Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları
![27. Harun Reşid'in ölümünden sonra oğulları Emin ve
Mem'un arasındaki hilafet mücadelesi, Arap ve İranlıla-
rin iktidar mücadelesine dönüşmüş ve Mem'un'un des-
teklediği İranlılar yönetimdeki etkinliklerini artırmışlardır.
Bu durumdan rahatsız olan halifenin Arap ve İranlı-
lara karşı Türkleri orduda bir denge unsuru olarak
görmesi dikkate alındığında aşağıdakilerden hangi-
sine ulaşılabilir?
A) Halifenin siyasal yetkilerini kaybettiğine
B) Arap olmayanların ordu ve yönetimde görev alama-
yacağına
C) Mevali politikasının uygulandığına
D) Yönetimde istikrar sağlandığına
E) Halifenin otoritesini korumaya çalıştığına](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230301073734782292-4865208.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler27. Harun Reşid'in ölümünden sonra oğulları Emin ve
Mem'un arasındaki hilafet mücadelesi, Arap ve İranlıla-
rin iktidar mücadelesine dönüşmüş ve Mem'un'un des-
teklediği İranlılar yönetimdeki etkinliklerini artırmışlardır.
Bu durumdan rahatsız olan halifenin Arap ve İranlı-
lara karşı Türkleri orduda bir denge unsuru olarak
görmesi dikkate alındığında aşağıdakilerden hangi-
sine ulaşılabilir?
A) Halifenin siyasal yetkilerini kaybettiğine
B) Arap olmayanların ordu ve yönetimde görev alama-
yacağına
C) Mevali politikasının uygulandığına
D) Yönetimde istikrar sağlandığına
E) Halifenin otoritesini korumaya çalıştığına
![V
asında rol oy-
lerin zihinsel
eceği-
Igili bilgi sa-
başarısını
8
na
C) Klasik Türk edebiyatında birden fazla mesnevi ya-
zıldığına
D) Hüsnü Aşk'ın dinî bir içeriğe sahip olduğuna
E) Şeyh Galip'in bir kıskançlık sonucu bu eseri yaz-
dığına
31. Kızıl Gezegen, Güneş sisteminin dördüncü gezegeni.
Roma mitolojisindeki savaş tanrısı Mars'a ithafen ad-
landırılmıştır. Mars, Dünya hariç tutulursa hâlen Güneş
sistemindeki gezegenler içinde sivi, su ve yaşam içer-
mesi en muhtemel gezegen olarak görülmektedir.
Mars'ın 1877'de astronom Asaph Hall tarafından keş-
fedilen Phobos ve Deimos adları verilmiş, düzensiz bi-
çimli iki küçük uydusu vardır. Mars Dünya'dan çıplak
gözle görülebilmektedir. Mars'ın yoğunluğu, Dünya'nın-
kiyle karşılaştırıldığında 100 kat daha azdır. İnsanoğlu
gelişen bilim ve teknoloji sayesinde Mars'a uzay ara-
ci göndermeyi başarmıştır. Hatta Mars'ta yaşam kalın-
tıları aranmaya başlanmıştır.
Bu parçadan Mars ile ilgili aşağıdakilerden hangi-
sine ulaşılamaz?
A) Adını nereden aldığına
B) Üzerine uzay aracı indiğine
C) Güneş sistemindeki küçük gezegenlerden olduğu-
na
D) Güneş sistemindeki uydusu olan gezegenlerden
birisi olduğuna
E) Yaşamsal maddeler barındırdığına
Diğer sayfaya geçiniz.
Bu p
mis
A)
21221213
B)](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230301073856900663-5243848.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerV
asında rol oy-
lerin zihinsel
eceği-
Igili bilgi sa-
başarısını
8
na
C) Klasik Türk edebiyatında birden fazla mesnevi ya-
zıldığına
D) Hüsnü Aşk'ın dinî bir içeriğe sahip olduğuna
E) Şeyh Galip'in bir kıskançlık sonucu bu eseri yaz-
dığına
31. Kızıl Gezegen, Güneş sisteminin dördüncü gezegeni.
Roma mitolojisindeki savaş tanrısı Mars'a ithafen ad-
landırılmıştır. Mars, Dünya hariç tutulursa hâlen Güneş
sistemindeki gezegenler içinde sivi, su ve yaşam içer-
mesi en muhtemel gezegen olarak görülmektedir.
Mars'ın 1877'de astronom Asaph Hall tarafından keş-
fedilen Phobos ve Deimos adları verilmiş, düzensiz bi-
çimli iki küçük uydusu vardır. Mars Dünya'dan çıplak
gözle görülebilmektedir. Mars'ın yoğunluğu, Dünya'nın-
kiyle karşılaştırıldığında 100 kat daha azdır. İnsanoğlu
gelişen bilim ve teknoloji sayesinde Mars'a uzay ara-
ci göndermeyi başarmıştır. Hatta Mars'ta yaşam kalın-
tıları aranmaya başlanmıştır.
Bu parçadan Mars ile ilgili aşağıdakilerden hangi-
sine ulaşılamaz?
A) Adını nereden aldığına
B) Üzerine uzay aracı indiğine
C) Güneş sistemindeki küçük gezegenlerden olduğu-
na
D) Güneş sistemindeki uydusu olan gezegenlerden
birisi olduğuna
E) Yaşamsal maddeler barındırdığına
Diğer sayfaya geçiniz.
Bu p
mis
A)
21221213
B)
![2. Oğuz Atay'ın tüm romanlarında, öykülerinde ana
izlek olan ovun, tiyatro türündeki Oyunlarla Ya-
şayanlar'da terimsel anlamıyla karşımıza çıkıyor.
Bu kitap, Oğuz Atay'ın yazdığı tek tivatrodur. Dev-
let ve şehir tiyatrolarında sahnelenmiştir. Atay'ın
Oyunlarla Yaşayanlarının, ilk iki romanı olan Tu-
tunamayanlar ve Tehlikeli Oyunlarla bir üçleme
niteliği taşıdığı söylenir. Söz konusu eserler birbir-
leriyle yalnızca biçimsel yapıları ile bütünleşmek-
le kalmaz, içerdikleri motif örgüsü de neredeyse
aynı ilmeklerle dokunmuştur. Atay'ın romanları gibi
yazdığı bu oyun, Türk tiyatrosu için yeni bir nefes
olarak karşılanır.
Bu parçada yazar aşağıdakilerden hangisine
değinmemiştir?
