Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

TYT
21. Insanlar genel olarak reklamlanın kendileri üzerinde etkin ol
duğunu kabul etmezler. Israrla reklamlara karşı bağışıklıkları,
dirençleri olduğunu ileri sürerler. Aslında reklamların etkisinin
kişiler bazında ele alındığında azımsanmayacak düzeyde yük-
sek olduğu kolayca görülebilir. Reklamlar çöldeki rüzgarlara
benzetilmektedir. Belli bir zaman diliminde, bir kum tepeciğinde
yaşanan değişim çok fazla olmaz. Ancak zaman içinde toprağın
genelinde görünüm değişiklikleri fark edilir hale gelir. Reklam-
larla da bir firma ya da marka, var olan tüketicisi yanında yeni
tüketiciler yakalamayı ve tüketici olma adayı olan çocukların zih-
ninde küçük yaştan itibaren kendi ismini yerleştirmeyi hedefler.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?
A) Reklama ve yönlendirmeye karşı dirençli olan insanları ikna
etmek çok zordur.
eaping s
BY Bazı reklamların amacı, sadece çocukları etkileyerek onları
kendi tüketicileri haline getirmektir.
cy Reklamların kısa vadede tüketici bulma hedefinin yanında
uzun vadede de belirli hedefleri vardır.
evel Neople?
D) Nitelikli reklamlar yoluyla tüketicileri etkileyebilmek daha
kolaydır.
ebnisbro) (0
E) Reklamların bireyler üzerinde oluşturduğu etki ve ortaya
çıkardığı davranış değişiklikleri azımsanmamalıdır.amar
(3
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT 21. Insanlar genel olarak reklamlanın kendileri üzerinde etkin ol duğunu kabul etmezler. Israrla reklamlara karşı bağışıklıkları, dirençleri olduğunu ileri sürerler. Aslında reklamların etkisinin kişiler bazında ele alındığında azımsanmayacak düzeyde yük- sek olduğu kolayca görülebilir. Reklamlar çöldeki rüzgarlara benzetilmektedir. Belli bir zaman diliminde, bir kum tepeciğinde yaşanan değişim çok fazla olmaz. Ancak zaman içinde toprağın genelinde görünüm değişiklikleri fark edilir hale gelir. Reklam- larla da bir firma ya da marka, var olan tüketicisi yanında yeni tüketiciler yakalamayı ve tüketici olma adayı olan çocukların zih- ninde küçük yaştan itibaren kendi ismini yerleştirmeyi hedefler. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? A) Reklama ve yönlendirmeye karşı dirençli olan insanları ikna etmek çok zordur. eaping s BY Bazı reklamların amacı, sadece çocukları etkileyerek onları kendi tüketicileri haline getirmektir. cy Reklamların kısa vadede tüketici bulma hedefinin yanında uzun vadede de belirli hedefleri vardır. evel Neople? D) Nitelikli reklamlar yoluyla tüketicileri etkileyebilmek daha kolaydır. ebnisbro) (0 E) Reklamların bireyler üzerinde oluşturduğu etki ve ortaya çıkardığı davranış değişiklikleri azımsanmamalıdır.amar (3
D) Artan taşıt sayısı
çıkması, kara yolu taşımacılığının en önemli so
E) Kara yolu inşa etmenin belirli bir planlama olmadan yapıl-
ması sonucunda ulaşım mutlaka aksayacaktır.
20. Masamda oturuyorum ve çok uzak olmayan bir geçmişte ül-
kenin saygın gazetelerinden birinden kesip sakladığım bir ya-
zıya bakıyorum. "Zavallı Kalbimi Rahatlat", merak duygusu ve
kitap sevgisi üzerine yazılmış bir metin. Yazıyı baştan sona,
anlaya anlaya, zevkle yeniden okuyorum. Çok keyifli bir metin
olmasının yanında okuyacak zamanı kısıtlı olduğu halde yeni
kitaplar edinmekten kendini alamayanlar için önemli bir teselli
gibi. Çünkü bu hoş yazı
Bu parça anlam akışına göre aşağıdakilerden hangisiyle
sürdürülebilir?
A) hangi kitapların çıktığını ve bunlar arasından hangilerinin
daha çok sattığını gösteren bir rehber niteliğinde.
B yakın geçmişimizdeki olaylara ışık tutan çok önemli bilgiler
içeriyor.
C) kitap sadece okumak için değildir, güzel şeylerle çevrelen
mek içindir, diye bitiyor.
D) Insanların okumayacağı kitapların boş yere alınmama
gerektiğini anlatıyor.
E) önemli olan kitapları okumak değil onlara sahip olmak
diyerek okuru yönlendiriyor.
orjin
OKUL
T. ADIM
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
D) Artan taşıt sayısı çıkması, kara yolu taşımacılığının en önemli so E) Kara yolu inşa etmenin belirli bir planlama olmadan yapıl- ması sonucunda ulaşım mutlaka aksayacaktır. 20. Masamda oturuyorum ve çok uzak olmayan bir geçmişte ül- kenin saygın gazetelerinden birinden kesip sakladığım bir ya- zıya bakıyorum. "Zavallı Kalbimi Rahatlat", merak duygusu ve kitap sevgisi üzerine yazılmış bir metin. Yazıyı baştan sona, anlaya anlaya, zevkle yeniden okuyorum. Çok keyifli bir metin olmasının yanında okuyacak zamanı kısıtlı olduğu halde yeni kitaplar edinmekten kendini alamayanlar için önemli bir teselli gibi. Çünkü bu hoş yazı Bu parça anlam akışına göre aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülebilir? A) hangi kitapların çıktığını ve bunlar arasından hangilerinin daha çok sattığını gösteren bir rehber niteliğinde. B yakın geçmişimizdeki olaylara ışık tutan çok önemli bilgiler içeriyor. C) kitap sadece okumak için değildir, güzel şeylerle çevrelen mek içindir, diye bitiyor. D) Insanların okumayacağı kitapların boş yere alınmama gerektiğini anlatıyor. E) önemli olan kitapları okumak değil onlara sahip olmak diyerek okuru yönlendiriyor. orjin OKUL T. ADIM
Eskiden ihtiyarların çay içtiği, gazete oku-
duğu, kadınların yün ördüğü, çocukların
oynadığı sağlıklı çay bahçeleri nasıl oldu
da karşı koymadan, usul usul boyun eğdi-
ler? Lokantaların hepsi boş, hepsi pahalı,
hepsi bir örnek. Garsonlar; tabakları, ça-
talları, çiçekleriyle tepeden tırnağa hazır
masaların çevresinde dörder beşer bek-
liyorlar. Bir törene katılırcasına, gözlerini
durmadan yoldan geçen, yanaşan, kal-
kan özel arabalara dikmiş, öylece duruyor-
lar. Arabalardan parka girilmiyor, kaldırım
küçüldü, asfalt genişledi, iskele kaldırıldı.
