Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları
![31.
Bir düşünün, Romeo'nun yerinde Hamlet olsaydı ortaya
Romeo ve Juliet'in hikâyesi çıkar mıydı? Hamlet'in ye-
rinde olan Romeo ise o coşkulu yapısıyla çok açık görü-
nüyor ki daha piyesin başında babasının intikamını alır,
ortada oynanacak bir oyun kalmazdı. Piyesin önermesinin
ispatlanması, çatışmanın piyesi ilerletecek güçte ve sağ-
lamlıkta olması için karakterlerin her birine verilecek olan
iyi kötü, erdemli ya da zayıf özellikleri titizlikle seçilmelidir
Bu parçanın sonuna,
1.
bunlar yapılabilirse karakterlerin eylemlerindeki ne-
denleri anlamak mümkün olur.
II. bunu başaramayan bir oyun yazarının önermesini iz-
leyiciye geçirebilecek bir örgüyü oluşturması imkan-
sızdır.
III. bunun her sanatçıda yeni bir akımla ortaya çıktığını
söyleyebiliriz.
yargılarından hangilerinin getirilmesi düşüncenin akı-
şına uygundur?
A) Ive II
D) II ve III
B) Yalnız II
C) Yalnız III
32.
E) I, ve III](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230207084430813813-4538908.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler31.
Bir düşünün, Romeo'nun yerinde Hamlet olsaydı ortaya
Romeo ve Juliet'in hikâyesi çıkar mıydı? Hamlet'in ye-
rinde olan Romeo ise o coşkulu yapısıyla çok açık görü-
nüyor ki daha piyesin başında babasının intikamını alır,
ortada oynanacak bir oyun kalmazdı. Piyesin önermesinin
ispatlanması, çatışmanın piyesi ilerletecek güçte ve sağ-
lamlıkta olması için karakterlerin her birine verilecek olan
iyi kötü, erdemli ya da zayıf özellikleri titizlikle seçilmelidir
Bu parçanın sonuna,
1.
bunlar yapılabilirse karakterlerin eylemlerindeki ne-
denleri anlamak mümkün olur.
II. bunu başaramayan bir oyun yazarının önermesini iz-
leyiciye geçirebilecek bir örgüyü oluşturması imkan-
sızdır.
III. bunun her sanatçıda yeni bir akımla ortaya çıktığını
söyleyebiliriz.
yargılarından hangilerinin getirilmesi düşüncenin akı-
şına uygundur?
A) Ive II
D) II ve III
B) Yalnız II
C) Yalnız III
32.
E) I, ve III
![Beceri Temelli
Yeni Nesil Sorular Hikâye
4. ve 5. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Irmaktan su taşıyan çocuklar dağ yolunda bir ihtiyar adamın yat-
tığını haber verdiler. Bir boz eşek de, başıboş, oralarda dolaşı-
yordu. Hüsmen Hoca:
-Varip bakalım, dedi.
Ötede, arkasını kuru bir ahlata dayamış, ihtiyar, mecalsiz bir
adam, sık sık soluyor, gelenlere fersiz gözleriyle bakıyor, elle-
riyle göğsünü göstererek işaretler ediyordu. "Nen var? Ne oldun
dayı?" suallerine sesten ziyade nefese, soluğa benzeyen üfürük-
lü bir hırıltıyla anlaşılmayan cevaplar veriyordu.
Hüsmen Hoca'nın: "Odaya götürün, yatsın!" teklifi üzerine yardım
edip eşeğe bindirdiler, iki tarafından tutarak, düşmesine meydan
vermiyorlar, taşlar, topraklar kaydırarak, bin zorlukla iniyorlardı.
Hasta bir aralık elleriyle: "Gelin, yaklaşın!" diye işaret etti. Hüs-
men önde, diğer ihtiyarlar arkada etrafını aldılar. Gençler, merak
içinde, fakat yaklaşmaya cesaret edemeyerek kapıda duruyor-
lardı; galiba yolcu zorlukla bir iş anlatıyordu. Belki de vasiyet edi-
yordu. Hüsmen'in ikide birde:
- Merak etme, gönlünü ferah tut, biz bakarız! dediğini duyuyorlardı.
Birden, ihtiyarlar yere, mindere eğildiler. Sonra sessiz kalktılar.
Hüsmen:
- Hakka kavuştu! diye mırıldandı.
Yolcu, son arzusunu anlatmaya vakit bulmuştu. Kemerinde dizili
sekiz altını ile boz merkebi Hicaz'a vakfediyordu.
Mezarlıktan dönen köylüler, ellerinde kalan bu liralarla merkebi
ne yapacaklarını, bu emri nasıl yerine getireceklerini kestiremi-
yorlar, asmanın altında birleşip söyleşiyorlardı. Nihayet, bir defa
kazaya varıp hâkimden danışmaya karar verdiler. Hafta içinde
Hüsmen merkebi yanma alıp yola çıkacaktı.
Hayvan, bir ehemmiyet kesbetmişti: önüne bol yem dökülüyor,
mısır sapları yığılıyordu. Köylüler sık sık hatırlıyorlar: "Boz eşek
suya götürüldü mü? Arpası döküldü mü?" diye birbirlerinden so-
ruyorlardı.
Bir sabah Hüsmen Hoca'yı alaca karanlıkta hep birden değirme-
nin önüne kadar götürdüler, selametlediler. Boz eşek, Hoca'nın
merkebine bağlı, kuyruğunu oynatarak ferah, yüksüz, arkada gi-
diyor; yeni doğan sırma telli bir güneş, palanının soluk keçesini
kadife gibi parlatıyordu.
ken yeni doğan güneş bu küçük kafilenin kaldırdığı tozları par
Nihayet son sefer hazırlandı. Değirmenin önünde selâmetlenir.
latıyor, yaldızlı bir bulut içinde yokuşu tırmanan köylüler geride
kalanlara sanki yükseliyor, göklere kalkıyor gibi görünüyordu.
Boz eşek bir daha dönmedi. Köy halkı, yazılan hüccetlere, be
sılan mühürlere bakarak merkebin ikramlar göre göre, yavaş
yavaş, yüksüz ve eziyetsiz tâ Hicaz'a kadar gideceğine, orada
Zemzem taşıyacağına inanmışlardı.
Lâkin vakanın yılında, kasabaya pirincini satmaya giden Hüs
men Hoca aptallaşmış gibi dönmüştü. Pazar yerinin tam kalaba-
lik zamanında uzaktan bir "Savulun değmesin!" nidası duymuş,
halk ikiye ayrılmış ve Kabak Kadı, altında boz merkep, arkasın
da mahut turuncu maşlah, iri gövdesini sarsan bir süratle etrafa
selâmlar dağıtarak geçip gitmişti.
4. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söyle-
nemez?
O
A) Öyküleme yapılmıştır.
BAnlatıcı gözlemci bakış açısına sahiptir.
Diyalog tekniğinden yararlanılmıştır.
