Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları
![33. (1) Geleneksel öğretim yöntemleriyle İngilizce öğrenmeye
çalışan bir öğrenci, bu sürecin sonunda, eğitimine ya da
ilgi alanlarına ait iki sözcüğü bir araya getirememektedir.
(II) Başka bir deyişle kendisini ilgilendirebilecek, ken-
di yaşamıyla, kendi kültürüyle ilgili olabilecek sözcükler,
cümleler yerine, yalnızca bu ayrıntıları öğrenebilmektedir.
(III) Oysa yabancı dil öğretiminde öncelikli amaç kendisini
ilgilendirebilecek alanlara ait sözcükleri öğrenmek olmalı-
dır. (IV) Bu hedefe ulaşamayan öğrenciler ellerinde birta-
kım sertifikalarla aslında hiçbir şey öğrenememiş şekilde
kurslar bitirebilmektedir. (V) Bu nedenle yabancı dil öğre-
timinde geleneksel yöntemler bir an önce terk edilmelidir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra "Buna karşılık İngiltere'nin Birmingham kentinde-
ki Mr. ve Mrs. Brown'un Noel ağaçlı yaşantılarına ait en
küçük ayrıntılarla ilgili cümleler kurabilmektedir." cümlesi
getirilirse paragrafın anlamsal bütünlüğü sağlanmış
olur?
A) I
0
B) II
C) III
D) IV
E) V](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230228034046477404-4833336.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler33. (1) Geleneksel öğretim yöntemleriyle İngilizce öğrenmeye
çalışan bir öğrenci, bu sürecin sonunda, eğitimine ya da
ilgi alanlarına ait iki sözcüğü bir araya getirememektedir.
(II) Başka bir deyişle kendisini ilgilendirebilecek, ken-
di yaşamıyla, kendi kültürüyle ilgili olabilecek sözcükler,
cümleler yerine, yalnızca bu ayrıntıları öğrenebilmektedir.
(III) Oysa yabancı dil öğretiminde öncelikli amaç kendisini
ilgilendirebilecek alanlara ait sözcükleri öğrenmek olmalı-
dır. (IV) Bu hedefe ulaşamayan öğrenciler ellerinde birta-
kım sertifikalarla aslında hiçbir şey öğrenememiş şekilde
kurslar bitirebilmektedir. (V) Bu nedenle yabancı dil öğre-
timinde geleneksel yöntemler bir an önce terk edilmelidir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra "Buna karşılık İngiltere'nin Birmingham kentinde-
ki Mr. ve Mrs. Brown'un Noel ağaçlı yaşantılarına ait en
küçük ayrıntılarla ilgili cümleler kurabilmektedir." cümlesi
getirilirse paragrafın anlamsal bütünlüğü sağlanmış
olur?
A) I
0
B) II
C) III
D) IV
E) V
![88. Aynı tarihsel zaman diliminde yaşıyoruz, muhakkak
birbirimizden etkileşim ve beslenme olacaktır ama
her insanın kendine özgü bir çalışma yolu, yöntemi, iş
yapma biçimi vardır. Farklı kişiler aynı işi yaptıklarında
kendilerine özgü bir yol izlerler ve özgünlük burada
devreye girer. Sanat eserinin özgünlüğü, sanatçının
üslubuyla alakalıdır. Sanatın temelinde yaratıcılık
yatar, sanatçı ne kadar yaratıcı olursa o kadar özgün
olur. Bu da sanatçıyı parmak izlerinde olduğu gibi
herkesten ayrı kılar.
Bu parçada özgünlük
bağlanmıştır?
A) Zamana
C) Yaratıcılığa oss
E) Konuya
Jove
aşağıdakilerden hangisine
B) Deneyimlere
D) Anlatıma](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230227222522770810-5396023.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler88. Aynı tarihsel zaman diliminde yaşıyoruz, muhakkak
birbirimizden etkileşim ve beslenme olacaktır ama
her insanın kendine özgü bir çalışma yolu, yöntemi, iş
yapma biçimi vardır. Farklı kişiler aynı işi yaptıklarında
kendilerine özgü bir yol izlerler ve özgünlük burada
devreye girer. Sanat eserinin özgünlüğü, sanatçının
üslubuyla alakalıdır. Sanatın temelinde yaratıcılık
yatar, sanatçı ne kadar yaratıcı olursa o kadar özgün
olur. Bu da sanatçıyı parmak izlerinde olduğu gibi
herkesten ayrı kılar.
Bu parçada özgünlük
bağlanmıştır?
A) Zamana
C) Yaratıcılığa oss
E) Konuya
Jove
aşağıdakilerden hangisine
B) Deneyimlere
D) Anlatıma
![5.
Bir türlü buradan ayrılmak istemiyordum. Fakat sabahtan
beri gezip dolaştığım yerlerde su bulamamış, güneşten
adamakıllı yanmaya başlamıştım. Dudaklarım kuruyup
çatlıyor, dilim yapışkan bir hal alıyordu. Dağın yollarını
bilmeden rastgele yürüdüğüm için, belki buz gibi bir pi
narın beş on adım yanından geçiyor, fark etmiyordum.
Mümkün olduğu kadar çabuk ovaya varıp kana kana su
içmek arzusuyla, daha kısa olduğunu göz kararıyla tahmin
ettiğim bir taraftan, acele acele inmeye koyuldum. Fakat
ben hızlandıkça ayağımın altındaki sararmış çam pürleri
kayıyor; eğreti duran toprak parçaları, taşlar, kozalaklar
yuvarlanıyor, düşmemek için çabalanırken susuzluğum
büsbütün artıyordu.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine
yer verilmemiştir?
A) Öyküleyici anlatima
B) İkilemelere
C) Birinci şahıs ağzından anlatıma
D) Benzetmeye
E) Mecazlı söyleyişeJ
7.
a benetme](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230227222340530500-3648804.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler5.
Bir türlü buradan ayrılmak istemiyordum. Fakat sabahtan
beri gezip dolaştığım yerlerde su bulamamış, güneşten
adamakıllı yanmaya başlamıştım. Dudaklarım kuruyup
çatlıyor, dilim yapışkan bir hal alıyordu. Dağın yollarını
bilmeden rastgele yürüdüğüm için, belki buz gibi bir pi
narın beş on adım yanından geçiyor, fark etmiyordum.