AOğuz Atay'ın eserlerinin birbirinin devam nite-
lightaşıdığına
B) Oğuz Atay'ın eserlerinde tiyatro Kavramına sık
rastlandığına
C) Oğuz Atay'ın eserlerinde çoğunlukla aynı konu-
ların ele alındığına
Oğuz Atay'ın tiyatro türündeki eserinin Türk ti-
yatrosunda açılım sağladığına
Oğuz Atay'ın yapıtlarının üslup özelliklerinin
birbirine benzer olduğuna](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230301070647649770-1836973.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler2. Oğuz Atay'ın tüm romanlarında, öykülerinde ana
izlek olan ovun, tiyatro türündeki Oyunlarla Ya-
şayanlar'da terimsel anlamıyla karşımıza çıkıyor.
Bu kitap, Oğuz Atay'ın yazdığı tek tivatrodur. Dev-
let ve şehir tiyatrolarında sahnelenmiştir. Atay'ın
Oyunlarla Yaşayanlarının, ilk iki romanı olan Tu-
tunamayanlar ve Tehlikeli Oyunlarla bir üçleme
niteliği taşıdığı söylenir. Söz konusu eserler birbir-
leriyle yalnızca biçimsel yapıları ile bütünleşmek-
le kalmaz, içerdikleri motif örgüsü de neredeyse
aynı ilmeklerle dokunmuştur. Atay'ın romanları gibi
yazdığı bu oyun, Türk tiyatrosu için yeni bir nefes
olarak karşılanır.
Bu parçada yazar aşağıdakilerden hangisine
değinmemiştir?
AOğuz Atay'ın eserlerinin birbirinin devam nite-
lightaşıdığına
B) Oğuz Atay'ın eserlerinde tiyatro Kavramına sık
rastlandığına
C) Oğuz Atay'ın eserlerinde çoğunlukla aynı konu-
ların ele alındığına
Oğuz Atay'ın tiyatro türündeki eserinin Türk ti-
yatrosunda açılım sağladığına
Oğuz Atay'ın yapıtlarının üslup özelliklerinin
birbirine benzer olduğuna
![DUF06
5 - 6. soruları aşağıdaki parçaya göre ce-
vaplayınız.
Yüzyıllar boyunca insanlar uzak yerlerle haberleş-
meyi sağlayacak işaretler gönderme yollarını ara-
dilar. Mesaj iletmek için başvurulan ilk yöntemler,
açık havada yakılan ateşler ve parlayan aynalardı.
Fransız Claude Chappe, 1793'te icat ettiği mesaj
iletme makinesine, "uzaktan yazan" anlamında
"telgraf adını verdi. Bu aygıtın işleyişi, kule te-
pesine takılmış hareketli kolların kullanılmasıyla
oluşturulan işaretler yardımıyla_rakam ve harf-
leri iletmeye dayanıyordu Sonraki kırk yıl içinde
elektrikli telgraf geliştirildi ve 1876'da Alexander
Graham Bell, ilk kez konuşmaları teller aracılığıyla
iletmeyi sağlayan telefonu icat etti. Sağırlarla ilgi-
li çalışmaları, Bell'i seslerin havadaki titreşimlerle
nasıl oluştuğunu merak etmeye yöneltmiş, "har-
monik telgraf adı verilen bir düzenek üstünde çalı-
şırken elektrik akımının konuşma sırasında oluşan
titreşimleri andıracak biçimde değiştirilebileceğini
bulmuştu. Telefonla ilgili çalışmalarının dayandığı
ilke de buydu.
5. Bu parçadan hareketle;
telefonun telgraftan farklı bir çalışmadan esin-
lenerek ortaya çıktığı,
insanların haberleşmek için farklı iletişim yolları
kullandığı,
telgrafin temel işleyişinin elektrik akımının ko-
nuşmayla oluşan titreşimiyle gerçekleştiği
ifadelerinden hangilerine ulaşılamaz?
A) Yalnız I
B) Yalnız III
Can Alve
D) I ve III
II ve III
ve II
7-8. sor
vaplayınız
(1) Gerçek b
dilimize ye
görünen k
renk katiye
okuruna s
liğini duyu
leri, gerçe
eder gibi
kilik yara
Birsel de
ki bu kita
ilgi ve m
yayımla
da yer
dan olu
sohbetl
üslubur
7.
Bu pa
aşağı
A Si
S
D) F
E
8. Bu
sin](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230301070700537031-1836973.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerDUF06
5 - 6. soruları aşağıdaki parçaya göre ce-
vaplayınız.
Yüzyıllar boyunca insanlar uzak yerlerle haberleş-
meyi sağlayacak işaretler gönderme yollarını ara-
dilar. Mesaj iletmek için başvurulan ilk yöntemler,
açık havada yakılan ateşler ve parlayan aynalardı.
Fransız Claude Chappe, 1793'te icat ettiği mesaj
iletme makinesine, "uzaktan yazan" anlamında
"telgraf adını verdi. Bu aygıtın işleyişi, kule te-
pesine takılmış hareketli kolların kullanılmasıyla
oluşturulan işaretler yardımıyla_rakam ve harf-
leri iletmeye dayanıyordu Sonraki kırk yıl içinde
elektrikli telgraf geliştirildi ve 1876'da Alexander
Graham Bell, ilk kez konuşmaları teller aracılığıyla
iletmeyi sağlayan telefonu icat etti. Sağırlarla ilgi-
li çalışmaları, Bell'i seslerin havadaki titreşimlerle
nasıl oluştuğunu merak etmeye yöneltmiş, "har-
monik telgraf adı verilen bir düzenek üstünde çalı-
şırken elektrik akımının konuşma sırasında oluşan
titreşimleri andıracak biçimde değiştirilebileceğini
bulmuştu. Telefonla ilgili çalışmalarının dayandığı
ilke de buydu.
5. Bu parçadan hareketle;
telefonun telgraftan farklı bir çalışmadan esin-
lenerek ortaya çıktığı,
insanların haberleşmek için farklı iletişim yolları
kullandığı,
telgrafin temel işleyişinin elektrik akımının ko-
nuşmayla oluşan titreşimiyle gerçekleştiği
ifadelerinden hangilerine ulaşılamaz?
A) Yalnız I
B) Yalnız III
Can Alve
D) I ve III
II ve III
ve II
7-8. sor
vaplayınız
(1) Gerçek b
dilimize ye
görünen k
renk katiye
okuruna s
liğini duyu
leri, gerçe
eder gibi
kilik yara
Birsel de
ki bu kita
ilgi ve m
yayımla
da yer
dan olu
sohbetl
üslubur
7.
Bu pa
aşağı
A Si
S
D) F
E
8. Bu
sin
![da
nan
e
de
n
in
11
25.
010
spune
DWK
Xu ve Wang adlı ekonomistler, Çin'de faaliyet
gösteren halka açık firmaların sahiplik yapısı ile
finansal performans arasındaki ilişkiyi
çalışmalarında incelemişlerdir. Araştırma
bulgularında pay senedi sahiplik yoğunluğu ile
finansal performans arasında ilişkinin olduğunu
tespit etmişlerdir.
