Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

36. (1) Edebiyat çeşitleri içinde sözün anlamını edebi sanatlar yoluyla en fazla gözleyen yazı türü şiirdir. (II) Ses unsuru ve kelime oyunları ile bir hüner gösterme haline gelmiş olan şiirde nesir kadar açıklık yoktur. (III) Hatta bazı şairler şiirde anlam aramanın abes olacağı görüşündedirler. (IV) Sadece estetik gayeler ile kaleme alınmış olsa bile, her şiir, ürünü olduğu cemiyete bir şeyler anlatma, bir şeyler hissettirme amacındadır (V) Şair kendisi için yazan, yazdıklarını sadece kendisi için okuyan bir sanatçı değildir. (VI) O, ait olduğu topluma, sanatçı duyarlılığı ile önderlik etme durumundadır. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) I Cost 2022 2023 E) Y BHI C 3 E) V A KIT

Eylür di. enellike Malaria ağı arlame ştıkta i ik, kli 29. Hep teknolojinin akıl almaz şekilde ilerlediğinden, geliştiğinden bahseder dururuz. Peki, teknoloji sadece elimizde tuttuğumuz telefon, yanımızdan ayırmadığımız tabletler mi dersiniz? Hayır. Çünkü teknoloji sadece dijital dünyadan ibaret değil. Soframıza gelen yoğurt da ayaküstü atıştırdığımız sandviç, gofret, cipsler de gida teknolojisinin bir ürünü ve o teknoloji öyle bir noktaya geldi ki paketin ön yüzünde bize "yüzde yüz doğal meyve suyu" vaat ediyor ancak kutunun içinde laboratuvarda üretilen aroması bulunuyor sadece. İçinde et olmadan salam, sucuk yediğimiz de tam tahıllı diye tüketip adını asla duymadığımız katkı maddeleriyle dolu ekmekler de oluyor. Şekersiz adı altında satılan pek çok ürünün aslında yüksek oranda şeker içerdiğini söylemek inanın yanlış olmaz. Çünkü karşımızda şekerin binbir türlü hâlini ustaca kullanabilen gida endüstrisi bulunuyor. Bu şekilde üründeki şeker miktarları ustaca gizlenebiliyor ve ürünün tadı gittikçe daha cazip, leziz gelebiliyor. 121 Her tati Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerin hangisidir? A) Tükettiğimiz ürünlerin üzerindeki bilgilere kuşkuyla yaklaşmamız gerektiği B Teknolojinin hayatımızdaki olumsuz etkilerini yok edebileceğimiz z etylferin C Ticari ürünlerde, insanları aldatmanın cezai karşılığının bulunmadığı oktala Zenginleşme hırsının kişiyi düşünmediği noktalara getirebileceği DY Gıda ürünlerinin üzerindeki etiketlerin gerçeklere uygun hazırlanmasının önemi

marçaya göre cevaplayınız. holoji, tarım ve sanayi faaliyetle- n gerçekleştirilen aşırı üretim ve görmesine neden olur. İnsanla- imi, pek çok sorunu da berabe- Işı, çarpık kentleşme, endüstri- kullanımı tüm insanlığı ilgilen- =ıkarmıştır. Ekosistemin yapısını irleticilerin yoğunluğunun arta- ina "çevre kirliliği" denir. Çevre etici madde; doğal çevreyi oluş- a zarar vererek ekolo e değinilmemiştir? erine a PARAGRAFIN R 2202.23 9. ve 10. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Yaklaşık beş bin yıllık bir geçmişe sahip olan Türk müzik kültürü, bünyesinde barındırdığı eserler aracılığıyla geçmişle günümüzü birbirine bağlayan ve topluma ait algı, düşünme ve ifade biçim- leriyle bireyler arasındaki ilişkiyi sıklaştıran soyut bir bağ özelli- gi taşır. Bu bağın oluşumundaki ana etkenler, sözü edilen top- lumsal ögelerin hemen hemen tümünü içinde taşıyan türkü ve şarkılardır. Müzik kültürüne dâhil olan ve gelenekselliği barındı- ran her türkü ve şarkı, sadece bir müzikal ürün olmaktan ziya- de belli bir anlam bütünlüğü içinde kültürel aktarım aracı ola- rak işlev görmektedir. Her türkü ve şarkı; yakıldığı/bestelendiği dönemin duygu, düşünce, algı biçimlerinin yanı sıra yaşam şek- lini de yansıtan birer tarihsel belge olarak toplumsal yaşantıya hizmet vermektedir. Bu sebepledir ki bu türkü ve şarkılar, gerek- li olduğu durumlarda döneminin canlı tanıkları olarak kabul edil- mektedir. canlı ta- ge ugramadan günümüze ka. klen- uncesini enselleşmeye en uygun yapıda eser- 10. Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargıların hangisine ulaşıla- bilir? AYüzyıllardan beri toplumsal kuralların oluşmasında en önem- li etkenlerden biri müzik olmuştur. PARAGRAFIN RİTMİ TEST B) Müziğin, toplumu oluşturan bireylerin birbiriyle ilişkisini güç- lendiren bir işlevi vardır. C) Her toplum, kendi müziğini oluşturarak diğer toplumlardan farklı yönlerini gösterir. D) Toplumların oluşturduğu müzik, onların geleceğe umutla bakmalarını sağlar. È Türküler ve şarkılar yakıldığı dönemde ilgi görmese de za- manla değerini bulur. 11. İkin la b röp yor Ço te, re m ki rc m 11. E E 1