Serim, düğüm, çözüm bölümleri vardır.
E) Betimleme vardır.
MAU
FR
diem
Test 42
Ganun
Banan
BARCH
BE
SIDENIEN
BORNH
ESEGUE](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230207083329643686-4411966.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerBeceri Temelli
Yeni Nesil Sorular Hikâye
4. ve 5. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Irmaktan su taşıyan çocuklar dağ yolunda bir ihtiyar adamın yat-
tığını haber verdiler. Bir boz eşek de, başıboş, oralarda dolaşı-
yordu. Hüsmen Hoca:
-Varip bakalım, dedi.
Ötede, arkasını kuru bir ahlata dayamış, ihtiyar, mecalsiz bir
adam, sık sık soluyor, gelenlere fersiz gözleriyle bakıyor, elle-
riyle göğsünü göstererek işaretler ediyordu. "Nen var? Ne oldun
dayı?" suallerine sesten ziyade nefese, soluğa benzeyen üfürük-
lü bir hırıltıyla anlaşılmayan cevaplar veriyordu.
Hüsmen Hoca'nın: "Odaya götürün, yatsın!" teklifi üzerine yardım
edip eşeğe bindirdiler, iki tarafından tutarak, düşmesine meydan
vermiyorlar, taşlar, topraklar kaydırarak, bin zorlukla iniyorlardı.
Hasta bir aralık elleriyle: "Gelin, yaklaşın!" diye işaret etti. Hüs-
men önde, diğer ihtiyarlar arkada etrafını aldılar. Gençler, merak
içinde, fakat yaklaşmaya cesaret edemeyerek kapıda duruyor-
lardı; galiba yolcu zorlukla bir iş anlatıyordu. Belki de vasiyet edi-
yordu. Hüsmen'in ikide birde:
- Merak etme, gönlünü ferah tut, biz bakarız! dediğini duyuyorlardı.
Birden, ihtiyarlar yere, mindere eğildiler. Sonra sessiz kalktılar.
Hüsmen:
- Hakka kavuştu! diye mırıldandı.
Yolcu, son arzusunu anlatmaya vakit bulmuştu. Kemerinde dizili
sekiz altını ile boz merkebi Hicaz'a vakfediyordu.
Mezarlıktan dönen köylüler, ellerinde kalan bu liralarla merkebi
ne yapacaklarını, bu emri nasıl yerine getireceklerini kestiremi-
yorlar, asmanın altında birleşip söyleşiyorlardı. Nihayet, bir defa
kazaya varıp hâkimden danışmaya karar verdiler. Hafta içinde
Hüsmen merkebi yanma alıp yola çıkacaktı.
Hayvan, bir ehemmiyet kesbetmişti: önüne bol yem dökülüyor,
mısır sapları yığılıyordu. Köylüler sık sık hatırlıyorlar: "Boz eşek
suya götürüldü mü? Arpası döküldü mü?" diye birbirlerinden so-
ruyorlardı.
Bir sabah Hüsmen Hoca'yı alaca karanlıkta hep birden değirme-
nin önüne kadar götürdüler, selametlediler. Boz eşek, Hoca'nın
merkebine bağlı, kuyruğunu oynatarak ferah, yüksüz, arkada gi-
diyor; yeni doğan sırma telli bir güneş, palanının soluk keçesini
kadife gibi parlatıyordu.
ken yeni doğan güneş bu küçük kafilenin kaldırdığı tozları par
Nihayet son sefer hazırlandı. Değirmenin önünde selâmetlenir.
latıyor, yaldızlı bir bulut içinde yokuşu tırmanan köylüler geride
kalanlara sanki yükseliyor, göklere kalkıyor gibi görünüyordu.
Boz eşek bir daha dönmedi. Köy halkı, yazılan hüccetlere, be
sılan mühürlere bakarak merkebin ikramlar göre göre, yavaş
yavaş, yüksüz ve eziyetsiz tâ Hicaz'a kadar gideceğine, orada
Zemzem taşıyacağına inanmışlardı.
Lâkin vakanın yılında, kasabaya pirincini satmaya giden Hüs
men Hoca aptallaşmış gibi dönmüştü. Pazar yerinin tam kalaba-
lik zamanında uzaktan bir "Savulun değmesin!" nidası duymuş,
halk ikiye ayrılmış ve Kabak Kadı, altında boz merkep, arkasın
da mahut turuncu maşlah, iri gövdesini sarsan bir süratle etrafa
selâmlar dağıtarak geçip gitmişti.
4. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söyle-
nemez?
O
A) Öyküleme yapılmıştır.
BAnlatıcı gözlemci bakış açısına sahiptir.
Diyalog tekniğinden yararlanılmıştır.
Serim, düğüm, çözüm bölümleri vardır.
E) Betimleme vardır.
MAU
FR
diem
Test 42
Ganun
Banan
BARCH
BE
SIDENIEN
BORNH
ESEGUE
![en (NOAA)
müğünde-
9:396
önleyen
mlerini
me ay
AA'dan
nda ay
mliyor.
edeni
ine
var.
asın-
rek
li kanı
e oksi-
şkili
na
buna
r.
e
öy-
VICI
.
B
B
.
"
B
T
N
.
3. Dunning - Kruger adlarındaki iki psikolog Cornell Univers
tesinde bir araştırma yaptı. Araştırma sorusu aslında çok
basitti. Sınavdan çıkan öğrencilere "Sınav nasıl geçti?
sorusunu sordular. Sınavda soruların % 10'unu bile doğru
cevaplandıramayan öğrencilerin kendilerine çok güvendik.
Bu öğrencilerin sınavdaki soruların % 60'ına kesin doğru
leri ve çok yüksek not beklentisi içinde olduklarını gördüler
cevap verdiklerini, iyi günlerinde olmaları hâlinde % 70
başarıyı bile zorlayacaklarını ileri sürdüklerine şahit oldular.
Soruların %90'ına doğru cevap verenlerin ise başarılarını
% 70 düzeyinde gördükleri ve oldukça alçak gönüllü davra
nışlar sergiledikleri görüldü.
Bu parçada söz edilen araştırmanın sonucundan
hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?
nec
A) Niteliksiz insanlar, ne ölçüde niteliksiz olduklarını fark
edemezler.
B) Yetersiz kişiler, nitelikli kişilerin de becerilerini abarttıkla
rını düşünürler.
C) Niteliksiz insanlar, niteliklerini abartma eğilimdedir.
Para
D) Bilgisiz, beceriksiz, yetersiz kişiler; işlerinde çok iyi
olduklarına yürekten inanırlar.
E) Yetersiz kişiler, aslında yapamayacağı işlere talip olmak
tan hiçbir rahatsızlık duymazlar.
0](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230207080938382868-4737153.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceleren (NOAA)
müğünde-
9:396
önleyen
mlerini
me ay
AA'dan
nda ay
mliyor.
edeni
ine
var.
asın-
rek
li kanı
e oksi-
şkili
na
buna
r.
e
öy-
VICI
.
