Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

Turk Telekom
X
31.-32. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
12:02 PM
Avrupa'da XVII. yüzyılda başlayan Bilimsel Devrim,
bilgi değil "cehalet devrimi'ydi. Devrimi tetikleyen
kritik gelişme, insanların en önemli soruların
cevaplarını bilmedikleri gerçeğini keşfetmeleriydi.
Nitekim modern bilimin mottosu, Latince ignoramus,
yani "Bilmiyoruz."dur. Eski bilgi gelenekleri, sadece iki tür
cehaletin varlığını kabul ediyordu. Bunlardan birincisi,
bireyin cehaletiydi. Bir şeyi bilmiyorsa tek yapacağı, gidip
bilen birine, örneğin bir rahibe sormaktı; kimsenin,
bilmediği bir şeyi araştırıp keşfetmesi söz konusu değildi.
Ikinci tür cehalet ise bilgi geleneğinin insanların refahi
açısından önemsiz saydığı şeyler hakkındaki cehaletti;
örümceklerin nasıl ağ ördüğü gibi. Modern bilim ise en
önemli sorularla ilgili kolektif bir cehaletin var olduğunu
baştan kabul ettiği için yeni bilgilere ulaşmayı hedefler.
Bunu da gözlemler yaparak ve bunları kapsayıcı teorilere
dönüştürerek gerçekleştirir. Eldeki bir teoriyi çürüten
kanıtlar bulursa da onu terk edip yeni kanıtlanı açıklayan
farklı bir teori geliştirmekte duraksamaz. Ancak teori
üretimiyle yetinmez, bu teorileri yeni teknolojiler
geliştirmek için de kullanır. Böylece modern bilimin
cehaletimizi itiraf etmesi, onu önceki geleneklerden daha
dinamik, esnek ve sorgulayıcı kıldığı gibi dünyanın nasıl
işlediğini anlama ve onu ihtiyaçlarımıza göre değiştirme
kabiliyetimizi de artırmıştır.
55%
32. Bu parçanın yazarının, Bilimsel Devrim'i bir
"cehalet devrimi" olarak tanımlamasının gerekçesi
aşağıdakilerden hangisidir? 2019 ALES 3
A) Bilinmeyen şeylerin çok ve araştımaya değer
olduğunun keşfedilmesi
B) Diğer bilgi geleneklerinin sunduğu bilgilerin
reddedilmesi
C) Modern bilimsel teorilerin er geç bulunan kanıtlar
tarafından çürütülmesi
D) Geçmişte insanların tek bir bilgi kaynağından
beslenmesinin elestinimesi
E) Danışılan kişilerin her türlü konuda bilgi sahibi
olduklarının düşünülmesi
lamaz.
n yazılı izni olmaksızın
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Turk Telekom X 31.-32. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 12:02 PM Avrupa'da XVII. yüzyılda başlayan Bilimsel Devrim, bilgi değil "cehalet devrimi'ydi. Devrimi tetikleyen kritik gelişme, insanların en önemli soruların cevaplarını bilmedikleri gerçeğini keşfetmeleriydi. Nitekim modern bilimin mottosu, Latince ignoramus, yani "Bilmiyoruz."dur. Eski bilgi gelenekleri, sadece iki tür cehaletin varlığını kabul ediyordu. Bunlardan birincisi, bireyin cehaletiydi. Bir şeyi bilmiyorsa tek yapacağı, gidip bilen birine, örneğin bir rahibe sormaktı; kimsenin, bilmediği bir şeyi araştırıp keşfetmesi söz konusu değildi. Ikinci tür cehalet ise bilgi geleneğinin insanların refahi açısından önemsiz saydığı şeyler hakkındaki cehaletti; örümceklerin nasıl ağ ördüğü gibi. Modern bilim ise en önemli sorularla ilgili kolektif bir cehaletin var olduğunu baştan kabul ettiği için yeni bilgilere ulaşmayı hedefler. Bunu da gözlemler yaparak ve bunları kapsayıcı teorilere dönüştürerek gerçekleştirir. Eldeki bir teoriyi çürüten kanıtlar bulursa da onu terk edip yeni kanıtlanı açıklayan farklı bir teori geliştirmekte duraksamaz. Ancak teori üretimiyle yetinmez, bu teorileri yeni teknolojiler geliştirmek için de kullanır. Böylece modern bilimin cehaletimizi itiraf etmesi, onu önceki geleneklerden daha dinamik, esnek ve sorgulayıcı kıldığı gibi dünyanın nasıl işlediğini anlama ve onu ihtiyaçlarımıza göre değiştirme kabiliyetimizi de artırmıştır. 55% 32. Bu parçanın yazarının, Bilimsel Devrim'i bir "cehalet devrimi" olarak tanımlamasının gerekçesi aşağıdakilerden hangisidir? 2019 ALES 3 A) Bilinmeyen şeylerin çok ve araştımaya değer olduğunun keşfedilmesi B) Diğer bilgi geleneklerinin sunduğu bilgilerin reddedilmesi C) Modern bilimsel teorilerin er geç bulunan kanıtlar tarafından çürütülmesi D) Geçmişte insanların tek bir bilgi kaynağından beslenmesinin elestinimesi E) Danışılan kişilerin her türlü konuda bilgi sahibi olduklarının düşünülmesi lamaz. n yazılı izni olmaksızın
10
40. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılabilir?
A) Dopamin maddesinin, bebeklerin uyku düzenini olumlu
etkilediği
B) Yetişkinlik döneminin sonunda gözlerdeki nemlenmenin
arttığı
-
Odaklanma isteyen durumlarda, göz kırpma sayısında
azalma görüldüğü
D) Bebeklerin göz yapısının göz kuruluğuna neden olduğu
E) Göz kırpmanın, daha iyi görmek için bir yöntem olarak tav-
siye edildiği
1. OTURUM (TYT) DENEME-3
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
10 40. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılabilir? A) Dopamin maddesinin, bebeklerin uyku düzenini olumlu etkilediği B) Yetişkinlik döneminin sonunda gözlerdeki nemlenmenin arttığı - Odaklanma isteyen durumlarda, göz kırpma sayısında azalma görüldüğü D) Bebeklerin göz yapısının göz kuruluğuna neden olduğu E) Göz kırpmanın, daha iyi görmek için bir yöntem olarak tav- siye edildiği 1. OTURUM (TYT) DENEME-3
5.
Siyasetçi uzaydan gelmediğine göre tamamen
toplumun bir aynasıdır ve toplum neyse siyaset-
çi de odur... Ancak bu yeterli midir? Yani siyaset-
çinin toplumla aynı etik kurallara, aynı öngörülere
ya da aynı kamusal vicdana sahip olması, onu iyi
bir siyasetçi yapmaya, bir önder, bir lider yapmaya
yeter mi? Eğer yetseydi -
Bu parçanın sonuna;
I. topluma model olmak yerine hep eleştirilen biri
olur muydu?
II. kendini bir ideal uğruna hizmete adamış insan-
lardan soyutlar mıydı?
III. milyonları peşinden sürükleyen adamların sıra
dan birileri olması çelişki olmaz mıydı?
IV. seçim zamanları sokaktaki adamla arkadaşıy-
mış gibi sohbet eder miydi?