Mümkün olduğu kadar çabuk ovaya varıp kana kana su
içmek arzusuyla, daha kısa olduğunu göz kararıyla tahmin
ettiğim bir taraftan, acele acele inmeye koyuldum. Fakat
ben hızlandıkça ayağımın altındaki sararmış çam pürleri
kayıyor; eğreti duran toprak parçaları, taşlar, kozalaklar
yuvarlanıyor, düşmemek için çabalanırken susuzluğum
büsbütün artıyordu.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine
yer verilmemiştir?
A) Öyküleyici anlatima
B) İkilemelere
C) Birinci şahıs ağzından anlatıma
D) Benzetmeye
E) Mecazlı söyleyişeJ
7.
a benetme
![625
4. Severek takip ettiğim pek çok gezi sitesi
var. Bunlardan birinde bazı şehirlerle ilgili
şu yorumlar yapılmış: Tarihî açıdan hiçbir
zenginliği olmayan Dubai
dikkat çeki-
yor. Çekya'nın başkenti olan Prag, Avru-
pa'nın en eski tarihî miraslarına ev sahipliği
yapıyor. Prag için deniyor. New York
çok eski bir şehir değil, şehrin yaklaşık iki
yüz yıllık bir mazisi var. Yüksek katlı bina-
larıyla tanınan New York tüm dünyada -
olarak biliniyor. Doğu ile batının, Avrupa ile
Asya'nın kesiştiği şehir olan İstanbul için
denmesi çok da yerinde olmuş.
====
Aşağıdakilerden hangisi bu metinde
boş bırakılan yerlerden herhangi birine
getirilemez?
A) betonun griliğinde kaybolan kent
B) medeniyetlerin buluşma noktası
C) orta Çağ'ın masal şehri
D) gökdelenler şehri
8. SINIF ÖĞRENCİ DEĞERL
6000123462238](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230227203201182272-4182793.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler625
4. Severek takip ettiğim pek çok gezi sitesi
var. Bunlardan birinde bazı şehirlerle ilgili
şu yorumlar yapılmış: Tarihî açıdan hiçbir
zenginliği olmayan Dubai
dikkat çeki-
yor. Çekya'nın başkenti olan Prag, Avru-
pa'nın en eski tarihî miraslarına ev sahipliği
yapıyor. Prag için deniyor. New York
çok eski bir şehir değil, şehrin yaklaşık iki
yüz yıllık bir mazisi var. Yüksek katlı bina-
larıyla tanınan New York tüm dünyada -
olarak biliniyor. Doğu ile batının, Avrupa ile
Asya'nın kesiştiği şehir olan İstanbul için
denmesi çok da yerinde olmuş.
====
Aşağıdakilerden hangisi bu metinde
boş bırakılan yerlerden herhangi birine
getirilemez?
A) betonun griliğinde kaybolan kent
B) medeniyetlerin buluşma noktası
C) orta Çağ'ın masal şehri
D) gökdelenler şehri
8. SINIF ÖĞRENCİ DEĞERL
6000123462238
![ir?
ini
ve
ale
27. Jonathan Swift, 1704'te yayımladığı bir kitabının ön
sözünde şöyle diyor: "Çağımızda, okuyup düşünmek
sıkıntısına katlanmadan bilgin ya da aydın geçinmenin
daha kestirme, daha uyanıkça bir yöntemini bulduk
Bugünlerde kitapları kullanmanın çok ustaca iki yolu
var: Birincisi, kitapların soylu kimselere hizmette olduğu
gibi adlarını sanlarını öğrenmek, sonra da onları tanıyor
olmakla böbürlenmek. Daha incelikli olan ikinci yol ise
kitabın sonundaki dizini şöyle bir gözden geçirmek,
sonra onun içeriğini gönlünüzün dilediğince evirip
çevirmektir. Oysa bilginin sarayına ana kapıdan girmek,
uzun bir süreç gerektirir; birçok öğrenme kuralının da
yerine getirilmesini. Dolayısıyla bu kurallara pek kulak
asmayan kimseler, bu saraya arka kapıdan girmeye
çalışırlar." Aşağı yukarı üç yüz yıl önce söylenmiş olan
bu sözler, günümüz dünyası için de geçerliliğini
sürdürmüyor mu?
Bu parçada Jonathan Swift'in bazı okurlara yönelik
eleştirisi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kitap okuma ve bilgilenme becerisi kazanmak için
çaba göstermekten uzak durmaları
B) Bir konuda hakkıyla söz sahibi olmak için belli bir
birikim elde etmek gerektiğini göz ardı etmeleri
C) Öğrenme ve düşünme çabası içinde olmadan hazır
bilgileri tekrar etmeleri
Kendi kendilerini yetiştirmeye çalışmak yerine
başkasının güdümünde hareket etmeleri
E) Öğrendikleri kıymetli bilgiyi hem yanlış yer ve
zamanda hem de hava atmak için kullanmaları](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230227205131434698-5285199.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşüncelerir?
ini
ve
ale
27. Jonathan Swift, 1704'te yayımladığı bir kitabının ön
sözünde şöyle diyor: "Çağımızda, okuyup düşünmek
sıkıntısına katlanmadan bilgin ya da aydın geçinmenin
daha kestirme, daha uyanıkça bir yöntemini bulduk
Bugünlerde kitapları kullanmanın çok ustaca iki yolu
var: Birincisi, kitapların soylu kimselere hizmette olduğu
gibi adlarını sanlarını öğrenmek, sonra da onları tanıyor
olmakla böbürlenmek. Daha incelikli olan ikinci yol ise
kitabın sonundaki dizini şöyle bir gözden geçirmek,
sonra onun içeriğini gönlünüzün dilediğince evirip
çevirmektir. Oysa bilginin sarayına ana kapıdan girmek,
uzun bir süreç gerektirir; birçok öğrenme kuralının da
yerine getirilmesini. Dolayısıyla bu kurallara pek kulak
asmayan kimseler, bu saraya arka kapıdan girmeye
çalışırlar." Aşağı yukarı üç yüz yıl önce söylenmiş olan
bu sözler, günümüz dünyası için de geçerliliğini
sürdürmüyor mu?
