Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

70 r- a 6₁ e TYT TÜRKÇE DENEME SINAVI - V 37 ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre ce- vaplayınız. Herkes mutlu olmak istiyor ancak en küçük bir olum- suzlukta hemen ümitsizliğe kapılıyor. Zaten hayatta çok mutlu olacağız, diye bir kural yok. Önemli olan karşılaştığımız olumsuz olaylardan bir ders çıkarıp küçük de olsa mutlu olacak bir şeyler bulabilmek.... Düşünce yapınıza ve hayata bakışınıza göre, haya- tınızdaki olaylar sadece sizi ya yıpratır ya da parla- tır. Olumsuz düşünen ve bakış açıları olumsuz olan insanlar, daima "niçin" diye sorarlar ve sadece so- runları görürler. Fırsatlar kapılarını çaldığında da tok- mağın sesinden rahatsız olurlar. İyimser ve olumlu insanlar ise "nasıl" sorusunu sorarlar, daima çözüme odaklanırlar. Zihnimiz bir bahçeye benzer; olumlu düşünce, iç konuşma, hayal ve telkinlerle onu bes- lersek başarı ve mutluluk bizim olacaktır. Endişe, ümitsizlik, korku ile beslenirseniz, bunlar âdeta ze- hirli atıklar gibi sonuç doğuracaktır. O yüzden, bir tek olumsuz düşüncenin zihnimize yerleşmesine izin verme lüksümüz yoktur. Zira Mevlana'nın deyişiyle, "Sen kötü düşünceyi zehirli tırnak gibi bil. Bu tırnak derinleştikçe canın yüzünü tırmalar." 37. Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? (A) Karşılaştığımız sorun nasıl olursa olsun önemli olan, bu sorunla nasıl baş edeceğimizi bulmak ve sonuca/odaklanmaktır. B) Insanlar bazen en küçük olaylar karşısında bile ümitsizliğe kapılmakta ve hayata küsmektedir. C) Zihnimizde olumsuz düşünceler olduğu müd- detçe "niçin"ler peşimizi bırakmayacak ve hayatı- mız çekilmez bir hâle gelecektir. BÜmitsizlik, olumsuz düşünme, karamsar olma, in- sanların çoğunu etkisi altına alan olumsuz duygu- lardır, E) Insanı ayakta tutan en önemli hasleti ümitli ol- maktır. Buna gayret ve çalışma da eklenince hiç- bir olumsuzluk o kişiyi yıkamaz.

3. (1) Türkçülük akımının da en önemli savunucusu olan Ömer Sey- fettin, Millî Edebiyat'ın dil anlayışı olan "Yeni Lisan" görüşünün de sahibi ve bu adı taşıyan makalenin yazarıdır. (II) Hem sanatsal hem de öğretici metin türüne ait eserlerinde sade konuşma dilini kullanmıştır. (III) Ömer Seyfettin Batı edebiyat ve kültürüyle de yakından ilgilenmiş ama kendisinden önceki sanatçılar gibi kendi öz benliğini bırakarak tamamen Batı'ya yönelmemiştir. (IV) Eser- lerinde çocukluk anılarından ve askerlik hayatında yaşadıkların- Kain dan yola çıkan Ömer Seyfettin, hikâyelerini Genç Kalemler ve Türk Yurdu dergilerinde yayımlamıştır. (V) Sanatçı, eserlerinde se- rim, düğüm ve çözüm bölümlerine önem vererek Maupassant tarzı olay hikâyeciliğinin de edebiyatımızdaki en önemli temsilcisi olmuştur. Bu parçadaki numaralı cümlelerin hangileri söz konusu sa- natçının üslubuyla ilgilidir? A) I ve III B) II ve III y ÖĞRENME TES D)-il ve V E) IV vev C) ve IV

17. On dokuzuncu yüzyıl Türk romanlarına baktığımızda aşkın, top- lumumuzda hep kapalı bir mekânda kaçamak yaşandığını görüyoruz. Sadece kapalı bir çevrede değil, dar bir aile çevre- sinde. Halit Ziya romanlarında zaman zaman "fücur" kapsamına giren aşklar, dar bir çevrede yaşamanın sonucu, kişinin sevgiliyi en yakındakiler arasından seçme zorunluluğunu açık seçik koyu- yor ortaya. Batı romanlarının çoğunda da öyle ya. Diyeceksiniz ki günümüzde pek mi değişti koşullar? Yok canım. Çevrenin kabu- ğunu zorlamayı gözümüz yemiyor pek. Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenemez? A) Aşktaki serüven payını yok sayıp güven verici sığınaklar arı- yoruz. B) Aşkı yasal ve yasak olarak ikiye bölmeyi seviyoruz hâlâ. Toplumsal normlar kişisel aşka her zaman baskın çıkıyor. Ozgürce seçebilmeyi, yaşayabilmeyi gerektirir aşk. EX Aşk, doğruya ulaşma yolunda çekilmesi gereken kutsal bir çiledir.

