Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

i da arlar bilir. dar sin- YAYIN DENİZİ PRO t Fransız Devrimi'nin babası sayılan Voltaire, her ne ka- dar ömrü boyunca yurttaşlık hakları ve din özgürlüğü gibi kavramları savunmuş olsa da var olan Fransız rejimini eleştirse de demokrasiden yana değildi. Onun gözünde en iyi yönetim biçimi, "aydın bir monarşi" veya "aydın bir mutlakiyet'ti. Voltaire, toplumsal sınıfların varlığını bir gereklilik olarak görmüş ve bu durumu hiç eleştirmemiş- tir. Onun sonuna kadar eleştirdiği tek durum, dinî bağ- nazlıktır. Bu açıdan Hristiyanlığı ve Museviliği eleştiren yazılar kaleme almıştır. 21. Bu parçadan Voltaire'nin görüşleriyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Demokratik düzenin insanları gerçek mutluluğa taşı- Lma gücünden yoksun olduğu RANGERSJAS B) Sınıfsal ayrımların doğal bir toplumsal olgu olduğu ve bu durumun bir sakınca yaratmayacağı CHer türlü yozlaşmış düşünceden uzak durulması ve bu konuda susulmaması gerektiği CONS D) Dinde zorlama olmaması gerektiği ve insan hakları- Da saygının şart olduğu E) İyi bir monarşik düzenin, demokrasiden daha iyi bir yönetim biçimi olduğu

. ● ● okumak: Yazılmış bir metnin iletmek istediği şeyleri öğrenmek. bakmak: Uğraşmak, meşgul olmak. geri: Gelişememiş. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "okumak, bakmak, geri" sözcükleri belirtilen anlamlarını karşılayacak şekilde kullanılmıştır? A) Yüzümüze bile bakmadan toplantıda okuduğu ra- porun sonuçları ne kadar geri kaldığımızı gösteri- yordu. B) Geride kalan üç çocuğuna bakmak için hemen bir iş bulması, onları okutması gerekiyordu. C) Kitap okumayan, dergilere dönüp bakmayan, yeni Asimleri takip etmeyen biri bu zenginliğin gerisinde kalır. D) Annesinin bıraktığı notu okumadan evden çıkmış mi diye bakmaya gidince bizden geride kaldı. E) Geri kalmış toplumların baktığı emekli sayısı, oku- yan gençlerin sayısından fazla olduğu için sorun çı- kıyor.

de çıkardığı Gülümse'den iddialı ve ses getiren e önceden buluşan "Öyle şarkılarıyla beğeni "Fırtınadayım", "Çukur" aşyapıta dönüşüyor. 2, tek atımlık kurşunu anıyor. Birçok ünlü yorumlayarak daha önceki taya koyan Matiz, Maya ile yan modern bir anlatım havası, halk şiirinin coşkun rap popunun ritimleri aynı uyor albümde. Gözünün ir olmayan âşıkların acısını en Neşet Ertaş'a uzanan plumsal normlara ve hayatı e rağmen yüreğinin sesini yor. Değmekten, n korkmuyor. anlatılmak istenen P pe olduğunu bilecek kadar rini sevdikleri kişi için feda daki çatışmanın ortasında değil, âşığın ve pasurvey ROYM 2020-TYT ile ilgili enemez? nsitan bir sese ve k bir ilgi uyandırmayı i yaklaşımını Maya Addr nsel tinilardan çok, 66. Stephen King'in yayımlanır yayımlanmaz bir afsaneye dönen romanı O (It), 27 senede bir uyanan meçhul bir kötülüğü ve bu kötülükle baş etmeye çalışan bir grup genci anlatır. Kitaba adını veren O. palyaço formunda olmakla birlikte dünyadaki bütün kötülerden daha kötü bir şey olarak tasvir edilir. Karşısındaki insanın en korktuğu şeyin bicimini alan bir varlıktır. Bu durum Harry Potter' in roman dünyasına da aynen taşınmıştır. Ancak asıl ilginç olan İngilizce orijinal adı "it" sözcüğünde gizlidir. Bu sözcüğün Almancadaki karşılığı olan "es", üçüncü tekil nesneler için zamir olarak kullanılmasının yanı sıra Freud'un nesnel gerçeklerden bağımsız ve öznel yaşantı dünyası "id" için kullandığı sözcüktür. Gerçekten de karakterin zihnin kanalizasyonlarından çıkmayan ama batmayan da bir şey oluşu, akla ilk önce Freudyen bir id'i getiris. Bu parçada O adlı romanla ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Okuyucu tarafından büyük ilgi gördüğüne B) Adinin farklı dildeki karşılığına C) Başka bir romanla benzerliğine D) Ana hatlarıyla içeriğine E) Sinemaya uyarlandığına 2020-TYT 67. Bu parçaya göre O karakterinin Freud uni hangisidir? A) Bütün-Kötülerden daha kötü bir edilmesi tasvir B) Bilinçaltının derinliklerinde kaybolmaksızın saklanabilmesi C) Bireyi içgüdüsel tepki vermeye zorlaması D) Gerçek niyetini bir palyaço görüntüsünün altına gizlemesi E) İnsanın bilinçaltındaki korkularını hatırlatması 2020-TYT

