Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

çin
I ve
ni
ları
di,
e
PALME
YAYINEVI
A
PALME
YAYINEVİ
A
TYT/PLM/003/23
30. Fotoğrafçılığın saygın bir meslek hâline gelmesini
sağlayan dünyaca ünlü sanatçımız Ara Güler, mesleğe
1950 yılında Yeni İstanbul gazetesinde başladı. 1954'te
Hayat dergisine geçti ve 1961 yılına kadar bu dergide
fotoğraf bölümü şefi olarak görevini sürdürdü, buradan
ayrıldıktan sonra ise bir süre serbest muhabirlik yaptı.
Bu yıllarda çektiği fotoğraflarda özellikle yaşadığı şehir
olan İstanbul'daki işçileri görmek mümkündür. 1962'de
Almanya'da çok az fotoğrafçıya verilen Master of Leica
unvanını kazandı. 1967'den itibaren Japonya, Kanada,
Amerika, Almanya gibi ülkelerde eserleri sergilendi.
Time Life'in Türkiye bürosuna katıldı ve Orta Doğu
muhabirliği görevini üstlendi. O yıllarda savaş fotoğrafları
ve Orta Doğu insanının yaşamını fotoğrafladı. 1991'de
Dışişleri Bakanlığına geçti. Bütün dünyayı gezerek birçok
ünlü kişi ile röportajlar yaptı ve onların fotoğraflarını çekti.
Bu parçada Ara Güler ile ilgili
CH
Hem gazete hem dergide çalışmıştır.
H. Fotoğraflarıyla Almanya'dan ödül alan ilk sanatçıdır.
III. Uluslararası alanda tanınan bir isimdir.
Dve Il
yargılarından hangilerine ulaşılamaz?
A) Yalnız I
B) Yalniz 11
Eve III
C) Yalnız I
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
çin I ve ni ları di, e PALME YAYINEVI A PALME YAYINEVİ A TYT/PLM/003/23 30. Fotoğrafçılığın saygın bir meslek hâline gelmesini sağlayan dünyaca ünlü sanatçımız Ara Güler, mesleğe 1950 yılında Yeni İstanbul gazetesinde başladı. 1954'te Hayat dergisine geçti ve 1961 yılına kadar bu dergide fotoğraf bölümü şefi olarak görevini sürdürdü, buradan ayrıldıktan sonra ise bir süre serbest muhabirlik yaptı. Bu yıllarda çektiği fotoğraflarda özellikle yaşadığı şehir olan İstanbul'daki işçileri görmek mümkündür. 1962'de Almanya'da çok az fotoğrafçıya verilen Master of Leica unvanını kazandı. 1967'den itibaren Japonya, Kanada, Amerika, Almanya gibi ülkelerde eserleri sergilendi. Time Life'in Türkiye bürosuna katıldı ve Orta Doğu muhabirliği görevini üstlendi. O yıllarda savaş fotoğrafları ve Orta Doğu insanının yaşamını fotoğrafladı. 1991'de Dışişleri Bakanlığına geçti. Bütün dünyayı gezerek birçok ünlü kişi ile röportajlar yaptı ve onların fotoğraflarını çekti. Bu parçada Ara Güler ile ilgili CH Hem gazete hem dergide çalışmıştır. H. Fotoğraflarıyla Almanya'dan ödül alan ilk sanatçıdır. III. Uluslararası alanda tanınan bir isimdir. Dve Il yargılarından hangilerine ulaşılamaz? A) Yalnız I B) Yalniz 11 Eve III C) Yalnız I
k için birkaç
okuyucuyu
örüyorum ki
karşılaşmam
bilmece, bul-
yüzyıllarca
ölümsüzlü-
dakilerden
hoşlanma-
ükleyici ol-
toplumsal
düşünmek-
usal olarak
ara farklılık-
inmaktadır.
züyle kimi
dakilerden
SI
ması
14
40. Maymun çiçeği, en fazla kemirgenler olmak üzere en-
fekte hayvanlardan insanlara bulaşan maymun çiçeği
virüsünün neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır. İnsandan
insana da bulaşır ama şu zamana kadar bilinenlerin ışı-
ğında, bu durumun tek başına bir salgına neden olma-
dığı düşünülmektedir. Hastalığın seyri çiçek hastalığına
benzer fakat ondan daha az şiddetlidir. 1980 yılında çi-
çek hastalığına sebep olan etmenin dünya genelinde
kalıcı olarak sona ermesi ve ardından çiçek aşısının uy-
gulanmasının durdurulmasından sonra maymun çiçeği
hastalığı zaman zaman küçük çaplı salgınlara neden
olmuştur. Dünyada rutin çiçek aşısının terk edilmesinin
üzerinden 40 yıldan fazla geçti. Bu aşı, aynı zamanda
maymun çiçeği hastalığına karşı da koruyan bir aşı. Bu
sebeple aşılanmamış popülasyonlar artık maymun çi-
çeği virüsü enfeksiyonuna karşı daha duyarlıdır. Fakat
buna rağmen maymun çiçeği hastalığı bu sıralarda Orta
ve Batı Afrika'da, genellikle tropik yağmur ormanlarına
yakın alanlarda görülürken en işlek kentsel alanlarda da
giderek daha fazla kendini göstermektedir.
