Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

35-36. soruları al
bilinçsizce yapılan ağır egzersizlerin büyümeyi olumsuz
(1) Kaslarda ve eklemlerde aşırı yüklenmeye yol açacak.
şandan kullanılan ağırlıklarla (örneğin halter) değil, kendi
etkilediği düşünülüyor. (II) Ergenlik döneminde kişinin d
me, koşma, basketbol, voleybol ve yüzme ergenlik döneo-
ağırlığıyla egzersiz yapması daha iyi olacaktır. (III) Yürü
minde en çok önerilen sporların başında gelir. (IV) Durgun
(sedenter) hayat yaşayan erişkinler için en uygun egzer-
siz, haftada 3 gün 30 dakika kadar yürümek veya yüzmek-
tir. (V) Isınma sonrası yapılan bu sporlarda, kalbin egzer-
siz sırasında ulaşacağı en yüksek atım hızının %60'ına ula-
şılması hedeflenir. (VI) Buna ek olarak haftada üç kez, 60
dakikayı geçmeyecek şekilde, ağırlık veya aletli hareket-
lerle zorlayıcı egzersizler de yapılabilir.
35. Bu parçada "egzersiz"lerle ilgili olarak anlatılmak iste-
nen aşağıdakilerden hangisidir?
A) İnsan psikolojisi üzerinde yapıcı etkileri olduğu
B) Her yaşta ve dönemde insan sağlığını olumlu etkile-
diği
C) Kişinin yaş gurubuna bağlı olarak değişiklikler göster
diği
D) Sağlıklı nesiller için erken yaşta başlanması gerektiği
E) Çeşitli spor dallarıyla birlikte yapılmasının doğru ola-
cağı
36. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşa-
ğıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) 1. cümlede, tahmine yer veriliyor.
II. cümlede, bir öneride bulunuluyor.
IV. cümlede, karşılaştırma yapılıyor.
V. cümlede, bir amaç dile getiriliyor.
VI. cümlede, bir öngörüye yer veriliyor.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
35-36. soruları al bilinçsizce yapılan ağır egzersizlerin büyümeyi olumsuz (1) Kaslarda ve eklemlerde aşırı yüklenmeye yol açacak. şandan kullanılan ağırlıklarla (örneğin halter) değil, kendi etkilediği düşünülüyor. (II) Ergenlik döneminde kişinin d me, koşma, basketbol, voleybol ve yüzme ergenlik döneo- ağırlığıyla egzersiz yapması daha iyi olacaktır. (III) Yürü minde en çok önerilen sporların başında gelir. (IV) Durgun (sedenter) hayat yaşayan erişkinler için en uygun egzer- siz, haftada 3 gün 30 dakika kadar yürümek veya yüzmek- tir. (V) Isınma sonrası yapılan bu sporlarda, kalbin egzer- siz sırasında ulaşacağı en yüksek atım hızının %60'ına ula- şılması hedeflenir. (VI) Buna ek olarak haftada üç kez, 60 dakikayı geçmeyecek şekilde, ağırlık veya aletli hareket- lerle zorlayıcı egzersizler de yapılabilir. 35. Bu parçada "egzersiz"lerle ilgili olarak anlatılmak iste- nen aşağıdakilerden hangisidir? A) İnsan psikolojisi üzerinde yapıcı etkileri olduğu B) Her yaşta ve dönemde insan sağlığını olumlu etkile- diği C) Kişinin yaş gurubuna bağlı olarak değişiklikler göster diği D) Sağlıklı nesiller için erken yaşta başlanması gerektiği E) Çeşitli spor dallarıyla birlikte yapılmasının doğru ola- cağı 36. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisi yanlıştır? A) 1. cümlede, tahmine yer veriliyor. II. cümlede, bir öneride bulunuluyor. IV. cümlede, karşılaştırma yapılıyor. V. cümlede, bir amaç dile getiriliyor. VI. cümlede, bir öngörüye yer veriliyor.
Ilk zamanlarda dil, dine bağlı olarak gelişti. İnsan-
lar, kendilerinden daha önemli ve büyük bir var-
lığa inanıyordu; doğal olarak hiç kimse Tanrı'nın
onları yanlış anlamasını istemiyordu. Bu bakımdan
duaları doğru okumak, doğru telaffuz etmek ve is-
tenilen şeyi doğru aktarabilmek için dil çalışmaları
yapılıyordu. Edebiyat da din ile ortaya çıkan bir ol-
gudur. İlk şiirler, ilahilerdir. İnsanlar, uyaklı kelime-
lerin daha kolay ezberlenebileceğini fark ettiler. Bu
bakımdan, ilahiler kısa ve uyaklı parçalarla yazıldı.
İlk şiirler bu şekilde ortaya çıktı. Ve sonuçta; ne-
redeyse tüm din kitaplarının şiirsel, tüm duaların
edebî olması...
Bu parçada edebiyat-din ilişkisinin temel se-
bebi olarak aşağıdakilerden hangisi öne sürül-
müştür?
A) Dine hâkim olan duaların kafiyeli okunması, bu
sebeple dualarda ahenk sağlanması
(B)/Edebiyatla ilgili her öge akılda fazla kalabildiği
için edebiyatın bu yönünden faydalanmak isten-
mesi
C) İnsanların iletişimi olan dilin dinle beraber ge-
lişme göstermesi ve dinin yayılma ihtiyacı
D) Duaların şiir şeklinde okunduklarında daha
etkileyici olması ve insanların bu etkileyiciliği.
sevmesi
Esanların yaratıcı olarak kabul ettikleri büyük
güce kendilerini doğru bir biçimde ifade etmek
istemeleri
10.
9
tu
n
is
b
ili
O
B
d.
