Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

Bazıları "Sanat, sanat içindir." ve bazıları da "Sanat, toplum içindir." der. "Sanat, sanat için olduğu zaman dolaylı olarak toplum için de yararlıdır." diyenler de vardır. Ama Atatürk için edebiyat, "büyük insanlık" yolunda "uyarıcı, hedeflendirici ve yürütücü" olmalıdır. Atatürk gerek sohbetlerinde gerek dikte ettiği direktiflerinde edebiyatın toplumun yücelmesi yönünde kullanılmasını istemiştir. Türk çocuğu edebiyat yolundan ulusunun yüceliğini, sağlam karakterli olduğunu öğrenecek, devrimlere bu yoldan bağlanacak ve onu koruyacak; yine bu yoldan iyi hatip olarak yığınları olumlu yönlerde peşinden sürükleyecek. Atatürk, edebiyatın sadece subjektif duyguları yansıtan bir aristokrasi rehavetine yastıklık etmesine daima karşı olmuştur. Türk kahramanlığını dile getiren Yahya Kemal'i ve sosyal adaletsizliğe isyan eden Tevfik Fikret'i de bunun için sevmiştir, "hürriyet" diye kükreyen Namık Kemal'e bunun için gönül vermiştir. OPPO 37. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi Atatürk'ün edebiyatla ilgili düşüncesini desteklemektedir? A) Siz sanatı toplumun, milletin sorunlarını anlatmaya yarayan bir araç olarak görürseniz o zaman ortaya çıkan eserler sanat eseri olmaz. B) Bu sanatçının anlayışına göre, bir eserin değindiği toplumsal konuların, etik değerlerin, halka kazandırdıklarının bir önemi yoktur. C) Bir şiiri başarılı yapan en önemli unsurlar; ses bütünlüğü, uyaklar, hece uyumu, ses tekrarları gibi "teknik" özelliklerdir. D) Kimi şairler; "gerçek sanat"ın yalnızca form, teknik, estetik gibi açılardan başarılı olması gerektiğine inanır. E) Hiçbir sanat, içinde doğduğu toplum ve coğrafyanın, tarihsel koşulların oluşturduğu dünya görüşünü yansıtmaktan kurtulamaz. 38. Bu parçada altı çizili sözle asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisi olabilir? A)/ Sanatın bir gruba çıkar sağlayacak şekilde oluşturulması B) Edebiyatın kişisel hislerle soylu kesime seslenmesi C) Sanatın zenginlerden maddiyat gözetilerek ortaya konması D) Edebiyatın amaca ulaşmada araç olarak kullanılması E) Edebiyatın "toplum için sanat" anlayışıyla üretilmesi Deneme Sınavi-05

4 %52 17:06 <12. Mehmet otomobil almıştır. Mavi araç ciptir. -Burak'ın aldığı araç mavi cip değildir. Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur? A) Burak'ın aracı beyazdır. C) Fatih'in aracı motosiklettir. Mavic a Be te M 11. Ne yazık ki toplumumuzda çocuk bir hata yaptığında kendini ne kadar suçlu hissederse ve ne kadar utanırsa o davranışı tek- rar etme ihtimali o kadar düşük olur gibi bir yanlış anlaşılma mevcuttur. Fakat suçluluk ve utanç duygularının çocuklar üze- rinde yıkıcı etkisi fazladır. Çocuklar onlara ağır gelen bu duygularla baş etmeye çalışırken bir yandan da yaptıkları hatanın farkına varıp ondan ders çıkaramazlar ve olumlu yönlerini geliştirmek için harcayacak enerji bulamazlar. Bu sebeple aile içe- risinde çocuklar üzerinde yıkıcı etkisi olan utanç ve suçluluk duygularının değil empati, sorumluluk alma, pişmanlık yaşama gibi duygu ve becerilerin geliştirilmesi gerekmektedir. Bu metin aşağıdaki sorulardan hangisine verilmiş bir cevap olabilir? B) Mehmet'in aracı siyahtır. DHanifi'nin araçı mavidir. ken A) Toplumun çocuklara bakışı nasıldır? Suç işleyen çocuklar bu suçu tekrar eder mi? C) Çocuğun olumlu yönlerini geliştirmek için ne yapılmalıdır? D) Çocuk eğitiminde cezanın ne gibi olumsuz etkileri vardır? Aşağıdaki tabloda bir sınıfta ders çalışma alışkanlıklarıyla ilgili yapılan bir anketin sorularına cevap veren öğrencilerin ları verilmiştir. Nadiron Bazen Sık sik Her zam Çözümü nasıl buldun?