B
B
.
"
B
T
N
.
3. Dunning - Kruger adlarındaki iki psikolog Cornell Univers
tesinde bir araştırma yaptı. Araştırma sorusu aslında çok
basitti. Sınavdan çıkan öğrencilere "Sınav nasıl geçti?
sorusunu sordular. Sınavda soruların % 10'unu bile doğru
cevaplandıramayan öğrencilerin kendilerine çok güvendik.
Bu öğrencilerin sınavdaki soruların % 60'ına kesin doğru
leri ve çok yüksek not beklentisi içinde olduklarını gördüler
cevap verdiklerini, iyi günlerinde olmaları hâlinde % 70
başarıyı bile zorlayacaklarını ileri sürdüklerine şahit oldular.
Soruların %90'ına doğru cevap verenlerin ise başarılarını
% 70 düzeyinde gördükleri ve oldukça alçak gönüllü davra
nışlar sergiledikleri görüldü.
Bu parçada söz edilen araştırmanın sonucundan
hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?
nec
A) Niteliksiz insanlar, ne ölçüde niteliksiz olduklarını fark
edemezler.
B) Yetersiz kişiler, nitelikli kişilerin de becerilerini abarttıkla
rını düşünürler.
C) Niteliksiz insanlar, niteliklerini abartma eğilimdedir.
Para
D) Bilgisiz, beceriksiz, yetersiz kişiler; işlerinde çok iyi
olduklarına yürekten inanırlar.
E) Yetersiz kişiler, aslında yapamayacağı işlere talip olmak
tan hiçbir rahatsızlık duymazlar.
0
![9. Yakın zamanda yayımlanan bir araştırma raporuna göre, Ak
deniz diyeti birden fazla kategoride, alternatif diyetleri geride
bırakarak bayrağı göğüsledi. US News and World Report'un
hazırladığı listeye göre, yeşilliğin zengin, zeytinyağının vaz
geçilmez olduğu Akdeniz mutfağıyla hazırlanan sofralar en
iyi ve en sağlıklı diyet sofrası, Diyabet ve kalp hastaları için
tavsiye edilen Akdeniz diyeti, ayrıca uygulanması kolay di-
yet seçildi. En iyi diyet listesinde ikinci sırada ise hipertan-
siyon hastalarına önerilen DASH diyeti yer aldı. Açılımı, "hi-
pertansiyon tedavisine diyetsel yaklaşım" olan DASH diyeti
Akdeniz mutfağına çok yabancı değil. Kolesterolü dengele
meyi amaçlayan diyette ağırlıklı olarak sebze ve meyve tú
ketilmesi öneriliyor.
1. Aynı zamanda bazı hastalıklara karşı da koruyucu özel-
lik taşımaları
11. Benzer coğrafyalara özgü bir beslenme alışkanlığını yan-
sıtmaları
Paragraf De
X
III. Haklarındaki tespitlerin yeni sayılabilecek bir döneme ait
bir araştırmaya dayandırılması
IV. Hayvansal gıdalar yerine bitki ve meyve ağırlıklı bir bes
lenmeye sahip olmaları
Numaralanmış cümlelerden hangileri bu parçada sõ-
zü edilen iki diyet türünün ortak özellikleri arasında sa-
yılamaz?
A) Yalnız
D) II ve III
B) Yalnız II
Eve IV
CLIVE
En Yayınları](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230207080404119721-4412607.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler9. Yakın zamanda yayımlanan bir araştırma raporuna göre, Ak
deniz diyeti birden fazla kategoride, alternatif diyetleri geride
bırakarak bayrağı göğüsledi. US News and World Report'un
hazırladığı listeye göre, yeşilliğin zengin, zeytinyağının vaz
geçilmez olduğu Akdeniz mutfağıyla hazırlanan sofralar en
iyi ve en sağlıklı diyet sofrası, Diyabet ve kalp hastaları için
tavsiye edilen Akdeniz diyeti, ayrıca uygulanması kolay di-
yet seçildi. En iyi diyet listesinde ikinci sırada ise hipertan-
siyon hastalarına önerilen DASH diyeti yer aldı. Açılımı, "hi-
pertansiyon tedavisine diyetsel yaklaşım" olan DASH diyeti
Akdeniz mutfağına çok yabancı değil. Kolesterolü dengele
meyi amaçlayan diyette ağırlıklı olarak sebze ve meyve tú
ketilmesi öneriliyor.
1. Aynı zamanda bazı hastalıklara karşı da koruyucu özel-
lik taşımaları
11. Benzer coğrafyalara özgü bir beslenme alışkanlığını yan-
sıtmaları
Paragraf De
X
III. Haklarındaki tespitlerin yeni sayılabilecek bir döneme ait
bir araştırmaya dayandırılması
IV. Hayvansal gıdalar yerine bitki ve meyve ağırlıklı bir bes
lenmeye sahip olmaları
Numaralanmış cümlelerden hangileri bu parçada sõ-
zü edilen iki diyet türünün ortak özellikleri arasında sa-
yılamaz?
A) Yalnız
D) II ve III
B) Yalnız II
Eve IV
CLIVE
En Yayınları
![28. İnternet kullanıcılarının internette gezinirken arkala-
rında bıraktığı dijital bilgi kırıntıları oldukça değerlidir.
Bu verilere, çağımızın ham maddesi deniliyor. Bu
gerçek, dev bilişim kuruluşları tarafından en başın-
dan beri biliniyor. Genel olarak kullanıcılarına ücretsiz
hizmet veren bu firmalar, kullanıcıların üye olurken
onayladığı anlaşma çerçevesinde sistemlerine giren
kullanıcıların her hareketini takip ediyor; izliyor ve bir
sonraki aşamada, özel olarak geliştirilmiş algoritma-
lar sayesinde her bir kullanıcının sistemdeki hare-
ketlerinden anlam çıkarmaya çalışıyor. Birbiri ardına
yapılan bu tip analizler sonrasında, kullanıcının hangi
y haberlerden, reklamlardan, ürünlerden hoşlandığın-
shdan yola çıkılarak özel tercihleri, hatta siyasi görüşleri
imabile belirleniyor.
Bu parçadan çıkarılabilecek en genel yargı aşağı-
dakilerden hangisidir?
(A) Günlük yaşamında teknolojiyi aktif biçimde kulla-
nan birinin başkalarından gizleyebileceği bir sırrı
yoktur.
B) Sanal dünyada bıraktığımız dijital izlere dikkat et-
mek, bu izlerin istismar edilmemesi için son dere-
ce önemlidir.
C) Ücretsiz olduğu için avantajlı gördüğümüz inter-
net siteleri bize çok büyük bedeller ödetebilir.