D)
EX
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Ilk zamanlarda dil, dine bağlı olarak gelişti. İnsan- lar, kendilerinden daha önemli ve büyük bir var- lığa inanıyordu; doğal olarak hiç kimse Tanrı'nın onları yanlış anlamasını istemiyordu. Bu bakımdan duaları doğru okumak, doğru telaffuz etmek ve is- tenilen şeyi doğru aktarabilmek için dil çalışmaları yapılıyordu. Edebiyat da din ile ortaya çıkan bir ol- gudur. İlk şiirler, ilahilerdir. İnsanlar, uyaklı kelime- lerin daha kolay ezberlenebileceğini fark ettiler. Bu bakımdan, ilahiler kısa ve uyaklı parçalarla yazıldı. İlk şiirler bu şekilde ortaya çıktı. Ve sonuçta; ne- redeyse tüm din kitaplarının şiirsel, tüm duaların edebî olması... Bu parçada edebiyat-din ilişkisinin temel se- bebi olarak aşağıdakilerden hangisi öne sürül- müştür? A) Dine hâkim olan duaların kafiyeli okunması, bu sebeple dualarda ahenk sağlanması (B)/Edebiyatla ilgili her öge akılda fazla kalabildiği için edebiyatın bu yönünden faydalanmak isten- mesi C) İnsanların iletişimi olan dilin dinle beraber ge- lişme göstermesi ve dinin yayılma ihtiyacı D) Duaların şiir şeklinde okunduklarında daha etkileyici olması ve insanların bu etkileyiciliği. sevmesi Esanların yaratıcı olarak kabul ettikleri büyük güce kendilerini doğru bir biçimde ifade etmek istemeleri 10. 9 tu n is b ili O B d. D) EX
Tanat eserinin değeri,
Tanat, okurla duygusal bir bağ kurm
25. Robert B. Cialdini Influence adlı kitabında, 30'lu yıllar
kardeşlerin hikayesini anlatır. Sid satıştan sorumludur,
da Amerika'da bir giyim mağazası işleten Sid ve Harry
Harry ise terzi atölyesinin başındadır. Sid, aynanın kar-
diğini fark ettiğinde biraz ağır işitir taklidi yapardı. Müş-
şısındaki müşterinin takım elbiseyi gerçekten beğen-
takım elbise ne kadar?" Harry, dikiş masasından ba-
teri fiyatı sorduğunda kardeşine seslenirdi: "Harry, bu
şını kaldırıp cevap verirdi: "Bu güzel pamuklu takım 42
dolar." (Bu o zamanlar için fahiş bir fiyattı.) Sid anla-
mamış gibi yapardı: "Kaç?" Harry fiyatı tekrarlardı: "42
dolar!" O zaman Sid müşteriye dönerdi: "22 dolar di-
pahalı takımla birlikte koşar adım mağazadan çıkardı.
yor." Bu noktada müşteri alelacele 22 doları bırakır ve
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?
A) Pazarlama tekniklerinin amacı, karşıdaki kişiyi sa-
mimi olduğuna inandırarak satışa yöneltmektir.
B) Insanlar, akıllarına gelen örneklerin kolaylığından yo-
la çıkarak kendilerine bir yol haritası çizmektedir.
İnsanlar, iki seçenek arasında tercih yapmak zo-
runda bırakıldığında genelde kendilerine uymayan
seçeneğe yönelmektedir.
D) Farklı seçeneklerin tercihinde insanların ekonomik
durumları temel rol oynamaktadır.
27
Beyin, birbirinden farklı iki şey gördüğünde ikinci-
yraslında olduğundan daha da farklı görmeye yat-
kın olmaktadır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Tanat eserinin değeri, Tanat, okurla duygusal bir bağ kurm 25. Robert B. Cialdini Influence adlı kitabında, 30'lu yıllar kardeşlerin hikayesini anlatır. Sid satıştan sorumludur, da Amerika'da bir giyim mağazası işleten Sid ve Harry Harry ise terzi atölyesinin başındadır. Sid, aynanın kar- diğini fark ettiğinde biraz ağır işitir taklidi yapardı. Müş- şısındaki müşterinin takım elbiseyi gerçekten beğen- takım elbise ne kadar?" Harry, dikiş masasından ba- teri fiyatı sorduğunda kardeşine seslenirdi: "Harry, bu şını kaldırıp cevap verirdi: "Bu güzel pamuklu takım 42 dolar." (Bu o zamanlar için fahiş bir fiyattı.) Sid anla- mamış gibi yapardı: "Kaç?" Harry fiyatı tekrarlardı: "42 dolar!" O zaman Sid müşteriye dönerdi: "22 dolar di- pahalı takımla birlikte koşar adım mağazadan çıkardı. yor." Bu noktada müşteri alelacele 22 doları bırakır ve Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? A) Pazarlama tekniklerinin amacı, karşıdaki kişiyi sa- mimi olduğuna inandırarak satışa yöneltmektir. B) Insanlar, akıllarına gelen örneklerin kolaylığından yo- la çıkarak kendilerine bir yol haritası çizmektedir. İnsanlar, iki seçenek arasında tercih yapmak zo- runda bırakıldığında genelde kendilerine uymayan seçeneğe yönelmektedir. D) Farklı seçeneklerin tercihinde insanların ekonomik durumları temel rol oynamaktadır. 27 Beyin, birbirinden farklı iki şey gördüğünde ikinci- yraslında olduğundan daha da farklı görmeye yat- kın olmaktadır.
ere göre
inin
önemli
arın da
keşfedilmes
B) Sanat yapmak amacıyla kurulan
gelişiminde katkısı olabilir mi?
C)Yazarlık atölyelerinin msanın yazma becerisini
geliştirdiğini düşünüyor musunuz?
ni
DYazarlık atölyelerinin amaçları doğrultusunda
faaliyetlerini sürdürdüğüne inanıyor musunuz?
E) Iyi bir yazar olmak ve iyi eser ortaya koyabilmek için
atölyelere devam etmek şart midir?
metin
yayınları
20. Sanat; bir başkasının yansıttığı duyguları görerek ya
da duyarak algılayan insanın, bu duyguların aynısını
yaşaması temeline dayanan ahenkli sessiz çığlıklarıdır.
İnsan kendini sanat ile ifade etmeye ihtiyaç duyduğu için
sanat, tarih boyunca farklı suretlerde karşımıza çıkmıştır.
Günümüzde bu süreç, büyük değişimler sonucunda ne
yazık ki durma noktasına gelmiştir. Bunun tek sorumlusu,
teknolojinin sistemleri kendi bünyesinde sindirmesidir.
Şikâyetimiz de budur. İnsanoğlu, teknoloji yüzünden
kolaya alıştı ve kolaya alışmakla sanatın özünden de
uzaklaştı. Ne acı ama.
Bu parçada sanat ile ilgili aşağıdaki yargılardan
hangisine ulaşılabilir?
A) Tarih boyunça farklı ihtiyaçları karşılamak için
toplumlarda fark anlayışlarla ortaya çıkmıştır.
B Teknolojik gelişmelerin insanı kolaya alıştırması sanatı
tamamıyla yok etmiştir.
