Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

meleri
nlar
at
a.
eri
ul
Ne
32. Aşağıda konuşma yöntem ve tekniklerinden bazılarının
açıklaması verilmiştir.
İkna Etme: Düşüncelerin, dinleyenler tarafından kabul
edilmesini ve benimsenmesini sağlamak amacıyla
yapılan konuşma yöntemi.
.
.
.
.
. Güdümlü Konuşma: Bir konu ya da durum hakkındaki
ve kısa sürede
duyguları düşünceleri etkili bir şekilde
ifade ederek konuşma yöntemi.
Empati Kurma: Karşısındakinin değer yargılarını
önemsediğini, duygu ve düşüncelerini anladığını ona
hissettirerek konuşma yöntemi.
Eleştirel Konuşma: Konuyu tarafsız bir bakış açısıyla
değerlendirip yorum yapma, gerektiğinde alternatif
çözümler üretmeye yönelik konuşma yöntemi.
Katılımcı Konuşma: Dinleyeni de konuşma sürecine
katarak konunun anlaşılmasını kolaylaştırmak ve konuya
farklı bakış açıları getirmek amacıyla konuşma yöntemi.
Buna göre,
Nasrettin Hoca, evinin çatısında biriken diz boyu karları
küremeye başlamış. Bir ara dengesini kaybederek
çatıdan düşmüş. Komşuları koşmuşlar. Bir komşusu:
"Çabuk bir doktor çağıralım." demiş. Bir komşusu:
"Hemen bir kırıkçı bulalım." demiş. Başka bir komşusu:
"Sırtlanıp doktora götürelim." demiş. Bu kargaşada
Nasrettin Hoca, açıyla belini tutarak: "Bırakın tartışmayı!
Çabuk bana daha önce damdan düşmüş birini bulun."
demiş.
fıkrasında Nasrettin Hoca'nın komşularından beklediği
konuşma yöntemi hangisidir?
Güdümlü Konuşma
Empati Kurma
C) Katılımcı Konuşma
D) Eleştirel Konuşma
E) Ikna Etme
33.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
meleri nlar at a. eri ul Ne 32. Aşağıda konuşma yöntem ve tekniklerinden bazılarının açıklaması verilmiştir. İkna Etme: Düşüncelerin, dinleyenler tarafından kabul edilmesini ve benimsenmesini sağlamak amacıyla yapılan konuşma yöntemi. . . . . . Güdümlü Konuşma: Bir konu ya da durum hakkındaki ve kısa sürede duyguları düşünceleri etkili bir şekilde ifade ederek konuşma yöntemi. Empati Kurma: Karşısındakinin değer yargılarını önemsediğini, duygu ve düşüncelerini anladığını ona hissettirerek konuşma yöntemi. Eleştirel Konuşma: Konuyu tarafsız bir bakış açısıyla değerlendirip yorum yapma, gerektiğinde alternatif çözümler üretmeye yönelik konuşma yöntemi. Katılımcı Konuşma: Dinleyeni de konuşma sürecine katarak konunun anlaşılmasını kolaylaştırmak ve konuya farklı bakış açıları getirmek amacıyla konuşma yöntemi. Buna göre, Nasrettin Hoca, evinin çatısında biriken diz boyu karları küremeye başlamış. Bir ara dengesini kaybederek çatıdan düşmüş. Komşuları koşmuşlar. Bir komşusu: "Çabuk bir doktor çağıralım." demiş. Bir komşusu: "Hemen bir kırıkçı bulalım." demiş. Başka bir komşusu: "Sırtlanıp doktora götürelim." demiş. Bu kargaşada Nasrettin Hoca, açıyla belini tutarak: "Bırakın tartışmayı! Çabuk bana daha önce damdan düşmüş birini bulun." demiş. fıkrasında Nasrettin Hoca'nın komşularından beklediği konuşma yöntemi hangisidir? Güdümlü Konuşma Empati Kurma C) Katılımcı Konuşma D) Eleştirel Konuşma E) Ikna Etme 33.
30. Okuduklarınız size mutluluk veriyorsa, bir güzellik aşılıyorsa,
bir haz veriyorsa, onu başkalarıyla paylaşmak güzel
bir şey olur düşüncesiyle yapıyorum yoksa bir edebiyat
tarihçisi olmak amacıyla yapmadım onları. Fakat edebiyat
tarihlerimizin bir kısmını okuduğum vakit oradaki haksızlıklar
sinir sistemimi altüst ettiğinden bazı şeyleri zorunlu olarak
yazdım. Mesela hiçbir edebiyat tarihinde Safiye Erol yok.
Kısacası edebiyat tarihlerimiz çok sağlıklı değil.
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık olarak
söylenmiş olabilir?
A) Romanlarmızdaki bazı kişiler, bir edebiyat tarihçisi
titizliğinde anlatılmış, ne dersiniz?
B) Edebiyat tarihinin geçmişi ne zamana kadar gider, ilk
örnek kime aittir?
C) Bugün iyi bir edebiyat tarihi yazmak için eski eserlerden
de yararlanmak gerekir mi?
Unutulmuş önemli isimleri yazıyorsunuz, bir anlamda
edebiyat tarihçisi görevini yüklendiğinizi söyleyebilir
miyiz?
E) Kendinizi, bazı isimleri yazmak zorunda hissetmeniz, o
isimlere duyduğunuz vefa borcundan mıdır?
