Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

Kitaplar; kimi zaman bize en iyi dost an iyi yoldaş ve en iyi sırdaştır. Onlardan öğrendiğimizi herhangi bir insandan öğrenmek gerçekten çok zordur.Kitap. okumanın o kadar muazzam-faydaları vardır ki bunlar saymakla bitmez. Kitap okumayı alışkanlık haline getirmiş bir insanın penceresi geniş olur. Olayları her yönüyle ele alabilir, gerç dügünebilir ve insanları çok daha rahat bir şekilde anlayabilir, kişilikleri analiz edebilir. Aynı zamanda diksiyonu daha düzgün, hitabeti daha kuvvetli olur. Hangi insanla ne şekilde konuşacağını, onu nasıl ikna edebileceğini iyi kavrar. Geniş bir dünya görüşüne sahip olmak, daha güzel konuşmak, topluluklarda aranan ve kendisine danışılan kişi olmak istiyorsak düzenli olarak kitap okumalı ve kendimizi sürekli geliştirmeliyiz. 26. Bu parçada kitap okumanın hangi faydasından bahsedilmemiştir? A) Olaylara çeşitli yönlerden bakabilmek B) Karşısındakileri daha iy) anlayabilmek Etkili bir konuşma yeteneği kazanmak D) ikna kabiliyetini artturmak (E) Daha kolay arkadaş edinebilmek 27. Bu parçada "penceresi genle olur" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Farklı türdeki kitaplara ilgi gösterebilmek B) Arkádaş çevresinin kalabalık olması C) Düşünme ve algılamada diğer insanlardan daha iyi hâle gelmek D) Nerede ne konuşacağını bilmek E) Çevresindeki insanlar tarafından takdir edilmek

22231206 21. ---- Dolayısıyla sosyal konumları ve eğitim seviyeleri de çoğunlukla üst düzeylerdedir. Bu kahramanların hiçbiri, maddi sıkıntıyı arabesk bir düzlemde yaşamaz. İnişli çıkışlı hayatları yüksek bir çizgide seyreder ve hayata bu yüksekliğin penceresinden bakarlar. Mahur Beste'nin kahramanları da böyledir. Şöhretli, yalıda yaşayan, sarayla bir şekilde ilişkisi olan tiplerdir. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A Yazar, kahramanlarını oluştururken onların şuurlu ve eğitimli olmalarına dikkat ediyor B) Yazarın romanlarındaki kahramanların dikkat çeken özelliklerinden biri, gelir düzeylerinin iyi oluşudur O, eserlerindeki kahramanların Doğu ve Batı arasında bir ikilik yaşamasına izin vermez Onun eserlerindeki kahramanların en önemli özelliği, sürekli mazi hasreti çekmeleridir E Sanatçının roman kahramanlarının öne çıkan özelliği, yaşama karşı kayıtsız olmalarıdır 5