C) Tarihsel süreçte büyük değişimlere uğrayan sanat,
modernleşme ile ikinci plana atılmıştır.
D) Insan, teknoloji ile duygulardan soyutlanmış ve
zamanla sanata ilgi göstermemeye başlamıştır.
E) Günümüzde sanatın asıl amacından uzaklaşmasının
Mek nedeni teknolojinin insan hayatını
kolaylaştırmasıdır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ere göre inin önemli arın da keşfedilmes B) Sanat yapmak amacıyla kurulan gelişiminde katkısı olabilir mi? C)Yazarlık atölyelerinin msanın yazma becerisini geliştirdiğini düşünüyor musunuz? ni DYazarlık atölyelerinin amaçları doğrultusunda faaliyetlerini sürdürdüğüne inanıyor musunuz? E) Iyi bir yazar olmak ve iyi eser ortaya koyabilmek için atölyelere devam etmek şart midir? metin yayınları 20. Sanat; bir başkasının yansıttığı duyguları görerek ya da duyarak algılayan insanın, bu duyguların aynısını yaşaması temeline dayanan ahenkli sessiz çığlıklarıdır. İnsan kendini sanat ile ifade etmeye ihtiyaç duyduğu için sanat, tarih boyunca farklı suretlerde karşımıza çıkmıştır. Günümüzde bu süreç, büyük değişimler sonucunda ne yazık ki durma noktasına gelmiştir. Bunun tek sorumlusu, teknolojinin sistemleri kendi bünyesinde sindirmesidir. Şikâyetimiz de budur. İnsanoğlu, teknoloji yüzünden kolaya alıştı ve kolaya alışmakla sanatın özünden de uzaklaştı. Ne acı ama. Bu parçada sanat ile ilgili aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir? A) Tarih boyunça farklı ihtiyaçları karşılamak için toplumlarda fark anlayışlarla ortaya çıkmıştır. B Teknolojik gelişmelerin insanı kolaya alıştırması sanatı tamamıyla yok etmiştir. C) Tarihsel süreçte büyük değişimlere uğrayan sanat, modernleşme ile ikinci plana atılmıştır. D) Insan, teknoloji ile duygulardan soyutlanmış ve zamanla sanata ilgi göstermemeye başlamıştır. E) Günümüzde sanatın asıl amacından uzaklaşmasının Mek nedeni teknolojinin insan hayatını kolaylaştırmasıdır.
10. khilleus oturmuş, elindeki çalgıyı çalıp yiğitlik türküleri söylüyordu çadırının önünde, sessizce dinliyordu onu, yanı
başında oturan can dostu Patroklos, kardeş kadar yakın ona. Elçi olarak gelince yanlarına Aias, Odysseus ve ötekiler,
ikramda bulunmak için fırladı Akhilleus konuklarına; yediler, içtiler, Akhilleus'u övüp teşekkür ettiler. Yardım istemeye
geldiklerini anlattı Odysseus, "Azdı Hektor, inanılmaz gücüyle saldırıyor Akhalara hiç acımadan, doldurdu şimdi de
ovayı adamlarıyla, bekliyor şafağı kırmak için hepimizi, yakmak için tek sığınağımız gemilerimizi, kalkıp dikilmezsen
eğer yiğit Akhilleus, onun önüne, hepimizi kesip dağıtacak." Sonra saydı teker teker Agamemnon'un ona vereceği
armağanları. Dinmemişti öfkesi Akhilleus'un, hâlâ kin doluydu yüreği, "Beni kandıramaz artık!" dedi. "Agamemnon'un o
çatallı sivri dili, ölümle at koşturup dövüşenin bilinmiyor değeri, ben onun için savaştım, nice armağanlar verdim oysa
çok gördü bana o, gönlümün sevdiği kadını, oyun oynadı bana, aldı elimden kılıçla kazandığım payımı. Ben varken
Hektor yapamıyordu şimdi yaptıklarını, söyleyin ne hâli varsa görsün Agamemnon, Hektor'a karşı çareler bulsun ken-
dince."
Bu parçadan hareketle Akhilleus'un aşağıdaki kişilik özelliklerinden hangisine sahip olduğu söylenemez?
Ealender
A) Yetenekli
B) Cömert
C) Bilge
D) Cesur
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
10. khilleus oturmuş, elindeki çalgıyı çalıp yiğitlik türküleri söylüyordu çadırının önünde, sessizce dinliyordu onu, yanı başında oturan can dostu Patroklos, kardeş kadar yakın ona. Elçi olarak gelince yanlarına Aias, Odysseus ve ötekiler, ikramda bulunmak için fırladı Akhilleus konuklarına; yediler, içtiler, Akhilleus'u övüp teşekkür ettiler. Yardım istemeye geldiklerini anlattı Odysseus, "Azdı Hektor, inanılmaz gücüyle saldırıyor Akhalara hiç acımadan, doldurdu şimdi de ovayı adamlarıyla, bekliyor şafağı kırmak için hepimizi, yakmak için tek sığınağımız gemilerimizi, kalkıp dikilmezsen eğer yiğit Akhilleus, onun önüne, hepimizi kesip dağıtacak." Sonra saydı teker teker Agamemnon'un ona vereceği armağanları. Dinmemişti öfkesi Akhilleus'un, hâlâ kin doluydu yüreği, "Beni kandıramaz artık!" dedi. "Agamemnon'un o çatallı sivri dili, ölümle at koşturup dövüşenin bilinmiyor değeri, ben onun için savaştım, nice armağanlar verdim oysa çok gördü bana o, gönlümün sevdiği kadını, oyun oynadı bana, aldı elimden kılıçla kazandığım payımı. Ben varken Hektor yapamıyordu şimdi yaptıklarını, söyleyin ne hâli varsa görsün Agamemnon, Hektor'a karşı çareler bulsun ken- dince." Bu parçadan hareketle Akhilleus'un aşağıdaki kişilik özelliklerinden hangisine sahip olduğu söylenemez? Ealender A) Yetenekli B) Cömert C) Bilge D) Cesur
Balo Calvino, Klasikleri Niçin Okumah? adlı deneme
kitaben, aynı başlığı taşıyan ilk yazısında klasikleri
"Haklarında asla 'Okuyorum.' sözünü değil, genellikle
Yeniden okuyorum' sözünü işittiğimiz kitaplardır."