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
30. Okuduklarınız size mutluluk veriyorsa, bir güzellik aşılıyorsa, bir haz veriyorsa, onu başkalarıyla paylaşmak güzel bir şey olur düşüncesiyle yapıyorum yoksa bir edebiyat tarihçisi olmak amacıyla yapmadım onları. Fakat edebiyat tarihlerimizin bir kısmını okuduğum vakit oradaki haksızlıklar sinir sistemimi altüst ettiğinden bazı şeyleri zorunlu olarak yazdım. Mesela hiçbir edebiyat tarihinde Safiye Erol yok. Kısacası edebiyat tarihlerimiz çok sağlıklı değil. Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık olarak söylenmiş olabilir? A) Romanlarmızdaki bazı kişiler, bir edebiyat tarihçisi titizliğinde anlatılmış, ne dersiniz? B) Edebiyat tarihinin geçmişi ne zamana kadar gider, ilk örnek kime aittir? C) Bugün iyi bir edebiyat tarihi yazmak için eski eserlerden de yararlanmak gerekir mi? Unutulmuş önemli isimleri yazıyorsunuz, bir anlamda edebiyat tarihçisi görevini yüklendiğinizi söyleyebilir miyiz? E) Kendinizi, bazı isimleri yazmak zorunda hissetmeniz, o isimlere duyduğunuz vefa borcundan mıdır?
C.
29. Başlangıçta Fransız şairlerinin etkisinde kalan Cahit Sıtkı,
daha sonra halk şiirinden de yararlanarak kendine özgü bir
şiir koyar ortaya. Şiirlerinde genellikle "ölüm" temasının ön
plana çıktığı görülürse de "yaşama sevinci"ni ele almayı da
ihmal etmez. Şiirlerinde hayatın, özellikle kendi hayatının
sorgulamaları görülür. Pişmanlık, özlem, hâlden şikâyet,
hepsinden öte kendi iç çelişkileri bütünüyle yansır şiirlerine.
O kadar içten, o kadar açık ifade eder ki bu duygularını,
"Şöyle dese daha iyi olurdu." diyemezsiniz hiçbir şiiri için.
Yazar, altı çizili ifadeyle Cahit Sıtkı ile ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisini vurgulamaktadır?
A Yaşadığı olayları şiirlerinde samimiyetle anlattığını
B) Dil ve anlatımda özgünlüğü yakaladığını
C Şiirlerinin değiştirilemeyecek kadar sağlam olduğunu
D) Şiirdeki başarısının temelinde doğallığının bulunduğunu
E) Söyleyiş özellikleriyle edebiyatta önemli bir yeri olduğunu
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
C. 29. Başlangıçta Fransız şairlerinin etkisinde kalan Cahit Sıtkı, daha sonra halk şiirinden de yararlanarak kendine özgü bir şiir koyar ortaya. Şiirlerinde genellikle "ölüm" temasının ön plana çıktığı görülürse de "yaşama sevinci"ni ele almayı da ihmal etmez. Şiirlerinde hayatın, özellikle kendi hayatının sorgulamaları görülür. Pişmanlık, özlem, hâlden şikâyet, hepsinden öte kendi iç çelişkileri bütünüyle yansır şiirlerine. O kadar içten, o kadar açık ifade eder ki bu duygularını, "Şöyle dese daha iyi olurdu." diyemezsiniz hiçbir şiiri için. Yazar, altı çizili ifadeyle Cahit Sıtkı ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisini vurgulamaktadır? A Yaşadığı olayları şiirlerinde samimiyetle anlattığını B) Dil ve anlatımda özgünlüğü yakaladığını C Şiirlerinin değiştirilemeyecek kadar sağlam olduğunu D) Şiirdeki başarısının temelinde doğallığının bulunduğunu E) Söyleyiş özellikleriyle edebiyatta önemli bir yeri olduğunu
A KİTAPÇIĞI
21. (1) Karikatür; insanların, varlıkların, olayların hatta
duygu ve düşüncelerin doğala ters düşen, olağanla
çelişen gülünç yanlarını yakalayıp yazılı veya yazısız
olarak, abartılı çizimlerle gülmece anlatımına dönüş-
türme şanatı olarak tanımlanır. (II) Resimden yola
çıkan karikatür, başlangıçta insanların yüzlerini, gö-
rünüşlerini bozma, abartma, karakteristik özelliklerini
ön plana çıkartma olarak değerlendirilir. (III) Durağan
bir araç olarak resim ile fotoğrafa yakındır ve iki te-
mel öge olarak kompozisyon ve simgeciliği içinde
barındırır. (IV) Kurgu düzeninin resimsel sunumla
harmanlanarak gerçeğin yeniden gözler önüne
serildiği bir düzlemdir. (V) Bu doğrultuda karikatür,
yaşamın güncel, tarihsel ve geleceğine ilişkin tüm
alanlarını öznel biçimde haber, ileti ve bilgi özeti hâ-
line getirirken sanat olma savını sürdüren bir iletişim
dalı olarak şekillenir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangi-
sinden sonra "Karikatürist, sanatını oluştururken
gözlemlediği olayları, düşünceleri ve yorumları kendi
açısından algılar ve bunlardan birer simge yaratarak
bu simgeleri güldürü yaklaşımı ile nükteli çizgilere
dönüştürür." cümlesi getirilirse parçanın anlam
bütünlüğü bozulmaz?
A) I
B) II
4. Deneme
C) III
Ď) IV
WG
E) V
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
A KİTAPÇIĞI 21. (1) Karikatür; insanların, varlıkların, olayların hatta duygu ve düşüncelerin doğala ters düşen, olağanla çelişen gülünç yanlarını yakalayıp yazılı veya yazısız olarak, abartılı çizimlerle gülmece anlatımına dönüş- türme şanatı olarak tanımlanır. (II) Resimden yola çıkan karikatür, başlangıçta insanların yüzlerini, gö- rünüşlerini bozma, abartma, karakteristik özelliklerini ön plana çıkartma olarak değerlendirilir. (III) Durağan bir araç olarak resim ile fotoğrafa yakındır ve iki te- mel öge olarak kompozisyon ve simgeciliği içinde barındırır. (IV) Kurgu düzeninin resimsel sunumla harmanlanarak gerçeğin yeniden gözler önüne serildiği bir düzlemdir. (V) Bu doğrultuda karikatür, yaşamın güncel, tarihsel ve geleceğine ilişkin tüm alanlarını öznel biçimde haber, ileti ve bilgi özeti hâ- line getirirken sanat olma savını sürdüren bir iletişim dalı olarak şekillenir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangi- sinden sonra "Karikatürist, sanatını oluştururken gözlemlediği olayları, düşünceleri ve yorumları kendi açısından algılar ve bunlardan birer simge yaratarak bu simgeleri güldürü yaklaşımı ile nükteli çizgilere dönüştürür." cümlesi getirilirse parçanın anlam bütünlüğü bozulmaz? A) I B) II 4. Deneme C) III Ď) IV WG E) V
31. Özgür Roman Editörü:
- Çağdaş Türk edebiyatı hakkındaki düşünceleriniz
nelerdir?
