Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

layınız.
aya göre cevap-
Nietzsche "aykırı düşüncelerinin ikinci bölümünü teşkil
eden tarihle ilgili gözlemlerinde aslında büyük ölçüde Al-
man kültürü ve Alman ilmi ile hesaplaşmıştır. Gerçekten
de Almanya'da "iki nesilden beri özel olarak gelişmiş olan
tarihselci akım" felsefe ve insan bilimlerini de derinden
etkilemişti. Nietzsche "tarihselci akım'dan söz ederken
daha çok Hegel'i kastetmiştir. Zaten 19. yüzyılın başla-
rindan itibaren Alman düşünce hayatında tarih, felsefe
ve bilimi diyalektik bir süreç içinde bütünleştirmiş olan bu
büyük düşünüre kayıtsız kalmak olanaksızdı. En büyük
saldırılarını Hegel'e yöneltmiş olan Schopenhauer'in de
hayatı boyunca yapmış olduğu şey buydu. Ve şimdi de
Nietzsche ilk ustasının kavgasını devam ettiriyor ve kav-
gayı tüm tarih alanına yayıyordu.
7. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağı-
dakilerden hangisidir?
A) Reel uyarıcıları harekete geçirmek suretiyle bilim dal-
larını aynı düzlemde bir araya getirmek
B) Sonuçlarına bakılmaksızın bilim dalları arasında bir-
liktelik oluşturmak maksadıyla düşünce platformu
oluşturmak
C) Gerçekliğin bizde uyandırdıklarını diğer bilimlerin yar-
dımıyla belli bir sürede toparlamak
Byemeule
D) Gerçek algısını değiştirmek amacıyla tarih,felsefe ve
mely bilimi akıl ve mantık sürecinde sentezlemek
Gerçekliği ve onun çelişmelerini aşmayı sağlayan
akıl yürütme yöntemiyle bilimleri zaman diliminde bü-
tünleştirmek
sigl
man
Bu parçadan kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağı-
dakilerden hangisidir?
Tsemle
A) Tarihselci akım Almanya'da gelişip bütün Avrupa'yı
etkilemiştir.
Schopenhauer, en büyük saldırılarını Hegel'e yönelt-
miştir.
C) Nietzsche, tarihsel akımın kurucusu ve babasıdır.
D) Alman düşünce hayatında tarih,felsefe ve bilimi bir-
leştiren Schopenhauer'dur.
E) Nietzsche Alman olmasına rağmen Alman ilmi ve kül-
türüyle hesaplaşmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
layınız. aya göre cevap- Nietzsche "aykırı düşüncelerinin ikinci bölümünü teşkil eden tarihle ilgili gözlemlerinde aslında büyük ölçüde Al- man kültürü ve Alman ilmi ile hesaplaşmıştır. Gerçekten de Almanya'da "iki nesilden beri özel olarak gelişmiş olan tarihselci akım" felsefe ve insan bilimlerini de derinden etkilemişti. Nietzsche "tarihselci akım'dan söz ederken daha çok Hegel'i kastetmiştir. Zaten 19. yüzyılın başla- rindan itibaren Alman düşünce hayatında tarih, felsefe ve bilimi diyalektik bir süreç içinde bütünleştirmiş olan bu büyük düşünüre kayıtsız kalmak olanaksızdı. En büyük saldırılarını Hegel'e yöneltmiş olan Schopenhauer'in de hayatı boyunca yapmış olduğu şey buydu. Ve şimdi de Nietzsche ilk ustasının kavgasını devam ettiriyor ve kav- gayı tüm tarih alanına yayıyordu. 7. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağı- dakilerden hangisidir? A) Reel uyarıcıları harekete geçirmek suretiyle bilim dal- larını aynı düzlemde bir araya getirmek B) Sonuçlarına bakılmaksızın bilim dalları arasında bir- liktelik oluşturmak maksadıyla düşünce platformu oluşturmak C) Gerçekliğin bizde uyandırdıklarını diğer bilimlerin yar- dımıyla belli bir sürede toparlamak Byemeule D) Gerçek algısını değiştirmek amacıyla tarih,felsefe ve mely bilimi akıl ve mantık sürecinde sentezlemek Gerçekliği ve onun çelişmelerini aşmayı sağlayan akıl yürütme yöntemiyle bilimleri zaman diliminde bü- tünleştirmek sigl man Bu parçadan kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağı- dakilerden hangisidir? Tsemle A) Tarihselci akım Almanya'da gelişip bütün Avrupa'yı etkilemiştir. Schopenhauer, en büyük saldırılarını Hegel'e yönelt- miştir. C) Nietzsche, tarihsel akımın kurucusu ve babasıdır. D) Alman düşünce hayatında tarih,felsefe ve bilimi bir- leştiren Schopenhauer'dur. E) Nietzsche Alman olmasına rağmen Alman ilmi ve kül- türüyle hesaplaşmıştır.