cümlesiyle tanımlar. Şüphesiz, yeniden gerçekleştirilen
okuma, okurun belleğini tazelemekten ziyade duygu ve zihin
dünyasıyla yenilenmiş olan kişinin kendi gelişimini metin
üzerinde görme deneyimidir aynı zamanda. Her çağda
söyleyecek sözü olan klasikler; zaman, mekân ve şahıs
kadrosu değişse bile insani özün değişmeyen yönlerine
vurgu yaptıkları için hiçbir zaman susmazlar. Hayata bakışı,
bilgiyi yorumlayışı, olaylara tanıklığının sağladığı birikimi ve
hepsini kapsayan insan gerçeğini anlatma biçimiyle tarih,
sosyoloji ve felsefe gibi beşerî bilimlerden ayrılan edebiyat;
Derrida'nın tabiriyle, "İnsanın her şeyi söylemesine olanak
tanıyan tuhaf bir kurumdur." Edebiyatı bunca bilgi yığını
içinde cazip ve ilginç kilan da bu sınırsızlığı bir dil işçiliği ile
estetize edebilmesidir. Metaforik söylemin çok katmanlı
derinliğini kullanan edebiyat, insanın kendisine ve dünyaya
eleştirel gözle bakmasını sağlayan dinamik bir okuma
sürecidir aynı zamanda.
35. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?
A) Klasik yapıtların tekrar tekrar okunacak bir nitelik
arz ettigine
(B) Klasiklerin, insanın evrenselanlarına ışık tutan
yapıtlar olduğuna-
C) Edebiyabın temelde insana odaklandığı için yoğun
bir ilgiyle karşılandığına
D) Edebi metinlerin kişiye hep kendini hem çevresini
yorumlanıtı imkanı tanier gina
E) Edebiyatın insan sunma üslubuyla diğer sosyal
bilim dallarından ayrapliğin
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Balo Calvino, Klasikleri Niçin Okumah? adlı deneme kitaben, aynı başlığı taşıyan ilk yazısında klasikleri "Haklarında asla 'Okuyorum.' sözünü değil, genellikle Yeniden okuyorum' sözünü işittiğimiz kitaplardır." cümlesiyle tanımlar. Şüphesiz, yeniden gerçekleştirilen okuma, okurun belleğini tazelemekten ziyade duygu ve zihin dünyasıyla yenilenmiş olan kişinin kendi gelişimini metin üzerinde görme deneyimidir aynı zamanda. Her çağda söyleyecek sözü olan klasikler; zaman, mekân ve şahıs kadrosu değişse bile insani özün değişmeyen yönlerine vurgu yaptıkları için hiçbir zaman susmazlar. Hayata bakışı, bilgiyi yorumlayışı, olaylara tanıklığının sağladığı birikimi ve hepsini kapsayan insan gerçeğini anlatma biçimiyle tarih, sosyoloji ve felsefe gibi beşerî bilimlerden ayrılan edebiyat; Derrida'nın tabiriyle, "İnsanın her şeyi söylemesine olanak tanıyan tuhaf bir kurumdur." Edebiyatı bunca bilgi yığını içinde cazip ve ilginç kilan da bu sınırsızlığı bir dil işçiliği ile estetize edebilmesidir. Metaforik söylemin çok katmanlı derinliğini kullanan edebiyat, insanın kendisine ve dünyaya eleştirel gözle bakmasını sağlayan dinamik bir okuma sürecidir aynı zamanda. 35. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? A) Klasik yapıtların tekrar tekrar okunacak bir nitelik arz ettigine (B) Klasiklerin, insanın evrenselanlarına ışık tutan yapıtlar olduğuna- C) Edebiyabın temelde insana odaklandığı için yoğun bir ilgiyle karşılandığına D) Edebi metinlerin kişiye hep kendini hem çevresini yorumlanıtı imkanı tanier gina E) Edebiyatın insan sunma üslubuyla diğer sosyal bilim dallarından ayrapliğin
4. Zülfü Livaneli'yi 1966'da Trabzon'da yedek subay
olduğum günlerde tanıdım. Zülfü, o yıllarda çok sevdiği
ailesini mümkün olabilecek en düzgün koşullarda ge-
çindirmek için çırpınan yirmili yaşlarda bir delikanlıydı.
Özel bir şirkette çalışıyordu. Genç yaşına rağmen
şaşılacak kadar olgun bir insan; meraklı, yetenekli,
sorumluluk duygusu taşıyan bir aydın, aynı zamanda
da kusursuz bir saz ustasıydı. Roman çalışmaları da
yapıyordu.
Bu parçada, Livaneli ile ilgili olarak aşağıdaki-
lerden hangisine değinilmemiştir?
A) Ailesine olan düşkünlüğüne
B) Güzel sanatların birden çok türüne ilgi duydu-
ğuna
C) Olumlu özelliklerle donanmış bir aydın olduğuna
D) Yaşından beklenmeyecek bir olgunluğa sahip
olduğuna
E) Birçok özgün besteye imza attığına
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
4. Zülfü Livaneli'yi 1966'da Trabzon'da yedek subay olduğum günlerde tanıdım. Zülfü, o yıllarda çok sevdiği ailesini mümkün olabilecek en düzgün koşullarda ge- çindirmek için çırpınan yirmili yaşlarda bir delikanlıydı. Özel bir şirkette çalışıyordu. Genç yaşına rağmen şaşılacak kadar olgun bir insan; meraklı, yetenekli, sorumluluk duygusu taşıyan bir aydın, aynı zamanda da kusursuz bir saz ustasıydı. Roman çalışmaları da yapıyordu. Bu parçada, Livaneli ile ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisine değinilmemiştir? A) Ailesine olan düşkünlüğüne B) Güzel sanatların birden çok türüne ilgi duydu- ğuna C) Olumlu özelliklerle donanmış bir aydın olduğuna D) Yaşından beklenmeyecek bir olgunluğa sahip olduğuna E) Birçok özgün besteye imza attığına
AFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE
uygun
iskele
om you
oyunun
= Çünkü
Oyunun
keleti sa-
gilardan
ndandir.
eyicinin il-
an oyunlar
APOIZMI
3. Gelişmiş bütün ülkelerde aynı yakınma: "Okumu-
yoruz." Anlaşılan kitaplar çoğaldıkça okuma sev-
gisi azalıyor Ama yine de birçoklan için okumak
bir hastalık. Ancak böyleleri araştırmak, düşün-
mek, incelemek için okumaz; okumuş olmak için
okurlar. Ne sanat heyecanı ararlar ne de okuduk-
lanını özümserler. Ellerine geçeni okurlar. Sabir-
sizdiriar, sırtlarından bir yük atmak isterler sanki.
