Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

29-30. soruları aşağıdaki parçaya
göre cavaplayınız.
Kentlerin doğuşu, Batı Avrupa'nın tarihinde
yeni bir dönemin başlangıcını belirlemiştir.
O zamana kadar yalnız iki egemen sınıf
vardı: rahipler ve soylular. Kentlerle birlikte
gelişen orta sınıf, bu toplumsal düzende
yer alarak içine girdiği karışımın rengini
değiştirirken kendisi de toplumsal yapıyı
dönüştürdü. Bu değişimin en çarpıcı yönü,
büyüyen kasabalar ve yeni oluşan kentler-
de hızla çoğalan orta sinifin ihtiyaçlarını
karşılamak için tarım üretimini artıran
çiftçilerin güçlenmesi oldu. Daha önce
günlük ekmeğini çıkarmakla yetinen, kasa-
balanın ve kale-kentlerin küçük pazarlarına
yetecek kadar ürün elde eden köylü; bu
pazarlar birden canlanıp alıcıların sayısı
ertinca kärini artırmak için boş bıraktığı
topraklan işlemeye koyuldu. Böylece tipki
rahipler ve soylular gibi ayrıcalıklardan
yararlanan ve bunları kimseyle paylaşma-
ya niyeti olmayan orta sınıf sadece kendi
varlığıyla kırsal siniflan güçlendirerek
kendi konumunun zayıflamasına yol aça-
cak bir dizi gelişmeyi tetiklemiş oldu.
30. Bu parçaya göre orta sınıfla ligill
aşağıdakilerden hangisi söylenebi-
lir?
A) Yeni dönemin yeni egemen sinifi
olarak toplumu tek başına biçim-
lendirdiği
B) Eklendiği toplum düzenini yeni bir
senteze taşıyarak niteliğini değiş-
tirdiği
C) Modern çağın mekânı olan kentle-
rin işleyişinde özel bir öncü rol
oynadığı
D) Diğer toplumsal sınıflarla eşitlikçi
bir iletişim içinde olmaya önem
verdiği
E) Başlangıçta güçlü olduğu kent
yaşantısında zamanla ortadan
kalktığı
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
29-30. soruları aşağıdaki parçaya göre cavaplayınız. Kentlerin doğuşu, Batı Avrupa'nın tarihinde yeni bir dönemin başlangıcını belirlemiştir. O zamana kadar yalnız iki egemen sınıf vardı: rahipler ve soylular. Kentlerle birlikte gelişen orta sınıf, bu toplumsal düzende yer alarak içine girdiği karışımın rengini değiştirirken kendisi de toplumsal yapıyı dönüştürdü. Bu değişimin en çarpıcı yönü, büyüyen kasabalar ve yeni oluşan kentler- de hızla çoğalan orta sinifin ihtiyaçlarını karşılamak için tarım üretimini artıran çiftçilerin güçlenmesi oldu. Daha önce günlük ekmeğini çıkarmakla yetinen, kasa- balanın ve kale-kentlerin küçük pazarlarına yetecek kadar ürün elde eden köylü; bu pazarlar birden canlanıp alıcıların sayısı ertinca kärini artırmak için boş bıraktığı topraklan işlemeye koyuldu. Böylece tipki rahipler ve soylular gibi ayrıcalıklardan yararlanan ve bunları kimseyle paylaşma- ya niyeti olmayan orta sınıf sadece kendi varlığıyla kırsal siniflan güçlendirerek kendi konumunun zayıflamasına yol aça- cak bir dizi gelişmeyi tetiklemiş oldu. 30. Bu parçaya göre orta sınıfla ligill aşağıdakilerden hangisi söylenebi- lir? A) Yeni dönemin yeni egemen sinifi olarak toplumu tek başına biçim- lendirdiği B) Eklendiği toplum düzenini yeni bir senteze taşıyarak niteliğini değiş- tirdiği C) Modern çağın mekânı olan kentle- rin işleyişinde özel bir öncü rol oynadığı D) Diğer toplumsal sınıflarla eşitlikçi bir iletişim içinde olmaya önem verdiği E) Başlangıçta güçlü olduğu kent yaşantısında zamanla ortadan kalktığı
III
4. Yabancı bir ülkede bir gezgin, çoğu durumda sadece
hazır cümlelere, bir dil kitabında geçen günlük
konuşma metinlerine başvurarak işini görür. Bunu çoğu
zaman bizler de yapar, günlük iletişimin sınırları içinde
gezinir dururuz. Bu, yanlış da değildir; sonuçta insanlar
arasındaki iletişim kanallarını açmak, onlar için ortak bir
zemin oluşturmak, bu tarz bir dil sayesinde
mümkündür. Yanlış olan, böyle bir dili yazı dili olarak
yaygınlaştırmak, onun tarafından sarmalanmaktır.
Bu parçada yazarın asıl karşı çıktığı durum
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sanat ve edebiyat dilinin belli bir derinlikten yoksun,
günlük konuşma diline indirgenmesi
Bsanlarla iletişim kurmanın aracı olan dilin, gittikçe
iletişime mâni olacak bir hâle gelmesi
C) Başka milletlerin diline gösterilen titizliğin ana
dilimize karşı gösterilmemesi
Ulkemizde yabancılara yol gösterici nitelikteki el
kitaplarının hazırlanmıyor olması
Eoplum içinde birbirini anlamayan, kitap okuyanlar-
okumayanlar şeklinde iki farklı kültürel sınıfın
oluşması
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
III 4. Yabancı bir ülkede bir gezgin, çoğu durumda sadece hazır cümlelere, bir dil kitabında geçen günlük konuşma metinlerine başvurarak işini görür. Bunu çoğu zaman bizler de yapar, günlük iletişimin sınırları içinde gezinir dururuz. Bu, yanlış da değildir; sonuçta insanlar arasındaki iletişim kanallarını açmak, onlar için ortak bir zemin oluşturmak, bu tarz bir dil sayesinde mümkündür. Yanlış olan, böyle bir dili yazı dili olarak yaygınlaştırmak, onun tarafından sarmalanmaktır. Bu parçada yazarın asıl karşı çıktığı durum aşağıdakilerden hangisidir? A) Sanat ve edebiyat dilinin belli bir derinlikten yoksun, günlük konuşma diline indirgenmesi Bsanlarla iletişim kurmanın aracı olan dilin, gittikçe iletişime mâni olacak bir hâle gelmesi C) Başka milletlerin diline gösterilen titizliğin ana dilimize karşı gösterilmemesi Ulkemizde yabancılara yol gösterici nitelikteki el kitaplarının hazırlanmıyor olması Eoplum içinde birbirini anlamayan, kitap okuyanlar- okumayanlar şeklinde iki farklı kültürel sınıfın oluşması
8. Bir adam vardır ki hiçbir düşüncesinde, hiçbir hareketinde
"kendi kendisi" olamaz. Ne düşünse, ne yapsa, ne söylese
kendini değil; mensup olduğu sosyeteyi, ırkı, muhiti ve
dışarıdan aldığı telkinleri dile getirir. Kendiliğinden hiçbir
şey bulmamıştır. Başka birinin sisteminden aldığı fikirleri
ve akideleri o sistemin sahibinden daha softaca müdafaa
eder. Iradesi de böyle dışarıdan gelme, yanaşma, iğreti
bir hareket mihrakıdır. Bilmez ki, asıl kendi kendisi, kendi
içi; sonsuz imkânların, keşfedemediği için körleşen ve ti-
kanan istidatların tükenmez hazinesidir. Örneğini kendinde
değil, hep dışarıda aradığı muayyen bir fikre, bir akideye,
başkasının kurduğu sisteme bağlanır, kalır. Artık ölünceye
kadar hayatın her şeyi her gün değiştiği hâlde o, ilerlediğini
sanarak yerinde sayacaktır.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçanın yazarının düşün-
cesini destekleyen bir örnek değildir?