Bu parçada Jonathan Swift'in bazı okurlara yönelik
eleştirisi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kitap okuma ve bilgilenme becerisi kazanmak için
çaba göstermekten uzak durmaları
B) Bir konuda hakkıyla söz sahibi olmak için belli bir
birikim elde etmek gerektiğini göz ardı etmeleri
C) Öğrenme ve düşünme çabası içinde olmadan hazır
bilgileri tekrar etmeleri
Kendi kendilerini yetiştirmeye çalışmak yerine
başkasının güdümünde hareket etmeleri
E) Öğrendikleri kıymetli bilgiyi hem yanlış yer ve
zamanda hem de hava atmak için kullanmaları
![14. Varlıklı ve kültürlü bir aile ortamında yetişen sanatçının
eserlerinin kaynağını bu ortam ve huzur içinde geçen
çocukluk yılları oluşturmuştur. Yaşamdeki her şeyin bir
gün yok olacağı düşüncesi eserlerinin merkezinde yer
almıştır. Bu düşüncənin doğurduğu kararsızlığı tasavvufi
ve mistik bir âlemde barınmak yoluyla gidermeye
çalışan yazar, romanlarını belli bir olay etrafında değil,
ruh tahlillerini içeren küçük ve karmaşık olaylar üzerine
kurmuştur. Çoğunlukla tip ve karakterlerin üzerinde
durduğu romanlarında, olay örgüsünün içinde bir tip
yaratıp onun etrafını önemsiz kişilerle çevirmiştir.
Romanlarındaki tipleri ortaya çıkarırken çocukluğunda
tanıdığı farklı insanlardan ilham alan sanatçı,
karakterlerini fiziki özelliklerinden ruh tahliline kadar en
derin ve ayrıntılı şekilde tasvir etmiştir.
Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Bomanlarının otobiyografik özellik taşıdığına
B) Romanlarının kurgusunu psikolojik ögelerle
zenginleştirdiğine
Eserlerinin şekillenmesinde sosyal konumunun etkili
olduğuna
D) Metafizikle ilgili sorgulamalarına her eserinde yer
vermediğine
Eserlerinde hayatın geçiciliği temasını ele aldığına](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230227204913770067-5285199.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler14. Varlıklı ve kültürlü bir aile ortamında yetişen sanatçının
eserlerinin kaynağını bu ortam ve huzur içinde geçen
çocukluk yılları oluşturmuştur. Yaşamdeki her şeyin bir
gün yok olacağı düşüncesi eserlerinin merkezinde yer
almıştır. Bu düşüncənin doğurduğu kararsızlığı tasavvufi
ve mistik bir âlemde barınmak yoluyla gidermeye
çalışan yazar, romanlarını belli bir olay etrafında değil,
ruh tahlillerini içeren küçük ve karmaşık olaylar üzerine
kurmuştur. Çoğunlukla tip ve karakterlerin üzerinde
durduğu romanlarında, olay örgüsünün içinde bir tip
yaratıp onun etrafını önemsiz kişilerle çevirmiştir.
Romanlarındaki tipleri ortaya çıkarırken çocukluğunda
tanıdığı farklı insanlardan ilham alan sanatçı,
karakterlerini fiziki özelliklerinden ruh tahliline kadar en
derin ve ayrıntılı şekilde tasvir etmiştir.
Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Bomanlarının otobiyografik özellik taşıdığına
B) Romanlarının kurgusunu psikolojik ögelerle
zenginleştirdiğine
Eserlerinin şekillenmesinde sosyal konumunun etkili
olduğuna
D) Metafizikle ilgili sorgulamalarına her eserinde yer
vermediğine
Eserlerinde hayatın geçiciliği temasını ele aldığına
![16.
Böyle olsaydı yaşamın kendisi olurdu edebiyat. Oysa yaşam
edebiyat değil, edebiyatı besleyen bir kaynaktır ancak. Yaşanıla-
ni, başka bir deyişle yaşam gerçeğini değiştirmeden yansıtmak
sanat olsaydı yargılama tutanaklarının en soylu romanlar olması
gerekirdi. Nitekim A. Myasnikov bu noktaya değinirken şunu söy-
lüyor: "Sanat çoğu kez aynaya benzetilir. Bu benzetmenin yanlış-
liği, on dokuzuncu yüzyıl klasiklerinin bile gözünden kaçmamış-
tır. Ayna, karşısında duran nesneleri donuk biçimde yansıtmaktan
öte bir şey yapmaz oysa sanat, gerçeğin özüne doğru çok inebil-
mek için gerçeği seçer, çözümler ve yeniden biçimlendirir."
----
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden
hangisi getirilebilir?
A) Bir sanatçının kendisini yaşamdan soyutlaması mümkün de
ğildir
B) Yaşanılanın, olduğu gibi yansıtımı değildir edebiyat
Her sanat aslinda var olanı taklitten başka bir şey değildir
D) Edebiyat insansız da var olabilir, diyenler var
E) Zamanın yatağında dinlenmeyen hiçbir hatıra, edebiyatın ko-
nusu hâline getirilemez](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230227204519008837-2588579.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler16.
Böyle olsaydı yaşamın kendisi olurdu edebiyat. Oysa yaşam
edebiyat değil, edebiyatı besleyen bir kaynaktır ancak. Yaşanıla-
ni, başka bir deyişle yaşam gerçeğini değiştirmeden yansıtmak
sanat olsaydı yargılama tutanaklarının en soylu romanlar olması
gerekirdi. Nitekim A. Myasnikov bu noktaya değinirken şunu söy-
lüyor: "Sanat çoğu kez aynaya benzetilir. Bu benzetmenin yanlış-
liği, on dokuzuncu yüzyıl klasiklerinin bile gözünden kaçmamış-
tır. Ayna, karşısında duran nesneleri donuk biçimde yansıtmaktan
öte bir şey yapmaz oysa sanat, gerçeğin özüne doğru çok inebil-
mek için gerçeği seçer, çözümler ve yeniden biçimlendirir."
----
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden
hangisi getirilebilir?
A) Bir sanatçının kendisini yaşamdan soyutlaması mümkün de
ğildir
B) Yaşanılanın, olduğu gibi yansıtımı değildir edebiyat
Her sanat aslinda var olanı taklitten başka bir şey değildir
D) Edebiyat insansız da var olabilir, diyenler var
E) Zamanın yatağında dinlenmeyen hiçbir hatıra, edebiyatın ko-
nusu hâline getirilemez
![Artık günümüzde lise düzeyindeki bir bilgi ile
ne fabrikalar çalışır, ne hastahanelerde in-
sanlar tedavi edilir, ne de devlet yönetilebilir.
Bu görüşü dile getiren bir kişi, aşağıdaki-
lerden hangisini savunmaktadır?
