Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

7. Aşağıdakilerden hangisi farklı bir bakış açısıyla
yazılmıştır?
A) İsterse devlet hazinesine çok daha faydalı olabilir-
di. Fakat gene için için kabul ettiği bir gerçek var-
dı: Şahsi menfaatine düşkünlüğü, kurulu düzen,
ihtişamlı ve debdebeli hayatına zarar gelmesi en-
dişesi, onu aktif ve serdengeçti bir siyaset adamı
olmaktan, ucunda tehlike sezdiği hamle ve hareket-
lerden daima uzak tutmuştu.
B) Sanki çocuğun içinden de bir kapak açılıp onun
içinde yaşadığı dünyasında tanımadığı bir başka
âleme doğru uğurlayarak ta uzaklara, hiç bilmediği
ülkeleri sırlı hazzı içine götürüverirdi.
C) Eskiden göz önünde olup beğenilmeye ne ölçüde
tutkun idi ise artık görünüş ve gösterişin, düşman-
dan kaçar gibi, gizlenmeyi bilmiş ve sultanlığın ma-
nevi beratını, aşırı bir titizlikle yardan da ağyardan
da saklanmayı başarmıştı.
D) Mevsimine göre kahve, şerbet, boza, kuru ve yaş
meyvelerin gidip geldiği selamlık odasından, sof-
ralara neşeli sesler, kahkahalar sırasında da tavla
pullarının şakırtıları taşar ama bu dört duvar ara-
sında asla kumar oynanmazdı.
E) Henüz çocukken kanun ve ud çalan annesinin
söylediği klasik Türk müziği eserleriyle kendinden
geçen ruhu bedeninden ayrılır, onu bilmediği ama
aşina olduğu bir âleme götürür.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
7. Aşağıdakilerden hangisi farklı bir bakış açısıyla yazılmıştır? A) İsterse devlet hazinesine çok daha faydalı olabilir- di. Fakat gene için için kabul ettiği bir gerçek var- dı: Şahsi menfaatine düşkünlüğü, kurulu düzen, ihtişamlı ve debdebeli hayatına zarar gelmesi en- dişesi, onu aktif ve serdengeçti bir siyaset adamı olmaktan, ucunda tehlike sezdiği hamle ve hareket- lerden daima uzak tutmuştu. B) Sanki çocuğun içinden de bir kapak açılıp onun içinde yaşadığı dünyasında tanımadığı bir başka âleme doğru uğurlayarak ta uzaklara, hiç bilmediği ülkeleri sırlı hazzı içine götürüverirdi. C) Eskiden göz önünde olup beğenilmeye ne ölçüde tutkun idi ise artık görünüş ve gösterişin, düşman- dan kaçar gibi, gizlenmeyi bilmiş ve sultanlığın ma- nevi beratını, aşırı bir titizlikle yardan da ağyardan da saklanmayı başarmıştı. D) Mevsimine göre kahve, şerbet, boza, kuru ve yaş meyvelerin gidip geldiği selamlık odasından, sof- ralara neşeli sesler, kahkahalar sırasında da tavla pullarının şakırtıları taşar ama bu dört duvar ara- sında asla kumar oynanmazdı. E) Henüz çocukken kanun ve ud çalan annesinin söylediği klasik Türk müziği eserleriyle kendinden geçen ruhu bedeninden ayrılır, onu bilmediği ama aşina olduğu bir âleme götürür.
malizi - II
YARG
1
Y
A
Y
1
N
L
A
R
I
3. (1) Tarihsel konulu romanların ilki olan Devlet
Ana'da XIII Yüzyıl Anadolu'sunu görüyoruz.
(II) Moğolların Türkmenleri ağır vergilere bağ-
layışı, Anadolu topraklarının kuraklığı yüzün-
den ürün alınamayışı Ertuğrul Bey'in ortaya
çıkarak yönetimi ele alışı kurtuluş umudu
oluyor. (III) Romana adını veren Devlet Ana,
Rum başlarının beyi olarak kendisine bağlı
yiğit kadınları yönetiyor. (IV) Bu yardımlarla
Ertuğrul Bey, Hristiyan halkın Türkmenlere
bulaşmaktan sakınır duruma gelmesini sağ-
liyor. (V) Romanda ayrıca bilim ve teknikte,
düşüncede Doğu-Batı karşılaştırmalarını da
bulabiliyoruz.
Bir yazar ve yapıtından söz edilen bu
parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili
olarak aşağıda verilenlerden hangisi yan-
lıştır?
A) I. cümlede, yazarın tarihsel konulu birçok
roman yazdığından söz edilmiştir.
B) II. cümlede, eserin üslubundan söz edil-
miştir.
C) III. cümlede, kitabın adının nereden geldi-
ği ile ilgili bir çıkarımda bulunulmuştur.
D) IV. cümlede, kadınların beyliğin dirliği ko-
nusunda görev aldığı belirtilmiştir.
E) V. cümlede, romanın içeriğinden söz edil-
miştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
malizi - II YARG 1 Y A Y 1 N L A R I 3. (1) Tarihsel konulu romanların ilki olan Devlet Ana'da XIII Yüzyıl Anadolu'sunu görüyoruz. (II) Moğolların Türkmenleri ağır vergilere bağ- layışı, Anadolu topraklarının kuraklığı yüzün- den ürün alınamayışı Ertuğrul Bey'in ortaya çıkarak yönetimi ele alışı kurtuluş umudu oluyor. (III) Romana adını veren Devlet Ana, Rum başlarının beyi olarak kendisine bağlı yiğit kadınları yönetiyor. (IV) Bu yardımlarla Ertuğrul Bey, Hristiyan halkın Türkmenlere bulaşmaktan sakınır duruma gelmesini sağ- liyor. (V) Romanda ayrıca bilim ve teknikte, düşüncede Doğu-Batı karşılaştırmalarını da bulabiliyoruz. Bir yazar ve yapıtından söz edilen bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yan- lıştır? A) I. cümlede, yazarın tarihsel konulu birçok roman yazdığından söz edilmiştir. B) II. cümlede, eserin üslubundan söz edil- miştir. C) III. cümlede, kitabın adının nereden geldi- ği ile ilgili bir çıkarımda bulunulmuştur. D) IV. cümlede, kadınların beyliğin dirliği ko- nusunda görev aldığı belirtilmiştir. E) V. cümlede, romanın içeriğinden söz edil- miştir.