(A) Servetifünun sanatçıları, kendileri oralarda yaşadığın-
dan eserlerinde sadece yalı ve konak hayatını konu
ederek halktan uzaklaşmıştır.
tahmin ede
Numaralanmış konus
cevap arasında örtüs
A) Yalnız I
10. Deneme, bir ra
hatsız eder.
zaman da b
yılgınlığı, o
solu kurca
B) Divan şairleri, mazmun denilen kalıplaşmış söze şığı-
narak yazar şiirlerini ve hepsi de sanki aynı sevgiliye
âşıkmış gibi aynı tasvirleri çizer şiirinde.
C) Mehmet Rauf, çağdaşı olan Halit Ziya'yı her yönüyle
taklit eder, öyle ki karakterler de olaylar da aynıdır ro-
manlarında.
D) Orhan Veli'nin şiir anlayışında çağdaşlarının izi yoktur
e hatta şiirinde herkesin kabullendiği klasik şiir kalıp-
larını kullanmaz.
D) I vel
Özgürlüğü
yazdıklar
anlamıy
ilgi alan
nin so
pek ç
Bu p
E) Fecriati sanatçıları kendilerinden önce gelen edebî akı-
min ilkelerine karşı olduklarını savunurlar ama onların
birer kopyası olmaktan öteye geçemezler.
1.
11
14
5
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
8. Bir adam vardır ki hiçbir düşüncesinde, hiçbir hareketinde "kendi kendisi" olamaz. Ne düşünse, ne yapsa, ne söylese kendini değil; mensup olduğu sosyeteyi, ırkı, muhiti ve dışarıdan aldığı telkinleri dile getirir. Kendiliğinden hiçbir şey bulmamıştır. Başka birinin sisteminden aldığı fikirleri ve akideleri o sistemin sahibinden daha softaca müdafaa eder. Iradesi de böyle dışarıdan gelme, yanaşma, iğreti bir hareket mihrakıdır. Bilmez ki, asıl kendi kendisi, kendi içi; sonsuz imkânların, keşfedemediği için körleşen ve ti- kanan istidatların tükenmez hazinesidir. Örneğini kendinde değil, hep dışarıda aradığı muayyen bir fikre, bir akideye, başkasının kurduğu sisteme bağlanır, kalır. Artık ölünceye kadar hayatın her şeyi her gün değiştiği hâlde o, ilerlediğini sanarak yerinde sayacaktır. Aşağıdakilerden hangisi bu parçanın yazarının düşün- cesini destekleyen bir örnek değildir? (A) Servetifünun sanatçıları, kendileri oralarda yaşadığın- dan eserlerinde sadece yalı ve konak hayatını konu ederek halktan uzaklaşmıştır. tahmin ede Numaralanmış konus cevap arasında örtüs A) Yalnız I 10. Deneme, bir ra hatsız eder. zaman da b yılgınlığı, o solu kurca B) Divan şairleri, mazmun denilen kalıplaşmış söze şığı- narak yazar şiirlerini ve hepsi de sanki aynı sevgiliye âşıkmış gibi aynı tasvirleri çizer şiirinde. C) Mehmet Rauf, çağdaşı olan Halit Ziya'yı her yönüyle taklit eder, öyle ki karakterler de olaylar da aynıdır ro- manlarında. D) Orhan Veli'nin şiir anlayışında çağdaşlarının izi yoktur e hatta şiirinde herkesin kabullendiği klasik şiir kalıp- larını kullanmaz. D) I vel Özgürlüğü yazdıklar anlamıy ilgi alan nin so pek ç Bu p E) Fecriati sanatçıları kendilerinden önce gelen edebî akı- min ilkelerine karşı olduklarını savunurlar ama onların birer kopyası olmaktan öteye geçemezler. 1. 11 14 5
.n-
?
nu
Sığı-
giliye
10. Deneme, bir rahatlatma yazısı değildir. Aksine insani ra-
hatsız eder. Deneme kimi zaman bir deniz feneri kimi
zaman da bir el feneridir, işıldaktır. Hali kabullenmeyi,
yılgınlığı, oluruna bırakmayı reddeder. Denemeci sağı
solu kurcalar; arayıcı, bulucudur. Dikkafalidir deneme.
Özgürlüğüne düşkündür denemeci. Öksüz, silik değildir
yazdıkları. Artık deneme deyince sadece şiirsel metinleri
anlamıyoruz, hele "ilhamı akla hiç getirmiyoruz. Biçim ve
ilgi alanı, konusu adamakıllı genişledi: çeşitlendi deneme-
nin son yirmi yıl içinde. Anı, gezi, öz yaşam öyküsü gibi
pek çok tür, iyice içli dışlı oldu denemeyle.
Snüyle
ıdır ro-
zi yoktur
şiir kalıp-
edebi akı-
ma onların
Bu parçaya göre "deneme ve denemeci ile ilgili,
✓
1. Deneme asi, denemeci bağımsızdır.
II. Deneme, başka türlerle iç içedir.
III. Denemeci rahatlama yazısı yazandır.
değerlendirmelerinden hangilerine ulaşılır?