Bu parçada "maymun çiçeği hastalığı" ile ilgili aşağıda-
kilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Başka bir hastalığın bitiminin ardından yer yer salgın-
lara sebebiyet verdiğine
B) Farklı bir hastalık için uygulanan aşıların bu hastalıkta
da koruyucu etkisinin bulunduğuna
C) Hareketli şehir merkezlerinde şimdilerde daha yoğun
görülebildiğine
D) Yol açtığı olumsuz etkiler bakımından çoğu bulaşıcı
hastalıktan daha ağır geçirildiğine
E) Hayvanlardan insanlara geçen virüs kaynaklı bir has-
talık olduğuna
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
k için birkaç okuyucuyu örüyorum ki karşılaşmam bilmece, bul- yüzyıllarca ölümsüzlü- dakilerden hoşlanma- ükleyici ol- toplumsal düşünmek- usal olarak ara farklılık- inmaktadır. züyle kimi dakilerden SI ması 14 40. Maymun çiçeği, en fazla kemirgenler olmak üzere en- fekte hayvanlardan insanlara bulaşan maymun çiçeği virüsünün neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır. İnsandan insana da bulaşır ama şu zamana kadar bilinenlerin ışı- ğında, bu durumun tek başına bir salgına neden olma- dığı düşünülmektedir. Hastalığın seyri çiçek hastalığına benzer fakat ondan daha az şiddetlidir. 1980 yılında çi- çek hastalığına sebep olan etmenin dünya genelinde kalıcı olarak sona ermesi ve ardından çiçek aşısının uy- gulanmasının durdurulmasından sonra maymun çiçeği hastalığı zaman zaman küçük çaplı salgınlara neden olmuştur. Dünyada rutin çiçek aşısının terk edilmesinin üzerinden 40 yıldan fazla geçti. Bu aşı, aynı zamanda maymun çiçeği hastalığına karşı da koruyan bir aşı. Bu sebeple aşılanmamış popülasyonlar artık maymun çi- çeği virüsü enfeksiyonuna karşı daha duyarlıdır. Fakat buna rağmen maymun çiçeği hastalığı bu sıralarda Orta ve Batı Afrika'da, genellikle tropik yağmur ormanlarına yakın alanlarda görülürken en işlek kentsel alanlarda da giderek daha fazla kendini göstermektedir. Bu parçada "maymun çiçeği hastalığı" ile ilgili aşağıda- kilerden hangisine değinilmemiştir? A) Başka bir hastalığın bitiminin ardından yer yer salgın- lara sebebiyet verdiğine B) Farklı bir hastalık için uygulanan aşıların bu hastalıkta da koruyucu etkisinin bulunduğuna C) Hareketli şehir merkezlerinde şimdilerde daha yoğun görülebildiğine D) Yol açtığı olumsuz etkiler bakımından çoğu bulaşıcı hastalıktan daha ağır geçirildiğine E) Hayvanlardan insanlara geçen virüs kaynaklı bir has- talık olduğuna Diğer sayfaya geçiniz.
maymun yavruları-
wapay anne içeren
Iden oluşturulmuş
model, diğeri ise
şak ve daha canlı
deldi. Diğer dav-
min soğukluğunu
yan sütü içmeye
yavrularının za-
Kanneyle geçir-
in gidip sütlerini
ydu.
-w'un deneyi-
a göre mi şe-
klar üzerinde
klerine dair
yoluyla mi
ve III
azmışım:
ir midir?
Burada
ma ama
zi ortak
derinliği
de de
nasıl
Deneme Sınavı - 03
35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız.
Latince "hoşnut etmek" anlamına gelen "plasebo" far-
makolojik olarak etkisiz bir ilacın telkine dayalı bir etki
ortaya çıkarması hâlidir. Bu etkinin test edileceği bir ça-
lışmada deneklere bir uyarıcı ile yatıştırıcının etkilerinin
doğrudan karşılaştırılacağı söylendi. Araştırmacılar test
edecekleri ilacın bir veya iki dozunu uygulayacakları
50 gönüllü ile anlaştılar ve testleri uyguladılar. Sonuçlar
analiz edildiğinde ortaya net bir sonuç çıktı: Yatıştırıcı
alan denekler, uyarıcı verilen deneklere göre kendilerini
iki kat daha uykulu hissediyorlardı. Çifte doz alanlarda
ise etki daha da güçlüydü. Aslında bu açıdan bakıldı-
ğında sonuçlar şaşırtıcı olmayacaktı eğer iki test grubu-
na ----! Deneklerin hepsine aynı zararsız bileşik verildi.
Tek fark, yatıştırıcı olarak işaretlenen hapların mavi,
uyarı olarak işaretlenen hapların ise pembe olmasıydı.
Çift hap yutanlar için de durum değişik değildi. Aslında
hiçbir şey almamışlardı.
4) U
35. Bu parçada tutarlılık ve açıklık sağlanması için boş
bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmeli-
dir?
A) yatıştırıcı verilmemiş olsaydı
B) uyarıcı verilmiş olmasaydı
yatıştırıcı verilmiş olsaydı
Duyarıcı ve yatıştırıcı verilmemiş olmasaydı
E uyarıcı ve yatıştırıcı verilmiş olmasaydı
36. Bu parçadan hard
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
maymun yavruları- wapay anne içeren Iden oluşturulmuş model, diğeri ise şak ve daha canlı deldi. Diğer dav- min soğukluğunu yan sütü içmeye yavrularının za- Kanneyle geçir- in gidip sütlerini ydu. -w'un deneyi- a göre mi şe- klar üzerinde klerine dair yoluyla mi ve III azmışım: ir midir? Burada ma ama zi ortak derinliği de de nasıl Deneme Sınavı - 03 35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Latince "hoşnut etmek" anlamına gelen "plasebo" far- makolojik olarak etkisiz bir ilacın telkine dayalı bir etki ortaya çıkarması hâlidir. Bu etkinin test edileceği bir ça- lışmada deneklere bir uyarıcı ile yatıştırıcının etkilerinin doğrudan karşılaştırılacağı söylendi. Araştırmacılar test edecekleri ilacın bir veya iki dozunu uygulayacakları 50 gönüllü ile anlaştılar ve testleri uyguladılar. Sonuçlar analiz edildiğinde ortaya net bir sonuç çıktı: Yatıştırıcı alan denekler, uyarıcı verilen deneklere göre kendilerini iki kat daha uykulu hissediyorlardı. Çifte doz alanlarda ise etki daha da güçlüydü. Aslında bu açıdan bakıldı- ğında sonuçlar şaşırtıcı olmayacaktı eğer iki test grubu- na ----! Deneklerin hepsine aynı zararsız bileşik verildi. Tek fark, yatıştırıcı olarak işaretlenen hapların mavi, uyarı olarak işaretlenen hapların ise pembe olmasıydı. Çift hap yutanlar için de durum değişik değildi. Aslında hiçbir şey almamışlardı. 4) U 35. Bu parçada tutarlılık ve açıklık sağlanması için boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmeli- dir? A) yatıştırıcı verilmemiş olsaydı B) uyarıcı verilmiş olmasaydı yatıştırıcı verilmiş olsaydı Duyarıcı ve yatıştırıcı verilmemiş olmasaydı E uyarıcı ve yatıştırıcı verilmiş olmasaydı 36. Bu parçadan hard
Sanatçıların bütün eserlerinin bir arada yayımlanma-
Sı, benim öteden beri özlemini çektiğim bir kültür et-
kinliğidir. Biz sanatçılarımızı antolojilerden, tesadüfen
ele geçen bazı kitaplardaki hükümlerden parça parça
tanımaya veya o sanatçının derecesinde olmayan
kişilerin sadeleştirmelerinden okumaya mahkûm gibi-
yiz. Yabancı ülkelerde sadece belli başlı sanatçıların
değil, ikinci hatta üçüncü derecedeki sanatçıların bile
birden fazla yayınevi tarafından basılan külliyatlarıyla
karşılaştıkça biraz kıskandığımı itiraf etmeliyim, ne-
den bizde de böyle değil diye.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada yakınılan du-
rumlardan biridir?