A) Lise eğitiminin niteliksiz olduğunu
B) Her işin kendine özgü bir eğitim gerektir-
diğini
Yöneticiliğin diğer mesleklerden daha
önemli olduğunu
D) Eğitim düzeyinin her alanda yükseltilme-
si gerektiğini](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230227201921360089-209757.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerArtık günümüzde lise düzeyindeki bir bilgi ile
ne fabrikalar çalışır, ne hastahanelerde in-
sanlar tedavi edilir, ne de devlet yönetilebilir.
Bu görüşü dile getiren bir kişi, aşağıdaki-
lerden hangisini savunmaktadır?
A) Lise eğitiminin niteliksiz olduğunu
B) Her işin kendine özgü bir eğitim gerektir-
diğini
Yöneticiliğin diğer mesleklerden daha
önemli olduğunu
D) Eğitim düzeyinin her alanda yükseltilme-
si gerektiğini
![B
TYT/TÜRKÇE
B
34. İyi bir romancı gerçekten ağır bir işçi gibi çalışır. Her
sabah yazmak amacıyla kalkar, ofisime giderim. Bilgisa-
yarımı açar, başına oturur, yazmaya çalışırım. Bazen hiç
yazamadığım olur, bazen çok iyi çalıştığım olur. 3-6 sayfa
çalıştığım olur ama yazmadığım anlarda bile kafamda
hep bir hikâye dolanıp durur. Ya yazmakta olduğum
romana dair birtakım sözcükler kafamda uçmaktadır ya
da yazmayı planladığım roman ya da kitap neyse ona
dair, devam etmektedir. Yazar aslında mesaisi olan bir
insan değil, bütün hayatı boyunca yazar gibi düşünen
insandır. Gördüğünüz ilginç bir kişilik ilginizi çeker ve bir
gün, bir romanda kullanırsınız. Bir diyalog hatta entere-
san bir isim duyarsınız, hiç duymamışsınızdır, "Bu isim
çok ilginçmiş. Ben bunu romanımda kullanayım." dersi-
niz. Yazar için hayatın kendisi sürekli sanata dönüşecek
malzemedir her anlamda. Bazen bu trajik olaylar da ola-
bilir ne yazık ki. Bazen çok sevinçli, çok komik, anlamsız,
bazen saçma sapan olaylar da olabilir. Bunların hepsini
alırsınız ama eğer disiplinli, sıkı çalışmıyorsanız başarılı
olma şansınız yok. "Biz oturur, bir anda yazarız." gibi bir
dünya yok.
Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini söy-
lemesi beklenmez?
A) Yazar, hayattan beslenerek kaliteli yapıtlar oluştura-
bilir.
B) Sanatçı, bir disiplin içerisinde ve sabırla eseri üzerin-
de çalışan kişidir.
C) ajik veya komik olayları, yazar gelen ilham sayesin-
o kaleme alabilir.
D) Disiplin altına alınmamış yazma edimleri, yazarı ba-
şarılı bir noktaya götüremez.
E) Yazma işi, sadece kâğıda dökmeyi değil, öncesinden
zihinde de olgunlaştırılmayı ister.
35. Bilim
yor.
nin e
yazılı
mekt
sade.
Zama
lar,
mühe
uzay
araçl
cihaz
dik m
konu
Bu
aşağ
A)
B)
C
36. Ede
gena
Insa
işte
koni
Zira
dan
san](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230227113934465215-2340743.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerB
TYT/TÜRKÇE
B
34. İyi bir romancı gerçekten ağır bir işçi gibi çalışır. Her
sabah yazmak amacıyla kalkar, ofisime giderim. Bilgisa-
yarımı açar, başına oturur, yazmaya çalışırım. Bazen hiç
yazamadığım olur, bazen çok iyi çalıştığım olur. 3-6 sayfa
çalıştığım olur ama yazmadığım anlarda bile kafamda
hep bir hikâye dolanıp durur. Ya yazmakta olduğum
romana dair birtakım sözcükler kafamda uçmaktadır ya
da yazmayı planladığım roman ya da kitap neyse ona
dair, devam etmektedir. Yazar aslında mesaisi olan bir
insan değil, bütün hayatı boyunca yazar gibi düşünen
insandır. Gördüğünüz ilginç bir kişilik ilginizi çeker ve bir
gün, bir romanda kullanırsınız. Bir diyalog hatta entere-
san bir isim duyarsınız, hiç duymamışsınızdır, "Bu isim
çok ilginçmiş. Ben bunu romanımda kullanayım." dersi-
niz. Yazar için hayatın kendisi sürekli sanata dönüşecek
malzemedir her anlamda. Bazen bu trajik olaylar da ola-
bilir ne yazık ki. Bazen çok sevinçli, çok komik, anlamsız,
bazen saçma sapan olaylar da olabilir. Bunların hepsini
alırsınız ama eğer disiplinli, sıkı çalışmıyorsanız başarılı
olma şansınız yok. "Biz oturur, bir anda yazarız." gibi bir
dünya yok.
Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini söy-
lemesi beklenmez?
A) Yazar, hayattan beslenerek kaliteli yapıtlar oluştura-
bilir.
B) Sanatçı, bir disiplin içerisinde ve sabırla eseri üzerin-
de çalışan kişidir.
C) ajik veya komik olayları, yazar gelen ilham sayesin-
o kaleme alabilir.
D) Disiplin altına alınmamış yazma edimleri, yazarı ba-
şarılı bir noktaya götüremez.
E) Yazma işi, sadece kâğıda dökmeyi değil, öncesinden
zihinde de olgunlaştırılmayı ister.
35. Bilim
yor.
nin e
yazılı
mekt
sade.
Zama
lar,
mühe
uzay
araçl
cihaz
dik m
konu
Bu
aşağ
A)
B)
C
36. Ede
gena
Insa
işte
koni
Zira
dan
san
![FLUT
conta
des
im
Sim
ka
Jm
X
X
Kompakt fotoğraf makinelerinin lensleri sabittir ve
amatör fotoğrafçılar için birebirdir. SLR olarak tabir
edilen fotoğraf makinelerinin ise çekilmek istenen
fotoğrafa göre lensleri değiştirilebilir, görüntüleme
sisteminde ayna bulunur ve profesyonellerin çoğu
bunları tercih eder
Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisine ula-
şılamaz?
1
Fa
A Kompakt ve SLR fotoğraf makinelerinin görüntü-
leme sistemleri birbirinden farklıdır. Iem
Profesyonel fotoğrafçıların birden fazla fotoğraf
makinesi lensine sahip olması beklenir.