A) Yalnız I
B) Ive ll
D) Ive
C) Yalnız
E) Il ve All
Diger s
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
.n- ? nu Sığı- giliye 10. Deneme, bir rahatlatma yazısı değildir. Aksine insani ra- hatsız eder. Deneme kimi zaman bir deniz feneri kimi zaman da bir el feneridir, işıldaktır. Hali kabullenmeyi, yılgınlığı, oluruna bırakmayı reddeder. Denemeci sağı solu kurcalar; arayıcı, bulucudur. Dikkafalidir deneme. Özgürlüğüne düşkündür denemeci. Öksüz, silik değildir yazdıkları. Artık deneme deyince sadece şiirsel metinleri anlamıyoruz, hele "ilhamı akla hiç getirmiyoruz. Biçim ve ilgi alanı, konusu adamakıllı genişledi: çeşitlendi deneme- nin son yirmi yıl içinde. Anı, gezi, öz yaşam öyküsü gibi pek çok tür, iyice içli dışlı oldu denemeyle. Snüyle ıdır ro- zi yoktur şiir kalıp- edebi akı- ma onların Bu parçaya göre "deneme ve denemeci ile ilgili, ✓ 1. Deneme asi, denemeci bağımsızdır. II. Deneme, başka türlerle iç içedir. III. Denemeci rahatlama yazısı yazandır. değerlendirmelerinden hangilerine ulaşılır? A) Yalnız I B) Ive ll D) Ive C) Yalnız E) Il ve All Diger s
onomik
den
Kaları,
n
msal
ştır.
7
ştır.
tir?
i
Palme Yayınevi
DENEME 5
39. - 40. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
ANT
N
Japoncada "liman dalgası" anlamına gelen tsunami
şözcüğü; okyanus veya denizlerin tabanında oluşan
deprem, volkan patlaması ve bunlara bağlı taban çökmesi,
zemin kaymaları gibi tektonik olaylar sonucu denize geçen
enerji nedeniyle oluşan uzun periyotlu deniz dalgasını
ifade eder. Tsunami sözcüğü, dünya dillerine 15 Haziran
1896'dan sonra girmiştir. Japonya'da, 21000 kişinin
hayatını kaybettiği Büyük Meiji Tsunamisi'nden sonra
Japonların yaptığı yardım çağrılarıyla dünya dillerine
kendiliğinden yerleşmiştir. Esasen bir su dalgaları serisi
olan tsunamiler yüksekliği onlarca metrelere varabilen
dalgalarla büyük yıkımlara sebep olabilir. Örneğin 2004
yılında Hint Okyanusu'nda meydana gelen tsunami 14 farklı
ülkeden 200.000'in üzerinde insanın ölümüne sebep oldu.
Depremlerden sonra tsunamilerin oluşmasının sebebi deniz
tabanının şeklinde meydana gelen değişikliklerdir. Depremin
sebep olduğu kırılmalar deniz tabanının bir kısmının
yükselmesine sebep olduğu zaman sıkıştırılabilirliği çok
az olan deniz suyu da yükselir. Bu yükselme insanlar için
çok büyük tehtit oluşturur öyle ki oluşan dalgaların boyları
da çok büyük -örneğin 300 kilometre- olabilir. Bu dalgalar
kıyıya vurmaya başladıktan sonra kıyı bölgesinin uzun bir
süre tehdit altında olacağından kıyıya vuran ilk dalgaların
küçüklüğüne aldanmadan bölgeden hızla uzaklaşmak
gerekir. Çünkü saatler sonra kıyıya vuracak dalgalar çok
daha büyük olabilir.
D
HIST
By B
39. Bu parçada tsunami ile aşağıdakilerden hangisi
arasındaki ilişkiye değinilmemiştir?
tonnese
A) Oluşma nedeni
B) Sonuçları
C) İnsanlara zararları
D) Dünya dillerinde adlandırılma tarihi
E) Yeryüzü şekillerine etkisi.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
onomik den Kaları, n msal ştır. 7 ştır. tir? i Palme Yayınevi DENEME 5 39. - 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. ANT N Japoncada "liman dalgası" anlamına gelen tsunami şözcüğü; okyanus veya denizlerin tabanında oluşan deprem, volkan patlaması ve bunlara bağlı taban çökmesi, zemin kaymaları gibi tektonik olaylar sonucu denize geçen enerji nedeniyle oluşan uzun periyotlu deniz dalgasını ifade eder. Tsunami sözcüğü, dünya dillerine 15 Haziran 1896'dan sonra girmiştir. Japonya'da, 21000 kişinin hayatını kaybettiği Büyük Meiji Tsunamisi'nden sonra Japonların yaptığı yardım çağrılarıyla dünya dillerine kendiliğinden yerleşmiştir. Esasen bir su dalgaları serisi olan tsunamiler yüksekliği onlarca metrelere varabilen dalgalarla büyük yıkımlara sebep olabilir. Örneğin 2004 yılında Hint Okyanusu'nda meydana gelen tsunami 14 farklı ülkeden 200.000'in üzerinde insanın ölümüne sebep oldu. Depremlerden sonra tsunamilerin oluşmasının sebebi deniz tabanının şeklinde meydana gelen değişikliklerdir. Depremin sebep olduğu kırılmalar deniz tabanının bir kısmının yükselmesine sebep olduğu zaman sıkıştırılabilirliği çok az olan deniz suyu da yükselir. Bu yükselme insanlar için çok büyük tehtit oluşturur öyle ki oluşan dalgaların boyları da çok büyük -örneğin 300 kilometre- olabilir. Bu dalgalar kıyıya vurmaya başladıktan sonra kıyı bölgesinin uzun bir süre tehdit altında olacağından kıyıya vuran ilk dalgaların küçüklüğüne aldanmadan bölgeden hızla uzaklaşmak gerekir. Çünkü saatler sonra kıyıya vuracak dalgalar çok daha büyük olabilir. D HIST By B 39. Bu parçada tsunami ile aşağıdakilerden hangisi arasındaki ilişkiye değinilmemiştir? tonnese A) Oluşma nedeni B) Sonuçları C) İnsanlara zararları D) Dünya dillerinde adlandırılma tarihi E) Yeryüzü şekillerine etkisi.
A
A
34-35. soruları aşağıdaki parçaya göre yanıtlayınız.