A) Sanatçılarla ilgili akademik çalışmaların azlığı
B) Sanatçıların eserlerinin bir bütün olarak okuyucu-
ya sunulmaması
C) Sanatçılara yönelik tanıtım etkinliklerinin yetersizliği
D) Sanatçıların yüzeysel bilgilerle değerlendirilmesi
DE) Sadece tanınmış sanatçılarla ilgili araştırma yapıl-
ması
0014 YGS
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Sanatçıların bütün eserlerinin bir arada yayımlanma- Sı, benim öteden beri özlemini çektiğim bir kültür et- kinliğidir. Biz sanatçılarımızı antolojilerden, tesadüfen ele geçen bazı kitaplardaki hükümlerden parça parça tanımaya veya o sanatçının derecesinde olmayan kişilerin sadeleştirmelerinden okumaya mahkûm gibi- yiz. Yabancı ülkelerde sadece belli başlı sanatçıların değil, ikinci hatta üçüncü derecedeki sanatçıların bile birden fazla yayınevi tarafından basılan külliyatlarıyla karşılaştıkça biraz kıskandığımı itiraf etmeliyim, ne- den bizde de böyle değil diye. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada yakınılan du- rumlardan biridir? A) Sanatçılarla ilgili akademik çalışmaların azlığı B) Sanatçıların eserlerinin bir bütün olarak okuyucu- ya sunulmaması C) Sanatçılara yönelik tanıtım etkinliklerinin yetersizliği D) Sanatçıların yüzeysel bilgilerle değerlendirilmesi DE) Sadece tanınmış sanatçılarla ilgili araştırma yapıl- ması 0014 YGS
an olarak sabahin
Mekän olarak
sizlik öyküleri. En
avı başladıktan
anlaticisinin
ndinden geçercesine
küler. Balıklan
mayan Sait Faik için
özellikleri var.
yle ilgili
nilmemiştir?
a
ğı zaman, Behice
ateşe takılmış.
madığı o dağ başında
şar Kemal'in Boran'a
ve kendi gerçekliğini
ktım Behice Hanim."
erdiği cevap
eklemektedir?
mi taşır ve bu
e uygun olma
gerçeklikten uzak
açık bir gerçeklik
Cekle ilgisi,
ektedir.
kurgularken her
J
elidir.
A
4. DENEME
13
35 ve 36. soruları bu metne göre
cevaplayınız.
Modern Türk edebiyatında en çok sıkıntı çektiğimiz
meselelerden biri ve belki de en önemlisi, sanat
ve edebiyatımızı dayandırabileceğimiz temel
prensiplerden mahrum oluşumuzdur. Teorik
birikimimiz ve buna bağlı olarak belirlenmiş
ölçülerimiz yoktur. Türkiye'de bir kesim sadece
Batidon doveitimis
tercümelere, dolayısıyla Batidan devşirilmiş bir
bilgi birikimine dayanmaktadır. Adeta "Nasıl olsa
bizim yerimize başkaları düşünüyor!" diyerek hazır
bir kültür ortamında çizilmiş meseleleri önünü
ardını düşünmeden ithal ediveriyorlar. Bizde sosyal
karşılıkları bulunmadığı için bu meseleler hep bir
entelektüel fantezisi seviyesinde kalmıştır. Kısaca
söylemek gerekirse düşüncemizin sınırları, bugün)
bile Batı tarafından çizilmektedir.
35. Bu parçada altı çizili sözün kullanımına benzer
bir ifade aşağıdakilerin hangisinde kullanılmıştır?
A) Onun romanlarında anlam, bir meyvenin
içerisindeki şeker gibidir; kendine has tadı ile
sizi mest ederken ne tür faydalar sağladığını fark
etmezsiniz.
B) Eleştiride kılı kırk yararcasına titiz olduğu için
yaptığı değerlendirmelerde yersiz bir yaklaşım
bulamazsınız.
Onun şiirleri sonbahar rüzgârlarıyla sağa sola
savrulan yapraklar gibidir, tek mevsimi bile
sonuna kadar yaşayamaz.
D) Şairi kanatlandıran, bir zihniyetin kendi
memleketinde tabelası oluşudur; aksi duvarda
eğreti duran bir çerçeveden farksızdır.
E) Antik Çağ'ın bu büyülü satırlarının yazarından
altın değerinde birkaç parça vardır elimizde; altın
kadar saf, altın kadar gösterişli ve alımlı.
36. Bu parçada yazarın asıl şikayetçi olduğu durum
aşağıdakilerden hangisidir?