"HAYIR! YETER!" diyen yok. Yok. Yok. Ne
çocuklarını denize sokamayan analar, ne
eve vapursuz dönen babalar ne dükkân-
ları ellerinden alınan marangozlar, terziler,
aktarlar...
TEST
0
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A Neden - sonuç cümlesi kullanılmıştır.
B) Benzetme vardır.
Öznellik hâkimdir.
Açıklayıcı anlatım ön plandadır.
E)Kişileştirme yapılmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Eskiden ihtiyarların çay içtiği, gazete oku- duğu, kadınların yün ördüğü, çocukların oynadığı sağlıklı çay bahçeleri nasıl oldu da karşı koymadan, usul usul boyun eğdi- ler? Lokantaların hepsi boş, hepsi pahalı, hepsi bir örnek. Garsonlar; tabakları, ça- talları, çiçekleriyle tepeden tırnağa hazır masaların çevresinde dörder beşer bek- liyorlar. Bir törene katılırcasına, gözlerini durmadan yoldan geçen, yanaşan, kal- kan özel arabalara dikmiş, öylece duruyor- lar. Arabalardan parka girilmiyor, kaldırım küçüldü, asfalt genişledi, iskele kaldırıldı. "HAYIR! YETER!" diyen yok. Yok. Yok. Ne çocuklarını denize sokamayan analar, ne eve vapursuz dönen babalar ne dükkân- ları ellerinden alınan marangozlar, terziler, aktarlar... TEST 0 Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A Neden - sonuç cümlesi kullanılmıştır. B) Benzetme vardır. Öznellik hâkimdir. Açıklayıcı anlatım ön plandadır. E)Kişileştirme yapılmıştır.
33.
Ülkemizde gençlikle ilgili çalışma yapan ve gençlere yöne-
lik projeler tasarlayan sivil toplum kuruluşlarının sayısı son
derece az. Bu nedenle ülkemizde az sayıda gençlik projesi
hayata geçiriliyor. Oysa başta Avrupa ülkeleri olmak üzere
tüm dünyada gençlerin kültürel, sosyal, sanatsal, bilişsel
gelişimini desteklemek amacıyla her yıl binlerce gençlik
projesi gerçekleştiriliyor. Bizde de bu projeler yaygın hâle
getirilerek devlet desteği ile daha da güçlendirilmeli, genç
nüfusun beyin göçünün engellenmesi için imkânlar sağ-
lanmalıdır.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada yakınılan durum-
lardan biri değildir?
A) Ülkede gençlere yönelik sosyal ve sanatsal etkinliklerin
yetersiz olması
B) Devlet imkânlarının gençler için yeterince kullanılma-
masi
C) Yetişmiş kaliteli genç nüfusun Batı'ya göç etmesi
D) Gençlerin Avrupa standlarında bir eğitim modeliyle ye-
tişmemesi
E) Sivil toplum kuruluşlarının gençleri kapsayacak çok az
çalışma ortaya koyması
9
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
33. Ülkemizde gençlikle ilgili çalışma yapan ve gençlere yöne- lik projeler tasarlayan sivil toplum kuruluşlarının sayısı son derece az. Bu nedenle ülkemizde az sayıda gençlik projesi hayata geçiriliyor. Oysa başta Avrupa ülkeleri olmak üzere tüm dünyada gençlerin kültürel, sosyal, sanatsal, bilişsel gelişimini desteklemek amacıyla her yıl binlerce gençlik projesi gerçekleştiriliyor. Bizde de bu projeler yaygın hâle getirilerek devlet desteği ile daha da güçlendirilmeli, genç nüfusun beyin göçünün engellenmesi için imkânlar sağ- lanmalıdır. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada yakınılan durum- lardan biri değildir? A) Ülkede gençlere yönelik sosyal ve sanatsal etkinliklerin yetersiz olması B) Devlet imkânlarının gençler için yeterince kullanılma- masi C) Yetişmiş kaliteli genç nüfusun Batı'ya göç etmesi D) Gençlerin Avrupa standlarında bir eğitim modeliyle ye- tişmemesi E) Sivil toplum kuruluşlarının gençleri kapsayacak çok az çalışma ortaya koyması 9
15.
A
1920'lerde romantizm akımı doğrultusunda eserler kaleme
alarak edebî hayata adım atan Sabahattin Ali, 1920'lerin
sonunda Nâzım Hikmet'in toplumcu-gerçekçilik çığırından
etkilenerek estetik bakımdan olgunluğa erişir ve edebî an-
latida Sadri Ertem ile birlikte toplumcu-gerçekçiliğin öncü-
lüğünü üstlenir. Fakat bu durum, onun romantik estetiği bir
tarafa bıraktığı anlamına gelmez. Onun özellikle de şiirle-
rinde romantik estetiğe yakın duyarlılıklar baskın şekilde
kendisini belli eder. Sabahattin Ali, şiirlerindeki kelime ha-
zinesinde en üst sırada yer alanlar söz konusu olduğunda,
romantik bir şair portresiyle karşılaşmak kaçınılmazdır.
TÜRKÇE TESTİ
Bu parçadan hareketle Sabahattin Ali ile ilgili aşağıda-
kilerden hangisi söylenebilir?
A) Şiire yönelmesinin temelinde Nâzım Hikmet'in büyük
bir etkisinin olduğu
B) Eserleriyle kısa sürede toplumcu-gerçekçi sanatçıları
önemli derecede etkilediği
C) Çoşku ve heyecan içeren bir şiir anlayışından toplum-
cu-gerçekçi bir çizgiye kaydığı
D) Şiirlerindeki romantik duyuşun düzyazı türündeki eser-
lerine de yansıdığı
E) Şiirde toplumcu-gerçekçi sanatçılar arasında saymanın
mümkün olmadığı
(E)
17.