II. Selim Gündüz ve Hayati Tatoğlu adlı araştırmacılar,
çalışmalarında yabancı sahiplik yapısı ile finansal
performans arasındaki ilişkiyi araştırmıştır.
Araştırmaları sonucunda, yabancı sahiplik yapısının
finansal performansı etkilediğine varmışlardır.
III. Mc Connel ve Serveas adlı iktisatçılar,
çalışmalarında yönetici sahipliğinin finansal
performans üzerindeki etkisinin olduğunu tespit
etmiştir. Yönetici sahipliği ile finansal performans
arasındaki ilişki, bu çalışmada olduğu gibi çeşitli
çalışmalarda, araştırmacılar tarafından incelenmiştir.
1.
Bu çalışmaların ortak yönü ile ilgili aşağıdaki
yargılardan hangisi doğrudur?
A) Yabancı sahiplik yapısı ile finansal performans
arasındaki ilişki üzerinde durulmuştur.
B) Firma sahipliğinin finansal performansı azalttığı
saptanmıştır.
C) Finansal performansın, sahiplik yapısından bağımsız
olduğu bulgulanmıştır.
D)
Halka açık firmaların sahiplik yapısının finansal
performansa etkisi değerlendirilmiştir.
Firmaya sahip olma ile finansal performans
arasındaki ilişki ele alınmıştır.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230301065207193274-1285542.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşüncelerda
nan
e
de
n
in
11
25.
010
spune
DWK
Xu ve Wang adlı ekonomistler, Çin'de faaliyet
gösteren halka açık firmaların sahiplik yapısı ile
finansal performans arasındaki ilişkiyi
çalışmalarında incelemişlerdir. Araştırma
bulgularında pay senedi sahiplik yoğunluğu ile
finansal performans arasında ilişkinin olduğunu
tespit etmişlerdir.
II. Selim Gündüz ve Hayati Tatoğlu adlı araştırmacılar,
çalışmalarında yabancı sahiplik yapısı ile finansal
performans arasındaki ilişkiyi araştırmıştır.
Araştırmaları sonucunda, yabancı sahiplik yapısının
finansal performansı etkilediğine varmışlardır.
III. Mc Connel ve Serveas adlı iktisatçılar,
çalışmalarında yönetici sahipliğinin finansal
performans üzerindeki etkisinin olduğunu tespit
etmiştir. Yönetici sahipliği ile finansal performans
arasındaki ilişki, bu çalışmada olduğu gibi çeşitli
çalışmalarda, araştırmacılar tarafından incelenmiştir.
1.
Bu çalışmaların ortak yönü ile ilgili aşağıdaki
yargılardan hangisi doğrudur?
A) Yabancı sahiplik yapısı ile finansal performans
arasındaki ilişki üzerinde durulmuştur.
B) Firma sahipliğinin finansal performansı azalttığı
saptanmıştır.
C) Finansal performansın, sahiplik yapısından bağımsız
olduğu bulgulanmıştır.
D)
Halka açık firmaların sahiplik yapısının finansal
performansa etkisi değerlendirilmiştir.
Firmaya sahip olma ile finansal performans
arasındaki ilişki ele alınmıştır.
![37) Toplumcu gerçekçi şiir; bir düşünce ve ideolojiye bağlı
kalarak halkın çektiği sıkıntılara ve yoksulluğa değinen,
kimi zaman insanlara çözüm yolları gösteren, tüm
insanlığın mutlu olacağı güzel bir geleceğe işaret eden
şiir anlayışıdır. Toplumcu gerçekçi şairler, şiirlerinde o
güne kadar değinilmemiş konulara ve kavramlara yer
vermişlerdir. "Halkçılık, köycülük, hümanizm" gibi fikirler
bu sanatçıları etkilemiştir. Toplumcu gerçekçilere göre
sanat, toplumu sadece yansıtan bir ayna değil; aynı
zamanda toplumu değiştirecek araçlardan da biridir.
Bu şiir anlayışına Nazım Hikmet Memleketimden Insan
Manzaraları, Rifat Ilgaz Sınıf, Sabahattin Ali Dağlar
ve Rüzgâr, Ahmet Arif Hasretinden Prangalar Eskittim
eserleriyle katkı sağlamışlardır.
Bu parçadan hareketle toplumcu gerçekçi şiir ile il-
gili aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?
A) Geleceğe dönük beklentileri seslendirdiğine
B) Yeni konu ve kavramları işlediğine
C) Toplumu değiştirecek yönünün olduğuna
D) Halkın sorunlarını işlediğine
E) Şairlerin, birbirlerinden etkilendiğine
38) Bu parçadan hareketle toplumcu gerçekçi şairlerle
ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Bireysel duyarlılıkları ön plana aldıkları
B) Biçime konudan daha çok önem verdikleri
C) Geleneksel konuları yenilikçi biçimde işledikleri
D) Şiiri sosyal olumsuzlukları gidermek için kullandık-
ları
E) Toplumu yönlendirmekten kaçındıkları](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230301062510366496-4776840.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler37) Toplumcu gerçekçi şiir; bir düşünce ve ideolojiye bağlı
kalarak halkın çektiği sıkıntılara ve yoksulluğa değinen,
kimi zaman insanlara çözüm yolları gösteren, tüm
insanlığın mutlu olacağı güzel bir geleceğe işaret eden
şiir anlayışıdır. Toplumcu gerçekçi şairler, şiirlerinde o
güne kadar değinilmemiş konulara ve kavramlara yer
vermişlerdir. "Halkçılık, köycülük, hümanizm" gibi fikirler
bu sanatçıları etkilemiştir. Toplumcu gerçekçilere göre
sanat, toplumu sadece yansıtan bir ayna değil; aynı
zamanda toplumu değiştirecek araçlardan da biridir.
Bu şiir anlayışına Nazım Hikmet Memleketimden Insan
Manzaraları, Rifat Ilgaz Sınıf, Sabahattin Ali Dağlar
ve Rüzgâr, Ahmet Arif Hasretinden Prangalar Eskittim
eserleriyle katkı sağlamışlardır.
Bu parçadan hareketle toplumcu gerçekçi şiir ile il-
gili aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?
A) Geleceğe dönük beklentileri seslendirdiğine
B) Yeni konu ve kavramları işlediğine
C) Toplumu değiştirecek yönünün olduğuna
D) Halkın sorunlarını işlediğine
E) Şairlerin, birbirlerinden etkilendiğine
38) Bu parçadan hareketle toplumcu gerçekçi şairlerle
ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Bireysel duyarlılıkları ön plana aldıkları
B) Biçime konudan daha çok önem verdikleri
C) Geleneksel konuları yenilikçi biçimde işledikleri
D) Şiiri sosyal olumsuzlukları gidermek için kullandık-
ları
E) Toplumu yönlendirmekten kaçındıkları
![2.