AAydınlarımızın özgün eserler oluşturamamaları
Kimi eserlerimizin farklı kültürlerin taklidinden
öteye geçememesi
C) Sanat ve edebiyatta temel prensipler
oluşturulamaması
DADüşünce dünyamızın baskı altında olması
E) Sanatsal üretimde yeterli olgunluğa erişilememesi
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
an olarak sabahin Mekän olarak sizlik öyküleri. En avı başladıktan anlaticisinin ndinden geçercesine küler. Balıklan mayan Sait Faik için özellikleri var. yle ilgili nilmemiştir? a ğı zaman, Behice ateşe takılmış. madığı o dağ başında şar Kemal'in Boran'a ve kendi gerçekliğini ktım Behice Hanim." erdiği cevap eklemektedir? mi taşır ve bu e uygun olma gerçeklikten uzak açık bir gerçeklik Cekle ilgisi, ektedir. kurgularken her J elidir. A 4. DENEME 13 35 ve 36. soruları bu metne göre cevaplayınız. Modern Türk edebiyatında en çok sıkıntı çektiğimiz meselelerden biri ve belki de en önemlisi, sanat ve edebiyatımızı dayandırabileceğimiz temel prensiplerden mahrum oluşumuzdur. Teorik birikimimiz ve buna bağlı olarak belirlenmiş ölçülerimiz yoktur. Türkiye'de bir kesim sadece Batidon doveitimis tercümelere, dolayısıyla Batidan devşirilmiş bir bilgi birikimine dayanmaktadır. Adeta "Nasıl olsa bizim yerimize başkaları düşünüyor!" diyerek hazır bir kültür ortamında çizilmiş meseleleri önünü ardını düşünmeden ithal ediveriyorlar. Bizde sosyal karşılıkları bulunmadığı için bu meseleler hep bir entelektüel fantezisi seviyesinde kalmıştır. Kısaca söylemek gerekirse düşüncemizin sınırları, bugün) bile Batı tarafından çizilmektedir. 35. Bu parçada altı çizili sözün kullanımına benzer bir ifade aşağıdakilerin hangisinde kullanılmıştır? A) Onun romanlarında anlam, bir meyvenin içerisindeki şeker gibidir; kendine has tadı ile sizi mest ederken ne tür faydalar sağladığını fark etmezsiniz. B) Eleştiride kılı kırk yararcasına titiz olduğu için yaptığı değerlendirmelerde yersiz bir yaklaşım bulamazsınız. Onun şiirleri sonbahar rüzgârlarıyla sağa sola savrulan yapraklar gibidir, tek mevsimi bile sonuna kadar yaşayamaz. D) Şairi kanatlandıran, bir zihniyetin kendi memleketinde tabelası oluşudur; aksi duvarda eğreti duran bir çerçeveden farksızdır. E) Antik Çağ'ın bu büyülü satırlarının yazarından altın değerinde birkaç parça vardır elimizde; altın kadar saf, altın kadar gösterişli ve alımlı. 36. Bu parçada yazarın asıl şikayetçi olduğu durum aşağıdakilerden hangisidir? AAydınlarımızın özgün eserler oluşturamamaları Kimi eserlerimizin farklı kültürlerin taklidinden öteye geçememesi C) Sanat ve edebiyatta temel prensipler oluşturulamaması DADüşünce dünyamızın baskı altında olması E) Sanatsal üretimde yeterli olgunluğa erişilememesi Diğer sayfaya geçiniz.
24. 1960'lı yılların Türk filmlerinde, karakterler, sanatlı
ve özentili bir dille konuşturulurdu. Oysa filmleri iz-
leyen geniş kitleler böyle bir dille konuşmuyorlardı.
Roman, öykü, hatta şiir dilinin sinemaya yanlış bi-
çimde yansıtılmasından kaynaklandığını sandığım
tuhaf bir durumdu bu. Romanda belki eğreti dur-
mayan böyle bir dil, sinemada filmin estetiğini bo-
zan bir öge olmaktaydı. Böylesi bir dil, salt salon
filmlerinde değil, köy filmlerinde de görülürdü.
Bu parçada bir döneme özgü Türk filmlerinin
hangi yönü eleştirilmektedir?
A) Karakterlerin gerçek yaşamdakilere benze-
memesi
BY Sanat açısından zayıflıklar içermeleri
C) Kişilerin yapay bir dille konuşmaları +
Konularını günlük yaşamdan seçmemeleri
İzleyicilerin ilgisini canlı tutacak nitelikte ol-
mamaları
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
24. 1960'lı yılların Türk filmlerinde, karakterler, sanatlı ve özentili bir dille konuşturulurdu. Oysa filmleri iz- leyen geniş kitleler böyle bir dille konuşmuyorlardı. Roman, öykü, hatta şiir dilinin sinemaya yanlış bi- çimde yansıtılmasından kaynaklandığını sandığım tuhaf bir durumdu bu. Romanda belki eğreti dur- mayan böyle bir dil, sinemada filmin estetiğini bo- zan bir öge olmaktaydı. Böylesi bir dil, salt salon filmlerinde değil, köy filmlerinde de görülürdü. Bu parçada bir döneme özgü Türk filmlerinin hangi yönü eleştirilmektedir? A) Karakterlerin gerçek yaşamdakilere benze- memesi BY Sanat açısından zayıflıklar içermeleri C) Kişilerin yapay bir dille konuşmaları + Konularını günlük yaşamdan seçmemeleri İzleyicilerin ilgisini canlı tutacak nitelikte ol- mamaları
36. Sorgulama becerimiz, bizdeki yerleşik
bazı düşünceler tarafından zaman zaman ol
baltalanabilir. Biz de genellikle çoğunluk
tarafından kabul gören düşünce kalıplarının
sağlam olduğuna inanır ve bu inançla, genel
kabul gören bu düşünce kalıplarını doğrulayan
dayanakları olduğu gibi, sorgulamadan kabul
ederiz. Çünkü çoğunluğun genel kabulüne
dayanmaktadır. Belki de çoğunluk, büyük bir
hata içindedir ve bu hatayı fark etmiş olmamıza
rağmen yine de çoğunluğun yanlış yapacağını
kabul etmekte zorlanırız. Öyle ki, biz de bu
noktadaki şüphelerimizi bastırıp çoğunluğu takip
ederiz. Oysa bu duruma filozofların dünyasında
pek rastlanmaz. Zaten, çoğunluğun ortak
kabulüne dayanan bu tür düşüncelere cesaretle
karşı koyabilirsek, biz de filozofuz demektir.