30. Yazılarımı binbir güçlükle yazarım. Yazıp bitirdikten sonra da hiçbir ferahlık duymam. Zira o kadar sıkıntıyla, zahmetle meydana getirdiğim yazı, benim yazmak iste- diklerimin soluk bir gölgesi gibidir. Onun için çok defa bunları nefretle bir yana atarım. Şunu da itiraf edeyim ki eserlerim, kitap hâlinde ya da parça parça yayımlandığın- da büyük bir pişmanlık duyarım. Ama yazma gücümü ve daha iyiye ulaşma umudumu da asla yitirmem. Kendinden böyle söz eden bir yazar için, aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? Karamsar bir ruh hâline sahip olduğu BMükemmelliği arayan bir kişiliğe sahip olduğu C Geleceğe dair umudunu yitirmediği D Yazmak istediklerini tam olarak yazıya dökemediği E) Zor beğenen bir yapısının olduğu

6. Bence başarı, istenmeyen durumlar karşımıza dikildiğinde ona şöyle diyebilmektir: "Alnımın teriyle mücadele ettim ve inan- maktan asla vazgeçmedim, yapmak istediklerimi yaptım ve her geyi gerektiği gibi yerine getirdim. Çok hatam oldu, çok doğrum oldu ama 'istenmeyen' kapımı çaldığında ruhum huzur içindey- di." Bu parçaya göre aşağıdaki yargılardan hangisi başarı kav- ramıyla örtüşür? TOPPA yayınc A) Belirli bir eylemin belirli bir süre içinde gerçekleştirilmesidir. BBir hedefi gerçekleştirmek veya bir hedefe ulaşmak başarı- dır. C) Kişisel, finansal veya kariyer amacına ulaşan kişinin hazzı dir. D) Ne kadar mutlu olduğumuzla ölçülmesi gereken değerler- den biridir. Her gece başımızı yastığımıza koyduğumuzda huzurla uyumaktır. tuulma 9.

31 insan, karakter özellikleriyle tanınır daha çok. İnsanın kelimeleri, yürüyüşü, dinleyişi, konuşması hepsi birlik olup karakter denilen hususiyetler toplamını oluşturur. Dil de bir karakter taşır sonuçta. Her dilin ayrı bir ka- rakteri vardır. Çünkü dil, konuşulan ağızlarda, susulan gönüllerde bir kimliğe dönüşür daha çok ve bu kimlik en çok o dilin şiirinde ortaya çıkar. Şiir, içine doğduğu dilin derinleşme alanlarını gösterdiği için başlı başına bir karakter özelliği gösterir. Dil, içine doğulan bir dün- yadır. İnsan sadece dünyaya gelmez, bir dile de gelir. Bu parçaya göre dilin karakterinin en çok şiirde ortaya çıkmasının nedeni aşağıdakilerden hangi- sidir? A) Hayatın içinden kuramların şiir yoluyla çekilip çıka- ilmaya çalışılması Beweis qlinev nive (B) Sadece akla ve mantığa değil duygulara da hitap eden bir tür olması 200 mel C) Sitrin aslında gerçekliğin belirli bir şekle bürünmüş hâli olması DY Şairin kelime seçimlerinin, imge ve imajların an- lama dair birer işaret olması b Şiirin sadece konuşulan şeylerin değil, susulan şeylerin de çetelesini tutması