san ile mekân ir. Bu bağlamda söz Dileceğimiz yerlerden sanların yeryüzünde cıyla gerçekleştirdiği in yanı sıra nur. Yerleşme giderebilecekleri verleşmelerini ifade n alanlar olmayıp doğrultusunda mi yapan eri kurmuş ve andırma, insanın coğrafyayı ği bir olgudur. laşılabilir? utlaştırması, ini o miştir. olan insanoğlu, numundadır. n inceleme açlarını bulma 6 24. Sunucu: Uzmanlaşmanın bütünü kaçırmaya sebebiyet verdiğini mi düşünüyorsunuz? Düşünür: Uzmanlaşmaya karşı değilim ve her alanda bilgilerimizin arttığı bir çağda bunun gerekli ve kaçınılmaz olduğuna da inanıyorum. Ne var ki bir bütünün parçalarını daha yakından ve daha sağlıklı bilgilerle inceleme çabası, bu bütünü gizlemek pahasına olmamalıdır. Oysa bugün varmış olduğumuz nokta maalesef böyle bir tablo sergiliyor. Ağaçların ormanı gizlediği bu durumun "küreselleşme" sürecinin şeklinden doğduğu kanısındayım. Sunucu: - Tarihin çerçevesi denince tam olarak neyi anlamalıyız? Düşünür: Tarih ve tarihçiliğe az çok ilgi duyan herkes, yaşamının belli bir aşamasında mutlaka şu soruları sorar: "Tarih nedir? Tarihçi kime denir? Tarih nasıl yazılır?" Bu sorulara farklı dönemlerde farklı yanıtlar verilmiştir. Modern çağlarda pozitivist yaklaşım bu sorulara genellikle "tarihî olayları ön plana çıkararak yanıt aramıştır. Bu diyalogdan hareketle düşünürle ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Bütüncül yaklaşımın, küreselleşme sayesinde mümkün hâle geldiğini belirtmiştir. B) Tarihçinin kimliğine ilişkin çeşitli görüşlerin ileri sürüldüğünü söylemiştir. C) Tarihe biçimine kafa yorduğunu dile getirmiştir. alınma D) Uzmanlaşmanın bütüncül kavrayışı engellememesi gerektiğini ortaya koymuştur. E) Tarihin kapsamına yönelik bir soruya cevap vermiştir.

20. Godot'yu Beklerken adlı oyunda Vladimir ve Estragon'un birbirleriyle iletişim kurmaya çalışmalarını izleriz. Bir yandan da hiçbir yere kımıldayamazlar çünkü Godot'u beklemektedirler. Oyunun başındaki sahnede Estragon'un botlarını bile kendi başına çıkaramaması, diğerine olan muhtaçlığını gösterir. Oyunun geri kalanında ne zaman gitmek eyleminden bahsetseler bir türlü bunu gerçekleştiremezler. Estragon gitmek istediğinde Vladimir, Godot'yu beklediklerini söyler ve bu cümle onlarca kez tekrar edilir. "Haydi, artık gidelim!" dendiğinde ikisi de hareket etmez, sonuna doğru "Şansımız varken bir şeyler yapmalıyız." derler. fakat yine de herhangi bir eylem gerçekleştiremezler. ----. Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre, 1. Beckett, bu oyunuyla insanlardaki özgür irade yoksunluğunu ve kendilerini başkalarının iradelerine bırakmak istemelerini sertçe eleştirir 22231222 II. Beckett, bu oyunuyla şuna işaret eder: İnsanlar, karar aldıktan sonra bir türlü eyleme geçemezler çünkü muhtaçlık bir yerde alışkanlığa da dönüşmüştür III. Beckett, bu oyunuyla bir şeyin sıkça tekrar edilmesinin o işi yapma konusunda gere motivasyonu sağladığını göstermek ister yargılarından hangileri getirilebilir? A) Yalnız I Ⓒ D) I ve II BYalnız II E) I've III A) 1 22. 1. O d C) Yalniz III 11. 5 III.

dini oyuna İzleyicinin r yer un hakkında ar. Klasik çinde ir parçası ak, sevinmek, rak bir amak Kaptırdığımız eşerek nasıl anal k onları dakilerden hakkında de bir arada ğına çoğu ranında B ay, onun B Türkçe 25. Şiir, yaşamı ve yaşam içinde insanı kavramanın; daha iyiye, güzele ve doğruya ulaştırmanın en duyarlı, inceltilmiş yollarından biridir. Sanatın diğer dallarında olduğu gibi şiirin de süzülüp damıtıldığı ana kaynak, yaşamdır. Şiire giren her şey, doğrudan yaşamla ilgilidir ve yaşam, her zaman şiiri önceler. Bu parçaya göre, şiirle ilgili aşağıdakilerin hangisi söylenebilir? A) Yalın bilginin boy gösterdiği, kurmaca ve öznel bir alan olduğu B) Gerçekliği kişisel deneyimlerle harmanlayarak sunduğu Yaşanmış gerçeklikten daha çok, düşsel âleme ait duygular içerdiği Yaşama ilişkin bilgileri estetik bir tartımdan geçirerek işlediği Okurda her zaman duygusal ve coşkun bir tepki meydana getirdiği 26. ---- Bu gözlem yaşlılar kadar gençler için de geçerli Yine de belli bir kotor