Rising
Bu parçaya göre, filozofun vurgulanan en
önemli özelliği aşağıdakilerden hangisidir?
asnolud
A) Kendi doğrularında inatçı ve ısrarcı olmak
B) Diğer insanların göremediğini görmek,
farkındalık sahibi olmak
"Ill ov 1 (0
Ulaştığı bilginin doğruluğuna inanıyorsa
Intan çoğunluk tarafından kabul edilmese de onu
cesaretle savunmak
Bilimsel öngörülerde bulunup toplumu
aydınlatmak
ESöylemleri ve eylemleri çelişmemek
(Bu soru Sınav Yayınları
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
36. Sorgulama becerimiz, bizdeki yerleşik bazı düşünceler tarafından zaman zaman ol baltalanabilir. Biz de genellikle çoğunluk tarafından kabul gören düşünce kalıplarının sağlam olduğuna inanır ve bu inançla, genel kabul gören bu düşünce kalıplarını doğrulayan dayanakları olduğu gibi, sorgulamadan kabul ederiz. Çünkü çoğunluğun genel kabulüne dayanmaktadır. Belki de çoğunluk, büyük bir hata içindedir ve bu hatayı fark etmiş olmamıza rağmen yine de çoğunluğun yanlış yapacağını kabul etmekte zorlanırız. Öyle ki, biz de bu noktadaki şüphelerimizi bastırıp çoğunluğu takip ederiz. Oysa bu duruma filozofların dünyasında pek rastlanmaz. Zaten, çoğunluğun ortak kabulüne dayanan bu tür düşüncelere cesaretle karşı koyabilirsek, biz de filozofuz demektir. Rising Bu parçaya göre, filozofun vurgulanan en önemli özelliği aşağıdakilerden hangisidir? asnolud A) Kendi doğrularında inatçı ve ısrarcı olmak B) Diğer insanların göremediğini görmek, farkındalık sahibi olmak "Ill ov 1 (0 Ulaştığı bilginin doğruluğuna inanıyorsa Intan çoğunluk tarafından kabul edilmese de onu cesaretle savunmak Bilimsel öngörülerde bulunup toplumu aydınlatmak ESöylemleri ve eylemleri çelişmemek (Bu soru Sınav Yayınları
KÇE TESTI
kısmına işaretleyiniz.
3.
d
w
Kullanım.
A) Cocuk ona kadar sayıp
gözlerini açtı ama etra-
fında kimse kalmamıştı.
DENEME 4
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "saymak sözcüğü-
nün kullanımı ve anlamı birbirine uymamaktadır?
B) Elimi uzatsam benim ola
cak bir vazoya sırt çevirip
onu başkasına kaptırınca
benden çalınmış saymak
neden?
C Anam, babamı nasıl saydı
ise ben de kocamı öyle
sayacaktım.
D) Bu elbiseyi alabilmek için.
iki bin lirayı tüccarın eline
saymış, bir an bile piş-
manlık hissetmemişti.
E) Bunu saymıyorum, lut-
2
fen bir dahaki sefere daha
uzun bir misafirlik olsun.
Anlamı
Sayıları arka arkaya
söylemek
Varsaymak, farz
etmek
Birine değer vermek,
hürmet etmek
Ödemek, peşin ver-
mek
Önemsemek
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
KÇE TESTI kısmına işaretleyiniz. 3. d w Kullanım. A) Cocuk ona kadar sayıp gözlerini açtı ama etra- fında kimse kalmamıştı. DENEME 4 Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "saymak sözcüğü- nün kullanımı ve anlamı birbirine uymamaktadır? B) Elimi uzatsam benim ola cak bir vazoya sırt çevirip onu başkasına kaptırınca benden çalınmış saymak neden? C Anam, babamı nasıl saydı ise ben de kocamı öyle sayacaktım. D) Bu elbiseyi alabilmek için. iki bin lirayı tüccarın eline saymış, bir an bile piş- manlık hissetmemişti. E) Bunu saymıyorum, lut- 2 fen bir dahaki sefere daha uzun bir misafirlik olsun. Anlamı Sayıları arka arkaya söylemek Varsaymak, farz etmek Birine değer vermek, hürmet etmek Ödemek, peşin ver- mek Önemsemek
D
ce
oz
1-
le
ou
a-
Ok
A
mizin
vapil-
rşid-
olayı
er bul-
olarak
asa bir
a soy-
ze gül-
gelebilir
DENEME 4
20. Bir melodi duyduğumuzda beynimizdeki farklı işlevleri
olan birçok bölge etkinleşir. Bir müzik aleti çaldığımız-
da ise bu etki çok daha belirginleşir. Örneğin, müzikle
ilgilenen kişilerin işitsel yetenekleri gelişmiştir. Ayrıca bir
müzik aleti çalabilmek için kas hareketlerinin kontrollü
ve koordinasyon hâlinde olması gerekir. Yani beyinde-
ki motor, işitsel ve görsel işlevlerden sorumlu bölgeler
uyumlu bir şekilde çalışmalıdır. Araştırmalar müzisyen-
lerin beyinlerinin, müzikle ilgilenmeyenlerinkinden farklı
olduğunu gösteriyor.
RASYONEL YAYINLARI
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
A) Müzik eğitiminin bireylere çocuk yaşta verilmesi ge-
rektiğine
B) Bir müzik aleti çalan kişilerin hayatlarında diğer in-
sanlardan daha başanlı olduğuna
C) İnsanlardaki koordinasyon zayıflığının müzik eksikli-
ğinden kaynaklandigina
D) Müzikle uğraşan bireylerin duyuşsal kabiliyetlerinin
daha yetkin olduğuna
E) Müzisyenlerin sıradan insanlara göre daha hareketli
bir yaşam sürdüklerine
Ⓒ
ve
b
ko
at
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
D ce oz 1- le ou a- Ok A mizin vapil- rşid- olayı er bul- olarak asa bir a soy- ze gül- gelebilir DENEME 4 20. Bir melodi duyduğumuzda beynimizdeki farklı işlevleri olan birçok bölge etkinleşir. Bir müzik aleti çaldığımız- da ise bu etki çok daha belirginleşir. Örneğin, müzikle ilgilenen kişilerin işitsel yetenekleri gelişmiştir. Ayrıca bir müzik aleti çalabilmek için kas hareketlerinin kontrollü ve koordinasyon hâlinde olması gerekir. Yani beyinde- ki motor, işitsel ve görsel işlevlerden sorumlu bölgeler uyumlu bir şekilde çalışmalıdır. Araştırmalar müzisyen- lerin beyinlerinin, müzikle ilgilenmeyenlerinkinden farklı olduğunu gösteriyor. RASYONEL YAYINLARI Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Müzik eğitiminin bireylere çocuk yaşta verilmesi ge- rektiğine B) Bir müzik aleti çalan kişilerin hayatlarında diğer in- sanlardan daha başanlı olduğuna C) İnsanlardaki koordinasyon zayıflığının müzik eksikli- ğinden kaynaklandigina D) Müzikle uğraşan bireylerin duyuşsal kabiliyetlerinin daha yetkin olduğuna E) Müzisyenlerin sıradan insanlara göre daha hareketli bir yaşam sürdüklerine Ⓒ ve b ko at
ALZE YAYI...
bl,
inda
niz
da
arı
da
ir
or
SİVRİ DENEME-2
Bu gündemi sindirerek kendi sanatçı kimliğini kendisi ve
çevresindeki diğer insanlar için faydaya dönüştürür.