ILARI A INFORMAL YAYINLARI INFORMAL YAYINLARI A INFORMAL YAYINLARI A INFORM
4.
(2010-DGS)
Melek Aynası, bir polisiye/roman olarak kabul edilse de
gerilim kategorisine girip/ girmeyeceği hâlâ tartışılan bir
eser. Roman, okurun merakını gıdıklayan bir cinayetle
başlıyor. Sonra romanın önemli bir bölümünde karakter-
lerin geçmişleri, özellikle ailenin geçmişteki hikâyesi, geri-
ye dönüşlerle ayrıntri olarak anlatılıyor. Bu bölümde okur,
sanki kısa bir tırmanıştan sonra uzun ve düz bir platodan
geçiyor; sonunda yine kısa, dik bir yokuştan inip varış
noktasına ulaşıyor. Böylece romanın büyük bir bölümü
de o "uzun ve düz bir plato" gibi sakince geçip gidiyor.
Bu nedenle eserin, kitabı eline alıp sayfaları uçarcasına
çevirmeye alışık olan gerilim romanı okurlarını çok tatmin
edeceğini zannetmiyorum.
Bu parçaya göre Melek Aynası'nın gerilim romani sa-
yılmama gerekçesi aşağıdakilerden hangisi olamaz?
A) Büyük bölümünde durağan bir anlatım tekniğinin kulla-
nulması
B) Heyecanlı atmosferi bozacak fazlaca ayrıntıya yer ve-
rilmesi
CYOkuru heyecandan uzaklaştırarak dingin bir dünyaya
taşıması
D) Gerilim unsurunun kitabın başından sonra sıklıkla ke-
sintiye uğraması
E) Okura heyecan vermeyecek kahramanların hayatları-
na ağırlık verilmesi
NI
NI
>A
(2019-ALES)
NI
NI
>R
NI
OR
NA
N
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ILARI A INFORMAL YAYINLARI INFORMAL YAYINLARI A INFORMAL YAYINLARI A INFORM 4. (2010-DGS) Melek Aynası, bir polisiye/roman olarak kabul edilse de gerilim kategorisine girip/ girmeyeceği hâlâ tartışılan bir eser. Roman, okurun merakını gıdıklayan bir cinayetle başlıyor. Sonra romanın önemli bir bölümünde karakter- lerin geçmişleri, özellikle ailenin geçmişteki hikâyesi, geri- ye dönüşlerle ayrıntri olarak anlatılıyor. Bu bölümde okur, sanki kısa bir tırmanıştan sonra uzun ve düz bir platodan geçiyor; sonunda yine kısa, dik bir yokuştan inip varış noktasına ulaşıyor. Böylece romanın büyük bir bölümü de o "uzun ve düz bir plato" gibi sakince geçip gidiyor. Bu nedenle eserin, kitabı eline alıp sayfaları uçarcasına çevirmeye alışık olan gerilim romanı okurlarını çok tatmin edeceğini zannetmiyorum. Bu parçaya göre Melek Aynası'nın gerilim romani sa- yılmama gerekçesi aşağıdakilerden hangisi olamaz? A) Büyük bölümünde durağan bir anlatım tekniğinin kulla- nulması B) Heyecanlı atmosferi bozacak fazlaca ayrıntıya yer ve- rilmesi CYOkuru heyecandan uzaklaştırarak dingin bir dünyaya taşıması D) Gerilim unsurunun kitabın başından sonra sıklıkla ke- sintiye uğraması E) Okura heyecan vermeyecek kahramanların hayatları- na ağırlık verilmesi NI NI >A (2019-ALES) NI NI >R NI OR NA N
verebildikler
fizyolojik olarak nasıl oluştuklary so
daha kolay olmadığını görürüz (IV) Insanla hayvan
arasındaki aynımın bilgi düzeyler arasındaki ayrımla
açıklanabileceği düşüncesi artık bilimsel olarak kabul
edilmektedir. (V) Bütün bilgilerimizin temelinde algılamanın
bulunduğu da yadsınamaz. (VI) Bilgimizin tümüyle
deneyden geldiğini savunan deneyci filozoflar da bunu
doğrudan kabul ederler.
Bu parça iki paragrafa ayolmak istense ikinci paragraf
numaralanmış cümlelerin hangisiyle baslar?
D) V
A) il
B) III
19. Çizim tekniklerinizi geliştirmek ve hayal gücünüzü kâğıda
dökmek için kurşun kalem veya kuru boyalarla işe
başlayabilirsiniz. Böylece birçok detayı öğrenmeden önce
resim sanatına adım atmış olursunuz. Kurşun kalem ile
kuru boyaların birtakım özellikleri ve teknikleri söz
konusudur:
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilemez?