Yazar Hakan Günday:
-
- Çağdaş Türk edebiyatının ne demek olduğunu
bilmiyorum. Ben sadece Türk edebiyatını biliyorum.
Çocukluğu gençlikten, olgunluğu yaşlılıktan
ayırmaktansa insanın öldüğü gün ne durumda
olduğuna bakmak lazım. Geride ne bıraktığına... O
gün gelene kadar toptancı bir anlayışla edebiyatımıza
yaklaşmak hayli gereksiz.
Bu parçada konuşan yazar aşağıdakilerden
hangisine karşı çıkmaktadır?
A) Yazarlar arasında ayrımlar yapılmasına
B) Toptancı edebiyat anlayışının yanlış görülmesine
C) Çağdaş Türk edebiyatının hatalı yorumlanmasına
D) Türk edebiyatının dönemlere ayrılmasına
E) Edebiyatımızı tanımayanların eleştiri yapmasına
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
31. Özgür Roman Editörü: - Çağdaş Türk edebiyatı hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? Yazar Hakan Günday: - - Çağdaş Türk edebiyatının ne demek olduğunu bilmiyorum. Ben sadece Türk edebiyatını biliyorum. Çocukluğu gençlikten, olgunluğu yaşlılıktan ayırmaktansa insanın öldüğü gün ne durumda olduğuna bakmak lazım. Geride ne bıraktığına... O gün gelene kadar toptancı bir anlayışla edebiyatımıza yaklaşmak hayli gereksiz. Bu parçada konuşan yazar aşağıdakilerden hangisine karşı çıkmaktadır? A) Yazarlar arasında ayrımlar yapılmasına B) Toptancı edebiyat anlayışının yanlış görülmesine C) Çağdaş Türk edebiyatının hatalı yorumlanmasına D) Türk edebiyatının dönemlere ayrılmasına E) Edebiyatımızı tanımayanların eleştiri yapmasına
4. 2003 yılının Nisan ayında Amerikan ve İngiliz kuv-
vetlerinin Irak'a yaptığı saldırı, bir ülkenin kültürel
mirasının büyük bir kısmının yok olmasına sebep
oldu. Amerikan birliklerinin Bağdat'a girmesinden
kırk sekiz saat sonra Ulusal Kütüphane enkaz ha-
line geldi. Musul'daki üniversite kütüphanesinin ise
bir kısmı yıkıldı. Irak'ın eski kraliyet arşivlerinden
Osmanlı tarihi dokümanlarına kadar paha biçilmez
birçok eser yok oldu. Irak'ın yapılan saldırıdan on
yıl önce, Saraybosna da aynı acıyı yaşamıştı.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarıla-
maz?
A) Amerikan ve İngiliz saldırıları Irak'ın kültürel mi-
rasına büyük zarar vermiştir.
B) Amerikalılar, Irak Ulusal Kütüphanesini kullanı-
lamaz hale getirmiştir.
C) Musul'daki kütüphaneye yapılan saldırılar, kü-
tüphanenin bazı yerlerine zarar vermiştir.
D) Saldırılarda kraliyet arşivleri ve Osmanlı dokü-
manları da yok olmuştur.
E) Saldırılar Irak'ın geçmişine dair birçok izi silmiş-
tir.
INLARI
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
4. 2003 yılının Nisan ayında Amerikan ve İngiliz kuv- vetlerinin Irak'a yaptığı saldırı, bir ülkenin kültürel mirasının büyük bir kısmının yok olmasına sebep oldu. Amerikan birliklerinin Bağdat'a girmesinden kırk sekiz saat sonra Ulusal Kütüphane enkaz ha- line geldi. Musul'daki üniversite kütüphanesinin ise bir kısmı yıkıldı. Irak'ın eski kraliyet arşivlerinden Osmanlı tarihi dokümanlarına kadar paha biçilmez birçok eser yok oldu. Irak'ın yapılan saldırıdan on yıl önce, Saraybosna da aynı acıyı yaşamıştı. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarıla- maz? A) Amerikan ve İngiliz saldırıları Irak'ın kültürel mi- rasına büyük zarar vermiştir. B) Amerikalılar, Irak Ulusal Kütüphanesini kullanı- lamaz hale getirmiştir. C) Musul'daki kütüphaneye yapılan saldırılar, kü- tüphanenin bazı yerlerine zarar vermiştir. D) Saldırılarda kraliyet arşivleri ve Osmanlı dokü- manları da yok olmuştur. E) Saldırılar Irak'ın geçmişine dair birçok izi silmiş- tir. INLARI
7-
er
Ş
r
23. Türk kültüründe önemli mitolojik bir figür olan Hüma kuşu,
çeşitli şekillerde karşımıza çıkmaktadır. O, kimi zaman
evlat sahibi olmaya vesile olan kutlu güç, kimi zaman
kişiyi doğumundan ölümüne kadar koruyan koruyucu
ruh, bazen de güzelliğin ve talihin temsilidir. Günümüzde
de Hüma kuşuna bağlı ritüeller çeşitli uygulamalarla
yaşatılmaktadır. Nevruz Bayramı'nda Hüma kuşundan
bereket istenmektedir. Orta Asya ve Anadolu'da ırmak
kenarlarındaki ağaçların dallarına, Tanrı'dan kendilerine
çocuk verilmesi amacıyla bezler bağlanması Hüma kuşu-
nun ağaç, su ve kutla olan ilgisinden kaynaklanmaktadır.