Okuduklarına karşı çıkmaları ya da onları kabul-
lenmeleri söz konusu değildir. Birçoğu da ellerin-
deki kitabı kapatır kapatmaz içindekileri unutur.
Bir bölümü de yalnızca okur gibi yapar. En büyük
zevkleri de birbirleriyle kitap değiştirmektir.
Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine
ulaşılamaz?
A) Kimileri, okuduklarını içselleştirmezler.
B) Bir ülkede basılan kitap sayısıyla okuyanların
sayısı doğru orantılıdır.
C) Çok kitap okumak, kitabın anlayarak okundu-
ğu anlamına gelmez.
D) Bir grup okur, okuduklarında estetik bir yan
aramaz.
E) İyi bir okur olmakla çok kitap okumak arasın-
da doğrudan bir ilişki yoktur.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
AFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE uygun iskele om you oyunun = Çünkü Oyunun keleti sa- gilardan ndandir. eyicinin il- an oyunlar APOIZMI 3. Gelişmiş bütün ülkelerde aynı yakınma: "Okumu- yoruz." Anlaşılan kitaplar çoğaldıkça okuma sev- gisi azalıyor Ama yine de birçoklan için okumak bir hastalık. Ancak böyleleri araştırmak, düşün- mek, incelemek için okumaz; okumuş olmak için okurlar. Ne sanat heyecanı ararlar ne de okuduk- lanını özümserler. Ellerine geçeni okurlar. Sabir- sizdiriar, sırtlarından bir yük atmak isterler sanki. Okuduklarına karşı çıkmaları ya da onları kabul- lenmeleri söz konusu değildir. Birçoğu da ellerin- deki kitabı kapatır kapatmaz içindekileri unutur. Bir bölümü de yalnızca okur gibi yapar. En büyük zevkleri de birbirleriyle kitap değiştirmektir. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz? A) Kimileri, okuduklarını içselleştirmezler. B) Bir ülkede basılan kitap sayısıyla okuyanların sayısı doğru orantılıdır. C) Çok kitap okumak, kitabın anlayarak okundu- ğu anlamına gelmez. D) Bir grup okur, okuduklarında estetik bir yan aramaz. E) İyi bir okur olmakla çok kitap okumak arasın- da doğrudan bir ilişki yoktur.
TYT TÜRKÇE DENEMELERİ
YT TU
29. Cumhuriyet'in hemen öncesi dönemde, uyarlama eserlerin
azlığı ve var olanların istenen nitelikte olmayışı,
Darülbedayi'nin çeviri eserlere fazlaca yer vermesi tiyatronun
en önemli meseleleri olmuştur. Cumhuriyet sonrasında
Atatürk'ün ölümüne kadar tiyatro, çağdaş uygarlık düzeyine
çıkma yolunda en etkin araç olarak kullanılmıştır. Öte yandan
hem idealist nedenlerle hem de bireysel çıkarların olduğu bir
alan olmasından dolayı en sert polemiklerin gerçekleştig
zemin olmaktan da kurtulamamıştır. Cumhuriyet öncesinde
Fransız edebiyatından yapılan çevirilerle âdeta sınırlı olan
tiyatro repertuvanı farklı ulusların edebiyatlarından yapılan
çevirilerle zenginleştirilmiştir. Batı klasiklerinden yapılan
çevirilerin yanı sıra Çin, Japon, Hint ve özellikle de Rus
edebiyatlarından yapılan çeviriler bu dönemde ilgi görmüştür.
Türk tiyatrosunun gelişiminin açıklandığı bu parçadan
hareketle tiyatromuz için aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
imparato
dönemd
olan hal
anlamis
veren v
insanla
olarak
süreci
yarat
doğa
sonr
A) İlk dönemlerdeki uyarlama eseder, nitel ve nicel olarak
da zayıf eserlerdir.
By Cumhuriyet döneminde uygar bir toplum oluşturmanın
etkili bir aracı olarak değerlendirilmiştir.
(E) Cumhuriyet sonrasında Doğu tiyatrosu da bes
Kaynaklardan biri olmuştur.
C) Şöhret e para getiren bir alan olmasından dolayı
sanatçıların yoğun ilgi gösterdiği bir alan olmuştur.
san
olm
bilin
an
D) Cumhuriyet öncesinde aha kaynağı Fransız edebiyatı ve
tiyatrosudur.
ZO
to
de
E
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT TÜRKÇE DENEMELERİ YT TU 29. Cumhuriyet'in hemen öncesi dönemde, uyarlama eserlerin azlığı ve var olanların istenen nitelikte olmayışı, Darülbedayi'nin çeviri eserlere fazlaca yer vermesi tiyatronun en önemli meseleleri olmuştur. Cumhuriyet sonrasında Atatürk'ün ölümüne kadar tiyatro, çağdaş uygarlık düzeyine çıkma yolunda en etkin araç olarak kullanılmıştır. Öte yandan hem idealist nedenlerle hem de bireysel çıkarların olduğu bir alan olmasından dolayı en sert polemiklerin gerçekleştig zemin olmaktan da kurtulamamıştır. Cumhuriyet öncesinde Fransız edebiyatından yapılan çevirilerle âdeta sınırlı olan tiyatro repertuvanı farklı ulusların edebiyatlarından yapılan çevirilerle zenginleştirilmiştir. Batı klasiklerinden yapılan çevirilerin yanı sıra Çin, Japon, Hint ve özellikle de Rus edebiyatlarından yapılan çeviriler bu dönemde ilgi görmüştür. Türk tiyatrosunun gelişiminin açıklandığı bu parçadan hareketle tiyatromuz için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? imparato dönemd olan hal anlamis veren v insanla olarak süreci yarat doğa sonr A) İlk dönemlerdeki uyarlama eseder, nitel ve nicel olarak da zayıf eserlerdir. By Cumhuriyet döneminde uygar bir toplum oluşturmanın etkili bir aracı olarak değerlendirilmiştir. (E) Cumhuriyet sonrasında Doğu tiyatrosu da bes Kaynaklardan biri olmuştur. C) Şöhret e para getiren bir alan olmasından dolayı sanatçıların yoğun ilgi gösterdiği bir alan olmuştur. san olm bilin an D) Cumhuriyet öncesinde aha kaynağı Fransız edebiyatı ve tiyatrosudur. ZO to de E
12. Ayakkabıcılık mesleği, klasik el zanaatian meslek grup-
larındandır. Günümüzde fabrikasyon üretimlerinin art-
ması sebebiyle, el yapımı ayakkabılara talep azalmak-
tadır. El yapımı ayakkabıların yapımı inanılmaz bir el
becerisi ve işçilik gerektirir. Gerçek sığır derisinden
yapılan ayakkabılar, daha uzun ömürlü olmakla bera-
ber daha sağlıklıdır. Günümüzdeki ayakkabı imalatçı-
ları, -sayıları az da olsa- atölyelerde varlıklarını sürdür-
meye çalışmaktadırlar. Ancak meşakkatli ve el bece-
risi gerektiren sanatlardan olan ayakkabıcılık mesleği-
ni icra eden ustaların kıymeti ne yazık ki bilinmemek-
tedir.