E) VI
AKuru boya, istenilen renk elde edilinceye kadar yüzey
üzerine derece derece uygulanabilir
BY Kurşun kalemin aynı yönde ileri geri hareket
ettirilmesiyle koyu renk tonlar elde edilebilir
Detaylar içeren desen çalışmaları için yüzeyi düzgün
ve ince kâğıtlar tercih edilebilir
Gölgelendirme, kurşun kalem kullanılan kara kalem
çalışmalarda önemli olup resme derinlik ve boyut
kazandırır
EX Kuru boya ile çalışırken en açık tonlarla çizime veya
boyamaya başlanırsa hata yapıldığında silme işlemi
daha rahat uygulanabilir
UcDort
Bes
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
verebildikler fizyolojik olarak nasıl oluştuklary so daha kolay olmadığını görürüz (IV) Insanla hayvan arasındaki aynımın bilgi düzeyler arasındaki ayrımla açıklanabileceği düşüncesi artık bilimsel olarak kabul edilmektedir. (V) Bütün bilgilerimizin temelinde algılamanın bulunduğu da yadsınamaz. (VI) Bilgimizin tümüyle deneyden geldiğini savunan deneyci filozoflar da bunu doğrudan kabul ederler. Bu parça iki paragrafa ayolmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle baslar? D) V A) il B) III 19. Çizim tekniklerinizi geliştirmek ve hayal gücünüzü kâğıda dökmek için kurşun kalem veya kuru boyalarla işe başlayabilirsiniz. Böylece birçok detayı öğrenmeden önce resim sanatına adım atmış olursunuz. Kurşun kalem ile kuru boyaların birtakım özellikleri ve teknikleri söz konusudur: Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilemez? E) VI AKuru boya, istenilen renk elde edilinceye kadar yüzey üzerine derece derece uygulanabilir BY Kurşun kalemin aynı yönde ileri geri hareket ettirilmesiyle koyu renk tonlar elde edilebilir Detaylar içeren desen çalışmaları için yüzeyi düzgün ve ince kâğıtlar tercih edilebilir Gölgelendirme, kurşun kalem kullanılan kara kalem çalışmalarda önemli olup resme derinlik ve boyut kazandırır EX Kuru boya ile çalışırken en açık tonlarla çizime veya boyamaya başlanırsa hata yapıldığında silme işlemi daha rahat uygulanabilir UcDort Bes
DENEME SAATI
14. Gazeteci:
DENEME 2
Ressam:
Açık söylemem gerekirse bu sergiyle ben de kendimi
geçmişten bugüne aynada görmüş gibi oldum. Eski ve
yeni eserlerin buluşması bana da büyük mutluluk verdi.
Sergiyi gezerken kendimi sinava tabi tutulmuş öğrenci
gibi hissettim. Resimlerimin hepsini bir arada görünce
sınavı geçtiğimi anladım.
Gazeteci:
Ressam:
Eskiyi de yeniyi de çok seviyorum. Saninm geçmişte de
istediğim konularda resim yapabilmiştim. Özü itibanyla
ne istiyorsam onu resme yansıtıyordum. Günümüzde
ise her resmimi hem bakış hem malzeme hem de teknik
açısından daha yenilikçi bir anlayışla yaptığım da bir ger-
çek.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) I. Bütün resimlerinizin aynı anda, aynı yerde sergilen-
mesi sizin için başarı mı?
H. Eski yöntemlerle yeni resimler yapmanın ne gibi ya-
rarları var?
I. Geçmişle gelecek arasında bir köprü oluşturabildiği-
nizi düşünüyor musunuz?
11. Eski resimlerinize duyduğunuz sevgi, bir nostalji
merakı mı?
C) I. Bu sergiyle, gençlere doğru mesajlar verebildiniz mi
sizce?
II. Eski-yeni tartışmalarında neden eskiden yana oldu-
nuz?
D) I. Karma sergilere yaklaşımınızı, kararsızlığınız mı be-
Thliyor?
II. Yent resimlerinizin eskilerden üstün yönlerini anla-
tır mısınız?
E) Geçmişte ve günümüzde yaptığınız resimleri bir ara-
da sergilemek nasıl bir duygu?
II. Eski ve yeni dönemde resimlerinizi hangi şartlarda
yaptınız?
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
DENEME SAATI 14. Gazeteci: DENEME 2 Ressam: Açık söylemem gerekirse bu sergiyle ben de kendimi geçmişten bugüne aynada görmüş gibi oldum. Eski ve yeni eserlerin buluşması bana da büyük mutluluk verdi. Sergiyi gezerken kendimi sinava tabi tutulmuş öğrenci gibi hissettim. Resimlerimin hepsini bir arada görünce sınavı geçtiğimi anladım. Gazeteci: Ressam: Eskiyi de yeniyi de çok seviyorum. Saninm geçmişte de istediğim konularda resim yapabilmiştim. Özü itibanyla ne istiyorsam onu resme yansıtıyordum. Günümüzde ise her resmimi hem bakış hem malzeme hem de teknik açısından daha yenilikçi bir anlayışla yaptığım da bir ger- çek. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) I. Bütün resimlerinizin aynı anda, aynı yerde sergilen- mesi sizin için başarı mı? H. Eski yöntemlerle yeni resimler yapmanın ne gibi ya- rarları var? I. Geçmişle gelecek arasında bir köprü oluşturabildiği- nizi düşünüyor musunuz? 11. Eski resimlerinize duyduğunuz sevgi, bir nostalji merakı mı? C) I. Bu sergiyle, gençlere doğru mesajlar verebildiniz mi sizce? II. Eski-yeni tartışmalarında neden eskiden yana oldu- nuz? D) I. Karma sergilere yaklaşımınızı, kararsızlığınız mı be- Thliyor? II. Yent resimlerinizin eskilerden üstün yönlerini anla- tır mısınız? E) Geçmişte ve günümüzde yaptığınız resimleri bir ara- da sergilemek nasıl bir duygu? II. Eski ve yeni dönemde resimlerinizi hangi şartlarda yaptınız?
TYT/Paragraf
13 Bazı yazarlar vardır edebiyattan söz ederken sürekli
kavramlanın etrafında dönüp dururlar. Seçtikleri konulan
açıklamak için o yazardan bu yazara, o edebi görüşten
bu felsefe ekolüne dayanmayı marifet sayarlar.
Referanslan ve dip notlan yazıda olması gereken
sıcaklığı ve akışkanlığı engeller. Yazar gittikçe silinir,
kavramlar öne çıkar. Oysa yazan akademisyenden
ayıran, yazıda kalma sıcaklığı olmalı. Bu sıcaklığın
içinde her tür yaşam deneyimi bulunmalı.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada savunulanlara
uygun bir cümledir?
A) Fabrikalanın yapay zekâyla donatılıp siber fiziksel sis-
temler ile kontrol edilmesi, nesnelerin insanlarla iletişi-
me geçip nesne ve insan ilişkilerinde bir çember oluş-
turması mümkündür.