20 1938 Dünya Kupası'nın Italya'da gerçekleştirilmesinin ardından başlayan 2. Dünya Savaşı, Avrupa'da her alanda büyük bir yıkıma yol açtı. Bir sonraki kupa ancak 1950'de Brezilya'da düzenlenebildi. 1950 Dünya Kupası, topun tarihindeki önemli dönüm noktalarından da biriydi. O döneme kadar kullanılan toplardaki büyük dikişler, özellikle oyuncuların kafa vuruşları sırasında ciddi yaralanmalara sebep olabiliyordu. 1950 Brezilya için özel üretilen Duplo Tise bu dikişleri kullanmadan topun dış yüzeyindeki on iki parçayı bir arada tutan, günümüzde de faydalanilan sibop yöntemine dayanıyordu. Bu kupadaki bir başka ilk ise Duplo Thin ---- Bu parçanın sonuna aşağıdakilerden hangisi getirilirse "Duplo T'nin yaygın anlamda bir değişikliğe neden olduğu sonucuna ulaşılır? bugünkü spor firmalarına ilham veren birtakım özellikler barındırmasıydı her ulusun bayrağını içeren küçük fakat incelikli detaylara sahip olmasıydı Uruguay'in finalde ev sahibi Brezilya'yı 2-1 yendiği maçta da tercih edilmesiydi V D) por camiasında büyük bir heyecan yaratarak ticari anlamda da bir hareketliliğe yol açmasıydı Etüm takımlar tarafından onay görüp istisnasız tüm maclarda kullanılmasıydı KafaDengi

kat Geri emilen maddeler mallarını saran kılcal dara erilir. A 19. Aziz Nesin öykülerinde sosyal kurumlardan biri olan futbol, sıkça ele alınan konulardandır. (1) Onun öykü kişilerinin futbolla olan ilişkileri tutkunluk derecesindedir. Kişiler bu nedenle birbirleriyle çatışır, kavga eder, birbirlerine zarar verirler. (III) Öykü kişilerinin temsili biçimde ele alınması, Türk edebiyatının öteden beri benimsediği bir yazma geleneğidir. (IV) İnsanların kendi gerçek sorunlarıyla değil; futbol gibi sadece spor olarak görülmesi gereken bir kurumla ilgili gerginlik yaşamaları, Nesin'in anlam veremediği ve bu yüzden eleştirdiği bir durumdur. (V) Toplumun futbolla ilgili yaşadığı çatışmalar yoluyla yazar, spora yönelik değil; onun yarattığı toplumsal sorunlara yönelik eleştiri getirir. TYT Deneme Sınavı 05 Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? AYI B) C) III 20/ 1938 Dünya Kupası'nın EV

1. Modernizm, 19. yüzyılın sanat ve geleneklerine özellikle de realizm akımına tepki olarak doğmuştur. Buna göre, modernizm aşağıdakilerden hangisine tep- ki göstermez? A) Anlatımda gerçekçi ögeler kullanmaya B) Psikolojik yönlerden çok, olaylara yönelmeye C) Bireyleri değil toplumu öne çıkarmaya D) Toplumsal olgulan birebir yansıtmaya E) İmgesellikten yararlanarak karmaşık dünyaları anlatmaya

ANTRENOR YAYINLARI DENEME 12 31. Yıllar önce aklıma harika bir roman fikri gelmişti. Aman unutmayayım diye her ayrıntısını ince ince not etmiştim defterime. Sonra da yarın ne yazacağını bilen bir yazarın iç huzuruyla uykuya dalmıştım. Aradan ne kadar zaman geçti hatırlamıyorum, artık şu harika fikri romana dönüş- türmenin sırasıdır diyerek masaya oturduğumda gözle- rime inanamadım. Deftere yazdığım o harika fikir Paul Auster'in romanlarından birinin özetinden başka bir şey değildi! Kötü bir şaka gibiydi. Bir süre defterime Borges'in Kum Kitabı muamelesi yaptım; kapattım tekrar açtım, o not yok olsun da benim asıl harika fikrim ortaya çıksın diye ama boşunaydı. Çünkü o aklıma gelen parlak düşünce sa- dece daha önce okumuş olduğum bir romanın gölgesiydi. Çok canım sıkılmıştı, hem harika bir fikirden olmuş hem de kendime olan güvenimi yitirmiştim; diğer yazdıklarımın da bu tür çalıntılardan ibaret olabileceği kuşkusu içimi ke- mirmeye başlamıştı. o sanju 10 poll Bu parçadaki yazarın söylediklerinden yola çıkarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Çoğu eser kendinden önce yazılmış olanlara benze- mektedir. Pam si aY (O B) Büyük yazarlar eserleriyle diğer yazarları etkilemekte- dir. er iki farklı yazar aynı konuyu eserlerinde işleyebilmek- tedir. dmuigat atlind all way D) Her yazarın mutlaka öykündüğü bir başka yazar ol- maktadır. E) Bazı yazarlar okudukları eserlerin etkisi altında kal- maktadır.

