektronik sektöründe çok önemli bir yer tutmaktadır. (VI) Bilgisayarlardan oyuncaklara kadar geniş bir kullanım alanına sahiptir. at Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci parag- raf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II B) III C) IV D) V E) VI an vo warnini

Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre Deliliniz aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? Ve onların bir sur Bu sözler aşağ olarak söylenme A) Zamanla gerçeği arama çabalan agirlik kazandi B) Gözlem ve deney, kesin inancın yoriniai c) Böylece otoritelor de eleştiriye açık hale gold D) Geleneksel bakışa tavır alnınca birikim oradan A) Bu gidişle bir B) Size de günc devlerinkini C) Böyük sifat insanları nel kalkti E) Bilim dünyasında tek doğru olmadığı anlaşıldı D) Yazarlar me kadar etkili E) Yazarların ilgilendirme www.panoyayinevi.co 22. Çok yönlü ele eserleri değişi aldığı eseri de görüşten yara gibi bilim dalla geldikçe yara yapıtın yazıld kişisel eğilim değerlendirme eseri değerle yararlanmak ortaya koydu gider. 20. (I) Bunca somutlaşan bir zamanda, maddenin önemsiz olduğunu söylemek sanırım gülünç olur. (II) İnsanlar, yalnız gördükleri, tattıkları, dokundukları ve kokladıkları zaman anlıyorlar. (111) O zaman, topluma ulaşmada kullanılacak dilin de somuttan hareketle soyutu dillendirmesi gerekiyor. (IV) Edebiyatçı bunu çok iyi bilmelidir. (V) Madem elinde böyle bir kitle vardır, o halde bulutlarda uçmanın hiçbir anlamı yoktur. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Böylesi bir çağda soyut şeylerden bahsetmek de o denli zor oluyor elbette." cümlesi getirilebilir? A)! B) II C) III D) IV E) V Aşağıdakile edebiyat el soracağı si A) Eser, ya yansity B) Yazar; bilim da C) Eserde getirilm D) Yazar E) Eserin uygun 5 02-D-TYT-002 A KİTAPÇIĞI

Raunt 32. Edebiyat akımlarının teşekkül ettiği ortamda, çeşitli sosyal, siyasî, ekonomik, kültürel olaylar ve bu olay- lar ortamında teşekkül eden felsefî, kültürel, estetik perspektifler vardır. Yoksa durup dururken edebiyat akımı vücuda gelmez. Edebî akımları gereği gibi an- layabilmek için, oluştukları ortamın siyasi, sosyal ve kültürel atmosferini; hayat felsefesini; Tanrı, tabiat ve varlık anlayışlarını bilmek; konuya edebiyat-top- lum ilişkisi içinde yaklaşmak gerekir. Çünkü edebî olayları; içinde vücut bulduğu toplumun şartların- dan, kültürel değerlerinden, dünya görüşünden, edebî geleneğinden --- I. bağımsız hareket etmek farklı düşünmektir II. soyutlayarak ele almanın birçok yolu vardır III. bağımsız olarak izah etmek mümkün değildir Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre yukarıdakilerden hangisi ya da hangileri getiri- lebilir? A) Yalnız B) Yalnız 11 C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III

(1) Televizyon hayatımıza girdiğinden beri her yaştan insanı esir aldı. (II) Bireyler, yaşlarına ve deneyimlerine göre çok farklı algılara sahip olduğundan yetişkinleri olumsuz etkileme- yen diziler çocuk ve gençler için travmatik olabilir. (III) Televiz- yon seyirciliğinin insanı belli bir duruşa zorlamıyor olması, bir yandan birileri ile konuşurken veya sofradayken öbür yandan insanların televizyon seyredebilmeleri, televizyon seyirciliğini hatta bağımlılığını gidererek yaygınlaştırdı. (IV) Misafirlik- ler bile toplanarak televizyon seyretme senslarına dönüştü. (V) Artık insanlar sadece kitap okumayı terk etmiş değil, bir- birleri ile de konuşmuyorlar hatta ister ev hanımı, ister öğrenci, ister çalışan olsun; insanların zamanını televizyon doldurmaya başladı. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır AI B) W D) IV E) V COM C) IV ÖSYM Soru Örnekli 97