C Kompakt fotoğraf makinelerinin lensleri takılıp
çıkarılamaz.
DSLR fotoğraf makineleri amatör fotoğrafçılar ta-
rafından tercih edilmez.
Oper
EX Bazı profesyonel fotoğrafçılar, kompakt fotoğraf
makinesi kullanabilir.
Bloom](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230227015541725392-4666374.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerFLUT
conta
des
im
Sim
ka
Jm
X
X
Kompakt fotoğraf makinelerinin lensleri sabittir ve
amatör fotoğrafçılar için birebirdir. SLR olarak tabir
edilen fotoğraf makinelerinin ise çekilmek istenen
fotoğrafa göre lensleri değiştirilebilir, görüntüleme
sisteminde ayna bulunur ve profesyonellerin çoğu
bunları tercih eder
Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisine ula-
şılamaz?
1
Fa
A Kompakt ve SLR fotoğraf makinelerinin görüntü-
leme sistemleri birbirinden farklıdır. Iem
Profesyonel fotoğrafçıların birden fazla fotoğraf
makinesi lensine sahip olması beklenir.
C Kompakt fotoğraf makinelerinin lensleri takılıp
çıkarılamaz.
DSLR fotoğraf makineleri amatör fotoğrafçılar ta-
rafından tercih edilmez.
Oper
EX Bazı profesyonel fotoğrafçılar, kompakt fotoğraf
makinesi kullanabilir.
Bloom
![olarak kulland
uluyor ve bu
manla daha kuşkucu
anlamlarıyla karşılaş
29. Kitap fuarlarında sık sık başıma gelmiştir:
Efendiden biri yanıma yaklaşıp imza ister ama
bunu, ya eşi ya kızı ya da annesi için yapar.
"Kitap okumayı çok sever, edebiyata bayılır."
der. Ben de hemen sorarım: "Ya siz? Siz kitap
okumaktan hoşlanmaz mısınız?" Yanıt hemen
her zaman aynıdır: "Hoşlanmaz olur muyum
ama başımı kaşıyacak vaktim yok." Bunu kim
bilir kaç kez işitmişimdir. Böyle binlercesinin
hayatta yapacak o kadar çok önemli işi vardır
ki, değerli vakitlerini saatlerce roman ya da şiir
okuyarak harcayamazlar. Bu yaygın anlayışa
göre, edebiyat her zaman onsuz edilebilir bir
iştir. Ancak boş vakti olanların göze alabile-
ceği bir eğlence, takıp takıştırabileceği bir
süstür.
Böyle diyen bir yazarla ilgili olarak aşağı-
dakilerin hangisine varılamaz?
A) Hayatta kitaptan daha değerli şeylerin ol-
duğunu düşünenlere hayret ettiğine
B) Edebiyattan hoşlanıyormuş gibi yapan
kitap meraklılarından yakındığına
C) Edebiyatın, güzel vakit geçirme aracı ola-
rak görülmesinden rahatsızlık duyduğuna
D) Kitap okumaya vakit bulamadığını söyle-
yen kimseleri alaycı bir dille eleştirdiğine
E) Sanatı veya edebiyatı gerekli ve yararlı bir
uğraş olarak gördüğüne](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230227201958795693-4553987.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşüncelerolarak kulland
uluyor ve bu
manla daha kuşkucu
anlamlarıyla karşılaş
29. Kitap fuarlarında sık sık başıma gelmiştir:
Efendiden biri yanıma yaklaşıp imza ister ama
bunu, ya eşi ya kızı ya da annesi için yapar.
"Kitap okumayı çok sever, edebiyata bayılır."
der. Ben de hemen sorarım: "Ya siz? Siz kitap
okumaktan hoşlanmaz mısınız?" Yanıt hemen
her zaman aynıdır: "Hoşlanmaz olur muyum
ama başımı kaşıyacak vaktim yok." Bunu kim
bilir kaç kez işitmişimdir. Böyle binlercesinin
hayatta yapacak o kadar çok önemli işi vardır
ki, değerli vakitlerini saatlerce roman ya da şiir
okuyarak harcayamazlar. Bu yaygın anlayışa
göre, edebiyat her zaman onsuz edilebilir bir
iştir. Ancak boş vakti olanların göze alabile-
ceği bir eğlence, takıp takıştırabileceği bir
süstür.
Böyle diyen bir yazarla ilgili olarak aşağı-
dakilerin hangisine varılamaz?
A) Hayatta kitaptan daha değerli şeylerin ol-
duğunu düşünenlere hayret ettiğine
B) Edebiyattan hoşlanıyormuş gibi yapan
kitap meraklılarından yakındığına
C) Edebiyatın, güzel vakit geçirme aracı ola-
rak görülmesinden rahatsızlık duyduğuna
D) Kitap okumaya vakit bulamadığını söyle-
yen kimseleri alaycı bir dille eleştirdiğine
E) Sanatı veya edebiyatı gerekli ve yararlı bir
uğraş olarak gördüğüne
![i ve Yorumu
en uygulanan bir
ş yoktur. Bu du-
elbette ki. Yete-
oksan dokuz ça-
i işin zanaat kis-
ilemez, der. Ben
atım sancısı yok-
diye düşünürüm.
hem kalbe hem
ce güzeli verme-
ncak bunlar ger-
e özgünlüğe ka-
çin, figüratif ça-
esendir. Boyasal
- hâkim olmak ve
urgu.
angisine veril-
şey midir yoksa
doğuştan gelen
adır?
yakalanabilmesi
mesi gerekir?
essamların çağ-
müdür?
a estetik duygu-
Koymak gerekir.
da yapmasıdır.
=ını gerektirmez.