ÜRKÇE TESTİ gi eyi e endi e ve III d 365 GON 25. Ben sanat yaşamımda hep toplumcu gerçekçi bir çizgi izlemeyi görev bildim. Çünkü sadece bireysel duygulanmaları dile getirmek, yaşanan acılara, yıkımlara, geleneğe yüz çevirmek bana göre değildi. Seslendiğim kesim halk olduğu için üslubumu bu doğrultuda günlük dile dayandırdım. Yanlışlarımı, eksikliklerimi dile getiren eleştirileri gurura kapılmadan dikkate aldım. Empati yapmayan, toplumcu gerçekçi anlayışı benimsemeyen sanatçıların yapacağı iş değildir bunlar. Onlar üslup ve içerik kaygıları nedeniyle köpürtülmüş metinler üreterek gözlerin kendilerine çevrilmesini ister yalnızca. Bu parçadaki toplumcu gerçekçi sanatçıdan yola çıkıldığında toplumcu gerçekçi olmayan sanatçıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Alçak gönüllü bir tavır sergilemez. B) Dilde yalınlığı önemsemez. C) Kendini beğendirme amacındadır. D) Geleneksel değerlerden beslenir. E) Sanat anlayışında bireysellik etkilidir.

ayınız. kadar Ame- 1493, i batı sma- zan- Orlü da- /1) an DENEME 3 27 ve 28, soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. "" anla- "Gemileri yakmak" deyimini duymuşsunuzdur. mında kullanılan bu deyimin hikâyesi çok ilginçtir. Yıl 711... İspanya'da o günlerde iç karışıklıklardan dolayı Kral Rod- rick halk tarafından pek sevilmiyormuş. Kralın İspanya hal- kına baskı ve zulüm yapması üzerine İspanya'nın yerel yö- neticileri, Müslümanlardan yardım istemişler. Bunun üze- rine Tarık Bin Ziyad komutasındaki İslam ordusu, dört ge- mi ve 7 bin askerle Cebelitarık Boğazı'nı geçerek İspanya'ya gelmiş. Fakat Kral Rodrick'in ordusunda 40 bin asker var- mış. İşte bu orantısız güç karşısında, Tarık Bin Ziyad, as- kerlerinin geri dönme ümidini yok etmek ve düşmana kar- şi onların cesaretini artırmak için Boğaz'ı geçer geçmez kendi gemilerini yaktırmış. 27. Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına gö- re, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A Bir şeyle ilgili deneyimi ilk defa yaşamak B) Düşmanın cesaretini kırarak onları yıldırmak C) Geri dönülmesi olanaksız bir davranışta bulunmak D) işi düzelemeyecek kadar bozulmak, umutları suya düş- mek işini yoluna koymuş olmak, bir engelle karşılaşmadan işini yürütmek

