Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

13. Platon, Phaedrus adlı eserinde Mısır Kralı Thamus ile
birçok şeyin mucidi Theuth'un yazıyı bulması üzerine
gelişen hikâyeyi şöyle anlatır: "Theuth, yazıyı buldu-
ğunu, bu buluşun Mısır'da adamakıllı bilinmesi ve
mevcut olması gerektiğini söyler: 'Sayın Kral'ım! Bu,
Mısırlıların bilgeliğini ve hafızalarını geliştirecek bir
başarıdır. Bilgeliğin ve hafızanın reçetesini buldum!'
Thamus ise 'Ey mucitlerin piri, icat yapmak ayrı şey, ica-
din onu kullananlara fayda mi yoksa zarar mi getirece-
ğini kestirmek ayrı şey! Yazıyı kullanmaya başlayanlar,
hafızalarını kullanmaktan vazgeçecekler; unutkanlıkları
başlayacak. Bir şeyleri hatırlamak için iç kaynaklarını
kullanmak yerine harici birtakım işaretlere bel bağlaya-
caklar. Hakikati olmayan bilgelikleri sayesinde şöhrete
ulaşan fakat aslında bir yol göstericiden yoksun kalan
öğrencilerin, sadece malumat sahibi olacaklar. Sonuçta
belki bilgili sayılacaklar ama birçok şeyin cahili olacak-
lar.' der."
Bu parçaya göre Kral Thamus'un, Theuth'un bulu-
şuna yönelik eleştirisinin asıl nedeni aşağıdakiler-
den hangisidir?
A) Kişisel becerilere ket vuracağını öngörmesi
B) Kişileri tembelliğe iteceğini düşünmesi
C) Gereğinden fazla önem atfedilmesi
D) Bilgeliğin değerini ortadan kaldırması
E) Haksız ün kazandıracağını tahmin etmesi
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
13. Platon, Phaedrus adlı eserinde Mısır Kralı Thamus ile birçok şeyin mucidi Theuth'un yazıyı bulması üzerine gelişen hikâyeyi şöyle anlatır: "Theuth, yazıyı buldu- ğunu, bu buluşun Mısır'da adamakıllı bilinmesi ve mevcut olması gerektiğini söyler: 'Sayın Kral'ım! Bu, Mısırlıların bilgeliğini ve hafızalarını geliştirecek bir başarıdır. Bilgeliğin ve hafızanın reçetesini buldum!' Thamus ise 'Ey mucitlerin piri, icat yapmak ayrı şey, ica- din onu kullananlara fayda mi yoksa zarar mi getirece- ğini kestirmek ayrı şey! Yazıyı kullanmaya başlayanlar, hafızalarını kullanmaktan vazgeçecekler; unutkanlıkları başlayacak. Bir şeyleri hatırlamak için iç kaynaklarını kullanmak yerine harici birtakım işaretlere bel bağlaya- caklar. Hakikati olmayan bilgelikleri sayesinde şöhrete ulaşan fakat aslında bir yol göstericiden yoksun kalan öğrencilerin, sadece malumat sahibi olacaklar. Sonuçta belki bilgili sayılacaklar ama birçok şeyin cahili olacak- lar.' der." Bu parçaya göre Kral Thamus'un, Theuth'un bulu- şuna yönelik eleştirisinin asıl nedeni aşağıdakiler- den hangisidir? A) Kişisel becerilere ket vuracağını öngörmesi B) Kişileri tembelliğe iteceğini düşünmesi C) Gereğinden fazla önem atfedilmesi D) Bilgeliğin değerini ortadan kaldırması E) Haksız ün kazandıracağını tahmin etmesi
00:48
TYTT
17.
Zil Sesi
040
P
Dza
:
Öte taraftan hayvanlar ve bitkiler gibi doğadan kopuk
olarak yaşamını hiçbir şekilde de sürdüremez. Ruhsal
olduğu kadar bedensel gereksinimlerini de büyük oranda
doğadan karşılar ve yaşamını şekillendiren birçok şeyin de
oradan geldiğini bilir. Buna karşılık doğaya ne kadar sadık
kalır ve onu korumaya ne denli özen gösterir? İşte bu konu,
hep soru işareti bırakır günümüz insanının kafasında.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
3-
A) Insanlara daha çocukluğunda doğadaki diğer canlıları
koruma bilinci verilmelidir.
B) Insanoğlu da tıpkı bitkiler ve hayvanlar gibi doğanın bir
parçasıdır.
ehsanın sebebiyet verdiği savaşlar, doğayı tahrip eder.
D) Çeşitli nedenlerle doğaya saldırması, insanın kendi
yaşamını da etkiler.
E) Yol açtığı çevre kirliliğiyle insanoğlu bile bile
mahvoluşunu hazırlamaktadır.
18. Ben 10 yaşlarındayken babam beni ormana götürmüştü.
Semaverde çay demleniyordu. Henüz sabah kırağıları
yeni yağmıştı. Babam, oğlum bu ağaçta ne görüyorsun,
diye bana bir ağaç gösterdi. Baktım, baktım "ağaç" dedim.