Dede Korkut Hikâyeleri, Oğuz Türklerinin bilinen en
eski epik destanlarındandır. 15. ve 16. yüzyılda yazıya
geçilmiştir. Dede Korkut Kitabı'ndaki hikâyeler tarih
boyunca dilden dile, anlatıcıdan anlatıcıya aktarılan bir
sözlü gelenek ürünüdür. Oğuzlar ile Kıpçaklar arasında
geçen mücadele anlatılır. Dede Korkut, destanların ilk
anlatıcısıdır. Hikâyelerinde veli bir kişi olarak ortaya
çıkar. Oğuzlar önemli meseleleri ona danışırlar. Bugüne
kadar iki nüshası bilinen Dede Korkut Kitabı'nın üçüncü
nüshası Türkistan'da bulundu. Türkolog Prof. Dr. Metin
Ekici, bulunan nüshanin en eskisi olabileceğini söyledi.
Ekici ayrıca, bulunan nüshada kayıp 13'üncü destanın
da yer aldığını açıkladı. Bilimin süzgecinden geçirilerek
yapılan bu tarz çalışmalar ile kültürel zenginliklerimizin
Amortaya çıkması oldukça sevindirici gelişmelerdir.
BY TUPNO
HORES
-TYT-
A
18
34. Bu parçada Dede Korkut Hikâyeleri ile ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Kitap, 12 hikâye ve bir ön sözden oluşmaktadır.
B) Bu hikâyelerde Oğuz Türklerinin mücadeleleri an-
latılmaktadır.
tur.
C) Hikâyeler 15. yüzyıldan sonra yazıya geçirilmiştir.
D) Dede Korkut, hikâyelerin anlatıcısıdır.
E) Hikâyelerin üçüncü nüshası Türkistan'da bulunmuş-
36.
UĞUR
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
A A 34-35. soruları aşağıdaki parçaya göre yanıtlayınız. Dede Korkut Hikâyeleri, Oğuz Türklerinin bilinen en eski epik destanlarındandır. 15. ve 16. yüzyılda yazıya geçilmiştir. Dede Korkut Kitabı'ndaki hikâyeler tarih boyunca dilden dile, anlatıcıdan anlatıcıya aktarılan bir sözlü gelenek ürünüdür. Oğuzlar ile Kıpçaklar arasında geçen mücadele anlatılır. Dede Korkut, destanların ilk anlatıcısıdır. Hikâyelerinde veli bir kişi olarak ortaya çıkar. Oğuzlar önemli meseleleri ona danışırlar. Bugüne kadar iki nüshası bilinen Dede Korkut Kitabı'nın üçüncü nüshası Türkistan'da bulundu. Türkolog Prof. Dr. Metin Ekici, bulunan nüshanin en eskisi olabileceğini söyledi. Ekici ayrıca, bulunan nüshada kayıp 13'üncü destanın da yer aldığını açıkladı. Bilimin süzgecinden geçirilerek yapılan bu tarz çalışmalar ile kültürel zenginliklerimizin Amortaya çıkması oldukça sevindirici gelişmelerdir. BY TUPNO HORES -TYT- A 18 34. Bu parçada Dede Korkut Hikâyeleri ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Kitap, 12 hikâye ve bir ön sözden oluşmaktadır. B) Bu hikâyelerde Oğuz Türklerinin mücadeleleri an- latılmaktadır. tur. C) Hikâyeler 15. yüzyıldan sonra yazıya geçirilmiştir. D) Dede Korkut, hikâyelerin anlatıcısıdır. E) Hikâyelerin üçüncü nüshası Türkistan'da bulunmuş- 36. UĞUR
, topu baş-
Kleri içeren
aninda, bu
si için gör-
ek muhte-
kaya sa-
ilerden
tezle-
ir iş
anti
108
7. (1) İçime sinen ilk hikâyelerimden birini, 1980'de Ahmet
Muhip Dranas'ın vefatı üzerine yazmıştım. (II) Hikâyede,
şairin bedeninden ayrılan ruhu yükseliyor ve ardında bi-
raktıklarını, kendisi için yapılan ve söylenenleri kuş bakı-
şi izliyordu. (III) Birkaç yıl sonra, şiirlerimden başlayarak,
yazdıklarımı teker teker ortadan kaldırırken diğer hikâye-
lerimin arasında onu da yırtıp attığımı hatırlıyorum. (IV)
Sebep, cahil cesaretimin farkına varacak kadar edebiyat
öğrenmeye başlamış olmam. (V) Bir edebî tür hakkında-
ki bilginiz arttıkça o türde eser verme ihtimaliniz de azalır
çünkü bildikleriniz yapabileceğiniz şeyleri beğenmez olur.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen numaralanmış
cümlelerden hangisinde verilmiştir?
A) I
C) III
B) II
D) IV
E) V
Pa
ar
pa
a
"M
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
, topu baş- Kleri içeren aninda, bu si için gör- ek muhte- kaya sa- ilerden tezle- ir iş anti 108 7. (1) İçime sinen ilk hikâyelerimden birini, 1980'de Ahmet Muhip Dranas'ın vefatı üzerine yazmıştım. (II) Hikâyede, şairin bedeninden ayrılan ruhu yükseliyor ve ardında bi- raktıklarını, kendisi için yapılan ve söylenenleri kuş bakı- şi izliyordu. (III) Birkaç yıl sonra, şiirlerimden başlayarak, yazdıklarımı teker teker ortadan kaldırırken diğer hikâye- lerimin arasında onu da yırtıp attığımı hatırlıyorum. (IV) Sebep, cahil cesaretimin farkına varacak kadar edebiyat öğrenmeye başlamış olmam. (V) Bir edebî tür hakkında- ki bilginiz arttıkça o türde eser verme ihtimaliniz de azalır çünkü bildikleriniz yapabileceğiniz şeyleri beğenmez olur. Bu parçada asıl anlatılmak istenen numaralanmış cümlelerden hangisinde verilmiştir? A) I C) III B) II D) IV E) V Pa ar pa a "M
✓
penan 10 kişidir.
en geçemeyen kişi sayısı
C) 36
D) 27
0
X
2/Aşama
Kalan
X=168.45
200
Proble
Ges
5. Basketbol oynamakta olan bir kişinin koşmak, topu baş-
kasına atmak ve topu yakalamak gibi özellikleri içeren
bedensel-kinestetik zekâya sahip olmasının yanında, bu
kişinin kendisini oyun sahasına adapte edebilmesi için gör-
sel- uzaysal zekâya ve oyunda ortaya çıkabilecek muhte-
mel anlaşmazlıkların çözümü için kişiler arası zekâya sa-
hip olması gerekmektedir.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Basketbol oynayan birinin farklı zekâ türlerini sentezle-
yerek kullanması gerekir.
