Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

1
la
3.
Bu test için size verilen süre 8-12 dakikadır.
D
Y
B
N
BUY
değerlend
Eserleri elliden fazla dile çevrilen Japon ve dünya
edebiyatında yeri unutulmazlar arasına giren Haruki
Murakami, tüm zamanların en üretken yazarı olarak bilir
Gençliğinde eşiyle birlikte bir caz kulübü işleten yazar,
7 yıl boyunca bu işte çalışmıştır. Yazma isteğinin ise bir
gün beyzbol maçı izlerken bir anda oluştuğunu söylemiş
tüm başarılı kitaplanını bu karardan sonra kaleme almışt
Murakami'nin bilinen en ilginç yönü ise yemek konulu
rüyalarıdır. Kâbus derecesinde olan bu rüyalarda ünlü
yazar, tırtıllardan yapılmış pastalar, içi panda dolu pilavlar
ve yılan etinden yapılmış yemekler görüyormuş. Bu
rüyaları görmeye ise birkaç yıl boyunca devam etmiş.
Ayrıca tam bir disiplin hastasıymış. Akşam 21.00'de yatıp
sabahın 04.00'ünde uyanıyormuş. Günün 5-6 saatini ise
aralıksız yazı yazmaya ayırırmış.
Bu parçadan hareketle Haruki Murakami ile ilgili
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Ulusal ve evrensel bir yazar olarak bilinmektedir.
et une
B) Çalışkanlığıyla ve ortaya koyduğu eserleriyle dikkat
çekmiştir.
C) Okurlarıyla sağlıklı bir iletişim kurmaktadır.
D) Yazarlığa başlaması, alakasız bir zamanda gelen
ilhamla olmuştur.
E) Başarılı olmasında disiplinli çalışmasının rolü vardır.
ueluez
epuISE
wa
SEN.
ez a
işlev üstleni
da söz konusu
na ve belirleyici
unsurun işlevse
Abon bir
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
1 la 3. Bu test için size verilen süre 8-12 dakikadır. D Y B N BUY değerlend Eserleri elliden fazla dile çevrilen Japon ve dünya edebiyatında yeri unutulmazlar arasına giren Haruki Murakami, tüm zamanların en üretken yazarı olarak bilir Gençliğinde eşiyle birlikte bir caz kulübü işleten yazar, 7 yıl boyunca bu işte çalışmıştır. Yazma isteğinin ise bir gün beyzbol maçı izlerken bir anda oluştuğunu söylemiş tüm başarılı kitaplanını bu karardan sonra kaleme almışt Murakami'nin bilinen en ilginç yönü ise yemek konulu rüyalarıdır. Kâbus derecesinde olan bu rüyalarda ünlü yazar, tırtıllardan yapılmış pastalar, içi panda dolu pilavlar ve yılan etinden yapılmış yemekler görüyormuş. Bu rüyaları görmeye ise birkaç yıl boyunca devam etmiş. Ayrıca tam bir disiplin hastasıymış. Akşam 21.00'de yatıp sabahın 04.00'ünde uyanıyormuş. Günün 5-6 saatini ise aralıksız yazı yazmaya ayırırmış. Bu parçadan hareketle Haruki Murakami ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Ulusal ve evrensel bir yazar olarak bilinmektedir. et une B) Çalışkanlığıyla ve ortaya koyduğu eserleriyle dikkat çekmiştir. C) Okurlarıyla sağlıklı bir iletişim kurmaktadır. D) Yazarlığa başlaması, alakasız bir zamanda gelen ilhamla olmuştur. E) Başarılı olmasında disiplinli çalışmasının rolü vardır. ueluez epuISE wa SEN. ez a işlev üstleni da söz konusu na ve belirleyici unsurun işlevse Abon bir
Göz gamın ne olduğunu bilseydi,
Gökyüzü bu ayrılığı çekseydi,
Padişah bu acıyı duysaydı;
Gece demez gündüz demez ağlardı,
Gökler yıldızlara, güneşle, ayla
Gece demez gündüz demez ağlardı.
Padişah bakardı ününe, tacına
6.
Tahtına, tolgasına, kemerine,
Gece demez gündüz demez ağlardı.
Bu dizelerde vurgulanmak istenen temel düşünce aşa-
ğıdakilerden hangisidir?
A) Ağlamanın insanı rahatlatan bir eylem olduğu
B) Büyük acıları dile getirmenin güç olduğu
C) Ağlamanın da gülmek kadar doğal olduğu
D) Ayrılık acısının çok derin bir üzüntü olduğu
E) Ağlamakla çözülemeyecek sorunların olduğu
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Göz gamın ne olduğunu bilseydi, Gökyüzü bu ayrılığı çekseydi, Padişah bu acıyı duysaydı; Gece demez gündüz demez ağlardı, Gökler yıldızlara, güneşle, ayla Gece demez gündüz demez ağlardı. Padişah bakardı ününe, tacına 6. Tahtına, tolgasına, kemerine, Gece demez gündüz demez ağlardı. Bu dizelerde vurgulanmak istenen temel düşünce aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) Ağlamanın insanı rahatlatan bir eylem olduğu B) Büyük acıları dile getirmenin güç olduğu C) Ağlamanın da gülmek kadar doğal olduğu D) Ayrılık acısının çok derin bir üzüntü olduğu E) Ağlamakla çözülemeyecek sorunların olduğu
B) Kuşlar ve insanlar
CŞehir Manzaraları
D insanların Merhameti
E Doğa Dostları
30. Okumuş, eğitim düzeyi yüksek, işi gücü olan, maddi
refaha ulaşmış bir Batılı insan; her gün aynı saatte
işine gider gelir. Aynı işi aynı kurallar çerçevesinde
yapar. Sabah belli saatte kalkar, aynı tarzda çizilmiş
yollardan arabasıyla ya da yürüyerek işine gider ge-
lir. Alışveriş için aynı yol ve caddeleri kullanır. Eve gel-
diğinde yine benzer işlerle meşgul olur. Bazen de ay-
nı yollar üzerinden eğlence mekânlarına gider gelir.
Orada eğlendikten sonra evine gelip yatar ve diğer
zamanlarında da aynı şekilde bir yaşam sürdürür.
Bu parçada anlatılanlardan hareketle aşağıdaki-
lerden hangisine ulaşılabilir?
AY Çağdaş yaşam alanları insanların bütün beklen-
ti ve gereksinimlerini karşılamaktadır.
B) Yaşamın düzenlenmesi için konulan kurallar in-
sanların daha iyi bir yaşam sürmelerine olanak
tanımaktadır.