Babam bir şey söylemedi. Biraz sonra tekrar sordu:
"Ağaca doğru dürüst bak ve ne gördüğünü söyle." Ben
gene baktım. baktım... Aklıma bir şey gelmiyordu, tekrar
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
00:48 TYTT 17. Zil Sesi 040 P Dza : Öte taraftan hayvanlar ve bitkiler gibi doğadan kopuk olarak yaşamını hiçbir şekilde de sürdüremez. Ruhsal olduğu kadar bedensel gereksinimlerini de büyük oranda doğadan karşılar ve yaşamını şekillendiren birçok şeyin de oradan geldiğini bilir. Buna karşılık doğaya ne kadar sadık kalır ve onu korumaya ne denli özen gösterir? İşte bu konu, hep soru işareti bırakır günümüz insanının kafasında. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? 3- A) Insanlara daha çocukluğunda doğadaki diğer canlıları koruma bilinci verilmelidir. B) Insanoğlu da tıpkı bitkiler ve hayvanlar gibi doğanın bir parçasıdır. ehsanın sebebiyet verdiği savaşlar, doğayı tahrip eder. D) Çeşitli nedenlerle doğaya saldırması, insanın kendi yaşamını da etkiler. E) Yol açtığı çevre kirliliğiyle insanoğlu bile bile mahvoluşunu hazırlamaktadır. 18. Ben 10 yaşlarındayken babam beni ormana götürmüştü. Semaverde çay demleniyordu. Henüz sabah kırağıları yeni yağmıştı. Babam, oğlum bu ağaçta ne görüyorsun, diye bana bir ağaç gösterdi. Baktım, baktım "ağaç" dedim. Babam bir şey söylemedi. Biraz sonra tekrar sordu: "Ağaca doğru dürüst bak ve ne gördüğünü söyle." Ben gene baktım. baktım... Aklıma bir şey gelmiyordu, tekrar
rtaya çıkar.
n bir eziklik
et ve arayış
nyayı yaşa-
hayatı ya-
aratır.
in hangi-
ğı
düğü
diği
diği
SINA
27. Onu okumak, "Bugün asla yağmaz." dediğin mas-
mavi, güneşli bir bahar gününde usul usul çisele-
meye başlayan yağmur altında şemsiyesiz, tedbir-
siz ve bundan memnun hâlde bağrını açarak yürü-
mek gibiydi. Yolun sonunda ıslak toprak kokusun-
dan sermest, sırılsıklam olurdun. Şırıl şırıl akan bir
Türkçenin içinde mutlaka bir keder bulutu belirir;
bazen tebessüm bazen soru işaretleri, çokça hik-
met parçacıkları eşliğinde kelimeler zihnine, gön-
lüne yağardı.
Bu parçaya göre "onu" şeklinde ifade edilen ki-
şinin yazdıklarında aşağıdakilerden hangisinin
olması beklenmez?
A) Beklenmedik bir içerik
B) Akıcı söyleyiş
C) Bilgece bakış açıları
D) Eleştirel bir anlatım
E) Hüzünlendiren bir atmosfer
29.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
rtaya çıkar. n bir eziklik et ve arayış nyayı yaşa- hayatı ya- aratır. in hangi- ğı düğü diği diği SINA 27. Onu okumak, "Bugün asla yağmaz." dediğin mas- mavi, güneşli bir bahar gününde usul usul çisele- meye başlayan yağmur altında şemsiyesiz, tedbir- siz ve bundan memnun hâlde bağrını açarak yürü- mek gibiydi. Yolun sonunda ıslak toprak kokusun- dan sermest, sırılsıklam olurdun. Şırıl şırıl akan bir Türkçenin içinde mutlaka bir keder bulutu belirir; bazen tebessüm bazen soru işaretleri, çokça hik- met parçacıkları eşliğinde kelimeler zihnine, gön- lüne yağardı. Bu parçaya göre "onu" şeklinde ifade edilen ki- şinin yazdıklarında aşağıdakilerden hangisinin olması beklenmez? A) Beklenmedik bir içerik B) Akıcı söyleyiş C) Bilgece bakış açıları D) Eleştirel bir anlatım E) Hüzünlendiren bir atmosfer 29.
39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre ce-
vaplayınız.
Yüksek derecede zorlayıcı yaşam olaylarıyla mü-
cadele etmek, insanda çoğu zaman olumlu deği-
şimlere sebep olur. "Travma sonrası büyüme" ola-
rak ifade edilen bu durum, hiç stres yaşanmama-
si ile değil, travma ile sarsılan dünya algısının ye-
niden sorgulanması ile ortaya çıkmaktadır. Kayıp,
fiziksel hastalıklar, savaş, göç gibi birbirinden ol-
dukça bağımsız olaylarda bile travma sonrası bü-
yümenin gerçekleştiği bildirilmektedir. Bu nokta-
da olgunlaşmayı sağlayan, travmanın kendisi de-
ğil; bireyin yaşamı yeniden anlamlandırmak ve var
olan inançlarını değiştirmek için gösterdiği çaba-
dır. Birey travma sonrası büyümede adım adım
kendine özgü içsel bir süreç yaşamakta ve bu sü-
reç içerisinde davranışlarında değişime gitmekte-
dir. Kişisel ve eşsiz olan bu yolculukta davranış
değişikliği oluşturan asıl faktör, stresle beraber bi-
lişsel süreçlerin de aktif hâle gelmesidir.
39. Bu parçaya göre "travmatik olaylar'la ilgili aşa-
ğıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Kişinin kendisini ve çevresini doğru yorumla-
masının önünde bir engel oluşturur.
B) İnsanın örtük hâlde bulunan bazı problemli dü-
şünme biçimlerini belirginleştirebilir.
C) Benzer süreçleri yaşayan bireyler arasında do-
ğal ve kalıcı bir duygusal yakınlaşma ortaya çı-
karır.
(D) Iesel sorgulamalara paralel olarak insanın dün-
yayı algılayış biçimini pozitif yönde değiştirir.
E) Yeterli düzeyde bir olgunluğa ulaşmış bireyler-
de istenmeyen gerilemelere sebep olur.
0. Bu parçada "travma sonrası büyüme"de görülen
davranış değişikliğinin ardındaki etkenlerle il-
gili olarak aşağıdakilerin hangisinden söz edil-
memiştir?