Sandığı gibi söy-
nayurt aranmak
denebilir.
un başlık, aşa-
1 ve 2. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Çiçek hastalığı (variola); her yaşta ve her cinste ki-
şilerde görülen, irinli kabarcıklar dökerek özellikle
yüzde izler bırakan, ateşli, ağır ve bulaşıcı bir has-
talıktır. Virüs etkenli bir hastalık olan çiçek hastalı-
ğında virüs, ağız ve burun mukozasına yerleşerek
üremeye başlar. İnokülasyon süresi 7 ila 9 gündür.
ilk belirtileri olan baş ağrısı, mide bulantısı, kaslarda
kırgınlık hissi, yüksek ateş ve üşüme; grip virüsünü
hatırlatsa da hastalığın sonraki aşamalarında deri-
de kaşınmalar başlar ve döküntüler oluşur. Bu dö-
küntüler birkaç gün içinde içi irin dolu, sivilce benze-
ri kabartılara dönüşür. İlerleyen günlerde, bu kabar-
tılar kuruyarak dökülür ve deride içe göçük yaralara
sebebiyet verir. Ağız, burun ve kulak içlerine kadar
uzanan bu yaralar, hastanın yaşamsal fonksiyonla-
rını büyük ölçüde kısıtlar. Doktor Edward Jenner,
inek çiçeği hastalığına yakalanan bir kadının deri-
sinden alınan irini, bir çocuğa enjekte eder. Sonra-
sında aynı çocuğa çiçek virüsü enjekte ettiğinde ço-
cuğun çiçek hastalığına karşı bağışıklığı olduğunu
fark eder. Bunun üzerine Jenner, 1796 yılında inek
çiçeği virüsünden elde ettiği aşıyla birlikte, sağlıklı
bir insanı hafif şekilde hasta ederek çiçek virüsüne
karşı bağışıklık kazanmasını sağlar.
1. Bu parçadan "çiçek hastalığı" ile ilgili
1. Bulunan aşı sayesinde, çiçek hastalığının kökü
tamamen kazınmıştır.
II. İnsandan insana bulaşan, vücutta fizikî defor-
masyonlara yol açan virüs etkenli bir hastalıktır.
III. Hastalıkta görülen bazı semptomlar, grip virü-
sünü anımsatmaktadır.
yargılarından hangileri kesin olarak çıkarılabilir?
A) Yalnız
B) I ve II
C) Yalnız III
D) ve III
E) I, II ve III
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han-
gisi yoktur
A) Olayları akış sırasına göre verme
B) Tanımlamadan yararlanma
C) Mecazlı söyleyişlere yer verme
D) Benzetmeye başvurma
E) Okuyucuyu bilgilendirme
Aydın Yayınları
99
3 ve 4. soruları
cevaplayınız.
Araştırmacılara göre
nin öncülüğünü mik
yanuslardaki mikrop
rarının çok ötesinde
olmaktadır. Turizm s
yanı sıra; balıkçılık,
timi ve taşımacılık gi
kisi mevcuttur. Bunla
mikroplastiklerin der
niz ekosistemine za
bir sonucu olarak m
da, sürüngenlerde, c
sanlarda birikmesi n
bilmektedir. Ayrıca
yapay yeni tabanları
(oksijen, karbondiok
lenmesi gibi probler
nuslardaki mikropla:
ri bilinmektedir.
3. Bu parçadan "mikr
1.
Canlılarda süreğ
bilmektedir.
II. Varlığı, 1970'ter
bilinmektedir.
III. Okyanuslarda g
denidir.
yargılarından hang
A) Yalnız I
B)
D) II ve III
4.
Bu parçanın anla
I. Karşılaştırma
II. Sayıp dökme
III. Tanımlamaya
IV. Gerekçeli ya
yargılarından h
A) I ve II
D) II ve](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230227200322600677-2070640.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceleri ve Yorumu
en uygulanan bir
ş yoktur. Bu du-
elbette ki. Yete-
oksan dokuz ça-
i işin zanaat kis-
ilemez, der. Ben
atım sancısı yok-
diye düşünürüm.
hem kalbe hem
ce güzeli verme-
ncak bunlar ger-
e özgünlüğe ka-
çin, figüratif ça-
esendir. Boyasal
- hâkim olmak ve
urgu.
angisine veril-
şey midir yoksa
doğuştan gelen
adır?
yakalanabilmesi
mesi gerekir?
essamların çağ-
müdür?
a estetik duygu-
Koymak gerekir.
da yapmasıdır.
=ını gerektirmez.
Sandığı gibi söy-
nayurt aranmak
denebilir.
un başlık, aşa-
1 ve 2. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Çiçek hastalığı (variola); her yaşta ve her cinste ki-
şilerde görülen, irinli kabarcıklar dökerek özellikle
yüzde izler bırakan, ateşli, ağır ve bulaşıcı bir has-
talıktır. Virüs etkenli bir hastalık olan çiçek hastalı-
ğında virüs, ağız ve burun mukozasına yerleşerek
üremeye başlar. İnokülasyon süresi 7 ila 9 gündür.
ilk belirtileri olan baş ağrısı, mide bulantısı, kaslarda
kırgınlık hissi, yüksek ateş ve üşüme; grip virüsünü
hatırlatsa da hastalığın sonraki aşamalarında deri-
de kaşınmalar başlar ve döküntüler oluşur. Bu dö-
küntüler birkaç gün içinde içi irin dolu, sivilce benze-
ri kabartılara dönüşür. İlerleyen günlerde, bu kabar-
tılar kuruyarak dökülür ve deride içe göçük yaralara
sebebiyet verir. Ağız, burun ve kulak içlerine kadar
uzanan bu yaralar, hastanın yaşamsal fonksiyonla-
rını büyük ölçüde kısıtlar. Doktor Edward Jenner,
inek çiçeği hastalığına yakalanan bir kadının deri-
sinden alınan irini, bir çocuğa enjekte eder. Sonra-
sında aynı çocuğa çiçek virüsü enjekte ettiğinde ço-
cuğun çiçek hastalığına karşı bağışıklığı olduğunu
fark eder. Bunun üzerine Jenner, 1796 yılında inek
çiçeği virüsünden elde ettiği aşıyla birlikte, sağlıklı
bir insanı hafif şekilde hasta ederek çiçek virüsüne
karşı bağışıklık kazanmasını sağlar.
1. Bu parçadan "çiçek hastalığı" ile ilgili
1. Bulunan aşı sayesinde, çiçek hastalığının kökü
tamamen kazınmıştır.
II. İnsandan insana bulaşan, vücutta fizikî defor-
masyonlara yol açan virüs etkenli bir hastalıktır.
III. Hastalıkta görülen bazı semptomlar, grip virü-
sünü anımsatmaktadır.
yargılarından hangileri kesin olarak çıkarılabilir?
A) Yalnız
B) I ve II
C) Yalnız III
D) ve III
E) I, II ve III
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han-
gisi yoktur
A) Olayları akış sırasına göre verme
B) Tanımlamadan yararlanma
C) Mecazlı söyleyişlere yer verme
D) Benzetmeye başvurma
E) Okuyucuyu bilgilendirme
Aydın Yayınları
99
3 ve 4. soruları
cevaplayınız.