Casals'a göre, bir vatandaş olmak ile bir müzisyen olmak
arasında hiçbir fark yoktu. O, sanatsal hayatı ile aktivist
olduğu yaşamı arasında hiçbir ayrım yapmamayı seçmiştir.
Bilakis, sanatçı kimliğini toplum için bir faydaya
dönüştürmüştür.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Müzisyenlik büyük bir vatandaş olmanın en önemli
parças dir
B) Goçmenlerin birçoğu, göçmen kamplarında yaşamak
zorunda kaldı ve Casals onlar için insanüstü bir çaba ile
elinden gelen her şeyi yapmıştır
C) İnsanlığa yürekten bağlı olan sanatçı, özgürlük ve barışı
hayatında ana temalar hâline getirmiştir
D) Benim bugün burada odaklanmak istediğim şey,
Casals'in bir insan olarak büyük bir vicdanla teşkil ettiği
örnektir
E) Toplumsal görev bilincine sahip olan bir sanatçı, içinde
bulunduğu günlük olayların tamamen farkındadın
Bitti
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ALZE YAYI... bl, inda niz da arı da ir or SİVRİ DENEME-2 Bu gündemi sindirerek kendi sanatçı kimliğini kendisi ve çevresindeki diğer insanlar için faydaya dönüştürür. Casals'a göre, bir vatandaş olmak ile bir müzisyen olmak arasında hiçbir fark yoktu. O, sanatsal hayatı ile aktivist olduğu yaşamı arasında hiçbir ayrım yapmamayı seçmiştir. Bilakis, sanatçı kimliğini toplum için bir faydaya dönüştürmüştür. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Müzisyenlik büyük bir vatandaş olmanın en önemli parças dir B) Goçmenlerin birçoğu, göçmen kamplarında yaşamak zorunda kaldı ve Casals onlar için insanüstü bir çaba ile elinden gelen her şeyi yapmıştır C) İnsanlığa yürekten bağlı olan sanatçı, özgürlük ve barışı hayatında ana temalar hâline getirmiştir D) Benim bugün burada odaklanmak istediğim şey, Casals'in bir insan olarak büyük bir vicdanla teşkil ettiği örnektir E) Toplumsal görev bilincine sahip olan bir sanatçı, içinde bulunduğu günlük olayların tamamen farkındadın Bitti
3.
Bugün sürekli belli bir anlayışın yazarları, dergileri, yapıtları
destekleniyor. Reklam çalışmalarıyla, değersiz olana alan
sağlanıyor, yayın dünyası değersiz yapıtlarla dolduruluyor.
Her yerde onları görüyorsunuz. Kültürel bağışıklık
geliştirmemiş okuyucu piyasaya sürekli pompalanıp duran
kitaplar, yazarlar karşısında sersemliyor, yönsüz kalıyor.
Bu parçada geçen "kültürel bağışıklık geliştirmek" sözü ile
anlatılmak istenen aşağıdakilerin hangisidir?
A) Niteliksiz edebiyat ortamından etkilenmeyecek bilinç
donanımına sahip olmak
B) Edebiyatla hiç ilgilenmediği için yönlendirmelerden fazla
etkilenmemek
C) Reklamı yapılan ürünlerin değersiz olduğunu fark
edememek
D) Ulusal değerlere aykırı yapıtların kendisini etkilemesine
izin vermemek
E) Edebiyatın yakın tarihini bilmekten kaynaklanan bir zevke
sahip olmak
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
3. Bugün sürekli belli bir anlayışın yazarları, dergileri, yapıtları destekleniyor. Reklam çalışmalarıyla, değersiz olana alan sağlanıyor, yayın dünyası değersiz yapıtlarla dolduruluyor. Her yerde onları görüyorsunuz. Kültürel bağışıklık geliştirmemiş okuyucu piyasaya sürekli pompalanıp duran kitaplar, yazarlar karşısında sersemliyor, yönsüz kalıyor. Bu parçada geçen "kültürel bağışıklık geliştirmek" sözü ile anlatılmak istenen aşağıdakilerin hangisidir? A) Niteliksiz edebiyat ortamından etkilenmeyecek bilinç donanımına sahip olmak B) Edebiyatla hiç ilgilenmediği için yönlendirmelerden fazla etkilenmemek C) Reklamı yapılan ürünlerin değersiz olduğunu fark edememek D) Ulusal değerlere aykırı yapıtların kendisini etkilemesine izin vermemek E) Edebiyatın yakın tarihini bilmekten kaynaklanan bir zevke sahip olmak
A
A
M
X
Shakespeare'in eleştirdikleri arasında aşağıdakilerden
hangisi yoktur?
-A) Aşkın küçümsenmesi
B) Sadakatsizlik
Hukukun zayıflığı
Makam vermede ayrımcılık yapılması
-E) Elde edilen yasal gücün yasa dışı kullanımı
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
A A M X Shakespeare'in eleştirdikleri arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur? -A) Aşkın küçümsenmesi B) Sadakatsizlik Hukukun zayıflığı Makam vermede ayrımcılık yapılması -E) Elde edilen yasal gücün yasa dışı kullanımı
Venedik, tarih boyunca en önemli ticaret merkezlerinden
biri olmuştur. Venedikliler, Türklerden ve Araplardan al-
dıkları sayı sistemi ile ticaret aritmetiğini en üst düzeye
çıkarmışlardır. Ulaşımı kolaylaştırması ve ucuzlatması
ile denizi başrole oturtmuşlardır. Orta Çağ'ın başında
iki büyük şehir vardır: İstanbul ve Venedik. Venedik'ten
İstanbul'u savunmak üzere yola çıkan ancak savunma-
da başarılı olamayan gemiler, İstanbul'da kalmak iste-
meyen sanatçıları Venedik'e taşımış ve şehir, sanatın
zirvesine çıkmayı başarmıştır. Böylece Venedik, dünya-
nın vitrininin başköşesinde yer alan bir şehir olmuştur.