B) Yaşamını ve çalışmalarını Almanya'da sürdüren sanat-
çının İstanbul'daki bu ilk kişisel sergisi, 2014 yılında
yapmaya başladığı barok tarzındaki heykellerden
oluşuyor.
CFüreya, içinde bulunduğu mahalleyi beğenmiyor;
yıkma, hoyratlığa, tekdüzeliğe, renksizliğe karşı çıkıp
sevgiyi, tutkuyu yakalayacağı bir yolculuğa çıkıyor.
D) Felsefenin babası sayılan Aristo'nun öğretileri doğrultu-
sunda, toplumsal çözülmeyi veya tam tersine tutunma-
yı sağlamak için yazı çalışmaları yapılmalı.
E) Birçok edebiyat tarihçisinin de savunduğu gibi, sanatçı-
nın amacı topladığı malzemelerle sosyokültürel bir fay-
da yaklaşımı ortaya koymak olmalıdır.
DENEME SAATI
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT/Paragraf 13 Bazı yazarlar vardır edebiyattan söz ederken sürekli kavramlanın etrafında dönüp dururlar. Seçtikleri konulan açıklamak için o yazardan bu yazara, o edebi görüşten bu felsefe ekolüne dayanmayı marifet sayarlar. Referanslan ve dip notlan yazıda olması gereken sıcaklığı ve akışkanlığı engeller. Yazar gittikçe silinir, kavramlar öne çıkar. Oysa yazan akademisyenden ayıran, yazıda kalma sıcaklığı olmalı. Bu sıcaklığın içinde her tür yaşam deneyimi bulunmalı. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada savunulanlara uygun bir cümledir? A) Fabrikalanın yapay zekâyla donatılıp siber fiziksel sis- temler ile kontrol edilmesi, nesnelerin insanlarla iletişi- me geçip nesne ve insan ilişkilerinde bir çember oluş- turması mümkündür. B) Yaşamını ve çalışmalarını Almanya'da sürdüren sanat- çının İstanbul'daki bu ilk kişisel sergisi, 2014 yılında yapmaya başladığı barok tarzındaki heykellerden oluşuyor. CFüreya, içinde bulunduğu mahalleyi beğenmiyor; yıkma, hoyratlığa, tekdüzeliğe, renksizliğe karşı çıkıp sevgiyi, tutkuyu yakalayacağı bir yolculuğa çıkıyor. D) Felsefenin babası sayılan Aristo'nun öğretileri doğrultu- sunda, toplumsal çözülmeyi veya tam tersine tutunma- yı sağlamak için yazı çalışmaları yapılmalı. E) Birçok edebiyat tarihçisinin de savunduğu gibi, sanatçı- nın amacı topladığı malzemelerle sosyokültürel bir fay- da yaklaşımı ortaya koymak olmalıdır. DENEME SAATI
2. Uzmanlar uykusuzluğun günümüzde artan bir sağlık sorunu
olduğunu, uykusuzluktan şikâyet edenlerin sayısının fazlalaş
tığını ve durumun ciddi hastalıklara zemin hazırladığını söy-
lüyor. Peki neden uyuyamıyoruz? Yediklerimiz, içtiklerimiz mi,
Stres mi yoksa bilinçaltımızdakiler mi uykumuzu kaçırıyor?
Türk Uyku Tibbi Derneğinin çalışmalarına göre, ülkemizde her
100 kişiden 20'si uykusuzluğu belirti olarak, 12'si ise hastalık
olarak yaşıyor. Uykusuzluğun yaşla birlikte sıklığı artıyor, uyku-
suzluk kadınlarda daha fazla göruluyor. Uykusuzluk başka bir
hastalığın belirtisi olabileceği gibi, tek başına bir uyku hastaligi
da olabiliyor. Uzmanlar, uykusuzluğun sadece bir belirti değil,
hastalık olarak kabul edilebilmesi için en az haftada 3 gün ve
en az 3 ay süreli olması ayrıca dikkat bozukluğu, iş veriminde
düşme, baş ağrısı gibi mutlaka bir gündüz belirtisinin de bulun-
ması gerektiğini söylüyorlar.
edilme
nedig
sayısı
Bu parçada uykusuzluk ile ilgili aşağıdakilerin hangisin-
den söz edilmemiştir?
Günümüzün en korkutan hastalıklarından biri olduğundan
B) Yaşa ve cinsiyete bağlı olarak değişkenlik gösterdiğinden
C) Tek nedene mi birden fazla nedene mi bağlı olarak ortaya
çıktığının bilinmediğinden
D) Bir hastalığın belirtisi olarak da değerlendirilebileceğinden
E) Kişinin yaşam kalitesini düşüren birtakım rahatsızlıklara
yol açtığından
1
1
1
4.