TUP B) Teknolojinin ilerlemesinin sömürü sorununu ortaya çıkarması C) Teknolojinin insanları tembelleştirmesi D) Kitap taşımadan kitap okumanın zararı Sömürü sorununun sadece yüzyılımıza ait bir sorun olmadığı 31. Günümüzün moda deyişiyle strateji oyunlarını düşününüz. Bu oyunların atası kabul edilebilecek bir oyundur satranç. Askerler, kale, at, fil, şah ve vezir figürlerini barındıran, belli hareketlerle sonsuz kombinasyonla yaratılarak oynanan bir savaş stratejisi oyunu gibidir. Çıkış noktasına bakıldığında çağının çok ilerisinde bir zihin yapısı tarafından ortaya konduğu açıkça görülmektedir. Kültür emperyalizminden ve globalleşmenin olumsuz etiklerinden, en az etkilenen ve orijinalliğini olduğu gibi koruyabilen, ender tarihi değerlerden biridir satranç. Bu parçadan satrançla ilgili olarak, I. Günümüzde sanal oyunlara yenik düşmüştür. Orijinalliğine sahip çıkabilen nadir geleneksel değerlerdendir, Augal III. Belirli sayıda kombinasyonla oynanan bir strateji oyunudur. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız IT D) Ive H DOĞA KOLEJİ C) Yalnız III E) Ive MIT C) D) 33. A KİTAPÇI

shiği, yüz- arak anat min sin- re- oya de- tin IŞ- en va- le- nik in ze 4. Denem A KİTAPÇIĞI 38-40. soruları aşağıda verilen parçadan hareketle yanıtlayınız. wwww Hayatını yazdığınız kişiyi aklamak veya mah etmek gibi bir amaç taşımamak zorundasınız süreçte sevginizi yahut nefretinizi paranteze a sınız. Bu da çok zor bir iş gerçekten. Yazarken istemez aranızda bir etkileşim oluyor. Bütün sır sizinle paylaşan bir dostunuz, bir arkadaşınız onun yanında olmanız gerekiyormuş gibi bir du yaşamaya başlıyorsunuz. Bu tuzağa düştüğü takdirde metnin problemli olması kaçınılmazdır. yatını yazdığınız kişi çok sevdiğiniz biri olsa bile niza mesafe koymanız gerekir. Bu sebeple yaşa birinin yaşamını yazmak güçtür. Çünkü onun, ce sinin varlığı bir rağmenlik duvarı örer, taleplerin kaçamazsınız. 38. Bu parçada anlatılanlar aşağıdakilerden hang sine karşılık söylenmiş olabilir? TYT 1. Bu testte Ahlak Bil rina ait t 2. Cevapla 1. A) Biyografi-kitaplarının baskı ve satış konusun karşılaştığı zorluklar nelerdir? B) Yakın çevrenizden, sizde iz bırakmış kişilerd birinin yaşamını anlatmayı düşündünüz mü? C) Biyografi türündeki eserleri incelediğinizde ne eksiklikler olduğunu fark ettiniz? Bir yazar, biyografisini kaleme aldığı kişiyle ne bir bağ kurmalıdır? E) Yazın dünyasında biyografi türünün müdavim olduğunu söyleyebilir misiniz? İlk Türk lendirildi bir güce le kağa Tengriy rakları kendis Türk to ye çal kağan II. Ke devle kend şekli kuze taht Bu hal ne