C Mutlu bir yaşam sürmenin koşullarından biri de eko-
nomik refaha ulaşmış bir ülkede yaşamaktır.
D) Yaşam alanlarının belli kurallar çerçevesinde dü-
zenlenip kurallara bağlanması, oradaki insanla-
rin günlük hayatına da yansır.
Raunt
EV Yaşam alanlarına sınır çizilen insanların sıkıcı bir
yaşam sürdüğünü, araştırmalar ortaya koymak-
tadır.
12. SINIF
3
8
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
B) Kuşlar ve insanlar CŞehir Manzaraları D insanların Merhameti E Doğa Dostları 30. Okumuş, eğitim düzeyi yüksek, işi gücü olan, maddi refaha ulaşmış bir Batılı insan; her gün aynı saatte işine gider gelir. Aynı işi aynı kurallar çerçevesinde yapar. Sabah belli saatte kalkar, aynı tarzda çizilmiş yollardan arabasıyla ya da yürüyerek işine gider ge- lir. Alışveriş için aynı yol ve caddeleri kullanır. Eve gel- diğinde yine benzer işlerle meşgul olur. Bazen de ay- nı yollar üzerinden eğlence mekânlarına gider gelir. Orada eğlendikten sonra evine gelip yatar ve diğer zamanlarında da aynı şekilde bir yaşam sürdürür. Bu parçada anlatılanlardan hareketle aşağıdaki- lerden hangisine ulaşılabilir? AY Çağdaş yaşam alanları insanların bütün beklen- ti ve gereksinimlerini karşılamaktadır. B) Yaşamın düzenlenmesi için konulan kurallar in- sanların daha iyi bir yaşam sürmelerine olanak tanımaktadır. C Mutlu bir yaşam sürmenin koşullarından biri de eko- nomik refaha ulaşmış bir ülkede yaşamaktır. D) Yaşam alanlarının belli kurallar çerçevesinde dü- zenlenip kurallara bağlanması, oradaki insanla- rin günlük hayatına da yansır. Raunt EV Yaşam alanlarına sınır çizilen insanların sıkıcı bir yaşam sürdüğünü, araştırmalar ortaya koymak- tadır. 12. SINIF 3 8
TYT
DENEMESİ-25
3.
24d
by
Kitap satışlarının çokluğuna ve ününe rağmen Bukows-
ki mutlu değildi ve bunu biliyordu. Başarısının kaynağı da
kazanmak konusundaki azmi değil, mutsuz biri olduğunu
"bilmesi", bunu kabul etmesi ve dürüstçe bunun hakkında
yazmasıydı. Asla olduğundan başka biri olmaya uğraşma-
dı. Bukowski'nin çalışmalarındaki deha, inanılmaz zorluk-
ları yenmesinde ve kendini edebiyatın parlak yıldızlarından
birine dönüştürmesinde değildi. Tam tersine, tümüyle, çe-
kinmeksizin, kendine karşı -Özellikle de kendisinin en kötü
yanlarına karşı- dürüst olmasında ve başarısızlıklarını, boca-
lamadan, kuşkuya düşmeden paylaşabilmesindeydi.
I. Yılmadan başarının peşinden koşan
II. Kendisiyle ilgili yargılarında gerçekçi olan
III. Okurlarını yanıltmayı düşünmeyen
IV. Mutluluğunu şöhretine değil, dehasına borçlu olan
A) I ve II
22.5
Bu parçaya göre Bukowski için yukarıdaki nitelemeler-
den hangileri yapılabilir?
D) IIl ve IV
B) II ve III
-C) Hve IV
EII, III ve IV
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT DENEMESİ-25 3. 24d by Kitap satışlarının çokluğuna ve ününe rağmen Bukows- ki mutlu değildi ve bunu biliyordu. Başarısının kaynağı da kazanmak konusundaki azmi değil, mutsuz biri olduğunu "bilmesi", bunu kabul etmesi ve dürüstçe bunun hakkında yazmasıydı. Asla olduğundan başka biri olmaya uğraşma- dı. Bukowski'nin çalışmalarındaki deha, inanılmaz zorluk- ları yenmesinde ve kendini edebiyatın parlak yıldızlarından birine dönüştürmesinde değildi. Tam tersine, tümüyle, çe- kinmeksizin, kendine karşı -Özellikle de kendisinin en kötü yanlarına karşı- dürüst olmasında ve başarısızlıklarını, boca- lamadan, kuşkuya düşmeden paylaşabilmesindeydi. I. Yılmadan başarının peşinden koşan II. Kendisiyle ilgili yargılarında gerçekçi olan III. Okurlarını yanıltmayı düşünmeyen IV. Mutluluğunu şöhretine değil, dehasına borçlu olan A) I ve II 22.5 Bu parçaya göre Bukowski için yukarıdaki nitelemeler- den hangileri yapılabilir? D) IIl ve IV B) II ve III -C) Hve IV EII, III ve IV
TYT-TÜRKÇE
28. Sosyolojik eleştiri büyük ölçüde betimleyicidir eser hak
kında bir değer yargısı taşımayıp durum tespiti yapmakla
yetinir. Edebi ürünler, edebi biçimler ve yaşan
arasında da bir ayrıma gitmez. Edebi ürünlerin neyi, nasıl
anlattıkları ve nasıl bir toplumsal ortama karşılık geldikleri
sorunu, sosyolojik eleştirinin çalışma alanını belirler. Her
bir anlatının mutlaka bir toplumsal ortama denk düştü-
ğü, araştırılması gerekenin ise söz konusu ortam olduğu
yönünde kendine bir alan açar.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılanları
destekler niteliktedir?
A Edebi ürünlerde toplumsal ortamın ve yapının izlerini
görmek mümkündür.
B) Sosyolojik eleştiri, edebi ürünleri bir bütün olarak
değerlendirip topluma sunar.
C) Edebi ürünler, sosyolojik eleştirinin ilgi alanını giren
konulan belirlemektir.
D) Sosyolojik eleştiride esas olan, edebî ürünlerin
topluma bir değer katıp katmadığıdır.