V. toplumda sadece bazı insanlar siyaset yapma-
ya soyunur muydu?
anlam akışına göre yukarıdaki numaralanmış
cümlelerden hangileri getirilebilir?
A)), ve II.
C) II. ve IV.
E) IV. ve V.
B) II. ve III.
D) III) ve V.
7.
(ER YAYINLARI
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
5. Siyasetçi uzaydan gelmediğine göre tamamen toplumun bir aynasıdır ve toplum neyse siyaset- çi de odur... Ancak bu yeterli midir? Yani siyaset- çinin toplumla aynı etik kurallara, aynı öngörülere ya da aynı kamusal vicdana sahip olması, onu iyi bir siyasetçi yapmaya, bir önder, bir lider yapmaya yeter mi? Eğer yetseydi - Bu parçanın sonuna; I. topluma model olmak yerine hep eleştirilen biri olur muydu? II. kendini bir ideal uğruna hizmete adamış insan- lardan soyutlar mıydı? III. milyonları peşinden sürükleyen adamların sıra dan birileri olması çelişki olmaz mıydı? IV. seçim zamanları sokaktaki adamla arkadaşıy- mış gibi sohbet eder miydi? V. toplumda sadece bazı insanlar siyaset yapma- ya soyunur muydu? anlam akışına göre yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangileri getirilebilir? A)), ve II. C) II. ve IV. E) IV. ve V. B) II. ve III. D) III) ve V. 7. (ER YAYINLARI
1. Bu testte sırasıyla, Tarih (1-5), Coğrafya (6-10), Felsefe (11-1=
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini yasal olarak almak zorur
Felsefe (21-25) alanlarına ait toplam 25 soru vardır.
2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Sosyal Bilimler Testi için ayrıl
Yunan ordusunun Sakarya'ya kadar ilerlemesiyle kor-
kuya kapılan İstanbul Hükümetinin donanma bakanı
Salih Paşa aracılar vasıtasıyla Mustafa Kemal Paşa'ya
İngiltere ile bir anlaşmaya varılmasını önermiş, İngilte-
re'ye karşı direnmenin tehlikeli olacağını ve bir felake-
te yol açacağını ifade etmiştir.
Buna göre,
İstanbul Hükümeti, Yunanları durdurma konusun-
da TBMM Hükûmetine güvenmektedir.
TBMM Hükûmeti ile İstanbul Hükûmeti arasında
bir iletişim bulunmaktadır.
I. İstanbul'daki bazı yöneticiler teslimiyetçi ve uzlaş-
macı bir siyaset benimsemiştir.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız
Dl vell
B) Yalnız II
C) Yalnız III
E) I, ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
1. Bu testte sırasıyla, Tarih (1-5), Coğrafya (6-10), Felsefe (11-1= Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini yasal olarak almak zorur Felsefe (21-25) alanlarına ait toplam 25 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Sosyal Bilimler Testi için ayrıl Yunan ordusunun Sakarya'ya kadar ilerlemesiyle kor- kuya kapılan İstanbul Hükümetinin donanma bakanı Salih Paşa aracılar vasıtasıyla Mustafa Kemal Paşa'ya İngiltere ile bir anlaşmaya varılmasını önermiş, İngilte- re'ye karşı direnmenin tehlikeli olacağını ve bir felake- te yol açacağını ifade etmiştir. Buna göre, İstanbul Hükümeti, Yunanları durdurma konusun- da TBMM Hükûmetine güvenmektedir. TBMM Hükûmeti ile İstanbul Hükûmeti arasında bir iletişim bulunmaktadır. I. İstanbul'daki bazı yöneticiler teslimiyetçi ve uzlaş- macı bir siyaset benimsemiştir. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız Dl vell B) Yalnız II C) Yalnız III E) I, ve III
Teknolojiye bağlı ressamların başını çekti. Hockney.
Kameralarla haşır neşir bir serüvenin ortasında kalarak
işini yürüttü. Yağlı boya ve sulu boya kadar film ve fotoğ-
raf da elinin altındaydı. Demek ki sıra, yeni teknik oyun-
caklara geldi. Sanat dünyası videoyu, cep telefonunu
ve photoshopu kullanıyor nicedir. Hockney'e özgü olan,
onun hangi aracı kullanırsa kullansın, çizgisindeki yarı
klasik edayı koruması. Aracı hizmetine alıyor, onun hiz-
metine kesinkes girmiyor. Bir gözü hep klasik ustalarda,
onların işık ve düzenleme denklemlerini kurcalıyor. Bu
duruşu önemsiyorum. Dün ile yarın arasına köprü kuran
bütün sanatçılarda o tasa, boy ölçüşme, yoklama vardır.
33. Bu p
ayı
A
D) Resin
ması
E) Kendinden önce
onlarla boy ölçüşmesi
en sanatçıvı diğerlerinden
engisidir?
llanırken diğer
miş
1
gur-
celeyip
34. Bu parçada, sözü edilen sanatçının hangi yönüne
değinilmemiştir2
A) Resimde teknolojinin getirdiği imkânları kullanan bir
+ sanatçı olduğuna
B) Teknolojik olanakların, sanatını yönlendirmesine izin
vermediğine
C) Resim sanatının ustalarını incelediği ve onlar üzerine
Kafa yorduğuna
D) Klasik ve modern tarz harmanlayarak yaptığı resim-
t lerin büyük ilgi gördüğüne
E) Resim yapmayı sürdürürken film ve fotoğraf sanatıyla
da ilgilendiğine
.+
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Teknolojiye bağlı ressamların başını çekti. Hockney. Kameralarla haşır neşir bir serüvenin ortasında kalarak işini yürüttü. Yağlı boya ve sulu boya kadar film ve fotoğ- raf da elinin altındaydı. Demek ki sıra, yeni teknik oyun- caklara geldi. Sanat dünyası videoyu, cep telefonunu ve photoshopu kullanıyor nicedir. Hockney'e özgü olan, onun hangi aracı kullanırsa kullansın, çizgisindeki yarı klasik edayı koruması. Aracı hizmetine alıyor, onun hiz- metine kesinkes girmiyor. Bir gözü hep klasik ustalarda, onların işık ve düzenleme denklemlerini kurcalıyor. Bu duruşu önemsiyorum. Dün ile yarın arasına köprü kuran bütün sanatçılarda o tasa, boy ölçüşme, yoklama vardır. 33. Bu p ayı A D) Resin ması E) Kendinden önce onlarla boy ölçüşmesi en sanatçıvı diğerlerinden engisidir? llanırken diğer miş 1 gur- celeyip 34. Bu parçada, sözü edilen sanatçının hangi yönüne değinilmemiştir2 A) Resimde teknolojinin getirdiği imkânları kullanan bir + sanatçı olduğuna B) Teknolojik olanakların, sanatını yönlendirmesine izin vermediğine C) Resim sanatının ustalarını incelediği ve onlar üzerine Kafa yorduğuna D) Klasik ve modern tarz harmanlayarak yaptığı resim- t lerin büyük ilgi gördüğüne E) Resim yapmayı sürdürürken film ve fotoğraf sanatıyla da ilgilendiğine .+
2019-ALES/3/SÖZEL
29. - 30. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
1940'ların başında New York'tan kimi öğrencilerin
amaçsızca ülkeyi dolaşmaya başlamalarıyla ortaya
çıkan Beatnik grupları, 1929 ekonomik bunalımında iş
bulmak için Amerika'yı baştan başa dolaşan demir yolu
işçilerinin öykülerinden etkilenmişlerdi. Bu işçiler gibi
trenlere kaçak binmek, otostop yoluyla sürekli yolculuk
yapmak herkese ilginç geliyordu. Beatnik gruplarının
çıkışındaki romantik ruha da çok uygun olan bu
amaçsız seyahatler yavaş yavaş sistem karşıtı bir
harekete dönüşmeye başladı. Gençler, İkinci Dünya
Savaşı sonrası hızla büyüyen kapitalizme ve onun
yarattığı bolluk, tüketim çılgınlığı, yeni güvenlik ağı,
mükemmeliyetçilik gibi değerlere ve gelişmelere derin
öfke besliyor; sistemin ideal olarak sunduğu her şeye
karşı çıkıyorlardı. Her türlü militarizmi, vahşi kapitalizmin
buyurduğu çalışma ve tüketme köleliğini, insan
bedenini doğallığından uzaklaştıran yapay estetizmi
reddediyorlardı. İnsanın kendi bedeni üzerindeki haklı ve
mutlak tasarrufunu, hırpani kılıkları ve keçeleşmiş
saçlarıyla savunuyor böylece sistemin buyurduğu
komutlara karşı, en barışçıl hâliyle radikal bir itirazı kendi
bedenlerinde somutlaştırıyorlardı.