Hüma kuşunun çok yönlü özellikleri onun günümüzde
farklı alanlarda karşımıza çıkmasına neden olmuştur. Bu
alanlar sözlü anlatimlar olan masal, efsane, fikra vb. türler
olabildiği gibi; Dîvânü Lugâti't-Türk, Göktürk Yazıtları gibi
kadim ve sonraki zamanlarda oluşturulan yazılı eserler de
olabilmektedir. Onun varlığı çeşitli alanlarda yaşamıştır.
Bu parçada sözü edilen mitolojik kavramla ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Türk kültüründe çeşitli şekillerde görüldüğüne
B) Yazılı ve sözlü metinlerde yer verilen bir kavram oldu-
nev
f
ğunav
C) Günümüzde yaşatılan kültürel etkinliklerde kullanıldı-
ğına
Orta Asya'dan Anadolu'ya gelen bir kavram olduğuna
E) Sembolize ettiği bazı kavramlar bulunduğuna V
25. İnsa
oldu
bu
bir
ma
ina
tak
de
tal
bi
bi
yo
hi
Sa
b
E
26
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
7- er Ş r 23. Türk kültüründe önemli mitolojik bir figür olan Hüma kuşu, çeşitli şekillerde karşımıza çıkmaktadır. O, kimi zaman evlat sahibi olmaya vesile olan kutlu güç, kimi zaman kişiyi doğumundan ölümüne kadar koruyan koruyucu ruh, bazen de güzelliğin ve talihin temsilidir. Günümüzde de Hüma kuşuna bağlı ritüeller çeşitli uygulamalarla yaşatılmaktadır. Nevruz Bayramı'nda Hüma kuşundan bereket istenmektedir. Orta Asya ve Anadolu'da ırmak kenarlarındaki ağaçların dallarına, Tanrı'dan kendilerine çocuk verilmesi amacıyla bezler bağlanması Hüma kuşu- nun ağaç, su ve kutla olan ilgisinden kaynaklanmaktadır. Hüma kuşunun çok yönlü özellikleri onun günümüzde farklı alanlarda karşımıza çıkmasına neden olmuştur. Bu alanlar sözlü anlatimlar olan masal, efsane, fikra vb. türler olabildiği gibi; Dîvânü Lugâti't-Türk, Göktürk Yazıtları gibi kadim ve sonraki zamanlarda oluşturulan yazılı eserler de olabilmektedir. Onun varlığı çeşitli alanlarda yaşamıştır. Bu parçada sözü edilen mitolojik kavramla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Türk kültüründe çeşitli şekillerde görüldüğüne B) Yazılı ve sözlü metinlerde yer verilen bir kavram oldu- nev f ğunav C) Günümüzde yaşatılan kültürel etkinliklerde kullanıldı- ğına Orta Asya'dan Anadolu'ya gelen bir kavram olduğuna E) Sembolize ettiği bazı kavramlar bulunduğuna V 25. İnsa oldu bu bir ma ina tak de tal bi bi yo hi Sa b E 26
17.
in olis
1. Görevleri siyasileri nasıl görünmeleri
gerekiyorsa o hâle getirmekti.
II. Bu, öylesine bir tasarımdı ki artık halk,
siyasilerin ne söylediklerine aldırmadan
nasıl söylediklerine ve göründüklerine
odaklanıyordu.
5
III. Saç modellerinden giyecekleri takım
elbiselerin rengine, çoraplarından
mendillerine kadar tasarlayan bu ekipler
siyasetçiyi görsel olarak en baştan ele
alıyorlardı.
IV. Karizmatik mi, kendinden emin mi, vücut
diliyle ağzı aynı şeyi mi söylüyor, güçlü
bir ifadesi var mı, buna da bakıyorlar yani
kişileri itina ile dizayn ediyorlardı.
V. Batılı ülkeler ülkemizden onlarca yıl önce
tanıştılar imaj yaratıcıları ile.
Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir
bütün oluşturacak biçimde sıralandığında
hangisi sonuncu olur?
B) II
C) III
A) I
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
17. in olis 1. Görevleri siyasileri nasıl görünmeleri gerekiyorsa o hâle getirmekti. II. Bu, öylesine bir tasarımdı ki artık halk, siyasilerin ne söylediklerine aldırmadan nasıl söylediklerine ve göründüklerine odaklanıyordu. 5 III. Saç modellerinden giyecekleri takım elbiselerin rengine, çoraplarından mendillerine kadar tasarlayan bu ekipler siyasetçiyi görsel olarak en baştan ele alıyorlardı. IV. Karizmatik mi, kendinden emin mi, vücut diliyle ağzı aynı şeyi mi söylüyor, güçlü bir ifadesi var mı, buna da bakıyorlar yani kişileri itina ile dizayn ediyorlardı. V. Batılı ülkeler ülkemizden onlarca yıl önce tanıştılar imaj yaratıcıları ile. Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi sonuncu olur? B) II C) III A) I D) IV E) V
ve
Dili-
pla-
dir.
eri-
ce
uy-
lar
ar-
lir.
91-
y-
0-
e-
m-
kı-
23. Johannes Vermeer, Hollanda'nın Altın Çağı'nda yani en zen-
Joy!....
gin ve güçlü olduğu 17. yüzyılda yaşamış bir Barok Döne-
mi ressamıdır. 1632'de doğduğu Delft kentinden hiç ayrıl-
mamış ve yine orada, 1675'te hayatını kaybetmiştir. Mükem-
meliyetçiliği yüzünden çok yavaş çalışan ve bu nedenle çok
az eseri olan Vermeer'in günümüze ancak otuz dört resmi
ulaşabilmiştir. Maddi olarak pek iyi durumda olmasa bile
Vermeer, deniz mavisi olarak bilinen çok pahalı bir pigment
boyayı ilk kullananlardan biridir. İnci Küpeli Kız'ın eşarbin-
daki mavinin de etkileyici tonunu buradan aldığı söylenmek-
tedir. Vermeer'in adı ve sanatı iki yüzyıl boyunca unutulmuş
olsa da bir Alman sanat tarihçi, onu 1860'ta yeniden keşfet-
miştir. O günden sonra Vermeer, iyiden iyiye tanınmış ve en
önemli Hollandalı ressamlarından biri kabul edilmeye baş-
lanmıştır.