B) Basketbol oynamak zeki insanların yapabileceği bir iş-
tir.
C) Zekâ ile sporun her çeşidi arasında büyük bir bağlantı
bulunur.
D) Zeki olursak iyi bir basketbol oyuncusu olabiliriz.
E) Zekâmızı doğru kullanırsak yapamayacağımız hiçbir
şey yoktur.
CAPLI PARAGRAF SORU BANKASI
108
7.
ra
Şı
ya
ler
Se
öğr
ki b
çünk
Bu
cüml
A) I
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
✓ penan 10 kişidir. en geçemeyen kişi sayısı C) 36 D) 27 0 X 2/Aşama Kalan X=168.45 200 Proble Ges 5. Basketbol oynamakta olan bir kişinin koşmak, topu baş- kasına atmak ve topu yakalamak gibi özellikleri içeren bedensel-kinestetik zekâya sahip olmasının yanında, bu kişinin kendisini oyun sahasına adapte edebilmesi için gör- sel- uzaysal zekâya ve oyunda ortaya çıkabilecek muhte- mel anlaşmazlıkların çözümü için kişiler arası zekâya sa- hip olması gerekmektedir. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Basketbol oynayan birinin farklı zekâ türlerini sentezle- yerek kullanması gerekir. B) Basketbol oynamak zeki insanların yapabileceği bir iş- tir. C) Zekâ ile sporun her çeşidi arasında büyük bir bağlantı bulunur. D) Zeki olursak iyi bir basketbol oyuncusu olabiliriz. E) Zekâmızı doğru kullanırsak yapamayacağımız hiçbir şey yoktur. CAPLI PARAGRAF SORU BANKASI 108 7. ra Şı ya ler Se öğr ki b çünk Bu cüml A) I
Paragrafta Konu ve Ana Düşünce
hayatim
de sosyal medya
die dunuma yo
mokesinden çok
Ya da kimi "du
e besleniyor.
nefret söyle-
una olanak
artirdiği
gil. Ama
diğerinin
n tetik-
manlı kültür ve estetiğini temel alarak sinemaya yeni bir
dile
gou
anlatım kazandırmak mümkün müdür?" diyerek
göstermek
riyor. Aslında anlatılan öykü, bu "mesele"nin sinemanın
imkanlarıyla nasıl gerçekleştirilebileceğini
kullanılıyor. Bir başka deyişle filmin anlatı düzeyi, öykü
nasıl anlatıldığına göre ikincil kalıyor. Derviş'in de belirtti.
uzun söyleşilerde, filmin formu üzerinde, öykunun kendi-
gi gibi, bu filmin çekiminden çok önce, onunla yaptığımız
sinden ya da içeriğinden çok daha fazla duruldu. Dolayı-
sıyla Cenneti Beklerken'de, belki de Türk sinema tarihin-
de ilk defa, filmde anlatılanın değil, anlatım biçiminin öne
mahsus bir form oluşu, Derviş'in daha başından beri ön-
çıkması dahası, bu anlatım biçiminin bizim zihin tarihimize
gördüğü bir "mesele"ydi.
Bu parçada "mesele" sözüyle,
1. Sinemanın imkânlarıyla günümüz sorunlarını ortaya
koymak gerekir.
II. Sinemada, temeli Osmanlı medeniyeti olan yeni bir üs-
lup ortaya konulmalıdır.
III. Sinemada neyi anlattığından çok, nasıl anlattığın ön
plana çıkmalıdır.
düşüncelerinden hangileri vurgulanmıştır?
ya-
6. Cenneti Beklerken adlı film, bana göre, son yıllarda Ton
olan"
sinemasında gerçekleştirilmiş, "meselesi
biri. Bu "mesele"yi Derviş Zaim, bir söyleşidenlerden
si
A) Yalnız I
D) I ve II
B) Yalnız II
C) Yalnız III
Os
E) II ve III
için
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Paragrafta Konu ve Ana Düşünce hayatim de sosyal medya die dunuma yo mokesinden çok Ya da kimi "du e besleniyor. nefret söyle- una olanak artirdiği gil. Ama diğerinin n tetik- manlı kültür ve estetiğini temel alarak sinemaya yeni bir dile gou anlatım kazandırmak mümkün müdür?" diyerek göstermek riyor. Aslında anlatılan öykü, bu "mesele"nin sinemanın imkanlarıyla nasıl gerçekleştirilebileceğini kullanılıyor. Bir başka deyişle filmin anlatı düzeyi, öykü nasıl anlatıldığına göre ikincil kalıyor. Derviş'in de belirtti. uzun söyleşilerde, filmin formu üzerinde, öykunun kendi- gi gibi, bu filmin çekiminden çok önce, onunla yaptığımız sinden ya da içeriğinden çok daha fazla duruldu. Dolayı- sıyla Cenneti Beklerken'de, belki de Türk sinema tarihin- de ilk defa, filmde anlatılanın değil, anlatım biçiminin öne mahsus bir form oluşu, Derviş'in daha başından beri ön- çıkması dahası, bu anlatım biçiminin bizim zihin tarihimize gördüğü bir "mesele"ydi. Bu parçada "mesele" sözüyle, 1. Sinemanın imkânlarıyla günümüz sorunlarını ortaya koymak gerekir. II. Sinemada, temeli Osmanlı medeniyeti olan yeni bir üs- lup ortaya konulmalıdır. III. Sinemada neyi anlattığından çok, nasıl anlattığın ön plana çıkmalıdır. düşüncelerinden hangileri vurgulanmıştır? ya- 6. Cenneti Beklerken adlı film, bana göre, son yıllarda Ton olan" sinemasında gerçekleştirilmiş, "meselesi biri. Bu "mesele"yi Derviş Zaim, bir söyleşidenlerden si A) Yalnız I D) I ve II B) Yalnız II C) Yalnız III Os E) II ve III için
son yıllard
plan" da
de "Ap
maya v
erek d
A.
Dolay
caba
arihin
dile
nem
de
aptığım
one
The
W
keng
1.
Paragrafta Konu ve Ana Düşüne
Güreş insanlık tarihinin en eski sportarından birisidir. İlkel
insan, yaşam kavgasını sürdürebilmek için her türlü can-
lıya karşı mücadele vermek zorunda kalınca savunmala-
nini ancak içgüdüsel olarak boğuşlar, tutuşlar, vuruşlarla
gerçekleştirmiş ve günümüzdeki güreş sporunun temelle-
ni atılmıştır. Güreşin, eski toplumlarda uygulanan bir spor
dalı olduğu, tarihi kalıntıların incelenmesi sonucunda an-
laşılmaktadır.