101
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
2. Uzmanlar uykusuzluğun günümüzde artan bir sağlık sorunu olduğunu, uykusuzluktan şikâyet edenlerin sayısının fazlalaş tığını ve durumun ciddi hastalıklara zemin hazırladığını söy- lüyor. Peki neden uyuyamıyoruz? Yediklerimiz, içtiklerimiz mi, Stres mi yoksa bilinçaltımızdakiler mi uykumuzu kaçırıyor? Türk Uyku Tibbi Derneğinin çalışmalarına göre, ülkemizde her 100 kişiden 20'si uykusuzluğu belirti olarak, 12'si ise hastalık olarak yaşıyor. Uykusuzluğun yaşla birlikte sıklığı artıyor, uyku- suzluk kadınlarda daha fazla göruluyor. Uykusuzluk başka bir hastalığın belirtisi olabileceği gibi, tek başına bir uyku hastaligi da olabiliyor. Uzmanlar, uykusuzluğun sadece bir belirti değil, hastalık olarak kabul edilebilmesi için en az haftada 3 gün ve en az 3 ay süreli olması ayrıca dikkat bozukluğu, iş veriminde düşme, baş ağrısı gibi mutlaka bir gündüz belirtisinin de bulun- ması gerektiğini söylüyorlar. edilme nedig sayısı Bu parçada uykusuzluk ile ilgili aşağıdakilerin hangisin- den söz edilmemiştir? Günümüzün en korkutan hastalıklarından biri olduğundan B) Yaşa ve cinsiyete bağlı olarak değişkenlik gösterdiğinden C) Tek nedene mi birden fazla nedene mi bağlı olarak ortaya çıktığının bilinmediğinden D) Bir hastalığın belirtisi olarak da değerlendirilebileceğinden E) Kişinin yaşam kalitesini düşüren birtakım rahatsızlıklara yol açtığından 1 1 1 4. 101
43. Çocuklarımızın doğal eğilimleri bizlerden gördükleri şeyleri
yapmaktır/ Onlara ne yapmaları gerektiğini söylememizin
bir önemi yoktur aslında. Kısacası insanoğlu ilk gördüğü
şeylerden etkilenic. Pek çok kişi güvenilen, takdir edilen biri
olduğumuza inanırsa bizi hayatını etkileyen bir kişi olarak
görür. Dolayısıyla daha iyi tanıyıp gördüklerinden hoşlanmaya
devam ederse onların gözündeki güvenilirliğimiz de aynı
ölçüde artar.
Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakiler-
den hangisidir?
A) Kişileri her yönüyle tarafsız olarak değerlendirmek çok
zordur.
B) insanların görünüşleri ve birbirlerine olan davranışları on-
ların yakınlaşmasını sağlar.
C) İnsanda güvenilirliğin ve pozitif olmanın nitelikleri vardır.
D) Kişiler çevresindeki insanların bazı niteliklerinden onları
kendilerine örnek olarak seçer.
E) Çevredeki insanları anlamanın insana çok şey kazandıra-
cağı açık bir gerçektir.
atc yayınları
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
43. Çocuklarımızın doğal eğilimleri bizlerden gördükleri şeyleri yapmaktır/ Onlara ne yapmaları gerektiğini söylememizin bir önemi yoktur aslında. Kısacası insanoğlu ilk gördüğü şeylerden etkilenic. Pek çok kişi güvenilen, takdir edilen biri olduğumuza inanırsa bizi hayatını etkileyen bir kişi olarak görür. Dolayısıyla daha iyi tanıyıp gördüklerinden hoşlanmaya devam ederse onların gözündeki güvenilirliğimiz de aynı ölçüde artar. Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakiler- den hangisidir? A) Kişileri her yönüyle tarafsız olarak değerlendirmek çok zordur. B) insanların görünüşleri ve birbirlerine olan davranışları on- ların yakınlaşmasını sağlar. C) İnsanda güvenilirliğin ve pozitif olmanın nitelikleri vardır. D) Kişiler çevresindeki insanların bazı niteliklerinden onları kendilerine örnek olarak seçer. E) Çevredeki insanları anlamanın insana çok şey kazandıra- cağı açık bir gerçektir. atc yayınları
Bir sorunun cevabının doğru ya da yanlış olduğu söylenmiyorsa
bir kısır döngü ile karşı karşıyayızdır. Kendi içlerindeki
ikilemlerle mantığa aykırı olan durumlarda karşılaşılan
sonuçlar, sonuç değil bir kısır döngüdür. Bir yerden başlanır
ancak sonuca ulaşamadan başa dönülür. Mesela bir terzinin
dükkanının camında asılmış "Kendi söküklerini ve kopan
düğmelerini dikemeyenlerin sökükleri ve düğmeleri dikilir."
yazan bir terzinin kendi söküğünü dikip dikmediği sorusu
kısır bir döngüdür Yüzyıllardır günlük yaşamdan bilim ve
edebiyata kadar çok farklı alanlarda böyle kısır döngülere
rastlanır. Aslında bu tip kısır döngüler karışık olduğu kadar
eğlencelidir de. Hatta yeni buluşlara dahi zemin hazırlar.
L
47. Bu parçada kısır döngü ile ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
Fikirlerin gelişiminde önemli bir yer tutar.
B) Geçmişten günümüze her zaman vardır.
C) Bilimin temelini oluşturur.
DY Değişik alanlarda karşımıza çıkar.
EÇelişkilerle doludur.
atc yayınları
atc yayınları
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Bir sorunun cevabının doğru ya da yanlış olduğu söylenmiyorsa bir kısır döngü ile karşı karşıyayızdır. Kendi içlerindeki ikilemlerle mantığa aykırı olan durumlarda karşılaşılan sonuçlar, sonuç değil bir kısır döngüdür. Bir yerden başlanır ancak sonuca ulaşamadan başa dönülür. Mesela bir terzinin dükkanının camında asılmış "Kendi söküklerini ve kopan düğmelerini dikemeyenlerin sökükleri ve düğmeleri dikilir." yazan bir terzinin kendi söküğünü dikip dikmediği sorusu kısır bir döngüdür Yüzyıllardır günlük yaşamdan bilim ve edebiyata kadar çok farklı alanlarda böyle kısır döngülere rastlanır. Aslında bu tip kısır döngüler karışık olduğu kadar eğlencelidir de. Hatta yeni buluşlara dahi zemin hazırlar. L 47. Bu parçada kısır döngü ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Fikirlerin gelişiminde önemli bir yer tutar. B) Geçmişten günümüze her zaman vardır. C) Bilimin temelini oluşturur. DY Değişik alanlarda karşımıza çıkar. EÇelişkilerle doludur. atc yayınları atc yayınları
"Beni okuduktan sonra eskiden nasılsan öyle kal." diye dü-
şünen sözüm ona yazar, olmasa da olur. Eğer yazıyorsa da
yazdıklarını ortaya çıkarması, kitaplaştırıp paylaşması ge-
rekmez. Sarsıp uyandırmak, bilinçlendirip yetiştirmek -baş-
kaları da var ama- işte yazarın önemli bir görevi. Okuyucuya
da yazara da kendisini arayıp bulmada, yeni yeni yaşama
olanakları bulmada, çeşitli yönleriyle evreni görüp olgunlaş-
mada yardımcı olan eserlerdir gerçek yazı ürünleri. Özellikle
hızlı akışın olduğu, algılamaya, anlamaya, akıl yürütmeye
ve değerlendirmeye fırsat bırakmayan aceleci gidişin her
şeyi altüst ettiği dönemlerde gerçek bir yazarın sorumluluğu
normal zamanlardan çok daha fazladır.