(1
S
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
15. A 1920'lerde romantizm akımı doğrultusunda eserler kaleme alarak edebî hayata adım atan Sabahattin Ali, 1920'lerin sonunda Nâzım Hikmet'in toplumcu-gerçekçilik çığırından etkilenerek estetik bakımdan olgunluğa erişir ve edebî an- latida Sadri Ertem ile birlikte toplumcu-gerçekçiliğin öncü- lüğünü üstlenir. Fakat bu durum, onun romantik estetiği bir tarafa bıraktığı anlamına gelmez. Onun özellikle de şiirle- rinde romantik estetiğe yakın duyarlılıklar baskın şekilde kendisini belli eder. Sabahattin Ali, şiirlerindeki kelime ha- zinesinde en üst sırada yer alanlar söz konusu olduğunda, romantik bir şair portresiyle karşılaşmak kaçınılmazdır. TÜRKÇE TESTİ Bu parçadan hareketle Sabahattin Ali ile ilgili aşağıda- kilerden hangisi söylenebilir? A) Şiire yönelmesinin temelinde Nâzım Hikmet'in büyük bir etkisinin olduğu B) Eserleriyle kısa sürede toplumcu-gerçekçi sanatçıları önemli derecede etkilediği C) Çoşku ve heyecan içeren bir şiir anlayışından toplum- cu-gerçekçi bir çizgiye kaydığı D) Şiirlerindeki romantik duyuşun düzyazı türündeki eser- lerine de yansıdığı E) Şiirde toplumcu-gerçekçi sanatçılar arasında saymanın mümkün olmadığı (E) 17. (1 S
Cümle Ar
6. (1) Yalnızlık, özgürlük, iletişimsizlik, bunaltı gibi.
temaları modern anlatının kuralları içinde samimi bir
dille ve destansı bir boyutta işliyor Yusuf Atılgan. (II)
Bodur Minareden Öte ile Türk öykücülüğünün ustaları
arasındaki yerini alıyor. (III) Bu öykülerinde halk
hikayelerinin anlatımsal özelliklerinden yararlanıyor,
masalsı ögeleri kendine özgü bir ustalıkla yapıtlarında
kullanmayı başarıyor. (IV) İnsan ruhuna eğilerek
bugüne kadar ele alınmamış birçok noktayı gözler
önüne seriyor. (V) Sanatçı edebiyatımızın son elli
yılına damgasını vurarak pek çok sanatçıyı peşinden
sürüklemiştir.
Yusuf Atılgan'ın ele alındığı bu parçada
numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
I. cümlede, soyut konuları sıcak bir anlatımla dile
getirdiğinden söz ediliyor. -
BI. cümlede, yazdığı öyküyle yetkinliğe ulaştığı
belirtiliyor.
C) III. cümlede, folklorik ögeleri yeni bir tarzda
işlediği belirtiliyor.
D) IV. cümlede, sosyal bir görev üstlendiğinden söz
ediliyor.
V. cümlede, kendinden sonraki sanatçılara örnek
olduğu belirtiliyor.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Cümle Ar 6. (1) Yalnızlık, özgürlük, iletişimsizlik, bunaltı gibi. temaları modern anlatının kuralları içinde samimi bir dille ve destansı bir boyutta işliyor Yusuf Atılgan. (II) Bodur Minareden Öte ile Türk öykücülüğünün ustaları arasındaki yerini alıyor. (III) Bu öykülerinde halk hikayelerinin anlatımsal özelliklerinden yararlanıyor, masalsı ögeleri kendine özgü bir ustalıkla yapıtlarında kullanmayı başarıyor. (IV) İnsan ruhuna eğilerek bugüne kadar ele alınmamış birçok noktayı gözler önüne seriyor. (V) Sanatçı edebiyatımızın son elli yılına damgasını vurarak pek çok sanatçıyı peşinden sürüklemiştir. Yusuf Atılgan'ın ele alındığı bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? I. cümlede, soyut konuları sıcak bir anlatımla dile getirdiğinden söz ediliyor. - BI. cümlede, yazdığı öyküyle yetkinliğe ulaştığı belirtiliyor. C) III. cümlede, folklorik ögeleri yeni bir tarzda işlediği belirtiliyor. D) IV. cümlede, sosyal bir görev üstlendiğinden söz ediliyor. V. cümlede, kendinden sonraki sanatçılara örnek olduğu belirtiliyor.
35.
Ben yaşadığımı yazarım. Bana tesir eden küçük bir olayla
içimden geldiği gibi yazmaya başlarım. Heyecanım süre-
since yazarım. Edebî, ilmî, politik bir iiam yoktur. Kimseye
yazdıklarımı beğendirme zorunluluğu duymadım. Yazar-
ken ne yazacağımı bilmem. Hazırlıksız bir konuşma gibi
kelimeler birbirini izler. Esaslı bir konum yoktur.
Böyle diyen bir sanatçı ile ilgili olarak
1. Yazarken herhangi bir kaygı taşımadığı
B
II. Basit bir konudan bile yetkin yapıt ortaya koyabildiği
III. İçten ve doğal bir söyleyişinin olduğu
IV. Popüler olma düşüncesinin bulunmadığı
yukarıdakilerden hangileri söylenemez?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
10
D) Il ve IV
E) III ve IV
C) II ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
35. Ben yaşadığımı yazarım. Bana tesir eden küçük bir olayla içimden geldiği gibi yazmaya başlarım. Heyecanım süre- since yazarım. Edebî, ilmî, politik bir iiam yoktur. Kimseye yazdıklarımı beğendirme zorunluluğu duymadım. Yazar- ken ne yazacağımı bilmem. Hazırlıksız bir konuşma gibi kelimeler birbirini izler. Esaslı bir konum yoktur. Böyle diyen bir sanatçı ile ilgili olarak 1. Yazarken herhangi bir kaygı taşımadığı B II. Basit bir konudan bile yetkin yapıt ortaya koyabildiği III. İçten ve doğal bir söyleyişinin olduğu IV. Popüler olma düşüncesinin bulunmadığı yukarıdakilerden hangileri söylenemez? A) Yalnız I B) Yalnız II 10 D) Il ve IV E) III ve IV C) II ve III
5.
APOIEMI
Sanat dünyasında bazen bir an gelir, bir dâhi ortaya çıkıp
uzun yıllar kendisinden söz ettirir. Tarihin yıldızının parladığı
bir an, gelecekteki on yılların ve yüzyılların da belirleyicisi olur.