A) Kişinin çevre tarafından doğru yönlendirilmesi
B) Bilişsel süreçlerin aktif hâle gelmesi
C) Yeni anlamlara ulaşmak için çaba sarf edilmesi
D) Sorgulama mekanizmasının harekete geçmesi
E) Bireye özgü içsel bir süreç yaşanması
SOSYAL BİLİNas
TÜRKÇE TESTİ BİTTİ.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre ce- vaplayınız. Yüksek derecede zorlayıcı yaşam olaylarıyla mü- cadele etmek, insanda çoğu zaman olumlu deği- şimlere sebep olur. "Travma sonrası büyüme" ola- rak ifade edilen bu durum, hiç stres yaşanmama- si ile değil, travma ile sarsılan dünya algısının ye- niden sorgulanması ile ortaya çıkmaktadır. Kayıp, fiziksel hastalıklar, savaş, göç gibi birbirinden ol- dukça bağımsız olaylarda bile travma sonrası bü- yümenin gerçekleştiği bildirilmektedir. Bu nokta- da olgunlaşmayı sağlayan, travmanın kendisi de- ğil; bireyin yaşamı yeniden anlamlandırmak ve var olan inançlarını değiştirmek için gösterdiği çaba- dır. Birey travma sonrası büyümede adım adım kendine özgü içsel bir süreç yaşamakta ve bu sü- reç içerisinde davranışlarında değişime gitmekte- dir. Kişisel ve eşsiz olan bu yolculukta davranış değişikliği oluşturan asıl faktör, stresle beraber bi- lişsel süreçlerin de aktif hâle gelmesidir. 39. Bu parçaya göre "travmatik olaylar'la ilgili aşa- ğıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Kişinin kendisini ve çevresini doğru yorumla- masının önünde bir engel oluşturur. B) İnsanın örtük hâlde bulunan bazı problemli dü- şünme biçimlerini belirginleştirebilir. C) Benzer süreçleri yaşayan bireyler arasında do- ğal ve kalıcı bir duygusal yakınlaşma ortaya çı- karır. (D) Iesel sorgulamalara paralel olarak insanın dün- yayı algılayış biçimini pozitif yönde değiştirir. E) Yeterli düzeyde bir olgunluğa ulaşmış bireyler- de istenmeyen gerilemelere sebep olur. 0. Bu parçada "travma sonrası büyüme"de görülen davranış değişikliğinin ardındaki etkenlerle il- gili olarak aşağıdakilerin hangisinden söz edil- memiştir? A) Kişinin çevre tarafından doğru yönlendirilmesi B) Bilişsel süreçlerin aktif hâle gelmesi C) Yeni anlamlara ulaşmak için çaba sarf edilmesi D) Sorgulama mekanizmasının harekete geçmesi E) Bireye özgü içsel bir süreç yaşanması SOSYAL BİLİNas TÜRKÇE TESTİ BİTTİ.
Kasın Yorgi?
9. Sanatçımız yazarların halktan uzak olmama-
sını ister Öz benliğinden kopmuş, topluma
eğilmeyen sanatçı başarılı olamaz O, bunun-
la beraber Batı'yı taklit eden yazarları yer-
mektedir. Ona göre bir sanatçının kalıcı eser
verebilmesi için sağlam bir dünya görüşünün
olması gerekir. Bu ise millî benliğe dönüşle
gerçekleşebilir.
U
A) Batılı şairleri okumuş ama onların düşünce-
lerini benimsememiş, eleştirmiştir.
B) Öykünme yoluyla kaleme alınan eserlerin
halka ulaşamayacağını ve bu sebeple uzun
ömürlü olamayacağını savunur./
C) Estetik zevki ikinei plana atmadan da toplu-
ma yol gösterilebileceğini söyler.
G
DY Kalıcılığı sağlamak için geçmişle ve gele-
nekle bağların koparılmaması gerektiğini dile
getirir.
DATA-DATA DATA DATA DATA DATA DATA DATA DATA DATA DATA DATA-DATA-DATA-DATA-DATA-
E) Bir sanatçı millî unsurlarla örülü eserleriyle
kalıcılığı yakalayabilir.
13
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Kasın Yorgi? 9. Sanatçımız yazarların halktan uzak olmama- sını ister Öz benliğinden kopmuş, topluma eğilmeyen sanatçı başarılı olamaz O, bunun- la beraber Batı'yı taklit eden yazarları yer- mektedir. Ona göre bir sanatçının kalıcı eser verebilmesi için sağlam bir dünya görüşünün olması gerekir. Bu ise millî benliğe dönüşle gerçekleşebilir. U A) Batılı şairleri okumuş ama onların düşünce- lerini benimsememiş, eleştirmiştir. B) Öykünme yoluyla kaleme alınan eserlerin halka ulaşamayacağını ve bu sebeple uzun ömürlü olamayacağını savunur./ C) Estetik zevki ikinei plana atmadan da toplu- ma yol gösterilebileceğini söyler. G DY Kalıcılığı sağlamak için geçmişle ve gele- nekle bağların koparılmaması gerektiğini dile getirir. DATA-DATA DATA DATA DATA DATA DATA DATA DATA DATA DATA DATA-DATA-DATA-DATA-DATA- E) Bir sanatçı millî unsurlarla örülü eserleriyle kalıcılığı yakalayabilir. 13
A
39. Dünya Sağlık Örgütü, Covid-19 pandemisi ile
mücadelede sağlık hizmetlerinin belirlenmesi ve
düzenlenmesi anlamında önemli görevler üstlen-
mektedir. Bu doğrultuda, uluslararası sağlık hizmeti
sağlayıcıları ile koordineli olarak Covid-19'a dair
elde edilen veriler ışığında pandeminin gidişatı takip
edilerek gerekli önlemleri almaktadır. Covid-19'un
geçirdiği mutasyonlar sonucunda gelişen varyantlar,
Dünya Sağlık Örgütü tarafından sınıflandırılmak-
tadır. Salgınla mücadelede önemli olan varyantlar
isimlendirilerek dünya kamuoyuyla paylaşılmaktadır.
