Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

15. Dil ile tarih ve kültür arasındaki münasebeti bilen
bir kimse dili tek başına almaz. Zira dilde her ke-
limenin yazılış, ses, şekil ve manasını tayin eden,
tarih ve kültürdür. Yunus Emre'nin şiirlerinin dilini
yazıldığı devir ve çevreden ayrı ele alamazsınız.
Zira o ağacın kökleri gelenek ile beraber, yetiştirdiği
topraklara sımsıkı bağlıdır. Bu da gösterir ki filo-
log sadece dilci değil, geniş kültürlü, kafası dil gibi
hayatın bütün imkânlarına açık bir insan olmalıdır.
Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşa-
ğıdakilerden hangisidir?
A) Dili incelerken tarihin gerçeklerinden de fay-
dalanmak gerekir. X
B) Dili oluşturan kavramları öncelikle iyi öğren-
mek gerekmektedir. X
Bir milletin dilini oluşturan, geçmişi ve yaşayış
biçimleridir. X
D) Bir dilbilimci dil ile ilgili her türlü eleştiriye açık
olmalıdır.
Tarihi oluşturan ve günümüze taşıyan temel
yapı dilin ta kendisidir.X
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
15. Dil ile tarih ve kültür arasındaki münasebeti bilen bir kimse dili tek başına almaz. Zira dilde her ke- limenin yazılış, ses, şekil ve manasını tayin eden, tarih ve kültürdür. Yunus Emre'nin şiirlerinin dilini yazıldığı devir ve çevreden ayrı ele alamazsınız. Zira o ağacın kökleri gelenek ile beraber, yetiştirdiği topraklara sımsıkı bağlıdır. Bu da gösterir ki filo- log sadece dilci değil, geniş kültürlü, kafası dil gibi hayatın bütün imkânlarına açık bir insan olmalıdır. Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) Dili incelerken tarihin gerçeklerinden de fay- dalanmak gerekir. X B) Dili oluşturan kavramları öncelikle iyi öğren- mek gerekmektedir. X Bir milletin dilini oluşturan, geçmişi ve yaşayış biçimleridir. X D) Bir dilbilimci dil ile ilgili her türlü eleştiriye açık olmalıdır. Tarihi oluşturan ve günümüze taşıyan temel yapı dilin ta kendisidir.X
20. İyi aileden gelme hiçbir Romalı, eğer bir eğitmenden Yunan
dili ve edebiyatını öğrenmemişse kendine eğitimli biri
diyemezdi oysaki en eğitimli Yunanlar bile Latince
öğrenmekle alay ederlerdi ve Çiçero ya da Vergilius'u hiç
bilmezlerdi. Siyasal hâkimiyet Romalılarda olsa da kültürel
üstünlük Yunanlardaydı. Yunan aydınlar, yeteneklerini
yabancı ülkelerde pazarlamaya gidiyorlardı. Hekimlik ya da
felsefe alanındaki bilgilerini, bu bilimlerin dili olan Yunancayla
aktarıyorlardı. Çat pat Latince konuşmayı Roma'da pratikten
öğreniyorlardı. Yunanlar ancak Antik Çağ'ın sonunda,
imparatorluk idaresinde hukuk kariyeri yapmak için yöntemli
bir şekilde Latince öğrenmeye koyulacaklardı.
Yunanlarla Romalıların birlikte yaşadığı dönemden
söz edilen bu parçadan yola çıkılarak aşağıdakilerden
hangisi kesin olarak söylenemez?
Yunanca bilmeyen Romalıların devlet kurumlarında
görev alamadığı
B) Latin dilinin ve edebiyatının Yunanlar tarafından
küçümsendiği
(E)
Bilim ve felsefe alanında hâkim dilin Yunanca olduğu
Yunan dili ve edebiyatını bilmenin eğitimli olmanın ön
koşulu sayıldığı
unanların Roma egemenliğinde olduğu
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
20. İyi aileden gelme hiçbir Romalı, eğer bir eğitmenden Yunan dili ve edebiyatını öğrenmemişse kendine eğitimli biri diyemezdi oysaki en eğitimli Yunanlar bile Latince öğrenmekle alay ederlerdi ve Çiçero ya da Vergilius'u hiç bilmezlerdi. Siyasal hâkimiyet Romalılarda olsa da kültürel üstünlük Yunanlardaydı. Yunan aydınlar, yeteneklerini yabancı ülkelerde pazarlamaya gidiyorlardı. Hekimlik ya da felsefe alanındaki bilgilerini, bu bilimlerin dili olan Yunancayla aktarıyorlardı. Çat pat Latince konuşmayı Roma'da pratikten öğreniyorlardı. Yunanlar ancak Antik Çağ'ın sonunda, imparatorluk idaresinde hukuk kariyeri yapmak için yöntemli bir şekilde Latince öğrenmeye koyulacaklardı. Yunanlarla Romalıların birlikte yaşadığı dönemden söz edilen bu parçadan yola çıkılarak aşağıdakilerden hangisi kesin olarak söylenemez? Yunanca bilmeyen Romalıların devlet kurumlarında görev alamadığı B) Latin dilinin ve edebiyatının Yunanlar tarafından küçümsendiği (E) Bilim ve felsefe alanında hâkim dilin Yunanca olduğu Yunan dili ve edebiyatını bilmenin eğitimli olmanın ön koşulu sayıldığı unanların Roma egemenliğinde olduğu
6.
TEST 1
1. ADAY
2. ADAY
3. ADAY
4. ADAY
5. ADAY
6. ADAY
7. ADAY
MATEMATIK
iyi
orta
orta
kötü
kötü
iyi
TÜRKÇE
orta
Kötü
orta
kötü/
iyi
SÖZEL MANTIK METODU
iyi
adlı öğrencilerin sınav sonuçlarının değerlendirilmesi yukarıdaki tabloda verilmiştir. Sınav ve sonuç-
Bir lisenin öğrenci alımı için yapılan sınava katılan Ayşe, Birsen, Cenk, Didem, Elif, Fırat ve Gökhan
ları ile ilgili aşağıdaki bilgiler verilmiştir:
• Matematik, Türkçe ve fen bilimleri olmak üzere üç ayrı test uygulanmıştır.
Bir öğrencinin herhangi bir testteki başarısı iyi, orta ve kötü biçiminde puanlama ile
Tabloda boş kalan kutucuklar, öğrencinin ilgili sınava katılmadığını göstermektedir.
değerlendirilmiştir.