Nasıl ki atmosferdeki bütün elektrik akımı bir paratonerin
ucunda bulunuyorsa en küçük bir zaman dilimine bile inanıl-
maz sayıda çok tarihsel olay sığdırılmıştır. Başka zamanlar-
da kendi hâlinde, peş peşe ve yan yana gelişen olaylar, her
şeyi belirleyen ve her şeye karar veren o bir tek anlık zaman
dilimi içine sıkışıverir. Tek bir evet, tek bir hayır, bir anlık er-
ken davranma ya da bir anlık geç harekete geçme, bu anı,
yüzlerce kuşak da geçse asla geri getiremez ve bu, yitirilen
an, bireyin ve ulusların yaşamını ve hatta bütün bir insanlığın
yazgısını belirler.
Bu parçadaki altı çizili sözcükle aşağıdakilerden hangi-
sine gönderme yapılmaktadır?
över
A) Dâhice yazılmış esere
B) İnsanlığın yazgısına
C) Ulusların yaşamına
D) Anı yakalamaya
E) Tarihî olayları kapsamaya
se
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
5. APOIEMI Sanat dünyasında bazen bir an gelir, bir dâhi ortaya çıkıp uzun yıllar kendisinden söz ettirir. Tarihin yıldızının parladığı bir an, gelecekteki on yılların ve yüzyılların da belirleyicisi olur. Nasıl ki atmosferdeki bütün elektrik akımı bir paratonerin ucunda bulunuyorsa en küçük bir zaman dilimine bile inanıl- maz sayıda çok tarihsel olay sığdırılmıştır. Başka zamanlar- da kendi hâlinde, peş peşe ve yan yana gelişen olaylar, her şeyi belirleyen ve her şeye karar veren o bir tek anlık zaman dilimi içine sıkışıverir. Tek bir evet, tek bir hayır, bir anlık er- ken davranma ya da bir anlık geç harekete geçme, bu anı, yüzlerce kuşak da geçse asla geri getiremez ve bu, yitirilen an, bireyin ve ulusların yaşamını ve hatta bütün bir insanlığın yazgısını belirler. Bu parçadaki altı çizili sözcükle aşağıdakilerden hangi- sine gönderme yapılmaktadır? över A) Dâhice yazılmış esere B) İnsanlığın yazgısına C) Ulusların yaşamına D) Anı yakalamaya E) Tarihî olayları kapsamaya se
5.
>
Hıçkırık adlı filmin senaristi, eserin yazarı olan Kerime
Nadir'in romanını bozmadan senaryoyu yeni bir
anlayışla ortaya koymuş.
Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Eser, asıl romandan yola çıkılarak yeni bir
kurguyla sinemaya uyarlanmıştır.
B) Senarist, romanın yazarından daha başarılı
bulunmuştur.
C) Eser, farklı teknikler denendikten sonra
uyarlanmıştır.
C
D) Senarist, eseri sinemaya uyarlarken oldukça titiz
çalışmıştır.
E) Eser, başarılı uyarlamasından dolayı daha çok ilgi
görmüştür.
T
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
5. > Hıçkırık adlı filmin senaristi, eserin yazarı olan Kerime Nadir'in romanını bozmadan senaryoyu yeni bir anlayışla ortaya koymuş. Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) Eser, asıl romandan yola çıkılarak yeni bir kurguyla sinemaya uyarlanmıştır. B) Senarist, romanın yazarından daha başarılı bulunmuştur. C) Eser, farklı teknikler denendikten sonra uyarlanmıştır. C D) Senarist, eseri sinemaya uyarlarken oldukça titiz çalışmıştır. E) Eser, başarılı uyarlamasından dolayı daha çok ilgi görmüştür. T
6.
(1) Kohu Dağı, 2 bin 409 metrelik zirvesiyle
Çığlıkara'nın en yüksek noktalarından biri. (II) Karlı
zirvenin altındaki eteklerde kırmızı ve sarı renkli çiçek
tarlaları uzanıyor, laleler özellikle göz alıyor. (III)
Yükseklerde kişnemelerle irkiliyoruz; parlak renkli,
bakımlı vahşi atlar geliyor üzerimize, kendimizi bir
kayanın üzerine zor atıyoruz. (IV) Daha arkada tayları
fark ediyoruz, anneleri onları koruyor olmalı. (V) Yıllar
önce doğaya bırakılmış, kuşaklar içinde yabanileşmiş
yılkı atları bunlar.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili
olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) I. cümlede, nicel veriden yararlanılarak
karşılaştırma yapılıyor.
B) II. cümlede, mekân belirtilerek bir bitkinin çekiciliği
belirtiliyor.
III. cümlede, farklı duyular aracılığıyla bir olayın
anlatımı yapılıyor.
O
D
DIV. cümlede, yapılması gerekli bir duruma yer
veriliyor.
E) V. cümlede, IV. cümledeki farkındalıkla ilgili bilgi
veriliyor
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
6. (1) Kohu Dağı, 2 bin 409 metrelik zirvesiyle Çığlıkara'nın en yüksek noktalarından biri. (II) Karlı zirvenin altındaki eteklerde kırmızı ve sarı renkli çiçek tarlaları uzanıyor, laleler özellikle göz alıyor. (III) Yükseklerde kişnemelerle irkiliyoruz; parlak renkli, bakımlı vahşi atlar geliyor üzerimize, kendimizi bir kayanın üzerine zor atıyoruz. (IV) Daha arkada tayları fark ediyoruz, anneleri onları koruyor olmalı. (V) Yıllar önce doğaya bırakılmış, kuşaklar içinde yabanileşmiş yılkı atları bunlar. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede, nicel veriden yararlanılarak karşılaştırma yapılıyor. B) II. cümlede, mekân belirtilerek bir bitkinin çekiciliği belirtiliyor. III. cümlede, farklı duyular aracılığıyla bir olayın anlatımı yapılıyor. O D DIV. cümlede, yapılması gerekli bir duruma yer veriliyor. E) V. cümlede, IV. cümledeki farkındalıkla ilgili bilgi veriliyor
Jere uza-
ni temize
in ardın-
bir grup
yüzünü
aki gibi
nakla-
ettiği
bugün
açık
a da
cebi-
ntik
oğa
ara
ağ
gü
DENIZI PRO
kaldığı-
24. Osmanlı aydını, Tanzimat sonrası karşı karşıya
mız medeniyet krizinin tam ortasında, bu krizle baş ede-
bilmek için iki sihirli kelime üzerinde ısrarla durur: Eğitim
ve medeniyet. Ahmet Mithat Efendi'nin de eserlerinde
eleştirdiği ve ıslah edilmesi için çareler ürettiği kurum-
lardan en önemlisi eğitim müessesesidir. Sık sık Bati
ve Doğu medeniyetleri arasında karşılaştırma yapan
Ahmet Mithat Efendi, Batı'nın büyük gücünün arkasında
saklı olan şeyin eğitim olduğunu fark etmiştir. Ülkenin
en önemli meselelerinden biri budur. Bunu halletmeden
diğer meseleleri çözmenin imkânı yoktur. O hâlde,
1. Avrupa medeniyeti seviyesine varmamız ve gele-
ceğimizi garanţi altına alabilmemizin temel şart-
larından biri hatta en önemlisi, iyileştirilmesine
yeniden düzenlenmesine muhtaç olduğumuz eğitim
politikamızdır.