8. Aşağıdaki haritalarda Eski Yugoslavya ile bu ülkenin dağıl- ması sonucu ortaya çıkan ülkeler gösterilmiştir. Slovenya YUGOSLAVYA 1989 Yılı Hırvatistan Bosna- Hersek obniebillaso Disbugob ev samled eisheite smesa rivel bilgeles Misbusd.ne laj Sırbistan KaradağKosova Makedonya med indblastine 2019 Yılı Bu haritalar, bölge kavramıyla ilgili aşağıda verilen yar- gilardan hangisini kanıtlamak için yeterlidir? A) Bazı bölgeler zamanla işlevini yitirerek yerini yeni bölge- lere bırakır. B) Sınırları belli bir alan içerisinde özellikleri birbirinden fark- li bölgeler oluşturulabilir. C) Bölge sınırlarının değişimi uzun zaman almaktadır. D) Bölge sınırları çoğunlukla kademeli geçiş gösterdiğin- den kesin hatlarla birbirinden ayırmak zordur. E) Doğal bölge sınırları ile beşerî bölge sınırları birbirleriy- le çakışmaz.

14/ Yazar, romanlara yönelik inceleme yazılannda Lacan, Althusser, Barthes, Derrida, Saussure gibi kuramcıların ışığında hem kah- ramanlann iç dünyalanını aydınlatıyor hem de metin içi gerçek- liği oluşturan söylemi çözümlüyor. Dil-psikoloji, dil-hayat ve dil- mekân ilişkilerini derinlemesine irdeliyor. Sayfalar ilerledikçe zi- hin açıcı birçok yorum ve görme biçimiyle metinlerin yüzeyin- den derinlerine iniyor, metin içi anlam katmanlannı çözümleme- yi başanıyor. Anlam tüketen değil anlam üreten bir yazar olma- nın temel dinamikleriyle hareket ediyor yazar. Yazarın ustaca yazılmış incelemeleri sayesinde metinleri okuma ve yorumlama yöntemlerinin bilincine varıyor okur. Bu parçada sözü edilen yazar ve inceleme yazılarıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Kahramanların psikolojilerini dikkate almıştır. BÖzgün yöntemler barındırmaktadır. C) Örnek aldığı yazarlar vardır. D) Okurun düşünme biçimlerini etkiler. E) Çok yönlü ve titiz bir çalışmanın ürünüdür.

5. 4. Benim için yazarlığın sırrı, nereden geleceği hiç belli ol- mayan ilhamda değil, inat ve sabırdadır. II. İlhamı ve hayatla kalma arzusunu ancak acı çeken bir kalpte görebilirsin. III. Gerçek sevinç, başka birine fayda sağlayacak bir yolda, ona ilham ve cesaret verip öncülük ettiğinizde yaşanır. IV. İlham gelmesini bekleyemezsiniz, ilhamı ısrarla kovala- manız gerekmektedir. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca birbirine yakındır? A) I ve II D) II ve IV B) I ve IV E) III ve IV C) II ve III

in 5. "Soldu bahçemdeki nergis, bülbül şarkıya küstü" di- zesinde şair, bülbülün ötmemesini nergisin solmasına bağlayarak sevgilisine ayrılık sonucu neşesini kaybet- tiğine dair gönderme yapmıştır. Bu cümlede şairin tutumuna dair yapılan değerlen- dirme aşağıdakilerden hangisiyle örtüşür? A) Dadaloğlu'nun şiirlerindeki tabiat; karlı, mor sümbüllü yaylalarıyla Çukurova'dır: şair sevgilisiyle orada ya- şamak ister. B) Nedim, pek çok şiirinde sevgilinin güzelliğinden bah- sederken sözü bir şekilde, İstanbul'a ve onun güzel- liklerine getirmesiyle dikkat çeker. C) Karacaoğlan'ın şiirlerinde tabiat ile sevgili ayrılmaz bir bütündür; şair, sevgilisine tabiat unsurları üzerin- den seslenir. D) Köroğlu'nun güzellemelerinde kimi zaman seher ye- line ya da turnalara, sevdiğine selam gönderme iş- levi yüklediği görülür. E) Baki'nin şiirlerinde bütün zariflikleri bir arada bulun- duran tabiat bile ancak sevgilinin varlığı ile güzellik vasfını kazanır.