Bu parçadan, aşağıdaki yargılardan hangisine varıla
maz?
A) Gerçek bir yazar, okuyucusunu etkilemek ve değiştir-
mek amacı taşır.
B) Gerçek yazar, önce yazdığını kendisi beğenmeli, sonra
okuyucudan bunu beklemeli.
C) Okuyucusunda değişiklik yapmayı amaçlamayan bir
yazarın yazdıkları yayınlanmamalı.
D) Gerçek bir yazı, yazarın kendini tanımasına ve
mesine katkıda bulunur.
geliştir
E) Yazar, bazı değerlerin farkına varılmasıyla ilgili sorum-
luluğa da sahiptir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
"Beni okuduktan sonra eskiden nasılsan öyle kal." diye dü- şünen sözüm ona yazar, olmasa da olur. Eğer yazıyorsa da yazdıklarını ortaya çıkarması, kitaplaştırıp paylaşması ge- rekmez. Sarsıp uyandırmak, bilinçlendirip yetiştirmek -baş- kaları da var ama- işte yazarın önemli bir görevi. Okuyucuya da yazara da kendisini arayıp bulmada, yeni yeni yaşama olanakları bulmada, çeşitli yönleriyle evreni görüp olgunlaş- mada yardımcı olan eserlerdir gerçek yazı ürünleri. Özellikle hızlı akışın olduğu, algılamaya, anlamaya, akıl yürütmeye ve değerlendirmeye fırsat bırakmayan aceleci gidişin her şeyi altüst ettiği dönemlerde gerçek bir yazarın sorumluluğu normal zamanlardan çok daha fazladır. Bu parçadan, aşağıdaki yargılardan hangisine varıla maz? A) Gerçek bir yazar, okuyucusunu etkilemek ve değiştir- mek amacı taşır. B) Gerçek yazar, önce yazdığını kendisi beğenmeli, sonra okuyucudan bunu beklemeli. C) Okuyucusunda değişiklik yapmayı amaçlamayan bir yazarın yazdıkları yayınlanmamalı. D) Gerçek bir yazı, yazarın kendini tanımasına ve mesine katkıda bulunur. geliştir E) Yazar, bazı değerlerin farkına varılmasıyla ilgili sorum- luluğa da sahiptir.
or
k
a
Etkili Matematik
Yayınları
Basit
13. (1) Hegel Estetik'te geleneksel trajedi anlayışın-
dan çok faklı bir trajedi tanımı ortaya atmıştı.
Bas (1) Hegel'e göre klasik tragedyada kahramanlar, ki-
şiliklerindeki
mişlerdir.(laki bir zayıflığa göre nitelendirilme-
4
ahlak sistemi arasında kaldıkları
ve birine bağlı kalırken kaçınılmaz olarak ötekiyle
diyalektik bir ilişkiye girdiklerinden en nihayetinde
yenilmeye mahkûm olmuşlardır. (IV) Hegel'e göre
bunun en iyi örneği, Sophokles'in Antigone'sinde
Kreon ile Antigone arasındaki büyük çatışmadır.
(V) Buna ek olarak tragedyanın sonunda, kahra-
manın trajedisi karşıt ahlaki tutumları uzlaştırma
yönünde olmalıdır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden han-
gileri yapıları bakımından ötekilerden farklıdır?
A) Ive II
ve IV
B) Love III
(D) III ve V
E) IV ve V
Diğer sayfaya geçiniz
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
or k a Etkili Matematik Yayınları Basit 13. (1) Hegel Estetik'te geleneksel trajedi anlayışın- dan çok faklı bir trajedi tanımı ortaya atmıştı. Bas (1) Hegel'e göre klasik tragedyada kahramanlar, ki- şiliklerindeki mişlerdir.(laki bir zayıflığa göre nitelendirilme- 4 ahlak sistemi arasında kaldıkları ve birine bağlı kalırken kaçınılmaz olarak ötekiyle diyalektik bir ilişkiye girdiklerinden en nihayetinde yenilmeye mahkûm olmuşlardır. (IV) Hegel'e göre bunun en iyi örneği, Sophokles'in Antigone'sinde Kreon ile Antigone arasındaki büyük çatışmadır. (V) Buna ek olarak tragedyanın sonunda, kahra- manın trajedisi karşıt ahlaki tutumları uzlaştırma yönünde olmalıdır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden han- gileri yapıları bakımından ötekilerden farklıdır? A) Ive II ve IV B) Love III (D) III ve V E) IV ve V Diğer sayfaya geçiniz
17.
17 - 18. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız.
Okurların algı kapılarını açmak için "gerçeküstü" ve
"gerçek dışı", bulunmaz bir nimettir. Düşler, imgeler ve
onların akla getirdikleri arasındaki sonsuz örgü bir öy
künün her okurda yeniden yazılmasını sağlar. Ancak bu
şekilde bir yapıtın ölümsüzlüğünden söz edilebilir. Her
biçimde ayakları tamamen tek bir gerçekliğe basan öykü
tükenmeye mahkumdur. Gerçek hayat ancak yaşanıp
bir nebze de unutulduktan sonra edebiyatın malzemesi
olabilir. Doğrudan edebiyata malzeme edilen gerçekli-
ğin melodrama yakalanma riski büyüktür. Öte yandan
öykülerde bilinçli eksiklikler gerekir. Bu, her okumada
okurun tamamladıklarıyla öykünün yeniden yazılması
için elzemdir. Bu nedenle öykü, söylediklerinden çok
söylemedikleriyle estetik haz verir...
Hikâyeleri bütünüyle kurgulayıp kaleme almak onu
okuyanları edilgin kılar.