E) Edebi ürünlerle ilgili görüş beyan etmek sosyolojik
eleştirinin görevid
Sosyoloji toplumu incelemeye ve aydınlatmaya toplumu
ar eden insanı gözlemlen
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT-TÜRKÇE 28. Sosyolojik eleştiri büyük ölçüde betimleyicidir eser hak kında bir değer yargısı taşımayıp durum tespiti yapmakla yetinir. Edebi ürünler, edebi biçimler ve yaşan arasında da bir ayrıma gitmez. Edebi ürünlerin neyi, nasıl anlattıkları ve nasıl bir toplumsal ortama karşılık geldikleri sorunu, sosyolojik eleştirinin çalışma alanını belirler. Her bir anlatının mutlaka bir toplumsal ortama denk düştü- ğü, araştırılması gerekenin ise söz konusu ortam olduğu yönünde kendine bir alan açar. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılanları destekler niteliktedir? A Edebi ürünlerde toplumsal ortamın ve yapının izlerini görmek mümkündür. B) Sosyolojik eleştiri, edebi ürünleri bir bütün olarak değerlendirip topluma sunar. C) Edebi ürünler, sosyolojik eleştirinin ilgi alanını giren konulan belirlemektir. D) Sosyolojik eleştiride esas olan, edebî ürünlerin topluma bir değer katıp katmadığıdır. E) Edebi ürünlerle ilgili görüş beyan etmek sosyolojik eleştirinin görevid Sosyoloji toplumu incelemeye ve aydınlatmaya toplumu ar eden insanı gözlemlen
B
18. (1) Birbirine zit polariteye sahip iki yüklü bölgenin, yüksek
iletken bir hat boyunca elektriksel olarak boşalmasıyla
yıldırım oluşur. (II) Genellikle yıldırım, aşağı-yukarı
yönlü hareket eden ve kılavuz adım olarak adlandırılan
kıvılcımların şarjlı bölgeden yollanmasıyla başlar.
(III) Yıldırım çarpması esnasında boşalmanın yakınında
gazlar genişler ve şok dalgası nedeniyle basınçta ani bir
artış yaşanır. (IV) Bu kılavuz adım, bir hava aracından,
buluttan veya yeryüzündeki bir yapıdan kaynaklı
olabilmektedir. (V) Çevredeki gazların termal olarak
iyonlaşmasının sonucunda havada kılavuz oluşur.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Plastik atıklan ham madde olarak kullanan A. Robson,
doğadaki formlanın melez birleşimiyle ortaya çıkan heykel
e enstalasyonlar üretmektedir. Atıkları yönetmek için daha
ağlam ve entegre yöntemler geliştirmenin gerekliliğini
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
B 18. (1) Birbirine zit polariteye sahip iki yüklü bölgenin, yüksek iletken bir hat boyunca elektriksel olarak boşalmasıyla yıldırım oluşur. (II) Genellikle yıldırım, aşağı-yukarı yönlü hareket eden ve kılavuz adım olarak adlandırılan kıvılcımların şarjlı bölgeden yollanmasıyla başlar. (III) Yıldırım çarpması esnasında boşalmanın yakınında gazlar genişler ve şok dalgası nedeniyle basınçta ani bir artış yaşanır. (IV) Bu kılavuz adım, bir hava aracından, buluttan veya yeryüzündeki bir yapıdan kaynaklı olabilmektedir. (V) Çevredeki gazların termal olarak iyonlaşmasının sonucunda havada kılavuz oluşur. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V Plastik atıklan ham madde olarak kullanan A. Robson, doğadaki formlanın melez birleşimiyle ortaya çıkan heykel e enstalasyonlar üretmektedir. Atıkları yönetmek için daha ağlam ve entegre yöntemler geliştirmenin gerekliliğini
17. Herhangi bir toplumun yapısında, birtakım değişimler
ya da kırılmalar yaşandığında, bunların oldukça farklı
alanlarda etkileri olmakta ve bu durumun düşünsel
alanda da yansımaları olmaktadır. Bu noktadaki değişim
ve dönüşümün karşılık bulduğu temel alanlardan biri de
edebiyattır. Yazar, eser ve okur dışında edebiyatta rol
oynayan önemli unsurlardan biri de toplumsal dünyadır.
Edebiyatı sadece olay, duygu ve düşüncelerin zarif,
incelikli ve etkili bir şekilde ifade edildiği bir alan olarak
görmek ve onun içinde doğduğu sosyo-kültürel ortama
ait bir ürün olduğu gerçeğini göz ardı etmek doğru bir
yaklaşım değildir. Nihayetinde edebiyatın oluştuğu,
geliştiği ve anlatıldığı ortam toplumdur.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılanları
destekler nitelikte değildir?
A) Edebiyat ve toplum arasındaki ilişkiyi tek yönlü bir ilişki
olarak görmek, okurla ilgili bir durumdur.
BY Toplumsal dünyanın, edebiyatçının ürettiği eserler
üzerinde reddedilemez bir etkisi vardır.
Edebiyat, içinde doğduğu sosyo-politik ve kültürel
ortamdaki değerlerle etkileşim içerisindedir.
D) Yazar, ürettiği edebî eserde toplumsal realiteyi bire bir
yansıtmakla yükümlüdür.
E Edebiyat, toplumsal ve bireysel düşüncedeki önemli
değişmeleri, geleceğe yönelik beklentileri yansıtır.
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
17. Herhangi bir toplumun yapısında, birtakım değişimler ya da kırılmalar yaşandığında, bunların oldukça farklı alanlarda etkileri olmakta ve bu durumun düşünsel alanda da yansımaları olmaktadır. Bu noktadaki değişim ve dönüşümün karşılık bulduğu temel alanlardan biri de edebiyattır. Yazar, eser ve okur dışında edebiyatta rol oynayan önemli unsurlardan biri de toplumsal dünyadır. Edebiyatı sadece olay, duygu ve düşüncelerin zarif, incelikli ve etkili bir şekilde ifade edildiği bir alan olarak görmek ve onun içinde doğduğu sosyo-kültürel ortama ait bir ürün olduğu gerçeğini göz ardı etmek doğru bir yaklaşım değildir. Nihayetinde edebiyatın oluştuğu, geliştiği ve anlatıldığı ortam toplumdur. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılanları destekler nitelikte değildir? A) Edebiyat ve toplum arasındaki ilişkiyi tek yönlü bir ilişki olarak görmek, okurla ilgili bir durumdur. BY Toplumsal dünyanın, edebiyatçının ürettiği eserler üzerinde reddedilemez bir etkisi vardır. Edebiyat, içinde doğduğu sosyo-politik ve kültürel ortamdaki değerlerle etkileşim içerisindedir. D) Yazar, ürettiği edebî eserde toplumsal realiteyi bire bir yansıtmakla yükümlüdür. E Edebiyat, toplumsal ve bireysel düşüncedeki önemli değişmeleri, geleceğe yönelik beklentileri yansıtır. Diğer sayfaya geçiniz.
n
16. Hayat boyu öğrenmede merkezde olan kavram
öğrenmedir. Öğrenme, genel olarak birey ve çevresi
arasındaki ilişki sonucu ortaya çıkan değişimler geklinde
tanımlanır. Bireyin yaşadığı süre boyunca bulunduğu
çevresel koşullar öğrenmesini şekillendirir. Bu açıdan
hayat boyu öğrenme çok eski zamanlardan beri var olan
ve bilinen bir kavramdır. Genel çerçevede böyle olmasına
rağmen, hayat boyu öğrenme, son yıllarda Dünya'da
meydana gelen sosyal, ekonomik ve siyasi değişimler
neticesinde ortaya çıkan toplumsal ihtiyaçtan gündeme
gelmiştir.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılanları
destekler nitelikte değildir?
