Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

1. (1) Güneş enerjisini elde etmek, basit ve çok maliyetli olmayan bir yöntem ancak elde edilen enerjiyi depolayabilmek oldukça güç. (II) İsveç'te bu konu üzerine araştırmalar yapan bilim insanlarından oluşan bir ekip, sonunda bu soruna çözüm geliştirmeyi başardı. (III) Bilim insanları, araştırmalarını gerçekleştirirken enerjiyi depolayabilme özelliğine sahip yeni bir sivi meydana getirdi. (IV) Araştırma ekibi, oluşan sıvıyı aslında biçim değiştiren bir molekül olarak tanımladı. (V) Karbon, hidrojen ve nitrojenden oluşan bir maddenin üzerinde deney yaparken maddenin atomları arasında beklenmedik bir değişim olduğunu gözlemleyen ekip, oluşan sıvının sıkılaşan atomları aracılığıyla enerjiyi tutabileceğini fark etti. (VI) Isomer adını verdikleri bu sıvı, güneş ışığına maruz kaldığında güçlü kimyasal bağları sayesinde tüm enerjiyi içinde tutabiliyor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde koşul ilgisi söz konusudur? A) II B) III C) IV D) V E) VI

ginin den, den dan eve on- ler, klik tü 5. Birleşmiş Milletler'in son hesaplamalarına göre, dünyada yaklaşık 7,5 milyar insan yaşıyor. Çok değil, 200 yıl önce bu sayı 1 milyardan biraz daha azdı. Nüfus artışı ile birlik- te besin ihtiyacı da arttı. Artan talep karşısında üretimi ve tarımsal verimliliği artırmak adına tarımsal üretimde yüksek miktarlarda fosfor ve azot içeren gübrelerin kullanılmasına başlandı. 20. yüzyılın ortalarındaki fosfor gübresi kullanım miktarıyla kıyaslandığında günümüzde fosfor gübresi kulla- nimi 4 kat arttı. Kaynakların sınırlı olduğu günümüzde, iyi bir yönetim sistemi olmadan sürdürülen fosfor kullanımı yeni bir hikâye ile karşımıza çıkmak üzere: ulusal ve uluslararası gıda güvenliği ile bire bir ilişki içerisinde olan fosfor kıtlığı. Ayrıca, su kaynaklarına karışan fosfor; okyanus ve deniz ta- banında birikmeye devam ediyor. Özellikle göl gibi durgun su sistemlerinde ve deniz-okyanus kıyılarında alg sayısında büyük artışlara ve sonrasında ötrofikasyon diye adlandırı- lan su kirliliğine neden oluyor. Bu parçaya göre fosfor kullanımında, I. Kaynak sınırlılığı Su kirliliği III. Nüfus artışı unsurlarından hangileri kesinlikle etkilidir? A) Yalnız B) Yalnız II. D) I. ve III. C) Yalnız III. E ve II. Palme Yayın 7. C

an- PARAGRAF 19. - 20. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. On beş milyon yıllık bir tarihi olduğu düşünülen Atacama Çö- lü'ne son 500 yıldır yağmur yağdığına dair herhangi bir kayıt bulunmuyordu. Birkaç yıl önce, şiddetli yağışlar bu durumu değiştirdi. Bu yağışlar, dünyanın en kurak çölüne adapte ol- muş yaşam formlarını hayli etkiledi. Uzmanlar, suyun canlı yaşamı için önemli olduğundan hareketle, yağmurun ardın- dan muhteşem çiçeklenmelerin olacağı ve çölde ilkbaharın yaşanacağını umuyordu. Bu, bir miktar gerçekleşti. Ancak bu yağmurlar, çöle özgü mikroorganizma türlerini yok etti. Yağış, çölün Yungay dışındaki bölgelerinde canlı formlarını olumlu etkilerken bu bölgede mikroorganizma popülasyonu- nun %75-87'si yok oldu. Yağmurlardan önce bu bölgeden alınan toprak örneklerinde 16 farklı mikroorganizma türüne rastlanırken yağmurdan sonra sadece 4 tür tespit edilebildi. Bunlardan ikisi tüm koşullara dayanabilen en güçlü türlerdi. Araştırmalar, mikroorganizmaların aniden büyük miktarda suya maruz kaldıklarını ve ozmotik şok nedeniyle öldükleri- ni gösteriyor. Atacama Çölü'nde yüksek miktarda bulunan nitrat kalıntıları mikroorganizmalar için bir besin maddesi. 13 milyon yıl önce yağmurların etkisiyle vadi tabanlarında ve es- ki göllerde nitrat yoğunluğu oluşmuş. Bilim insanları, nitrat kalıntılarının son zamanlarda Mars'taki nitrat birikintilerine benzediğini düşünüyor. Mars'ın erken dönemlerinde mey- dana gelen kısa süreli yağışlar, Mars'ın mineralojisini açıklı- yor onlara göre. Uzun süreli kuraklık dönemlerinin ardından kısa süren yağışların Mars'taki nitrat yataklarının nedeni ola- bileceğini söylüyorlar. 19. Bu parçada Atacama Çölü ile ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisine değinilmemiştir? Eldeki kaynaklara göre uzun süre yağmur yağmadığı- na B) Yağışların etkisinin çölde lokal sonuçlarının olduğuna Son yağmurlarda bazı mikroorganizmaların ortadan kalktığına D) Son yağmurların, çölün sahip olduğu mineral yatakla- rının yok olmasına neden olduğuna E) Son yağmurların ardından bitki örtüsünde az da olsa bir canlanmanın görüldüğüne 7