ve
II. Avrupalı devletlerin eğitim seviyesine ulaşacağız
diye kendi öz değerlerimizden ve eğitim politikamız-
dan asla uzaklaşmamalıyız.
III. Avrupa medeniyetinin sanayide ulaştığı seviyeye
ulaşmak için ülkenin her bir köşesine fabrikalar
kurmalı ve ülke gençliğinin buralarda istihdamını
sağlamalıyız.
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre yuka-
rıdakilerden hangileri getirilebilir?
A) Yalnız I
(D) I ve I
BY Yalnız II
E) ve III
spreml
Yalnız III
25.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Jere uza- ni temize in ardın- bir grup yüzünü aki gibi nakla- ettiği bugün açık a da cebi- ntik oğa ara ağ gü DENIZI PRO kaldığı- 24. Osmanlı aydını, Tanzimat sonrası karşı karşıya mız medeniyet krizinin tam ortasında, bu krizle baş ede- bilmek için iki sihirli kelime üzerinde ısrarla durur: Eğitim ve medeniyet. Ahmet Mithat Efendi'nin de eserlerinde eleştirdiği ve ıslah edilmesi için çareler ürettiği kurum- lardan en önemlisi eğitim müessesesidir. Sık sık Bati ve Doğu medeniyetleri arasında karşılaştırma yapan Ahmet Mithat Efendi, Batı'nın büyük gücünün arkasında saklı olan şeyin eğitim olduğunu fark etmiştir. Ülkenin en önemli meselelerinden biri budur. Bunu halletmeden diğer meseleleri çözmenin imkânı yoktur. O hâlde, 1. Avrupa medeniyeti seviyesine varmamız ve gele- ceğimizi garanţi altına alabilmemizin temel şart- larından biri hatta en önemlisi, iyileştirilmesine yeniden düzenlenmesine muhtaç olduğumuz eğitim politikamızdır. ve II. Avrupalı devletlerin eğitim seviyesine ulaşacağız diye kendi öz değerlerimizden ve eğitim politikamız- dan asla uzaklaşmamalıyız. III. Avrupa medeniyetinin sanayide ulaştığı seviyeye ulaşmak için ülkenin her bir köşesine fabrikalar kurmalı ve ülke gençliğinin buralarda istihdamını sağlamalıyız. Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre yuka- rıdakilerden hangileri getirilebilir? A) Yalnız I (D) I ve I BY Yalnız II E) ve III spreml Yalnız III 25.
25. Türk edebiyatında özgün eserlerin bu denli az olmasının
sebeplerinden biri; şair ve yazarların çoğunun zihinsel ve
toplumsal oluşum güdüsü ile hareket etmesidir, denebilir.
Sonuçta zihinsel-toplumsal kalıplar ve egemen çevreler,
sanatçıyı kendine tabi kılmaya zorlamakta, aksi takdirde
ise kültürel endüstrinin -özellikle basın-yayın araçlarının,
kültürü yayan kurumların, okulların, ders kitaplarının vs.-
dışına itmektedir. Bu, sadece Türkiye'ye özgü bir durum
değil. Örneğin Japon yazar Haruki Murakami, Mesleğim
Yazarlık adlı kitabında Japonya'da da benzer bir zihinsel-
toplumsal anonim kuşatmanın bulunduğuna, kendisinin
de başlangıçta bu çerçeveye uymaya zorlandığına işaret
etmektedir.
Bu parçada asıl yakınılan durum aşağıdakilerden
hangisidir?
A) İyi kitapların yanında kötü kitapların da basılması
B) Seçici okur kitlesinin toplumda olmayışı
C) Basında kitaplar için kullanılan ifadelerin okuru yanlış
yönlendirdiği
D) Okur ve kitabın değer bakımından eşdeğer görülmesi
E) Kalem sahiplerinin, yayıncılığı yönlendiren üst bir ba-
kışa teslim olması
€
9
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
25. Türk edebiyatında özgün eserlerin bu denli az olmasının sebeplerinden biri; şair ve yazarların çoğunun zihinsel ve toplumsal oluşum güdüsü ile hareket etmesidir, denebilir. Sonuçta zihinsel-toplumsal kalıplar ve egemen çevreler, sanatçıyı kendine tabi kılmaya zorlamakta, aksi takdirde ise kültürel endüstrinin -özellikle basın-yayın araçlarının, kültürü yayan kurumların, okulların, ders kitaplarının vs.- dışına itmektedir. Bu, sadece Türkiye'ye özgü bir durum değil. Örneğin Japon yazar Haruki Murakami, Mesleğim Yazarlık adlı kitabında Japonya'da da benzer bir zihinsel- toplumsal anonim kuşatmanın bulunduğuna, kendisinin de başlangıçta bu çerçeveye uymaya zorlandığına işaret etmektedir. Bu parçada asıl yakınılan durum aşağıdakilerden hangisidir? A) İyi kitapların yanında kötü kitapların da basılması B) Seçici okur kitlesinin toplumda olmayışı C) Basında kitaplar için kullanılan ifadelerin okuru yanlış yönlendirdiği D) Okur ve kitabın değer bakımından eşdeğer görülmesi E) Kalem sahiplerinin, yayıncılığı yönlendiren üst bir ba- kışa teslim olması € 9
Dir Issızlık
11
TÜRKÇE
ank sesli çin-
11
n uzak sönü-
V
hzun bir te-
en hangileri
C) II ve V
kılavuzluk
arasında
Yazıt Yayınları
TYT
Temel Yeterlilik Testi
10. Kimi yazarlar anlattığı şeyin ayrıntılı olmasına, ifadede
bir eksiklik kalmamasına özen gösterir hatta bu özen
bazen aşınya kaçar, belleğinden geçenleri yazıya dö-
kerken tam ve etkili anlatım adına aynı şeyin tekrarına
düşer.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada eleştirilen
bakış açısıyla yazılmıştır?