AXBireyin öğrenme etkinliklerinin şekillenmesinde
çevrenin etkisi yadsınamaz.
8
B) insan, hayata gözlerini açtığı andan itibaren öğrenme
faaliyetinin içindedir.
Toplumsal gereksinimler, hayat boyu öğrenme
kavramını gündeme getirmiştir.
Öğrenme süreci, yaşam boyunca gerçekleşen bir
süreçtir.
Bireyin çevresiyle olan ilişkisinden öğrenme kavramı
doğmuştur.
+
erhangi bir toplumun yapısında, birtakım değişimler
a da kırılmalar
Dukca farklı
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
n 16. Hayat boyu öğrenmede merkezde olan kavram öğrenmedir. Öğrenme, genel olarak birey ve çevresi arasındaki ilişki sonucu ortaya çıkan değişimler geklinde tanımlanır. Bireyin yaşadığı süre boyunca bulunduğu çevresel koşullar öğrenmesini şekillendirir. Bu açıdan hayat boyu öğrenme çok eski zamanlardan beri var olan ve bilinen bir kavramdır. Genel çerçevede böyle olmasına rağmen, hayat boyu öğrenme, son yıllarda Dünya'da meydana gelen sosyal, ekonomik ve siyasi değişimler neticesinde ortaya çıkan toplumsal ihtiyaçtan gündeme gelmiştir. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılanları destekler nitelikte değildir? AXBireyin öğrenme etkinliklerinin şekillenmesinde çevrenin etkisi yadsınamaz. 8 B) insan, hayata gözlerini açtığı andan itibaren öğrenme faaliyetinin içindedir. Toplumsal gereksinimler, hayat boyu öğrenme kavramını gündeme getirmiştir. Öğrenme süreci, yaşam boyunca gerçekleşen bir süreçtir. Bireyin çevresiyle olan ilişkisinden öğrenme kavramı doğmuştur. + erhangi bir toplumun yapısında, birtakım değişimler a da kırılmalar Dukca farklı
9. Muhabir:
(1)-
Yazar:
- Ben kadınların üstün varlıklar olduğuna inanıyorum.
Resmen doğa üstü varlıklar! Kimse alınmasın ama ka-
dınların, erkeklere göre bir vites fazlaları var. Daha de-
rinler, daha güçlüler, daha savaşçılar. Tıbbi olarak da
karşılığı var bu söylediklerimin. Prematüre doğan ikiz-
leri düşünün; biri kız bebek, biri erkek bebek. Kızın ya-
şama şansı yüzde 80; erkeğinki ise yüzde 60... Haya-
ti devam ettiren kadın!.. Kadınların aşkı yaşayışları da
beni hep cezbetti. Sevgileri de nefretleri de daha güç-
lü. Duyguları çok daha derin yaşıyorlar. Biz erkekler öy-
le değiliz. Bu romanda da iki kız kardeşin hikâyesini an-
latıyorum.
Muhabir:
wwww
Yazar:
- Oturduğum ev, 1902'den beri var. Bizden önce de
burada birileri yaşadı. Bu düşünce beni çok etkiliyor.
Kim bilir ne hikâyeleri vardı... Bir gün, biri kapımı çalsa
ve dese ki, "Affedersiniz, yıllar önce bu evde ben otur-
dum. Evet, şimdiki sahibi sizsiniz ama benim de bir par-
çam hâlâ burada... Izniniz olursa, evi bir kez görebilir
miyim? Odaları gezebilir miyim?" "Tabii" derim, hemen
gösteririm. Onun neler yaşadığını da merak ederim. İn-
sanların, yaşadıkları mekanlarda izleri kalıyor bir şekil-
de. Bu romanda da böyle bir şey var.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
hangileri getirilmelidir?
A) (1) Hayatın zorluklarını hep kadınlar mı üstlenir sizce?
(II) Oturduğunuz ev size dedenizden mi kaldı?
b
(1) Romanlarınızda kadın konusunu neden bu ka-
dar önemsiyorsunuz?
(II) Son eserinizde mekanlara neden çok dikkat çe-
kiyorsunuz?
Cotos
1) Kadınların erkeklere göre ne gibi üstünlükleri var?
(II) Tarihî evlere neden bu kadar çok ilgi gösteriyor-
sunuz?
D) (1) Aşkın şiddeti cinsiyete göre değişiyor mu?
(II) Hatıralarınızın yaşandığı mekanları kitap hâline
getirir misiniz?
(1) Erkek karakterlerin ön plana çıkmamasındaki
sebep nedir?
(II) Sizde iz bırakan her şeyi kitaplarınızda yansıtır
misiniz?