Didem ve Fırat'ın Türkçe testindeki başarısı kötüdür.
Cenk ve Gökhan'ın Türkçe testindeki başarısı ortadır.
Ayşe ve Didem'in matematik testindeki başarısı iyidir.
Cenk, Didem, Elif ve Fırat'ın fen bilimleri testindeki başarısı kötüdür.
Buna göre, aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur?
A) 1. aday Fırat
B) 6. aday Ayşe
C) Ayşe, yalnızca iki sınava katılmıştır.
D) Elif ve Gökhan'ın ikisi de Türkçe testine katılmıştır.
FEN BİLİMLERİ
İyi
kötü
Kötü
Kötü
kötü
iyi
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
6. TEST 1 1. ADAY 2. ADAY 3. ADAY 4. ADAY 5. ADAY 6. ADAY 7. ADAY MATEMATIK iyi orta orta kötü kötü iyi TÜRKÇE orta Kötü orta kötü/ iyi SÖZEL MANTIK METODU iyi adlı öğrencilerin sınav sonuçlarının değerlendirilmesi yukarıdaki tabloda verilmiştir. Sınav ve sonuç- Bir lisenin öğrenci alımı için yapılan sınava katılan Ayşe, Birsen, Cenk, Didem, Elif, Fırat ve Gökhan ları ile ilgili aşağıdaki bilgiler verilmiştir: • Matematik, Türkçe ve fen bilimleri olmak üzere üç ayrı test uygulanmıştır. Bir öğrencinin herhangi bir testteki başarısı iyi, orta ve kötü biçiminde puanlama ile Tabloda boş kalan kutucuklar, öğrencinin ilgili sınava katılmadığını göstermektedir. değerlendirilmiştir. Didem ve Fırat'ın Türkçe testindeki başarısı kötüdür. Cenk ve Gökhan'ın Türkçe testindeki başarısı ortadır. Ayşe ve Didem'in matematik testindeki başarısı iyidir. Cenk, Didem, Elif ve Fırat'ın fen bilimleri testindeki başarısı kötüdür. Buna göre, aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur? A) 1. aday Fırat B) 6. aday Ayşe C) Ayşe, yalnızca iki sınava katılmıştır. D) Elif ve Gökhan'ın ikisi de Türkçe testine katılmıştır. FEN BİLİMLERİ İyi kötü Kötü Kötü kötü iyi
Deposu
(G)
Deneme 15
5. (1) Bilimsel araştırmalar kalbin kan pompalayan bir organdan
çok öte olduğunu gösteriyor. (II) İnsan vücudunda en güçlü
ritmik elektromanyetik alan kalbinki. (III) Kalbin manyetik
alanı, beyninkinden 5 bin kat daha güçlü ve bazı cihazlarla
bedenin 4 metre ötesine kadar tespit edilebiliyor, her hücreyi
kaplıyor, her yöne doğru yayılıyor. (IV) Yaklaşık 20 yıldır kalp
ve beyin arasındaki iletişimi inceleyen HeartMath Enstitüsü,
kalbin elektromanyetik alanındaki bilgiyi, başka bir deyişle
kodlamayı anlamaya çalışıyor. (V) Enstitü; sevgi, takdir,
merhamet gibi olumlu ya da öfke, gerginlik gibi olumsuz
duyguların, kalbimizin ritminde ve vücuda ilettiği mesajda çok
önemli farklılıklara neden olduğunu buldu.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
aşağıdakilerin hangisi söylenemez?
I. cümlede kalple ilgili oluşan genel kaniya aykırı bir tez
ortaya konmuştur.
B) II. cümlede insan vücudundaki organlar arasında belli bir
bağlamda karşılaştırma yapılmıştır.
III. cümlede kalbin beyinden çok daha hayati bir organ
olduğuna dair veri paylaşılmıştır.
IV. cümlede belli bir kurumun kalple ilgili uzun süreli bir
araştırmasının içeriği açıklanmıştır.
(E)) V. cümlede insan duygulanımları ile kalpten elde edilen
veriler arasında bir ilişki saptandığı belirtilmiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Deposu (G) Deneme 15 5. (1) Bilimsel araştırmalar kalbin kan pompalayan bir organdan çok öte olduğunu gösteriyor. (II) İnsan vücudunda en güçlü ritmik elektromanyetik alan kalbinki. (III) Kalbin manyetik alanı, beyninkinden 5 bin kat daha güçlü ve bazı cihazlarla bedenin 4 metre ötesine kadar tespit edilebiliyor, her hücreyi kaplıyor, her yöne doğru yayılıyor. (IV) Yaklaşık 20 yıldır kalp ve beyin arasındaki iletişimi inceleyen HeartMath Enstitüsü, kalbin elektromanyetik alanındaki bilgiyi, başka bir deyişle kodlamayı anlamaya çalışıyor. (V) Enstitü; sevgi, takdir, merhamet gibi olumlu ya da öfke, gerginlik gibi olumsuz duyguların, kalbimizin ritminde ve vücuda ilettiği mesajda çok önemli farklılıklara neden olduğunu buldu. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylenemez? I. cümlede kalple ilgili oluşan genel kaniya aykırı bir tez ortaya konmuştur. B) II. cümlede insan vücudundaki organlar arasında belli bir bağlamda karşılaştırma yapılmıştır. III. cümlede kalbin beyinden çok daha hayati bir organ olduğuna dair veri paylaşılmıştır. IV. cümlede belli bir kurumun kalple ilgili uzun süreli bir araştırmasının içeriği açıklanmıştır. (E)) V. cümlede insan duygulanımları ile kalpten elde edilen veriler arasında bir ilişki saptandığı belirtilmiştir.
kta hiç
akın
'da
taşırdı.
zey
malden
nanın
ya
ar
"a yakın
da
n
unun
nıfları
si
re kesin
C) I ve
32 Gazeteci:
(1)
Deneme - 15
1220
-
Den
G
nso
Yazar:
-
- Genelde tedirginlik ve anlam veremediğim şeyler. Bazen
de yürüyen merdivenlerde bile koşarak yaşadığımız hayat
içinde, beni durduran anlar. Bir sabah Cihangir Camisi'nin
avlusundan geçerken şadırvanın önündeki tabureye kitabını
koyup ödevini yetiştirmeye çalışan bir çocuk gördüm. Dışarıyı
unutmuştu, o tabure onun çalışma masasıydı artık. Evi
nasıldır ve orada ne yaşıyor bilmem ama amacına pek de
uygun olmayan bir mekânı, bir cami avlusunu çalışma odası
yapmıştı. Benim için hikâye, o anı gördüğümde başladı.