33. Türk romanını değerlendirirken "Batılı anlamda” diye söze başladığımızdan önümüze çıkan her türlü anlatıyı çözümlemekte zorlanıyoruz. Kendi anlatı geleneğimize yaslanan çalışmalar, hep bir problem gibi karşımıza çıkıyor. Çoğunlukla da böyle çalışmaları görmezlikten geliyoruz. Halbuki her sanatçı, sanatı için evreni yeniden keşfediyor. Kendisi için özel bir evren oluşturuyor. Kendini, hangi tür bir gerçeklik veya hangi tür bir bakış açısı doyuruyorsa ona yaslanıyor. Ama sonunda bunları kendi bileşenleri hâline getiriyor. Bunlarla kendini kuruyor. Bu aşamada "Batılı anlamda" gibi bir ön deyişle araştırma yapmaya gerek yok. Çünkü her şey kendisi olarak var. Yazar, aldığı bütün etkileri kendi potasında eritip kendi anlatısını, romanını ortaya koyuyor. Ortaya çıkan bu eser de artık Türk romanıdır, başka bir şey değil. Bu parçanın yazarı, aşağıdakilerden hangisine karşı çıkmaktadır? A) Roman yazarlarımızın Batı'nın roman birikiminden yararlanmasına B) Romanlarımızın sadece Batılı kriterler dikkate alınarak değerlendirilmesine C) Kendi anlatı geleneğimize dayanmayan romanların önemsenmesine D) Sanatçının kendi araştırma çevresini aşarak evrensele açılmamasına E Türk romanı ile ilgili değerlendirmelerin yansız bir tutumla yapılmamasına

=00 ta Yardımcı Dugu. arı ara- yıları- stir/Bu sadece arı bu resim- anıyor labilir: lon ve Nazca ardır... 970'ler- ri ince- arın şir- bir örgü k hava ya koy- Kaşifler emele- Y yaptı. A n sıcak R G 1 de ba- dakika Perulu- Y A bunun y I N ngisine L A R I rı çağ- e imza raslina sektö- kanıtlar ninlerde n fayda- slerdir. neyimle- yansıt- 10. Yakın zamanda bir firma, robot ev adını verdikleri apartman daireleri üzerinde ça- lıştıklarını duyurdu. Bu daireler çok yoğun olarak algılayıcılarla, /otomatik aksesuar ve cihazlarla donatılıyor. Dahası bu dairelerin, içinde yaşayan insanların alışkanlıklarını ve tercihlerini korkutucu olabilecek bir isabetli- likle öğrenip bunlara uyum sağlama yeteneği var. Bunu insanların davranışlarından model- ler oluşturan bilgisayar sağlayıcıları sayesin- de yapabiliyorlar, İnsan davranışları makine öğrenme algoritmalarının toplanan veriler üzerinde uygulanması ile modelleniyor. Dai- relerin tüm işlevleri bilgisayar ve yapay zeka- nın belirlediği kurallara göre otomatik olarak kumanda ediliyor. Örneğin perdeler, siz işe gitmek üzere kalkmadan önce açılıyor ve ak- şam istediğiniz zaman kapanıyor. Gece su iç- meye kalkarsanız geçtiğiniz yerler gözünüzü kamaştırmayacak biçimde aydınlatılabiliyor. Daireler cumartesi gecesi geç yatmışsanız ya da örneğin bir parti vermişseniz pazar sa- bahı perdeleri daha geç saatte açmayı bile akıl ediyor. Bu parçada sözü edilen dairelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Daire sahiplerinin günlük aktivitelerini dü- zenli olarak takip etmektedir. B) Sahiplerinin ihtiyaçlarını kendi kendine belirleyebilme yeteneğine sahiptir. çerisinde çevre hakkında bilgiler topla- yan cihazlar ve algılayıcılar bulunmakta dır. all D) Otomatik işlevlerinin yanı sıra kullanıcıya da özgürlük sunan pek çok özelliği bulun- maktadır. E) celediği davranışlardan kendine özel modellemeler yaparak işlevlerini ayarla- maktadır. 1. (o * Tak rikli ola çal len bu gü ki ön 1'0 va va üz bu ni ka n B ģ A (