.
lal
Eski Türk toplumunda, güreş sadece erkeklere ait bir
spor değildi. Kadınlar da erkekler gibi güreşmekteydi-
ler. Türk kadınlarının iyi bir güreşçi olduğunu gösteren
önemli delillerden birisi, Dede Korkut Hikâyeleri'nde yer
alan Banu Çiçek'tir. Banu Çiçek, kendisiyle evlenmek is-
teyen Beyrek'e güreşte kendisini yenmesi şartını koşar.
Bamsi Beyrek; güreş, ok ve at yarışlarında Banu Çiçek'i
yendikten sonra, onunla nişanlanır.
2 Insanlit
yor. Ka
dijital
borçla
di. Is
Bu iki parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene-
bilir?
A) Aynı konuyu farklı yönleriyle değerlendirip örneklendir-
mektedirler.
B) Aynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik bilimsel çalışma-
ları ele almaktadırlar.
CA
C) İki farklı konunun ortak yönlerini örneklerle sunmaktadır-
lar.
bulu
Zira
liği
Bi
1.
L
D) Farklı görüşleri karşılaştırma yoluyla değerlendirmek-
tedirler.
E) Aynı olgunun farklı bir üslupla tekrarlandığını göster-
mektedirler.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
son yıllard plan" da de "Ap maya v erek d A. Dolay caba arihin dile nem de aptığım one The W keng 1. Paragrafta Konu ve Ana Düşüne Güreş insanlık tarihinin en eski sportarından birisidir. İlkel insan, yaşam kavgasını sürdürebilmek için her türlü can- lıya karşı mücadele vermek zorunda kalınca savunmala- nini ancak içgüdüsel olarak boğuşlar, tutuşlar, vuruşlarla gerçekleştirmiş ve günümüzdeki güreş sporunun temelle- ni atılmıştır. Güreşin, eski toplumlarda uygulanan bir spor dalı olduğu, tarihi kalıntıların incelenmesi sonucunda an- laşılmaktadır. . lal Eski Türk toplumunda, güreş sadece erkeklere ait bir spor değildi. Kadınlar da erkekler gibi güreşmekteydi- ler. Türk kadınlarının iyi bir güreşçi olduğunu gösteren önemli delillerden birisi, Dede Korkut Hikâyeleri'nde yer alan Banu Çiçek'tir. Banu Çiçek, kendisiyle evlenmek is- teyen Beyrek'e güreşte kendisini yenmesi şartını koşar. Bamsi Beyrek; güreş, ok ve at yarışlarında Banu Çiçek'i yendikten sonra, onunla nişanlanır. 2 Insanlit yor. Ka dijital borçla di. Is Bu iki parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene- bilir? A) Aynı konuyu farklı yönleriyle değerlendirip örneklendir- mektedirler. B) Aynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik bilimsel çalışma- ları ele almaktadırlar. CA C) İki farklı konunun ortak yönlerini örneklerle sunmaktadır- lar. bulu Zira liği Bi 1. L D) Farklı görüşleri karşılaştırma yoluyla değerlendirmek- tedirler. E) Aynı olgunun farklı bir üslupla tekrarlandığını göster- mektedirler.
desten geçebilmek için yap
a 70 puan olmalidir.
ersten
lar
snavindan si
drencinin bu dersten
kaç puan almas
C) 90
şirketin iki aşamalı i
aşama yazılı sınav,
geçenler işe alınmı
Yank
58461+
3
1194
TSC
e alınan 1
Vi geçem
C) 36
5. Her şeyin inanç, kararlılık, vazgeçmeme ve hepsinin top-
lamı olan sabır ile kazanılabileceğini Çin Bambusu örneği
düşündürür. Siz ne yaparsanız yapın, hayatta hiçbir şey
vaktinden önce olmaz. Vakti geldiğinde ise hiçbir şey onu
durduramaz. Şans dediğimiz şey ise karşımıza çıkan fır-
satlara her zaman hazırlıklı olmaktan ibarettir. Yoksa fırsat
kaçar, biz de yanlış anladığımız talihi suçlayanlar zümresi-
ne katılır gideriz.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Bir şeyin değeri ancak onun kıymetini bilenlerce takdir
edilir.
B) Her şeyin doğal sürecinde olgunlaşmasını beklemek,
sabır gerektirir.
C) Acıları yenmenin zamana bağlı olduğu unutulmamalı-
dır.
D) Hayat fırsatlarla doludur lakin bu fırsatlar herkese na-
sip olmamaktadır.
E) İnsan hem başarılı hem de mutlu olmak için kendini
doğal akışa bırakmalıdır.
ÇAPLI PARAGRAF SORU BANKASI
7.
106
Küre
tekn
Bun
nik,
ağın
nop
tem
sür
rel
Bu
ra
A
B
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
desten geçebilmek için yap a 70 puan olmalidir. ersten lar snavindan si drencinin bu dersten kaç puan almas C) 90 şirketin iki aşamalı i aşama yazılı sınav, geçenler işe alınmı Yank 58461+ 3 1194 TSC e alınan 1 Vi geçem C) 36 5. Her şeyin inanç, kararlılık, vazgeçmeme ve hepsinin top- lamı olan sabır ile kazanılabileceğini Çin Bambusu örneği düşündürür. Siz ne yaparsanız yapın, hayatta hiçbir şey vaktinden önce olmaz. Vakti geldiğinde ise hiçbir şey onu durduramaz. Şans dediğimiz şey ise karşımıza çıkan fır- satlara her zaman hazırlıklı olmaktan ibarettir. Yoksa fırsat kaçar, biz de yanlış anladığımız talihi suçlayanlar zümresi- ne katılır gideriz. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Bir şeyin değeri ancak onun kıymetini bilenlerce takdir edilir. B) Her şeyin doğal sürecinde olgunlaşmasını beklemek, sabır gerektirir. C) Acıları yenmenin zamana bağlı olduğu unutulmamalı- dır. D) Hayat fırsatlarla doludur lakin bu fırsatlar herkese na- sip olmamaktadır. E) İnsan hem başarılı hem de mutlu olmak için kendini doğal akışa bırakmalıdır. ÇAPLI PARAGRAF SORU BANKASI 7. 106 Küre tekn Bun nik, ağın nop tem sür rel Bu ra A B
A
1.