Gazeteci:
(11)
Yazar:
Bir yazar olarak metnimi okuyan birinin hangi cümlede
nasıl tepki verdiğini görmeyi elbette çok istiyorum ama bu
mümkün olmuyor. Ama tiyatroda, hangi cümlenin nasıl
karşılık bulduğunu anında görebiliyorsunuz. Tiyatro,
metninize gelen reaksiyonu hiç perdelenmeden görme
imkânı veriyor, düşünebiliyor musunuz? Bir de genelde bir
meseleyi tartışmak için yazıyorum, tiyatroda o konuyu aynı
anda 200 kişiyle tartışmak heyecan verici. Bu açıdan
metinlerimin tiyatroda sahnelenmesinden ayrıca mutluluk
duyuyorum.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) I. Gündelik yaşamda ne gibi şeyler dikkatinizi çekiyor?
11. Tiyatroya yapılan uyarlamalar konusunda ne
düşünüyorsunuz?
B) I. Yazının kaynağı nedir sizce?
II. Metni yaşamak bakımından tiyatro mu avantajlı, roman
mı?
C) I. Yazarken ne tür duygulara kapılıyorsunuz?
H. Doğrudan tiyatro yazmayı da düşünüyor musunuz?
D) I. Sizi yazı yazmaya masa başına oturtan nedir genelde?
II. Yazdığınız şeyi sahnede kanlı canlı görmek nasıl bir
duygudur?
E) 1. Yazıya sizi bu derece kuvvetle bağlayan nedir?
11. Roman karakterleri mi yoksa oyuncular mı daha etkili?
Biyoloji Denemu
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
kta hiç akın 'da taşırdı. zey malden nanın ya ar "a yakın da n unun nıfları si re kesin C) I ve 32 Gazeteci: (1) Deneme - 15 1220 - Den G nso Yazar: - - Genelde tedirginlik ve anlam veremediğim şeyler. Bazen de yürüyen merdivenlerde bile koşarak yaşadığımız hayat içinde, beni durduran anlar. Bir sabah Cihangir Camisi'nin avlusundan geçerken şadırvanın önündeki tabureye kitabını koyup ödevini yetiştirmeye çalışan bir çocuk gördüm. Dışarıyı unutmuştu, o tabure onun çalışma masasıydı artık. Evi nasıldır ve orada ne yaşıyor bilmem ama amacına pek de uygun olmayan bir mekânı, bir cami avlusunu çalışma odası yapmıştı. Benim için hikâye, o anı gördüğümde başladı. Gazeteci: (11) Yazar: Bir yazar olarak metnimi okuyan birinin hangi cümlede nasıl tepki verdiğini görmeyi elbette çok istiyorum ama bu mümkün olmuyor. Ama tiyatroda, hangi cümlenin nasıl karşılık bulduğunu anında görebiliyorsunuz. Tiyatro, metninize gelen reaksiyonu hiç perdelenmeden görme imkânı veriyor, düşünebiliyor musunuz? Bir de genelde bir meseleyi tartışmak için yazıyorum, tiyatroda o konuyu aynı anda 200 kişiyle tartışmak heyecan verici. Bu açıdan metinlerimin tiyatroda sahnelenmesinden ayrıca mutluluk duyuyorum. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) I. Gündelik yaşamda ne gibi şeyler dikkatinizi çekiyor? 11. Tiyatroya yapılan uyarlamalar konusunda ne düşünüyorsunuz? B) I. Yazının kaynağı nedir sizce? II. Metni yaşamak bakımından tiyatro mu avantajlı, roman mı? C) I. Yazarken ne tür duygulara kapılıyorsunuz? H. Doğrudan tiyatro yazmayı da düşünüyor musunuz? D) I. Sizi yazı yazmaya masa başına oturtan nedir genelde? II. Yazdığınız şeyi sahnede kanlı canlı görmek nasıl bir duygudur? E) 1. Yazıya sizi bu derece kuvvetle bağlayan nedir? 11. Roman karakterleri mi yoksa oyuncular mı daha etkili? Biyoloji Denemu
Deneme
G
Deposu
Deneme - 15
33. Boris Vian, dönemindeki her ideolojik ya da sanatsal teoriye
karşı mesafeli olduğu gibi o sıralar çok yaygın bir heyecan
uyandıran "materyalist gerçekçilik" anlayışının da
karşısındadır. "Kitabım gerçektir, çünkü onu ben yazdım."
der. Herkes için aynı, katı ve kapsayıcı bir gerçeklik algısını
reddederek her insana göre değişebilen, düzensiz
gerçekliklerden bahseder. İstisna'yı dışarıda bırakarak
dünyanın açıklanamayacağına inanır. Toplumun gerçeklerine
değil bireyin gerçeklerine odaklanır. Vian'ın genel kabul
gören bir edebiyat anlayışının içinde olmaktan, öyle
anlaşılmaktan çekindiği için onun karşısına geçtiği de
söylenebilir elbette.
Bu parçada Boris Vian'la ilgili vurgulanan, aşağıdakilerin
hangisidir?
A) Edebiyatın siyasal teori üzerinden şekillendirilmesini
doğru bulmadığı
34. Değerlerimizle ha
B) Toplumsal sorunları yapıtlarında konu etmediği
C)Yapıtlarında, farklı özellikleri olan insanları ele aldığı
D) Bütün siyasi ve edebî toplulukların dışında kaldığı
E) Ayrıksı olanı görmezden gelen bir gerçekçilik anlayışını
kabul etmediği
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Deneme G Deposu Deneme - 15 33. Boris Vian, dönemindeki her ideolojik ya da sanatsal teoriye karşı mesafeli olduğu gibi o sıralar çok yaygın bir heyecan uyandıran "materyalist gerçekçilik" anlayışının da karşısındadır. "Kitabım gerçektir, çünkü onu ben yazdım." der. Herkes için aynı, katı ve kapsayıcı bir gerçeklik algısını reddederek her insana göre değişebilen, düzensiz gerçekliklerden bahseder. İstisna'yı dışarıda bırakarak dünyanın açıklanamayacağına inanır. Toplumun gerçeklerine değil bireyin gerçeklerine odaklanır. Vian'ın genel kabul gören bir edebiyat anlayışının içinde olmaktan, öyle anlaşılmaktan çekindiği için onun karşısına geçtiği de söylenebilir elbette. Bu parçada Boris Vian'la ilgili vurgulanan, aşağıdakilerin hangisidir? A) Edebiyatın siyasal teori üzerinden şekillendirilmesini doğru bulmadığı 34. Değerlerimizle ha B) Toplumsal sorunları yapıtlarında konu etmediği C)Yapıtlarında, farklı özellikleri olan insanları ele aldığı D) Bütün siyasi ve edebî toplulukların dışında kaldığı E) Ayrıksı olanı görmezden gelen bir gerçekçilik anlayışını kabul etmediği
sal teoriye
heyecan
azdım."