2019 ALES 3
29. Bu parçada Beatnik gruplarıyla ilgili aşağıdakilerden
hangisine ulaşılabilir?
A) lik üyelerinden bazılarının Amerika'daki demir
yollarında çalışan işçilər olduğuna
B) Ortaya çıktığı andan itibaren muhalif ve eleştirel bir
kimlik taşıdığına
C) Dönemin diğer akımlarından farklı olarak sanatsal ve
siyasal yanının ağır bastığına
DJ Oluşmasında tarihî, sosyopolitik ve ekonomik
nedenlerin bir arada rol oynadığına
ownw
E) Genellikle alt gelir grubuna mensup insanlar tarafinem ves
desteklendiğine
hiçbir kişi, Kum ve
ruların telif hakla
ÖSYM'ye
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
2019-ALES/3/SÖZEL 29. - 30. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 1940'ların başında New York'tan kimi öğrencilerin amaçsızca ülkeyi dolaşmaya başlamalarıyla ortaya çıkan Beatnik grupları, 1929 ekonomik bunalımında iş bulmak için Amerika'yı baştan başa dolaşan demir yolu işçilerinin öykülerinden etkilenmişlerdi. Bu işçiler gibi trenlere kaçak binmek, otostop yoluyla sürekli yolculuk yapmak herkese ilginç geliyordu. Beatnik gruplarının çıkışındaki romantik ruha da çok uygun olan bu amaçsız seyahatler yavaş yavaş sistem karşıtı bir harekete dönüşmeye başladı. Gençler, İkinci Dünya Savaşı sonrası hızla büyüyen kapitalizme ve onun yarattığı bolluk, tüketim çılgınlığı, yeni güvenlik ağı, mükemmeliyetçilik gibi değerlere ve gelişmelere derin öfke besliyor; sistemin ideal olarak sunduğu her şeye karşı çıkıyorlardı. Her türlü militarizmi, vahşi kapitalizmin buyurduğu çalışma ve tüketme köleliğini, insan bedenini doğallığından uzaklaştıran yapay estetizmi reddediyorlardı. İnsanın kendi bedeni üzerindeki haklı ve mutlak tasarrufunu, hırpani kılıkları ve keçeleşmiş saçlarıyla savunuyor böylece sistemin buyurduğu komutlara karşı, en barışçıl hâliyle radikal bir itirazı kendi bedenlerinde somutlaştırıyorlardı. 2019 ALES 3 29. Bu parçada Beatnik gruplarıyla ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) lik üyelerinden bazılarının Amerika'daki demir yollarında çalışan işçilər olduğuna B) Ortaya çıktığı andan itibaren muhalif ve eleştirel bir kimlik taşıdığına C) Dönemin diğer akımlarından farklı olarak sanatsal ve siyasal yanının ağır bastığına DJ Oluşmasında tarihî, sosyopolitik ve ekonomik nedenlerin bir arada rol oynadığına ownw E) Genellikle alt gelir grubuna mensup insanlar tarafinem ves desteklendiğine hiçbir kişi, Kum ve ruların telif hakla ÖSYM'ye
31.-32. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Özürcü realisiler, köleliğin kabul edilemez bir toplumsal
düzen olduğunu savunan tavizsiz etikçilere karşı çıkar,
etiği ilerlemeye ve refaha kurban ederek köleliğin insan
medeniyetinin ilerlemesindeki katkılarına işaret eder.
Bunlara göre kölelik tarih boyunca milyonlarca insanın
adaletsiz bir sistemde acı çekmesine, sömürülmesine
neden olmuştur ancak Mısır piramitlerinin inşasını da
mümkün kılmıştır. Benzer şekilde, Antik Yunan
filozoflarını fiziksel işler yapmaktan azat ederek
düşünmeled için gerekli zamanı onlara vermiştir. Oysa
özürcü realistlerin kaçırdığı önemli bir nokta var: Kölelik
bazı işlerin yapımını kolaylaştırdığı için pek çok leknik
ve düşünsel ilerlemeyi gecikurmiş hatta engellemiştir.
2020 AIES 4
31. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada söz edilen
özürcü realistleri tanımlamak için kullanılabilir?
A) Tarihi gerçeklerin ve ortak faydanın ahlaki sorunian
ikincilleştirdiğini savunanlar
Hakikati hiçbir taviz vermeden savunmanın mümkün
olmadığını söyleyenler
ge
Elik olarak problemli gibi görüben kimi olgular üzerine
çalışan bilim insanları
Bilimsel ilerlemenin yerleşik sosyal adaletsizligi vok
edemeyeceğini kabul edenler
E) Toplumsal sistemlerin ilerleme kadar aşitsizlikler
üzerine kurulu olduğunu düşünenler/
if hakları ÖS
kişi, ku
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
31.-32. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Özürcü realisiler, köleliğin kabul edilemez bir toplumsal düzen olduğunu savunan tavizsiz etikçilere karşı çıkar, etiği ilerlemeye ve refaha kurban ederek köleliğin insan medeniyetinin ilerlemesindeki katkılarına işaret eder. Bunlara göre kölelik tarih boyunca milyonlarca insanın adaletsiz bir sistemde acı çekmesine, sömürülmesine neden olmuştur ancak Mısır piramitlerinin inşasını da mümkün kılmıştır. Benzer şekilde, Antik Yunan filozoflarını fiziksel işler yapmaktan azat ederek düşünmeled için gerekli zamanı onlara vermiştir. Oysa özürcü realistlerin kaçırdığı önemli bir nokta var: Kölelik bazı işlerin yapımını kolaylaştırdığı için pek çok leknik ve düşünsel ilerlemeyi gecikurmiş hatta engellemiştir. 2020 AIES 4 31. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada söz edilen özürcü realistleri tanımlamak için kullanılabilir? A) Tarihi gerçeklerin ve ortak faydanın ahlaki sorunian ikincilleştirdiğini savunanlar Hakikati hiçbir taviz vermeden savunmanın mümkün olmadığını söyleyenler ge Elik olarak problemli gibi görüben kimi olgular üzerine çalışan bilim insanları Bilimsel ilerlemenin yerleşik sosyal adaletsizligi vok edemeyeceğini kabul edenler E) Toplumsal sistemlerin ilerleme kadar aşitsizlikler üzerine kurulu olduğunu düşünenler/ if hakları ÖS kişi, ku
popülariteleriyle artık
tilen eleştirilerin odak
endirmeye dönük
tin boşa
işiyi sosyal hayattan
sadece
risi aslında bir
en oluyor. Bilgisayar
Bunlar çeşitli
ik kde bunu büyük
bu anlamda
Asıl sorun da
bir yaşam tarzını
çlere aktarmaya
erhangi bir yolunun
r
şağıdakilerden
oma, vakti boşa
parma gibi
in hayatın
mesi
lendirmelerin
duklan
zlemeleri
anlış
LİMİT
35-36.