Oıraktığına
azınımızda büyük bir boşluk var. Öykücü ve roman-
cılarımız kendi incelik anlayışlarını, pek konuşmuyor
veya yazmıyorlar. Örnekler oldukça sınırlı. Gazete ve
dergilerde yazılanlara bakacak olursak çoğunluk, yazı-
nımızdaki eleştirmen azlığından şikâyetçi. Oysa-Bu-
nun tersini ifade edenler ya eleştirel yazılan okunmuyor
ya da okuduklarını yok sayıyor.
FEN BIL
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden han-
gisi getirilirse parçanın anlam bütünlüğü sağlanmış
olur?
A nitelikli eleştirmenlerin olduğunu söylemek oldukça
zor.
Bromanda ve hikâyede yaşadığımız aşamalan eleşti-
ri türünde göremiyoruz.
C) dünya edebiyatında da eleştirmenlerin sayısı çok
değildir.
D) çok sayıda eleştirmenimiz var, eleştiri edebiyatımız
da verimli.
EX Dünya edebiyatının temellerini eleştirmenler oluş-
uruyor.
L Sinema
yasi t
güna
den
SZI
Bu
183](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230301063628651022-4202293.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler2.
Oıraktığına
azınımızda büyük bir boşluk var. Öykücü ve roman-
cılarımız kendi incelik anlayışlarını, pek konuşmuyor
veya yazmıyorlar. Örnekler oldukça sınırlı. Gazete ve
dergilerde yazılanlara bakacak olursak çoğunluk, yazı-
nımızdaki eleştirmen azlığından şikâyetçi. Oysa-Bu-
nun tersini ifade edenler ya eleştirel yazılan okunmuyor
ya da okuduklarını yok sayıyor.
FEN BIL
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden han-
gisi getirilirse parçanın anlam bütünlüğü sağlanmış
olur?
A nitelikli eleştirmenlerin olduğunu söylemek oldukça
zor.
Bromanda ve hikâyede yaşadığımız aşamalan eleşti-
ri türünde göremiyoruz.
C) dünya edebiyatında da eleştirmenlerin sayısı çok
değildir.
D) çok sayıda eleştirmenimiz var, eleştiri edebiyatımız
da verimli.
EX Dünya edebiyatının temellerini eleştirmenler oluş-
uruyor.
L Sinema
yasi t
güna
den
SZI
Bu
183
![deltost
ür
ne
KI-
ere
11. "Şiir sözcüklerle yazılır." sözüne alışmışızdır. Peki
roman ne ile yazılır? Sanıyorum Büyük doğ-
rular, sağlam davalar, önemli toplumsal gerçek-
likler, yüce idealler yazılı bir metni
yapmaya
yetmez. Soyut - sanatsal gerçekliğe dönüşme-
si, düşüncelerin, ideallerin, doğruların
BOŞLUK DOLDURMA
yaşa-,
mın içinden çıkarılacak ayrıntılarla olur. Budur,
romancıyı röportaj ya da makale yazarından ayı-
ran.
A) ayrıntılarla - roman - gerçekliğin - kendini gös-
termesi
B) detaylarla - öykü - ayrıntıların - duyguların be-
lirmesi
ayrıntılarla - roman - hayallerin - ortaya çıkması
D) ayrıntılarla - roman gerçekliğin sanatsallaş-
masi
-
-
E) detaylarla - öykü - imgelerin - sanatsallaşması](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230228224557428906-4661914.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşüncelerdeltost
ür
ne
KI-
ere
11. "Şiir sözcüklerle yazılır." sözüne alışmışızdır. Peki
roman ne ile yazılır? Sanıyorum Büyük doğ-
rular, sağlam davalar, önemli toplumsal gerçek-
likler, yüce idealler yazılı bir metni
yapmaya
yetmez. Soyut - sanatsal gerçekliğe dönüşme-
si, düşüncelerin, ideallerin, doğruların
BOŞLUK DOLDURMA
yaşa-,
mın içinden çıkarılacak ayrıntılarla olur. Budur,
romancıyı röportaj ya da makale yazarından ayı-
ran.
A) ayrıntılarla - roman - gerçekliğin - kendini gös-
termesi
B) detaylarla - öykü - ayrıntıların - duyguların be-
lirmesi
ayrıntılarla - roman - hayallerin - ortaya çıkması
D) ayrıntılarla - roman gerçekliğin sanatsallaş-
masi
-
-
E) detaylarla - öykü - imgelerin - sanatsallaşması
![temelen
n yazdı,
. Sha-
anılma
lik ve-
ama
lenen
do-
nayı,
yeğ
lıkla
nda
un-
Cik-
Rİ YAYINLARI
7.
TEST-80
7. ve 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız.
T-81
vap-
Resimde edebiyat yapmaya gerek yok. Konunun şaira-
ne olması, resme bir şey kazandırmaz. Resimde güzel
olan ne gül ne karanfil ne lale ne mavi göz ne sarı saç-
lardır. Resmi güzelleştiren, ressamın başkalarının gör-
mediğini görme yeteneğidir. O, her gün baktığımız, kul-
landığımız veya yediğimiz bir şeyi herkesin zevk alarak
bakacağı bir tablo hâline getirebilmelidir. Mesela ödül
alan bir tablonun konusu pekâlâ bir patlıcan olabilir.
i doğ
kemik-
iir, gü-
Şimdi
Bu parçada aşağıdakilerin hangisi vurgulanmak is-
tenmiştir?
esine
ou se-
ok sa-
zevki
na bir
onun
A) Resimle edebiyat arasında hiçbir ilginin bulunmadığı
BY Ressamların kendilerini edebiyatın etkisinden kur-
tarması gerektiği
C) Sıradan bir konunun ressamın yeteneğiyle güzel bir
tabloya dönüşebileceği
D) Ressamın belli konular üzerinde yoğunlaşmasının
doğru olduğu
üyl
E) Herkesin beğenerek baktığı resimleri çizen ressam-
ların başarılı sayılacağı](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230301063832234069-4202293.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşüncelertemelen
n yazdı,
. Sha-
anılma
lik ve-
ama
lenen
do-
nayı,
yeğ
lıkla
nda
un-
Cik-
Rİ YAYINLARI
7.
TEST-80
7. ve 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız.