32. Cezanne, genç bir ressam olan Picasso'ya yazdığı mektuplardan birinde doğadaki her şeyi küreler, koniler ve silindirlerden oluşmuş gibi görmesini öğütlemişti. Büyük bir olasılıkla bu sözle, resmini düzenlerken bu temel cisimleri kendisinin de aklından çıkarmadığını ve eserlerini bu tutumla oluşturduğunu anlatmak istemişti. Picasso ve arkadaşları bu öğüde, hiç yorumlamadan ve kelimesi kelimesine uymaya karar verdiler. Yaklaşık şöyle düşündüklerini sanıyorum: "Nesneleri, göze göründükleri gibi betimleme iddiasından vazgeçtik. Bu, elde edilmesi zor, yanıltıcı bir hevesti. Biz, geçici bir anın hayali izlenimini tuvalde sabitlemeyi istemiyoruz." Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Picasso'nun nesneleri olduğu gibi aktarmayı ilke edindiğine B) Resim sanatında çizim kadar konunun da önem arz ettiğine C) Cezanne'nin varlıkları geometrik olarak algıladığına D) Picasso'nun tablolarında detayların öne çıktığına E) Cezanne'nin resimlerinde Picasso'nun etkisinin olduğuna

22231222 20. Godot'yu Beklerken adlovunda Vladimir ve Estragon'un birbirleriyle iletişim kurmaya çalışmalarını izleriz. Bir yandan da hiçbir yere kımıldayamazlar çünkü Godot'u beklemektedirler. Oyunun başındaki sahnede Estragon'un botlarını bile kendi başına çıkaramaması, diğerine olan muhtaçlığını gösterir. Oyunun geri kalanında ne zaman gitmek eyleminden bahsetseler bir türlü bunu gerçekleştiremezler. Estragon gitmek istediğinde Vladimir, Godot'yu beklediklerini söyler ve bu cümle onlarca kez tekrar edilir. "Haydi, artık gidelim!" dendiğinde ikisi de hareket etmez, sonuna doğru "Şansımız varken bir şeyler yapmalıyız." derler. fakat yine de herhangi bir eylem gerçekleştiremezler. ----. Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre, I. Beckett, bu oyunuyla insanlardaki özgür irade yoksunluğunu ve kendilerini başkalarının iradelerine bırakmak istemelerini sertçe eleştirir II. Beckett, bu oyunuyla şuna işaret eder: İnsanlar, karar aldıktan sonra bir türlü eyleme geçemezler çünkü muhtaçlık bir yerde alışkanlığa da dönüşmüştür III. Beckett, bu oyunuyla bir şeyin sıkça tekrar edilmesinin o işi yapma konusunda gere motivasyonu sağladığını göstermek ister yargılarından hangileri getirilebilir? A) Yalnız I 8 Yalnız II D) I ve II E) Ive III C) Yalniz II

N E V Türk edebiyatı Tanzimat'la yeni bir döneme girmiş ve Batı edebiyatını yakından tanımış, daha önce yazılmamış edebî türlere yönelmiştir. Ancak bir pek görülmemiştir: kalem kavgaları. Dil, biçim ve yenilik daha vardır ki Divan edebiyatında örnekleri içerik üzerine ilk kez aydınlar büyük tartışmalara girmiş, tartışmalara öyle büyümüş ki sarayın ileri gelen vezirleri araya girmiş, sanatçıları barıştırma- ya çalışmıştır. Bu parçadan hareketle söz edilen "kalem kavga- ları" ile ilgili olarak Tanzimat Dönem'inden önce örneklerine rast- lanmadığına I Sanatçılar arasındaki fikir ayrılıklarının saraya kadar ulaştığına NI. Tartışmaların daha çok dil, biçim ve içerikle ilgili olduğuna yargılarından hangilerine ulaşılabilir? B II-III 18 D) III EXI-M-III 1-11