KENKOⓇ
KK-613D
1.
Çözüm
için izle
0342
MD
000
O
S
29.GUN
Parçanın Anlamı -19
Birleşmiş Milletler 1994 yılında dünyadaki çölleşme ve
kuraklık riskine önlem almak, farkındalık oluşturmak için 17
Haziran tarihini "Dünya Çölleşmeyle Mücadele Günü
olarak ilan etmişti. Çölleşme ile mücadele gününde yine her
zamanki gibi dünyanın geleceği bolca konuşuldu, giderek
yükselen tehlike çanlarının sesi yine masaya yatıldı. Ancak
çölleşme hızını düşürecek bilinç dünyada-ve ülkemizde
hâlâ oturmuş değil. Bu bilinç olusana kadar gölgesine
sığınacağımız tek bir ağaç bile kalmamış olabilir.
Bu parçaya göre çölleşme hızının düşmesi
aşağıdakilerden hangisiyle ilişkilidir?
A) Bütün dünyanın soruna karşı ortak çözümler
üretmesiyle
Ninsanların aslında sorunun bütün insanlığın sorunu
olduğunu kabul etmesiyle
C) Bir bilinç oluşuncaya kadar ağaçların koruma altına
alınmasıyla
D) İnsanların, bu konunun ne kadar önemli olduğunun
farkına varmasıyla
E) Her insanın kendi bireysel sorumluluklarını yerine
getirmesiyle
"Bir şeyi basitçe açıklayam
anlayamamışsiniz demişt
kanuram bulmak
gözlem kayıtlan üzerinde
gan or
karmaşıktı ki ancak Keph
gikabilirdi. Keplerin ulas
daha basit yollardan ula
doğrulanmış oldu. iki t
sonuca ulasmasi bus
sağladı.
2. İşlevsel fotoğrafın esas görevi, nesnenin gerçekliğini
başarılı bir biçimde yansıtmak iken sanat amaçlı çekilen
fotoğraflarda nesnenin yanı sıra sanatçının dünya görüşünü
de yansıtmaktır. Örneğin portre fotografinda, fotoğrafçısının
gorduğu alolladığı ruh hâli, modelin coşkusu, mutluluğu
lamda sanatsal
mok
Bu parçaya göre b
kabul edilmesi aşa
A Farklı yöntemi
üzerinde çalis
B) Topluma, bil
sunulmasiy
C) Ahlatilmak
sağlamas
Birden g
E) Bilimsel
geliştir
4. Çocukl
yönet
ebeve
başa
hare
kac
yo
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
KENKOⓇ KK-613D 1. Çözüm için izle 0342 MD 000 O S 29.GUN Parçanın Anlamı -19 Birleşmiş Milletler 1994 yılında dünyadaki çölleşme ve kuraklık riskine önlem almak, farkındalık oluşturmak için 17 Haziran tarihini "Dünya Çölleşmeyle Mücadele Günü olarak ilan etmişti. Çölleşme ile mücadele gününde yine her zamanki gibi dünyanın geleceği bolca konuşuldu, giderek yükselen tehlike çanlarının sesi yine masaya yatıldı. Ancak çölleşme hızını düşürecek bilinç dünyada-ve ülkemizde hâlâ oturmuş değil. Bu bilinç olusana kadar gölgesine sığınacağımız tek bir ağaç bile kalmamış olabilir. Bu parçaya göre çölleşme hızının düşmesi aşağıdakilerden hangisiyle ilişkilidir? A) Bütün dünyanın soruna karşı ortak çözümler üretmesiyle Ninsanların aslında sorunun bütün insanlığın sorunu olduğunu kabul etmesiyle C) Bir bilinç oluşuncaya kadar ağaçların koruma altına alınmasıyla D) İnsanların, bu konunun ne kadar önemli olduğunun farkına varmasıyla E) Her insanın kendi bireysel sorumluluklarını yerine getirmesiyle "Bir şeyi basitçe açıklayam anlayamamışsiniz demişt kanuram bulmak gözlem kayıtlan üzerinde gan or karmaşıktı ki ancak Keph gikabilirdi. Keplerin ulas daha basit yollardan ula doğrulanmış oldu. iki t sonuca ulasmasi bus sağladı. 