T-81
vap-
Resimde edebiyat yapmaya gerek yok. Konunun şaira-
ne olması, resme bir şey kazandırmaz. Resimde güzel
olan ne gül ne karanfil ne lale ne mavi göz ne sarı saç-
lardır. Resmi güzelleştiren, ressamın başkalarının gör-
mediğini görme yeteneğidir. O, her gün baktığımız, kul-
landığımız veya yediğimiz bir şeyi herkesin zevk alarak
bakacağı bir tablo hâline getirebilmelidir. Mesela ödül
alan bir tablonun konusu pekâlâ bir patlıcan olabilir.
i doğ
kemik-
iir, gü-
Şimdi
Bu parçada aşağıdakilerin hangisi vurgulanmak is-
tenmiştir?
esine
ou se-
ok sa-
zevki
na bir
onun
A) Resimle edebiyat arasında hiçbir ilginin bulunmadığı
BY Ressamların kendilerini edebiyatın etkisinden kur-
tarması gerektiği
C) Sıradan bir konunun ressamın yeteneğiyle güzel bir
tabloya dönüşebileceği
D) Ressamın belli konular üzerinde yoğunlaşmasının
doğru olduğu
üyl
E) Herkesin beğenerek baktığı resimleri çizen ressam-
ların başarılı sayılacağı
![12. Zekâ sadece sözcükleri tanıma ve anlama, sözel ve yazılı
olarak sözcük ve ifadeleri çabucak bulabilme becerisi midir
yoksa aritmetiksel işlemleri çabuk ve doğru olarak yapabil.
me yetisi midir? Toplum olarak bence zekâyı aritmetiksel
işlemleri çabuk ve doğru olarak yapabilme olarak değer.
lendiriyoruz. Bunun en büyük göstergesi de matematik ve
fen bilimlerini öğretmek için dizayn edilmiş okullardır. Gü-
nümüzde okullarımız, kendilerini sözel ve yazılı anlamda
ifade edemeyen öğrencilerle dolup taşmakta. Ancak yeni
teknolojilerle çocuklarımız, kendilerini ifade edebildikleri
yeni bir ortam olan sosyal medya ile tanışmış durumda.
Dışarıda zekâlarının farkında bile olmayan bu çocuklar,
teknolojik ortamda usta birer otobiyografi yazarına dönü-
şebiliyor olmadıkları kişilikleri yansıtırken.
Aşağıdakilerden hangisi parçada yer alan teknolojinin
gelişmesi sonucu değişen insan ve zekâ ilişkisine ör
nek oluşturabilir?
A) Okullarda akıllı tahta kullanılması Derslere etkin
şekilde katılan öğrencilerin sayısının arması
B) Televizyonun insan hayatına girişi - Televizyondaki dizi
film karakterlerine bürünen insanların sayısının artması
C) İnternetin kullanım alanının genişlemesi - İnsanların
internet ortamındaki genel kültür oyunlarına rağbet et-
meleri
-
D) Bilgisayarın gündelik hayatın ayrılmaz bir parçası
şu - Okullarda bilgisayardan ulaşılan metinlerin ödev-
lerde kullanılması
olu-
E) Akıllı telefonların yaygınlaşmaya başlaması - İnsanlar-
da birden fazla karakter özelliğinin görülmesi](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230301063231875598-2090713.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler12. Zekâ sadece sözcükleri tanıma ve anlama, sözel ve yazılı
olarak sözcük ve ifadeleri çabucak bulabilme becerisi midir
yoksa aritmetiksel işlemleri çabuk ve doğru olarak yapabil.
me yetisi midir? Toplum olarak bence zekâyı aritmetiksel
işlemleri çabuk ve doğru olarak yapabilme olarak değer.
lendiriyoruz. Bunun en büyük göstergesi de matematik ve
fen bilimlerini öğretmek için dizayn edilmiş okullardır. Gü-
nümüzde okullarımız, kendilerini sözel ve yazılı anlamda
ifade edemeyen öğrencilerle dolup taşmakta. Ancak yeni
teknolojilerle çocuklarımız, kendilerini ifade edebildikleri
yeni bir ortam olan sosyal medya ile tanışmış durumda.
Dışarıda zekâlarının farkında bile olmayan bu çocuklar,
teknolojik ortamda usta birer otobiyografi yazarına dönü-
şebiliyor olmadıkları kişilikleri yansıtırken.
Aşağıdakilerden hangisi parçada yer alan teknolojinin
gelişmesi sonucu değişen insan ve zekâ ilişkisine ör
nek oluşturabilir?
A) Okullarda akıllı tahta kullanılması Derslere etkin
şekilde katılan öğrencilerin sayısının arması
B) Televizyonun insan hayatına girişi - Televizyondaki dizi
film karakterlerine bürünen insanların sayısının artması
C) İnternetin kullanım alanının genişlemesi - İnsanların
internet ortamındaki genel kültür oyunlarına rağbet et-
meleri
-
D) Bilgisayarın gündelik hayatın ayrılmaz bir parçası
şu - Okullarda bilgisayardan ulaşılan metinlerin ödev-
lerde kullanılması
olu-
E) Akıllı telefonların yaygınlaşmaya başlaması - İnsanlar-
da birden fazla karakter özelliğinin görülmesi
![34) Gümüşhane, gümüş ve altın madenlerinin zenginliğin-
den ve tarihî ipek yolu üzerindeki konumundan dolayı
tarih boyunca önemini kaybetmemiş bir yerleşim yeridir.
Gümüşhane adı, Türkçe "gümüş" ve Farsça "hane" ke-
limelerinden oluşmaktadır. Zengin altın ve gümüş ma-
denlerinden dolayı Gümüşhane adını almıştır. Kentin
Romalılar dönemindeki adı "gümüş yeri" anlamına ge-
len "Arjiopolis" idi. Evliya Çelebi ise kenti "Gümüşşehri"
olarak anmaktadır.
Bu parçada Gümüşhane ile ilgili aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Adını oluşturan kelimelerin kökenine
B) Geçmişinin Romalılara kadar uzandığına
C) Bazı madenler açısından zengin olduğuna
D) İpek Yolu üzerinde olmasının onu önemli kıldığına
E) Evliya Çelebi'nin onu farklı özellikleri ile tanıttığına](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230301062119245890-4776840.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler34) Gümüşhane, gümüş ve altın madenlerinin zenginliğin-
den ve tarihî ipek yolu üzerindeki konumundan dolayı
tarih boyunca önemini kaybetmemiş bir yerleşim yeridir.
Gümüşhane adı, Türkçe "gümüş" ve Farsça "hane" ke-
limelerinden oluşmaktadır. Zengin altın ve gümüş ma-
denlerinden dolayı Gümüşhane adını almıştır. Kentin
Romalılar dönemindeki adı "gümüş yeri" anlamına ge-
len "Arjiopolis" idi. Evliya Çelebi ise kenti "Gümüşşehri"
olarak anmaktadır.