cevaplayınız.
allesini merkeze alarak imparatorluğun son
Pertev Bey'in Uç Kızı romanı Osmanlıdaki bir subayın
dönemlerinden 1932'ye kadar geçen süreci anlatır. Bu
kitapta savaş doğrudan anlatılmaz; yeni ve eski kusak
arasındaki terbiye, anlayış ve bilgi farkı üç genç kız tipi
üstlenen Selmin. Berrin ve Nermin adlı kız
ve onların anneleri üzerinden aktanlır. Farklı
temsiliyetleri
kardesler ile anneleri Azize Hanım; romanın kadın
karakterleridir. Bunlar arasında yazar Münevver
Ayaşlı'nın kendi dünya görüşü ve yetişme tarzına yakın
bulduğu, Osmanlı adabiyla yoğrulduğu için okura ro
model olarak sunulan karakter; Selmin'dir. Salt aklın
temsilcisi Berrin, kadınsı vasıflarını yitirdiğinden;
Nermin'se aşırı ve yanlış Batılılaşmış olması sebebiyle
romanın olumsuz tipleridir. Anne Azize Hanım da
"ermiş kadın" anlamına gelen isminden başlayarak
davranışlarının bütününe yayılacak şekilde istendik
yaklaşımlar sergiler. Reşat Nuri'nin Eski Hastalık
romanından farklı olarak Pertev Bey'in Üç Kızı'nda
Osmanlı ekolünden yetişmiş olmanın altı çizilirken ilk
romanda modernliğin gereği olarak çağdaş eğitimle
donatılan kadın imgesi vurgulanır.
35. Bu parçada söz edilen romanların ortak özelliği
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Türk kültür devriminin ipuçlarını barındırmaları
B) Karakter isimlerinin sembolik anlamlar taşımaları
Media kera
Shake
E) Osmanlı toplumsal yaşamından kopuşun
yansımalarını ele almaları
-
36. Bu parçaya göre Pertev Bey'in Üç Kızı romanıyla
ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
AF Nesil çatışmasına yer verildiği
B) Yazarın öznel bir tavır takındığı
C) Alegorik bir anlatımın benimsendiği
D) Öğüt verici bir yaklaşımla sonlandırıldığı
E) Belli bir yaşam tarzına ait ögelerin öne çıkarıldığı
cevaplayını
Geri dönüşü
atık malzen
ham madd-
kazandinim
dönüşümü
atıkların öz
biyokimy
vrilmes
çevrilmes
dönüştürü
diğer türd
dönüşüm
atığın de
başlang
çıkan ka
II. Düny
çapında
başlatr
madde
ABD'd
çok ör
oluştu
kayna
sonra
sağla
hem
geri c
doğa
edeb
ekon
son
bira
37. Br
ha
A
E
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
popülariteleriyle artık tilen eleştirilerin odak endirmeye dönük tin boşa işiyi sosyal hayattan sadece risi aslında bir en oluyor. Bilgisayar Bunlar çeşitli ik kde bunu büyük bu anlamda Asıl sorun da bir yaşam tarzını çlere aktarmaya erhangi bir yolunun r şağıdakilerden oma, vakti boşa parma gibi in hayatın mesi lendirmelerin duklan zlemeleri anlış LİMİT 35-36. cevaplayınız. allesini merkeze alarak imparatorluğun son Pertev Bey'in Uç Kızı romanı Osmanlıdaki bir subayın dönemlerinden 1932'ye kadar geçen süreci anlatır. Bu kitapta savaş doğrudan anlatılmaz; yeni ve eski kusak arasındaki terbiye, anlayış ve bilgi farkı üç genç kız tipi üstlenen Selmin. Berrin ve Nermin adlı kız ve onların anneleri üzerinden aktanlır. Farklı temsiliyetleri kardesler ile anneleri Azize Hanım; romanın kadın karakterleridir. Bunlar arasında yazar Münevver Ayaşlı'nın kendi dünya görüşü ve yetişme tarzına yakın bulduğu, Osmanlı adabiyla yoğrulduğu için okura ro model olarak sunulan karakter; Selmin'dir. Salt aklın temsilcisi Berrin, kadınsı vasıflarını yitirdiğinden; Nermin'se aşırı ve yanlış Batılılaşmış olması sebebiyle romanın olumsuz tipleridir. Anne Azize Hanım da "ermiş kadın" anlamına gelen isminden başlayarak davranışlarının bütününe yayılacak şekilde istendik yaklaşımlar sergiler. Reşat Nuri'nin Eski Hastalık romanından farklı olarak Pertev Bey'in Üç Kızı'nda Osmanlı ekolünden yetişmiş olmanın altı çizilirken ilk romanda modernliğin gereği olarak çağdaş eğitimle donatılan kadın imgesi vurgulanır. 35. Bu parçada söz edilen romanların ortak özelliği aşağıdakilerden hangisidir? A) Türk kültür devriminin ipuçlarını barındırmaları B) Karakter isimlerinin sembolik anlamlar taşımaları Media kera Shake E) Osmanlı toplumsal yaşamından kopuşun yansımalarını ele almaları - 36. Bu parçaya göre Pertev Bey'in Üç Kızı romanıyla ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? AF Nesil çatışmasına yer verildiği B) Yazarın öznel bir tavır takındığı C) Alegorik bir anlatımın benimsendiği D) Öğüt verici bir yaklaşımla sonlandırıldığı E) Belli bir yaşam tarzına ait ögelerin öne çıkarıldığı cevaplayını Geri dönüşü atık malzen ham madd- kazandinim dönüşümü atıkların öz biyokimy vrilmes çevrilmes dönüştürü diğer türd dönüşüm atığın de başlang çıkan ka II. Düny çapında başlatr madde ABD'd çok ör oluştu kayna sonra sağla hem geri c doğa edeb ekon son bira 37. Br ha A E
22. (1) Aromaterapi, bitkilerdeki uçucu yağların çeşitli özellikleri-
nin değerlendirildiği tamamlayıcı bir tip terapisidir. (II) Uçucu
yağlar, bitkilerin tohum, gövde, yaprak, igne, taç yaprak, çi
çek, kabuk ve meyve gibi değişik bölgelerinden elde edilmek-
tedir. (I) Bu tedavide uçucu yağların özleri belli bir kıvama ge-
tirilerek ağrı, bulantı, yoğun bakım, ameliyat öncesi ve sonrası
kaygı, stres, uykusuzluk ve solunum yetmezliği gibi rahatsız-
liklarda kullanılmaktadır. (IV) Aromaterapinin yara iyileştirme,
nabız, kan basıncı, solunum düzenini sağlama gibi özelliklerin
den özellikle yaşlılarda ve çocuklarda daha çok yararlanılır.