Paragraf ru Kökü TEST 6 Canlıyı belirleyen işlevsel karakterler pek fazla değildir. Özümleme, üreme, tepkinlik, homeostazi gibi işlevler vardır. Canlının yapısal karakterleri, bütün gözlem öl- çeklerinde hemen hemen mutlak bir heterojenliğe da- yanır. Vücudun bölümleri, organlar, dokular, hücreler, hücre organitleri... Bu karakter homotetisizlikle atbaşı gider. Fakat canlının işlevsel karakterlerinin tümü ile uyum sağlayan en küçük karmaşıklık düzeyi prokaryot hücre düzeyidir. Daha küçük daha basit olan virüs ya da viroit ne büyüyebilir ne de kendi başına üreyebilir. Ancak içine girdiği prokaryot ya da ökaryot hücrele- re kendisini ürettirebilir. Canlı birey, atomlarının hızlı yenilenmesi bağlamında, yavaş bir gelişim gösterir. Durmadan yeni moleküller alarak ve bunları sürekli atarak kendini olası bir ölüme sürükleyecek olan bo- zunma süreçlerinden sakınmış ya da en azından onu yavaşlatmış olur. Yaşamak için yemek gerekir, deyimi şu anlama gelir: Yapıları korumak için içeriği yenile- mek gerekir. Bu parçadan hareketle aşağıdaki bilgilerden han- gisi yanlıştır? A) Bir canlının görevsel özelliklerinin tamamı ile uyum sağlayan bir hücre türü vardır. B) Canlının yaşayacağı bozunma sürecinin hızının kesilmesinde moleküller etkin rol oynamaktadır. C) Yapısal karakterler, homotetisizliğin taşıdığı birta- kım özellikleri barındırmaz. D) Bireyin gelişiminde atomların yenilenme hızları et- kilidir. E) (çeriği yenilemek, yapının sürekliliği için gerekli bir işlemdir.

Inge 2 newsaturacab Teleg Ancak günümüzde bu teknikler terk edip önemini yiti yor. Bu uygulamalar bilen ustalar, zanaickarlar her geçen gin aralyor. En sa zamanda bu yanliştan dönlip farkh jetojk, coğrafi ve iklimsel koşullarda inşa edilen geleneksel yaplans ener, su ve malzeme korunumu apandan irdelenmesi gere kiyor. Bu tespitler doğrultusunda elde edilecek veriler penda tark koşullara uygun sürdürülebilir yapilagma kriterlengels tirilebilir. Ancak bu sayede çevre ve iklim sorunlarına duyark gelenege eklemlenebilen yerleşim modelleri geliştirmek müm kün olabilir Bu parçanın başına düşüncenin ak hangisi getirilmelidir? Opdfor re aşağdaklarden Al Yarin günümüze kadar sürdüren tarihi yerleşim alanla koruma adina bilimsel teknikler tercih edilme B) Yapdagmanin hula sürdago kentierde artik ekolojik değ lere saye gösteren yapı yöntemleri kullaniyor Dünya tarihinde bilimsel tekniklerie icatlar yapan eski yerleşimlerde doğaya say gösterdiği biliniyor D) Kültürel önemi bulunan geleneksel şehirlerde çevre dostu uygulamalarla da üretimi yapıldanlagiyor E) Geleneksel yaplarda enerji verimligi önceden hayata geçirildiği görülüyor. uygulamalarinin çok su for su LOTURUM (TYT) DENEME-4 Diğer sayfaya geçiniz