Covid-19 varyantları Eski Yunan alfabesinde kullanı-
lan harflerden yola çıkılarak isimlendirilmektedir. İlk
tespit edilen varyantlar; alfabedeki sıralanıyla "Alfa",
"Beta", "Gama", "Lambda", "Delta" ve "Mu" şeklinde
isimlendirilmiştir. Alfabedeki sıraya göre yeni tespit
edilen varyantları "Nu" veya "X" isimlerinin veril-
mesi beklenirken "Nu" harfinin İngilizcede "new",
yani "yeni" kelimesine benzerlik göstermesi ve "X"
harfinin yaygın olarak soyadlarında kullanılması
nedeniyle son tespit edilen varyanta sıradaki harf
olan "Omicron" kullanılmıştır.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
A) Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini
göstermektedirler.
B farklı konuya ilişkin ortak bir görüş vurgulamak-
tadırlar.
Aynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik farklı veriler
sunmaktadırlar.
6) Ayni olguyu farklı yönleriyle değerlendirip olumsuz
yönleriyle ele almaktadırlar.
E) Konuyu gerekçeleriyle birlikte ele alip değerlendir-
mektedir.
40. C
b
C
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
A 39. Dünya Sağlık Örgütü, Covid-19 pandemisi ile mücadelede sağlık hizmetlerinin belirlenmesi ve düzenlenmesi anlamında önemli görevler üstlen- mektedir. Bu doğrultuda, uluslararası sağlık hizmeti sağlayıcıları ile koordineli olarak Covid-19'a dair elde edilen veriler ışığında pandeminin gidişatı takip edilerek gerekli önlemleri almaktadır. Covid-19'un geçirdiği mutasyonlar sonucunda gelişen varyantlar, Dünya Sağlık Örgütü tarafından sınıflandırılmak- tadır. Salgınla mücadelede önemli olan varyantlar isimlendirilerek dünya kamuoyuyla paylaşılmaktadır. Covid-19 varyantları Eski Yunan alfabesinde kullanı- lan harflerden yola çıkılarak isimlendirilmektedir. İlk tespit edilen varyantlar; alfabedeki sıralanıyla "Alfa", "Beta", "Gama", "Lambda", "Delta" ve "Mu" şeklinde isimlendirilmiştir. Alfabedeki sıraya göre yeni tespit edilen varyantları "Nu" veya "X" isimlerinin veril- mesi beklenirken "Nu" harfinin İngilizcede "new", yani "yeni" kelimesine benzerlik göstermesi ve "X" harfinin yaygın olarak soyadlarında kullanılması nedeniyle son tespit edilen varyanta sıradaki harf olan "Omicron" kullanılmıştır. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini göstermektedirler. B farklı konuya ilişkin ortak bir görüş vurgulamak- tadırlar. Aynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik farklı veriler sunmaktadırlar. 6) Ayni olguyu farklı yönleriyle değerlendirip olumsuz yönleriyle ele almaktadırlar. E) Konuyu gerekçeleriyle birlikte ele alip değerlendir- mektedir. 40. C b C
TEST
17
(Cümleden Çıkar
1.
(1) Biyomalzemelerin tarihi çok eski zamanlara kadar
uzanıyor. (II) Önce doğal malzemeler kullanılarak
üretilen biyomalzemeler yerlerini zaman içerisinde
yapay olanlara bıraktı. (III) Basit ürünlerin yerlerini de
yüksek mühendislik ve teknoloji içeren biyomalzemeler
doldurmaya başladı. (IV) Daha eski uygulamalarda bu
malzemeler, genellikle deri ve doku üzerinde kullanılan,
ayrıca vücutla etkileşime girmeyen kararlı yapılar olarak
tercih edilirdi. (V) Günümüz teknolojileri sayesinde
ise vücut sistemlerine entegre edilen akıllı ve canlı
biyomalzemelerden söz etmek artık mümkün.
Bu parçada yer alan numaralanmış, cümlelerde
biyomalzemeler hakkında aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) I. cümlede başlangıcına dair kesin olmayan bir kanı
verilmiştir.
B) II. cümlede zaman içerisinde yapımda kullanılan
malzemelerin değiştiği vurgulanmıştır.
C) III. cümlede eski ürünlerin kullanımdan kalkmaya
başlamasının nedenleri sıralanmıştır.
D) IV. cümlede önceden insan bedeniyle ilişkisi sınırlı
olan ürünlerin tercih edildiğine işaret edilmiştir.
E) V. cümlede malzemelerin niteliği, neden-sonuç
ilişkisiyle anlatılmıştır.
2. Dünya genelinde birçok ülkede, özellikle son 20 yıldır,
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TEST 17 (Cümleden Çıkar 1. (1) Biyomalzemelerin tarihi çok eski zamanlara kadar uzanıyor. (II) Önce doğal malzemeler kullanılarak üretilen biyomalzemeler yerlerini zaman içerisinde yapay olanlara bıraktı. (III) Basit ürünlerin yerlerini de yüksek mühendislik ve teknoloji içeren biyomalzemeler doldurmaya başladı. (IV) Daha eski uygulamalarda bu malzemeler, genellikle deri ve doku üzerinde kullanılan, ayrıca vücutla etkileşime girmeyen kararlı yapılar olarak tercih edilirdi. (V) Günümüz teknolojileri sayesinde ise vücut sistemlerine entegre edilen akıllı ve canlı biyomalzemelerden söz etmek artık mümkün. Bu parçada yer alan numaralanmış, cümlelerde biyomalzemeler hakkında aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede başlangıcına dair kesin olmayan bir kanı verilmiştir. B) II. cümlede zaman içerisinde yapımda kullanılan malzemelerin değiştiği vurgulanmıştır. C) III. cümlede eski ürünlerin kullanımdan kalkmaya başlamasının nedenleri sıralanmıştır. D) IV. cümlede önceden insan bedeniyle ilişkisi sınırlı olan ürünlerin tercih edildiğine işaret edilmiştir. E) V. cümlede malzemelerin niteliği, neden-sonuç ilişkisiyle anlatılmıştır. 2. Dünya genelinde birçok ülkede, özellikle son 20 yıldır,
8.