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
9. Muhabir: (1)- Yazar: - Ben kadınların üstün varlıklar olduğuna inanıyorum. Resmen doğa üstü varlıklar! Kimse alınmasın ama ka- dınların, erkeklere göre bir vites fazlaları var. Daha de- rinler, daha güçlüler, daha savaşçılar. Tıbbi olarak da karşılığı var bu söylediklerimin. Prematüre doğan ikiz- leri düşünün; biri kız bebek, biri erkek bebek. Kızın ya- şama şansı yüzde 80; erkeğinki ise yüzde 60... Haya- ti devam ettiren kadın!.. Kadınların aşkı yaşayışları da beni hep cezbetti. Sevgileri de nefretleri de daha güç- lü. Duyguları çok daha derin yaşıyorlar. Biz erkekler öy- le değiliz. Bu romanda da iki kız kardeşin hikâyesini an- latıyorum. Muhabir: wwww Yazar: - Oturduğum ev, 1902'den beri var. Bizden önce de burada birileri yaşadı. Bu düşünce beni çok etkiliyor. Kim bilir ne hikâyeleri vardı... Bir gün, biri kapımı çalsa ve dese ki, "Affedersiniz, yıllar önce bu evde ben otur- dum. Evet, şimdiki sahibi sizsiniz ama benim de bir par- çam hâlâ burada... Izniniz olursa, evi bir kez görebilir miyim? Odaları gezebilir miyim?" "Tabii" derim, hemen gösteririm. Onun neler yaşadığını da merak ederim. İn- sanların, yaşadıkları mekanlarda izleri kalıyor bir şekil- de. Bu romanda da böyle bir şey var. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangileri getirilmelidir? A) (1) Hayatın zorluklarını hep kadınlar mı üstlenir sizce? (II) Oturduğunuz ev size dedenizden mi kaldı? b (1) Romanlarınızda kadın konusunu neden bu ka- dar önemsiyorsunuz? (II) Son eserinizde mekanlara neden çok dikkat çe- kiyorsunuz? Cotos 1) Kadınların erkeklere göre ne gibi üstünlükleri var? (II) Tarihî evlere neden bu kadar çok ilgi gösteriyor- sunuz? D) (1) Aşkın şiddeti cinsiyete göre değişiyor mu? (II) Hatıralarınızın yaşandığı mekanları kitap hâline getirir misiniz? (1) Erkek karakterlerin ön plana çıkmamasındaki sebep nedir? (II) Sizde iz bırakan her şeyi kitaplarınızda yansıtır misiniz?
8.
uyulan
kudu-
ketini
işin-
hsul
da
tır.
ah-
p-
es
Deneme 2
Giriş-Çocuğunuz
Gary Francione, Hayvan Haklanna
mu Köpeğiniz mi? kitabında René Descartes'in,
Descartes hayvanların bilinçsiz oldukları fikrini destek-
lemek için sözlü Gili ya da işaret dilini kullanamadıklarını
kanıt gösterir. Hayvanların zaman zaman maksatlı ve
zekice davrandıklarını ve bilinçliymiş gibi göründüklerini
kabul eden Descartes, onların makinelerden farklı olma-
dıklarını ileri sürmüş; hayvanlardan "Tanrı'nın yarattığı
otomatlar ya da hareket eden makineler" olarak söz
etmiştir
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) hayvanların bilinçsiz oldukları için zarar görmele-
rinde çok büyük bir vicdani sorun bulunmadığını
düşündüğünü dile getiri
C
B) amaçsızlık bakımından cansız varlıklarla hayvanlar
arasında somut sayılabilecek herhangi bir fark gör-
mediğini belirtir
C) Tanrı'nın sadece insanlara bahşettiği ruhun hayvan-
Narda bulunmadığını, hayvanların bilinçsiz olduğunu
savunduğunu ifade eder
hayvanları insanlardan ayıran noktalardan biri olarak
bu canlıların kendi aralarında ilkel bir iletişim kurma-
larını gördüğünü belirtir
E) yalnız insanlarda bulunan bilincin, doğadaki ve
evrendeki konumumuzu belirleyebilmenin yegâne
aracı olduğuna inandığını söyler
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
8. uyulan kudu- ketini işin- hsul da tır. ah- p- es Deneme 2 Giriş-Çocuğunuz Gary Francione, Hayvan Haklanna mu Köpeğiniz mi? kitabında René Descartes'in, Descartes hayvanların bilinçsiz oldukları fikrini destek- lemek için sözlü Gili ya da işaret dilini kullanamadıklarını kanıt gösterir. Hayvanların zaman zaman maksatlı ve zekice davrandıklarını ve bilinçliymiş gibi göründüklerini kabul eden Descartes, onların makinelerden farklı olma- dıklarını ileri sürmüş; hayvanlardan "Tanrı'nın yarattığı otomatlar ya da hareket eden makineler" olarak söz etmiştir Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) hayvanların bilinçsiz oldukları için zarar görmele- rinde çok büyük bir vicdani sorun bulunmadığını düşündüğünü dile getiri C B) amaçsızlık bakımından cansız varlıklarla hayvanlar arasında somut sayılabilecek herhangi bir fark gör- mediğini belirtir C) Tanrı'nın sadece insanlara bahşettiği ruhun hayvan- Narda bulunmadığını, hayvanların bilinçsiz olduğunu savunduğunu ifade eder hayvanları insanlardan ayıran noktalardan biri olarak bu canlıların kendi aralarında ilkel bir iletişim kurma- larını gördüğünü belirtir E) yalnız insanlarda bulunan bilincin, doğadaki ve evrendeki konumumuzu belirleyebilmenin yegâne aracı olduğuna inandığını söyler
A
B
13800
A
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
(1) Medeniyet, dönemsel bir yapılanma olmaktan çok,
insanlığın ortak gayretinden ortaya çıkan bir yapılanmadır.
(II) İnsanlığın ürettiği değerler genel olarak ortak bir
havuzda birikir ve her medeniyet bu birikimden faydalanır.
(III) Medeniyetler, gerçek başarılarını diğer medeniyetlerin
maddi ve kültürel birikimlerini kullanarak elde etmişlerdir.
(IV) Müslümanlar da Antik Helen, Roma, Hint ve Çin
medeniyetlerinin ürettiği değerleri Batı'ya aktarmışlardır.
(V) Endülüs, Anadolu, Sicilya ve Kuzey Afrika, Müslümanların
kendilerinden önceki medeniyetlerden aldıklarını Batı'ya
aktardıkları önemli coğrafyalardır. (VI) Günümüzde Batı
medeniyetinin kökenleri üzerinde çalışanlar özellikle bu geçiş
noktaları üzerinde durmaktadırlar.