Bu parçada ayakkabıcılık ile ilgili olarak,
I. El yapımı ayakkabılar, fabrikasyon ürünü ayakka-
bilardan daha pahalıdır.
El yapımı ayakkabılara gösterilen rağbet, geçmişe
kıyasla azalmıştır.
III. El yapımı ayakkabılar, fabrikasyon ürünü ayakka-
bılara kıyasla sağlam veya dayanıklıdır.
yargılarından hangilerine ulaşılamaz?
A) Yalnız
B) Yalnız II
I ve III
C) Yalnız III
E) I ve III
15.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
12. Ayakkabıcılık mesleği, klasik el zanaatian meslek grup- larındandır. Günümüzde fabrikasyon üretimlerinin art- ması sebebiyle, el yapımı ayakkabılara talep azalmak- tadır. El yapımı ayakkabıların yapımı inanılmaz bir el becerisi ve işçilik gerektirir. Gerçek sığır derisinden yapılan ayakkabılar, daha uzun ömürlü olmakla bera- ber daha sağlıklıdır. Günümüzdeki ayakkabı imalatçı- ları, -sayıları az da olsa- atölyelerde varlıklarını sürdür- meye çalışmaktadırlar. Ancak meşakkatli ve el bece- risi gerektiren sanatlardan olan ayakkabıcılık mesleği- ni icra eden ustaların kıymeti ne yazık ki bilinmemek- tedir. Bu parçada ayakkabıcılık ile ilgili olarak, I. El yapımı ayakkabılar, fabrikasyon ürünü ayakka- bilardan daha pahalıdır. El yapımı ayakkabılara gösterilen rağbet, geçmişe kıyasla azalmıştır. III. El yapımı ayakkabılar, fabrikasyon ürünü ayakka- bılara kıyasla sağlam veya dayanıklıdır. yargılarından hangilerine ulaşılamaz? A) Yalnız B) Yalnız II I ve III C) Yalnız III E) I ve III 15.
APOIEMI
38.-40. soruları parçaya göre cevaplayınız.
(1) İnternet yayıncılığının kol gezdiği, basılı medyanın sü-
rekli kan kaybettiği, nicelik olarak olmasa da nitelik ola-
rak sancılı günlerden geçtiği şu günlerde dergi, gaze-
te, kitap basmak yürek işi. (II) Zira insanımız kazandı-
ğından çok harcayan, hemen her şeyi müthiş bir hızla
tüketen bir topluma dönüşürken, duygu ve düşüncele-
ri ifade etmek neredeyse sadece 140 karaktere sıkışmış
durumda artık. (III) Bu sıkışma hâli kendini sadece ede-
biyatta, sosyal medyada değil, hayatın her alanında bel-
li ediyor (IV) Bir kültür ve edebiyat dergisi çıkarmak, üs-
telik bunu basılı bir şekilde, 80-90'lar dönemi basılı ürün-
lere selam gönderir mahiyette yapmak dönemin koşul-
larına bir başkaldırı aslında. (V) Çünkü günümüzde
80-90'lara oranla hızlı yaşıyor, daha hızlı tüketiyor, daha
hızlı öğrenip daha hızlı unutabiliyoruz. (VI) Bu dergi, bu
baş döndürücü hızın karşı kıyısında konumlandırıyor
kendini ve akıp giden her şeye meydan okuyor. (VII) Üs-
telik sürekli koşturan, yaşamın hızından bunalıp yoru-
lan herkese çok keyifli bir mola verme imkânı sunuyor.
38. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme-
miştir?
39.
A) Yazılı basının giderek gücünün zayıfladığına
insanımızın ekonomik açıdan zor durumda olduğu-
na
Bu dönemde yayıncılık yapmanın cesaret gerektir-
diğine
D) Toplumumuzun hızla tüketim toplumu olmaya doğ-
ru ilerlediğine
M
E) insanların dertlerini sınırlı sayıda kelime ile ifade et-
tiğine
+
Bu parça
raf kaçın
A) II.
40.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
APOIEMI 38.-40. soruları parçaya göre cevaplayınız. (1) İnternet yayıncılığının kol gezdiği, basılı medyanın sü- rekli kan kaybettiği, nicelik olarak olmasa da nitelik ola- rak sancılı günlerden geçtiği şu günlerde dergi, gaze- te, kitap basmak yürek işi. (II) Zira insanımız kazandı- ğından çok harcayan, hemen her şeyi müthiş bir hızla tüketen bir topluma dönüşürken, duygu ve düşüncele- ri ifade etmek neredeyse sadece 140 karaktere sıkışmış durumda artık. (III) Bu sıkışma hâli kendini sadece ede- biyatta, sosyal medyada değil, hayatın her alanında bel- li ediyor (IV) Bir kültür ve edebiyat dergisi çıkarmak, üs- telik bunu basılı bir şekilde, 80-90'lar dönemi basılı ürün- lere selam gönderir mahiyette yapmak dönemin koşul- larına bir başkaldırı aslında. (V) Çünkü günümüzde 80-90'lara oranla hızlı yaşıyor, daha hızlı tüketiyor, daha hızlı öğrenip daha hızlı unutabiliyoruz. (VI) Bu dergi, bu baş döndürücü hızın karşı kıyısında konumlandırıyor kendini ve akıp giden her şeye meydan okuyor. (VII) Üs- telik sürekli koşturan, yaşamın hızından bunalıp yoru- lan herkese çok keyifli bir mola verme imkânı sunuyor. 38. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme- miştir? 39. A) Yazılı basının giderek gücünün zayıfladığına insanımızın ekonomik açıdan zor durumda olduğu- na Bu dönemde yayıncılık yapmanın cesaret gerektir- diğine D) Toplumumuzun hızla tüketim toplumu olmaya doğ- ru ilerlediğine M E) insanların dertlerini sınırlı sayıda kelime ile ifade et- tiğine + Bu parça raf kaçın A) II. 40.