k algısını
arak
erçeklerine
kabul
e
de
ıdakilerin
mesini
aldığı
ığı
layışını
yaşam
erimizle
plumsal
ey
sürece
ger"
n,
Eden
na bir
1
anmaya
erle
eri
ak için
sinim
2.
188
35.-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Dünyada yirmi yıl önce, "aşı kararsızlığı-aşı reddi" kavramları
ortaya atılmış olup giderek artan aşı reddi vakaları, aşılama
oranlarında düşüşlere neden olmuş ve aşı ile korunabilir
hastalıklarda artışa yol açmıştır. Başlıca aşı karşıtı söylemler
arasında aşıların içeriğinde bulunan kimyasal maddelerin
insan sağlığına zararlı olduğu, aşı üreten firmaların
paragözlülüğü ve bilimsel araştırmalardaki etkinlikleri, bazı
besinleri tüketerek doğal yollarla da bu hastalıklardan
korunmanın mümkün olduğu, aşılarda bulunan civanin -ki on
yıldır üretilen aşılarda kullanılmıyor- otizme neden olduğu vb.
bulunmaktadır. Günümüzde aşı ile önlenmiş ölümcül
hastalıkların olması gibi bilimsel bir realite yerine aşıların
neden olduğu hastalıklar türünden hiçbir bilimsel temeli
olmayan söylemler, toplum sağlığı gözetilmeksizin ortaya
atılmakta ve medya aracılığı ile yayılmaktadır. Bu durum çok
yakın zamanda bulaşıcı hastalıklarla ilgili ciddi salgınlara yol
açabilecek, bugün dünyanın büyük bir kesiminde yıllardır
ortaya çıkmayan bazı hastalıklar (çocuk felci, tetanos,
kabakulak vb.) yeniden baş gösterebilecektir.
35 Bu parçada "aşı reddi" ile ilgili olarak aşağıdakilerin
hangisine değinilmemiştir?
A) Aşının çeşitli yan etkileri olmakla birlikte hastalıkların
tedavisinde tartışılmaz bir önemi vardır.
B) Aşı karşıtlığı tutumu bilim dışı söylemler içermesine
rağmen toplumda belli bir etkinlik sağlamıştır.
C) Aşı reddini yaygınlaştırmak için gerçeğe dayalı olmayan
çeşitli bilgiler dolaşıma sokulmaktadır.
D) Aşı reddi eğiliminin yaygınlaşması toplum sağlığının
korunması konusunda ciddi riskler doğurmaktadır.
E) İnsanlık tarihinde ölümlere yol açmış çeşitli hastalıklar aşı
ile önlenebilmiştir.
36. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisi
söylenebilir?
A) Aşı karşıtlığının yaygınlaşmasını önlemek için yasal
düzenlemelere ihtiyaç vardır.
B) Bilime değer verilen eğitimli bir toplumda aşı karşıtlığı
daha az taraftar bulabilir.
C) Astile önlenemeyen hastalıkların olması aşı karşıtlarının
işine yaramaktadır.
D) Tip endüstrisinin kâr amaçlı oluşu, tıbbın verilerini
kuşkulu hâle getirmiştir.
E) Aşının sağladığı büyük kazanımlar nedeniyle getirdiği
riskler göze alınabilir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
sal teoriye heyecan azdım." k algısını arak erçeklerine kabul e de ıdakilerin mesini aldığı ığı layışını yaşam erimizle plumsal ey sürece ger" n, Eden na bir 1 anmaya erle eri ak için sinim 2. 188 35.-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Dünyada yirmi yıl önce, "aşı kararsızlığı-aşı reddi" kavramları ortaya atılmış olup giderek artan aşı reddi vakaları, aşılama oranlarında düşüşlere neden olmuş ve aşı ile korunabilir hastalıklarda artışa yol açmıştır. Başlıca aşı karşıtı söylemler arasında aşıların içeriğinde bulunan kimyasal maddelerin insan sağlığına zararlı olduğu, aşı üreten firmaların paragözlülüğü ve bilimsel araştırmalardaki etkinlikleri, bazı besinleri tüketerek doğal yollarla da bu hastalıklardan korunmanın mümkün olduğu, aşılarda bulunan civanin -ki on yıldır üretilen aşılarda kullanılmıyor- otizme neden olduğu vb. bulunmaktadır. Günümüzde aşı ile önlenmiş ölümcül hastalıkların olması gibi bilimsel bir realite yerine aşıların neden olduğu hastalıklar türünden hiçbir bilimsel temeli olmayan söylemler, toplum sağlığı gözetilmeksizin ortaya atılmakta ve medya aracılığı ile yayılmaktadır. Bu durum çok yakın zamanda bulaşıcı hastalıklarla ilgili ciddi salgınlara yol açabilecek, bugün dünyanın büyük bir kesiminde yıllardır ortaya çıkmayan bazı hastalıklar (çocuk felci, tetanos, kabakulak vb.) yeniden baş gösterebilecektir. 35 Bu parçada "aşı reddi" ile ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir? A) Aşının çeşitli yan etkileri olmakla birlikte hastalıkların tedavisinde tartışılmaz bir önemi vardır. B) Aşı karşıtlığı tutumu bilim dışı söylemler içermesine rağmen toplumda belli bir etkinlik sağlamıştır. C) Aşı reddini yaygınlaştırmak için gerçeğe dayalı olmayan çeşitli bilgiler dolaşıma sokulmaktadır. D) Aşı reddi eğiliminin yaygınlaşması toplum sağlığının korunması konusunda ciddi riskler doğurmaktadır. E) İnsanlık tarihinde ölümlere yol açmış çeşitli hastalıklar aşı ile önlenebilmiştir. 36. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisi söylenebilir? A) Aşı karşıtlığının yaygınlaşmasını önlemek için yasal düzenlemelere ihtiyaç vardır. B) Bilime değer verilen eğitimli bir toplumda aşı karşıtlığı daha az taraftar bulabilir. C) Astile önlenemeyen hastalıkların olması aşı karşıtlarının işine yaramaktadır. D) Tip endüstrisinin kâr amaçlı oluşu, tıbbın verilerini kuşkulu hâle getirmiştir. E) Aşının sağladığı büyük kazanımlar nedeniyle getirdiği riskler göze alınabilir.