Ji yüzü aşık ve i yay- ersite n çi- akip top- ser- tur. rin Kli- a- r. 14. Gazeteci: PARAGRA Yayıncı: Genel okur kitlesine hitap eden, oldukça vizyoner, hirs- ll, cesur ve ciddi büyüme hedefleri olan bir yayıneviyiz biz. Bu sektörde pek çok konuda ilklere imza atmış öncü bir kurumuz. Bunu hem yayımladığımız kitaplar hem de yap- tığımız yatırımlar bağlamında söylüyorum. Reklam stra- tejilerimiz, yer aldığımız mecralar, online satış kanalımıza yaptığımız yatırım ve gerçekleştirdiğimiz etkinlikler başka hiçbir yayınevinde yok. Gazeteci: (11) -- Yayıncı: - Bizim on iki yaşında çocuk okurumuz da var, orta yaş grubundan okurlarımız da var, seksen yaşında olup tam bir okuma kurdu olan okurlarımız da... Onları her ay, bileme- diniz iki ayda bir, yeni bir kitapla buluşturuyoruz. Resimli çocuk kitaplarından fantastik kitaplara, dünya edebiyatın- dan çizgi romana kadar tüm kategorileri içine alan bir yayın stratejimiz var. Kitabın çeşidine değil, niteliğine bakıyoruz. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden han- gisi sırasıyla getirilmelidir? A) (1) Yayınevleri arasındaki rekabet sizi etkiliyor mu? (II) Her yaş grubu için kitap yayımlamanın avantajları nelerdir? B) (1) Yayıncılık sektöründe yaşanan daralmadan etkile- neceğinizi düşünüyor musunuz? (II) Yayın yelpazesini geniş tutmanın güçlüklerinden söz eder misiniz? C) (1) Ülkemizdeki diğer yayınevlerinden hangi noktada ayrılıyorsunuz? (II) Daha çok hangi tür kitaplar yayımlıyorsunuz, bir ön- celiğiniz var mı? D) (1) Yayıncılık anlayışınızı değiştirmenizin temel sebebi nedir? (II) Çocuk kitabı yayımlamakla yetişkinler için kitap ya- yımlamanın farkları nelerdir? E) (1) Yayınevlerinin içinde bulunduğu durum hakkında neler söylersiniz? (II) Geniş bir okur kitlesine ulaşmanızda yayımladığınız kitapların niteliği etkili oldu mu?