Bu parçada Gümüşhane ile ilgili aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Adını oluşturan kelimelerin kökenine
B) Geçmişinin Romalılara kadar uzandığına
C) Bazı madenler açısından zengin olduğuna
D) İpek Yolu üzerinde olmasının onu önemli kıldığına
E) Evliya Çelebi'nin onu farklı özellikleri ile tanıttığına
![cevaplandırınız.
düşünenlerde-
ası gereken ile-
stalığın zararlı
⇒ yazarlar her
aya çabalıyor
mürekkebin-
kurken onun
n. Sıra dışı
enin, bir dil
ata dair, bil-
alara prim
tutarım.
anlatım
dahe
in
er-
836
vaplandırınız.
10
Son yıllarda adını sıkça duyduğumuz hiperaktivite, çoğumuz
tarafından çocuklara has bir rahatsızlık gibi algılansa da
durum aslında öyle değil. Genetik faktörlerin yanı sıra ağır
metaller, hormon bozuklukları ve boyalı gıdaların da etkisiy-
le çocuklarda görülme sıklığı yüzde 5'i bulan hiperaktivite,
yaşın ilerlemesiyle düzelir gibi düşünülse de yetişkinlikte de
yüzde 70 oranında devam ediyor. Ayrıca dikkat dağınıklığıy-
la yalnızca çocukluğunda hiperaktif tanısı konan yetişkinler
karşılaşmıyor. Sakin bir çocukluk geçirmiş kimseler de ilerle-
yen yaşlarda cep telefonu, bilgisayar, televizyon gibi sıklıkla
maruz kalınan uyarıcıların etkisiyle dikkat bozukluğundan
muzdarip olabiliyor. Ancak çocukluktaki hareketlilik, ilerle-
yen yaşlarda yerini daha ziyade dikkat bozukluğu gibi göz-
lenmesi güç bir soruna bırakmış oluyor. Bu nedenle duru-
mun farkına varamayan yetişkinler iş hayatında yaşadıkları
güçlüklerin ya da sosyal ilişkilerinde karşılaştıkları sorunların
bu problemden kaynaklandığını genellikle fark edemiyor.
14. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşıla-
maz?
A) Hiperaktivite ilerleyen yıllarda dikkat dağınıklığına yol
açmaktadır.
B) Hiperaktivite, soydan gelen bir rahatsızlık olmakla birlik-
te dış etkenlerin sebep olduğu bir bozukluktur.
C) Teknolojik ürünlerin de dikkat toplama üzerinde olumsuz
bir etkisi vardır.
P) Oldukça sakin bir çocukluk geçirmiş olan yetişkinlerde
dikkat dağınıklığı daha az rastlanan bir durumdur.
E) Yetişkinler, dikkat dağınıklığının sebebinin çocukluktan
kalma bir durum olduğunun farkına pek varamaz.
15. Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki altı çizili cümle-
den kesin olarak çıkarılabilir?
A) Hiperaktivite genetik fatörlerle açıklanabilen bir davranış
bozukluğudur.
B Sanıldığının aksine hiperaktiflik yetişkinlerde daha çok
görülür.
CÇocukken hiperaktif olan yetişkinlerin yüzde otuzunda
hiperaktiflik kayboluyor.
Her dikkat dağınıklığı bulunan insanın küçükken hipe-
raktif olduğu görülmüştür.
E) Hiperaktiflik, çocukların zekâ düzeyinde de birtakım
olumsuzluklar oluşturabilmektedir.
16](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230301062142487442-2140362.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşüncelercevaplandırınız.
düşünenlerde-
ası gereken ile-
stalığın zararlı
⇒ yazarlar her
aya çabalıyor
mürekkebin-
kurken onun
n. Sıra dışı
enin, bir dil
ata dair, bil-
alara prim
tutarım.
anlatım
dahe
in
er-
836
vaplandırınız.
10
Son yıllarda adını sıkça duyduğumuz hiperaktivite, çoğumuz
tarafından çocuklara has bir rahatsızlık gibi algılansa da
durum aslında öyle değil. Genetik faktörlerin yanı sıra ağır
metaller, hormon bozuklukları ve boyalı gıdaların da etkisiy-
le çocuklarda görülme sıklığı yüzde 5'i bulan hiperaktivite,
yaşın ilerlemesiyle düzelir gibi düşünülse de yetişkinlikte de
yüzde 70 oranında devam ediyor. Ayrıca dikkat dağınıklığıy-
la yalnızca çocukluğunda hiperaktif tanısı konan yetişkinler
karşılaşmıyor. Sakin bir çocukluk geçirmiş kimseler de ilerle-
yen yaşlarda cep telefonu, bilgisayar, televizyon gibi sıklıkla
maruz kalınan uyarıcıların etkisiyle dikkat bozukluğundan
muzdarip olabiliyor. Ancak çocukluktaki hareketlilik, ilerle-
yen yaşlarda yerini daha ziyade dikkat bozukluğu gibi göz-
lenmesi güç bir soruna bırakmış oluyor. Bu nedenle duru-
mun farkına varamayan yetişkinler iş hayatında yaşadıkları
güçlüklerin ya da sosyal ilişkilerinde karşılaştıkları sorunların
bu problemden kaynaklandığını genellikle fark edemiyor.
14. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşıla-
maz?
A) Hiperaktivite ilerleyen yıllarda dikkat dağınıklığına yol
açmaktadır.
B) Hiperaktivite, soydan gelen bir rahatsızlık olmakla birlik-
te dış etkenlerin sebep olduğu bir bozukluktur.
C) Teknolojik ürünlerin de dikkat toplama üzerinde olumsuz
bir etkisi vardır.
P) Oldukça sakin bir çocukluk geçirmiş olan yetişkinlerde
dikkat dağınıklığı daha az rastlanan bir durumdur.
E) Yetişkinler, dikkat dağınıklığının sebebinin çocukluktan
kalma bir durum olduğunun farkına pek varamaz.
15. Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki altı çizili cümle-
den kesin olarak çıkarılabilir?
A) Hiperaktivite genetik fatörlerle açıklanabilen bir davranış
bozukluğudur.
B Sanıldığının aksine hiperaktiflik yetişkinlerde daha çok
görülür.
CÇocukken hiperaktif olan yetişkinlerin yüzde otuzunda
hiperaktiflik kayboluyor.
Her dikkat dağınıklığı bulunan insanın küçükken hipe-
raktif olduğu görülmüştür.
E) Hiperaktiflik, çocukların zekâ düzeyinde de birtakım
olumsuzluklar oluşturabilmektedir.