37. X 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Bir sanatçı; gerçekler kadar arzuları, hisleri ve rüyayı da dile getirir; toplumda olmayanı, kurumlarda ve olaylarda göze çarpmayanı belirtir yapıtında. Sık sık gerçeğin yetersizliklerini doldurur, karşılar, kapar. Güzeli ve manalıyı ortaya çıkarmak için bayağıyı ve manasızı kısar. Hayatın dörtte üçünü oluşturan gündeliği, ortalamayı, anlamsızı bir yana iter, atar. Pek az olanı, gündelik hayatın ortalama tasviri yerine olağanüstüyü işler. İlişkileri bozar, hayatı tamamlar. O; bize insan, dünya, hayat hakkında hakikatler bildirmek iddiasında değildir. Psikoloji gibi insan davranışları hakkında genel kanunlar ortaya koymaz ama kişileri çizerken onun duygu evrenine bağlı kalır. Onun hakikate sadık kalması, insanları bir fotoğraf gibi yansıttığı anlamına gelmez. 1. Toplumun ortak hayallerini dile getirmek II. Dış gerçeklerin ilk anda dikkat çekmeyen detaylarına odaklanmak III. Yaşamın dokusunu oluşturan ögeleri en yalın haliyle yeniden okurun gözünde canlandırmak Bu parçaya göre yukarıdakilerden hangileri bir sanatçının çalışma alanına girmez? A) Yalnız I B) Yalnız II D) Ive II EXI ve III D Yalnız III Aday Yayinlari

22231222 Ane anlatıldığı değil, nasil a Boz ve biçim dengesi C) kurmaca nitelik taşıma D) olabilir izlenimini uyandırma E) farklı yorumlara açık olma 20. Godot'yu Beklerken adlıoyunda Vladimir ve Estragon'un birbirleriyle iletişim kurmaya çalışmalarını izleriz. Bir yandan da hiçbir yere kımıldayamazlar çünkü Godot'u beklemektedirler. Oyunun başındaki sahnede Estragon'un botlarını bile kendi başına çıkaramaması, diğerine olan muhtaçlığını gösterir. Oyunun geri kalanında ne zaman gitmek eyleminden bahsetseler bir türlü bunu gerçekleştiremezler. Estragon gitmek istediğinde Vladimir, Godot'yu beklediklerini söyler ve bu cümle onlarca kez tekrar edilir. "Haydi, artık gidelim!" dendiğinde ikisi de hareket etmez, sonuna doğru "Şansımız varken bir şeyler yapmalıyız." derler. fakat yine de herhangi bir eylem gerçekleştiremezler. ----. Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre, 1. Beckett, bu oyunuyla insanlardaki özgür irade yoksunluğunu ve kendilerini başkalarının iradelerine bırakmak istemelerini sertçe eleştirir II. Beckett, bu oyunuyla şuna işaret eder: İnsanlar, karar aldıktan sonra bir türlü eyleme geçemezler çünkü muhtaçlık bir yerde alışkanlığa da dönüşmüştür III. Beckett, bu oyunuyla bir şeyin sıkça tekrar edilmesinin o işi yapma konusunda gere motivasyonu sağladığını göstermek ister yargılarından hangileri getirilebilir? A) Yalnız I Yalnız II D) I ve II E) Ive III C) Yalniz III eden ar durmal Bu pa sonra bir sö getiri A) I 22.