8. 1. Mitomanik yalan söyleme davranışı gösteren kişiler, yalan söylemek için belirli bir nedeni olmayan hastalar, sadece psikolojik rahatsızlıktan dolayı veya bir gereksi- nim duydukları için yalan söylerler. Bu anlamda yalan- lar sonucunda sosyal bir kazanç sağlanması amaçlan- masa da sıklıkla ikincil yönden bir kazanç elde edilebi- lir. Mitomanik yalanlar sonucunda kişi kendini sıklıkla bir olayın kahramanı veya kurbanı olarak ifade eder. II. Yapılan araştırmalar bazı nörolojik sorunlara sahip kişi- lerde mitomanik davranışların gelişebildiğini göstermiştir. Bu anlamda beynin çeşitli bölgeleri kişilik ve ruhsal sağ- lıkla alakalı olduğundan bu bölgelerdeki hasar kişilik bo- zukluklarına veya psikolojik rahatsızlıklara neden olabilir. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A parçada insanların yalan söyleme eyleminin hangi gerekçe doğrultusunda gerçekleştirildiğinden bahsedil- mektedir. B) I. parçada yalan söyleme eyleminin kaynağının ne oldu- ğu dile getirilmiştir. II. parçada, bahsedilen konu ile ilgili bir tespitten söz edilmiştir. parça, I. parçada bahsi geçen konuyu destekleyici ni- parça teliktedir. D) E) Her iki parçada da yalan söyleme eyleminin neden oldu- ğu veya olabileceği olumsuzluklar anlatılmıştır.

cok e- ze i- K 30. 1. Okuyucuyu yeteneksiz sayarak yazmak istediklerini sadeleştirme çabasına girişenlerin neden oturup yaz- dığını anlamıyorum. II. Yazar, okuyucunun seviyesine inme kaygısından vaz- geçmelidir. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir bi- çimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerin hangisidir? A) Yazar okuyucunun seviyesine göre eser yazmak isti- yorsa okuyucuyu yeteneksiz sayıyordur. B) Okuyucunun yeteneğini hiçe sayıp yapıtını olabildi- ğince sadeleştiren yazar geniş bir okuyucu kitlesine kavuşur. Okuyucunun düzeyine inme kaygısından sıyrılıp oku- yucunun yeteneğini göz ardı etmeden sade yazmaya gayret eden yazarın yazma nedenini anlamıyorum. Okuyucunun düzeyine inme endişesinde olup yazdık- larını sadeleştirmeye çalışarak okuyucunun yeteneğini göz ardı eden yazarın yazma nedenini anlamıyorum. E) Bir yazarın okuyucusunu yeteneksiz sayıp yazdıkları- ni basitleştirmeye çalışmasının ve böylece okuyucu- nun seviyesine ulaşmasının bir anlamı yoktur.

kirliliğinin çoğu kayna- e ya da kanalizasyon- zara taşması olan kim- maktadır. Örneğin yer petrol taşmaları mey- eden millerce uzaktaki rikaları ayrıca atıkları adar bu, tehlikeli mad- ak sıkı devlet kuralla- olsa da su kirliliğinin olabileceğine inanan hit olan herkes yerel iletişime geçmelidir. yapmada ve bitkileri -n kirli suyla temastan edeki su, içmek için kle o bölgeye bir da- arak su kesilir. yukarıdaki parçada atım vardır? edeki su kesildiğinde den toplum bilinci ile ögarlara akan sular- su kirliliğinden ka- eleri uygun bir yön- önemlidir. eri gibi ev temizleyi- ak tasarlanmadıkları külmemelidir. asitler, imha için uy- yerler, çevre koru- nusu ürünleri satan ek bulunabilir. 11 34. Küreselleşme tanımlaması zor bir terimdir çünkü birçok anlama gelmektedir. Küreselleşme genellik- le birbirine toplum, siyaset ve eğitim yönüyle eko- nomik olarak bağlanan ve kendilerini sadece ulusal kimlikleri aracılığı ile değil dünyanın bir parçası gibi bütün olarak gören ülkelerle ilgili akımı temsil eder. Küreselleşme, bir tartışma konusu olsa da bunu yakın bir zamanda sonlandırmak çok muhtemel gözükmüyor. Küreselleşmenin özellikle ekonomi ya da internet gibi yaygın bir araç vasıtasıyla tüm milletlerin insanlarını bir araya getirdiği söylenmek- tedir. Dünyada bir kişinin bir günlük seyahatle ula- şamayacağı çok az yer ve bir kişinin telefon ya da internetle ulaşamayacağı çok az insan vardır. Se- yahat ve iletişimin modern şekillerinden dolayı, bir ulusun vatandaşları dünya ile ilgili tamamıyla daha bilinçliler ve diğer kültürlerden çeşitli yollarla etki- lenebilirler. Zaman ve mekân sorunu daha azdır ve hatta dil engellerinin üstesinden gelinmektedir çünkü tüm dünyadaki insanlar ticaret, sosyal inter- net forumları, çeşitli medya araçları ve çeşitli diğer yöntemlerle iletişim kurmaktadır. Yaşanan sıkıntı- lardan dolayı bazı insanlar dış kaynak kullanımı; gibi belli eğilimlerin, ulusu nasıl etkileyebildiği ko- nusunda endişelenmektedir. Dış kaynak kullanımı iş alan bir ulustan faydalanırken bu iş, dış kaynak kullanan ülke ya da şirket tarafından alındığında kaygı ortaya çıkar. Bu parçadan hareketle "küreselleşme" ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Dünyanın ekonomisi her ne kadar daha küre- selleşmiş olsa da ulusun kendi ekonomisi sıkıntı çeker. B) Küreselleşme, tüm ülkelerin dünyadaki küre- selleşme eğilimlerini tersine çevirmek için güçlü yalnızcılık politikalarına sahip olmanın yanı sıra modern iletişim ve seyahat metotlarının kitlesel imhasına da sahip olacaktır. C) Bazı ülkelerin ya da insanların küreselleşme olarak takip ettikleri şeye direnç göstermeye- cekleri anlamı çıkmaz ancak bu eğilimi hızlı bir trenle karşılaştırabilirsiniz. D) Gelinen noktada, internet gibi araçlar vasıtasıy- la tüm dünyadaki zihinlerin iletişimini sonlandır- mak için yapılacak çok az şey vardır. E) Küreselleşmenin dünyamızı birçok açıdan et- kilemeye devam edeceği muhtemeldir ancak kısa sürede azalan bir eğilim izlenimini göz ardı etme yanlışlığına düşmekten kaçınılmalıdır. Diğer sayfaya geçiniz. I 9 I mk iriyl Kar Ak ligi k