16
![31. Yemyeşil çam ağaçlarının arasında gittikçe dikleşen yamaç-
larda dar, virajlı yollar... Bizi görünce heyecanla sağa sola
kaçışan tavşanlar, sincaplar... Güneş çamların arkasında al-
çalmaya başladığından manzara hafiften kızıla boyanıyor.
Etrafı seyrede seyrede kenti kuş bakışı gören tepeye çıkıyo-
ruz. Etrafı taş duvarlarla çevrili seyir alanındayız. Önümüz-
de yılan gibi kıvrılan ırmağın ikiye böldüğü bir şehir... Cad-
deleri, sokakları cetvelle çizilmiş yollarla ayrılmış mahalle-
ler... Kibrit kutusunu andıran evler... Irmağı gibi sokakları
da sakin akıyor bu kentin.
PHO
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi yanlıştır?
A) Doğa devinim halinde aktarılmıştır.
B) Gözlem gücüyle algılanabilecek ayrıntılara yer verilmiştir.
C) İnsandan doğaya aktarımlar söz konusudur.
D) Deyim aktarımlarından yararlanılmıştır.
E) Farklı duyu organlarından yararlanılmıştır.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230301060623103906-1538707.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler31. Yemyeşil çam ağaçlarının arasında gittikçe dikleşen yamaç-
larda dar, virajlı yollar... Bizi görünce heyecanla sağa sola
kaçışan tavşanlar, sincaplar... Güneş çamların arkasında al-
çalmaya başladığından manzara hafiften kızıla boyanıyor.
Etrafı seyrede seyrede kenti kuş bakışı gören tepeye çıkıyo-
ruz. Etrafı taş duvarlarla çevrili seyir alanındayız. Önümüz-
de yılan gibi kıvrılan ırmağın ikiye böldüğü bir şehir... Cad-
deleri, sokakları cetvelle çizilmiş yollarla ayrılmış mahalle-
ler... Kibrit kutusunu andıran evler... Irmağı gibi sokakları
da sakin akıyor bu kentin.
PHO
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi yanlıştır?
A) Doğa devinim halinde aktarılmıştır.
B) Gözlem gücüyle algılanabilecek ayrıntılara yer verilmiştir.
C) İnsandan doğaya aktarımlar söz konusudur.
D) Deyim aktarımlarından yararlanılmıştır.
E) Farklı duyu organlarından yararlanılmıştır.
![10. İnsanlar Yunus'u değil, onu kullanarak kendi düşüncele-
rini anlatıyorlar, kendi bakış açılarına Yunus'la yerel kim-
lik kazandırma gayreti içine giriyorlar. Kısacası Yunus'ta
neyi görmek istiyorlarsa onu görüyorlar. Bu durumda or-
taya Yunus adına bir zıtlıklar dünyası çıkıyor. Ama şunu
hiç unutmayalım: Eski dönemlerin önemli sanat eserlerini,
geçen yüzyılların ve çağımızın tecrübelerini dikkate alarak
yorumlamak, insan düşüncesinin en doğal hakkıdır. Bunu
"Her dem yeni doğarız, bizden kim usanası" diyerek bizzat
hir Yunus da teşvik ediyor.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki düşünceyi des-
tekler niteliktedir?
A) Büyük sanat eserleri, her dönemde insanlara farklı
duygular yaşatabilir.
B) Yunus'un eserlerinde birbirine karşıt duygu ve düşün-
celer iç içe anlatılmaktadır.
C) Büyük düşünürlerin tarih boyunca yanlış yorumlanmak
gibi ortak bir kaderi olmuştur.
llar Karması
D) Günümüz düşünürlerinin Yunus'u kendi görüşlerini
destekler şekilde ele almaları doğal karşılanmalıdır.
E) Yunus Emre, ilerleyen çağlarda okunacağını ve söy-
lediklerinin değişik yorumlara yol açacağını önceden
görmüştür.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230301055958614730-2090713.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler10. İnsanlar Yunus'u değil, onu kullanarak kendi düşüncele-
rini anlatıyorlar, kendi bakış açılarına Yunus'la yerel kim-
lik kazandırma gayreti içine giriyorlar. Kısacası Yunus'ta
neyi görmek istiyorlarsa onu görüyorlar. Bu durumda or-
taya Yunus adına bir zıtlıklar dünyası çıkıyor. Ama şunu
hiç unutmayalım: Eski dönemlerin önemli sanat eserlerini,
geçen yüzyılların ve çağımızın tecrübelerini dikkate alarak
yorumlamak, insan düşüncesinin en doğal hakkıdır. Bunu
"Her dem yeni doğarız, bizden kim usanası" diyerek bizzat
hir Yunus da teşvik ediyor.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki düşünceyi des-
tekler niteliktedir?
A) Büyük sanat eserleri, her dönemde insanlara farklı
duygular yaşatabilir.
B) Yunus'un eserlerinde birbirine karşıt duygu ve düşün-
celer iç içe anlatılmaktadır.
C) Büyük düşünürlerin tarih boyunca yanlış yorumlanmak
gibi ortak bir kaderi olmuştur.
llar Karması
D) Günümüz düşünürlerinin Yunus'u kendi görüşlerini
destekler şekilde ele almaları doğal karşılanmalıdır.
E) Yunus Emre, ilerleyen çağlarda okunacağını ve söy-
lediklerinin değişik yorumlara yol açacağını önceden
görmüştür.
![n sanatçı görül-
yaratısı bir ken-
erçek alıcısına,
Ci ister. Kendini
için değil tabii.
böyle görüyo-
rmediğin, gör-
yüceltiyorum.
kları şimdiden
n hangisine
ylaşmak için
anatçının te-
aracılığıyla
=isi niteliğin-
bir bakışın
zerine ku-
- Fanatiği
bir anlamı
ve dola-
karekök
33. Yedi kez ruhumu kınadım: Birincisi, yükseklere ulaşmada
zayıflık gösterdiğini gördüğüm zaman. İkincisi, dosdoğru
gidenlerin ardında sekmeye başladığını gördüğüm za-
man. Üçüncüsü, kolayla zor olan arasında seçenek su-
nulduğu zaman kolayı yeğlediğinde. Dördüncüsü, bir suç
işlediği, sonra da başkalarının buna benzer suçları onu
teselli ettiğinde. Beşincisi, kendi zayıflığına tahammül et-
tiği, üstelik bu tahammülü güçlü oluşuna bağladığında.
Altıncısı, bir yüzün çirkinliğini hor görüp, aslında onun
kendi maskelerinden biri olduğunu fark edemediğinde.
Yedincisi ise bir övgü şarkısı söyleyip de bunu bir erdem
sandığında.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçanın yazarının dü-
şüncesini destekleyen bir örnek değildir?
A) Yaptığım iş ne kadar iyi olursan olsun etrafımdakilerin
beni pohpohlamasına aldırmam.