AND Bl
Bu parçadan hareketle Johannes Vermeer ile ilgili aşa-
ğıdakilerin hangisi söylenebilir?
A) Hollanda resminin ilk büyük sanatçısı kabul edildiği
B) Resimlerinin tarih araştırmalarında belge değeri taşıdığı
C) Tanınmasını İnci Küpeli Kız resminin sağladığı
D) Titizliğinin üretken bir sanatçı olmasına engel olduğu
E) Ölümünden sonra resimlerinin büyük değer kazandığı
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ve Dili- pla- dir. eri- ce uy- lar ar- lir. 91- y- 0- e- m- kı- 23. Johannes Vermeer, Hollanda'nın Altın Çağı'nda yani en zen- Joy!.... gin ve güçlü olduğu 17. yüzyılda yaşamış bir Barok Döne- mi ressamıdır. 1632'de doğduğu Delft kentinden hiç ayrıl- mamış ve yine orada, 1675'te hayatını kaybetmiştir. Mükem- meliyetçiliği yüzünden çok yavaş çalışan ve bu nedenle çok az eseri olan Vermeer'in günümüze ancak otuz dört resmi ulaşabilmiştir. Maddi olarak pek iyi durumda olmasa bile Vermeer, deniz mavisi olarak bilinen çok pahalı bir pigment boyayı ilk kullananlardan biridir. İnci Küpeli Kız'ın eşarbin- daki mavinin de etkileyici tonunu buradan aldığı söylenmek- tedir. Vermeer'in adı ve sanatı iki yüzyıl boyunca unutulmuş olsa da bir Alman sanat tarihçi, onu 1860'ta yeniden keşfet- miştir. O günden sonra Vermeer, iyiden iyiye tanınmış ve en önemli Hollandalı ressamlarından biri kabul edilmeye baş- lanmıştır. AND Bl Bu parçadan hareketle Johannes Vermeer ile ilgili aşa- ğıdakilerin hangisi söylenebilir? A) Hollanda resminin ilk büyük sanatçısı kabul edildiği B) Resimlerinin tarih araştırmalarında belge değeri taşıdığı C) Tanınmasını İnci Küpeli Kız resminin sağladığı D) Titizliğinin üretken bir sanatçı olmasına engel olduğu E) Ölümünden sonra resimlerinin büyük değer kazandığı
le
F-
TYT-3 HR
7. I. Üretilen altın nano plakaların tibbi cihaz ve elektronik
endüstrilerinde geniş çaplı kullanım ve uygulamalara
sahip olacağı düşünülüyor.
II. Yapılan bilimsel çalışmada atomik boyutlarda inceli-
ğe sahip (0,47 nanometre, yaklaşık iki atom kalınlığı)
altın nano plakaların sentezlenmesi gerçekleştirildi.
Numaralanmış I. cümle ile ilgili aşağıdakilerden han-
gisi söylenebilir?
A) II. cümlede yer alan açıklamayı karşılaştırmalı ele al-
maktadır.
B) II. cümlede ortaya konulan durumun koşulunu belirt-
mektedir.
C) II. cümledeki bilgileri farklı örnekler üzerinden değer-
lendirmektedir.
D) II. cümlede belirtilen gelişmeyle ilgili beklenti dile ge-
tiriliyor.
E II. cümledeki açıklamayı çürütmek için yeni bir bilgi
sunmaktadır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
le F- TYT-3 HR 7. I. Üretilen altın nano plakaların tibbi cihaz ve elektronik endüstrilerinde geniş çaplı kullanım ve uygulamalara sahip olacağı düşünülüyor. II. Yapılan bilimsel çalışmada atomik boyutlarda inceli- ğe sahip (0,47 nanometre, yaklaşık iki atom kalınlığı) altın nano plakaların sentezlenmesi gerçekleştirildi. Numaralanmış I. cümle ile ilgili aşağıdakilerden han- gisi söylenebilir? A) II. cümlede yer alan açıklamayı karşılaştırmalı ele al- maktadır. B) II. cümlede ortaya konulan durumun koşulunu belirt- mektedir. C) II. cümledeki bilgileri farklı örnekler üzerinden değer- lendirmektedir. D) II. cümlede belirtilen gelişmeyle ilgili beklenti dile ge- tiriliyor. E II. cümledeki açıklamayı çürütmek için yeni bir bilgi sunmaktadır.
m,
FI
.81
or.
ve
n
ar
bir
uz
Kafa Dengi
6
D) Almanya'daki
ele alınmıştır.
E) Siyasi baskılar, yazarların kendini roman yoluyla ifade
etmesine neden olmuştur.
23. 2009 yılında yapılan bir araştırmada, yürürken kolların
sabit tutulması durumunda, normal bir şekilde sallandığı
duruma göre %12 daha fazla enerji harcandığı anlaşıldı.
Yürüyüş esnasında kolların sallanmasının sebebinin,
bacakların hareketi nedeniyle vücudun üst bölümünde
ortaya çıkan dönme etkisinin dengelenmesi olduğu
düşünülüyor. Ancak bu etki sadece sağ ayağın sol kolla,
sol ayağın da sağ kolla uyumlu şekilde hareket ettiği
durumda ortaya çıkıyor. Araştırmalar sağ ayak ile sağ
kol, sol ayak ile sol kol birlikte hareket ettiğinde normal
yürüyüşten %26 daha fazla enerji harcandığını gösteriyor.
Bu parçada anlatılanlardan aşağıdakilerden hangisi
çıkarılabilir?
A) Yürümenin yarattığı güçlük, yürüyüşe eşlik eden kol
hareketleriyle ortadan kalkmaktadır.
B) Kolların hareket şekli ile yürüyüş sırasında oluşan ritim
arasında ilgi yoktur.