2. İşlevsel fotoğrafın esas görevi, nesnenin gerçekliğini başarılı bir biçimde yansıtmak iken sanat amaçlı çekilen fotoğraflarda nesnenin yanı sıra sanatçının dünya görüşünü de yansıtmaktır. Örneğin portre fotografinda, fotoğrafçısının gorduğu alolladığı ruh hâli, modelin coşkusu, mutluluğu lamda sanatsal mok Bu parçaya göre b kabul edilmesi aşa A Farklı yöntemi üzerinde çalis B) Topluma, bil sunulmasiy C) Ahlatilmak sağlamas Birden g E) Bilimsel geliştir 4. Çocukl yönet ebeve başa hare kac yo
2.
Modern zaman:
Çağımızda insanlar inanılmaz bir şekilde hızlı
yaşıyorlar. Her yerde olmaya çalışıyorlar ama
hiçbir yerde kalıcı olamıyorlar. Her yerde olmaya
çalışmakla hiçbir yerde olunamayacağını
bilmiyorlar. Zamanları çok kıymetli ama hiç
zamanları yok. Zamana hasret gidiyorlar.
Yukarıdaki iki metin, modern zaman ve eski zaman insanlarının hayatlarındaki hangi farklı yönüne değinmiştir?
AÇalıştıkları işlerin farklılığına
B) Çalışma şartlarının farklı olduğuna
Dş yükü açısından farklı olduklarına
Zamanı kullanma algısındaki farklılığa
ÖZGÜN BİLİM YAYINCILIK
Eski zaman:
Her şeyin değeri vardı. İnsanlar az şaye
sahiptiler ama değerini biliyorlardı. Her ne
olursa olsun bir şeylere ayıracak zamanları
vardı. Zaman sıkıntısı yaşamazlardı. Ayrıca
işleri de başlarından aşkın değildi. İşleri de
hayatları da dengeliydi.
3
7. SINIF DENEME KİTAPÇIĞI
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
2. Modern zaman: Çağımızda insanlar inanılmaz bir şekilde hızlı yaşıyorlar. Her yerde olmaya çalışıyorlar ama hiçbir yerde kalıcı olamıyorlar. Her yerde olmaya çalışmakla hiçbir yerde olunamayacağını bilmiyorlar. Zamanları çok kıymetli ama hiç zamanları yok. Zamana hasret gidiyorlar. Yukarıdaki iki metin, modern zaman ve eski zaman insanlarının hayatlarındaki hangi farklı yönüne değinmiştir? AÇalıştıkları işlerin farklılığına B) Çalışma şartlarının farklı olduğuna Dş yükü açısından farklı olduklarına Zamanı kullanma algısındaki farklılığa ÖZGÜN BİLİM YAYINCILIK Eski zaman: Her şeyin değeri vardı. İnsanlar az şaye sahiptiler ama değerini biliyorlardı. Her ne olursa olsun bir şeylere ayıracak zamanları vardı. Zaman sıkıntısı yaşamazlardı. Ayrıca işleri de başlarından aşkın değildi. İşleri de hayatları da dengeliydi. 3 7. SINIF DENEME KİTAPÇIĞI
27.GÜN
anin Anlamı - 15
P
4.