E
38. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Medeniyetlerin oluşmasında genel etkilerin yanında
özgün etkilerin de varlığından söz edilebildiğine
B) Medeniyetlerin birbirlerinin birikiminden yararlandığına
Medeniyetlerin başarısında daha önceki medeniyetlerin
katkısının var olduğuna
Batı medeniyetinin oluşmasında Anadolu üzerinden
Batı'ya taşınan İslam etkilerinin katkısının bulunduğuna
Müslümanların kendilerinden önceki medeniyetlerin
değerlerini Batı'ya aktardığına
E
C
F
39.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
A B 13800 A 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Medeniyet, dönemsel bir yapılanma olmaktan çok, insanlığın ortak gayretinden ortaya çıkan bir yapılanmadır. (II) İnsanlığın ürettiği değerler genel olarak ortak bir havuzda birikir ve her medeniyet bu birikimden faydalanır. (III) Medeniyetler, gerçek başarılarını diğer medeniyetlerin maddi ve kültürel birikimlerini kullanarak elde etmişlerdir. (IV) Müslümanlar da Antik Helen, Roma, Hint ve Çin medeniyetlerinin ürettiği değerleri Batı'ya aktarmışlardır. (V) Endülüs, Anadolu, Sicilya ve Kuzey Afrika, Müslümanların kendilerinden önceki medeniyetlerden aldıklarını Batı'ya aktardıkları önemli coğrafyalardır. (VI) Günümüzde Batı medeniyetinin kökenleri üzerinde çalışanlar özellikle bu geçiş noktaları üzerinde durmaktadırlar. E 38. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Medeniyetlerin oluşmasında genel etkilerin yanında özgün etkilerin de varlığından söz edilebildiğine B) Medeniyetlerin birbirlerinin birikiminden yararlandığına Medeniyetlerin başarısında daha önceki medeniyetlerin katkısının var olduğuna Batı medeniyetinin oluşmasında Anadolu üzerinden Batı'ya taşınan İslam etkilerinin katkısının bulunduğuna Müslümanların kendilerinden önceki medeniyetlerin değerlerini Batı'ya aktardığına E C F 39.
1. Hiçbir şey, mizahı anlaşılır kılmak kadar güç olamaz.
Mizahın, ancak büyük sanatçıların başarabildiği bir sanat
olduğunu söylüyor.
III. Hiçbir sanatçı, mizah duygusu olmayan okura katlana-
maz.
IV. Ünlü eleştirmen şöyle diyor: Dünyada en zor şey, mizaha
anlaşılırlik kazandırmadır.
Ekonominin
Ekonominin durgunluğa girdiğini, birkaç kez ayrıntılarıyla
yazmıştı.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangileri dolaylı
anlatıma örnektir?
A) I. ve
D) II. ve V.
BI. ve V.
C) II. ve III.
E) HII ve IV.
83
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
1. Hiçbir şey, mizahı anlaşılır kılmak kadar güç olamaz. Mizahın, ancak büyük sanatçıların başarabildiği bir sanat olduğunu söylüyor. III. Hiçbir sanatçı, mizah duygusu olmayan okura katlana- maz. IV. Ünlü eleştirmen şöyle diyor: Dünyada en zor şey, mizaha anlaşılırlik kazandırmadır. Ekonominin Ekonominin durgunluğa girdiğini, birkaç kez ayrıntılarıyla yazmıştı. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangileri dolaylı anlatıma örnektir? A) I. ve D) II. ve V. BI. ve V. C) II. ve III. E) HII ve IV. 83
evine
Bu,
msi-
zdı.
ma-
aki-
ları
bir
az-
bir
in-
a-
20. Muhabir:
Divan şiiriyle ilgili benim de kanaat getirdiğim önemli
eleştirilerden biri de zamanını aşamadığı, güncel ha-
yatı yakalayamadığı yönündedir. Sizin bu konudaki
düşünceleriniz neler?
Şair:
AYT ÖZEL-4
Nâbî'nin "var içinde" redifli gazeli divanında uyuyor.
Nedim'in bu gazele kırk yıl sonra söylediği nazîrenin
misraları, meselâ;
"Eyvâh o üç çifte kayık aldı karârım
Şarkı okuyup geçti bir âfet var içinde"
denildiği vakit hâlâ Boğaziçi'nden geçiyor zannedilir.
Beyitte bir imge kurulduğu söylense bile o zamanki
İstanbul'u yansıtan manzaralardan gerçek bir tablo-
nun aktarıldığı muhakkaktır.
Muhabir:
Divan şairleri aşk, kadın ve şarap konularını işleyen;
anlaşılmaz, ağır ve ağdalı bir dil kullanan ve bu ka-
lipların dışına çıkmayan eski Türk edebiyatı şairleri
olarak güncelliklerini yitirmemiş midir?
Şair:
İyi ama Fuzuli'yle aynı çağda yaşayan Shakespeare
niye eski İngiliz şairi diye anılmıyor da İngiliz şairi diye
anılıyor? Niye Shakespeare'nin eserleri tarihçiler,
psikologlar, eğitim bilimciler, teologlar tarafından da
inceleniyor; eserleri sinemaya uyarlanıyor, tiyatrola-
rinda insan karakterlerin en derin gizemleri bulunuyor
da iş bizim şairlere gelince eski gazel veya kaside
şairi oluyorlar?
Bu diyalogdan hareketle aşağıdakilerden hangisine
ulaşılamaz?
A) Muhabir, divan şairlerini hakikatten ve halktan kopuk
şairler olarak görmektedir.
B)
Şair, Nedim'in gazelini örnek vererek divan şiirinin
hayatın içinde, canlı bir şiir olduğunu anlatmaktadır.
C) Divan şairleri, çerçevesi belli bir şiir geleneği meyda-
na getirmişlerdir.
D) Divan şiiri üzerine günümüzde herhangi bir araştırma
yapılmamaktadır.
E) Şair, divan şiirinin değerinin bilinmemesinden yakın-
maktadır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
evine Bu, msi- zdı. ma- aki- ları bir az- bir in- a- 20. Muhabir: Divan şiiriyle ilgili benim de kanaat getirdiğim önemli eleştirilerden biri de zamanını aşamadığı, güncel ha- yatı yakalayamadığı yönündedir. Sizin bu konudaki düşünceleriniz neler? Şair: AYT ÖZEL-4 Nâbî'nin "var içinde" redifli gazeli divanında uyuyor. Nedim'in bu gazele kırk yıl sonra söylediği nazîrenin misraları, meselâ; "Eyvâh o üç çifte kayık aldı karârım Şarkı okuyup geçti bir âfet var içinde" denildiği vakit hâlâ Boğaziçi'nden geçiyor zannedilir. Beyitte bir imge kurulduğu söylense bile o zamanki İstanbul'u yansıtan manzaralardan gerçek bir tablo- nun aktarıldığı muhakkaktır. Muhabir: Divan şairleri aşk, kadın ve şarap konularını işleyen; anlaşılmaz, ağır ve ağdalı bir dil kullanan ve bu ka- lipların dışına çıkmayan eski Türk edebiyatı şairleri olarak güncelliklerini yitirmemiş midir? Şair: İyi ama Fuzuli'yle aynı çağda yaşayan Shakespeare niye eski İngiliz şairi diye anılmıyor da İngiliz şairi diye anılıyor? Niye Shakespeare'nin eserleri tarihçiler, psikologlar, eğitim bilimciler, teologlar tarafından da inceleniyor; eserleri sinemaya uyarlanıyor, tiyatrola- rinda insan karakterlerin en derin gizemleri bulunuyor da iş bizim şairlere gelince eski gazel veya kaside şairi oluyorlar? Bu diyalogdan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Muhabir, divan şairlerini hakikatten ve halktan kopuk şairler olarak görmektedir. B) Şair, Nedim'in gazelini örnek vererek divan şiirinin hayatın içinde, canlı bir şiir olduğunu anlatmaktadır. C) Divan şairleri, çerçevesi belli bir şiir geleneği meyda- na getirmişlerdir. D) Divan şiiri üzerine günümüzde herhangi bir araştırma yapılmamaktadır. E) Şair, divan şiirinin değerinin bilinmemesinden yakın- maktadır.