3. TEST-2 Metnin Ana Fikri Gün içinde birçok bilgi bize farklı yollarla gelmekte. Ba- zen görsel ve yazılı basın ile bazen de yakınımızdaki aile fertleri veya iş arkadaşlarımız yoluyla binlerce bilgi bize aktarılıyor. Bu bilgi karmaşası içerisinde hangi bilgi bize hizmet ediyor, hangisi ise hizmet etmiyor ayrımı önem taşımaktadır. Bu durumlarda sorgulayıcı bir zihin yapı- si ile yaklaşmak bizlere fayda sağlamaktadır. Düşünce kargaşasından en verimli şekilde istifade edebilmek ve yeniye ulaşabilmek için bilgiyi sorgulamalı, sınıflandırmalı ve ondan çıkarımlar yapabilmeliyiz. Bu düşünce başka- sının diye kaçmak, "sebzeler pazarındır" diye iyi yemek yapmaktan kaçmaya benzer Sebzeler pazarın değildir. sadece pazardan alınmıştır. İyi yemekse bizim yaptığımız bir yemek olarak servis edilecektir. Bu metinde yazar, aşağıdaki düşüncelerden hangi- si üzerinde durmuştur? A) İnsan yeni düşünceler üretmek istiyorsa bilgi kirli- liğine karşı dikkatli olmalı ve kullanışlı bilgiyi seçe- bilmelidir. 4. B Bilgi kirliliği, güvenilir bilgiye ulaşmayı ve yenilikçi fikirler ortaya koymayı imkânsızlaştırmıştır. C) Orijinal bir düşünceye ulaşabilmek için mevcut bilgi zihinsel süreçlerle zenginleştirilmelidir. D) Başkasına ait düşünceler, gelişimimizi olumsuz et- kiler. Oku miz las kö ilg ya iy C

ala- lar cin an r, 7- 7 t 24. Dövüş Kulübü'nün anlatıcısı ne diyordu? "Tek kullanımlık a pover şeker, tek kullanımlık süt tozu... Peki, ya her uçuşta karşı- laştığım insanlar? Onlar da tek kullanımlık arkadaşlar." Nor- mal şartlarda yol arkadaşlığı tam da bu değil midir? Aynı araca binmek dışında ortak noktaları olmayan, bir yere var- mak gayesiyle kısa bir süre için hayatlarını dondurmuş iki insan iletişime geçer; karşılıklı olarak kısa süreli hafızalarını meşgul edecek bilgi paylaşımında bulunurlar; inilecek du- rağa varıldığında da bir daha birbirlerini görmemek üzere ayrılırlar. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? A) Çağın dünyasında her şeyde olduğu gibi dostluklar da hızlı şekilde tüketilmektedir. B) Aynı amaç doğrultusunda hareket etmeyen insanların ilişkileri zayıf olur. C) Gerçek dostluk, her durumda ve şartta varlığını sürdü- rendir. D) İnsanların ortak noktalarının az olması, uzun süreli dostlukların oluşmasına engel değildir. E) Kısa süreli paylaşımlar sağlam dostlukların ortaya çık- ması için yeterli değildir.

TÜRKÇE 37. Türk edebiyatında şairler haklı olarak artık hiç okunmadıkla- rından şikâyetçiler. Ancak edebiyat dünyasının içine girildi- ğinde şiirin gittikçe değer kazandığı görülüyor. Belki büyük kitlelerin oluşturduğu bir ilgi değil bu ama yine de edebiyata meraklılarının tutkusunu yansıtan bir ilgi. Tıpkı meraklıları- nın aklını başından alan kıymetli bir mücevher gibi. Geç- mişten gelen şairlerin bu durumda etkisi çok büyük. Onların oluşturduğu dizelerle günümüze sanki birer köprüyle bağla- niyor şiir. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? Şiiri önemli yapan nitelikli okur tarafından tercih edilme- sidir. B) Türk edebiyatındaki şairler artık okunmadıklarından ya- kınmaktadır. C) Şiir çok tercih edilmese de iyi şairler yetişmeye devam etmektedir. D) Şiir çok kişi tarafından okunmasa da bazı kesimler için hâlâ bir tutkudur. E) Türk edebiyatında güzel şiir yazılmadığı için okur tara- fından tercih edilen bir tür değildir. 39.