(1) Sihirli Flüt, klasik müzik tarihine damga vuran
Mozart'ın bestelediği, librettosunu Schikaneder'in yazdığı
bir operadır. (II) Eser, konuşma ve şarkının birlikte yer
aldığı sözlü şarkı, singspiel, biçiminin bir örneğidir.
(III) Lirik, komik ve ciddi ögeler harmanlanarak her üç
opera türünün de özellikleri kullanılmıştır. (IV) Hikâyesi
bir Alman masalına dayanan eser; insanın kutsal ışığa
bakmayı istemesinin bedelini, güçlü ve zayıf yanlarını
tanıyacağı ağır imtihanlarla ödemesini konu alıyor.
(V) Sihirli Flüt, Italyanca yerine Almanca yazılarak bir
opera geleneğini de yıkmıştın
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde
Sihirli Flüt adlı eserin üslup özellikleriyle ilgili bilgi
verilmiştir?
A) I ve II
D) I, II vel
B) I ve III
E) II, III ve V
d) IV ve V
1. TUR Kazanım Uygulama Testi
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
8. (1) Sihirli Flüt, klasik müzik tarihine damga vuran Mozart'ın bestelediği, librettosunu Schikaneder'in yazdığı bir operadır. (II) Eser, konuşma ve şarkının birlikte yer aldığı sözlü şarkı, singspiel, biçiminin bir örneğidir. (III) Lirik, komik ve ciddi ögeler harmanlanarak her üç opera türünün de özellikleri kullanılmıştır. (IV) Hikâyesi bir Alman masalına dayanan eser; insanın kutsal ışığa bakmayı istemesinin bedelini, güçlü ve zayıf yanlarını tanıyacağı ağır imtihanlarla ödemesini konu alıyor. (V) Sihirli Flüt, Italyanca yerine Almanca yazılarak bir opera geleneğini de yıkmıştın Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde Sihirli Flüt adlı eserin üslup özellikleriyle ilgili bilgi verilmiştir? A) I ve II D) I, II vel B) I ve III E) II, III ve V d) IV ve V 1. TUR Kazanım Uygulama Testi
ST / 20
Önerilen Süre: 13 dk
Kullanılan Süre:
3.-4. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız.
Doğa tutkusu, Yaşar Kemal'in söz varlığını kurduğu
gibi anlatım örüntüsünü de büyük ölçüde etkiler.
Doğayı; kurdu kuşu, börtü böceği, bitkisi çiçeği,
hayvanı insanıyla dilde sergileme isteği baskı altında
tutar Yaşar Kemal'i. Görme, işitme, tatma, koklama,
dokunma duyularını tüm gücüyle kullanarak ayrıntıları
seçmeye zorlar. "Yeşil'e, yeşil demekle yetinmez.
Nasıl bir yeşil? "Zehir yeşili" mi, "çimen yeşili" mi,
"şimşek yeşili" mi, "yosun yeşili" mi, bunu belirtir.
Bu tutum, ayrıntı seçme ustası kılar onu. Ayrıntıcı
oluş, dilin söz dağarcığını da sürekli bir süzgeçten
geçirmeye zorlar yazarı. Yansıtmak istediğine en
uygun sözcükleri arar. Yansıtmak istediği ayrıntı ile
seçtiği sözcüğün örtüşmesine özen gösterir. Böylece
onun sözcük haritası alabildiğine genişler. Genel dilin
sözlüğünden içeri girmemiş nice söz değeri, Yaşar
Kemal'in dil toprağında boy atar, gelişir.
3. Bu parçada aşağıdaki neden- sonuç
ilişkilerinden hangisine değinilmemiştir?
A) Doğayı kuvvetle sevme - Dilinin özelliklerini etkile-
me
B) Doğayı, dile her şeyiyle yansıtma arzusu - Tüm
duyularıyla doğaya odaklanma
C) Ayrıntılara önem verme - Dilin söz dağarcığını
irdeleme
D) Sözcükleri çok anlamlı kullanma - Herkesçe farklı
anlamlar içeren bir anlatı ortaya koyma
E) Anlatmak istediğini tam olarak yansıtan sözcükleri
seçme-Zengin bir söz dağarcığına ulaşma
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ST / 20 Önerilen Süre: 13 dk Kullanılan Süre: 3.-4. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Doğa tutkusu, Yaşar Kemal'in söz varlığını kurduğu gibi anlatım örüntüsünü de büyük ölçüde etkiler. Doğayı; kurdu kuşu, börtü böceği, bitkisi çiçeği, hayvanı insanıyla dilde sergileme isteği baskı altında tutar Yaşar Kemal'i. Görme, işitme, tatma, koklama, dokunma duyularını tüm gücüyle kullanarak ayrıntıları seçmeye zorlar. "Yeşil'e, yeşil demekle yetinmez. Nasıl bir yeşil? "Zehir yeşili" mi, "çimen yeşili" mi, "şimşek yeşili" mi, "yosun yeşili" mi, bunu belirtir. Bu tutum, ayrıntı seçme ustası kılar onu. Ayrıntıcı oluş, dilin söz dağarcığını da sürekli bir süzgeçten geçirmeye zorlar yazarı. Yansıtmak istediğine en uygun sözcükleri arar. Yansıtmak istediği ayrıntı ile seçtiği sözcüğün örtüşmesine özen gösterir. Böylece onun sözcük haritası alabildiğine genişler. Genel dilin sözlüğünden içeri girmemiş nice söz değeri, Yaşar Kemal'in dil toprağında boy atar, gelişir. 3. Bu parçada aşağıdaki neden- sonuç ilişkilerinden hangisine değinilmemiştir? A) Doğayı kuvvetle sevme - Dilinin özelliklerini etkile- me B) Doğayı, dile her şeyiyle yansıtma arzusu - Tüm duyularıyla doğaya odaklanma C) Ayrıntılara önem verme - Dilin söz dağarcığını irdeleme D) Sözcükleri çok anlamlı kullanma - Herkesçe farklı anlamlar içeren bir anlatı ortaya koyma E) Anlatmak istediğini tam olarak yansıtan sözcükleri seçme-Zengin bir söz dağarcığına ulaşma
Halk deyimlerinde yerleşmiş, birbirine bağlanmış kelimeler
arasında yeni bir yük, yeni bir bağıntı kurmak söz konusu
olamaz. Nasıl olsun ki bu kelimeler zaten kıpırdamaz bir
şekilde birbirlerine bağlanmışlar, alacakları yükleri zaten
önceden almışlardır. Orhan Veli kuşağı şairleri yenilikten
sonra daha çok dilin görünür imkânlarını denediler. Bu ara-
da Oktay Rifat, Bedri Rahmi Eyüboğlu gibi bir kısım şairler
de geniş ölçüde, belki en görünür imkânlar olan halk deyim-
lerine, folklor temlerine yöneldiler. İyi olmadı bu onlar için.