(V) Fiziksel rahatsızlıkların dışında kaygıyı ve stresi azaltma,
dikkati artırma gibi etkilerinden dolayı dünyanın birçok ülke-
sinde ruhsal hastalıkların tedavisinde de tercih edilen bir te-
davi yöntemidir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi düşüncenin
akışını bozmaktadır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
22. (1) Aromaterapi, bitkilerdeki uçucu yağların çeşitli özellikleri- nin değerlendirildiği tamamlayıcı bir tip terapisidir. (II) Uçucu yağlar, bitkilerin tohum, gövde, yaprak, igne, taç yaprak, çi çek, kabuk ve meyve gibi değişik bölgelerinden elde edilmek- tedir. (I) Bu tedavide uçucu yağların özleri belli bir kıvama ge- tirilerek ağrı, bulantı, yoğun bakım, ameliyat öncesi ve sonrası kaygı, stres, uykusuzluk ve solunum yetmezliği gibi rahatsız- liklarda kullanılmaktadır. (IV) Aromaterapinin yara iyileştirme, nabız, kan basıncı, solunum düzenini sağlama gibi özelliklerin den özellikle yaşlılarda ve çocuklarda daha çok yararlanılır. (V) Fiziksel rahatsızlıkların dışında kaygıyı ve stresi azaltma, dikkati artırma gibi etkilerinden dolayı dünyanın birçok ülke- sinde ruhsal hastalıkların tedavisinde de tercih edilen bir te- davi yöntemidir. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V
29. Ülkemiz meyve yetiştiriciliğinde dünya tarımında yeni teknik-
ve teknolojinin gelişmediği dönemlerde ihracatçı ülke konu-
mundayken bugün findik, Antep fıstığı, elma, üzüm ve porta-
kal gibi belli başh meyvelerin dışında neredeyse ithalatçı po
zisyonuna gelmiştir. Bu durum; Türkiye'nin, birim alandan alı-
nan pazarlanabilir ürün miktarını artıracak önlemleri alma zo-
runluluğunu ortaya koymaktadır. Bunun için de meyve yetiş-
tiriciliğinde, sınıflamada, muhafazada, taşıma ve pazarlamada
modernizasyona gidilmesi zorunludur. Meyve üreticileri, tüm
bölgelerin ekolojik avantajlarını ve dezavantajlarını tespit ede-
rek yeni yatırımlar yapmalıdır. Bugünkü durumda çilek, kiraz,
turunçgiller tarımında uygulanan teknikler, bu konuda geliş-
miş ülkelerle yarışabilecek durumdadır. Elma, badem, ceviz ve
Antep fıstığı tarımındaki gelişmeler de memnunluk vericidir.
Bu parçadan hareketle "Türkiye'deki meyve yetiştiriciliği" ile
ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Yatırım yapılacak yeni meyve türlerinin belirlenmesi ge-
rekmektedir.
B) Tarımdaki teknolojik gelişmeler, Türkiye'nin aleyhine so-
nuçlar doğurmuştur.
C) Lojistik ve satış noktasında çağın koşullarına göre hareket
edilmelidir.
D) Belli meyvelerdeki üretim modeli istenen düzeydedir.
E) Üretimde ekonomik verimliliğin artırılması için çalışmalar
yapılmalıdır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
29. Ülkemiz meyve yetiştiriciliğinde dünya tarımında yeni teknik- ve teknolojinin gelişmediği dönemlerde ihracatçı ülke konu- mundayken bugün findik, Antep fıstığı, elma, üzüm ve porta- kal gibi belli başh meyvelerin dışında neredeyse ithalatçı po zisyonuna gelmiştir. Bu durum; Türkiye'nin, birim alandan alı- nan pazarlanabilir ürün miktarını artıracak önlemleri alma zo- runluluğunu ortaya koymaktadır. Bunun için de meyve yetiş- tiriciliğinde, sınıflamada, muhafazada, taşıma ve pazarlamada modernizasyona gidilmesi zorunludur. Meyve üreticileri, tüm bölgelerin ekolojik avantajlarını ve dezavantajlarını tespit ede- rek yeni yatırımlar yapmalıdır. Bugünkü durumda çilek, kiraz, turunçgiller tarımında uygulanan teknikler, bu konuda geliş- miş ülkelerle yarışabilecek durumdadır. Elma, badem, ceviz ve Antep fıstığı tarımındaki gelişmeler de memnunluk vericidir. Bu parçadan hareketle "Türkiye'deki meyve yetiştiriciliği" ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Yatırım yapılacak yeni meyve türlerinin belirlenmesi ge- rekmektedir. B) Tarımdaki teknolojik gelişmeler, Türkiye'nin aleyhine so- nuçlar doğurmuştur. C) Lojistik ve satış noktasında çağın koşullarına göre hareket edilmelidir. D) Belli meyvelerdeki üretim modeli istenen düzeydedir. E) Üretimde ekonomik verimliliğin artırılması için çalışmalar yapılmalıdır.
17. İngiltere'de 1811-1816 yılları arasında makinelere savaş açan
İngiliz işçi Ned Ludd, Luddizm (makine düşmanlığı) hareketine
adını verdi. Günümüzde benzer tepkiler özellikle kitlesel istih-
damın azalmasına yol açan teknolojik yeniliklerde kendini gös-
teriyor ve Yeni Luddizm olarak adlandırılıyor. Bugün uzun va-
dede yararlı hâle geldiği konusunda neredeyse tam bir görüş
birliği olan ve maliyetleri düşüren ama iş gücüne olan talebi
azaltan tüm makineleşme ve otomasyon uygulamalarına geç-
mişte gösterilen aşırı tepkileri tümüyle geçmişe ait haksız bir
tutum olarak değerlendiremeyiz. Teknolojik yenilik yüzünden
işsiz kalan hiç kimsenin, "Ben işsiz kaldım ama üretim maliyet-
leri düştü, sonuçta mal veya hizmetlerin piyasa fiyatı azaldı,
insanlık için daha iyi oldu." demesini bekleyemeyiz.
Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce, aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Makineleşmeyle birlikte azalan iş gücü ihtiyacının genel
bir durum olduğu
B) Makine ve otomasyon sistemleri ne kadar gelişirse geliş-
sin insan faktörünün önemini koruduğu
C) Makineleşmeye karşı direnç gösterenlerin makineleşme-
nin sağladığı yararları da görmesi gerektiği
D) Teknolojik gelişmelerin birçok çalışma alanında insana olan
ihtiyacı azaltmaya devam ettiği
E) İş gücüne olan ihtiyacı azaltan yeniliklere işsizliğin artma-
sından dolayı tepki göstermenin normal olduğu
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
17. İngiltere'de 1811-1816 yılları arasında makinelere savaş açan İngiliz işçi Ned Ludd, Luddizm (makine düşmanlığı) hareketine adını verdi. Günümüzde benzer tepkiler özellikle kitlesel istih- damın azalmasına yol açan teknolojik yeniliklerde kendini gös- teriyor ve Yeni Luddizm olarak adlandırılıyor. Bugün uzun va- dede yararlı hâle geldiği konusunda neredeyse tam bir görüş birliği olan ve maliyetleri düşüren ama iş gücüne olan talebi azaltan tüm makineleşme ve otomasyon uygulamalarına geç- mişte gösterilen aşırı tepkileri tümüyle geçmişe ait haksız bir tutum olarak değerlendiremeyiz. Teknolojik yenilik yüzünden işsiz kalan hiç kimsenin, "Ben işsiz kaldım ama üretim maliyet- leri düştü, sonuçta mal veya hizmetlerin piyasa fiyatı azaldı, insanlık için daha iyi oldu." demesini bekleyemeyiz. Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce, aşağıdakilerden hangisidir? A) Makineleşmeyle birlikte azalan iş gücü ihtiyacının genel bir durum olduğu B) Makine ve otomasyon sistemleri ne kadar gelişirse geliş- sin insan faktörünün önemini koruduğu C) Makineleşmeye karşı direnç gösterenlerin makineleşme- nin sağladığı yararları da görmesi gerektiği D) Teknolojik gelişmelerin birçok çalışma alanında insana olan ihtiyacı azaltmaya devam ettiği E) İş gücüne olan ihtiyacı azaltan yeniliklere işsizliğin artma- sından dolayı tepki göstermenin normal olduğu
Turk Telekom HD+
E) (.) (.) () (….. )
%36
11:03
Film Defteri kitabında yer alan filmler, yazarın uzun yıllar
boyu defterinde biriktirdiği yazılardan oluşur. Özellikle
de beğendiği filmlerle ilgili olanlar alınmıştır. Bu kitaptaki
yazılara bakıldığında ne bildik sinema yazılarının o boğu-
cu kuramsal karmaşasına ne de tüketime açık magazinel
yaklaşımlara itibar edildiği görülecektir. Zaman zaman si-
nemanın genel sorunları ve konuları üzerine de notlar dü-
şülüyor ama o sıkıcı, artık bıkkınlık veren kuramsal tartış-
malara girilmeden, sözü edilen filmin hep özne olmasına
dikkat edilerek... Genel anlayışa uymamış bu yazılardan
aynı zamanda bir "hikâye tadı yakalanıyor. Yazara göre
sinemanın kendisi zaten yazı dilini görüntünün diline çevir-
me çabasında iken onu yeniden yazı diline dönüştürmek
beyhude bir çabadır Bir film elbette yazıya, kitaba sığmaz.
Ama bu kitap okuyucuyu filme ulaştırarak ve onların beğe-
nisini kazanarak görevini yapmış oldu.
Bu parçada Film Defteri ile ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisinden söz edilmemiştir?
A) Amin veriliş öyküsünden
B) Okuyanda bıraktığı etkiden 2
C) Sinemaya yönelik yazılardan oluştuğundan
D) Ozgan bir şekilde yazıldığından
E) Yazin sevdiği filmlerden oluştuğundan
5
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Turk Telekom HD+ E) (.) (.) () (….. ) %36 11:03 Film Defteri kitabında yer alan filmler, yazarın uzun yıllar boyu defterinde biriktirdiği yazılardan oluşur. Özellikle de beğendiği filmlerle ilgili olanlar alınmıştır. Bu kitaptaki yazılara bakıldığında ne bildik sinema yazılarının o boğu- cu kuramsal karmaşasına ne de tüketime açık magazinel yaklaşımlara itibar edildiği görülecektir. Zaman zaman si- nemanın genel sorunları ve konuları üzerine de notlar dü- şülüyor ama o sıkıcı, artık bıkkınlık veren kuramsal tartış- malara girilmeden, sözü edilen filmin hep özne olmasına dikkat edilerek... Genel anlayışa uymamış bu yazılardan aynı zamanda bir "hikâye tadı yakalanıyor. Yazara göre sinemanın kendisi zaten yazı dilini görüntünün diline çevir- me çabasında iken onu yeniden yazı diline dönüştürmek beyhude bir çabadır Bir film elbette yazıya, kitaba sığmaz. Ama bu kitap okuyucuyu filme ulaştırarak ve onların beğe- nisini kazanarak görevini yapmış oldu. Bu parçada Film Defteri ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisinden söz edilmemiştir? A) Amin veriliş öyküsünden B) Okuyanda bıraktığı etkiden 2 C) Sinemaya yönelik yazılardan oluştuğundan D) Ozgan bir şekilde yazıldığından E) Yazin sevdiği filmlerden oluştuğundan 5
4.
Naomi Klein; İşte Bu Her Şeyi Değiştirir'de, karbondioksitten,
atmosferdeki sera gazı düzeylerinden, ülkelerin atmosfere sal-
dığı zehirli gazların türlerinden, karbon bütçesinden bahset-
meden iklim değişikliğini anlatmış. Yazar, bu konuyu, ekono-
mik ve politik krizlerle iç içe anlatarak çözülmesi gereken gün-
cel meselelerden biri olarak ortaya koymuş. Böylece ---
Bu parça aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülürse sözü edi-
len yapıtın "birikimi ve eğitimi ne olursa olsun herkese ses-
lenmeyi amaçladığı" belirtilmiş olur?
A) yapıtta sorunlar, iklim bilimine özgü bir bakışla değil; sos-
yal bilimlere özgü bir yaklaşımla ele alınmış oluyor.
B) yapıt, herkesin bildiği kimi sorunlara farklı bir pencere aça-
rak dikkat çekiyor.
C) yapıt, kirlilik konusuna ilgi duyan yeni kuşağa bilimsel ve
politik konuları ortak bir çerçevede değerlendirme olanağı
sağlıyor.
D) yapıt, disiplinler arası bir yaklaşımla sorunlan akademik
seviyedeki insanların bakış açısıyla temelden ele almaya
çalışıyor.