A
TÜRKÇE TEST
TYT
1. Bu testte Türkçe alanına ait 40 soru vardır
2. Cevaplarınızı, cevap kağıdının Türkçe Testi için ayrılan kısma işa
lerini
Arkeogenetik; moleküler biyoloji ve genetik yöntem-
canlıların geçmişini araştıran bilim dalıdır.
1919 gibi erken bir tarihte insana ait kan grupları-
nın incelenmesiyle başlayan, 1950'lere gelindiğinde
epey mesafe kaydeden genetik bilimi sayesinde ar-
keogenetik de son yılların ---- bir bilim dalı olmuştur.
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakiler-
den hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) bilerek - değişken
B) reddederek - benimsenen
deneyerek - bilinen
D) düşünerek - sevilen
E kullanarak - gelişen
3.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
A 1. A TÜRKÇE TEST TYT 1. Bu testte Türkçe alanına ait 40 soru vardır 2. Cevaplarınızı, cevap kağıdının Türkçe Testi için ayrılan kısma işa lerini Arkeogenetik; moleküler biyoloji ve genetik yöntem- canlıların geçmişini araştıran bilim dalıdır. 1919 gibi erken bir tarihte insana ait kan grupları- nın incelenmesiyle başlayan, 1950'lere gelindiğinde epey mesafe kaydeden genetik bilimi sayesinde ar- keogenetik de son yılların ---- bir bilim dalı olmuştur. Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakiler- den hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) bilerek - değişken B) reddederek - benimsenen deneyerek - bilinen D) düşünerek - sevilen E kullanarak - gelişen 3.
magara d
nsan ihtiy
evresinde
yorumlay
gantising
tadır. A
doller a
sagid
$6
Paragrafta Konu ve Ana Düş
1. Birçok araştırmacı, Nikola Kopernik (1473-1543), Charles
Darwin (1809-1882), Galileo Galilei (1564-1642), Albert
Einstein (1879-1955) ve Marie Curie (1867-1934) gibi yeni
alanlar yaratan bilim insanlarının artık günümüz bilim dün-
yasında yer almadığını ve bu dâhilerin dönemlerine özgü
olduklarını düşünüyor. California-Davis Üniversitesinden
dâhileri ve yaşamlarını araştırmaya yaşamını adamış bilim
insanı Simontan'a göre artık bu denli büyük icatlar yapıla-
miyor. Popular Science'in haberine göre psikolog ve gene-
tik bilimciler bir süredir modern toplumun "zeki" insanların
sayısında büyük bir sıkıntı çektiğinin farkında. Bu durumun
nedeni olarak genetik mutasyonlar, eğitim yetersizliği ve
politika gibi faktörler gösteriliyor.
Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Psikolog ve modern bilimcilerin modern topluma olan
etkileri
cial
2. Aşa
etr
BY Dâhilerin yenilikçi fikirleri ve hayata olan pozitif katkıları
C) Yeni alanlara duyulan ilginin azlığı ve bilimin farkında-
lık düzeyi
DGünümüz bilim insanları ile yeni alanlar yaratan dâhiler
arasındaki farklar
EY Modern toplumların eğitim problemleri
de
E
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
magara d nsan ihtiy evresinde yorumlay gantising tadır. A doller a sagid $6 Paragrafta Konu ve Ana Düş 1. Birçok araştırmacı, Nikola Kopernik (1473-1543), Charles Darwin (1809-1882), Galileo Galilei (1564-1642), Albert Einstein (1879-1955) ve Marie Curie (1867-1934) gibi yeni alanlar yaratan bilim insanlarının artık günümüz bilim dün- yasında yer almadığını ve bu dâhilerin dönemlerine özgü olduklarını düşünüyor. California-Davis Üniversitesinden dâhileri ve yaşamlarını araştırmaya yaşamını adamış bilim insanı Simontan'a göre artık bu denli büyük icatlar yapıla- miyor. Popular Science'in haberine göre psikolog ve gene- tik bilimciler bir süredir modern toplumun "zeki" insanların sayısında büyük bir sıkıntı çektiğinin farkında. Bu durumun nedeni olarak genetik mutasyonlar, eğitim yetersizliği ve politika gibi faktörler gösteriliyor. Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangisidir? A) Psikolog ve modern bilimcilerin modern topluma olan etkileri cial 2. Aşa etr BY Dâhilerin yenilikçi fikirleri ve hayata olan pozitif katkıları C) Yeni alanlara duyulan ilginin azlığı ve bilimin farkında- lık düzeyi DGünümüz bilim insanları ile yeni alanlar yaratan dâhiler arasındaki farklar EY Modern toplumların eğitim problemleri de E
eserler ürettiği
E) Kendinden yola çıkarak evrensel insani değerleri ele
aldığı
Tanpınar, 1940'lı yıllarda boş zamanlarını bir antikacı dük-
kânında geçirir. Onun kişisel sözlüğünde bu mekân, hayal
dünyasını canlı tutan bir medeniyet müzesidir. Etrafa da-
ğılmış küçüklü büyüklü Çin porselenleri, geçmiş zamanı
sayıklayan saatler, Bursa ipeklileri, XIV. Louis tarzında
mobilyalar... Bunların hepsi, yazarın medeniyet kavramına
yüklediği anlamı kuşatır Ona göre medeniyet, derin mazi-
den gelen anlamır bir kültürel bütünlüktür.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisinin, Tanpi-
nar'ın görüşleriyle örtüştüğü söylenebilir?
A) Eskiyen eşyalar, medeniyetlerin şekillenmesinde
önemli bir etkiye sahiptir.
Antika eşyalar, geçmişten gelen birikimin bir yansıması
olarak değerlendirilir.
C) Bir kültür sembolü olarak eşya, geçmişte var olduğu dö-
neme hâkim olur.
D) Medeniyetler, eski eşyalara yüklenen anlamlardan ba-
ğımsız olarak gelişir.