D) internet kullanıcılarının sanal ortamdaki her hare-
keti, bilişim şirketlerince takip edilmekte ve değer-
lendirilmek üzere kayıt altına alınmaktadır.
shrE) Çağımızın gelişen bilişim teknolojileri, bilginin ne
derece önemli olduğunu ortaya koymuştur.
eis
Yapnian](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230207075258901633-3206201.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler28. İnternet kullanıcılarının internette gezinirken arkala-
rında bıraktığı dijital bilgi kırıntıları oldukça değerlidir.
Bu verilere, çağımızın ham maddesi deniliyor. Bu
gerçek, dev bilişim kuruluşları tarafından en başın-
dan beri biliniyor. Genel olarak kullanıcılarına ücretsiz
hizmet veren bu firmalar, kullanıcıların üye olurken
onayladığı anlaşma çerçevesinde sistemlerine giren
kullanıcıların her hareketini takip ediyor; izliyor ve bir
sonraki aşamada, özel olarak geliştirilmiş algoritma-
lar sayesinde her bir kullanıcının sistemdeki hare-
ketlerinden anlam çıkarmaya çalışıyor. Birbiri ardına
yapılan bu tip analizler sonrasında, kullanıcının hangi
y haberlerden, reklamlardan, ürünlerden hoşlandığın-
shdan yola çıkılarak özel tercihleri, hatta siyasi görüşleri
imabile belirleniyor.
Bu parçadan çıkarılabilecek en genel yargı aşağı-
dakilerden hangisidir?
(A) Günlük yaşamında teknolojiyi aktif biçimde kulla-
nan birinin başkalarından gizleyebileceği bir sırrı
yoktur.
B) Sanal dünyada bıraktığımız dijital izlere dikkat et-
mek, bu izlerin istismar edilmemesi için son dere-
ce önemlidir.
C) Ücretsiz olduğu için avantajlı gördüğümüz inter-
net siteleri bize çok büyük bedeller ödetebilir.
D) internet kullanıcılarının sanal ortamdaki her hare-
keti, bilişim şirketlerince takip edilmekte ve değer-
lendirilmek üzere kayıt altına alınmaktadır.
shrE) Çağımızın gelişen bilişim teknolojileri, bilginin ne
derece önemli olduğunu ortaya koymuştur.
eis
Yapnian
![söz dizim kuralları-
anatçının hayal gücünün
aktarmaya çalışınm. Akıl
rünmeyen yönlerini, bi-
zünü, sadece görünen
ük bir zevkti. Objelerin
gösteren bu akım
26. 1980'li yıllar, romanımız için yeni açılımların da başlan-
gıcı sayılabilir. Ancak topyekûn bir başarıdan söz etmek
de abartılı bir iddia olur. Birkaç ad dışında, Türk romanı
nicelik bakımından gözle görülür bir artış göstermesi-
ne rağmen nitelik bakımından bir düşüşü yaşadı. Bun-
da medyanın sağladığı olanakların ve cilalı imaj adını
verdiğimiz reklamın da önemli etkisi olduğu kesindir. Bir
gazete röportajcılığının kolaylığında, daha çok güncele,
postmoderniteye ve özümsenmemiş güncel olaylara yö-
nelik magazinel eğilimler, birer yıldız gibi parlayıp sön-
düler. Birbirine yakın, gazete haberleriyle desteklenen
konular, okuru bilgilendirmek, onda yeni ufuklar açmak
yerine, derinliği olmayan, hep kolaycılığı benimseyen,
üslup ve teknik endişesinden yoksun içerikleriyle yarı
gazeteci, yarı araştırmacı yazarların etkinlik ve ilgi alan-
larını genişletmekten öte fazla bir işlevi olduğunu söyle-
mek zor.
Bu parçada yazar, 1980 sonrası romanıyla ilgili aşa-
ğıdakilerden hangisine değinmemiştir?
A) Kaliteli ve kalıcı roman sayısının azlığına
B) Toplumu aydınlatmak amacıyla eserler verildiğine
C) Romanların sanatsal açıdan zayıf olduğuna X
Sosyal hayattaki bazı değişikliklerin romanı olumsuz
etkilediğine
HE
E) Romancı olmayan kişiler tarafından romanlar yazıl-
dığına
IYE
Diçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü
2
M](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230206163348582040-3862012.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşüncelersöz dizim kuralları-
anatçının hayal gücünün
aktarmaya çalışınm. Akıl
rünmeyen yönlerini, bi-
zünü, sadece görünen
ük bir zevkti. Objelerin
gösteren bu akım
26. 1980'li yıllar, romanımız için yeni açılımların da başlan-
gıcı sayılabilir. Ancak topyekûn bir başarıdan söz etmek
de abartılı bir iddia olur. Birkaç ad dışında, Türk romanı
nicelik bakımından gözle görülür bir artış göstermesi-
ne rağmen nitelik bakımından bir düşüşü yaşadı. Bun-
da medyanın sağladığı olanakların ve cilalı imaj adını
verdiğimiz reklamın da önemli etkisi olduğu kesindir. Bir
gazete röportajcılığının kolaylığında, daha çok güncele,
postmoderniteye ve özümsenmemiş güncel olaylara yö-
nelik magazinel eğilimler, birer yıldız gibi parlayıp sön-
düler. Birbirine yakın, gazete haberleriyle desteklenen
konular, okuru bilgilendirmek, onda yeni ufuklar açmak
yerine, derinliği olmayan, hep kolaycılığı benimseyen,
üslup ve teknik endişesinden yoksun içerikleriyle yarı
gazeteci, yarı araştırmacı yazarların etkinlik ve ilgi alan-
larını genişletmekten öte fazla bir işlevi olduğunu söyle-
mek zor.
Bu parçada yazar, 1980 sonrası romanıyla ilgili aşa-
ğıdakilerden hangisine değinmemiştir?
A) Kaliteli ve kalıcı roman sayısının azlığına
B) Toplumu aydınlatmak amacıyla eserler verildiğine
C) Romanların sanatsal açıdan zayıf olduğuna X
Sosyal hayattaki bazı değişikliklerin romanı olumsuz
etkilediğine
HE
E) Romancı olmayan kişiler tarafından romanlar yazıl-
dığına
IYE
Diçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü
2
M
![2
32./Dünya Doğayı Koruma Vakfı tarafından yeryüzündeki
100 önemli bölgeden biri olarak belirlenen Datça, Antik
Çağ'dan günümüze bir işaret parmağı gibi sonsuz mavi-
liğin üzerinde sere serpe uzanmakta ve burada yaşayan
insanların huzur kaynağı olmaktadır. Ege ve Akdeniz'in
buluştuğu noktada yer alan Datça'da zeytin ve badem,
dağ ve deniz, yel ve değirmen yan yana gelir. Emeklili-
ğin tadını çıkaran eski değirmenlerin dev pervaneleri,
asırlarca buğdayı un etmenin verdiği gururu taşır. Tarih-
çi Strabon'un "Tanrı, insanın uzun ömürlü olmasını
isterse onu Datça'ya bırakır." sözü boşa değil. İki denizin
rüzgârları, Datça'da havayı da toprağı da bereketlendiri-
yor. Otlar ve çiçekler, insanın eczanesi oluyor.