A) Odada tıknaz, orta yaşlı biriyle karşılaştım; se-
sinde, tepeden bakıyormuş gibi bir hava, davra-
nışlarında kibar bir iş yapıyormuş gibi anlatılmaz
bir hâl vardı sanki.
B) Bu, siyah bir geceydi; öyle bir gece ki bütün kan-
dillerini söndürerek denizlere bilinmezlik âleminin
gizli şeylerini dökmek için hazırlanmış gibiydi.
C) Mutfağın duvarları üzerinde dizili duran elli altmış
tatlı ve pasta kabi, annesinin çok maharetli bir ev
kadını olduğunu gösteriyordu.
D) Yağmur yağıyordu, pis pis yağıyordu; bu havada
ancak yapabilecek bir şey bulanların, bulduklarını
yapabilenlerin canı sıkılmazdı.
E) Babam, ava düşkün bir insandı; hava güzel olduğu
zaman tüfeğini alır, av çantasını boynuna asar, ih-
tiyar köpeğini çağırır, keklik ve bıldırcın vurmaya
giderdi.
12.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Dir Issızlık 11 TÜRKÇE ank sesli çin- 11 n uzak sönü- V hzun bir te- en hangileri C) II ve V kılavuzluk arasında Yazıt Yayınları TYT Temel Yeterlilik Testi 10. Kimi yazarlar anlattığı şeyin ayrıntılı olmasına, ifadede bir eksiklik kalmamasına özen gösterir hatta bu özen bazen aşınya kaçar, belleğinden geçenleri yazıya dö- kerken tam ve etkili anlatım adına aynı şeyin tekrarına düşer. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada eleştirilen bakış açısıyla yazılmıştır? A) Odada tıknaz, orta yaşlı biriyle karşılaştım; se- sinde, tepeden bakıyormuş gibi bir hava, davra- nışlarında kibar bir iş yapıyormuş gibi anlatılmaz bir hâl vardı sanki. B) Bu, siyah bir geceydi; öyle bir gece ki bütün kan- dillerini söndürerek denizlere bilinmezlik âleminin gizli şeylerini dökmek için hazırlanmış gibiydi. C) Mutfağın duvarları üzerinde dizili duran elli altmış tatlı ve pasta kabi, annesinin çok maharetli bir ev kadını olduğunu gösteriyordu. D) Yağmur yağıyordu, pis pis yağıyordu; bu havada ancak yapabilecek bir şey bulanların, bulduklarını yapabilenlerin canı sıkılmazdı. E) Babam, ava düşkün bir insandı; hava güzel olduğu zaman tüfeğini alır, av çantasını boynuna asar, ih- tiyar köpeğini çağırır, keklik ve bıldırcın vurmaya giderdi. 12.
Hd
or
SYM
ECE
KILL
A I
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
ab
ÖZDI
YAYIN
Sanatın dili, yoruma açık bir dildir. Sanatın tarihsel sürecinde
bilimde olduğu gibi ilerlemeci, doğrusal bir gelişme çizgisi yok-
tur. İçeriği zengin olduğundan ve sınırları çizilemediğinden sa-
nat eserinin "ne" olduğu ve "nasıl" üretildiği üzerine yapılan
yorumlar tarihsel süreçte sürekli belirsiz kalmıştır. Böyle kal-
maya da devam edecektir. Bugün sanat kavramının içeriği çok
genişlediğinden sınırlarını belirlemek zorlaşmıştır. Dolayısıyla
bu geniş yelpazede sanat tüketicisinin, üretilenleri anlamada
yaşadığı zorluklar ve farklılıklar anlaşılabilir bir durumdur. Bir
sanat eserine yönelik değerlendirmeler, dört temel başlıkta
toplanabilir: Sanatçı, yapıt, alımlayıcı ve toplum merkezli yak-
laşım biçimleri. Bu görüşlere göre toplum merkezli yaklaşım-
cılar bir eseri sanat yapan özellikleri, yapıtın dış dünya ile olan
ilişkilerinde arar. Sanatçı bakış açısını taşıyanlar sanatçının ki-
şisel yaşantısına, duygularını yapıtına yansıtabilmesine baka-
rak belirlerler sanat yapıtının değerini. Alımlayıcı görüşe göre
ise sanatın değeri, okur ya da izleyicinin heyecanında aranır.
Yapıt odaklı bakanlara göre ise sanat yapıtının estetik değeri
dışarıda bir yerde değil, yapıtın içindedir.
37. Bu parçada anlatılanlara göre aşağıdakilerden hangisi sanat
eserini alımlayıcı yaklaşım biçimine göre değerlendirmeye
örnek olabilir? 7
A) Güvercin Gerdanlığı'nda aşka dair bugüne kadar yazılıp çi-
zilenlerden oldukça farklı düşündüğü belli olan yazar, kendi
yaşam tecrübelerinden hareketle acılarını ve mutlulukla-
rını okura aktarıyor.
B) Okurlarını yoksulluk ve sefalet üzerinde düşünmeye davet
eden Angela'nın Külleri, sergilediği gerçek hayat öyküle-
riyle okura etrafındaki yardıma muhtaç insanlara karşı daha
duyarlı olmayı öğretiyor.
C) Tolstoy'un itiraflarım'ını okurken çeviriden kaynaklı kelime
hataları beni çok zorladı. Oysa satırlar zihinsel algılayışımı
zorlaştırarak beni sıkmasın, yormasın istiyorum. Üslup ile
cedelleşirken içeriğe odaklanamıyorum.
D) Orhan Kemal'in Bereketli Topraklar Üzerinde romanında
günlük ekmeğinin peşinde koşan, uğradığı haksızlıklar
içinde ezilen pek çok kişi sosyal hayattaki aksaklıkların te-
mel argümanları olarak sunulur.