C) Aynı yöndeki kol ve bacakların birlikte hareketi
yürüyüşü kolaylaştırmaktadır.
D) Vücudun istemsizce dönüşünü engellemek için kollar
hareket ettirilmelidir.
Yürüyüş esnasında kol hareketlerinin harcanan enerji
üzerinde etkisi vardır.
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
m, FI .81 or. ve n ar bir uz Kafa Dengi 6 D) Almanya'daki ele alınmıştır. E) Siyasi baskılar, yazarların kendini roman yoluyla ifade etmesine neden olmuştur. 23. 2009 yılında yapılan bir araştırmada, yürürken kolların sabit tutulması durumunda, normal bir şekilde sallandığı duruma göre %12 daha fazla enerji harcandığı anlaşıldı. Yürüyüş esnasında kolların sallanmasının sebebinin, bacakların hareketi nedeniyle vücudun üst bölümünde ortaya çıkan dönme etkisinin dengelenmesi olduğu düşünülüyor. Ancak bu etki sadece sağ ayağın sol kolla, sol ayağın da sağ kolla uyumlu şekilde hareket ettiği durumda ortaya çıkıyor. Araştırmalar sağ ayak ile sağ kol, sol ayak ile sol kol birlikte hareket ettiğinde normal yürüyüşten %26 daha fazla enerji harcandığını gösteriyor. Bu parçada anlatılanlardan aşağıdakilerden hangisi çıkarılabilir? A) Yürümenin yarattığı güçlük, yürüyüşe eşlik eden kol hareketleriyle ortadan kalkmaktadır. B) Kolların hareket şekli ile yürüyüş sırasında oluşan ritim arasında ilgi yoktur. C) Aynı yöndeki kol ve bacakların birlikte hareketi yürüyüşü kolaylaştırmaktadır. D) Vücudun istemsizce dönüşünü engellemek için kollar hareket ettirilmelidir. Yürüyüş esnasında kol hareketlerinin harcanan enerji üzerinde etkisi vardır. Diğer sayfaya geçiniz.
32. Son günlerde Şancau adlı delikanlı bir Fransız
yazarın romanını okudum. Yazar, neler koymamış
ki o romana? Bitirdiğiniz zaman asıl konuyu
unutuyorsunuz. Sanatçı, romanında yaşadığı
dönemin Fransız edebiyatını da eleştiriyor; bu
edebiyatla alay ediyor. Oysa kitabını ileride kendisi
okuduğunda boyundan büyük işlere kalkıştığını
görecek, buna gülecektir.
Aşağıdakilerden hangisi Fransız yazara
yöneltilen eleştirilerden biri değildir?
A) Konuyu dağıtması, gereksiz ayrıntılara girmesi
B) Yeterli olmadığı hâlde Fransız edebiyatını
eleştirmesi
Haddini bilmemesi hatta aşması
D) Yazdıklarında halka verebileceği olumlu bir iletinin
bulunmaması
EY Fransız edebiyatıyla alay etmesi
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
32. Son günlerde Şancau adlı delikanlı bir Fransız yazarın romanını okudum. Yazar, neler koymamış ki o romana? Bitirdiğiniz zaman asıl konuyu unutuyorsunuz. Sanatçı, romanında yaşadığı dönemin Fransız edebiyatını da eleştiriyor; bu edebiyatla alay ediyor. Oysa kitabını ileride kendisi okuduğunda boyundan büyük işlere kalkıştığını görecek, buna gülecektir. Aşağıdakilerden hangisi Fransız yazara yöneltilen eleştirilerden biri değildir? A) Konuyu dağıtması, gereksiz ayrıntılara girmesi B) Yeterli olmadığı hâlde Fransız edebiyatını eleştirmesi Haddini bilmemesi hatta aşması D) Yazdıklarında halka verebileceği olumlu bir iletinin bulunmaması EY Fransız edebiyatıyla alay etmesi
ya Cevap
ve
e
a,
a
az
1,
en
PESEN YAYINLARI
6.
Aşağıdaki parçalardan hangisi "Son yıllarda Akif'e
gösterilen ilgi ve teveccühü neye bağlıyorsunuz?"
vermektedir?
sorusuna cevap
arasındadır.
A) Akif yüksek şahsiyetiyle, büyük eseriyle,
mucadelesiyle milletimizin unutulmazları a
Biz onun hatırlanma zeminlerinin ayakta tutulması
için gayret sarf ettik. Tâceddin Dergâhı'nın
korunması, açık tutulması, tarihe şahitlik etmiş bir
yapının böylece halkımızın, bilhassa gençlerimizin
gözünün önünde olması bir tarih okumasına fırsat
veriyor.
B) Bunca zaman Mehmet Akif gibi yüksek karakterli bir
şahsiyetle hemhâl olmak her kula nasip olmaz! Âkifle
birlikte olmak, aynı zamanda yakın tarihle yüzleşmeyi
göze almak demek. İşte bu yakın tarihin nasıl olup da
uzak tarih hâline getirildiğini anlamak yolunda
yürümek demek.
Âkif, şiirleri için Safahat'ın başında "Bir yığın söz ki,
samimiyyeti ancak hüneri" diyor. Onun imanındaki,
davasındaki, mücadelesindeki samimiyeti; yüksek
karakteri, bu sonucu doğurmuştur. Özü sözü bir
olmak ve bunu hayatının her safhasında sürdürmek
her babayiğidin başarabildiği bir şey değildir.
DÂkif; kendini dinine, milletine hasretmiş engin gönüllü,
sorumluluk sahibi bir mümin. Bütün hayatını buna
göre tanzim etmiş. Mücadelesi, davası olan bir
şahsiyet. Milletimizin gücünü bildiği kadar zaaflarını
da biliyor, zaman zaman atıl kalan gücünü harekete
geçirmek için şiiri, edebiyatı bir araç olarak kullanıyor.