4. Osmanlı köylüsünün devlete ödediği en önemli ve en yaygın vergi, ürettiği tahıldan alınan öşür vergisidir. Köylü bu vergiyi ürün olarak ödemiştir. Vergilerin nakde çevrilmesi ve merkezde toplanması zor olduğu için Osmanlı Devleti tarım gelirlerinin büyük kısmını sipahilere timar olarak vermiştir. Böylece Timarlı Sipahiler aracılığıyla vergilerin tahsil edilmesi sağlanmıştır. Buna göre Osmanlı Devleti ile ilgili; I. tarımın yaygın geçim kaynağı olduğu II. bazı vergilerin aynî olarak alındığı, III. mahalli yönetimlerin güçlendirildiği yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I D) I ve II B) Yalnız II E) II ve III C) Yalnız III

isterim. Kendi dillerinde önemli bir rolü bulur çe natçıları okurlarımızla tanıştırmak isterdim. dünya görüşüme uygun sanatçılar. cui -- TÜRKÇE TESTİ 23. ---- Babilliler daha önceki Güneş ve Ay tutulması bilgilerinden hareketle bugün Saros Döngüsü diye adlandırılan olguyu, yani Ay ve Güneş'in 28 yıl ve 11 günde bir, tam arka arkaya geldiğini keşfettiler. Dünya ve Ay'ın hareketleri hesaplanarak Ay ve Gü- neş tutulmalarını önceden saniyesi saniyesine sap- tamak olanaklıdır. Bu tutulmalar Dünya'nın kendi yö- rünge düzlemi ile Ay'ın yörünge düzleminin çakıştığı çizgiye gelmesiyle oluşur. Ay ve Güneş tutulmaları gündüz vaktinde olan bütün ülkelerde aynı oranda gerçekleşmez. Ortalama olarak 100 yılda 80 Ay tu- tulmasına karşılık 40 Güneş tutulması gözlenir. Art arda gerçekleşen iki tam Güneş tutulması arasında ise yaklaşık 400 yıl vardır. Anlatımın akışına göre bu parçanın başına aşa- ğıdakilerden hangisi getirilmelidir? Güneş ve Ay tutulmalarının belli doğa yasalarına bağlı olduğunu ilk kavrayan, Babilliler olmuştur B) Babil efsanelerinde Ay ve Güneş'le ilgili şaşırtıcı bilgiler vardır C) Güneş ve Ay'ın hareketleri tarih boyunca insan- A arın zihnini kurcalamıştır Bugün anladığımız anlamıyla bilim çalışmaları A Babil'de başlamıştır Y E) Güpümüzde aklımıza Babil dendiğinde yalnız N nlü Asma Bahçeleri gelmemeli L A 24. (1) Realist akım, Türk kültürü bakımından son de- rece önemlidir. (II) Çünkü o, Türk aydınlarının ha- yata bakış tarzlarının değişmesinde, romantiklerden debe bo 25. B d C C C S S C C S

Anızı OpUK FOT 3. Aşağıdaki altı çizili sözlerden hangisinde mecazlı söy- leyiş yoktur? A) Çağdaş sanat anlayışı, bundan belki bir asır önceki sanat anlayışına göre önemli ölçüde farklılaştı. B Sanatçı, kapitalist düzende "para" için nelerin yapı- labileceğini bütün gerçekliğiyle yüzümüze vuruyor. C) Özel müzecilik anlayışı, zenginlerin sanat malzeme- lerini kullanarak para kazanmasının yeni bir yolunu açtı. DYSanatın içeriğinin neyle doldurulduğu tartışması; bu- gün, hiç olmadığı kadar kaygan bir zeminde varlığı- ni sürdürmektedir. Zor olsa da imkânsız olmayan bu ilişkiler ağı içeri- sinde insan, işe kendini bilmekle başlamalı.