3.
Türk şiiri anlam hastasıdır. Ta başından beri, anlamla başı
derttedir. Şiirin ille de bir anlamı olmasını istemiştir ve bu
giderek şiirde nutuk havası oluşturmuştur. "Şiirin konusu
ne?" derler "Ne anladin?" derler. Bütün bunlar çağdaş şiiri
bilmeyen insanın sorularıdır. Şiirde anlam şart değildir. Şiiri
duymak, duyurmak, işaret etmek, hissettirmek önemlidir.
Çağdaş şiirde önemli olan duyumdur. Ben ilk okuduğumda
anladığım şiire kolay kolay şiir diyemem. Bir disiplin işidir
şiir. Anlam dediğimiz şey ise büyük bir duyarlıklar
meselesidir. Oradan sadece hissedersiniz. Söylemekle
söylememek arası bir duyarlıktır bu.
Bu parçada;
I. duruluk,
II. eleştiri,
III. çağrışımsallık
OSYM
SORAR
kavramlarından hangileri belirgindir?
A) Yalnızl
B) Yalniz II
D) I ve
E) II ve III
VANNER
Yalnız III
Modernlik için bir temel oluşturan, kültürel, sanatsal
hareketler, siyasal ve sosyal değişimlerin, bilgili ve bilinçli
perceğini
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
27.GÜN anin Anlamı - 15 P 4. 3. Türk şiiri anlam hastasıdır. Ta başından beri, anlamla başı derttedir. Şiirin ille de bir anlamı olmasını istemiştir ve bu giderek şiirde nutuk havası oluşturmuştur. "Şiirin konusu ne?" derler "Ne anladin?" derler. Bütün bunlar çağdaş şiiri bilmeyen insanın sorularıdır. Şiirde anlam şart değildir. Şiiri duymak, duyurmak, işaret etmek, hissettirmek önemlidir. Çağdaş şiirde önemli olan duyumdur. Ben ilk okuduğumda anladığım şiire kolay kolay şiir diyemem. Bir disiplin işidir şiir. Anlam dediğimiz şey ise büyük bir duyarlıklar meselesidir. Oradan sadece hissedersiniz. Söylemekle söylememek arası bir duyarlıktır bu. Bu parçada; I. duruluk, II. eleştiri, III. çağrışımsallık OSYM SORAR kavramlarından hangileri belirgindir? A) Yalnızl B) Yalniz II D) I ve E) II ve III VANNER Yalnız III Modernlik için bir temel oluşturan, kültürel, sanatsal hareketler, siyasal ve sosyal değişimlerin, bilgili ve bilinçli perceğini
include
2. Terimler, yabancı dillerdeki kelimelerin dilimize gümrüksüz
giriş kapısı olmuştur. Teknik ve bilimin ilerlemesiyle ortaya
çıkan yeni kavramlar, yeni aletler için yeni terimler üretilmesi
bir zarurettir. Ne var ki terim üretilirken isabetli hareket edil-
memiştir. Dilimiz, ekleri bakımından kelime türetmeye çok el-
verişli olmasına rağmen bir kısmı dil kurallarına aykırı biçim-
de türetilmiş, bir kısmı Batı dillerinden tercüme edilmiş, bir
kısmı ise Batı'daki şekliyle aynen alınmıştır. İşin üzücü tarafı,
dilcilerimizin terim üretirken dilde birlik kavramını gözden ka-
çırmış ve tam bir terim kargaşasına düşmüş olmalarıdır.