Neredeyse tüm dünya sıraya girip geçmiştir bu vitrinin
önünden. Başka bir şehirle karşılaştırılamayan, başka
şehirlere benzetilerek tarif edilemeyen Venedik için İlber
Ortaylı da "Havasını yakaladığınız zaman Venedik, ko-
caman bir coğrafyanın ve uzun bir tarihin küçülüp sizinle
kucaklaştığı bir tiyatrodur." demiştir.
Bu parçada Venedik ile ilgili aşağıdakilerden hangi-
sine değinilmemiştir?
A) Ürün, mal ve benzeri alım satım faaliyetlerine ev sa-
hipliği yaptığına
B) Ticaret kültürünü oluştururken etkilendikleri toplum
ve medeniyetlere
(C) Mekânlar arası gidiş gelişte su yolundan önemli öl-
çüde faydalanıldığına
D) Diğer kentlerde bulunmayan kendine has nitelikler
taşıdığına
E) Farkh coğrafyalardan insanlarca sürekli ilgi görüp zi-
yaret edildiğine
Ulti Serisi Branş Denemele
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Venedik, tarih boyunca en önemli ticaret merkezlerinden biri olmuştur. Venedikliler, Türklerden ve Araplardan al- dıkları sayı sistemi ile ticaret aritmetiğini en üst düzeye çıkarmışlardır. Ulaşımı kolaylaştırması ve ucuzlatması ile denizi başrole oturtmuşlardır. Orta Çağ'ın başında iki büyük şehir vardır: İstanbul ve Venedik. Venedik'ten İstanbul'u savunmak üzere yola çıkan ancak savunma- da başarılı olamayan gemiler, İstanbul'da kalmak iste- meyen sanatçıları Venedik'e taşımış ve şehir, sanatın zirvesine çıkmayı başarmıştır. Böylece Venedik, dünya- nın vitrininin başköşesinde yer alan bir şehir olmuştur. Neredeyse tüm dünya sıraya girip geçmiştir bu vitrinin önünden. Başka bir şehirle karşılaştırılamayan, başka şehirlere benzetilerek tarif edilemeyen Venedik için İlber Ortaylı da "Havasını yakaladığınız zaman Venedik, ko- caman bir coğrafyanın ve uzun bir tarihin küçülüp sizinle kucaklaştığı bir tiyatrodur." demiştir. Bu parçada Venedik ile ilgili aşağıdakilerden hangi- sine değinilmemiştir? A) Ürün, mal ve benzeri alım satım faaliyetlerine ev sa- hipliği yaptığına B) Ticaret kültürünü oluştururken etkilendikleri toplum ve medeniyetlere (C) Mekânlar arası gidiş gelişte su yolundan önemli öl- çüde faydalanıldığına D) Diğer kentlerde bulunmayan kendine has nitelikler taşıdığına E) Farkh coğrafyalardan insanlarca sürekli ilgi görüp zi- yaret edildiğine Ulti Serisi Branş Denemele
Dilin, sınıflar ve kuşaklar üstü bir üstyapı kurumu olma-
sidir. Sosyal sınıflar, aydınla halk, gençle yaşlı arasında
dil farkı ortaya çıktığında o toplumda ulusal birlikten söz
edilemez. Bu söylediklerimden toplumun üst kesimlerinin
aynı sözcükleri kullanıp bunlardan aynı tadı alacakları
gibi bir sonuca varmayın sakın. Elbette dil de zamanla
değişen, gelişen bir olgudur. Bu nedenle de süreç içinde
bazı sözcüklerin ölmesi, bazılarının doğması; kişilerin de
doğan ve ölenden yana tavır koymaları anlaşılır bir şeydir
ama genelde bir ulusu oluşturan bireyler, dil tercihleri eski
de olsa yeni de olsa birbirlerini anlarlar.
Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık
söylenmiş olabilir?
Dili bir iletişim aracı kılan, onun hangi özelliğidir?
Dil, neden ortak kullanım alanı olmak zorundadır?
S) Dildeki değişimlerin sebebi kuşak farklılığı mıdır?
B) Dilin kimliğini oluşturan unsurlar nelerdir?
E) Dil, canlılığını korumayı nasıl başarır?
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Dilin, sınıflar ve kuşaklar üstü bir üstyapı kurumu olma- sidir. Sosyal sınıflar, aydınla halk, gençle yaşlı arasında dil farkı ortaya çıktığında o toplumda ulusal birlikten söz edilemez. Bu söylediklerimden toplumun üst kesimlerinin aynı sözcükleri kullanıp bunlardan aynı tadı alacakları gibi bir sonuca varmayın sakın. Elbette dil de zamanla değişen, gelişen bir olgudur. Bu nedenle de süreç içinde bazı sözcüklerin ölmesi, bazılarının doğması; kişilerin de doğan ve ölenden yana tavır koymaları anlaşılır bir şeydir ama genelde bir ulusu oluşturan bireyler, dil tercihleri eski de olsa yeni de olsa birbirlerini anlarlar. Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir? Dili bir iletişim aracı kılan, onun hangi özelliğidir? Dil, neden ortak kullanım alanı olmak zorundadır? S) Dildeki değişimlerin sebebi kuşak farklılığı mıdır? B) Dilin kimliğini oluşturan unsurlar nelerdir? E) Dil, canlılığını korumayı nasıl başarır?
Deneme 9
19. Bir deneme yazarı olarak söyleyebilirim ki deneme tüm
anlatım biçimlerinin kavşak noktasıdır. Şiirin sanat-
sallığı, öykünün öz anlatım gerekliliği, makalenin bilgi
vericiliği denemede toplanmıştır. Yazarken bütün tür-
lerin özünden hareket edersiniz ancak bu beni oldukça
zorlamakta. Ayrıca yeni ve yararlı bilgilerin öğrenildiği
her deneme, biraz da düşünce eğitimidir. Deneme bitse
de okuyucu edindiği bu düşünmeyi sürdürür.
BETANCO
Bu parçada deneme türüyle ilgili asıl vurgulanmak
istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Öğrenilen bir bilgi, belli bir akademik düzen içinde
sunulmazsa okuyucu türe olan ilgisini kaybedebilir.