flendiği mlarda aşılmış gruplar bütün eğiştir- e IV mizah- le uğra- mek ka- ini sağ- mesi bu ir canlı- üncüsü, yeni mi- ündüğü- man bir eçmişte i yayın- ar yani. lenmiş yiz? Szlemli- or? mluyor- 281 lasam kafamdaki o yerini bozamadığım bu en güzel birliktelik. yer etmiş, iki buçuk ay önce, bir gece nice çaba- liktelik onlarınki. Benim Bu parçadaki altı çizili ifadeyle söz konusu kişilerle ilgili 1. Aile içindeki bazı olumsuzluklar, Hiç dünyalarındaki türlü değişimler, III. Özel günlerde birbirlerine daha güçlü bağlanma durumlarından hangilerine bir gönderme yapılmamıştır? A) Yalnız I B) Yaln II C) Yalnız D) I ve I vell E) Il vell 16. Son Duraktan Önce, Cevat Çapan'ın yayımlanan son şiir kita- bi. Kitabın ismi, ilk elde ölüme doğru giden bir yolcunun son du- rağa varmadan önce söylediği sözleri hatırlatıyor. Kitaptaki şi- irler de zaten bu temel izleğin çevresinde dolaşıyor, diyebiliriz. Son durak, bitişe ve kurgusal bir sona dair çağrışımları olan bir terkip, Genelde ölümle özdeşleşen bir yönü de var bu terkibin. Bu çağrışıma rağmen Çapan belki bilinçli belki bilinçsiz, ölüme dair pek fazla metafor kullanmamış kitapta. Tam aksine daha hayat dolu, tabiatın ve eskimeyen hatıraların izinde kendi do- ğasını ve ferahlığını arayan bir şair portresi sunuyor. Son du- rağa varmadan hayattan alabileceği hangi güzellikler varsa on- ların peşinde koşan bir şiirsel eda var Çapan'ın yazdıklarında. Bu parçada tanıtılan eserle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisinden söz edilmemiştir? A) Ölüm öncesi hayatın keyifli taraflarına yönelen bir tavri- nın da olduğuna B) Şahin, yer yer bellekte yer edinmiş anıların izini de sür- düğünden C) Ölümü çağrıştıran şiirlere rağmen ölüme ilişkin sözcükle- rin azlığından İnsanları bekleyen kaçınılmaz yazgının ölüm olduğunu anlattığından E) Kitapta yer alan şiirlerdeki dizelerin ölümü çağrıştırdığından Bölüm 6

37.-39. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Şiir yazmanın bir uzak mesafe koşusu olduğunu akla ge- tirmeden bu işe atılanlar çağın esprisine de uygun ola- rak işin kolayına kaçıp hazır bulduğu şiir dilini ve kalıp- lar imgeleri kullanmak yoluyla hemen kendine bir yol açmaya bakıyorlar. Üç beş dergide birkaç şiiri çıkan şa- ir bir de şiir kitabı çıkarmışsa yolun sonuna gelmiş, şa- ir olmuş sayıyor kendini, Kendini durmadan yinelediğin- den habersiz şair" sıfatını sürücü belgesi gibi kullan- mak istiyor. Böyle olunca da "şiir kazaları artıyor tabi. B B TYT/Türkçe 39. Bu parçada geçen, "şair sifatını sürücü belgesi gibi kullanmak" sözüyle vurgulanmak istenen aşağıda- kilerden hangisidir? A) Şiirle ilgili akademik eğitim almak B) Şiirin diğer türlerden üstün olduğuna inanmak C) Sairliği kazanılmış hak olarak görmek b) Şairliği evrensel bir uğraş olarak görmek E) Hatasız şiir yazmak için çaba göstermek Polobilir.

B B TYT/Türkçe 39. Bu parçada geçen, "şair sıfatını sürücü belgesi gibi kullanmak" sözüyle vurgulanmak istenen aşağıda- kilerden hangisidir? A) Şiirle ilgili akademik eğitim almak B) Şiirin diğer türlerden üstün olduğuna inanmak C) Şairliği kazanılmış hak olarak görmek D) Şairliği evrensel bir uğraş olarak görmek E) Hatasız şiir yazmak için çaba göstermek P olabilir. 40. Şiirlerime ne anlam verilirse anlamları odur. Benim on- lardan çıkardığım anlam bana göredir, bu da kimsenin

et, ek ce IŞ ni Üniversite Adayı Yayınla B TYT/Türkçe 27. Ünlü bir yazar iyi bir kitabın iyi seçilmiş ve iyi bakılmış bir meyve ağacına benzediğini söyler. İyi bir kitabın iyi seçilmiş ve iyi bakılmış bir meyve ağacına benzediğini söylemek doğrudur ancak buna göre hakikatin bir kıs- mını söylemektir bu. Bu söze iyi bir kitabın meyveleri- nin yalnız bir mevsimlik olmadığını da ilave etmek ge- rekir. Bu parçada kitapla ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Yazarın bitmiş olsa bile kitapları üzerinde değişiklik- lere gitmesi gerektiği B) Kitaplar üzerine söylenen bütün sözlerin daima eksik bir yanının olduğu C) Yetkin bir kitap yazmanın alın teri ve emek isteyen yorucu bir uğraş olduğu D) Yazarın eserleriyle bütün dünya insanlarına seslen- meyi amaçlaması gerektiği E) ly bir kitabın aynı zamanda kalıcı nitelikler taşıdığı 28. Çağdaş Türk şiirinde, baba temalı dizeleri tararken bir gözlemim oldu. Anne ve çocuk şiirlerde sıkça işlenme-