TYT/Türkçe
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
NASA'nın yaptığı açıklamalara göre, Güneş'in pe-
riyodik olarak gerçekleşen enerji düşüşlerinden
kaynaklı bir mini buzul çağı ya da buzul çağı bek-
lenmiyor. Güneş'in ömrü boyunca enerji çıkışında
değişimler olur. İşte bu dalgalanma genel olarak 11
yıllık bir periyot izler. Bu dönem boyunca güneş le-
kelerinin maksimuma çıktığı bir tepe noktası ve en
düşük güneş lekelerinin olduğu bir dip noktası var.
Güneş'in hareketleri sürekli izleniyor ve bu oldukça
tahmin edilebilir bir değişim sergiliyor. Buna rağmen
Güneş'te bazı dönemlerde çok az güneş lekesi gö-
rülüyor ve buna bağlı olarak Güneş daha az ener-
ji veriyor. Böyle nadir dönemlerde tarihte Güneş'in
"Büyük Solar Minimum"a girdiği görüldü. Tarihte en
son 1650 ile 1715 yılları arasında Güneş'in, solar ak-
tivitesi en düşük seviyesine indi. Ayrıca bu dönemde
volkanlardan püsküren küller ve düşük güneş aktivi-
tesine bağlı yüzey sıcaklıkları birleştiğinde dünyada
"Mini Buzul Çağı" olarak adlandırılan bir dönem ya-
şandı. Bazı bilim insanları, en son Güneş döngüsü-
ne (SC24) bağlı olarak önümüzdeki birkaç on sene
içinde yeni bir "Büyük Solar Minimum" yaşanacağını
tahmin ediyor.
37. By parçada aşağıdakilerden hangisine değinil-
memiştir?
A) Güneş'in en son ne zaman solar aktivitesinin
düştüğüne
B) Güneş'teki solar aktivitesinin düşüklüğünün buz
devrinin habercisi olduğuna
C) NASA'nın Güneş'teki bu dalgalanmaları normal
karşıladığına
D) Güneş'in uzun yıllar önce "Büyük Solar Minu-
mum'u yaşadığına
E) Dünyanın yeniden "Büyük Solar Minumum" yaşa-
ma ihtimalinin bulunduğuna
ANK-2305
38. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
A) Önümüzdeki yıllarda Güneş'in enerjisinin artma-
sının beklendiği
B) Güneş rüzgârlarının düzenli olarak arttığı
C) Güneş'in hareketliliğinde olağan dışı hareketlilik
gözlemlendiği
D) Güneş lekelerinin patlamasıyla sıcaklık yayıldığı
E) Çok yakın bir zamanda dünyayı bir buzul çağının
beklemediği
Ankara Yayıncılık
39.
4C
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT/Türkçe 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. NASA'nın yaptığı açıklamalara göre, Güneş'in pe- riyodik olarak gerçekleşen enerji düşüşlerinden kaynaklı bir mini buzul çağı ya da buzul çağı bek- lenmiyor. Güneş'in ömrü boyunca enerji çıkışında değişimler olur. İşte bu dalgalanma genel olarak 11 yıllık bir periyot izler. Bu dönem boyunca güneş le- kelerinin maksimuma çıktığı bir tepe noktası ve en düşük güneş lekelerinin olduğu bir dip noktası var. Güneş'in hareketleri sürekli izleniyor ve bu oldukça tahmin edilebilir bir değişim sergiliyor. Buna rağmen Güneş'te bazı dönemlerde çok az güneş lekesi gö- rülüyor ve buna bağlı olarak Güneş daha az ener- ji veriyor. Böyle nadir dönemlerde tarihte Güneş'in "Büyük Solar Minimum"a girdiği görüldü. Tarihte en son 1650 ile 1715 yılları arasında Güneş'in, solar ak- tivitesi en düşük seviyesine indi. Ayrıca bu dönemde volkanlardan püsküren küller ve düşük güneş aktivi- tesine bağlı yüzey sıcaklıkları birleştiğinde dünyada "Mini Buzul Çağı" olarak adlandırılan bir dönem ya- şandı. Bazı bilim insanları, en son Güneş döngüsü- ne (SC24) bağlı olarak önümüzdeki birkaç on sene içinde yeni bir "Büyük Solar Minimum" yaşanacağını tahmin ediyor. 37. By parçada aşağıdakilerden hangisine değinil- memiştir? A) Güneş'in en son ne zaman solar aktivitesinin düştüğüne B) Güneş'teki solar aktivitesinin düşüklüğünün buz devrinin habercisi olduğuna C) NASA'nın Güneş'teki bu dalgalanmaları normal karşıladığına D) Güneş'in uzun yıllar önce "Büyük Solar Minu- mum'u yaşadığına E) Dünyanın yeniden "Büyük Solar Minumum" yaşa- ma ihtimalinin bulunduğuna ANK-2305 38. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Önümüzdeki yıllarda Güneş'in enerjisinin artma- sının beklendiği B) Güneş rüzgârlarının düzenli olarak arttığı C) Güneş'in hareketliliğinde olağan dışı hareketlilik gözlemlendiği D) Güneş lekelerinin patlamasıyla sıcaklık yayıldığı E) Çok yakın bir zamanda dünyayı bir buzul çağının beklemediği Ankara Yayıncılık 39. 4C
A
Türkçe
25. Matbaayı kim buldu? Matbaa ne zaman bulundu?
Matbaayı kim buldu sorusunun cevabı bir hayli
karışıktır. Matbaanin icadı oldukça eski dönemiere
dayanmaktadır. Ilk olarak Çin'de kullanılmaya
başlanmıştır. lik bulunan baskı tekniği ahşap kalıplara
harflerin kazınması şeklindedir. Kesin olmamakla
birlikte bu tekniğin MS I. veya II. yüzyılda kullanılmaya
başlandığı düşünülmektedir. Ayrı harflerle baskı tekniği
ise MS I. yüzyılda yine Çin'de bulunmuştur. Bulan kişi
Bi Sheng isimli Çinli bir mucittir. Bu matbaa Çin'den
Japonya ve Kore'ye yayılmıştır. Johannes Gutenberg'in
1440'lı yıllarda bulduğu matbaa tekniği matbaanin
tarihsel gelişiminde çok önemli bir dönüm noktası
olmuştur. Gutenberg'in bulduğu teknik önce Avrupa'da
sonra tüm dünyada yayıldı. Gutenberg tarihte matbaayi
ilk bulan kişi olmasa da modern matbaacılığın babası
sayılır.