playınız. dini B BB bireysel nmıştır. ir an anın a karşı in aya k TTELSY SEDEF SERİSİ OP02-SS.31TYTOS / TÜRKÇE 38. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Okumak metne karşı bir çeşit teslimiyet gerektirir eğer bu teslimiyeti gerçekleştirebilecek zamanı sağlayabiliyorsanız okumanın zamanı, başlangıcı ve sonu yoktur; hayatın tüm dönemlerinde, tüm kütüphaneler sizindir." düşüncesine uzak düşmektedir? A) Okuma yaşamın belirli bir döneminde başlayıp biten bir etkinlik değil, yaşam boyunca sürdürülmesi gereken bir eylemdir. Bu nedenle okuma kültürü oluşturmada ilkokul dönemindeki çocukların temel okuma becerisinin okuma sevgisi ve alışkanlığına dönüştürülmesi oldukça önemlidir. Ilkokul döneminde çocuk edebiyatından yararlanılarak hazırlanacak okul içi ve okul dışı ortam, gerçekleştirilecek etkinlikler ve çeşitli uygulamalar; çocukların tüm yaşamları boyunca okuma kültürü edinmiş ve bunu içselleştirmiş bireyler olmalarında ve böyle bir toplum inşa edebilmelerinde önemli bir sorumluluk üstlenir. B) Öğrenmelerin bir kısmı kendiliğinden doğal ortamında gerçekleşirken bir kısmı ise planlı ve amaçlı olarak bireye kazandırılmaktadır. Bu öğrenmeler arasında özellikle "okuma" çoğu bireyde okul hayatıyla birlikte başlayan ve ömür boyu bireyin başarısını yordayan önemli bir beceridir. Okumayı öğrenme süreci her ne kadar eğitim hayatı ile başlıyor olsa da okuma gibi psikolojik, bilişsel, sosyal birçok bileşeni içinde barındıran bir beceriyi sadece okul ile sınırlandırmak doğru değildir. C) Okuma alışkanlığı; kısa, orta ve uzun vadeli amaçları başarabilmek için bilgi edinimine yönelik belirli zaman aralıklarıyla sürdürülen ve belirli zaman aralığında büyük önem yüklenip sonrasında geri plana atılan okuma davranışıdır. Okuma alışkanlığı her bireyde farklı özellikler gösterebilir. Okunan konu, okuma süresi ve zamanı, okunan aracın türü, okunan materyalin türü ve formatı gibi kimi özellikler söz konusu farklılıklar arasında gösterilebilir. Okuma davranışını incelemeye yönelik yürütülen çalışmaların pek çoğunda, toplumda okuma davranışının farklılıklar sergilediği saptaması yapılmaktadır. Fakat her çalışmada ortak olan ve ileriye dönük sorun. doğurabilecek bir nokta da vardır: Okumanın sadece belirli yaşlar ile sınırlanması. D) Okuma becerisi, ana dili eğitiminde anlama becerisinin kazandırılmasında önemli bir yere sahiptir. Bu beceri aracılığıyla öğrencinin sözcük dağarcığı artmakta, öğrenci hem yazılı hem de sözlü olarak kendini daha iyi bir şekilde ifade edebilmektedir. Buna bağlı olarak günümüzde öğrencilerin hangi sınıfta ne tür kitap okuduğu merak konusu olmuştur. Çünkü bu dönem, okuma becerisinin kazanılması ve davam ettirilmesi için kritik dönem olarak tanımlanır. Öğrenciler bu dönemde okuduğu kitaplara göre okuma becerisini ve okuma sevgisini kazanıp kaybedebilmektedir. E) "Okumuyoruz.", "Okuyan bir toplum değiliz." ifadeleri herhâlde okumaya dair en sık duyduğumuz ama çözümü için çok fazla çaba göstermediğimiz serzenişlerdendir. Kanımca "Neden okumuyoruz?" sorusunu sormak ve bu soru üzerinden cevaplar aramak daha doğru olacaktır. Buna birçok neden sayılabilir fakat sorunu çözecek asıl nedeni bulamıyoruz. Yani, teşhisi doğru koyamıyoruz. Okumuyoruz çünkü okumayı yalnızca okulda öğrenilen bir beceri olarak, okula ait bir eylem olarak ötekileştiriyoruz. Diğer sayfaya geçiniz.