TÜRKÇE
Sınav kodu (Y4223)
E) Insan Ne ile Yaşar betimlemelerinin yalınlığı, anlatımın de-
rinliği, çıkarımlarının güncelliğini yitirmeyişiyle her daim
okunabilecek bir yapıt olarak öne çıkıyor.
1
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Hd or SYM ECE KILL A I 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. ab ÖZDI YAYIN Sanatın dili, yoruma açık bir dildir. Sanatın tarihsel sürecinde bilimde olduğu gibi ilerlemeci, doğrusal bir gelişme çizgisi yok- tur. İçeriği zengin olduğundan ve sınırları çizilemediğinden sa- nat eserinin "ne" olduğu ve "nasıl" üretildiği üzerine yapılan yorumlar tarihsel süreçte sürekli belirsiz kalmıştır. Böyle kal- maya da devam edecektir. Bugün sanat kavramının içeriği çok genişlediğinden sınırlarını belirlemek zorlaşmıştır. Dolayısıyla bu geniş yelpazede sanat tüketicisinin, üretilenleri anlamada yaşadığı zorluklar ve farklılıklar anlaşılabilir bir durumdur. Bir sanat eserine yönelik değerlendirmeler, dört temel başlıkta toplanabilir: Sanatçı, yapıt, alımlayıcı ve toplum merkezli yak- laşım biçimleri. Bu görüşlere göre toplum merkezli yaklaşım- cılar bir eseri sanat yapan özellikleri, yapıtın dış dünya ile olan ilişkilerinde arar. Sanatçı bakış açısını taşıyanlar sanatçının ki- şisel yaşantısına, duygularını yapıtına yansıtabilmesine baka- rak belirlerler sanat yapıtının değerini. Alımlayıcı görüşe göre ise sanatın değeri, okur ya da izleyicinin heyecanında aranır. Yapıt odaklı bakanlara göre ise sanat yapıtının estetik değeri dışarıda bir yerde değil, yapıtın içindedir. 37. Bu parçada anlatılanlara göre aşağıdakilerden hangisi sanat eserini alımlayıcı yaklaşım biçimine göre değerlendirmeye örnek olabilir? 7 A) Güvercin Gerdanlığı'nda aşka dair bugüne kadar yazılıp çi- zilenlerden oldukça farklı düşündüğü belli olan yazar, kendi yaşam tecrübelerinden hareketle acılarını ve mutlulukla- rını okura aktarıyor. B) Okurlarını yoksulluk ve sefalet üzerinde düşünmeye davet eden Angela'nın Külleri, sergilediği gerçek hayat öyküle- riyle okura etrafındaki yardıma muhtaç insanlara karşı daha duyarlı olmayı öğretiyor. C) Tolstoy'un itiraflarım'ını okurken çeviriden kaynaklı kelime hataları beni çok zorladı. Oysa satırlar zihinsel algılayışımı zorlaştırarak beni sıkmasın, yormasın istiyorum. Üslup ile cedelleşirken içeriğe odaklanamıyorum. D) Orhan Kemal'in Bereketli Topraklar Üzerinde romanında günlük ekmeğinin peşinde koşan, uğradığı haksızlıklar içinde ezilen pek çok kişi sosyal hayattaki aksaklıkların te- mel argümanları olarak sunulur. TÜRKÇE Sınav kodu (Y4223) E) Insan Ne ile Yaşar betimlemelerinin yalınlığı, anlatımın de- rinliği, çıkarımlarının güncelliğini yitirmeyişiyle her daim okunabilecek bir yapıt olarak öne çıkıyor. 1
2. Üsküdar'da Paşa Kapısı'nın biraz ötesinde
mezarlıkların karşısındaki yamrı yumru
arsa üzerinde tek, kırık tahta evde oturuyo-
ruz. Kapının önünde çömeldim, siyah ser-
vilerin arkasında akşam gölgeleri arasında
canlanan taşlara bakarak annemi bekli-
yorum. Karnım aç, elim ayağım donmuş
gibi. Annemin çamaşırdan dönerken yır-
tık çarşafı altında getireceği ekmeği hayal
etmeye çalışırken onun göğsünü söken,
gözlerinin etrafını simsiyah yapan öksürü-
ğünü işitiyorum sanıyorum. Fakat eski bir
mezar taşı, çılgın bir hücumla geçen rüz-
gârın etkisiyle yıkılıyor. Gökte siyah top-
rak bulutları uçuyor; uzak bir şimşek, siyah
servi duvarı üzerinden göğü açıp kapıyor.
Pek derin bir köpek havlaması var."
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak
aşağıdakilerin hangisi söylenemez?
A) Öyküleme tekniği kullanılmıştır.
B) Benzetmeye yer verilmiştir.
C) Görme ve işitme duyularından yararla-
nılmıştır.
D) Betimleme yapılmıştır.
E) Yalın bir dil kullanılmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
2. Üsküdar'da Paşa Kapısı'nın biraz ötesinde mezarlıkların karşısındaki yamrı yumru arsa üzerinde tek, kırık tahta evde oturuyo- ruz. Kapının önünde çömeldim, siyah ser- vilerin arkasında akşam gölgeleri arasında canlanan taşlara bakarak annemi bekli- yorum. Karnım aç, elim ayağım donmuş gibi. Annemin çamaşırdan dönerken yır- tık çarşafı altında getireceği ekmeği hayal etmeye çalışırken onun göğsünü söken, gözlerinin etrafını simsiyah yapan öksürü- ğünü işitiyorum sanıyorum. Fakat eski bir mezar taşı, çılgın bir hücumla geçen rüz- gârın etkisiyle yıkılıyor. Gökte siyah top- rak bulutları uçuyor; uzak bir şimşek, siyah servi duvarı üzerinden göğü açıp kapıyor. Pek derin bir köpek havlaması var." Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylenemez? A) Öyküleme tekniği kullanılmıştır. B) Benzetmeye yer verilmiştir. C) Görme ve işitme duyularından yararla- nılmıştır. D) Betimleme yapılmıştır. E) Yalın bir dil kullanılmıştır.