II. Öykü yaratımında, zamanda demlenmiş hakikatten
hareket edilmelidir.
III. Okuru işin içine katacak şekilde oluşturulan kurgular,
öykünün niteliğini artırır.
Yukarıda verilenlerden hangileri bu parçada anlatı
lanlarla örtüşür?
A) Yalnız I
D) II ve III
B) Yalnız III
C) I ye II
E) I, II ve II
19
20
layınız.
Şehir ha
hinsel,
duyar.
kendini
na atm
gerginl
zihnini
mekik
kurtuln
istedic
pabilin
ve de
sons
Üstel
edeb
19. Bu E
aşa
A)
B)
G
D
M
20. B
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
17. 17 - 18. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Okurların algı kapılarını açmak için "gerçeküstü" ve "gerçek dışı", bulunmaz bir nimettir. Düşler, imgeler ve onların akla getirdikleri arasındaki sonsuz örgü bir öy künün her okurda yeniden yazılmasını sağlar. Ancak bu şekilde bir yapıtın ölümsüzlüğünden söz edilebilir. Her biçimde ayakları tamamen tek bir gerçekliğe basan öykü tükenmeye mahkumdur. Gerçek hayat ancak yaşanıp bir nebze de unutulduktan sonra edebiyatın malzemesi olabilir. Doğrudan edebiyata malzeme edilen gerçekli- ğin melodrama yakalanma riski büyüktür. Öte yandan öykülerde bilinçli eksiklikler gerekir. Bu, her okumada okurun tamamladıklarıyla öykünün yeniden yazılması için elzemdir. Bu nedenle öykü, söylediklerinden çok söylemedikleriyle estetik haz verir... Hikâyeleri bütünüyle kurgulayıp kaleme almak onu okuyanları edilgin kılar. II. Öykü yaratımında, zamanda demlenmiş hakikatten hareket edilmelidir. III. Okuru işin içine katacak şekilde oluşturulan kurgular, öykünün niteliğini artırır. Yukarıda verilenlerden hangileri bu parçada anlatı lanlarla örtüşür? A) Yalnız I D) II ve III B) Yalnız III C) I ye II E) I, II ve II 19 20 layınız. Şehir ha hinsel, duyar. kendini na atm gerginl zihnini mekik kurtuln istedic pabilin ve de sons Üstel edeb 19. Bu E aşa A) B) G D M 20. B
TYT
Paragraf Denemesi -2
Pe
17 Böyle düşünürsek çok yanlış bir şey söylemiş oluruz. Med-
ya sadece eğitim düzeyi düşük ve toplumun alt katmanla-
rina hitap eden bir organ değil, kentli, okuryazar insanlara
uyan imgeler de üretiyor. Örneğin televizyonun kendine öz-
gü bir aydın imajı vardır. Hatta televizyon diline uygun düş-
tüğü için ekrana yapışmış görünen akademisyenler vardır.
Bunların birçoğu da kendi alanının otoritesi. Ancak olup bi-
tenlerle uyumlu bir dil ve üslup içindeler. Onlar da sistemin
bir parçası olabiliyor sonuçta.
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık olarak
söylenmiş olabilir?
A Medyada gün geçtikçe daha eğitimli yüzlerle
karşılaşmamız iyi bir gelişme mi?
Televizyonlardaki programların halkımız için eğitici nite-
lik taşıdığı fikrine katılır mısınız?
Medyanın, donanımlı bireyler üzerinde olumsuz bir etki
doğurmayacağı söylenebilir mi?
Medyanın, toplumsal gelişmelere ayak uydurmakta zor-
landığını düşünüyor musunuz?
E) İnsanların, medyanın olumsuzluklarından korunmak için
medyayı tamamen yok saymaları doğru olur mu?
19. Şarj
bi y
dir.
ve
En Yayınları
ge
yo
ya
S
ji
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT Paragraf Denemesi -2 Pe 17 Böyle düşünürsek çok yanlış bir şey söylemiş oluruz. Med- ya sadece eğitim düzeyi düşük ve toplumun alt katmanla- rina hitap eden bir organ değil, kentli, okuryazar insanlara uyan imgeler de üretiyor. Örneğin televizyonun kendine öz- gü bir aydın imajı vardır. Hatta televizyon diline uygun düş- tüğü için ekrana yapışmış görünen akademisyenler vardır. Bunların birçoğu da kendi alanının otoritesi. Ancak olup bi- tenlerle uyumlu bir dil ve üslup içindeler. Onlar da sistemin bir parçası olabiliyor sonuçta. Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık olarak söylenmiş olabilir? A Medyada gün geçtikçe daha eğitimli yüzlerle karşılaşmamız iyi bir gelişme mi? Televizyonlardaki programların halkımız için eğitici nite- lik taşıdığı fikrine katılır mısınız? Medyanın, donanımlı bireyler üzerinde olumsuz bir etki doğurmayacağı söylenebilir mi? Medyanın, toplumsal gelişmelere ayak uydurmakta zor- landığını düşünüyor musunuz? E) İnsanların, medyanın olumsuzluklarından korunmak için medyayı tamamen yok saymaları doğru olur mu? 19. Şarj bi y dir. ve En Yayınları ge yo ya S ji
10. Eleştirmen sıfatını hak etmiş bir yazar, dün göklere çıkar-
dığı bir eseri bugün yerin dibine batırmaz. Asla duygusal
bir yargıç olamaz. Şu ya da bu siyasi görüşün adamlarına
sırf ideolojilerinden dolayı yazarlık şerefini bahşetmez. Kılı
kırk yarar ama kafa göz yarmaz. Eleştirdiği yapıtın yapısı-
ni, dilini, tema ile biçim uyumunu yazınsal kriterlere bağlı
kalarak değerlendirir. Eleştirisi, yapıtla ilgilidir; asla kişiyle
ve kişilikle ilgili değildir ve yok etmeye değil, var etmeye
yakındır.
Bu parçada bir eleştirmende bulunması gereken özel-
likler arasında aşağıdakilerden hangisine yer verilme-
miştir?