zun a dışı üme zerinde F arisini r. -? n 24. Sanat eserleri bir toplumun estetik algısını yansıtır. Resim, musiki, mimari, heykel gibi güzel sanatlar arasında sayılan edebiyat da toplum hayatında önemli bir yere sahiptir. Edebiyat, hem kültürel bir değer hem de sosyal bir kurum olmasıyla edebiyat sosyolojisine zemin hazırlamıştır. Fakat bu yöntem, henüz kuramsal olarak gelişmeye muhtaçtır. Edebiyat, malzeme kaynağı olarak sosyolojinin hizmetine mi sunulacak yoksa sosyolojik imkânlarla edebî eser mi değerlendirecek sorusu tartışılmaktadır. Her iki ----. Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? düşüncenin de edebiyatta önemli bir yeri vardır ama her anlam taşıyan yazının mutlaka edebiyat eseri olması gerekmez™™ BY yöntemin de kendine yönelik bazı noksanlıklarının olduğu herkes tarafından görülmektedir S Ceserin doğru kavranması ve yorumlanmasını sağlayacak her türlü kaynak ve yöntem kullanılmalıdır D) alana da açık olan bu yöntemle bir devri aydınlatacak..... malzemeye ulaşmak ortak beklentidir E) düşüncenin kendisine değil de bu düşünceyi anlatan sanatın yaşantılı deyiş, anlatış oyunlarına bakılmalıdır

Bir iş yerinde çalışanlara haftanın bir günü izin verilmektedir. Orhan, Yaşar, Latife, Elif, İhsan, Bilge adlı çalışanların her biri cumartesi hariç iznini kullanmaktadır. Bu duruma dair şunlar bilinmektedir. Bilge perşembe günü izinlidir. Yaşar'ın izin günü salı değildir. Orhan, Latife'den bir gün önce ve İhsan'dan bir gün son- ra izinlidir. Elif'in izin günü, Yaşar'dan sonradır ve pazar değildir. 20. Hangi çalışan cuma günü izin kullanmıştır? A) Orhan D) Elif B) Yaşar E) İhsan C) Latife

5. II. Dünya Savaşı sürecinde Türkiye birçok önlem al- mıştır. Alınan bu önlemlere bakıldığında Milli Koruma Kanunu, Varlık Vergisi, Toprak Mahsulleri vergisini çıkarılmıştır. Bu önlemler sonucunda halkın sıkıntı çekmemesi amaçlanmışsa da istenilen sonuç alına- mamıştır. Buna göre çıkarılan kanunlarla ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Üretim ve tüketim dengesinin kurulmaya çalışıldı- ğına B) Devletin ekonomiye müdahalesinin arttığına C) Ekonomik sorunların yaşandığına D) Ekonomide devletçilik anlayışına geçildiğine E) Haksız zenginleşmenin önüne geçilmek istendiğine Alf?

6. Bodrum'un piknik alanlarının birinde, dün öğle saatlerin- de başlayan orman yangını şiddetli rüzgârın da etkisiyle büyüdü. Bölgede, alevler arasında kalma olasılığı bulunan yazlık kamp, otel ve yerleşim birimleri boşaltıldı. Söndür. me çalışmaları için çevre il ve ilçelerden de yardım istendi Yangın ancak 21.30 civarında kontrol altına alınabildi. İlk belirlemelere göre, yangında 10 hektarın üzerindeki kızıl çam ormanı kül oldu. Bu parçada sözü edilen yangınla ilgili olarak aşağıdaki. lerden hangisine değinilmemiştir? A) Yanan ağaçların türüne B) Söndürme çalışmalarına kimlerin katıldığına Zararı azaltmak için alınan bir önleme D) Yayılmasına yol açan bir etkene E) Ne büyüklükteki bir bölgeyi etkilediğine