EX Bizim açımızdan memnuniyet verici bir sonuç bu. Bu
konu doğrudan siyasi otorite tarafından gündeme
getirilebilirdi. Fakat ilgili bir kurumun, sivil kesimden
bir kuruluşun bunu gündemimize sokması İstiklal
Marşı'nın ruhuna daha uygundur.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ya Cevap ve e a, a az 1, en PESEN YAYINLARI 6. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Son yıllarda Akif'e gösterilen ilgi ve teveccühü neye bağlıyorsunuz?" vermektedir? sorusuna cevap arasındadır. A) Akif yüksek şahsiyetiyle, büyük eseriyle, mucadelesiyle milletimizin unutulmazları a Biz onun hatırlanma zeminlerinin ayakta tutulması için gayret sarf ettik. Tâceddin Dergâhı'nın korunması, açık tutulması, tarihe şahitlik etmiş bir yapının böylece halkımızın, bilhassa gençlerimizin gözünün önünde olması bir tarih okumasına fırsat veriyor. B) Bunca zaman Mehmet Akif gibi yüksek karakterli bir şahsiyetle hemhâl olmak her kula nasip olmaz! Âkifle birlikte olmak, aynı zamanda yakın tarihle yüzleşmeyi göze almak demek. İşte bu yakın tarihin nasıl olup da uzak tarih hâline getirildiğini anlamak yolunda yürümek demek. Âkif, şiirleri için Safahat'ın başında "Bir yığın söz ki, samimiyyeti ancak hüneri" diyor. Onun imanındaki, davasındaki, mücadelesindeki samimiyeti; yüksek karakteri, bu sonucu doğurmuştur. Özü sözü bir olmak ve bunu hayatının her safhasında sürdürmek her babayiğidin başarabildiği bir şey değildir. DÂkif; kendini dinine, milletine hasretmiş engin gönüllü, sorumluluk sahibi bir mümin. Bütün hayatını buna göre tanzim etmiş. Mücadelesi, davası olan bir şahsiyet. Milletimizin gücünü bildiği kadar zaaflarını da biliyor, zaman zaman atıl kalan gücünü harekete geçirmek için şiiri, edebiyatı bir araç olarak kullanıyor. EX Bizim açımızdan memnuniyet verici bir sonuç bu. Bu konu doğrudan siyasi otorite tarafından gündeme getirilebilirdi. Fakat ilgili bir kurumun, sivil kesimden bir kuruluşun bunu gündemimize sokması İstiklal Marşı'nın ruhuna daha uygundur.
10. Günümüzde, enerji arz güvenliği ve sürdürülebilirliğinin
enerji kaynakları olan fosil yakıtların
sağlanabilmesi için
yerini temiz ve yenilebilir enerji kaynakları almaya başlamıştır.
Bunun yanında enerji verimliliği, yeni bir enerji üretim metodu
gibi gün geçtikçe önem kazanmaktadır. Her geçen gün enerjiye
olan - arttığından talebi karşılamak için insanoğlu farklı
arayışlar içerisine girmiştir.
1101
Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden
hangisi getirilebilir?
A) alternatif - önem
B) geleneksel - talep
Cideal - ilgi
D) yenilenebilir - ihtiyaç
E) temiz - arz
R
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
10. Günümüzde, enerji arz güvenliği ve sürdürülebilirliğinin enerji kaynakları olan fosil yakıtların sağlanabilmesi için yerini temiz ve yenilebilir enerji kaynakları almaya başlamıştır. Bunun yanında enerji verimliliği, yeni bir enerji üretim metodu gibi gün geçtikçe önem kazanmaktadır. Her geçen gün enerjiye olan - arttığından talebi karşılamak için insanoğlu farklı arayışlar içerisine girmiştir. 1101 Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? A) alternatif - önem B) geleneksel - talep Cideal - ilgi D) yenilenebilir - ihtiyaç E) temiz - arz R
30 ve 31. sorulanı aşağıdaki parçaya
göre cevaplandınınız.
Dil, insanların kullandığı bir anlaşmalar dizgesidir.
Dizge; bilimsel bir bütün, belli bir sonuca varmak ya
da bir bütün elde etmek için bir araya gelmiş, birbi-
rine bağlı parçalardan oluşan düzenli bir topluluktur
ki parçaların arasında uyumlu bir bağlantı vardır.
Düzenli olmayı gerektiren ve iç içe ilişkileri içeren
böyle bilimsel bir bütün, matematikteki "parçaların
toplamına eşit olan bir bütün değildir. Bilimsel bir
bütün, parçalarının tamamından daha büyüktür.
Çünkü böyle bir bütün, en küçük birim denen büyük
yapıya doğru sıralamayı gerektiren bir düzeni kap-
sar; bu bütün, aynı zamanda düzenlenmiş parçalar
arasındaki sıkı ilişkileri içerir. Dil de yalnızca sesler,
kelimeler ve cümlelerden oluşmuş bir topluluk değil,
belirli bir sıraya göre işleyen ve bilimsel açıdan ince-
lenmesi gereken bir bütündür.
30. Yukarıdaki parçayla ilgili olarak,
Parçalar arasında belli bir uyum ve bağlantı
olan, belli bir sonuca varmak için bir araya gel-
miş topluluğa "dizge" denir.
I. Dil, onu oluşturan kelimeler ve sözcüklerin top-
lamından çok daha fazlasıdır.
H Bilimsel bir bilgi, onu oluşturan parçalardan izler
taşırken bu durum dil için geçerli değildir.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I
B) Yalqız il
Dy the Ill
esive Il
E) Yalnizl
31. Yukarıdaki parçadan çıkarılabilecek en genel
yargı aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir?
A) Di, insanların anlaşmalarını sağlayan en geliş-
miş iletişim vasıtasıdır.
oh herveel
B) D matematikteki toplam gibi bir toplamlar bütü-
nü değil; anlam, ruh yüklü bir bütündür.
6 Dil, parçalar arasındaki sıkı ilişkiyi yansıtırken
kültürler ve nesiller arası aktarımı da sağlar.