Bu parçada, terimle ilgili aşağıdakilerden hangisine de-
ğinilmemiştir?
A) Terim oluştururken dikkatli hareket edilmediğine
B) Türkçenin terim üretmeye elverişli bir yapısının olduğuna
C) Dilcilerimizin terim üretme noktasında birlikte hareket et-
mediğine
D) Başka dillerden alınan terimlerde dilimizin kurallarının
göz ardı edildiğine
E) Bilim ve teknikteki ilerlemelerin her topluma terim üretme
zorunluluğu getirdiğine
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
include 2. Terimler, yabancı dillerdeki kelimelerin dilimize gümrüksüz giriş kapısı olmuştur. Teknik ve bilimin ilerlemesiyle ortaya çıkan yeni kavramlar, yeni aletler için yeni terimler üretilmesi bir zarurettir. Ne var ki terim üretilirken isabetli hareket edil- memiştir. Dilimiz, ekleri bakımından kelime türetmeye çok el- verişli olmasına rağmen bir kısmı dil kurallarına aykırı biçim- de türetilmiş, bir kısmı Batı dillerinden tercüme edilmiş, bir kısmı ise Batı'daki şekliyle aynen alınmıştır. İşin üzücü tarafı, dilcilerimizin terim üretirken dilde birlik kavramını gözden ka- çırmış ve tam bir terim kargaşasına düşmüş olmalarıdır. Bu parçada, terimle ilgili aşağıdakilerden hangisine de- ğinilmemiştir? A) Terim oluştururken dikkatli hareket edilmediğine B) Türkçenin terim üretmeye elverişli bir yapısının olduğuna C) Dilcilerimizin terim üretme noktasında birlikte hareket et- mediğine D) Başka dillerden alınan terimlerde dilimizin kurallarının göz ardı edildiğine E) Bilim ve teknikteki ilerlemelerin her topluma terim üretme zorunluluğu getirdiğine
2. Mehmet Bey, "Elden ele atılan karpuzları kaptığı gibi okul
derslerini de kapsaydı lisedeki bir senesini zaman nehrine
kaptırmazdı. Okul zamanı çoğu zaman kendini arkadaşla-
rıyla aylak aylak gezmeye kaptırdığı için derslerine çalışmı-
yordu. Evdeyken de kendisini bilgisayar oyunlarına kaptırıp
bazen yemek yemeyi bile unuttuğu olurdu." diye yakınmaya
başladı. Bir babayı dinleyeyim de ona yardımcı olayım der-
ken ben de kendimi anılara kaptırmayayım mı?
List
Bu parçada "kapmak/kaptırmak" sözcüğü aşağıdaki an-
lamların hangisine karşılık gelecek biçimde kullanılma-
mıştır?
A) Anlamak, kavramak
B) Yakalamak, tutmak
C) Boşa geçmek, harcanmak
D) Bilinçsizce davranmak
E) Etkisinde kalmak
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
2. Mehmet Bey, "Elden ele atılan karpuzları kaptığı gibi okul derslerini de kapsaydı lisedeki bir senesini zaman nehrine kaptırmazdı. Okul zamanı çoğu zaman kendini arkadaşla- rıyla aylak aylak gezmeye kaptırdığı için derslerine çalışmı- yordu. Evdeyken de kendisini bilgisayar oyunlarına kaptırıp bazen yemek yemeyi bile unuttuğu olurdu." diye yakınmaya başladı. Bir babayı dinleyeyim de ona yardımcı olayım der- ken ben de kendimi anılara kaptırmayayım mı? List Bu parçada "kapmak/kaptırmak" sözcüğü aşağıdaki an- lamların hangisine karşılık gelecek biçimde kullanılma- mıştır? A) Anlamak, kavramak B) Yakalamak, tutmak C) Boşa geçmek, harcanmak D) Bilinçsizce davranmak E) Etkisinde kalmak
1.