TYT
Bu parçaya göre Datça'yla ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisi söylenemez?
Uluslararası vakıflar tarafından desteklenen bir yer-
leşim yeridir.akıflar
B) Tarımsal faaliyetlerin yapıldığı bir yerdir.
İnsana huzur veren bir yerdir.
D) Doğası ve havasıyla sağlık açısından insanlara fay-
da sağlamaktadır.
Artık kullanılmamasına rağmen yel değirmenleri
Datça'da varlığını sürdürmektedir.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230206205947966955-3387682.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler2
32./Dünya Doğayı Koruma Vakfı tarafından yeryüzündeki
100 önemli bölgeden biri olarak belirlenen Datça, Antik
Çağ'dan günümüze bir işaret parmağı gibi sonsuz mavi-
liğin üzerinde sere serpe uzanmakta ve burada yaşayan
insanların huzur kaynağı olmaktadır. Ege ve Akdeniz'in
buluştuğu noktada yer alan Datça'da zeytin ve badem,
dağ ve deniz, yel ve değirmen yan yana gelir. Emeklili-
ğin tadını çıkaran eski değirmenlerin dev pervaneleri,
asırlarca buğdayı un etmenin verdiği gururu taşır. Tarih-
çi Strabon'un "Tanrı, insanın uzun ömürlü olmasını
isterse onu Datça'ya bırakır." sözü boşa değil. İki denizin
rüzgârları, Datça'da havayı da toprağı da bereketlendiri-
yor. Otlar ve çiçekler, insanın eczanesi oluyor.
TYT
Bu parçaya göre Datça'yla ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisi söylenemez?
Uluslararası vakıflar tarafından desteklenen bir yer-
leşim yeridir.akıflar
B) Tarımsal faaliyetlerin yapıldığı bir yerdir.
İnsana huzur veren bir yerdir.
D) Doğası ve havasıyla sağlık açısından insanlara fay-
da sağlamaktadır.
Artık kullanılmamasına rağmen yel değirmenleri
Datça'da varlığını sürdürmektedir.
![1,
k
31
1
27. Şartlar değiştikçe gazete yazarlarının dillerine doladıkla-
ri konular ve benimsedikleri ilkeler de giderek değişiyor.
Günümüzün gazete yazarı, malını satmakta kararlı olan
küçük tacirin yaptığını taklide hevesleniyor: Pantolon
uymadı, gömlek verelim. Bu tutum gazete yazarlığının
"kanaat önderliği" konumundan hızla uzaklaşarak maga-
zin yazarlığıyla benzeşmesine yol açıyor.
Bu parçada günümüz gazete yazarlarının eleştirilme
nedeni nedir?
A) Kültürel konulardan uzak durmaları
B) Sıradan olayları önemli bir haber gibi servis etmeleri
Ticari endişelerle gerçek amaçlarının dışına çıkma-
`ları
Yeniliklere açık olmamaları
E) Özgünlükleri yitiriyor olmaları
22303-2](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230206205915763217-3387682.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler1,
k
31
1
27. Şartlar değiştikçe gazete yazarlarının dillerine doladıkla-
ri konular ve benimsedikleri ilkeler de giderek değişiyor.
Günümüzün gazete yazarı, malını satmakta kararlı olan
küçük tacirin yaptığını taklide hevesleniyor: Pantolon
uymadı, gömlek verelim. Bu tutum gazete yazarlığının
"kanaat önderliği" konumundan hızla uzaklaşarak maga-
zin yazarlığıyla benzeşmesine yol açıyor.
Bu parçada günümüz gazete yazarlarının eleştirilme
nedeni nedir?
A) Kültürel konulardan uzak durmaları
B) Sıradan olayları önemli bir haber gibi servis etmeleri
Ticari endişelerle gerçek amaçlarının dışına çıkma-
`ları
Yeniliklere açık olmamaları
E) Özgünlükleri yitiriyor olmaları
22303-2
![7
mak,
şiirin.
3.
a
rasi
nemli
Büyük Düşün Hedefini Yüksek Tut
EX Sanat anlayışınıza
misiniz?
8. Mustafa Kutlu'nun hikâyeleri, hele hele insanı
anlatmadaki başarısı, kendine has, özgün bir
çizgidir. Kutlu, özellikle geliştirdiği hikâye dili ile
kendine mahsus bir çizgi yakalamıştır. Yazarin
bunu, geleneksel kültürümüz ile Batı hikâye
ve romanındaki anlatım teknikleri arasında bir
terkip oluşturarak gerçekleştirdiğini söyleyebiliriz.
Edebiyatımızda sanatsal olgunluğun öykü
türünde bu denli yoğun öne çıktığı çok nadirdir.
Bu tatla okunabilen eser sayısı da sınırlıdır.
Hikâyelerindeki yalın üslup ve "bizden biri"
olduğunu her sözcükte belli eden içten anlatım
bulursunuz. Okundukça okuru içine çeken ve
zamanla anlaşılan bir tarzı vardır.
Bu parçada Mustafa Kutlu'nun hangi özelliği
üzerinde durulmamıştır?
A) Çok yönlülüğü
BY Kendine özgü üslubu
Toplumdan uzaklaşmamış olması
DEşkiyle yeniyi harmanladığı
E Sorumluluk sahibi olduğu
E
10.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230207072803562485-2390286.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler7
mak,
şiirin.
3.
a
rasi
nemli
Büyük Düşün Hedefini Yüksek Tut
EX Sanat anlayışınıza
misiniz?
8. Mustafa Kutlu'nun hikâyeleri, hele hele insanı
anlatmadaki başarısı, kendine has, özgün bir
çizgidir. Kutlu, özellikle geliştirdiği hikâye dili ile
kendine mahsus bir çizgi yakalamıştır. Yazarin
bunu, geleneksel kültürümüz ile Batı hikâye
ve romanındaki anlatım teknikleri arasında bir
terkip oluşturarak gerçekleştirdiğini söyleyebiliriz.
Edebiyatımızda sanatsal olgunluğun öykü
türünde bu denli yoğun öne çıktığı çok nadirdir.
Bu tatla okunabilen eser sayısı da sınırlıdır.
Hikâyelerindeki yalın üslup ve "bizden biri"
olduğunu her sözcükte belli eden içten anlatım
bulursunuz. Okundukça okuru içine çeken ve
zamanla anlaşılan bir tarzı vardır.
Bu parçada Mustafa Kutlu'nun hangi özelliği
üzerinde durulmamıştır?
A) Çok yönlülüğü
BY Kendine özgü üslubu
Toplumdan uzaklaşmamış olması
DEşkiyle yeniyi harmanladığı
E Sorumluluk sahibi olduğu
E
10.