29 Mizah dergileri basit bir eğlencelik ya da basmakalıp bir d araçlarıdır. Mizah metni üzerinden verilen mesajlar da gündelik şünce sahası olmanın ötesinde birer kültür üretim ve dağıtm yaşamın yalnızca sıradan bir yansıması değil kamuoyu oluştura geçiş dönemlerinde ve siyasi çalkantıların fazlalaştığı yıllarda bir bilen ideolojik ve manipülatif kurgu sahalarıdır. Mizah, özellikle aracılığıyla üretken ve sürekli bir şekilde mizah yapmak isteyen mücadele aracı olarak ön plana çıkmıştır. O yüzden karikatür sosyoloji, siyaset bilimi, tarih ve psikoloji gibi bilimlerle de ya çizer ve sanatçıların gözlem güçlerinin çok iyi olması yanında kından ilgili olması gerekmektedir. Bu parçadan, I. Günlük yaşamın siyasi ve sosyokültürel yansımaları mizah sayesinde topluma aktarılabilmektedir.. II. Mizah, özellikle siyasi sorunların arttığı dönemlerde top- lumda uzlaşma ortamı oluşturulmasına yardımcı olmaktadır. III. Mizah, eğlendirme işlevinin yanında daha çok, belli bir düşünceyi yaygınlaştırmak ve toplumu o düşünce etrafında toplamak için kullanılmaktadır. yargılarından hangileri çıkarılabilir? A) Yalnız I D) I ve III B) Yalniz III E) I, II ve III C) I ve II Diğer sayfaya geçiniz.

27 (1) Japon edebiyatının en iyi yazarlarından Haruki Murakami, Uyku adlı öyküsünde on yedi gün hiç uyumayan bir kadının sıradan yaşantısının nasıl sıra dışı bir hâl aldığını anlatıyor. (II) Bütün kitapları çoksatar listelerinde yer alan Murakami, eserle- rinde Japon kültürüne yer vermediği için ülkesinde eleştiriliyor. (III) Zor olan, basit olanı yapmaktır, felsefesine selam gönderdiği eserlerinde bir ortaokul öğrencisinin bile rahatlıkla anlayabile- ceği sade bir anlatım tarzı benimsiyor. (IV) Ancak çok katmanlı bir kurguyla yazan Murakami'nin satır aralarındaki mesajlarını anlamak için dikkatli bir okur olmak gerekiyor. (V) Kahramanları resmetmedeki ustalığı sayesinde kitabın imgeleri gözlerimizin önünde beliriveriyor. Bir yazardan söz edilen bu parçada numaralanmış cümle- lerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? ALL cümlede, yapıtlarının içeriklerine yönelik değerlendirmeler- de bulunulmuştur. B). cümlede, edebî yönüne yönelik hem olumlu hem olumsuz eleştiri yapılmıştır. C) III. cümlede, yapıtlarının geniş bir okur kitlesine ulaşmasında üslubunun etkisinden söz edilmiştir. D) IV. cümlede, tam anlamıyla anlaşılabilmesinin okurdan emek istediği anlatılmak istenmiştir. EV. cümlede, kahramanlarının öne çıkan özellikleriyle ilgil açıklama yapılmıştır.

1. Bu testte sırasıyla, Tarih (1-5), Coğrafya (6-10), Felsefe (11-15), Din dersini yasal olarak almak zorunda olmayan veya farklı müfredat ile a 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Sosyal Bilimler Testi için ayrılan kısmı Çin kaynaklarında "Uygurlara ait Turfan şehrinde, elliden fazla Budist manastırı olduğu ve hepsinde de Tang sülalesi tarafın- dan konulmuş olan kitabeler bulunduğu" yer almıştır. 4. 1. Buna göre, yazılı kültüre sahip olunduğu, H. Türk geleneklerine bağlılık gösterildiği, III. İpek Yolu üzerinde denetim sağlandığı, IV. yerleşik hayatın var olduğu ifadelerinden hangilerinin Uygurlar için doğru olduğu sa- vunulabilir? A) I ve II DI ve IV B) I ve III E) I ve IV CI ve IV

TYT TÜRKÇE 25. Afetler tür olarak doğal ve insan kaynaklı (teknolojik) olmak üzere iki grupta toplanmaktadır. Deprem, sel, orman tah- ribatları, ekolojik kirlenme, volkanik patlamalar, tsunami, kuraklık ve veba salgınları doğal afetler içerisinde yer alır- ken kimyasal ve endüstriyel kazalar, nükleer kazalar, uçak kazaları, terörizm, demir yolu ve gemi kazaları teknolojik afetler içerisinde yer almaktadır. Teknolojik afetler insan- lar tarafından oluşturulabileceği gibi doğal afetler sonucu da meydana gelebilmektedir. Bu parçadan hareketle afetlerle ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi söylenebilir? A) Doğal afetlerin yıkım gücü daha fazladır. B) Teknolojik afetlerin insanlara etkisi doğal afetlere göre daha fazladır. C) Kimyasal ve nükleer kazalarda doğal afetlerin de etkisi olabilir. D) Afetlerin her ikisinde de insan eli vardır. E) Ekolojik kirlenmenin sonucu, demir yolu kazalarından daha ağırdır.