Araştırmacılara göre
nin öncülüğünü mik
yanuslardaki mikrop
rarının çok ötesinde
olmaktadır. Turizm s
yanı sıra; balıkçılık,
timi ve taşımacılık gi
kisi mevcuttur. Bunla
mikroplastiklerin der
niz ekosistemine za
bir sonucu olarak m
da, sürüngenlerde, c
sanlarda birikmesi n
bilmektedir. Ayrıca
yapay yeni tabanları
(oksijen, karbondiok
lenmesi gibi probler
nuslardaki mikropla:
ri bilinmektedir.
3. Bu parçadan "mikr
1.
Canlılarda süreğ
bilmektedir.
II. Varlığı, 1970'ter
bilinmektedir.
III. Okyanuslarda g
denidir.
yargılarından hang
A) Yalnız I
B)
D) II ve III
4.
Bu parçanın anla
I. Karşılaştırma
II. Sayıp dökme
III. Tanımlamaya
IV. Gerekçeli ya
yargılarından h
A) I ve II
D) II ve
![TYT | TÜRKÇE TESTİ
X
9. Sağırlığı; ayrıksı kişiliğini sarmalayan bir mitosa evrilen,
muhalif tutkusu müzikal karakterinin ilkesel bir niteliği
kabul edilen; eserlerinde direniş, mücadele, acı çekiş ve
zaferin evrensel sembollerini fısıldayan Alman besteci
Beethoven'ı, Edward Said şu cümlelerle tanımlamakta:
"Wagner ve Mozart'ın aksine ne iyi okumuş biriydi ne de
felsefeye yatkındı. Schiller ve Goethe gibi çağdaşı şair-
leri okumuştu fakat felsefi düşünceler veya tarih üzerine
nasıl düşünüleceği söz konusu olduğunda aynı kulvarda
koşturan sanatçılara göre acemi sayılabilirdi." Norbert
Elias'ın Almanlar kitabında yazdığı gibi Beethoven, bir
kültür kahramanı olarak Almanların kolektif aynada ken-
dilerini değerlendirdikleri bir figürdü.
Bu parçaya göre Beethoven'ı diğer bestecilerden
ayıran en önemli temel unsur aşağıdakilerden hangi-
sidir?
A) Kulaklarının duymamasına rağmen müzikal yönden
bir dahi oluşu
B) Muhalif bir bakışla zaferin evrensel sembollerini fi-
sıldayışı
C) Almanlara millî olma bilincini müzik yoluyla kazandı-
rışı
D) Ait olduğu toplum tarafından kültür kahramanı ola-
rak anılışı
E) Diğer müzisyenlere göre tarih ve felsefi alanda ye-
tersiz oluşu
1
1](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230227200858182710-4203531.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerTYT | TÜRKÇE TESTİ
X
9. Sağırlığı; ayrıksı kişiliğini sarmalayan bir mitosa evrilen,
muhalif tutkusu müzikal karakterinin ilkesel bir niteliği
kabul edilen; eserlerinde direniş, mücadele, acı çekiş ve
zaferin evrensel sembollerini fısıldayan Alman besteci
Beethoven'ı, Edward Said şu cümlelerle tanımlamakta:
"Wagner ve Mozart'ın aksine ne iyi okumuş biriydi ne de
felsefeye yatkındı. Schiller ve Goethe gibi çağdaşı şair-
leri okumuştu fakat felsefi düşünceler veya tarih üzerine
nasıl düşünüleceği söz konusu olduğunda aynı kulvarda
koşturan sanatçılara göre acemi sayılabilirdi." Norbert
Elias'ın Almanlar kitabında yazdığı gibi Beethoven, bir
kültür kahramanı olarak Almanların kolektif aynada ken-
dilerini değerlendirdikleri bir figürdü.
Bu parçaya göre Beethoven'ı diğer bestecilerden
ayıran en önemli temel unsur aşağıdakilerden hangi-
sidir?
A) Kulaklarının duymamasına rağmen müzikal yönden
bir dahi oluşu
B) Muhalif bir bakışla zaferin evrensel sembollerini fi-
sıldayışı
C) Almanlara millî olma bilincini müzik yoluyla kazandı-
rışı
D) Ait olduğu toplum tarafından kültür kahramanı ola-
rak anılışı
E) Diğer müzisyenlere göre tarih ve felsefi alanda ye-
tersiz oluşu
1
1
![m bu
hıyla
yan
irler
aye-
Devi
ndi-
ki-
eler
bu
el-
m-
er-
61
Aktif Öğrenme Yayınları
36. Aydın ve Batıcılık eleştirilerinin makul miktarda bulunma-
sının yanı sıra, açıktır ki Oğuz Atay'ın temel sorunsalı "tu-
tunamayan"lardır. Bütün yapıtlarında eleştiriyi eksene al-
mış bir yazar Oğuz Atay. Bir bakıma içerik açısından hep
tutunamayanları yazmıştır. Dolayısıyla bir anlamda toplum
eleştirisi getiriyor ama alıştığımız anlamda bir toplum eleş-
tirisi değil. Belli bir düzenin, bu düzenin yarattığı çelişkile-
rin nedenli sonuçlu eleştirisi değil; yabancılaşmış kişilerin
> tutunamayışını sergiliyor yazar. Peki, tutunamayan der-
ken kastedilen nedir diye sorulduğunda doğrudan şu şe-
kilde yanıt verilebilir: "Disconnectus erectus'un karşıladığı,
Türkçesine 'tutunamayan' denen, 'beceriksiz ve korkak bir
hayvan'dır." Beceriksizliği ve korkaklığı, gündelik yaşamın
ortasında bir tür varoluş problemi ve bireysel anlamda bir
kimliklenememe sorunu olarak kendini göstermektedir.
Bu parçadan hareketle Oğuz Atay ile ilgili olarak aşa-
ğıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Bireyin içsel kimlik sorununu irdelerken topluma ve onun
eleştirisine eserlerinde yer vermiştir.
B) Eserlerinde hep aynı tipin sorunlarını, düşlerini, bunalım-
larını, acılarını dile getirmiştir.
C) Toplum eleştirisi, bilinen eleştiri anlayışlarından farklılık
göstermektedir.
D) Toplumsal sorunlarda bireyden ziyade nedenler ve un-
surlar üzerine odaklanmıştır.