8. Coğrafya dersinde yaşadığı şehir hakkındaki bilgilerini akta- B ran bir öğrenci şehir nüfusunun %65'inin hizmet, %30'unun $ sanayi, %5'nin tarım sektöründe çalıştığını söylemiştir. Buna göre öğrencinin yaşadığı şehrin; I. nüfusun en fazla üçüncül ekonomik faaliyet alanında çalıştığı, II. şehir dışına yoğun göç verdiği, .. tarımsal verimin düşük olduğu özelliklerinden hangilerine sahip olduğu kesinlikle söylenebilir? A) Yalnız I DY II ve III B) Yalnız II C) I ve II E) I, II vė III I

TEST S 7-8 sorulan aşağıdaki parçaya göre cevaplayiniz. Çoklu Paragraf Yaşadığımız köyde çok güzel düğünler olurdu. Bu düğünlerde davul sesi, zuma sesi duyduğumda o kadar çok etkilenirdim ki içim içime sığmazdı, kıpır kıpır olurdum. Oralarda söylenen türkülere kendi kendime eşlik ederdim. Bunu büyüklerim fark etmiş demek ki "Ya bu çocuk bir şeyler söy lüyor, türkü söylüyor." diye diye bana türkü söyletmeye başlamışlardı. Hatta ilk söylediğim türkü, Aşık Mahzuni'nin bir türküsüydü. Üç dört yaşlarımdaydım. Demek ki a dönemde evlerde o cali- yordu. Ben de ezberleyivermişim. Sonra o bahsettiğim düğünlerde söyletmeye başladılar bana. Ardindan ilkokula başladım. Yatılıydım. Orada da öğretmenlerim keşfetmişlerdi beni. Hatta İstiklal Marşı'nı bütün okulun karşısında bana okutmuşlardı. Öğretmenlerim beni yanlarına çağınır, tenef- füslerde bana türkü söyletirlerdi. Galiba hamurumda varmış. 7. Bu parçadan sözü edilen kişi L. Sosyal bir kişiliğe sahip olan II. Halk müziğine ilgi duyan III. Müzik konusunda yetenekli olan IV. Okuldaki müzik çalışmalarına katılan V. Kulağı müziğe yatkın olan D) IV yukarıdaki yargılardan hangisi ile nitelen- dirilemez? A) I B) II E) V 1-1 2-1 3-√ c) III Jbddd 6 G harag 9- ✓ 13-√ 143√ 15-