Köşelere takılıp kaldılar. Oktay Rifat "sanat endüstrisi" pa-
zarlarına bol sayıda çürük mal sürmek zorunda kaldı. Bedri
Rahmi'ye gelince o, onu da yapamadı; iki üç kalın, iki üç
sarı kırmızı çizgi çekti, durdu. Oysa bu şairler başka alan-
lara yönelmesini bilselerdi şiire daha faydalı, daha verimli
olacak kişilerdi.
35. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşıla-
maz?
A) Bazı şairlerin halk deyimlerini kullanıp ortaya çıkardık-
ları eserler başarısız olmuştur.
B) Kalıplaşmış ifadelerin kazandığı anlamları bugün de-
ğiştirmek oldukça zordur.
Halk deyimleri zaman içinde kazandıkları anlamlar ile
birbirine sıkı sıkıya bağlıdırlar.
Kimi şairler halk deyimlerini yanlış kullanarak şiire des-
tek yerine köstek olmuşlardır.
Şairlerin halk deyimlerini kullanarak oluşturdukları şiir-
lerin başarıya ulaşması imkânsızdır.
Walt
de b
sini
yılm
yap
tah
çe
so
Di
a
Ç
a
E
37
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Halk deyimlerinde yerleşmiş, birbirine bağlanmış kelimeler arasında yeni bir yük, yeni bir bağıntı kurmak söz konusu olamaz. Nasıl olsun ki bu kelimeler zaten kıpırdamaz bir şekilde birbirlerine bağlanmışlar, alacakları yükleri zaten önceden almışlardır. Orhan Veli kuşağı şairleri yenilikten sonra daha çok dilin görünür imkânlarını denediler. Bu ara- da Oktay Rifat, Bedri Rahmi Eyüboğlu gibi bir kısım şairler de geniş ölçüde, belki en görünür imkânlar olan halk deyim- lerine, folklor temlerine yöneldiler. İyi olmadı bu onlar için. Köşelere takılıp kaldılar. Oktay Rifat "sanat endüstrisi" pa- zarlarına bol sayıda çürük mal sürmek zorunda kaldı. Bedri Rahmi'ye gelince o, onu da yapamadı; iki üç kalın, iki üç sarı kırmızı çizgi çekti, durdu. Oysa bu şairler başka alan- lara yönelmesini bilselerdi şiire daha faydalı, daha verimli olacak kişilerdi. 35. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşıla- maz? A) Bazı şairlerin halk deyimlerini kullanıp ortaya çıkardık- ları eserler başarısız olmuştur. B) Kalıplaşmış ifadelerin kazandığı anlamları bugün de- ğiştirmek oldukça zordur. Halk deyimleri zaman içinde kazandıkları anlamlar ile birbirine sıkı sıkıya bağlıdırlar. Kimi şairler halk deyimlerini yanlış kullanarak şiire des- tek yerine köstek olmuşlardır. Şairlerin halk deyimlerini kullanarak oluşturdukları şiir- lerin başarıya ulaşması imkânsızdır. Walt de b sini yılm yap tah çe so Di a Ç a E 37
15. 1. Astroloji, yıldızların hesabı manasına gelen "Ast-
rolojia" kelimesinden türemiştir.
II. Türk Dil Kurumuna göre "yıldız falcılığı" olarak
yorumlanmaktadır.
III. Oxford Dictionary ise biraz daha genel bir tanım
kullanarak; "Göksel cisimlerin hareketi ile göre-
celi pozisyonları ve bunların insan hayatı üze-
rindeki varsayılan etkilerin incelenmesidir." diye
yazmıştır.
IV. Demin Curney'in "Bazı astrologlar" diye geçen
ibarede kastetmek istediği şey birçok sayıda
astroloji türü olsa bile Zodyok incelenmesi genel
olarak ikiye ayrılmaktadır.
V. Astrolog Robert Curey'e göre: "Astroloji, gök ci-
simlerinin konumları ve hareketleri ile dünyadaki
fiziksel süreçler ve yaşam arasındaki korealas-
yonun çalışması ve bunun sonucunda ortaya çı-
kan uygulamalardır. Bazı astrologlar yıldızlar ve
takım yıldızlarıyla çalışsalar da, bazı astrologlar
Güneş sistemi hakkında çalışırlar.