A) Tutarlı davranma
B) Yansız olma
C) Sanatçının bilgi eksiğini giderme
D) Yapıcı eleştiride bulunma
E) Bazı ölçütlere bağlı kalma
S
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
10. Eleştirmen sıfatını hak etmiş bir yazar, dün göklere çıkar- dığı bir eseri bugün yerin dibine batırmaz. Asla duygusal bir yargıç olamaz. Şu ya da bu siyasi görüşün adamlarına sırf ideolojilerinden dolayı yazarlık şerefini bahşetmez. Kılı kırk yarar ama kafa göz yarmaz. Eleştirdiği yapıtın yapısı- ni, dilini, tema ile biçim uyumunu yazınsal kriterlere bağlı kalarak değerlendirir. Eleştirisi, yapıtla ilgilidir; asla kişiyle ve kişilikle ilgili değildir ve yok etmeye değil, var etmeye yakındır. Bu parçada bir eleştirmende bulunması gereken özel- likler arasında aşağıdakilerden hangisine yer verilme- miştir? A) Tutarlı davranma B) Yansız olma C) Sanatçının bilgi eksiğini giderme D) Yapıcı eleştiride bulunma E) Bazı ölçütlere bağlı kalma S
D)
imkanı bulamayanlar, ça-
reyi belgeselleri izlemekte buluyor.
Belgesellerin bilimsel araştırmalara çok büyük etkisi ol
A) I
muştur.
26. (1) Zweig'ın öykü sanatına getirdiği en büyük yenilik ve en
iyi örnekler "uzun öykü" biçimiyle olmuştur. (II) O uzun öy-
künün en yetkin örneklerini verir. (III) Karakter ve olay üze-
rinde yoğunlaşması onun öykülerinin “uzun öykü" olmasını
zorunlu kılmıştır. (IV) Bu olaylar ve karakterler ne kısa öykü
olarak anlatılabilir ne de roman olabilirdi. (V) Öyküyü uzat-
sa kötü roman olurdu, kısaltsa karakteri ve olayı tam aktara-
mazdı. (VI) Böylece uzun öykülerde hem romanın imkânların-
dan hem de kısa öykünün imkânlarından yararlandı Zweig.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisinde sa-
natçının özgünlüğüne vurgu yapılmıştır?
En Yayınları
B)
CIII
Offi
DYV
EX
7
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
D) imkanı bulamayanlar, ça- reyi belgeselleri izlemekte buluyor. Belgesellerin bilimsel araştırmalara çok büyük etkisi ol A) I muştur. 26. (1) Zweig'ın öykü sanatına getirdiği en büyük yenilik ve en iyi örnekler "uzun öykü" biçimiyle olmuştur. (II) O uzun öy- künün en yetkin örneklerini verir. (III) Karakter ve olay üze- rinde yoğunlaşması onun öykülerinin “uzun öykü" olmasını zorunlu kılmıştır. (IV) Bu olaylar ve karakterler ne kısa öykü olarak anlatılabilir ne de roman olabilirdi. (V) Öyküyü uzat- sa kötü roman olurdu, kısaltsa karakteri ve olayı tam aktara- mazdı. (VI) Böylece uzun öykülerde hem romanın imkânların- dan hem de kısa öykünün imkânlarından yararlandı Zweig. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisinde sa- natçının özgünlüğüne vurgu yapılmıştır? En Yayınları B) CIII Offi DYV EX 7
Talke
Jen
çen
an
ili
JII
10. Her kitabın hayata bir müdahale olduğu tezi, inkâr edilmez
bir gerçek olarak önümüzde duruyor. Buradaki "müdahale"
sözcüğünün, dilimizdeki yaygın anlamıyla kullanılmadığını
söylemeye gerek var mı? Birçok kitabın toplumsal hayatı
zenginleştirmek, güzelleştirmek, aydınlatmak, anlamlı
kılmak ve bereketlendirmek suretiyle ona bir nevi
müdahale ettiğini söylemek niyetindeyim. Herhangi bir
şekilde kişioğlunun hayatına katılmayan, karışmayan bir
kitap düşünmek güç. Çünkü bir kitap, en azından onu
yazan kimsenin yaşantısında, şöyle ya da böyle, bir anlam
halkası olmaktadır.
I. Kitaplar, insanoğlunun hayatına bir şeyler katar.
II. Her bir kitap, içinden çıktığı toplumun hayatına ışık
tutar.
III. Hayatı ilgilendirenlerini okumak, insanı tanımak
demektir.
XX
Bu parçadan kitap ile ilgili olarak yukarıdakilerden
hangileri çıkarılamaz?
A) Yalnız I
90
D) Live Ill
B) Yalnız II
C) Yalnz III
UcDort
Besh
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Talke Jen çen an ili JII 10. Her kitabın hayata bir müdahale olduğu tezi, inkâr edilmez bir gerçek olarak önümüzde duruyor. Buradaki "müdahale" sözcüğünün, dilimizdeki yaygın anlamıyla kullanılmadığını söylemeye gerek var mı? Birçok kitabın toplumsal hayatı zenginleştirmek, güzelleştirmek, aydınlatmak, anlamlı kılmak ve bereketlendirmek suretiyle ona bir nevi müdahale ettiğini söylemek niyetindeyim. Herhangi bir şekilde kişioğlunun hayatına katılmayan, karışmayan bir kitap düşünmek güç. Çünkü bir kitap, en azından onu yazan kimsenin yaşantısında, şöyle ya da böyle, bir anlam halkası olmaktadır. I. Kitaplar, insanoğlunun hayatına bir şeyler katar. II. Her bir kitap, içinden çıktığı toplumun hayatına ışık tutar. III. Hayatı ilgilendirenlerini okumak, insanı tanımak demektir. XX Bu parçadan kitap ile ilgili olarak yukarıdakilerden hangileri çıkarılamaz? A) Yalnız I 90 D) Live Ill B) Yalnız II C) Yalnz III UcDort Besh