APOIEMI
TÜRKÇE
Taşınma, yeni bir işe başlama, yaralanma ya da işten çıka-
rılma gibi durumlar karşısında gerilim duygusu yaşamamız
doğaldır. Ancak bu durumlara gösterilen tepki, bazılarımız-
da biraz daha fazla olabilir. Plan yapmaya bayılıyor, sürp-
rizlerden nefret ediyor ve beklenmedik şeyler gününüzü
ove mahvettiğinde hüsran duygusu yaşıyorsanız belirsizliğe kar-
merşı müsamahanız düşük demektir. Böyle bir durumla karşı-
laştığınızda onunla nasıl başa çıkabileceğinizi bulana kadar
hayatı kıvrakça deneyimlemek dışında yapabileceğiniz baş-
ka bir şey görünmüyor.
M
1. Bu testte 40 soru vardır.
2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe testi için ayrılan kısmına
Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıda-
kilerden hangisidir?
-cd xil lipli sivuno,
a nevis om
A) Beklenmedik olaylar karşısında tepkisiz bir tavır takın-
mak
16B) Bir çözüm yolu bulana dek aktif ve esnek bir tutum be-
nimsemek
qi(C) İşlek bir zekâ yardımıyla, olayları menfaatine uygun hâ-
og tale getirmek
delov
D) Olumsuz görünen durumların olumlu yönlerini görebil-
marmel
mek
E) Kendini belirsizliklerin ve gelişmelerin akışına terk etmek
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
1. APOIEMI TÜRKÇE Taşınma, yeni bir işe başlama, yaralanma ya da işten çıka- rılma gibi durumlar karşısında gerilim duygusu yaşamamız doğaldır. Ancak bu durumlara gösterilen tepki, bazılarımız- da biraz daha fazla olabilir. Plan yapmaya bayılıyor, sürp- rizlerden nefret ediyor ve beklenmedik şeyler gününüzü ove mahvettiğinde hüsran duygusu yaşıyorsanız belirsizliğe kar- merşı müsamahanız düşük demektir. Böyle bir durumla karşı- laştığınızda onunla nasıl başa çıkabileceğinizi bulana kadar hayatı kıvrakça deneyimlemek dışında yapabileceğiniz baş- ka bir şey görünmüyor. M 1. Bu testte 40 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe testi için ayrılan kısmına Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıda- kilerden hangisidir? -cd xil lipli sivuno, a nevis om A) Beklenmedik olaylar karşısında tepkisiz bir tavır takın- mak 16B) Bir çözüm yolu bulana dek aktif ve esnek bir tutum be- nimsemek qi(C) İşlek bir zekâ yardımıyla, olayları menfaatine uygun hâ- og tale getirmek delov D) Olumsuz görünen durumların olumlu yönlerini görebil- marmel mek E) Kendini belirsizliklerin ve gelişmelerin akışına terk etmek
6.
Yazarın oylumlu anlatısındaki açıklık ve yalınlık; gerçekli-
ği kavrayış; etkileyici ve kendine has bir uslup; neyi, niçin
anlatmak istediğine yönelik duyarlıklı bakış onun eserle-
rinin "çok arananlar" içinde yer almasını sağlıyor.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede sözü edilen ya-
zarın eserleri için yapılabilecek bir nitelendirme de-
ğildir?