a 7 24. Hayvanlar âleminin sevimli yaratıklarından kurbağalar, kendi aralarında bir yarışma düzenlemişler. Hedefin yüksek bir tepeye çıkmak olduğu bu yarışmaya kalabalık bir kurbağa sürüsü de seyirci olarak katılmış. Seyircilerden hiçbir kurbağa, yarışçıların bu yüksek tepeye çıkabilmesine ihtimal vermediği gibi hepsi "Zavallı arkadaşlarımız, asla başaramayacaksınız, vazgeçin bu sevdadan!" diye tezahüratta bulunuyormuş. Seyircilerin bu acı bağırışları sonucu azimlerini yitiren yarışmacılar, yarışmayı teker teker bırakmışlar. Sadece bir kurbağa, ümitleri tükenen diğer arkadaşlarına inat, büyük bir gayret ve çaba sonucu tepeye çıkmayı başarmış. Şaşıran diğer arkadaşları, bu mücadeleyi nasıl kazandığını merak etmişler. Kazanan kurbağanın yanına yaklaşarak: "Bunu nasıl başardın, bu başarının sırrı nedir?" diye sormuşlar. Ne yazık ki yanıt alamamışlar zira yarışmayı kazanan kurbağa sağırmış. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Karşılıklı konuşmalar söz konusudur. B) Kişileştirmeye başvurulmuştur. C) Duyular arası aktarmadan yararlanılmıştır. D) Gerekçeli yargıya yer verilmiştir. E) Yinelemeye yer verilmiştir.

dışı veya ou lüyor. a ve 25 yaş artış ŞI yal bilir. mini ? B Türkçe 136. B 35-36. sorulan aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. insanların baskı altında gösterdikleri davranış biçimi olan, çekingen davranış biçiminde bireyler içe dönük, pasif davranışlar sergiler. İnsanların duygu yansıtırken uygun olmayan, uyumsuz ve başkalarının haklarını çiğneyerek geliştirdikleri davranışlar; saldırgan davranış biçimini ifade etmektedir. İnsan ilişkilerinde en önemli davranış biçimi olarak kabul edilen atılganlık ise bireyin duygu, düşünce ve isteklerinin ifadesi olan tüm davranışlarının sorumluluğunu üstlenebilmesidir. Bu kişiler, seçimlerini yaparken uygun şekilde "evet" ya da "hayır" demesini bilir. Onlar, ne istediklerini kesin ve anlaşılır bir biçimde belirtir. Bir şeyin yanlış olduğundan kuşkulandıklarında soru sorarlar ve açıklama isterler. İlişkilerinde duyarlı ve hoşgörülüdürler. Etkili, sağlıklı ve uyumludurlar. Kendi yaşam kararlarını alırlar, seçimlerini yaparlar ve hedeflerini gerçekleştirirler. 35. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz? A) Çekingen davranış biçimi, birey kendini iyi hissetmediğinde ortaya çıkar. B) Atılgan bireyler, olumlu ve etkili bir iletişim kurar C) Atılganlık davranış biçimi sorgulayıcıdır. Saldırgan davranış biçimine sahip bireyler, başkaları arafından yönlendirilebilir. E) Atılgan bireyler, yapacaklarını belirleyerek hedeflerine yürür. V Sıradan bir şirket olan Next ve Pixar'ı oldukça yüksek noktalara tasivan, daha sonra da zor

B B TYT 27. Insanoğlu çoğu zaman kaçar düşünmekten: gene de yaradılışı gereği kendini düşünür gibi göstermek, düşündüğünü sanmak ister. Bunun içindir ki geleneğe ve birtakım insanlara, ya geçmişi yaşamış olanlardan ya kendi çağdaşları arasından birini seçip onun dediklerine bağlanır. Rahatlar artık içi; doğrunun, iyinin, güzelin ne olduğunu öğrenmiştir; onların dışında kalanların yanlış, kötü, çirkin olduğunu bilir; kapılmaz onlara. Biraz olsun ateşli, yürekli bir kimse ise onlarla çarpışmaya da başlar; yanlışa, kötüye, çirkine saplananlar bulunmasını içi götürmez. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? insanlar genelde riskli durumlarda düşünmeyi yeğler. 28. Düşünmenin kaynağı, merak etmek ve ilgi duymaktır. Düşünmenin en büyük kaynağı, insanın mutlu olma isteğidir. 29. Güzel Dsanoğlu, doğası gereği düşünme ihtiyacı duyar. insanlar genellikle gelişigüzel düşünmeye eğilimlidir. Gitmem gereken yolu lütfedip bana söyleyebilir misiniz, diye sordu Alice. - Bu; büyük ölçüde sizin nereye varmak isteğinize veriye aktar çok yön tav bu ith go d