![35-36. soruları aşağıdaki parçaya gor
Özellikle esere dönük bir eleştiriye yönelmemeye çaba
gösteren eleştirmen, genel üzerine saptamalarda
bulunur. Roman üzerine yazarken yazılarını eser, okur
ve eleştirmen üzerine odaklar. Çok üretken bir roman
sahası olmasına rağmen bunun okur ve eleştirmen
açısından birtakım olumsuzluklar taşıdığını düşünür.
Roman: Çağımızın Sanatı adlı yazısında belirttiği gibi,
yayımlanan roman sayısının fazlalığı karşısında roman
okuyucusunun belli bir sınıflamaya gitme
ise artık iyi romanın saptanmasında kendi gibi
zorunluluğunun doğduğunu belirtir. Asıl önemli nokta
eleştirmenlerden çok, yayınevleri ve büyük ödüllerin
seçici kurullarının görüşlerinin rağbet görmesidir. Bu
durumu roman türü için bir bunalım olarak gören
eleştirmen; yazarların kısa romana yönelebileceğini,
eleştirmenlerin bile bu yoğunluk içinde büyük yapıtları
gözden kaçırma ihtimalleri olduğunu söyler.
35. Bu parçada söz konusu eleştirmenle ilgili;
1. kimi durumlarda nesnel eleştiriye olan inancını
yitirdiği,
II. eleştirilerini bütünlüklü bir çerçeve içinde
gerçekleştirdiği,
III. yazarların üretim sürecinde okur odaklı bir çalışma
gerçekleştirmeleri gerekir, fikrine katıldığı,
IV. roman sahasındaki üretim verimliliğinin okurun eser
seçimini etkilediğine inandığı
durumlarından hangilerine değinilmemiştir?
A) Yalnız I
D) II ve III
B) Yalnız III
E) II ve IV
C) Lve Ill
LİMİT YAYINLARI](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230207071020326165-3387682.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler35-36. soruları aşağıdaki parçaya gor
Özellikle esere dönük bir eleştiriye yönelmemeye çaba
gösteren eleştirmen, genel üzerine saptamalarda
bulunur. Roman üzerine yazarken yazılarını eser, okur
ve eleştirmen üzerine odaklar. Çok üretken bir roman
sahası olmasına rağmen bunun okur ve eleştirmen
açısından birtakım olumsuzluklar taşıdığını düşünür.
Roman: Çağımızın Sanatı adlı yazısında belirttiği gibi,
yayımlanan roman sayısının fazlalığı karşısında roman
okuyucusunun belli bir sınıflamaya gitme
ise artık iyi romanın saptanmasında kendi gibi
zorunluluğunun doğduğunu belirtir. Asıl önemli nokta
eleştirmenlerden çok, yayınevleri ve büyük ödüllerin
seçici kurullarının görüşlerinin rağbet görmesidir. Bu
durumu roman türü için bir bunalım olarak gören
eleştirmen; yazarların kısa romana yönelebileceğini,
eleştirmenlerin bile bu yoğunluk içinde büyük yapıtları
gözden kaçırma ihtimalleri olduğunu söyler.
35. Bu parçada söz konusu eleştirmenle ilgili;
1. kimi durumlarda nesnel eleştiriye olan inancını
yitirdiği,
II. eleştirilerini bütünlüklü bir çerçeve içinde
gerçekleştirdiği,
III. yazarların üretim sürecinde okur odaklı bir çalışma
gerçekleştirmeleri gerekir, fikrine katıldığı,
IV. roman sahasındaki üretim verimliliğinin okurun eser
seçimini etkilediğine inandığı
durumlarından hangilerine değinilmemiştir?
A) Yalnız I
D) II ve III
B) Yalnız III
E) II ve IV
C) Lve Ill
LİMİT YAYINLARI
![TYT - Türkçe
39-40. soruları aşağıdaki parç
göre cevaplayınız.
Sanatçı; dış dünyayı olduğu gibi anlatamaz, taklit
edemez ve gösteremez. Sanatçı; kendine özgü bakış
açısı ve duyarlılığıyla var olanı seçer, ayıklar, yorumlar
sonra da yine dönemine ve kendine özgü bir teknikle
bu malzemeden yeni bir yapı ortaya çıkarır. İşte bunun
için "Sanat, doğaya ilave edilmiş insandır." denmiştir.
Ortaya çıkan yapının inandırıcı, çağrıştırıcı,
düşündürücü olması gerekir. Bunun için sanat eseri bir
kurgu olmalıdır, buna kurmaca da denir. Bu kurgu,
kullanılan ifade vasıtasına göre ad kazanır. Kurgu, çizgi
veya renkle gerçekleşmişse resim; taş, ahşap, mermer
vb. maddeler aracılığıyla ortaya konmuşsa heykel; dil
ile ifade edilmişse edebî metin; sesle duyurulmuşsa
müzik alanındaki sanat eserleri ortaya çıkar.
DENEME 07
40. Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargılardan
hangisine ulaşılamaz?
A) Sanatçının mevcut malzemeye yeni bir şekil ve ruh
verdiğine
B) Sanatçının dış dünyayı, kendince ve imkânları
çerçevesinde değerlendirdiğine
C) Sanat eserinin, meydana geldiği dönemden izler
taşıdığına
D) Dış dünyada var olan bir varlığı, eşyayı aynıyla
anlatma işine sanat etkinliği denilemeyeceğine
Sanatın, kullanılan malzemelere göre
isimlendirildiğine
E](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230207071050806244-3387682.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerTYT - Türkçe
39-40. soruları aşağıdaki parç
göre cevaplayınız.
Sanatçı; dış dünyayı olduğu gibi anlatamaz, taklit
edemez ve gösteremez. Sanatçı; kendine özgü bakış
açısı ve duyarlılığıyla var olanı seçer, ayıklar, yorumlar
sonra da yine dönemine ve kendine özgü bir teknikle
bu malzemeden yeni bir yapı ortaya çıkarır. İşte bunun
için "Sanat, doğaya ilave edilmiş insandır." denmiştir.
Ortaya çıkan yapının inandırıcı, çağrıştırıcı,
düşündürücü olması gerekir. Bunun için sanat eseri bir
kurgu olmalıdır, buna kurmaca da denir. Bu kurgu,
kullanılan ifade vasıtasına göre ad kazanır. Kurgu, çizgi
veya renkle gerçekleşmişse resim; taş, ahşap, mermer
vb. maddeler aracılığıyla ortaya konmuşsa heykel; dil
ile ifade edilmişse edebî metin; sesle duyurulmuşsa
müzik alanındaki sanat eserleri ortaya çıkar.
DENEME 07
40. Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargılardan
hangisine ulaşılamaz?