37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Toplumların kültürel kimlik özelliklerinin yansımasında en ge- niş verileri barındıran üretim alanlarından biri tekstil olmuştur. Tekstil, işlevsel amaçlı üretilirken üreten toplumun kültürel özellikleri; dokuma malzemesine, tekniğine, motiflerine, ren- gine ve kullanım formuna yansımıştır. Veriler geniş bir ana- lizle anlamlandırıldığında insanlığın tarih boyunca kendisini tekstil malzemesinde ifade ettiği kolayca fark edilmektedir. Araştırmada veri analizinde uzun tarihsel geçmişe dayanan, tekstil üretim ve tasarımlarıyla tarih boyunca çok sayıda top- lumun ilgisini üzerinde toplayıp onları etkileyen Hint uygarlığı seçilmiştir. Zengin bir tekstil geleneğine sahip olan Hindistan geleneksel giysisi saree (sari), üretim süreçleri ve ürün bağla- mında kültürel kimlik kodlarının kaydedildiği veri alanı olarak kabul edilmiştir. Günümüzde de kültürel geçmişin izlerini ta- şıması açısından orijinalliğini korumayı başarmış olan saree (sari) geleneği, pamuk ve ipek ipliklerin coğrafyaya özgü tek- niklerle dokunmasından elde edilen olağanüstü estetik başa- rısını, özel anlamlar yüklenmiş renk ilişkileri ve desenler ile bütünleyerek kültürel değerini yapılandırmıştır. 37. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ula- şılamaz? A) Saree" adlı geleneksel giysinin birçok yönüyle Hindistan'ın kültürel mirasını yansıttığına B) Insanların duygu ve düşüncelerini giysiler üzerine işleyip aktarmış olduğuna Özel mesajlar vermesi için üretilen "saree"nin saf ipek- ten yapıldığına D) Tekstil ürünlerinin milletlerin kültürünü detaylı bir biçim- de yansıtan unsur olduğuna MİRAY YAYINLARI E) Kadim bir medeniyet olan Hintlilerin tekstil tasarım ve üretim konusunda birçok kültürün, medeniyetin ilgisini çekmiş olduğuna 38. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağı- dakilerden hangisidir? A) Kültürlerin şekillenmesinde etkili olmak B) Toplumun kültürel özelliklerini bünyesinde barındırmak C) Milletlerin en önemli kültür mirası olmak D) Kültür mirasını gelecek nesillere aktarmak E) Kültürel çalışmaların kaydedildiği bir alan olmak

TYTUT B 18. Satranç, çocuk dâhiler, Soğuk Savaş, Vietnam Savaşı'nın trav- ması, evlat edinme, müzik, moda, sınıf eşitsizliği, feminizm içeren ve geçen ay Netflix'te yayımlanan The Queen's Gambit adlı mini-dizi seyredenlerde gerçek hayat hikâyesi ihtimalini akıllara getirmiş olabilir. O dönemin yetimhane gibi devlet ku- rumlarında teskin edici ilaç kullanımından "bir yere ait olma", evlenme ve çocuk sahibi olma gibi toplum tarafından genel kabul gören aile kurumuna yapılan vurgu, diziyi gerçeğe yaklaş- tırmıştır. Günümüzde Covid-19 sebebiyle evde daha çok zaman geçirilmesi dizilere ilgiyi tarihte hiç olmadığı kadar artırmıştır. Ama bir satranç dizisinin, yeni yemek tarifleri denemenin de do- yuma ulaştığı döneme rast gelmesi de ilginç bir tesadüf olabilir. Ev halkı ile bilgisayarada satranç oynama ve kadınların ilgisinin çekilmesi kaçınılmaz gibi görünüyor. Alışveriş sitelerinde sat- ranç takımlarının satışında bir artış olacağı da öngörülebilir. Bu parçada The Queen's Gambit ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? din haklarını savunan bir içeriğinin bulunduğuna B) Dönem dizisi özelliği taşıdığına CNetflix'in en çok izlenen dizilerinden biri olduğuna Dinsanlar olumlu anlamda etkileyebileceğine E Kurmaca yönünün bulunduğuna