E) Farklı kültürlerden gelen eşyalar, sanatçıya kendi geç-
mişini hatırlatır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
eserler ürettiği E) Kendinden yola çıkarak evrensel insani değerleri ele aldığı Tanpınar, 1940'lı yıllarda boş zamanlarını bir antikacı dük- kânında geçirir. Onun kişisel sözlüğünde bu mekân, hayal dünyasını canlı tutan bir medeniyet müzesidir. Etrafa da- ğılmış küçüklü büyüklü Çin porselenleri, geçmiş zamanı sayıklayan saatler, Bursa ipeklileri, XIV. Louis tarzında mobilyalar... Bunların hepsi, yazarın medeniyet kavramına yüklediği anlamı kuşatır Ona göre medeniyet, derin mazi- den gelen anlamır bir kültürel bütünlüktür. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisinin, Tanpi- nar'ın görüşleriyle örtüştüğü söylenebilir? A) Eskiyen eşyalar, medeniyetlerin şekillenmesinde önemli bir etkiye sahiptir. Antika eşyalar, geçmişten gelen birikimin bir yansıması olarak değerlendirilir. C) Bir kültür sembolü olarak eşya, geçmişte var olduğu dö- neme hâkim olur. D) Medeniyetler, eski eşyalara yüklenen anlamlardan ba- ğımsız olarak gelişir. E) Farklı kültürlerden gelen eşyalar, sanatçıya kendi geç- mişini hatırlatır.
Cahit Zarifoğlu deyince aklıma nedense hep daktilo geliyor.
Onun etrafında dolaşıyor, onun etrafında yaşıyor. Oradan
hayata bakıyor, acılarını orada dile getiriyor, orada yaralarını
sarıyor. Orada yaşıyor, rüya görüyor, ibadetini orada yapı-
yor. Onun etrafında bir yaşam kurgulamış gibiydi. Hep bir
telaşı vardı; bir yazı yetiştirecek, bir mektup yazacak. Bu
aslında onun yalnızlığının simgesiydi. Daktilosu varsa acı-
lara, hayata, insanlara katlanabilir gibi geliyordu bana. İlk
karşılaşmalarımızın birinde, "Bırak buraları, eline bir fotoğraf
makinesi al dünyayı gez, şehirleri gez, dünyayı tanı." derken
belki de insanlardan uzaklaş, kaç diyordu. Kendisinin yapa-
madığı, çok az yaptığı bir şeyi benden istiyordu.
30. Bu parçadan,
I. Cahit Zarifoğlu, isteklerini yeterince eyleme dökeme-
miştir.
II. Yazar, Cahit Zarifoğlu'nu örnek alarak yazmaya baş-
lamıştır.
III. Cahit Zarifoğlu, okurlarına karşı kendini sorumlu his-
setmektedir.
IV. Cahit Zarifoğlu, yazar için bir nesne ile özdeşleşmiştir.
yargılarından hangileri çıkarılabilir?
A) I ve IV.
B) II ve III
D) II, III ve IV
C) I, II ve IV
Eng
E) III ve IV
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Cahit Zarifoğlu deyince aklıma nedense hep daktilo geliyor. Onun etrafında dolaşıyor, onun etrafında yaşıyor. Oradan hayata bakıyor, acılarını orada dile getiriyor, orada yaralarını sarıyor. Orada yaşıyor, rüya görüyor, ibadetini orada yapı- yor. Onun etrafında bir yaşam kurgulamış gibiydi. Hep bir telaşı vardı; bir yazı yetiştirecek, bir mektup yazacak. Bu aslında onun yalnızlığının simgesiydi. Daktilosu varsa acı- lara, hayata, insanlara katlanabilir gibi geliyordu bana. İlk karşılaşmalarımızın birinde, "Bırak buraları, eline bir fotoğraf makinesi al dünyayı gez, şehirleri gez, dünyayı tanı." derken belki de insanlardan uzaklaş, kaç diyordu. Kendisinin yapa- madığı, çok az yaptığı bir şeyi benden istiyordu. 30. Bu parçadan, I. Cahit Zarifoğlu, isteklerini yeterince eyleme dökeme- miştir. II. Yazar, Cahit Zarifoğlu'nu örnek alarak yazmaya baş- lamıştır. III. Cahit Zarifoğlu, okurlarına karşı kendini sorumlu his- setmektedir. IV. Cahit Zarifoğlu, yazar için bir nesne ile özdeşleşmiştir. yargılarından hangileri çıkarılabilir? A) I ve IV. B) II ve III D) II, III ve IV C) I, II ve IV Eng E) III ve IV
E) Müdürle görüşmesinde, bütün sorunlarını anlattı.
14. Sabahat Emir'in "Geceyle Gelen" adlı kitabı son yılların öykü dalındaki
en olgun yapıtlarından biri. Yazarın başarısı nereden geliyor.
Öykülerindeki kişiler kendileriyle hesaplaşmaktan, özeleştiriden
çekinmiyorlar. Hata yapınca kıyasıya eleştiriyorlar kendilerini.
"Yalnızlaşma" adlı öykünün kahramanı Nazan, kendini yalnızlığın ve
mutsuzluğun çukurunda bulur. Ama bundan kimseyi sorumlu tutmuyor,
sorumlu kendisi. Aynı durum "Son Şans"ın Nazmiye'sinde de vardır. Hata
yaptığını söylemekten çekinmez.
White
Bu parçanın anlatımında özellikle aşağıdakilerin hangisinden
yararlanılmıştır?
ALQyküleme
B) Örneklendirme C) Açıklama
m
D) Karşılaştırma E) Tanik gösterme
15. Şu karşıki tümseğin üstünde yusyuvarlak bir ağaç var; Tek ağaç!
monoton düzlüğünden dünyayı seyreden bir ağaç... Bu, mutlak bir
Inğil bütün Anadolu'da, bu tek ağaçlara dikkat
-anin
ayan insanı görür
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
E) Müdürle görüşmesinde, bütün sorunlarını anlattı. 14. Sabahat Emir'in "Geceyle Gelen" adlı kitabı son yılların öykü dalındaki en olgun yapıtlarından biri. Yazarın başarısı nereden geliyor. Öykülerindeki kişiler kendileriyle hesaplaşmaktan, özeleştiriden çekinmiyorlar. Hata yapınca kıyasıya eleştiriyorlar kendilerini. "Yalnızlaşma" adlı öykünün kahramanı Nazan, kendini yalnızlığın ve mutsuzluğun çukurunda bulur. Ama bundan kimseyi sorumlu tutmuyor, sorumlu kendisi. Aynı durum "Son Şans"ın Nazmiye'sinde de vardır. Hata yaptığını söylemekten çekinmez. White Bu parçanın anlatımında özellikle aşağıdakilerin hangisinden yararlanılmıştır? ALQyküleme B) Örneklendirme C) Açıklama m D) Karşılaştırma E) Tanik gösterme 15. Şu karşıki tümseğin üstünde yusyuvarlak bir ağaç var; Tek ağaç! monoton düzlüğünden dünyayı seyreden bir ağaç... Bu, mutlak bir Inğil bütün Anadolu'da, bu tek ağaçlara dikkat -anin ayan insanı görür