3.
1950 sonrası yıllarda Richard Hoggart, televizyon üzerine eleş-
tirilerde bulunur. "Özellikle son birkaç yıldır çok çeşitli malzeme-
nin eğlence amaçlı tüketiminde artış gözlenmektedir." der ve ek-
ler: "Fakat bazı alanlarda bu artış, kararlılık arz etmektedir. Bu
kararlılık, daha önce var olan tatmin olmamış ihtiyaçların gere-
ği dolayısıyla değil "daha çok eğlence"yi sunanların daha güçlü
ikna çabalarından kaynaklanmaktadır.
Bu parçaya göre Hoggart'ın televizyona yönelik eleştirisi aşa-
ğıdakilerden hangisidir?
A) İnsan gereksinimlerinin eğlenceyle giderilmesi izleğinde ku-
ral tanımadan ilerlenmesi
B) Birbirinden farklı malzemelerin eğlence yayınları içeriğinde
bilinçsizce kullanılması
C) Eğlendirici yayınların çoğalmasının inandırıcılığı beraberin-
de getirmesi
D) Çok sayıda malzemenin bir arada ölçüsüz tüketiminin karar-
li hâle gelmesi
E) Eğlence oranının yukarılara sabitlenmesinin, yayıncıların
inandırıcılık çabasından kaynaklanması
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
3. 1950 sonrası yıllarda Richard Hoggart, televizyon üzerine eleş- tirilerde bulunur. "Özellikle son birkaç yıldır çok çeşitli malzeme- nin eğlence amaçlı tüketiminde artış gözlenmektedir." der ve ek- ler: "Fakat bazı alanlarda bu artış, kararlılık arz etmektedir. Bu kararlılık, daha önce var olan tatmin olmamış ihtiyaçların gere- ği dolayısıyla değil "daha çok eğlence"yi sunanların daha güçlü ikna çabalarından kaynaklanmaktadır. Bu parçaya göre Hoggart'ın televizyona yönelik eleştirisi aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) İnsan gereksinimlerinin eğlenceyle giderilmesi izleğinde ku- ral tanımadan ilerlenmesi B) Birbirinden farklı malzemelerin eğlence yayınları içeriğinde bilinçsizce kullanılması C) Eğlendirici yayınların çoğalmasının inandırıcılığı beraberin- de getirmesi D) Çok sayıda malzemenin bir arada ölçüsüz tüketiminin karar- li hâle gelmesi E) Eğlence oranının yukarılara sabitlenmesinin, yayıncıların inandırıcılık çabasından kaynaklanması
29. "Titanic" sinema tarihinin en fazla iş yapmış, en fazla
Oscar rekorunu Ben Hur ile paylaşan, en yüksek
bütçeyle çekilmiş film. Bu kadar "en", insanın içine
baygınlık vermeye yetiyor. Ama ben bu "en"lerin, bir
etkileşim içinde olduklarını düşünüyorum. James
Cameron, daha önce beyaz perdeye defalarca
yansımış bir olayı bir kere daha anlatmak için bu denli
büyük bir bütçe talep edecek kadar cesur olmasaydı
diğer "en" leri de göremezdi, diyorum.
Bu parçadan, aşağıdakilerden hangisine
ulaşılamaz?
A) Titanic'in daha önceden de işlenmiş bir konu
olduğuna
Taem
B) Filmin pek çok Oscar ödülü kazandığına
ni C) Filmin çekimi için çok para harcandığına (0)
D) Filmin, Ben Hur' dan daha fazla seyirciye
ulaştığına
TÖF
E) Filmin yönetmeninin sinema tarihinde cesur işlere
imza attığına
bi
D
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
29. "Titanic" sinema tarihinin en fazla iş yapmış, en fazla Oscar rekorunu Ben Hur ile paylaşan, en yüksek bütçeyle çekilmiş film. Bu kadar "en", insanın içine baygınlık vermeye yetiyor. Ama ben bu "en"lerin, bir etkileşim içinde olduklarını düşünüyorum. James Cameron, daha önce beyaz perdeye defalarca yansımış bir olayı bir kere daha anlatmak için bu denli büyük bir bütçe talep edecek kadar cesur olmasaydı diğer "en" leri de göremezdi, diyorum. Bu parçadan, aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Titanic'in daha önceden de işlenmiş bir konu olduğuna Taem B) Filmin pek çok Oscar ödülü kazandığına ni C) Filmin çekimi için çok para harcandığına (0) D) Filmin, Ben Hur' dan daha fazla seyirciye ulaştığına TÖF E) Filmin yönetmeninin sinema tarihinde cesur işlere imza attığına bi D
-
+
ir
ki
si
-
e-
al-
an
bi
ir-
D$
aci
arki
50-
XEYG
KİTAPÇIK B
29. Türküler, halk edebiyatının sözlü geleneğinden do-
ğan, ağızdan ağıza yayılarak yaşatılan ve genellikle
yaratıcısı bilinmeyen ezgilerdir. Türkülerde yer alan
semboller, insan hayatını içeren duygu, düşünce
ve konulan, tabiat olaylarıyla eşleştirmek için kulla-
nılmıştır ve kaynağını yerli kültürümüzden almakta-
dır. Türkülerde, doğa varlıkları türküyü yakanın ba-
kış açısına göre anlam kazanmaktadır. Ezgiyi yakan
kişi; duygulanını, üzüntüsünü, ayrılık acısını, yalnız-
liğini doğa varlıklarıyla paylaşılır. Kendi ruh hâlinin
doğa varlıklarında yansıdığını görmek, türküyü yaka-
nın acısını doğayla paylaşarak dindirmesi anlamına
gelmektedir. Türk halkının inanışı, edebi zevki, ya-
şam macerası, gelenekleri, tarihi, coğrafyası, sem-
bollerle anlam kazanmıştır.