B) Okuyucunun ilgisini çekmesi ve kolay anlaşılması
dolayısıyla deneme, en verimli metin türüdür.
Bir denemede temelde bir izlekten söz edilse de
çağrıştırdıklarıyla temel izleğin dışında birçok
düşünceye kapı aralanabilir.
D) Birbirinden bağımsız birçok konuya yer vermesi,
denemenin geniş bir okuyucu kitlesine seslenmesini
sağlar.
E) Deneme türünü farklı kılan yön, türlerin kesişme
noktası olarak kendine has anlatımıyla okuyucusunu
düşündürebilmesidir.
YAYIN DENİZİ PRO
20
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Deneme 9 19. Bir deneme yazarı olarak söyleyebilirim ki deneme tüm anlatım biçimlerinin kavşak noktasıdır. Şiirin sanat- sallığı, öykünün öz anlatım gerekliliği, makalenin bilgi vericiliği denemede toplanmıştır. Yazarken bütün tür- lerin özünden hareket edersiniz ancak bu beni oldukça zorlamakta. Ayrıca yeni ve yararlı bilgilerin öğrenildiği her deneme, biraz da düşünce eğitimidir. Deneme bitse de okuyucu edindiği bu düşünmeyi sürdürür. BETANCO Bu parçada deneme türüyle ilgili asıl vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Öğrenilen bir bilgi, belli bir akademik düzen içinde sunulmazsa okuyucu türe olan ilgisini kaybedebilir. B) Okuyucunun ilgisini çekmesi ve kolay anlaşılması dolayısıyla deneme, en verimli metin türüdür. Bir denemede temelde bir izlekten söz edilse de çağrıştırdıklarıyla temel izleğin dışında birçok düşünceye kapı aralanabilir. D) Birbirinden bağımsız birçok konuya yer vermesi, denemenin geniş bir okuyucu kitlesine seslenmesini sağlar. E) Deneme türünü farklı kılan yön, türlerin kesişme noktası olarak kendine has anlatımıyla okuyucusunu düşündürebilmesidir. YAYIN DENİZİ PRO 20
11. Jorge Luis Borges'in Averroes'un Arayışı adlı öyküsü-
nün ikinci bölümünde, bilgin Farah'ın evinde, Batılı ülke-
lerden yeni gelmiş bir Doğulu gezgin olan Ebulkasım'ın
Sin Kalan'da seyrettiği bir tiyatro oyununu anlatmasına
tanık oluruz. Gezgin, ahşap kaplamaları boyalı, daha
çok da üst üste dizilmiş, sıra sıra bölmelerden, balkon-
lardan oluşan tek bir odayı andıran bir evden söz eder.
Her yer, insanlarla doludur ve herkes bir platforma
doğru bakıyordur. Platformda Tanrı'ya yakaran, şarkı
söyleyen ve konuşan, kızıl maskeler takmış on beş yirmi
kişinin zindan acısı çektiğini ama kimsenin zindan gör-
mediğini, at sırtında gittiğini ama ortalıkta at falan olma-
dığını, savaştıklarını ama kılıçlarının kamıştan olduğu-
nu, öldüklerini ama aslında ölü olmadıklarını anlatır.
Sözlerine ek olarak da onların deli olmadıklarını, sadece
bir öyküyü canlandırdıklarını vurgular. Dinleyenlerin
Ebulkasım'ı anlaması kolay değildir. Hiçbiri, bir öykü-
nün anlatılması için bu kadar çok insana ve konuşmaya
gerek olduğunu düşünmez. Öykü karışık bile olsa bir tek
kişi anlatıcı olarak yeterlidir onlar için.
Bu parçadan aşağıdaki genellemelerin hangisine
ulaşılabilir?
A) Batılı yazarların Doğu kültürü ve insanı ile yakından
ilgilendiklerine
B) Kişilerin, anlamlandırmakta zorlandığı konularda ön
yargılı davrandıklarına
C) Doğulu gezginlerin, Batı'da gözlemlediklerini abarta-
rak anlattıklarına
D) insanların yeni durumları anlamlandırırken mevcut
bilgilerinden hareket ettiklerine
E) Konuyu anlamada ilk dinleyenlerin, sonrakilere göre
daha çok zorlandıklarına
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
11. Jorge Luis Borges'in Averroes'un Arayışı adlı öyküsü- nün ikinci bölümünde, bilgin Farah'ın evinde, Batılı ülke- lerden yeni gelmiş bir Doğulu gezgin olan Ebulkasım'ın Sin Kalan'da seyrettiği bir tiyatro oyununu anlatmasına tanık oluruz. Gezgin, ahşap kaplamaları boyalı, daha çok da üst üste dizilmiş, sıra sıra bölmelerden, balkon- lardan oluşan tek bir odayı andıran bir evden söz eder. Her yer, insanlarla doludur ve herkes bir platforma doğru bakıyordur. Platformda Tanrı'ya yakaran, şarkı söyleyen ve konuşan, kızıl maskeler takmış on beş yirmi kişinin zindan acısı çektiğini ama kimsenin zindan gör- mediğini, at sırtında gittiğini ama ortalıkta at falan olma- dığını, savaştıklarını ama kılıçlarının kamıştan olduğu- nu, öldüklerini ama aslında ölü olmadıklarını anlatır. Sözlerine ek olarak da onların deli olmadıklarını, sadece bir öyküyü canlandırdıklarını vurgular. Dinleyenlerin Ebulkasım'ı anlaması kolay değildir. Hiçbiri, bir öykü- nün anlatılması için bu kadar çok insana ve konuşmaya gerek olduğunu düşünmez. Öykü karışık bile olsa bir tek kişi anlatıcı olarak yeterlidir onlar için. Bu parçadan aşağıdaki genellemelerin hangisine ulaşılabilir? A) Batılı yazarların Doğu kültürü ve insanı ile yakından ilgilendiklerine B) Kişilerin, anlamlandırmakta zorlandığı konularda ön yargılı davrandıklarına C) Doğulu gezginlerin, Batı'da gözlemlediklerini abarta- rak anlattıklarına D) insanların yeni durumları anlamlandırırken mevcut bilgilerinden hareket ettiklerine E) Konuyu anlamada ilk dinleyenlerin, sonrakilere göre daha çok zorlandıklarına