A) Sanatçının mevcut malzemeye yeni bir şekil ve ruh
verdiğine
B) Sanatçının dış dünyayı, kendince ve imkânları
çerçevesinde değerlendirdiğine
C) Sanat eserinin, meydana geldiği dönemden izler
taşıdığına
D) Dış dünyada var olan bir varlığı, eşyayı aynıyla
anlatma işine sanat etkinliği denilemeyeceğine
Sanatın, kullanılan malzemelere göre
isimlendirildiğine
E
![39-40. sorulanı aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız
Sanatçı; dış dünyayı olduğu gibi anlatamaz, taklit
edemez ve gösteremez. Sanatçı; kendine özgü bakış
açısı ve duyarlılığıyla var olanı seçer, ayıklar, yorumlar
sonra da yine dönemine ve kendine özgü bir teknikle
bu malzemeden yeni bir yapı ortaya çıkarır. İşte bunun
için "Sanat, doğaya ilave edilmiş insandır." denmiştir.
Ortaya çıkan yapının inandırıcı, çağrıştırıcı,
düşündürücü olması gerekir. Bunun için sanat eseri bir
kurgu olmalıdır, buna kurmaca da denir. Bu kurgu,
kullanılan ifade vasıtasına göre ad kazanır. Kurgu, çizgi
veya renkle gerçekleşmişse resim; taş, ahşap, mermer
vb. maddeler aracılığıyla ortaya konmuşsa heykel; dil
ile ifade edilmişse edebî metin; sesle duyurulmuşsa
müzik alanındaki sanat eserleri ortaya çıkar.
39. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Sanatçının diğer insanlardan ayrılan özellikleri
B) Sanat eserlerinin neye göre gruplandırıldığı
C) Sanatçının neden estetik kaygı duyduğu
D) Sanatçı ile dış dünya arasındaki duygusal bağ
E) Sanatın her an değişen, genişleyen bir insan
etkinliği olması
B
!!](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230207071034946230-3387682.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler39-40. sorulanı aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız
Sanatçı; dış dünyayı olduğu gibi anlatamaz, taklit
edemez ve gösteremez. Sanatçı; kendine özgü bakış
açısı ve duyarlılığıyla var olanı seçer, ayıklar, yorumlar
sonra da yine dönemine ve kendine özgü bir teknikle
bu malzemeden yeni bir yapı ortaya çıkarır. İşte bunun
için "Sanat, doğaya ilave edilmiş insandır." denmiştir.
Ortaya çıkan yapının inandırıcı, çağrıştırıcı,
düşündürücü olması gerekir. Bunun için sanat eseri bir
kurgu olmalıdır, buna kurmaca da denir. Bu kurgu,
kullanılan ifade vasıtasına göre ad kazanır. Kurgu, çizgi
veya renkle gerçekleşmişse resim; taş, ahşap, mermer
vb. maddeler aracılığıyla ortaya konmuşsa heykel; dil
ile ifade edilmişse edebî metin; sesle duyurulmuşsa
müzik alanındaki sanat eserleri ortaya çıkar.
39. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Sanatçının diğer insanlardan ayrılan özellikleri
B) Sanat eserlerinin neye göre gruplandırıldığı
C) Sanatçının neden estetik kaygı duyduğu
D) Sanatçı ile dış dünya arasındaki duygusal bağ
E) Sanatın her an değişen, genişleyen bir insan
etkinliği olması
B
!!
![5
4.
Yaşamın canlılığı ve imkâpları ölçüsünde hep hareket
hâlinde ve çok katman bir dirilikte, Ömer Erdem'in
şiiri, Acı ve kederle de bakıyor sevinç ve mutlulukla da,
çağın sorunlara da işaret ediyor bireyin yaşama
neşesine de Şiir üzerinden eleştirisini yapıyor,
düşündürüyor, sorgulatıyor. Nitelikli okurun şiir
üzerinden varlıkla özgün bir ilişki kurmasını sağlıyor.
Saregelen devinim, dönüşüm, ontolojik erinlik ve
eleştirel algı, Pas'tan sonraki aşamayı şimdiden merak
ettiriyor. Her bir dize hakikat denizine çarpan dalgalar
misali olunca Mevlana'nın dediği gibi "Herkes kendi
kabının büyüklüğünce alıyor." hissesine düşeni.
Bu parçadan hareketle Ömer Erdem'in şiirine ilişkin
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Yaşamdan kopuk değildir.
Onun şiirinden kendi düzeyine göre yararlanır.
Karşıt durumları bünyesinde barındırıyor.
D Her okur, çok katmanlı bir yapıya sahiptir.
E Sadece nitelikli okura seslenmektedir.
KRONOMETRE PARAGRAF SORU BANKASI](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230207062354091200-4866258.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler5
4.
Yaşamın canlılığı ve imkâpları ölçüsünde hep hareket
hâlinde ve çok katman bir dirilikte, Ömer Erdem'in
şiiri, Acı ve kederle de bakıyor sevinç ve mutlulukla da,
çağın sorunlara da işaret ediyor bireyin yaşama
neşesine de Şiir üzerinden eleştirisini yapıyor,
düşündürüyor, sorgulatıyor. Nitelikli okurun şiir
üzerinden varlıkla özgün bir ilişki kurmasını sağlıyor.
Saregelen devinim, dönüşüm, ontolojik erinlik ve
eleştirel algı, Pas'tan sonraki aşamayı şimdiden merak
ettiriyor. Her bir dize hakikat denizine çarpan dalgalar
misali olunca Mevlana'nın dediği gibi "Herkes kendi
kabının büyüklüğünce alıyor." hissesine düşeni.
Bu parçadan hareketle Ömer Erdem'in şiirine ilişkin
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Yaşamdan kopuk değildir.
Onun şiirinden kendi düzeyine göre yararlanır.
Karşıt durumları bünyesinde barındırıyor.
D Her okur, çok katmanlı bir yapıya sahiptir.
E Sadece nitelikli okura seslenmektedir.
KRONOMETRE PARAGRAF SORU BANKASI
![HIKAYE UNITE-II
HİKÂYE / 1923-1980 ARASI HİKÂYE - III
5. Martı yumurtalarına doğru yürüdüm. Keratalar, ne de çıkıl-
ması zor yerlere yumurtluyorlar! Nasıl da saklıyorlar onları!
Nereden de biliyorlar, bir martı yumurtası düşmanı vardır
diye? Herhâlde insanlardan saklamıyorlar. Kim bilir güneş-
te şu sakin sakin kurumaya çalışan karabataklar, belki
martı yumurtası oburudur. Belki kertenkele, yılan sever
martı yumurtasını, kim bilir?
Ellerim kan içinde kaldı. Yüzüm gözüm toprakla doldu.
Ama kırka yakın martı yumurtası topladım. Şu yumurtaların
birkaçını bizim kuluçkanın altına koysam... Kim bilir nasıl
şaşırırdı bizim tepeli tavuk? Ne sersem şeydir o! Geçen
sene altından ördekler sarı sarı çıktıkları zaman, zavallıları
suya gitmesinler diye az mi gagalamıştı?
Bir hikâyeden alınan bu parça ile ilgili olarak aşağıda-
kilerden hangisi söylenemez?
A) Sonu merak edilecek ilgi çekici bir olay yoktur.