E) yapıt, bilimsel terimlere hakim olmayan yediden yetmişe
herkesi çevresel ve politik sorunlar üzerinde düşündür-
mek istemiş.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
4. Naomi Klein; İşte Bu Her Şeyi Değiştirir'de, karbondioksitten, atmosferdeki sera gazı düzeylerinden, ülkelerin atmosfere sal- dığı zehirli gazların türlerinden, karbon bütçesinden bahset- meden iklim değişikliğini anlatmış. Yazar, bu konuyu, ekono- mik ve politik krizlerle iç içe anlatarak çözülmesi gereken gün- cel meselelerden biri olarak ortaya koymuş. Böylece --- Bu parça aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülürse sözü edi- len yapıtın "birikimi ve eğitimi ne olursa olsun herkese ses- lenmeyi amaçladığı" belirtilmiş olur? A) yapıtta sorunlar, iklim bilimine özgü bir bakışla değil; sos- yal bilimlere özgü bir yaklaşımla ele alınmış oluyor. B) yapıt, herkesin bildiği kimi sorunlara farklı bir pencere aça- rak dikkat çekiyor. C) yapıt, kirlilik konusuna ilgi duyan yeni kuşağa bilimsel ve politik konuları ortak bir çerçevede değerlendirme olanağı sağlıyor. D) yapıt, disiplinler arası bir yaklaşımla sorunlan akademik seviyedeki insanların bakış açısıyla temelden ele almaya çalışıyor. E) yapıt, bilimsel terimlere hakim olmayan yediden yetmişe herkesi çevresel ve politik sorunlar üzerinde düşündür- mek istemiş.
35.-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Geçenlerde en son verileri kontrol etmek için girdiğim internet
sitesinde, an itibarıyla, bu yılın bilançosunun 2.420.456
olduğunu gördüm. Tam beş dakika sonra, yeniden rakamlara
baktığımda sayı çoktan 2.420.548 olmuştu. Yani, yalnızca
beş dakika içinde 92 kişi açlıktan can vermişti. Dünya
üzerinde hâlen 821 milyon insan kronik açlık tehdidi altında
yaşıyor. Bu tabloda, korona virüs tehdidine karşı insan
hayatını korumak için yapılan 'dengeli ve iyi beslenme'
tavsiyesi verenlerin, sadece 'karnı toklar'dan ibaret bir insan
tasavvuruna sahip oldukları açık. 'Aman ellerinizi sık sık
yıkayın' denilirken, temiz suya erişimi olmayan dünya
nüfusunun üçte birinin bunu nasıl yapacağı gözden kaçmış
olmalı. Zira her yıl 1.200.000 insan sadece temiz suya
erişemediği için ölüyor ama korona virüsün tehdit ettiği 'insan
hayatı' kadar dikkat çekmiyor. Bu arada korona virüsün
havadan da bulaştığı gerekçesiyle, 'Vahşi Batı' usulü
korsanlığa tevessül edecek ölçüde bir maske tedariki
yarışına girenlerin, zaten her yıl zehirli hava soluduğu için
ölen 7 milyon insanın hayatını 'insan hayatı'ndan saymadığı
anlaşılıyor.
36. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi
söylenebilir?
A) İnsanlığın uğraştığı covid19 dışı sorunlar karşılaştırmalı
olarak ele alınmıştır.
insanlığın temel bazı sorunlara duyarsızlığı ironik bir dille
eleştirilmiştir.
Korona virüs tehdidinin boyutları istatistiki verilerle
gösterilmiştir.
D Salgına yönelik önlemlerin yetersizliği vurgulanmıştır.
E) Korona virüs salgınının gerçekçi olmadığı düşüncesi
işlenmiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
35.-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Geçenlerde en son verileri kontrol etmek için girdiğim internet sitesinde, an itibarıyla, bu yılın bilançosunun 2.420.456 olduğunu gördüm. Tam beş dakika sonra, yeniden rakamlara baktığımda sayı çoktan 2.420.548 olmuştu. Yani, yalnızca beş dakika içinde 92 kişi açlıktan can vermişti. Dünya üzerinde hâlen 821 milyon insan kronik açlık tehdidi altında yaşıyor. Bu tabloda, korona virüs tehdidine karşı insan hayatını korumak için yapılan 'dengeli ve iyi beslenme' tavsiyesi verenlerin, sadece 'karnı toklar'dan ibaret bir insan tasavvuruna sahip oldukları açık. 'Aman ellerinizi sık sık yıkayın' denilirken, temiz suya erişimi olmayan dünya nüfusunun üçte birinin bunu nasıl yapacağı gözden kaçmış olmalı. Zira her yıl 1.200.000 insan sadece temiz suya erişemediği için ölüyor ama korona virüsün tehdit ettiği 'insan hayatı' kadar dikkat çekmiyor. Bu arada korona virüsün havadan da bulaştığı gerekçesiyle, 'Vahşi Batı' usulü korsanlığa tevessül edecek ölçüde bir maske tedariki yarışına girenlerin, zaten her yıl zehirli hava soluduğu için ölen 7 milyon insanın hayatını 'insan hayatı'ndan saymadığı anlaşılıyor. 36. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylenebilir? A) İnsanlığın uğraştığı covid19 dışı sorunlar karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır. insanlığın temel bazı sorunlara duyarsızlığı ironik bir dille eleştirilmiştir. Korona virüs tehdidinin boyutları istatistiki verilerle gösterilmiştir. D Salgına yönelik önlemlerin yetersizliği vurgulanmıştır. E) Korona virüs salgınının gerçekçi olmadığı düşüncesi işlenmiştir.
Depest
DENE
32. İlk kez kısa hikâye örneği yazmaya başlayan Ayça yazdığı
metni öğretmenine gösterir. Ayça'nın metni şu şekildedir:
"Artık delirecek gibiydi, olayı duyduğunda Ayşe'nin ne
hâle geleceğini düşünüyor, bir daha kendisinin yüzüne
bakmayacağından iyice emin oluyordu. O kendisi için ne
fedakârlıklarda bulunmuş, ne güçlüklere katlanmıştı. Ama
o ilk fırsatta onu gözden çıkarabilmişti, şehre gidip para
kazanmanın cazibesi Ayşe'nin cazibesinden fazla
gelmişti ona."
Öğretmeni metni genel olarak beğendiğini ancak bu tür iç
konuşmaların olduğu metinlerde 1. tekil kişili anlatımın daha
kullanışlı olduğunu, anlam karışıklığı oluşmasını engellediğini
söylemiş ve hikâyeyi bir de 1. kişili anlatımla yazmasını
istemişti.
Bu parçaya göre Ayça'nın, öğretmeninin tavsiyesi
doğrultusunda yazdığı metin aşağıdakilerden hangisi
olabilir?
A) Artık delirecek gibiymiş, olayı duyduğunda Ayşe'nin ne
hâle geleceğini düşünüyormuş, bir daha kendisinin
yüzüne bakmayacağından iyice eminmiş. O kendisi için
ne fedakârlıklarda bulunmuş, ne güçlüklere katlanmıştı.
Ama o ilk fırsatta onu gözden çıkarabilmişti, şehre gidip
para kazanmanın cazibesi Ayşe'nin cazibesinden fazla
gelmişti ona.
33. Sa
bili
B) Artık delirecek gibiydik. Olayı duyduğunda Ayşe'nin ne
hâle geleceğini düşünüyor, bir daha sevgilisinin yüzüne
bakmayacağından iyice emin oluyorduk. O kendisi için ne
fedakârlıklarda bulunmuş, ne güçlüklere katlanmıştı. Ama
sevgilisi ilk fırsatta onu gözden çıkarabilmişti, şehre gidip
para kazanmanın cazibesi Ayşe'nin cazibesinden fazla
gelmişti ona.