Bu parçadan hareketle türkülerle ilgili aşağıdaki-
lerden hangisi soylenemez?
Anonim bir nitelik taşıdığına
içindeki imgelerin yerli bir özellik taşıdığına
Oznel bir biçimde yorumlandığına
Sanatçıların duygu ve düşüncesini taşıdığına
Herkes tarafından beğeniyle dinlenildiğine
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
- + ir ki si - e- al- an bi ir- D$ aci arki 50- XEYG KİTAPÇIK B 29. Türküler, halk edebiyatının sözlü geleneğinden do- ğan, ağızdan ağıza yayılarak yaşatılan ve genellikle yaratıcısı bilinmeyen ezgilerdir. Türkülerde yer alan semboller, insan hayatını içeren duygu, düşünce ve konulan, tabiat olaylarıyla eşleştirmek için kulla- nılmıştır ve kaynağını yerli kültürümüzden almakta- dır. Türkülerde, doğa varlıkları türküyü yakanın ba- kış açısına göre anlam kazanmaktadır. Ezgiyi yakan kişi; duygulanını, üzüntüsünü, ayrılık acısını, yalnız- liğini doğa varlıklarıyla paylaşılır. Kendi ruh hâlinin doğa varlıklarında yansıdığını görmek, türküyü yaka- nın acısını doğayla paylaşarak dindirmesi anlamına gelmektedir. Türk halkının inanışı, edebi zevki, ya- şam macerası, gelenekleri, tarihi, coğrafyası, sem- bollerle anlam kazanmıştır. Bu parçadan hareketle türkülerle ilgili aşağıdaki- lerden hangisi soylenemez? Anonim bir nitelik taşıdığına içindeki imgelerin yerli bir özellik taşıdığına Oznel bir biçimde yorumlandığına Sanatçıların duygu ve düşüncesini taşıdığına Herkes tarafından beğeniyle dinlenildiğine
TYT/Türkçe
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Popüler tarihî romanlarda "Ne anlatılır?"in yanında "Ne
kadar kâr getirir?" sorusu da öne çıkmaktadır. Bunlardan
özellikle "Ne anlatılır?" bizi "fikir" kavramına veya birtakım
"izmler"e götürür. Nabokov, "İzmler gider, izmler ölür; sa-
nat kalır." derken popüler tarihî romanlara ömür tayin etmiş
olur. Gerçekten de bu romanların ömürleri diğer sanatsal
romanlar kadar uzun olmamaktadır. Edebiyatımızda sanat-
sal tarihî romanlarıyla tanınan Kemal Tahir, popüler tarihî
romanlarla kendi romanları arasındaki farkı ortaya koyar-
ken şunu söyler: "Tarihî roman yazanlar; bir kuşun rengini,
boyunu bosunu, gagasını, pençesini anlatırlar; ben sesini
anlatırım, kanat gücünü anlatırım, yatkınlıklarını anlatırım."
Kemal Tahir'in bu ifadesinden de anlaşılıyor ki popüler
tarihî romanların diğer romanlardan ayrılan birtakım yön-
leri vardır. Mesela popüler tarihî romanlarda gerçek tarihî
kaynaklardan alıntı ve pasajlara yer verilir. Hatta romanda
bilimsel yazılardaki gibi dipnotlara yer verilir ve bu dipnot-
larda bazen açıklamalar yer alır.
37. Bu parçada popüler tarihî romanlarla ilgili aşağıdaki-
lerden hangisine değinilmemiştir?
A) İdeolojik amaçlar taşıdığına
B) Ekonomik amaçla oluşturulduğuna
C) Etkisinin uzun solukly olmadığına
D) Tarihi gerçeklikle örtüştüğüne
EUzun araştırmalar/sonucu yazıldığına
o
38. Bu parçada Kemal Tahir'e göre kendi romanlarının po-
püler tarihî romanlardan farkı aşağıdakilerden hangisi-
dir?
A) Kahramanların görsel özelliklerini anlatmaya önem ver-
memesi
B) Kahramanlarını görünenin ötesindeki özellikleriyle, çok
yönlü ele alması
C), Kahramanları içsel özellikleriyle çok yönlü ele alması
D) Kahramanları anlatırken sadece psikolojik yönlerini ön
plana çıkarması
E) Kahramanlarına olağanüstü özellikler yüklemesi
SONUÇ
YAYINLARI
12
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT/Türkçe 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Popüler tarihî romanlarda "Ne anlatılır?"in yanında "Ne kadar kâr getirir?" sorusu da öne çıkmaktadır. Bunlardan özellikle "Ne anlatılır?" bizi "fikir" kavramına veya birtakım "izmler"e götürür. Nabokov, "İzmler gider, izmler ölür; sa- nat kalır." derken popüler tarihî romanlara ömür tayin etmiş olur. Gerçekten de bu romanların ömürleri diğer sanatsal romanlar kadar uzun olmamaktadır. Edebiyatımızda sanat- sal tarihî romanlarıyla tanınan Kemal Tahir, popüler tarihî romanlarla kendi romanları arasındaki farkı ortaya koyar- ken şunu söyler: "Tarihî roman yazanlar; bir kuşun rengini, boyunu bosunu, gagasını, pençesini anlatırlar; ben sesini anlatırım, kanat gücünü anlatırım, yatkınlıklarını anlatırım." Kemal Tahir'in bu ifadesinden de anlaşılıyor ki popüler tarihî romanların diğer romanlardan ayrılan birtakım yön- leri vardır. Mesela popüler tarihî romanlarda gerçek tarihî kaynaklardan alıntı ve pasajlara yer verilir. Hatta romanda bilimsel yazılardaki gibi dipnotlara yer verilir ve bu dipnot- larda bazen açıklamalar yer alır. 37. Bu parçada popüler tarihî romanlarla ilgili aşağıdaki- lerden hangisine değinilmemiştir? A) İdeolojik amaçlar taşıdığına B) Ekonomik amaçla oluşturulduğuna C) Etkisinin uzun solukly olmadığına D) Tarihi gerçeklikle örtüştüğüne EUzun araştırmalar/sonucu yazıldığına o 38. Bu parçada Kemal Tahir'e göre kendi romanlarının po- püler tarihî romanlardan farkı aşağıdakilerden hangisi- dir? A) Kahramanların görsel özelliklerini anlatmaya önem ver- memesi B) Kahramanlarını görünenin ötesindeki özellikleriyle, çok yönlü ele alması C), Kahramanları içsel özellikleriyle çok yönlü ele alması D) Kahramanları anlatırken sadece psikolojik yönlerini ön plana çıkarması E) Kahramanlarına olağanüstü özellikler yüklemesi SONUÇ YAYINLARI 12
EYO
2. (1) İlk deniz fenerleri, üzerinde ateş yanan alçak ku-
lelermiş. (II) Bu tarz fenerlerin ilk olarak ne zaman
yapıldığı bilinmiyor. (III) Günümüzdekine benzer ilk
deniz fenerinin MÖ 7. yüzyılda, Çanakkale Boğa-
zı'nda, o zamanki adıyla Sigeum Burnu'nda yer al-
dığı tarihî belgelerle kanıtlanmıştır. (IV) Bugün Ça-
nakkale'de ayakta kalan en eski deniz feneri Meh-
metçik Feneri'dir. (V) Bu fener 1856 yılında Fran-
sızlar tarafından yapılmıştır. (VI) Mehmetçik Fene-
ri, Ege Denizi'nden Çanakkale Boğazı'na girişte,
Trakya'nın Gelibolu Yarımadası'ndaki en uç nokta-
sında, çok önemli bir yerde bulunmaktadır.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci
paragraf hangi cümleyle başlar?