2. Edebiyat; güzellik ve estetik zevki içinde taşırken, çeşitli felsefi yaklaşımlarca anlama ve yorumlama edimiyle yüz yüze kalır. Bir edebiyat eserinde ya- zılan bir bireyin veya bireylerin, hayat karşısındaki düşüncelerinin, toplumun kültürel değerlerinin ve bireylerin gereksinimlerinin belli bir mekan ve za- mansallık içinde yazar tarafından kurguyla örtüş- türülmesidir. Bu yüzden de Yazın yapıtlarında gerçeklik ve düşsellik arasında kurulan bu bağı ya- zar hem kendine hem de okuyucuya sunar ve bu sunuşta estetik bir yan vardır. ---- Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akı- şına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmeli- dir? A) yapıtlarda gerçek, bir başka gerçekliğe bürün- memeli B yazar, olağan şeyleri hayata aykırı kaçmayacak bir şekilde anlatandır C) yazar, özgün bir anlatımı bulduğu zaman okurun karşısına rahat çıkabilir D) olmuş olanı değil olabilecek olanı, olanaklılığı göstermesidir edebiyatı farklı kılan E) yazar, başından geçmiş olayları anlatarak oku- yucuda estetik zevk uyandırmaya çalışır

Aşağıdaki soruların cevaplarını bulmacaya yazalım. 1 Acil durum telefonu 112 olan cankurtaran. 2 Acil durum telefonu 110 olan kurum. 3 Acil durum telefonu 155 olan kurum. 4 Acil durum telefonu 156 olan kurum. 5 Acil durum telefonu 122 olan kurum. 6 Acil durum telefonu 183 olan kurum. OSYAL DESTEK T.C. BAŞBAKANLIK AFAD AFET VE ACİL DUR YÖNETİMİ BAŞKA

pya- Ru- nadir yata ze- imci diği di? utc- mü- askı in- zel am- rle, de- bin vüz na- A ve eri Y A ne Y 1 an el n A R 1 39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Çin, Tibet Ovası'na daha fazla yağmur yağdırmak için tarihteki en büyük yapay yağmur deneyinin te- mellerini atıyor. Proje, esasen Tsinghua Üniversitesi araştırmacılarının 2016 yılında geliştirdiği ve Tianho adı verilen projenin bir uzantısı. Bu projeyle yaklaşık 1,6 milyon kilometrekare büyüklüğündeki bir alana fazladan yağış getirilmesi bekleniyor. Bulut tohumla- ması denilen karma yöntem üzerinde uzun yıllardır çalışan deneyimli iklim bilimcileri ve mühendisler, proje kapsamında kuracakları yanma odalarında gümüş iyodür parçacıkları oluşturup bunların rüz- gârla atmosfere taşınmasını amaçlıyor. Tamamen doğal yollarla taşınacak parçacıkların, gökyüzüne yağmur ve kar oluşturabilen yapay nem bulutları ekmesi bekleniyor. Proje başarılı olursa yüz ölçümü Alaska'yı geçen bu uçsuz bucaksız alana yağması beklenen ilave yağış, Çin'in yıllık su tüketiminin yak- laşık yüzde yedisini karşılayacak. 39. Bucada söz edile proje ile ilgili aşağıdaki- lerden hangisine dinilmemiştir? A)/Sağlayacağay miktarına Yürütüle gi bölgeye Uyginma biçimine D) Aştırmacıların niteliğine Elası sonuçlarına 40 Bu parçada altı çizili sözle bulut tohumlaması yönteminin hangi özelliğine vurgu yapılmıştır? A) Doğal ve yapay süreçlerin bir arada bulunmasına B) Geleneksel ve modern yöntemlerin birlikte uygu- lanmasına C) Farklı doğal moleküllerin bileşimini esas almasına D) Benzer bileşen içeren materyallerin eş zamanlı kullanılmasına Farklı doğa olaylarının birlikte değerlendirilme- sine