7. 7 I. Sanatta sanatçıları özgürleştiren, çoğunlukla içerik de- eğil; söz söyleme yöntemidir. II. Topluma söyleyecek sözü olan sanatçı, toplumu aydın- latmaya devam etmelidir. Spyub nechhiteele thosy 18 III. Üretkenliğini kaybeden sanatçı, sanatta söylenecek bir id notice söz kalmadığını iddia etmeye başlar. Tamns Veb lanean) IV. Söyleyeceği her şeyi bir anda söyleyen sanatçılar, bir süre sonra kendini tekrar etmeye başlar. V. Sanatta söylenecek her sözün söylendiğini ifade eden sanatçı, yaratıcılığının sonuna gelmiştir. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangileri anlam- ca birbirine en yakındır? A) Ivett D) ve IV B) Il ve IV C). III ve V E) IV ve V us pirinyobaigi gSTYB

Palme Yayınevi 3. Toplum olarak okumuyoruz. Okuryazar olmakla iyi bir okur olmanın aynı şey olmadığının aynıdında bile değiliz. Günü- müzde ders kitaplarının dışına çıkamayan öğrenci kitlesini de okur olarak görüyoruz. Bunun sonucunda okumayan nesiller yetiştirmiş oluyoruz. Bir toplumda okumak, bir ya şam biçimi haline gelmemişse sorumlusu, gençlerini oku ma sevgisi vermeden, okumaya gereksinim duyurmadan yetiştiren toplumdur. Günümüz insanı okuma sevgisini, okumayı öğrendiği ilköğretim çağının ilk yıllarında kazan- maya başlamalı. Ders kitaplarının dışındaki o büyülü dünya ile tanışmalı. Duyan ve duyumsayan, sevecen bir yürekle yetişmeli. Eli kalem tutmaya başladığı yıllarda okumanın tadına varmalı, hazzını duymalıdır. Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangisidir? AY Kültürlü bir toplum olmamamızın kökeninde okumama- mızın yatması B) Oğrencileri nitelikli eserlerle buluşturacak bir eğitim sis- teminin olmaması Yeni nesle okumayı sevdirememiz ve öğrencilerin okul- da okuduklarını yeterli saymamız Okuma sevgisi olmadan büyüyen kuşakların sevgisiz bir toplum oluşturması Öğrencilerin, okumayı sadece ders geçmede bir zorun- luluk olarak görmeleri

20. Birkaç satır yazdıktan sonra, sözcüklerin dil mahlukuna doğru gerisin geri kaymalarına izin veririm. Ve sözcükler orada; aralarında anlam, aliterasyon, mecaz ya da ritim akrabalığı olan bir grup ev sahibi sözcük tarafından hemen tanınırlar ve karşılanırlar. Hoşbeş edişlerine kulak veririm. Hep birlikte, benim seçmiş olduğum sözcükleri kullanma biçimime karşı çıkarlar. Onlara verdiğim rolleri sorgularlar. Böyle olunca, satırlarla biraz oynarım, bir ya da iki sözcüğü değiştiririm ve onları tekrar sunarım. Başka bir muhabbet başlar aralarında. Ve bu böylece sürüp gider, ta ki geçici bir onay konusunda en az homurdanma olana kadar. Sonra, diğer paragrafa geçerim. Bu parçada konuşan yazarla ilgili aşağıdakilerin hangisi söylenebilir? A) Sözcüklerin, oluşturmak istediği dünyanın birer aracı olduğunun farkındadır. B Yan yana gelecek sözcüklerin birbiriyle uyumlu olmasına özen göstermektedir. C) Dilin tarihselliği içinde sözcüklerin anlam değiştirdiğini düşünmektedir. Sözcük seçiminde titizdir ve onlarla ruhani bir ilişki kurmaktadır. Anlatmak istediği konuya bütünüyle hâkim olmak için gerekli hazırlığı yapmaktadır.