A) I
B) II
C) III
D) IV E) V
16
grafikerlere
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
EYO 2. (1) İlk deniz fenerleri, üzerinde ateş yanan alçak ku- lelermiş. (II) Bu tarz fenerlerin ilk olarak ne zaman yapıldığı bilinmiyor. (III) Günümüzdekine benzer ilk deniz fenerinin MÖ 7. yüzyılda, Çanakkale Boğa- zı'nda, o zamanki adıyla Sigeum Burnu'nda yer al- dığı tarihî belgelerle kanıtlanmıştır. (IV) Bugün Ça- nakkale'de ayakta kalan en eski deniz feneri Meh- metçik Feneri'dir. (V) Bu fener 1856 yılında Fran- sızlar tarafından yapılmıştır. (VI) Mehmetçik Fene- ri, Ege Denizi'nden Çanakkale Boğazı'na girişte, Trakya'nın Gelibolu Yarımadası'ndaki en uç nokta- sında, çok önemli bir yerde bulunmaktadır. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? A) I B) II C) III D) IV E) V 16 grafikerlere
3.
V
da izlenimlerin değil, okumaya dayali referanslardan
yararlanılması gerekir
32. İş dünyası eskiden hayırseverlik mahiyetinde
sponsorluklara girişirdi; artık müzelerle veya sanatçılarla
düpedüz ortaklıklar kuruyor, böylece iki taraf da kendi
ismini büyütmek üzere birbirinin marka niteliğinden
besleniyor. İş dünyası artık koleksiyon ve sanat siparişi
faaliyetlerini artinyor, sergiler açıyor. Bu durum, şirketlerin
sanatı destekliyor gibi görünmesinin ötesinde tamamen
kendi reklamlarını yapmak ve vergi indiriminden
yararlanmak için başvurdukları bir gösteriden başka bir
şey değildir. Bugün özel kuruluşlar ve büyük holdingler
sanat yarışmaları aracılığıyla ödüller dağıtıp kamunun
belleğinde yer ederek kendi adlarını duyurmaya çalışıyor.
9
Bu parçada yazar aşağıdakilerin hangisine karşı
çıkmaktadır?
A) Sanatın gelir getirici bir meta olarak algılanmasına
B) Ekonomik kaygılar yüzünden sanatçının, sanat
anlayışından ödün vermesine
C) İş insanlarının sanat alanında faaliyet göstermesine
D) Şirketlerin kendilerini pazarlamak için sanatı bir reklam
aracı olarak kullanmalarına
E) Şirketlerin sanatçıları yönlendirmelerine
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
3. V da izlenimlerin değil, okumaya dayali referanslardan yararlanılması gerekir 32. İş dünyası eskiden hayırseverlik mahiyetinde sponsorluklara girişirdi; artık müzelerle veya sanatçılarla düpedüz ortaklıklar kuruyor, böylece iki taraf da kendi ismini büyütmek üzere birbirinin marka niteliğinden besleniyor. İş dünyası artık koleksiyon ve sanat siparişi faaliyetlerini artinyor, sergiler açıyor. Bu durum, şirketlerin sanatı destekliyor gibi görünmesinin ötesinde tamamen kendi reklamlarını yapmak ve vergi indiriminden yararlanmak için başvurdukları bir gösteriden başka bir şey değildir. Bugün özel kuruluşlar ve büyük holdingler sanat yarışmaları aracılığıyla ödüller dağıtıp kamunun belleğinde yer ederek kendi adlarını duyurmaya çalışıyor. 9 Bu parçada yazar aşağıdakilerin hangisine karşı çıkmaktadır? A) Sanatın gelir getirici bir meta olarak algılanmasına B) Ekonomik kaygılar yüzünden sanatçının, sanat anlayışından ödün vermesine C) İş insanlarının sanat alanında faaliyet göstermesine D) Şirketlerin kendilerini pazarlamak için sanatı bir reklam aracı olarak kullanmalarına E) Şirketlerin sanatçıları yönlendirmelerine Diğer sayfaya geçiniz.
den
7
24. Birinin tavsiyesi üzerine ya da yapılan reklamların etkisiyle
aldığınız bazı kitaplar vardır, bir kere okursunuz ve neden
okuduğunuzu bilmezsiniz. O kitaplar, sizde bir iz
bırakmaz ve belli bir zaman sonra üzeri tozlanır onların.
Ancak "yetkin bir yapıtı" okuyup bitirdiğinizde belli bir
zaman sonra dönüp bir kez daha okuma ihtiyacı
hissedersiniz. Balzac'ı, Dostoyevski'yi, Tolstoy'u dönüp
dönüp okursunuz. Bunları yeniden okuduğunuzda yine,
yeni yeni şeyler bulursunuz. Bir kez daha okusanız
eminim daha önce ayırdına varamadığınız yeni şeyler
bulursunuz.
Bu parçada yetkin yapıtların hangi yönü vurgulanmak
istenmiştir?