1. Tanzimat Dönemi roman yazarlarından olan Ahmet Mithat Efendi, halk için roman yazma çığırını başlatmış ve çok sayıda roman kaleme almıştır. Ahmet Mithat'ın romanları teknik yönden eleştirilse de o, anlattıklarıyla yüz yıl önce- sinden günümüze seslenebilmiştir. Çünkü onun meyveleri hiçbir zaman bir mevsimlik olmamıştır. Bu parçadaki altı çizili sözle Ahmet Mithat Efendi'ye dair anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Anlattıklarının evrensel bir nitelikte olması B) Halkın sorunlarına anlattıklarıyla çözüm yolları bulması C) Her kişinin anlayabileceği bir dil kullanması D) Anlattıklarından her dönemde faydalanılabilmesi E) Olayları özgün bir bakış açısıyla ele alması

San Big back ya da daya insandığ Defnerin yetenele de eme everlerinin balik bagi pengarah 28. İnsanların kişilikleri, fikirleri, tavırları hatta giyiniş tarzları bile orijinal olmalıdır ve bu görüş, çoğu insan tarafından savunulur. Edebiyatta da durum böyledir. Yazarların dilleri, sözcükleri kullanış biçimleri, anlatım tercihleri... İyi bir şiire baktığımızda şairini az çok tahmin edilebiliriz ya da bir öykünün ilk satırlarını okuduğumuzda aklımızda mutlaka bir isim belirir. Bu parçada vurgulanan kavram aşağıdakilerden han- gisidir? A) Doğallık B) Akıcılık D) Duruluk NKR21221204 - TYT Deneme Sınavı C) Etkileyicilik Özgünlük 7 30

17. Otizm teriminin bilimsel olarak tanımlandığı 1943 yılından beri geçen 79 yıllık süreçte otizmin olası nedenleri, teşhisi ve tedavisi üzerine çok sayıda araştırma yapıldı. Otizmin teşhisine yönelik standart ölçütler belirlendi ve tüm ülkelerde kullanılmaya başlandı. Her yıl nisan ayı "Dünya Otizm Farkındalık Ayı" olarak anılmaya başlandı. Toplumsal bilinç ve farkındalık arttı. Ancak her geçen yılla birlikte otizmli bireylerin sayısında da ciddi bir artış oldu. Otizmin görülme sıklığı 1943 yılında her 2000 çocukta 1, 2010'da her 150 çocukta 1 iken günümüzde bu sayı her 68 çocukta 1'e yükseldi. Günümüzde hâlâ otizmin nedenleri tartışılıyor ancak kesin bir tedavi yöntemi bulunmadı. Herkesçe kabul edilen tek gerçek, erken tanı ve doğru planlanmış özel bir okul programıyla otizmli bireyin, yaşam kalitesini inanılmaz derecede artıracağı. Bu parçadan "otizm"le ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılmaz? IGRE BY GOLDLANDA BDSM (Q A) Belli bir eğitimle hastalığın olumsuz etkilerinin azaltıldığı B) Hastalığı ortadan kaldırmaya yönelik tedavinin henüz geliştirilemediği C) Hastalığın belirlenmesine yönelik evrensel kriterlerin oluşturulduğu D) Bireyler üzerindeki yıkıcılığının yaşa bağlı olarak hafiflediği E) Toplumu bilinçlendirmeye yönelik çalışmalar yapıldığı

33. Teoman Duralı: Yakın tarihte vefat eden Teoman Durali, son dönem Türk düşünürlerinin önde gelen simalarındandır. Batı düşünce ekollerine ciddi eleştiriler getiren Duralı'ya göre felsefe, bizi "Nihai doğru budur." türünden bir kesinlemeye götüremez çünkü böyle bir tutum, araştırmacılığa ters düşer. Ona göre felsefe insana sadece alternatif düşünceler sunar. Ulus Baker: Bütün bilim insanlarının ve filozofların vurguladığı beden-ruh ayrımı inanışını kabul etmeyen ve düşüncenin ölümsüzlüğünü savunan Ulus Baker; limitsiz söylev ve düşüncelerin gelişigüzel bir bedende vücut bulmuş hâlidir. Baker için asıl ehemmiyetli husus, ne düşündüğümüz ve bunu nasıl uyguladığımızdır. Selahattin Hilav: Selahattin Hilav'a göre, insanoğlunun temel varlığı düşünceyse felsefenin edindiği formlar insanın hangi aşamada olduğunu ortaya dökmek zorundadır. Bu nedenle ancak düşünce ve kültürle belli bir aşamaya varılabileceği ve şekilsel reformlarla insansal içeriğin köklü bir farklılaşmaya değil, gülünç bir kılık değişikliğine yol açacağını belirtmiştir. Afşar Timuçin: Türkiye'nin önemli felsefecilerinden olan Afşar Timuçin'e göre bilimler insana zorunlu olarak parçalı bakarken ve insanın yalnız bir yüzünü görürken felsefe insanın tamamiyetine yöneliyor. Ona göre, insan bilgisinin geneli felsefededir ve felsefe insanın bütününü yansıtma gayesini güdüyor. Hakkında bilgi verilen bu felsefecilerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Ulus Baker, fikirlerin tatbikini önemseyen bir görüşe sahiptir. B) Selahattin Hilav, radikal biçimde yapılacak değişikliklerin negatif sonuçlarına değinmiştir. C) Afşar Timuçin, felsefenin insanoğlunu kuş bakışı bir perspektifle ele aldığına vurgu yapmıştır. D) Teoman Durah'ya göre, felsefede mutlak olumlama söz konusu değildir. E) Afşar Timuçin ve Teoman Durali felsefenin fonksiyonları üzerinde durmuştur.