Hd
or
SYM
ECE
KILL
A I
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
ÖZDEBİ
YAYINLA
Sanatın dili, yoruma açık bir dildir. Sanatın tarihsel sürecinde
bilimde olduğu gibi ilerlemeci, doğrusal bir gelişme çizgisi yok-
tur. İçeriği zengin olduğundan ve sınırları çizilemediğinden sa-
nat eserinin "ne" olduğu ve "nasıl" üretildiği üzerine yapılan
yorumlar tarihsel süreçte sürekli belirsiz kalmıştır. Böyle kal-
maya da devam edecektir. Bugün sanat kavramının içeriği çok
genişlediğinden sınırlarını belirlemek zorlaşmıştır. Dolayısıyla
bu geniş yelpazede sanat tüketicisinin, üretilenleri anlamada
yaşadığı zorluklar ve farklılıklar anlaşılabilir bir durumdur. Bir
sanat eserine yönelik değerlendirmeler, dört temel başlıkta
toplanabilir: Sanatçı, yapıt, alımlayıcı ve toplum merkezli yak-
laşım biçimleri. Bu görüşlere göre toplum merkezli yaklaşım-
cılar bir eseri sanat yapan özellikleri, yapıtın dış dünya ile olan
ilişkilerinde arar. Sanatçı bakış açısını taşıyanlar sanatçının ki-
şisel yaşantısına, duygularını yapıtına yansıtabilmesine baka-
rak belirlerler sanat yapıtının değerini. Alımlayıcı görüşe göre
ise sanatın değeri, okur ya da izleyicinin heyecanında aranır.
Yapıt odaklı bakanlara göre ise sanat yapıtının estetik değeri
dışarıda bir yerde değil, yapıtın içindedir.
37. Bu parçada anlatılanlara göre aşağıdakilerden hangisi sanat
eserini alımlayıcı yaklaşım biçimine göre değerlendirmeye
örnek olabilir? 7
A) Güvercin Gerdanlığı'nda aşka dair bugüne kadar yazılıp çi-
zilenlerden oldukça farklı düşündüğü belli olan yazar, kendi
yaşam tecrübelerinden hareketle acılarını ve mutlulukla-
rını okura aktarıyor.
B) Okurlarını yoksulluk ve sefalet üzerinde düşünmeye davet
eden Angela'nın Külleri, sergilediği gerçek hayat öyküle-
riyle okura etrafındaki yardıma muhtaç insanlara karşı daha
duyarlı olmayı öğretiyor.
C) Tolstoy'un İtiraflarım'ını okurken çeviriden kaynaklı kelime
hataları beni çok zorladı. Oysa satırlar zihinsel algılayışımı
zorlaştırarak beni sıkmasın, yormasın istiyorum. Üslup ile
cedelleşirken içeriğe odaklanamıyorum.
D) Orhan Kemal'in Bereketli Topraklar Üzerinde romanında
günlük ekmeğinin peşinde koşan, uğradığı haksızlıklar
içinde ezilen pek çok kişi sosyal hayattaki aksaklıkların te-
mel argümanları olarak sunulur.
E) Insan Ne ile Yaşar betimlemelerinin yalınlığı, anlatımın de-
rinliği, çıkarımlarının güncelliğini yitirmeyişiyle her daim
okunabilecek bir yapıt olarak öne çıkıyor.
TÜRKÇE
Sınav kodu (Y4223)
38.
39.
10
40
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Hd or SYM ECE KILL A I 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. ÖZDEBİ YAYINLA Sanatın dili, yoruma açık bir dildir. Sanatın tarihsel sürecinde bilimde olduğu gibi ilerlemeci, doğrusal bir gelişme çizgisi yok- tur. İçeriği zengin olduğundan ve sınırları çizilemediğinden sa- nat eserinin "ne" olduğu ve "nasıl" üretildiği üzerine yapılan yorumlar tarihsel süreçte sürekli belirsiz kalmıştır. Böyle kal- maya da devam edecektir. Bugün sanat kavramının içeriği çok genişlediğinden sınırlarını belirlemek zorlaşmıştır. Dolayısıyla bu geniş yelpazede sanat tüketicisinin, üretilenleri anlamada yaşadığı zorluklar ve farklılıklar anlaşılabilir bir durumdur. Bir sanat eserine yönelik değerlendirmeler, dört temel başlıkta toplanabilir: Sanatçı, yapıt, alımlayıcı ve toplum merkezli yak- laşım biçimleri. Bu görüşlere göre toplum merkezli yaklaşım- cılar bir eseri sanat yapan özellikleri, yapıtın dış dünya ile olan ilişkilerinde arar. Sanatçı bakış açısını taşıyanlar sanatçının ki- şisel yaşantısına, duygularını yapıtına yansıtabilmesine baka- rak belirlerler sanat yapıtının değerini. Alımlayıcı görüşe göre ise sanatın değeri, okur ya da izleyicinin heyecanında aranır. Yapıt odaklı bakanlara göre ise sanat yapıtının estetik değeri dışarıda bir yerde değil, yapıtın içindedir. 37. Bu parçada anlatılanlara göre aşağıdakilerden hangisi sanat eserini alımlayıcı yaklaşım biçimine göre değerlendirmeye örnek olabilir? 7 A) Güvercin Gerdanlığı'nda aşka dair bugüne kadar yazılıp çi- zilenlerden oldukça farklı düşündüğü belli olan yazar, kendi yaşam tecrübelerinden hareketle acılarını ve mutlulukla- rını okura aktarıyor. B) Okurlarını yoksulluk ve sefalet üzerinde düşünmeye davet eden Angela'nın Külleri, sergilediği gerçek hayat öyküle- riyle okura etrafındaki yardıma muhtaç insanlara karşı daha duyarlı olmayı öğretiyor. C) Tolstoy'un İtiraflarım'ını okurken çeviriden kaynaklı kelime hataları beni çok zorladı. Oysa satırlar zihinsel algılayışımı zorlaştırarak beni sıkmasın, yormasın istiyorum. Üslup ile cedelleşirken içeriğe odaklanamıyorum. D) Orhan Kemal'in Bereketli Topraklar Üzerinde romanında günlük ekmeğinin peşinde koşan, uğradığı haksızlıklar içinde ezilen pek çok kişi sosyal hayattaki aksaklıkların te- mel argümanları olarak sunulur. E) Insan Ne ile Yaşar betimlemelerinin yalınlığı, anlatımın de- rinliği, çıkarımlarının güncelliğini yitirmeyişiyle her daim okunabilecek bir yapıt olarak öne çıkıyor. TÜRKÇE Sınav kodu (Y4223) 38. 39. 10 40