A) Yalın bir anlatımı olduğu
B) Üslup ve içerik uyumu olduğu
C) Gerçeklerden hareketle yazıldığı
D) Evrensel konuları ele aldığı
E) Anlam yoğunluğuna sahip olduğu
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
den 7 24. Birinin tavsiyesi üzerine ya da yapılan reklamların etkisiyle aldığınız bazı kitaplar vardır, bir kere okursunuz ve neden okuduğunuzu bilmezsiniz. O kitaplar, sizde bir iz bırakmaz ve belli bir zaman sonra üzeri tozlanır onların. Ancak "yetkin bir yapıtı" okuyup bitirdiğinizde belli bir zaman sonra dönüp bir kez daha okuma ihtiyacı hissedersiniz. Balzac'ı, Dostoyevski'yi, Tolstoy'u dönüp dönüp okursunuz. Bunları yeniden okuduğunuzda yine, yeni yeni şeyler bulursunuz. Bir kez daha okusanız eminim daha önce ayırdına varamadığınız yeni şeyler bulursunuz. Bu parçada yetkin yapıtların hangi yönü vurgulanmak istenmiştir? A) Yalın bir anlatımı olduğu B) Üslup ve içerik uyumu olduğu C) Gerçeklerden hareketle yazıldığı D) Evrensel konuları ele aldığı E) Anlam yoğunluğuna sahip olduğu Diğer sayfaya geçiniz.
ken
rila-
alar
tan
sine
rcih
de-
çok
$1-
N
BENİM HOCAM TAKTİKLERLE PARAGRAF BENİM HOCAM TAKTIKLE
10. Rifat Ilgaz, 1940'ların toplumcu gerçekçi şairlerinin başında
gelir. Öğretmenliği elinden alınmış olmasından mıdır, yoksa
toplumunu kalbinde hissettiğinden midir? Bilemiyoruz. Ama o
başyapıt olan Hababam Sınıfını kendince bir duyumsamayla
kaleme almıştır. Belki de bir öğretmenin öğrencilerini kaybet-
mesinin hikâyesidir o.
Bu parçada Rifat gaz ile ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine değinilmiştir?
A) Şiirlerinin biçimsel özelliklerine
B) Sözcük seçimindeki tutumuna
C) Yenilikçiliğinin nedenine
D) Mesleğinin zorluklarına
E) Sanatsal duyumsamasının kaynağına
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ken rila- alar tan sine rcih de- çok $1- N BENİM HOCAM TAKTİKLERLE PARAGRAF BENİM HOCAM TAKTIKLE 10. Rifat Ilgaz, 1940'ların toplumcu gerçekçi şairlerinin başında gelir. Öğretmenliği elinden alınmış olmasından mıdır, yoksa toplumunu kalbinde hissettiğinden midir? Bilemiyoruz. Ama o başyapıt olan Hababam Sınıfını kendince bir duyumsamayla kaleme almıştır. Belki de bir öğretmenin öğrencilerini kaybet- mesinin hikâyesidir o. Bu parçada Rifat gaz ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmiştir? A) Şiirlerinin biçimsel özelliklerine B) Sözcük seçimindeki tutumuna C) Yenilikçiliğinin nedenine D) Mesleğinin zorluklarına E) Sanatsal duyumsamasının kaynağına
21. Avrupa'da tarih öncesi kaya resimlerinin en iyi örnekleri
Altamira, Lascaux, Güney Fransa ve Kuzey Ispanya'da
yer alan Paleolitik Mağaralar'dır. Geyik, at, ren geyiği,
bizon çoğunlukla olmak üzere, insanlar ve diğer
hayvanlardan oluşan ve birbirine benzeyen motiflerin bu
resimlerde kullanılması dikkat çekici bir özelliktir. Bu kaya
resimleri perspektif, renk bilgisi ya da oransal ayrıntılar
gibi çağdaş görsel kodlardan yoksundur. Ancak gerçeğine
çok yakın olarak resmedilmiş resimler hiç de başarısız
değildir. Kendilerine özgü bir biçim ve üslup yakalayabilen
bu çizimler, o dönemdeki insanların yaşamına dair
ayrıntıları da verebilmiştir.
Aşağıdaki yargılardan hangisinin bu parçada
anlatılanlara göre geçerliğini yitirmesi beklenir?
Paragraf
A)
22.-2
(1) Belir
çevirini
gelimi
bilimc
birbirl
Kadim çizimlerin güncel resim yöntemlerinden
bazılarına aykırı olduğunun saptanması
Avrupa'da tarih öncesi dönemlere ait kaya
görsellerinin gündelik hayattan izler taşıdığının
anlaşılması
İnsanlığın eskiye dayanan resimlerinin günümüzdeki
çizim tekniklerine uygunluğu
DY Mağara duvarlarına resmedilmiş varlıkların gerçeğe
yakın olduklarının belirtilmesi
E Tarih öncesi mağara çizimlerinde çeşitli canlıların
resmedildiğinin tespiti
eleşt
özne
bulg
yan
nes
me
he
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
21. Avrupa'da tarih öncesi kaya resimlerinin en iyi örnekleri Altamira, Lascaux, Güney Fransa ve Kuzey Ispanya'da yer alan Paleolitik Mağaralar'dır. Geyik, at, ren geyiği, bizon çoğunlukla olmak üzere, insanlar ve diğer hayvanlardan oluşan ve birbirine benzeyen motiflerin bu resimlerde kullanılması dikkat çekici bir özelliktir. Bu kaya resimleri perspektif, renk bilgisi ya da oransal ayrıntılar gibi çağdaş görsel kodlardan yoksundur. Ancak gerçeğine çok yakın olarak resmedilmiş resimler hiç de başarısız değildir. Kendilerine özgü bir biçim ve üslup yakalayabilen bu çizimler, o dönemdeki insanların yaşamına dair ayrıntıları da verebilmiştir. Aşağıdaki yargılardan hangisinin bu parçada anlatılanlara göre geçerliğini yitirmesi beklenir? Paragraf A) 22.-2 (1) Belir çevirini gelimi bilimc birbirl Kadim çizimlerin güncel resim yöntemlerinden bazılarına aykırı olduğunun saptanması Avrupa'da tarih öncesi dönemlere ait kaya görsellerinin gündelik hayattan izler taşıdığının anlaşılması İnsanlığın eskiye dayanan resimlerinin günümüzdeki çizim tekniklerine uygunluğu DY Mağara duvarlarına resmedilmiş varlıkların gerçeğe yakın olduklarının belirtilmesi E Tarih öncesi mağara çizimlerinde çeşitli canlıların resmedildiğinin tespiti eleşt özne bulg yan nes me he