25. Mehmet Akif Ersoy'un Safahatının 6. kitabı olan Asım, sadece bir şiir, bir tiyatro metni değildir. Bu manzum eser, Mehmet Akif Ersoy'un yeni kurulmuş Cumhuriyet'e bir nesil teklifi olarak görülmelidir. Mehmet Akif; Asım'da önce problemleri ortaya koymakta, tartışmaları yapmakta ve çözüm önerileri sunmaktadır. Asım; manzum ve uzun bir hikâye, bir diyalog karakterindedir. Büyük bir bölümü Hocazade ile Köse İmam arasındaki diyalogla geçer. Bazen Asım'ın ve Emin'in kısa konuşmalarına yer verilir. Ancak bu konuşmalar metnin tümünde etkin değildir. Asım, yer yer dinî-mistik ve millî bir lirizm gösterir. Mehmet Akif; şiiriyet arz eden lirik parçaları metnin bütününe yaymıştır. Manzum hikâye hatta tiyatro eseri niteliğindeki Asım, aslında bir toplumsal panorama olarak değerlendirilmelidir. Bütün bunlardan çok Asım adlı uzun manzume; nasıl bir toplum, nasıl bir insan, nasıl bir gençlik kapsamında ele alınmalı ve yorumlanmalıdır. Mehmet Akif, çoğu zaman Köse İmam'ın, bazen de Hocazade'nin ağzından bu konudaki düşüncelerini dikkatlere sunar. Bu parçada sözü edilen eser ile ilgili anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? Da (A) Parklı yazınsal türlere ait özellikleri bünyesinde toplayarak toplumsal hususları değişik bakış açılarıyla surma çabasının ürünüdür. B) Yazarının sosyal ve kültürel meselelere dair yorumunu ve idealindeki jenerasyonun vasıflarını ortaya koymaktadır. C) Toplumsal realiteyi sembolik söyleyişlerle ifade ederek sosyal duyarlılığın oluşumuna katkıda bulunmaktadır. D) Genç nesle sosyal konulu mesajlar vererek onların çağdaş bireyler olması için rehber görevini üstlenmektedir. E) İdeolojik yaklaşımlara dönük hassasiyet oluşturmak için topluma mesajlar verme gayesi taşımaktadır.

a- n- eri 3- 7- - J i 33. Bazı yazılı kaynaklarda, insanların MÖ 300'lü yıllardan beri uçmak için çeşitli araçlar geliştirdiğine ilişkin kayıtlara rast- lanır. Bunlar kimi zaman Yunanlı düşünür Arkitas'ın geliştir- diği "güvercin" olarak çıkar karşımıza, kimi zaman da Çin'de kullanıldığı ileri sürülen insanlı uçurtmalar biçiminde. Bazı kaynaklar, Avrupa kıtasındaki ilk insanlı uçuşun, 9. yüzyılda Endülüslü Müslümanlar tarafından planör benzeri bir araç- la yapıldığını yazar. 17. yüzyılda Evliya Çelebi, Hezarfen Ah- met Çelebi'nin İstanbul'daki Galata Kulesi'nden Üsküdar sırtlarına dek uçtuğunu anlatır. Sözü geçen uçan araçların gerçekten yapılıp yapılmadığı ve insanlı uçuşun gerçekleşip gerçekleşmediği kesin olarak söylenemez. Bir de çizimleri günümüze ulaşan uçan araçlar var. Uçmayı aklına koyan ilk kişilerden biri olan Leonardo da Vinci'nin düşsel tasarımla- ri 15. yüzyıl insanlarını heyecanlandırmış olmalı. Hep kâğıt üzerinde kalan bu denemelerin uçabilirliği sınanamamış. Ama 20. yüzyılda bilim insanları Leonardo'nun bir tasarımı- ni, el yazmalarındaki eskizlere dayanarak yaptıklarında bu- nun uçabildiğini görmüşler. Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir? A) İlk başarılı uçuş denemelerinin eski birtakım çalışmalar- dan hareketle gerçekleştirildiğine B) Türklerin uçma çalışmaları ile ilgili, kaynaklarda ne tür bilgiler yer aldığına C) Uçmayla ilgili kimi projelerin, ortaya kondukları dönem- de hayata geçirilemediğine D) Farklı coğrafyalardaki insanların uçma ile ilgili benzer bir arzu duyduğuna E) İnsanların uçmayla ilgili istek ve çalışmalarının ne kadar eskiye dayandığına