10. Antartika'nın en kalabalık penguen nesli olan "im- parator penguenleri"nin küresel ısınma nedeniyle 600 bin olan nüfusunun beşte biri yok olacak. Bu cümleden aşağıdakilerden hangisi kesin olarak çıkarılabilecek bir yargıdır? A) En kalabalık penguen nesli Antartika'dadır. B) Küresel ısınmanın önüne geçmek için çalış- malar hızlanmıştır. C) Antartika'da birden fazla penguen türü yaşa- maktadır. D) Penguenler küresel ısınmadan en çok etkile- nen canlılardır. E) Penguenlerin varlığını sürdürmesi, kürese Isınmaya karşı iyi bir önlemdir.

2 1. Psikolojinin insan hayatındaki yerini diğer bilim dallarıyla kıyaslamak mümkün değildir. Aksi hâlde psikoloji biliminin sığ bir bilim olduğu yanlışı kalıcı olacaktır. III. Bu nedenle insan ve psikoloji başlıklı yazılar in- sanların çok fazla ilgisini çeker. IV. Bu ilgiyi doğru kullanabilirsek insanları psikoloji konusunda bilinçlendirebiliriz. Insanların hemen hemen her davranışında her türlü hareketlerinde psikoloji biliminin izleri görü- lür. Yukarıdaki numaralı cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturabilmesi için hangileri birbiriyle yer değiş- tirmelidir? A) 1. veli. B ve IV. DLH. ve V. ill. ve V. E) III e IV.

bu tabaka ışığı yan- Jindan retinadan iki az ışıkta bile gayet kedilerin gözlerinin göre aşağıdakiler- i kronik hücreler itan kristallerden mayan bir taba- küçülerek fazla mesafedekile- ancak afından anat ve la ilgili -k kar- çıka- meye pilan ebze di da Sır- ilen ere an na si, 0 TOPRAK 35 ve 36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Koşu, ister uzun mesafe ister sürat koşusu olsun dünya gene- linde yapılan, popüler ancak bir o kadar da zahmetli bir iştir. tirmekle kalmaz aynı zamanda vücudu son derece yorar. Her Yüksek bir zihinsel odaklanma, geniş bir acı toleransı gerek adımda ayağınız yerle çarpışır ve bu etki, sahip olduğunuz bütün kaslara titreşimler gönderir, Günden güne bu etki, kas bitkinliğine ve sakatlığına sebep olmaktadır. Marsilya Üniversi- tesindeki araştırmacılar, koşucuların bu titreşimlere nasıl uyum çalışmaktadır Şimdiye kadar buldukları; bedenimizin, adımla- sağladığını anlamaya ve bu tür sakatlıkların önüne geçmeye rımızı bu etkiye alıştırmak için sürekli bir adapte eğilimi gös- terdiği yönündeydi. Son günlerde ise hedefleri, vücudun bu titreşimlerle başa çıkmak için kullandığı kas hareketi ve ma- nevraların sakatlığa nasıl sebep olduğunu ortaya çıkarmak üzerinedir. 35. Bu parçada koşu sporuyla ilgili aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir? 20221601 Vücut sağlığı üzerindeki faydalarına B Birden fazla çeşidi bulunduğuna Zihinsel ve bedensel dayanıklılık gerektirdiğine D) Herkesçe bilinen bir spor dalı olduğuna E) Koşu sırasındaki titreşimlerin araştırıldığına 36. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisi yoktur? A) Saptama C) Aşamalı durum 8) Karşılaştırma DINesnel anlatımlı cümleler E) Benzetme Diğer niniz

Sa pan mek için 43 133***** 30. Yepyeni bir tarz ve kendine has bir üslubu var bu yazarın. Yazanın buram buram zekâ kokan mizah gücü, anlatımın- daki duruluk ve içtenlikle süslenen roman bir yudumda bitiyor ama üzülüyorsunuz. Çünkü bu roman hem sonu çabuk gelsin diye merakla okunan hem de hiç bitmesin istenen kitaplardan. Yeni kitabını sabırsızlıkla bekleme- ye başlıyorsunuz. Bu parçada sözü edilen kitabın anlatımı için aşağı- dakilerden hangisi söylenemez? A Halk dilindeki söyleyişleri barındırdığı B) Gülmeceye dayalı bir anlatıma sahip olduğu Inandirici bir dille yazıldığı D) Gereksiz sözcük içermediği E) Sürükleyici olduğu Diğer sayfaya geçiniz.