esi sal ARAGRAF PARAGRAF 26. T. S. Eliot şiirlerini okumak her zaman biraz da onun dönemini okumaktır, her okuma gibi. Fakat Eliot biraz daha öyledir. Çünkü, çağını ve içinde yer aldığı büyük kültürel bilinci anlamaya çalışmış, bu yönde çok önemli katkılar sağlamış bir denemecidir aynı zamanda. Şiirinin ana sorunsallarıyla denemelerinin ana meseleleri iç içedir. Sıradan hemen hiçbir şey yapmamıştır. Bütün o türden büyük ozanlar ve yazarlar gibi çok sınırlı verimini, ne yaptığının fazlasıyla bilincinde olarak birkaç alana sıkıştırmıştır. 'Sıkıştırmıştır'ı da olumsuz anlamda söylemiyorum, yeterince önemli görmediği her şeyi elediği için sıkıştırmıştır. Kötü bir tek şiir, tek bir satır bulunmaz onda. Türkiye'de olamazsın Hafızaları rezil olam ülkede re üzerinde Bu parçada kendisinden söz edilen T. S. Eliot hakkında aşağıdakilerin hangisi söylenemez? 27.-28. s A) Çağı üzerine düşünen bir denemeci de olması nedeniyle şiirlerinin, çağını yansıtmada çok başarılı olduğu Yapıtlarıyla olduğu kadar muhalif ve eleştirel kimliğiyle de çağına damga vurduğu C) Sayıca fazla olmayan eserlerinde belli birkaç konuyu derinlemesine ele almaya odaklandığı D) Denemeleriyle şiirlerinde eğildiği sorunların benzer nitelikte olduğu Yapıtlarında gereksiz hiçbir şey kalmaması için özel bir çaba gösterdiği köşede ede bir sizden dayatr olman da far eleşti "sine kapa fark BL ha A

vurulduğu için Sinop sitesi Veterinerlik Fa- ilen üç kurt yavrusu ulunan yavrular, bu Fenice Ormanlarına kurtların bakımını için Ayancık yeri- erinin nedenini, bu ha uzak olmasıyla gili olarak aşağı- memiştir? değiştirildiğine şturduklarına m tarafından ya- Oklerine eçtiğine meyve tomur- in arıların bal adı verilen bir uğramasıyla e yerleştirilen bu şifalı be- kışı kovan- eksinimlerini biçiminde çekleri nek- n biri bu iş arınlarında arınları tam nın iki katı in 150 ile u nedenle dururlar. ilgili ola- rılamaz? bir tem- sin mad- Eleştire- ek için ek çok Cadir 7 ve 8. soruları aşağıdaki layınız. Klasikler, dünya insanlarının soluk aldığı düşünsel, yayınsal birikimlerdir. Her toplum, yarattığı anlayış ve kavrayış devrimini klasiklerle besler, onların gerçek içe. riklerini birbirlerinin beyninde yaşar. Köy Enstitüleri bu dünya insanlığının düşünsel birliğini, Anadolu bozkırla. rında yeşertmiş ve toplumun klasiğini yaratan çabalara ortam hazırlamıştır. Öyle ki Köy Enstitülerinde kitap demek "klasik" demektir. Sabahattin Eyüboğlu, Vedat Günyol, Ruhi Su gibi Köy Enstitülerinin düşünce mimar- dolaşmıştır öğrencilerin arasında. Onları yetiştiren de larının yanı sıra, tüm öğretmenler ellerinde klasiklerle bu klasikler olmuştur. 7. Bu parçaya göre "Köy Enstitülerinde dünya kla- nesiklerine önem verilmesinin nedeni" aşağıdakiler- slid den hangisidir? ped ADDIOV A) Öğrencilere kitap seçme yetisi ve okuma alış- kanlığı kazandırmak inten cevap. in choo 365821 C) Anadolu insanına bilgi ve kültür aşılayarak dü- zeylerini yükseltmek Alix vart los sinde netlil nebin AlkimsT SAUD B) Dünyanın düşünce biçimini tanıtarak ulusal klasikleri oluşturmanın yolunu açmak ben D) Eğitimli ve başarılı yazarlar yetiştirmenin kapı- hepal larını açmak E) Edebiyat alanında birlik ve beraberliği sağla- mak lemio (illeviento hapnoe risto A) Betimlemeye B) Tanık göstermeye C) Örneklemeye D) Sayısal verilere E) Öykülemeye Onsy ud sq xuqox nişi xemlex ettever blemlidensaed jysmsloed enhichid xuyild ev abishay naise teemaxlen pixsmlasy reuse nnehsgade ispob aumlulunux 8. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han- gisine yer verilmiştir? 1. bir herkes nın çıkmasını S Ergenlik döne ça az seviye beyin uyarıl teron salgıla 12 yaşlarınd itibaren ise nu, sakalla boyun uza olmaktadı çıkması iç Bu parça özellikle vale BOLA ligi shsino (8 enug A) Test salv B) Bel yap C) Te la D) T C E) 2. Ba -noleve Sum kis albrec mişil $6 bh -16. aby -id Yo -0