A
PALME
YAYINEVI
Bu parçada matbaa ile ilgili,
1. Gutenberg matbaayı bulan değil geliştiren kişidir.
1. Icadı, kullanımı ve yayılması önce Çinliler tarafından
olmuştur.
III. Gutenberg ayrı harflerle baskı tekniğini bulan ilk
kişidir.
ay mad
IV. Matbaa Avrupa'ya Çin, Kore ve Japonya üzerinden
ulaşmıştır.
26. (1) Sinema.
bulunduğ
ve sosyal
o dönem
bir araçt
bombar
izlediğin
yargılarından hangilerine kesin olarak ulaşılabilir?
I ve II
B) I ve
C) I ve IV
D) Il ve Ill'
its E) Il ve IV
hatta c
(III) Izle
içinde
bilgi s
sayes
da b
izley
bulu
olm
Bu
dü
A
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
A Türkçe 25. Matbaayı kim buldu? Matbaa ne zaman bulundu? Matbaayı kim buldu sorusunun cevabı bir hayli karışıktır. Matbaanin icadı oldukça eski dönemiere dayanmaktadır. Ilk olarak Çin'de kullanılmaya başlanmıştır. lik bulunan baskı tekniği ahşap kalıplara harflerin kazınması şeklindedir. Kesin olmamakla birlikte bu tekniğin MS I. veya II. yüzyılda kullanılmaya başlandığı düşünülmektedir. Ayrı harflerle baskı tekniği ise MS I. yüzyılda yine Çin'de bulunmuştur. Bulan kişi Bi Sheng isimli Çinli bir mucittir. Bu matbaa Çin'den Japonya ve Kore'ye yayılmıştır. Johannes Gutenberg'in 1440'lı yıllarda bulduğu matbaa tekniği matbaanin tarihsel gelişiminde çok önemli bir dönüm noktası olmuştur. Gutenberg'in bulduğu teknik önce Avrupa'da sonra tüm dünyada yayıldı. Gutenberg tarihte matbaayi ilk bulan kişi olmasa da modern matbaacılığın babası sayılır. A PALME YAYINEVI Bu parçada matbaa ile ilgili, 1. Gutenberg matbaayı bulan değil geliştiren kişidir. 1. Icadı, kullanımı ve yayılması önce Çinliler tarafından olmuştur. III. Gutenberg ayrı harflerle baskı tekniğini bulan ilk kişidir. ay mad IV. Matbaa Avrupa'ya Çin, Kore ve Japonya üzerinden ulaşmıştır. 26. (1) Sinema. bulunduğ ve sosyal o dönem bir araçt bombar izlediğin yargılarından hangilerine kesin olarak ulaşılabilir? I ve II B) I ve C) I ve IV D) Il ve Ill' its E) Il ve IV hatta c (III) Izle içinde bilgi s sayes da b izley bulu olm Bu dü A
37. ve 38, soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız.
(1) Insan suyun değerini, daha doğrusu suyun fiya-
tinin olmadığını ancak susayınca ve su bulamayınca
anlayabilir. (II) Çölde susuzluktan ölmek üzere olan
birinden kana kana su içmesi karşılığında serveti is-
tense elbette ver (Dünyada temiz lçme suyunun
giderek azaldığınmark eden birçok devlet -özellikle
gelişmiş devletler- geleceklerini garanti altına almak,
çöldeki bu adamın durumuna düşmemek için şimdi-
den farklı ve ciddi önlemler almaya başladılar bile.
(IV) Bunlardan biri, yer altı su kaynaklarının kirletil-
memesi için ulusun bireylerine çocukluktan itiba-
ren sahip olunanları koruma düşüncesi aşılamaktır.
(V) Bu çalışmaların tümü; çevre koruma bilinci yer-
leştirmek, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönel-
mek olarak özetlenebilir.
VOLUN
37. Bu parçadan
1, Temiz su kaynaklarını korumak bir anlamda
devletin geleceğini düşünmesi demektir.
I. insanlığın yok olmasının önüne ancak tek-
nolojik gelişmeler sayesinde geçilebilir.
C
Allleride içme suyu sıkıntısı çekmek istemeyen
devletlerin bugünden önlem alması gerekir.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A Yalnız I
B) Yalniz II
of I ve Ill
C) Yalniz III
E) I ve Ill
ARI
Fe
no
fa
ta
O
m
to
JI
E
11
T
Y
r
a
k
F
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
37. ve 38, soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. (1) Insan suyun değerini, daha doğrusu suyun fiya- tinin olmadığını ancak susayınca ve su bulamayınca anlayabilir. (II) Çölde susuzluktan ölmek üzere olan birinden kana kana su içmesi karşılığında serveti is- tense elbette ver (Dünyada temiz lçme suyunun giderek azaldığınmark eden birçok devlet -özellikle gelişmiş devletler- geleceklerini garanti altına almak, çöldeki bu adamın durumuna düşmemek için şimdi- den farklı ve ciddi önlemler almaya başladılar bile. (IV) Bunlardan biri, yer altı su kaynaklarının kirletil- memesi için ulusun bireylerine çocukluktan itiba- ren sahip olunanları koruma düşüncesi aşılamaktır. (V) Bu çalışmaların tümü; çevre koruma bilinci yer- leştirmek, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönel- mek olarak özetlenebilir. VOLUN 37. Bu parçadan 1, Temiz su kaynaklarını korumak bir anlamda devletin geleceğini düşünmesi demektir. I. insanlığın yok olmasının önüne ancak tek- nolojik gelişmeler sayesinde geçilebilir. C Allleride içme suyu sıkıntısı çekmek istemeyen devletlerin bugünden önlem alması gerekir. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A Yalnız I B) Yalniz II of I ve Ill C) Yalniz III E) I ve Ill ARI Fe no fa ta O m to JI E 11 T Y r a k F