2. Kafka, insanların onu zihinsel ve fiziksel olarak te bulacağından korkuyordu. Ancak onunla tanigan lar onu sessiz, haval tavirl, apaçık bir şekilde bil gi ve yavan mizah antayish biri olarak tanımlarken ayrıca ciddi görünüşüne rağmen Kafka'nin çocuk su bir yakışıklığı olduğunu belirtmişlerdi Brod, Kafka'y Heinrich von Kleist ile kıyasladı ve her iki yazarın bir durumu bir ayrıntıyla gerçekçi bir şe kilde tanımlama yeteneğine sahip olduğunu belirt s Brod, Kafka'nin taniştiği en eğlenceli insanlar dan biri olduğunu Brod, Kafka'yı arkadaşlarıyla şa kalaşan, onlara zor zamanlarında iyi tavsiyeler ve ren ve taniştiği en eğlenceli insanlardan biri ola rak görmüştur. Brod'a göre Kalka tutkulu bir okur- du ve konuşmasını müzikmiş gibi ifade edebiliyor du. Brod, Kafka'nın en ayırt edici özelliklerinden ikisinin mutlak doğruluk" ve "kesin dürüstlük" ol duğunu düşünmüştür. Kafka; öngörülmeyen, görü- nüşte tuhaf fakat kesinlikle doğru olan şeylerin yü zeye çıkardığı derinlemesine ve incelikli ayrıntıla n keşfetmiştic Bu parçada tanitilan Kalka yla ilgili olarak aşa- gıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) insanların onun hakkında önyargıları olduğuna B) Derinlemesine bir mizah anlayışının olmadığına C) Dostlarla yeri geldiğinde öğütler verdiğine D) Eserlerinde geri planda kalmış ayrıntıları görü- nür kıldığına E) Kendisi hakkında olumsuz düşünceler olduğu na

söyler Kaldin ozuk paray kal duyunca sesin aşağıdakiler me çabuk iştirebilir iz daha Soruca Sahi toplanını yapmasını E) Kanuni Sultan Süleyman'ın Zigetvar Seferinde kaybetmesini Her ödül sat değişen nak neksel olar olan 10 Ar fizyoloji ve edebiyat al turulan es gerçekleşt biması, ba en çok ça liyet Aka Edebiyat mentosu dağıtılm Bu par 11. Her gün okuduğu gazetenin bulmacasını çözmeyi ihmal etme da şaşırsa bile en küçük kuzenimin adını, en sevdiği şeker yen bir büyükannem var. Kahvaltıda ne yediğini sorduğuma menin hangisi olduğunu biliyor. Büyük bir aileyiz. Her birimiz onu uyaracak sistemlerin hiçbirinden haberdar değil. Kesinik yaş günü için özel kutlama kartları hazırlıyor. Üstelik bunlar hafızasının kindar yanı beni korkutuyor. Çünkü onun yaş gün takvimlerinde herhangi bir hatırlatıcı işaret yok. Büyükannemin nü unuttuğum yıl bana verdiği yaş günü hediyesi bir bulmaca kitabıydı. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A Bulmaca çözmek hafızayı güçlendiren bir etkinliktir. B) Rutin olan, özel olandan daha çabuk unutulur. e) Her gün gazete okumak insan zihnini geliştirir. D) Özel günleri kutlamak mutluluk hissi yaratır. E) Büyüklerimizin hafızası bizleri şaşırtabilir. ne değ A) He B) F