E) Varoluşu üzerine kendini tamamlayamamış kişiler ilgisini
çekmiş ve eserlerine bu kişileri almıştır.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230227200919382689-1156835.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşüncelerm bu
hıyla
yan
irler
aye-
Devi
ndi-
ki-
eler
bu
el-
m-
er-
61
Aktif Öğrenme Yayınları
36. Aydın ve Batıcılık eleştirilerinin makul miktarda bulunma-
sının yanı sıra, açıktır ki Oğuz Atay'ın temel sorunsalı "tu-
tunamayan"lardır. Bütün yapıtlarında eleştiriyi eksene al-
mış bir yazar Oğuz Atay. Bir bakıma içerik açısından hep
tutunamayanları yazmıştır. Dolayısıyla bir anlamda toplum
eleştirisi getiriyor ama alıştığımız anlamda bir toplum eleş-
tirisi değil. Belli bir düzenin, bu düzenin yarattığı çelişkile-
rin nedenli sonuçlu eleştirisi değil; yabancılaşmış kişilerin
> tutunamayışını sergiliyor yazar. Peki, tutunamayan der-
ken kastedilen nedir diye sorulduğunda doğrudan şu şe-
kilde yanıt verilebilir: "Disconnectus erectus'un karşıladığı,
Türkçesine 'tutunamayan' denen, 'beceriksiz ve korkak bir
hayvan'dır." Beceriksizliği ve korkaklığı, gündelik yaşamın
ortasında bir tür varoluş problemi ve bireysel anlamda bir
kimliklenememe sorunu olarak kendini göstermektedir.
Bu parçadan hareketle Oğuz Atay ile ilgili olarak aşa-
ğıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Bireyin içsel kimlik sorununu irdelerken topluma ve onun
eleştirisine eserlerinde yer vermiştir.
B) Eserlerinde hep aynı tipin sorunlarını, düşlerini, bunalım-
larını, acılarını dile getirmiştir.
C) Toplum eleştirisi, bilinen eleştiri anlayışlarından farklılık
göstermektedir.
D) Toplumsal sorunlarda bireyden ziyade nedenler ve un-
surlar üzerine odaklanmıştır.
E) Varoluşu üzerine kendini tamamlayamamış kişiler ilgisini
çekmiş ve eserlerine bu kişileri almıştır.
![Viniz.
jnü
iyi
ir.
klı
iz,
niz."
n
39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
(1) Misak-ı Milli kararlarına göre siyasi, adli ve
mali gelişmemize engel olan her türlü sınırlamalar
kaldırılacaktır. (1) Azınlıkların hakları, komşu
memleketlerdeki Müslüman halklara verilen haklar
kadar olacaktır. (III) Mondros Ateşkes Antlaşması'nın
imzalandığı sırada işgale uğramamış olan ve Türk -
Müslüman çoğunluğun bulunduğu yerlerin tümü bir
bütündür ve bölünemez. (IV) Istanbul'un ve Marmara
Denizi'nin güvenliği sağlanmalıdır. (V) Çanakkale ve
Istanbul Boğazları'nın dünya ticaretine ve ulaşıma açılması
konusunda ilgili devletlerin oy birliği ile vereceği kararlar
geçerli olacaktır.
KURUMSAL
3 bölge için halk oylaması kararı alınmıştır.
Mebusan Meclisi tarafından kabul edilmiştir.
39. 1.
11.
III. Azınlık hakları, uluslararası eşitlik ilkesine göre ele
alınmıştır.
Bu parçadan, "Misak-ı Milli kararları" ile ilgili
numaralanmış yargılardan hangilerine ulaşılamaz?
A) Yalnız !i
D) I ve III
B) Yalnız III
E) II ve III
C) i ve il](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230227195954140506-1756009.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerViniz.
jnü
iyi
ir.
klı
iz,
niz."
n
39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
(1) Misak-ı Milli kararlarına göre siyasi, adli ve
mali gelişmemize engel olan her türlü sınırlamalar
kaldırılacaktır. (1) Azınlıkların hakları, komşu
memleketlerdeki Müslüman halklara verilen haklar
kadar olacaktır. (III) Mondros Ateşkes Antlaşması'nın
imzalandığı sırada işgale uğramamış olan ve Türk -
Müslüman çoğunluğun bulunduğu yerlerin tümü bir
bütündür ve bölünemez. (IV) Istanbul'un ve Marmara
Denizi'nin güvenliği sağlanmalıdır. (V) Çanakkale ve
Istanbul Boğazları'nın dünya ticaretine ve ulaşıma açılması
konusunda ilgili devletlerin oy birliği ile vereceği kararlar
geçerli olacaktır.
KURUMSAL
3 bölge için halk oylaması kararı alınmıştır.
Mebusan Meclisi tarafından kabul edilmiştir.
39. 1.
11.
III. Azınlık hakları, uluslararası eşitlik ilkesine göre ele
alınmıştır.
Bu parçadan, "Misak-ı Milli kararları" ile ilgili
numaralanmış yargılardan hangilerine ulaşılamaz?
A) Yalnız !i
D) I ve III
B) Yalnız III
E) II ve III
C) i ve il
![2. Mutlu Kemikler, Kaan Burak Şen'in üçüncü kitabı. Şen,
üçüncü kitabında da absürtün sınırlarında dolaşıyor, yine
de gerçekle bağını asla koparmiyor.
Bu parçadaki altı çizili sözle sözü edilen eserin hangi
yönü vurgulanmıştır?
A) Çok sayıda metinler arası gönderme barındırdığı
B) Anlamsal ögeleri birbiriyle bağdaşmayan unsurlara
sahip olduğu
G) Sanatçının yaşamından belli belirsiz izler taşıdığı
DKarmaşık yapısıyla okurun zihin dünyasını harekete
geçirdiği
E) Sanatli ve kapalı bir anlatımı tercih ettiği](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230227193826993623-479813.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler2. Mutlu Kemikler, Kaan Burak Şen'in üçüncü kitabı. Şen,
üçüncü kitabında da absürtün sınırlarında dolaşıyor, yine
de gerçekle bağını asla koparmiyor.
Bu parçadaki altı çizili sözle sözü edilen eserin hangi
yönü vurgulanmıştır?
A) Çok sayıda metinler arası gönderme barındırdığı
B) Anlamsal ögeleri birbiriyle bağdaşmayan unsurlara
sahip olduğu
G) Sanatçının yaşamından belli belirsiz izler taşıdığı
DKarmaşık yapısıyla okurun zihin dünyasını harekete
geçirdiği
E) Sanatli ve kapalı bir anlatımı tercih ettiği