B) Herkes kırmızı ışıkta geçiyor, bir beni mi gördünüz de
ceza kesiyorsunuz?
C) Babamın ölümüne bile ağlamadım, ağlamak benim
değil güçsüzlerin sığınağıdır.
D) Internetteki araştırmalardan herhangi birini kopyala-
yıp yapıştırıp ödev diye öğretmene verdim.
018B
E) Herkesçe sayılan, sevilen babam bize borçtan başka
bir şey bırakmadı, niçin onun gibi olayım?
Türkçe](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230301054539417407-4905864.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşüncelern sanatçı görül-
yaratısı bir ken-
erçek alıcısına,
Ci ister. Kendini
için değil tabii.
böyle görüyo-
rmediğin, gör-
yüceltiyorum.
kları şimdiden
n hangisine
ylaşmak için
anatçının te-
aracılığıyla
=isi niteliğin-
bir bakışın
zerine ku-
- Fanatiği
bir anlamı
ve dola-
karekök
33. Yedi kez ruhumu kınadım: Birincisi, yükseklere ulaşmada
zayıflık gösterdiğini gördüğüm zaman. İkincisi, dosdoğru
gidenlerin ardında sekmeye başladığını gördüğüm za-
man. Üçüncüsü, kolayla zor olan arasında seçenek su-
nulduğu zaman kolayı yeğlediğinde. Dördüncüsü, bir suç
işlediği, sonra da başkalarının buna benzer suçları onu
teselli ettiğinde. Beşincisi, kendi zayıflığına tahammül et-
tiği, üstelik bu tahammülü güçlü oluşuna bağladığında.
Altıncısı, bir yüzün çirkinliğini hor görüp, aslında onun
kendi maskelerinden biri olduğunu fark edemediğinde.
Yedincisi ise bir övgü şarkısı söyleyip de bunu bir erdem
sandığında.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçanın yazarının dü-
şüncesini destekleyen bir örnek değildir?
A) Yaptığım iş ne kadar iyi olursan olsun etrafımdakilerin
beni pohpohlamasına aldırmam.
B) Herkes kırmızı ışıkta geçiyor, bir beni mi gördünüz de
ceza kesiyorsunuz?
C) Babamın ölümüne bile ağlamadım, ağlamak benim
değil güçsüzlerin sığınağıdır.
D) Internetteki araştırmalardan herhangi birini kopyala-
yıp yapıştırıp ödev diye öğretmene verdim.
018B
E) Herkesçe sayılan, sevilen babam bize borçtan başka
bir şey bırakmadı, niçin onun gibi olayım?
Türkçe
![in,
bir
u-
klı
te-
eo
er-
di-
da
rla
pati
la-
rur.
.
öy-
in-
du-
ya-
ça-
liş-
osi-
karekök
30. "Uzayda kıyafetsiz kalmak" birçok film tarafından, abar-
tilan efektlerle süslenen ve mitleştirilen bir olaydır. Hal-
buki bir insan, yaklaşık 2 dakika boyunca, hiçbir kıyafet
olmaksızın uzay boşluğunda hayatta kalır, sonrasında da
nefessiz kalacağı için ölür. Yani filmlerde gösterildiği gibi,
kıyafetinizi çıkardığınız anda donarsınız, parçalanırsınız
gibi saçmalıklar gerçek dışıdır. Ne var ki uzay boşluğunda
kıyafetsiz kalacak olursanız (Evet, bu çok sık gerçekleşen
bir olaydır, hepimiz yaşamışızdır!..), nefesinizi tutmamanı-
zı tavsiye ederiz. Çünkü 2001: A Space Odyssey filminde
böyle bir sahne bulunmaktadır ve hatalıdır. Eğer ki uzay
boşluğunda nefesinizi tutacak olursanız ciğerlerinizdeki
hava, vakum ortamında gidecek yer bulamaz ve ciğerleri-
nizi yırtarak dışarı çıkar (Tabii o zamana kadar nefesinizi
verirsiniz.). Kısacası uzayda gezinirken astronot kıyafeti-
nizi çıkarmayın!..
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy-
lenemez?
A) Kimi filmlerde bilimsel temeli olmayan düşünceler ileri
sürüldüğü belirtilmiştir.
B) Bilimsellikten yoksun yaklaşımın kullanımı ironik bir
dille eleştirilmiştir.
C) Yazar, okura yönelik hayat kurtaran bir öğütte bulun-
maktadır.
D) Bir olgunun sonucu olarak verilen durumların gerçek
dışılığı amatılmıştır.
E) Bir örnekten yola çıkılarak bir düşüncenin yanlışlığı
ortaya konmuştur.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230301054258785179-4905864.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşüncelerin,
bir
u-
klı
te-
eo
er-
di-
da
rla
pati
la-
rur.
.
öy-
in-
du-
ya-
ça-
liş-
osi-
karekök
30. "Uzayda kıyafetsiz kalmak" birçok film tarafından, abar-
tilan efektlerle süslenen ve mitleştirilen bir olaydır. Hal-
buki bir insan, yaklaşık 2 dakika boyunca, hiçbir kıyafet
olmaksızın uzay boşluğunda hayatta kalır, sonrasında da
nefessiz kalacağı için ölür. Yani filmlerde gösterildiği gibi,
kıyafetinizi çıkardığınız anda donarsınız, parçalanırsınız
gibi saçmalıklar gerçek dışıdır. Ne var ki uzay boşluğunda
kıyafetsiz kalacak olursanız (Evet, bu çok sık gerçekleşen
bir olaydır, hepimiz yaşamışızdır!..), nefesinizi tutmamanı-
zı tavsiye ederiz. Çünkü 2001: A Space Odyssey filminde
böyle bir sahne bulunmaktadır ve hatalıdır. Eğer ki uzay
boşluğunda nefesinizi tutacak olursanız ciğerlerinizdeki
hava, vakum ortamında gidecek yer bulamaz ve ciğerleri-
nizi yırtarak dışarı çıkar (Tabii o zamana kadar nefesinizi
verirsiniz.). Kısacası uzayda gezinirken astronot kıyafeti-
nizi çıkarmayın!..
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy-
lenemez?
A) Kimi filmlerde bilimsel temeli olmayan düşünceler ileri
sürüldüğü belirtilmiştir.
B) Bilimsellikten yoksun yaklaşımın kullanımı ironik bir
dille eleştirilmiştir.
C) Yazar, okura yönelik hayat kurtaran bir öğütte bulun-
maktadır.
D) Bir olgunun sonucu olarak verilen durumların gerçek
dışılığı amatılmıştır.
E) Bir örnekten yola çıkılarak bir düşüncenin yanlışlığı
ortaya konmuştur.