9) Dil de dünyadaki diğer canlılar gibi doğar, ge-
lişir, zenginleşir, büyür ve sonunda da birtakım
nedenlerle ölür.
E Dil sadece bir kelimeler yığını değil, belli bir sis-
temle işleyen, incelenmesi gereken bir bütündür.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
30 ve 31. sorulanı aşağıdaki parçaya göre cevaplandınınız. Dil, insanların kullandığı bir anlaşmalar dizgesidir. Dizge; bilimsel bir bütün, belli bir sonuca varmak ya da bir bütün elde etmek için bir araya gelmiş, birbi- rine bağlı parçalardan oluşan düzenli bir topluluktur ki parçaların arasında uyumlu bir bağlantı vardır. Düzenli olmayı gerektiren ve iç içe ilişkileri içeren böyle bilimsel bir bütün, matematikteki "parçaların toplamına eşit olan bir bütün değildir. Bilimsel bir bütün, parçalarının tamamından daha büyüktür. Çünkü böyle bir bütün, en küçük birim denen büyük yapıya doğru sıralamayı gerektiren bir düzeni kap- sar; bu bütün, aynı zamanda düzenlenmiş parçalar arasındaki sıkı ilişkileri içerir. Dil de yalnızca sesler, kelimeler ve cümlelerden oluşmuş bir topluluk değil, belirli bir sıraya göre işleyen ve bilimsel açıdan ince- lenmesi gereken bir bütündür. 30. Yukarıdaki parçayla ilgili olarak, Parçalar arasında belli bir uyum ve bağlantı olan, belli bir sonuca varmak için bir araya gel- miş topluluğa "dizge" denir. I. Dil, onu oluşturan kelimeler ve sözcüklerin top- lamından çok daha fazlasıdır. H Bilimsel bir bilgi, onu oluşturan parçalardan izler taşırken bu durum dil için geçerli değildir. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalqız il Dy the Ill esive Il E) Yalnizl 31. Yukarıdaki parçadan çıkarılabilecek en genel yargı aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir? A) Di, insanların anlaşmalarını sağlayan en geliş- miş iletişim vasıtasıdır. oh herveel B) D matematikteki toplam gibi bir toplamlar bütü- nü değil; anlam, ruh yüklü bir bütündür. 6 Dil, parçalar arasındaki sıkı ilişkiyi yansıtırken kültürler ve nesiller arası aktarımı da sağlar. 9) Dil de dünyadaki diğer canlılar gibi doğar, ge- lişir, zenginleşir, büyür ve sonunda da birtakım nedenlerle ölür. E Dil sadece bir kelimeler yığını değil, belli bir sis- temle işleyen, incelenmesi gereken bir bütündür.
14. Insan, bugün içinde yer aldığı günlük yaşamın karmaşası
içerisinde oradan oraya koşturmaktadır. Üzerimize "zimmet-
lenmiş" olan birtakım görevler, yapmamız gerektiğine ikna
edilip zorunlu kılındığımız pratikler, yaşamımızı, ördüğü dört
duvarın arasına hapsetmiş durumda. Her birimiz her sabah
birileri tarafından belirlenmiş olan bir saatte yataklarımızdan
kalkıp birilerinin komplike işlerinin devamlılığı ve verimliliği
için evlerimizden çıkıp yine o birilerine ait iş yerlerinde yap-
makla yükümlü olduğumuz işlerin başına geçeriz. Aynı şe-
kilde iş sonrası saatlerimiz de hep belirlenmiş bir programa
göre devam eder. İnsan olarak yaşama dair kaygılarımızın
görünen yüzü edindiğimiz doğal olmayan işler ve özellikler-
dir. Zaman yine programlanmış, bizden ise bu belirlenen
dakikası dakikasına uymamız istenmiştir.
programa
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi günümüz in-
sanının yaşadığı sorunlardan biri değildir?
15
A) Koşulların belirlediği zaman dilimlerine uygun yaşama-
nın baskısını hissetmek
B) Yapmak istediğini değil, belirlenmiş davranışları yerine
getirmeyi görev bilmek
Q
C) Günlük hayatın hızı ve karmaşası içinde koşturmak zo-
runda kalmak
D) Doğal ve istediği gibi bir hayat yaşamamaktan dolayı ya-
şama dair kaygı duymak
E) Kendisine verilen görevler dışında hiçbir şey yapamaya-
cak durumda olmak
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
14. Insan, bugün içinde yer aldığı günlük yaşamın karmaşası içerisinde oradan oraya koşturmaktadır. Üzerimize "zimmet- lenmiş" olan birtakım görevler, yapmamız gerektiğine ikna edilip zorunlu kılındığımız pratikler, yaşamımızı, ördüğü dört duvarın arasına hapsetmiş durumda. Her birimiz her sabah birileri tarafından belirlenmiş olan bir saatte yataklarımızdan kalkıp birilerinin komplike işlerinin devamlılığı ve verimliliği için evlerimizden çıkıp yine o birilerine ait iş yerlerinde yap- makla yükümlü olduğumuz işlerin başına geçeriz. Aynı şe- kilde iş sonrası saatlerimiz de hep belirlenmiş bir programa göre devam eder. İnsan olarak yaşama dair kaygılarımızın görünen yüzü edindiğimiz doğal olmayan işler ve özellikler- dir. Zaman yine programlanmış, bizden ise bu belirlenen dakikası dakikasına uymamız istenmiştir. programa Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi günümüz in- sanının yaşadığı sorunlardan biri değildir? 15 A) Koşulların belirlediği zaman dilimlerine uygun yaşama- nın baskısını hissetmek B) Yapmak istediğini değil, belirlenmiş davranışları yerine getirmeyi görev bilmek Q C) Günlük hayatın hızı ve karmaşası içinde koşturmak zo- runda kalmak D) Doğal ve istediği gibi bir hayat yaşamamaktan dolayı ya- şama dair kaygı duymak E) Kendisine verilen görevler dışında hiçbir şey yapamaya- cak durumda olmak