23. Parasız Yatılı, bireyin iç dünyasını ve durumunu gerçekçi bir dille anlatmıştır. Hikâyede yaşantıların somut ayrıntılarla
verilmesi; eşyanın duygu, mana ve hatıra yüklü bir şekilde kullanılması dikkati çeke Hikâyenin iç zenginliğini oluşturan
hatıra, çağrışım ve konuşmalar tesadüfi değildic Hepsi de ana fikre, yoksulluk ve kimsesizlik temalarına bağlıdır. Hikâyede
mekân olarak seçilen yerler, hikâyedeki kişilerin yaşantılarıyla uyumlu olarak verilmiştir.
Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtına ulaşılamaz?
A) Hikâyenin konusu ile dili arasında nasıl bir uyum vardır?
B) Hikâyede anlatılanların gerçeklikle ilişkisi var mıdır?
Hikâyede anlatılanlarla ana düşünce uyumlu mudur?
DY Hikâye kişileriyle mekân arasında bir uyum var mıdır?
Hikâyenin adı ile yazarın yaşamı arasında bir ilişki var mıdır?
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
23. Parasız Yatılı, bireyin iç dünyasını ve durumunu gerçekçi bir dille anlatmıştır. Hikâyede yaşantıların somut ayrıntılarla verilmesi; eşyanın duygu, mana ve hatıra yüklü bir şekilde kullanılması dikkati çeke Hikâyenin iç zenginliğini oluşturan hatıra, çağrışım ve konuşmalar tesadüfi değildic Hepsi de ana fikre, yoksulluk ve kimsesizlik temalarına bağlıdır. Hikâyede mekân olarak seçilen yerler, hikâyedeki kişilerin yaşantılarıyla uyumlu olarak verilmiştir. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtına ulaşılamaz? A) Hikâyenin konusu ile dili arasında nasıl bir uyum vardır? B) Hikâyede anlatılanların gerçeklikle ilişkisi var mıdır? Hikâyede anlatılanlarla ana düşünce uyumlu mudur? DY Hikâye kişileriyle mekân arasında bir uyum var mıdır? Hikâyenin adı ile yazarın yaşamı arasında bir ilişki var mıdır?
6. (1) Down sendromu, 800 canlı doğumda bir görülen
genetik bir bozukluktur. (II) Genetik yapımızda olan 23
çift kromozomdan 21. kromozomun bölünme sürecindeki
bir hata nedeniyle üçlü olarak bulunması sonucu oluşur.
(III) Down sendromu tedavi edilmesi gereken bir hastalık
değil, bir genetik farklılıktır. (IV) Annenin yaşı arttıkça
is bebekte down sendromu görülme riski artar. (V) Down
ivesendromlu bireylerde hafif veya orta zihinsel gerilik ve
fiziksel gelişim geriliği bulunur. mmayaq
9647
16ssy
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin
hangisinde "Down sendromuna işaret eden durumlar”
mengaa epsilonl
belirtilmektedir?
TOST INOV
B) II
A) I
ebychees eachUT questo
D) IV E) V
C) III
C
rovinsbe thT asalo ass et esi minul ev igieb
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
6. (1) Down sendromu, 800 canlı doğumda bir görülen genetik bir bozukluktur. (II) Genetik yapımızda olan 23 çift kromozomdan 21. kromozomun bölünme sürecindeki bir hata nedeniyle üçlü olarak bulunması sonucu oluşur. (III) Down sendromu tedavi edilmesi gereken bir hastalık değil, bir genetik farklılıktır. (IV) Annenin yaşı arttıkça is bebekte down sendromu görülme riski artar. (V) Down ivesendromlu bireylerde hafif veya orta zihinsel gerilik ve fiziksel gelişim geriliği bulunur. mmayaq 9647 16ssy Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde "Down sendromuna işaret eden durumlar” mengaa epsilonl belirtilmektedir? TOST INOV B) II A) I ebychees eachUT questo D) IV E) V C) III C rovinsbe thT asalo ass et esi minul ev igieb
Kaşgarlı Mahmud, On iki Hayvanlı Türk Takvimi'nin ortaya
çıkması ile ilgili bir efsane anlatmaktadır. Bu efsaneye göre,
geçmişte yaşanan bir olayın tarihi konusunda tartışma çıkar.
Bunun üzerine savaş tarihlerini ve çocukların doğum tarihlerini
tespit etmek için bir takvime ihtiyaç duyulur. Hakan ile halkın
ava çıktığı bir sırada bazı hayvanlar suya doğru sürülür. Bu
hayvanlardan 12 tanesi suyu geçer ve suyu geçen her hayva-
nın ismi bir yıla verilir. Suyu geçen ilk hayvan da sıçandır. Bu
yüzden ilk yıl, sıçan yılı olarak kabul edilir.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden
maktadır?
hangisi ağır bas-
A) Öyküleme
C) Betimleme
E) Karşılaştırma
B) Açıklama
D) Tartışma
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Kaşgarlı Mahmud, On iki Hayvanlı Türk Takvimi'nin ortaya çıkması ile ilgili bir efsane anlatmaktadır. Bu efsaneye göre, geçmişte yaşanan bir olayın tarihi konusunda tartışma çıkar. Bunun üzerine savaş tarihlerini ve çocukların doğum tarihlerini tespit etmek için bir takvime ihtiyaç duyulur. Hakan ile halkın ava çıktığı bir sırada bazı hayvanlar suya doğru sürülür. Bu hayvanlardan 12 tanesi suyu geçer ve suyu geçen her hayva- nın ismi bir yıla verilir. Suyu geçen ilk hayvan da sıçandır. Bu yüzden ilk yıl, sıçan yılı olarak kabul edilir. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden maktadır? hangisi ağır bas- A) Öyküleme C) Betimleme E) Karşılaştırma B) Açıklama D) Tartışma
9. Yaşar Kemal'in, Ölmez Otu romanında kişileri tek tek ele
alması, nesnel şartları geri plana atarak doğrudan doğru-
ya "insan"a eğilmesi çok tabii bir şey. Yoksa yeni bir şey
söylemesi güç olurdu. Kaçınılmaz tekrarlar, bir tehlike
olarak karşısına dikilebilirdi. Ama bence Yaşar Kemal'in
bu romanda önemli bir yanılgısı var, bunun için bilinçle
yapmak istedikleri; bir yerde, Yaşar Kemal romanlarına
özgü, yaşanmışlıktan gelen o güzelim sahihliğe aykırı
düşüyor, yapmacık oluyor.