B) Kısa cümlelerle akıcı bir anlatım sağlanmıştır.
C) Anlatımda özetleme tekniğine başvurulmuştur.
D) Günlük yaşamın konu edildiği bir öyküden alınmıştır.
E) Anlatılanlar kahramanın gördükleri bildikleri ve yaşa-
dıkları ile sınırlıdır.
bryPLE bry PLE](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230207053854162894-1741454.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerHIKAYE UNITE-II
HİKÂYE / 1923-1980 ARASI HİKÂYE - III
5. Martı yumurtalarına doğru yürüdüm. Keratalar, ne de çıkıl-
ması zor yerlere yumurtluyorlar! Nasıl da saklıyorlar onları!
Nereden de biliyorlar, bir martı yumurtası düşmanı vardır
diye? Herhâlde insanlardan saklamıyorlar. Kim bilir güneş-
te şu sakin sakin kurumaya çalışan karabataklar, belki
martı yumurtası oburudur. Belki kertenkele, yılan sever
martı yumurtasını, kim bilir?
Ellerim kan içinde kaldı. Yüzüm gözüm toprakla doldu.
Ama kırka yakın martı yumurtası topladım. Şu yumurtaların
birkaçını bizim kuluçkanın altına koysam... Kim bilir nasıl
şaşırırdı bizim tepeli tavuk? Ne sersem şeydir o! Geçen
sene altından ördekler sarı sarı çıktıkları zaman, zavallıları
suya gitmesinler diye az mi gagalamıştı?
Bir hikâyeden alınan bu parça ile ilgili olarak aşağıda-
kilerden hangisi söylenemez?
A) Sonu merak edilecek ilgi çekici bir olay yoktur.
B) Kısa cümlelerle akıcı bir anlatım sağlanmıştır.
C) Anlatımda özetleme tekniğine başvurulmuştur.
D) Günlük yaşamın konu edildiği bir öyküden alınmıştır.
E) Anlatılanlar kahramanın gördükleri bildikleri ve yaşa-
dıkları ile sınırlıdır.
bryPLE bry PLE
![29. Munch, 1893'te en ünlü eseri olan Çığlık üzerinde
çalışmaya başladı. Resim; konusu yaşam, aşk, ölüm ve
bunların uyandırdığı yoğun duygular olan "Yaşam Frizi"
isimli bir serinin parçasıydı. Munch, her defasında
yeniden düzenleyerek ve yeni resimler ekleyerek bu seri
üzerinde yıllarca çalıştı. Diğer resimleri gibi bu resmin de
birçok farklı uyarlamasını yaptı. Taş baskı, yağlı boya,
tempera tekniğiyle yaptığı versiyonları bulunan bu ikonik
resim, 19. yüzyılda dışa vurumculuk akımında temsil
edilen endişe ve korkunun simgesi hâline geldi. Resmin
figür çığlık atıyormuş gibi göründüğü için bu ismi aldığı
düşünülse de Munch, resmin adını kendi çevresini saran
dünyadan gelen, gizemli bir çığlıktan aldığını şöyle dile
getirmişti: "Bir yürüyüşün hatırası olan bir imgeydi aslında
bu. İki arkadaşımla birlikte yolda yürüyordum, güneş
battı. Birden gökyüzü kan rengi oldu ve bir hüzün soluğu
hissettim. Durdum, çite dayandım, bitkindim. Fiyordun
üzerindeki bulutlar kan damlatıyordu. Arkadaşlarım yola
devam etti ama ben göğsümde açık bir yarayla, titreyerek
oracıkta kaldım. Doğanın içinden kocaman, olağan dışı
bir çığlığın geçtiğini duydum."
Bu parçada Çığlık adlı resimle ilgili aşağıdakilerin
hangisine değinilmemiştir?
A) Bazı soyut kavramların sembolü olduğuna
B) Belli bir sanat anlayışını temsil ettiğine
C) Anlık bir etkilenmenin sonucu oluştuğuna
D) Sanatsal iletisinin yanlış anlaşıldığına
E) Kült bir yapıt özelliği taşıdığına](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230206194416845069-5360255.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler29. Munch, 1893'te en ünlü eseri olan Çığlık üzerinde
çalışmaya başladı. Resim; konusu yaşam, aşk, ölüm ve
bunların uyandırdığı yoğun duygular olan "Yaşam Frizi"
isimli bir serinin parçasıydı. Munch, her defasında
yeniden düzenleyerek ve yeni resimler ekleyerek bu seri
üzerinde yıllarca çalıştı. Diğer resimleri gibi bu resmin de
birçok farklı uyarlamasını yaptı. Taş baskı, yağlı boya,
tempera tekniğiyle yaptığı versiyonları bulunan bu ikonik
resim, 19. yüzyılda dışa vurumculuk akımında temsil
edilen endişe ve korkunun simgesi hâline geldi. Resmin
figür çığlık atıyormuş gibi göründüğü için bu ismi aldığı
düşünülse de Munch, resmin adını kendi çevresini saran
dünyadan gelen, gizemli bir çığlıktan aldığını şöyle dile
getirmişti: "Bir yürüyüşün hatırası olan bir imgeydi aslında
bu. İki arkadaşımla birlikte yolda yürüyordum, güneş
battı. Birden gökyüzü kan rengi oldu ve bir hüzün soluğu
hissettim. Durdum, çite dayandım, bitkindim. Fiyordun
üzerindeki bulutlar kan damlatıyordu. Arkadaşlarım yola
devam etti ama ben göğsümde açık bir yarayla, titreyerek
oracıkta kaldım. Doğanın içinden kocaman, olağan dışı
bir çığlığın geçtiğini duydum."
Bu parçada Çığlık adlı resimle ilgili aşağıdakilerin
hangisine değinilmemiştir?
A) Bazı soyut kavramların sembolü olduğuna
B) Belli bir sanat anlayışını temsil ettiğine
C) Anlık bir etkilenmenin sonucu oluştuğuna
D) Sanatsal iletisinin yanlış anlaşıldığına
E) Kült bir yapıt özelliği taşıdığına
![36. Bu parçada söz edilen yazar ile ilgili olarak aşa-
ğıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Şaheser niteliğinde bir ürün vermediğine
B) Bir başyapıt yazabilecek yetkinlikte olduğuna
C) Bir şaheser ortaya koyma imkânı yakalayama-
dığına
D) Üslubuyla bazı yazarlardan ayrıldığına
E) Edebiyat dünyasında değerinin geç fark edildi-
ğine](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230207031403062593-5136627.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler36. Bu parçada söz edilen yazar ile ilgili olarak aşa-
ğıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Şaheser niteliğinde bir ürün vermediğine
B) Bir başyapıt yazabilecek yetkinlikte olduğuna
C) Bir şaheser ortaya koyma imkânı yakalayama-
dığına
D) Üslubuyla bazı yazarlardan ayrıldığına
E) Edebiyat dünyasında değerinin geç fark edildi-
ğine