A) III-IV
D) IV-V
B) II - V
||- |||
C) I - II
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
15. 1. Astroloji, yıldızların hesabı manasına gelen "Ast- rolojia" kelimesinden türemiştir. II. Türk Dil Kurumuna göre "yıldız falcılığı" olarak yorumlanmaktadır. III. Oxford Dictionary ise biraz daha genel bir tanım kullanarak; "Göksel cisimlerin hareketi ile göre- celi pozisyonları ve bunların insan hayatı üze- rindeki varsayılan etkilerin incelenmesidir." diye yazmıştır. IV. Demin Curney'in "Bazı astrologlar" diye geçen ibarede kastetmek istediği şey birçok sayıda astroloji türü olsa bile Zodyok incelenmesi genel olarak ikiye ayrılmaktadır. V. Astrolog Robert Curey'e göre: "Astroloji, gök ci- simlerinin konumları ve hareketleri ile dünyadaki fiziksel süreçler ve yaşam arasındaki korealas- yonun çalışması ve bunun sonucunda ortaya çı- kan uygulamalardır. Bazı astrologlar yıldızlar ve takım yıldızlarıyla çalışsalar da, bazı astrologlar Güneş sistemi hakkında çalışırlar. A) III-IV D) IV-V B) II - V ||- ||| C) I - II
Avrupa'da entelektüel olana her zaman eğilim
olduğundan, free cazdan etkilenen müzisyen sa-
yısının Amerika'dakinden daha fazla olduğu söy-
lenir.
60'ların ilk yarısından itibaren Avrupalı cazsever-
ler, Amerikan free cazını yoğun turneler ve caz
festivalleri ile ilk elden dinleme fırsatı bulurlar.
III. Müzik eleştirmenleri ise free cazı, "siyasal bir
enstürüman" ve siyah Amerikalı'nın öfkesinin saf
ürünü olarak görür.
IV. 1968'den 1972'ye kadar olan dönem bu "yeni
müziğin zirvesidir."
V. Parisli öğrenciler, free cazın kolektif doğaçla-
ma özelliğinden ilham alır. Böylece free caz
Avrupa'da bir muhalefet biçimi olur.
B) I-V
A) IV-V
D) II - IV
E) I - V
C) I
Spielberg
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Avrupa'da entelektüel olana her zaman eğilim olduğundan, free cazdan etkilenen müzisyen sa- yısının Amerika'dakinden daha fazla olduğu söy- lenir. 60'ların ilk yarısından itibaren Avrupalı cazsever- ler, Amerikan free cazını yoğun turneler ve caz festivalleri ile ilk elden dinleme fırsatı bulurlar. III. Müzik eleştirmenleri ise free cazı, "siyasal bir enstürüman" ve siyah Amerikalı'nın öfkesinin saf ürünü olarak görür. IV. 1968'den 1972'ye kadar olan dönem bu "yeni müziğin zirvesidir." V. Parisli öğrenciler, free cazın kolektif doğaçla- ma özelliğinden ilham alır. Böylece free caz Avrupa'da bir muhalefet biçimi olur. B) I-V A) IV-V D) II - IV E) I - V C) I Spielberg
esti / Sosyal Bilimler
10.
●
●
Gümüşhane'de doğal nüfus artış hızı fazla
olmasına rağmen ilin nüfusu azalmaktadır.
Karadeniz kıyısında en büyük ve gelişmiş
kent, liman kenti olan Samsun'dur.
Küre, Seydişehir, Batman, Zonguldak gibi
kentler çevresine göre iş olanaklarının fazla
olduğu yerleşim birimleridir.
Adapazarı ve İzmit kentleri Türkiye'de en
çok göç alan yerler arasında yer almaktadır.
Yukarıda verilenler incelendiğinde, Türkiye'de
nüfus ve yerleşme üzerinde etkili olan
aşağıdaki faktörlerden hangisine örnek
verilmemiştir?
A) Göçler
D) Sanayi
B) Ulaşım
C) Turizm
l
E) Madencilik
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
esti / Sosyal Bilimler 10. ● ● Gümüşhane'de doğal nüfus artış hızı fazla olmasına rağmen ilin nüfusu azalmaktadır. Karadeniz kıyısında en büyük ve gelişmiş kent, liman kenti olan Samsun'dur. Küre, Seydişehir, Batman, Zonguldak gibi kentler çevresine göre iş olanaklarının fazla olduğu yerleşim birimleridir. Adapazarı ve İzmit kentleri Türkiye'de en çok göç alan yerler arasında yer almaktadır. Yukarıda verilenler incelendiğinde, Türkiye'de nüfus ve yerleşme üzerinde etkili olan aşağıdaki faktörlerden hangisine örnek verilmemiştir? A) Göçler D) Sanayi B) Ulaşım C) Turizm l E) Madencilik
E) Yaşamsal faaliyetlerin zamanla tükendiği
25. Bu parçadan ekosistemle ilgili,
1. Bozulmasına sadece insanlar sebep olmaktadır.
II. Belirgin olmayan sınırlara sahiptir.
III. Bozulması çevreyi olumsuz etkilemektedir. +--
yargılarından hangileri çıkarılamaz?
A) Yalnız I
B) Yalniz II
D) I ve II
ON02-SS.31TYT08
E) ve III
C) Yalnız III
7
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
E) Yaşamsal faaliyetlerin zamanla tükendiği 25. Bu parçadan ekosistemle ilgili, 1. Bozulmasına sadece insanlar sebep olmaktadır. II. Belirgin olmayan sınırlara sahiptir. III. Bozulması çevreyi olumsuz etkilemektedir. +-- yargılarından hangileri çıkarılamaz? A) Yalnız I B) Yalniz II D) I ve II ON02-SS.31TYT08 E) ve III C) Yalnız III 7
Paragraf
19-20. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
1901 yılından itibaren verilmeye başlanan ve diğer Nobel ödül-
lerine göre en fazla eleştirilen ödül Nobel Edebiyat Ödülü. İşin
içine kişisel beğeniler fazlaca girdiği için hakkında bu kadar fazla
konuşulması doğal aslında. Ama hâlâ dünyanın en prestijli ödülü.