Bu parçadaki altı çizili sözlerle işaret edilmek istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Romanın yalnızca vakit geçirmek için okunan bir tür
olduğuna inanan insanların var olması
B) Edebî eserde üslubun içerikten fazla önemsenmesi
C) Roman kişilerinin, gerçek yaşam öykülerine bağlı ger-
çekçi anlatımdan uzak verilmesi
D) Sanat eserinin varoluş amacının sadece hayatı anlat-
masi
E) Yazarın, eserlerinde dili yalnızca bir süsleme aracı ola-
rak görmesi
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
9. Yaşar Kemal'in, Ölmez Otu romanında kişileri tek tek ele alması, nesnel şartları geri plana atarak doğrudan doğru- ya "insan"a eğilmesi çok tabii bir şey. Yoksa yeni bir şey söylemesi güç olurdu. Kaçınılmaz tekrarlar, bir tehlike olarak karşısına dikilebilirdi. Ama bence Yaşar Kemal'in bu romanda önemli bir yanılgısı var, bunun için bilinçle yapmak istedikleri; bir yerde, Yaşar Kemal romanlarına özgü, yaşanmışlıktan gelen o güzelim sahihliğe aykırı düşüyor, yapmacık oluyor. Bu parçadaki altı çizili sözlerle işaret edilmek istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Romanın yalnızca vakit geçirmek için okunan bir tür olduğuna inanan insanların var olması B) Edebî eserde üslubun içerikten fazla önemsenmesi C) Roman kişilerinin, gerçek yaşam öykülerine bağlı ger- çekçi anlatımdan uzak verilmesi D) Sanat eserinin varoluş amacının sadece hayatı anlat- masi E) Yazarın, eserlerinde dili yalnızca bir süsleme aracı ola- rak görmesi
22. Aşağıdaki paragraflardan hangisi, varlıkların ayırt edi-
ci özelliklerini ortaya koyarak bir izlenim yaratmak
amacıyla kurgulanmıştır?
A) Araştırmacılar ve doğa tutkunları için önemli bir kaynak
niteliği taşıyan İstanbul'un Doğal Bitkileri kitabı, yıllar
süren araştırmaların ürünü olarak kentin bitki çeşitliliğini
göz önüne seriyor. Üç iklim ve flora kuşağının kesişme
noktasında bulunan İstanbul, dikkat çeken bir bitki türü
sayısına sahip.
B) İnsanı insana anlatmak, başlıca kaygısıdır sanatın.
Çağlar boyunca sözle olsun, renkle, ezgiyle olsun, tüm
sanat ürünleriyle insanın iç ve dış evreni yansıtılmak
istenmiştir. Duygular, tutkular, düşler, düşünceler de-
ğişik biçimler içinde ele alınmış, işlenmiştir.
C) Bir sanat yapıtında duygu, biçim, anlam ve teknik ay-
rı ayrı oluşturularak sonradan bir araya getirilemez.
Romantizmde biçimci düşüncenin fotoğraf sanatına
etkisi önemli bir konudur. Biçimden bahsedildiğinde
görebilmek, ayırt edebilmek, okuyup anlayabilmek,
yorumlayabilmek gibi niteliklerden söz edilir.
D) Tekne, koya yavaş yavaş girdi. Sahildeki herkes tek-
neye bakıyordu. Kaptan, tekneyi ters çevirdi; çapayı
bir çırpıda suya bıraktı. Motoru durdurdu. Motorun ho-
rultusunun durmasıyla güvertedeki gençler bir bir mavi
sulara balıklama atlamaya başladı.
E) İnsan gözü 380 nanometre ile 780 nanometre arasın-
daki dalga boylarını algılayabilir. İnsan gözü tarafından
görülemeyen dalga boylarını gördüğümüzü varsaydı-
ğımız vakit evren, son derece karmaşık ve bizim gibi
sınırlı yeteneklere sahip ölümlüler için yaşanamaz bir
hâl alır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
22. Aşağıdaki paragraflardan hangisi, varlıkların ayırt edi- ci özelliklerini ortaya koyarak bir izlenim yaratmak amacıyla kurgulanmıştır? A) Araştırmacılar ve doğa tutkunları için önemli bir kaynak niteliği taşıyan İstanbul'un Doğal Bitkileri kitabı, yıllar süren araştırmaların ürünü olarak kentin bitki çeşitliliğini göz önüne seriyor. Üç iklim ve flora kuşağının kesişme noktasında bulunan İstanbul, dikkat çeken bir bitki türü sayısına sahip. B) İnsanı insana anlatmak, başlıca kaygısıdır sanatın. Çağlar boyunca sözle olsun, renkle, ezgiyle olsun, tüm sanat ürünleriyle insanın iç ve dış evreni yansıtılmak istenmiştir. Duygular, tutkular, düşler, düşünceler de- ğişik biçimler içinde ele alınmış, işlenmiştir. C) Bir sanat yapıtında duygu, biçim, anlam ve teknik ay- rı ayrı oluşturularak sonradan bir araya getirilemez. Romantizmde biçimci düşüncenin fotoğraf sanatına etkisi önemli bir konudur. Biçimden bahsedildiğinde görebilmek, ayırt edebilmek, okuyup anlayabilmek, yorumlayabilmek gibi niteliklerden söz edilir. D) Tekne, koya yavaş yavaş girdi. Sahildeki herkes tek- neye bakıyordu. Kaptan, tekneyi ters çevirdi; çapayı bir çırpıda suya bıraktı. Motoru durdurdu. Motorun ho- rultusunun durmasıyla güvertedeki gençler bir bir mavi sulara balıklama atlamaya başladı. E) İnsan gözü 380 nanometre ile 780 nanometre arasın- daki dalga boylarını algılayabilir. İnsan gözü tarafından görülemeyen dalga boylarını gördüğümüzü varsaydı- ğımız vakit evren, son derece karmaşık ve bizim gibi sınırlı yeteneklere sahip ölümlüler için yaşanamaz bir hâl alır.