6. 6-7, soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Bilimin özelliklerini göz ardı etmeden, bu büyük serüvenin tarihsel, insani ve yaşayan yönünü öne çıkaran, gençler için hazırlanmış bir genel kültür kitabı bu. Bilimin yaşamı- miza kattıklarından söz ederken anlaşılması en zor olan şeyleri bile herkesçe anlaşılır kılmayı amaçlamış yazar. Bu kitap, temel buluşlar ve bilimsel düşüncenin özünü an- latırken bilimi herkese, bilimle hiç ilgisi olmayanlara bile sevdirmeyi başarıyor. INFORMAL VAYINLARI *** INFORMAL YAYINLARI KA INFORMAL YAYINLARI Bu parçada sözü edilen kitabın bir "genel kültür kitabı" olarak adlandırılmasının nedeni aşağıdakilerden han- gisi olabilir? A Konuların özetlenerek anlatılması B) Anlatılan konuların güncel olaylarla örneklendirilmesi C) Ele alınan konuların basitleştirilerek açıklanması DYÚlaşılmak istenen kitlenin gençlerden oluşması E) Kon E) Konuların tarihsel gelişimiyle birlikte verilmiş olması (2010-DGS)

10. (1) Coğrafyay turizm ve kültür birbiri ile yakın ilişki, . içindedir, doğal çevrenin farklılığı kültüre yansımak- ta, kültür de hem doğal çevreyi hem de toplumu etkilemekte ve bunlardan etkilenmektedir. (1) Farklı coğrafyalarda farklı kültürlerin zuhur etmesi, turizm ve kübar arasındaki ilişkinin güclenmesini sağla- miştir. (III) Parklı çevrelerdeki farklı kültürleri tanıma isteği, kültür turizminin oluşmasını sağlamıştır. (IVKültür turizmi, kültürel birikimin zengin ve öz- gün olduğu yerlerde gelişebilmektedir. (V) İnsanla- rin farklı kültürleri keşfetmek tanımak ve görmek için turizm olayına katılmalarına kültür turizmi de- nilmektedir. (VI) Kültür turizmi, çağdaş ve geçmiş kültürlere ait somut ve sorut olmayan değerlerle ilgili bir turizm olgusudur. Bu paragraftan numaralanmış cümlelerden han- gisi atılırsa paragrafın anlam bütünlüğünde bir bozulma ya da daralma olmaz? B E) VY A) BKR-22230903-9. Sınıf Deneme Sınav D) IV

6. Memduh Şevket Esendal; öykücülüğümüzde, to manciliğimizda vazi dili yerine konuşma dilihi yaygınlaştırmaya çalışmıştır. Onun kişilerinin ko- husmalarında işine gücune, Sınıfına, uygarlığına ters düşen suni diyaloglar yoktur. En kısa, en kes- tirme yoldan insanı, yeri yurdu ve zamanı seriverir gözlerimizin önüne. Öylesine çanlı etli ve kemiklidir kişileri, Yapıtlarında türlü cinsten coluk çocuk ve er- kek, kadın yer alır. Aydınlar, bürokratlar, memurlar, köylüler, işçiler toplum yaşamı içindeki yerlerinde bulunurlar. Kiminde ince bir alayla incitmeden gü- lünç yanlarını çıkarıverir insanların. Umutsuzluğa düşürmeden acıklı olanı göstenr kiminde de. Hiç nutuk atmadan, büyük laf etmeye kalkmadan diye- ceğini az sözle söyleyebilen bir sanatçıdır Esendal! Bu parçadan Memduh Şevket Esendal'la ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? Eserlerinde kullandığı karakterlerin ortamına uy- gun bir dille konuşturulmasın esas alır. B) Insanı, mekânı ve zamanı özlü bir biçimde aktar- maktan yanadır. Toplum yaşamı içinde yaptığı aktarımlarında her- sınıftan ve düzeyden insana yer verir. DYKırmadan güldürüyü, umutsuzluğa düşürmeden acıyı aktarmayı başarır. E Bazen yazı dilinde de konuşma dili havasının labileceğini gösterir.