1900'de Nobel Vakfı kuruluyor ve hemen ardından çeşitli komi-
teler kurularak Nobel ödülleri ile ilgili çalışmalar başlıyor. Aday
gösterme hakkı ilk olarak akademi üyeleri ve üniversitelerin ede-
biyat, tarih ve güzel sanatlar hocalarına veriliyor. Fakat yapılan
değişiklikle ödülü kazanan yazarlar ve bu yazarların ülkelerindeki
hatırı sayılır edebiyat dernekleri de aday gösterebiliyorlar. Emile
Zola, Tolstoy, Çehov, Henrik Ibsen, Mark Twain'in bu ödülü, o
sıralarda sağ oldukları hâlde kazanamamalarının attırdığı kahka-
ha, bugün bile duyuluyor.
Po
19. Bu parçada geçen "attırdığı kahkaha, bugün bile duyulu-
yor" sözünün kullanılma amacı aşağıdakilerden hangisi
olamaz?
A) Aşırı biçimde mutlu etme
B) Tezat duygusuna yol açma
C) O durumun tam tersini savunma
D) Bir tavrın yanlışlığını eleştirme V
E) Olayın ciddiyetsizliğini vurgulama
kr
el Edebiyat Ödülü hakkında
AYINLARA
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Paragraf 19-20. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 1901 yılından itibaren verilmeye başlanan ve diğer Nobel ödül- lerine göre en fazla eleştirilen ödül Nobel Edebiyat Ödülü. İşin içine kişisel beğeniler fazlaca girdiği için hakkında bu kadar fazla konuşulması doğal aslında. Ama hâlâ dünyanın en prestijli ödülü. 1900'de Nobel Vakfı kuruluyor ve hemen ardından çeşitli komi- teler kurularak Nobel ödülleri ile ilgili çalışmalar başlıyor. Aday gösterme hakkı ilk olarak akademi üyeleri ve üniversitelerin ede- biyat, tarih ve güzel sanatlar hocalarına veriliyor. Fakat yapılan değişiklikle ödülü kazanan yazarlar ve bu yazarların ülkelerindeki hatırı sayılır edebiyat dernekleri de aday gösterebiliyorlar. Emile Zola, Tolstoy, Çehov, Henrik Ibsen, Mark Twain'in bu ödülü, o sıralarda sağ oldukları hâlde kazanamamalarının attırdığı kahka- ha, bugün bile duyuluyor. Po 19. Bu parçada geçen "attırdığı kahkaha, bugün bile duyulu- yor" sözünün kullanılma amacı aşağıdakilerden hangisi olamaz? A) Aşırı biçimde mutlu etme B) Tezat duygusuna yol açma C) O durumun tam tersini savunma D) Bir tavrın yanlışlığını eleştirme V E) Olayın ciddiyetsizliğini vurgulama kr el Edebiyat Ödülü hakkında AYINLARA
29. Platon, ileride soylu sınıfları temsil edecek bir yönetici
olmak üzere yetiştirilirken Sokrates'le tanışmış ve
kendisiyle ilgili yapılan tüm planları elinin tersiyle iterek
felsefe ve matematik ile uğraşmaya başlamıştı. Hatta
yazdığı diyaloglarla Sokrates'in görüşlerini gelecek
kuşaklara taşıdı. Kurduğu akademi ve yerine kurulan
devam niteliğindeki akademiler sadece Doğu Akdeniz
Havzası'nı değil, tüm insanlığı etkiledi. Akademisinin
kapısına astığı "Geometri bilmeyen giremez."
uyarısıyla toplumun matematik ve diğer soyut
kavramlara bakış açısını olumlu yönde etkiledi.
8
Bu parçada Platon'la ilgili aşağıdakilerin hangisine
değinilmemiştir?
A) Sokrates'le yaptığı konuşmalardan oluşan bir eser
kaleme aldığı t
B) Aldığı eğitim ile sonradan yöneldiği çalışmalar
arasında bir farklılık bulunduğu t
C) Sokrates'le sonraki kuşaklar arasında bir köprü
görevi üstlendiği +
D) Kurduğu ve kurulmasına öncülük ettiği okullarla
geniş kitlelere etki ettiği +
S
E) Matematiğe özel bir önem atfederek bu açıdan
topluma yol gösterdiği
K
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
29. Platon, ileride soylu sınıfları temsil edecek bir yönetici olmak üzere yetiştirilirken Sokrates'le tanışmış ve kendisiyle ilgili yapılan tüm planları elinin tersiyle iterek felsefe ve matematik ile uğraşmaya başlamıştı. Hatta yazdığı diyaloglarla Sokrates'in görüşlerini gelecek kuşaklara taşıdı. Kurduğu akademi ve yerine kurulan devam niteliğindeki akademiler sadece Doğu Akdeniz Havzası'nı değil, tüm insanlığı etkiledi. Akademisinin kapısına astığı "Geometri bilmeyen giremez." uyarısıyla toplumun matematik ve diğer soyut kavramlara bakış açısını olumlu yönde etkiledi. 8 Bu parçada Platon'la ilgili aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir? A) Sokrates'le yaptığı konuşmalardan oluşan bir eser kaleme aldığı t B) Aldığı eğitim ile sonradan yöneldiği çalışmalar arasında bir farklılık bulunduğu t C) Sokrates'le sonraki kuşaklar arasında bir köprü görevi üstlendiği + D) Kurduğu ve kurulmasına öncülük ettiği okullarla geniş kitlelere etki ettiği + S E) Matematiğe özel bir önem atfederek bu açıdan topluma yol gösterdiği K Diğer sayfaya geçiniz.