Artık delirecek gibiydim, olayı duyduğunda Ayşe kim bilir
ne hâle gelecek, bir daha yüzüme bakmaz herhâlde.
O benim için ne fedakârlıklarda bulunmuş, ne güçlüklere
katlanmıştı. Ama ben ilk fırsatta onu gözden
çıkarabilmiştim, şehre gidip para kazanmanın cazibesi
Ayşe'nin cazibesinden fazla gelmişti bana.
E) Delirmek üzereydi. Her an karamsarlığı
duyduğunda Aysa ki
yo
ola
SI
ka
y
r
C
D) Artık delirecek gibiydin. Olayı duyduğunda Ayşe'nin ne
hâle geleceğini düşünüyor, bir daha senin yüzüne
bakmayacağından iyice emin oluyordun. O senin için ne
fedakârlıklarda bulunmuş, ne güçlüklere katlanmıştı. Ama
sen ilk fırsatta onu gözden çıkarabilmiştin, şehre gidip
para kazanmanın cazibesi Ayşe'nin cazibesinden fazla
gelmişti sana.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Depest DENE 32. İlk kez kısa hikâye örneği yazmaya başlayan Ayça yazdığı metni öğretmenine gösterir. Ayça'nın metni şu şekildedir: "Artık delirecek gibiydi, olayı duyduğunda Ayşe'nin ne hâle geleceğini düşünüyor, bir daha kendisinin yüzüne bakmayacağından iyice emin oluyordu. O kendisi için ne fedakârlıklarda bulunmuş, ne güçlüklere katlanmıştı. Ama o ilk fırsatta onu gözden çıkarabilmişti, şehre gidip para kazanmanın cazibesi Ayşe'nin cazibesinden fazla gelmişti ona." Öğretmeni metni genel olarak beğendiğini ancak bu tür iç konuşmaların olduğu metinlerde 1. tekil kişili anlatımın daha kullanışlı olduğunu, anlam karışıklığı oluşmasını engellediğini söylemiş ve hikâyeyi bir de 1. kişili anlatımla yazmasını istemişti. Bu parçaya göre Ayça'nın, öğretmeninin tavsiyesi doğrultusunda yazdığı metin aşağıdakilerden hangisi olabilir? A) Artık delirecek gibiymiş, olayı duyduğunda Ayşe'nin ne hâle geleceğini düşünüyormuş, bir daha kendisinin yüzüne bakmayacağından iyice eminmiş. O kendisi için ne fedakârlıklarda bulunmuş, ne güçlüklere katlanmıştı. Ama o ilk fırsatta onu gözden çıkarabilmişti, şehre gidip para kazanmanın cazibesi Ayşe'nin cazibesinden fazla gelmişti ona. 33. Sa bili B) Artık delirecek gibiydik. Olayı duyduğunda Ayşe'nin ne hâle geleceğini düşünüyor, bir daha sevgilisinin yüzüne bakmayacağından iyice emin oluyorduk. O kendisi için ne fedakârlıklarda bulunmuş, ne güçlüklere katlanmıştı. Ama sevgilisi ilk fırsatta onu gözden çıkarabilmişti, şehre gidip para kazanmanın cazibesi Ayşe'nin cazibesinden fazla gelmişti ona. Artık delirecek gibiydim, olayı duyduğunda Ayşe kim bilir ne hâle gelecek, bir daha yüzüme bakmaz herhâlde. O benim için ne fedakârlıklarda bulunmuş, ne güçlüklere katlanmıştı. Ama ben ilk fırsatta onu gözden çıkarabilmiştim, şehre gidip para kazanmanın cazibesi Ayşe'nin cazibesinden fazla gelmişti bana. E) Delirmek üzereydi. Her an karamsarlığı duyduğunda Aysa ki yo ola SI ka y r C D) Artık delirecek gibiydin. Olayı duyduğunda Ayşe'nin ne hâle geleceğini düşünüyor, bir daha senin yüzüne bakmayacağından iyice emin oluyordun. O senin için ne fedakârlıklarda bulunmuş, ne güçlüklere katlanmıştı. Ama sen ilk fırsatta onu gözden çıkarabilmiştin, şehre gidip para kazanmanın cazibesi Ayşe'nin cazibesinden fazla gelmişti sana.
nden
2
7
de
13
36. İhtiyaç, insan doğasında var olan bir etmenin eksikliğinin
hissedilmesi sonucu oluşan, kişiden kişiye değişiklik
gösteren biyolojik, fiziksel ve psikolojik olabilen örüntülerdir.
Bu ihtiyaçlar hava, su, yiyecek ve uyku ihtiyacı gibi fizyolojik
ya da sevgi, şefkat, öğrenme ve dostluk gibi psikolojik de
olabilir. İnsan, bu ihtiyaçlarını gidermek amacıyla harekete
geçer. İhtiyaçların her insanda farklı olması, kişisel
farklılıkların ve davranış farklılıklarının oluşmasına neden
olmaktadır. Psikoloji; ihtiyaç kavramını, insanın gelişimi ve
çevresiyle uyumsal ilişki kurabilmesi için gerekli, önemli
koşulların eksikliği anlamında kullanmaktadır Bireyin
psikolojik ihtiyaçları sadece kendisini değil, etrafını da etkiler.
Bu parçada ihtiyaç ile ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Her insanda farklı şekillerde ortaya çıktığına
B) Bedensel ihtiyaçlar olabildiği gibi ruhsal da olabildiğine
C) Davranışlarımızın çeşitliliğinin ihtiyaçlarımızın çeşitli
olmasından kaynaklandığına
D) Psikolojik ihtiyaçların oluşmasında biyolojik sebeplerin
etkili olduğuna
E) ihtiyaçların sadece kişiyi değil çevresini de etkilediğine
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
nden 2 7 de 13 36. İhtiyaç, insan doğasında var olan bir etmenin eksikliğinin hissedilmesi sonucu oluşan, kişiden kişiye değişiklik gösteren biyolojik, fiziksel ve psikolojik olabilen örüntülerdir. Bu ihtiyaçlar hava, su, yiyecek ve uyku ihtiyacı gibi fizyolojik ya da sevgi, şefkat, öğrenme ve dostluk gibi psikolojik de olabilir. İnsan, bu ihtiyaçlarını gidermek amacıyla harekete geçer. İhtiyaçların her insanda farklı olması, kişisel farklılıkların ve davranış farklılıklarının oluşmasına neden olmaktadır. Psikoloji; ihtiyaç kavramını, insanın gelişimi ve çevresiyle uyumsal ilişki kurabilmesi için gerekli, önemli koşulların eksikliği anlamında kullanmaktadır Bireyin psikolojik ihtiyaçları sadece kendisini değil, etrafını da etkiler. Bu parçada ihtiyaç ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Her insanda farklı şekillerde ortaya çıktığına B) Bedensel ihtiyaçlar olabildiği gibi ruhsal da olabildiğine C) Davranışlarımızın çeşitliliğinin ihtiyaçlarımızın çeşitli olmasından kaynaklandığına D) Psikolojik ihtiyaçların oluşmasında biyolojik sebeplerin etkili olduğuna E) ihtiyaçların sadece kişiyi değil çevresini de etkilediğine Diğer sayfaya geçiniz.