Okurda ilgi uyandıran
B) Kolay anlaşılır yapıda olan
INDOW
Tarafsız bakış açısıyla yazılan
R
D) Özgün bir anlatımla oluşturulan
E) Süslü, sanatlı söyleyişten uzak olan
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
6. Yazarın oylumlu anlatısındaki açıklık ve yalınlık; gerçekli- ği kavrayış; etkileyici ve kendine has bir uslup; neyi, niçin anlatmak istediğine yönelik duyarlıklı bakış onun eserle- rinin "çok arananlar" içinde yer almasını sağlıyor. Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede sözü edilen ya- zarın eserleri için yapılabilecek bir nitelendirme de- ğildir? Okurda ilgi uyandıran B) Kolay anlaşılır yapıda olan INDOW Tarafsız bakış açısıyla yazılan R D) Özgün bir anlatımla oluşturulan E) Süslü, sanatlı söyleyişten uzak olan
27 Seyahat ne kadar rahat ve eğlenceli olursa olsun yine
icin için, anlaşılmaz bir endişe tohumu taşır. En ilkel
ve ağır kervan yürüyüşlerinden en süslü ekspres ve
tantanalı vapur seyahatlerine kadar yolculuğun bütün
çeşitlerini denedi insanoğlu. Hepsinde de aynı giz-
li acının içini ısırdığını duydu. Akşam, yolculuğun en
keskin duygu saatidir. Yolcu üzerinde karanlığın bu
tesiri nereden geliyor? Uzaklardan, insanlığın ta ilk
hayvani gecelerinin hatıralarından. Her gölge oyunu,
her ot titreyişi, her yaprak kımıldayışı bir düşman his-
sini verir.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerin
hangisidir?
A) Gece seyahatlerinde göz görevini yapamadığı için
yanlış şeyler görmeye başlar ve insana korku hissi
verir.
B) Akşamları insanların seyahat etmek istememeleri-
nin nedeni etrafı iyi görememeleridir.
C) Tarihinin başlangıcından beri insanlar, yaban hay-
vanlarının gece saldırılarından korkar.
D) İnsan, var oluşundan bu yana seyahat etme iste-
ğini her ne kadar korksa da çeşitli araçlarla gerçek-
leştirmiştir.
E) İnsanın eğlenceli ve rahat bir yolculuk yapmak için
içindeki endişe tohumlarını yok etmesi gerekir.
nton
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
27 Seyahat ne kadar rahat ve eğlenceli olursa olsun yine icin için, anlaşılmaz bir endişe tohumu taşır. En ilkel ve ağır kervan yürüyüşlerinden en süslü ekspres ve tantanalı vapur seyahatlerine kadar yolculuğun bütün çeşitlerini denedi insanoğlu. Hepsinde de aynı giz- li acının içini ısırdığını duydu. Akşam, yolculuğun en keskin duygu saatidir. Yolcu üzerinde karanlığın bu tesiri nereden geliyor? Uzaklardan, insanlığın ta ilk hayvani gecelerinin hatıralarından. Her gölge oyunu, her ot titreyişi, her yaprak kımıldayışı bir düşman his- sini verir. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerin hangisidir? A) Gece seyahatlerinde göz görevini yapamadığı için yanlış şeyler görmeye başlar ve insana korku hissi verir. B) Akşamları insanların seyahat etmek istememeleri- nin nedeni etrafı iyi görememeleridir. C) Tarihinin başlangıcından beri insanlar, yaban hay- vanlarının gece saldırılarından korkar. D) İnsan, var oluşundan bu yana seyahat etme iste- ğini her ne kadar korksa da çeşitli araçlarla gerçek- leştirmiştir. E) İnsanın eğlenceli ve rahat bir yolculuk yapmak için içindeki endişe tohumlarını yok etmesi gerekir. nton
3.
4.
Harika bir soru, sanki bunun çıkacağını bilmiş gibi haz
ladım yanıtı: Cemal Süreya'nın dízesidir: "Ben asker de
ğil nişanlıyım", aslında şair burada, er değil, rütbeli oldu
ğunu söyler ama ben de pek çok başka okur gibi, bun
'nişanlılık' olarak okudum ve öyle sevdim. Galiba Cema
Süreya da açıklamıştı nişanlıyı bir askeri terim olarak yaz
dığını, Ama bende bir şey değişmedi, yine bildiğimi oku
dum. O dizeden mülhem şöyle demek isterim: Ben av.
layıcı değil, toplayıcıyım. Uzun süredir, şairin şiiri topla
yan kişi olduğunu düşünüyorum. Hayattan, dünyadan
doğadan, varlıktan yokluktan, eskiden yeniden, gelecek.
ten, rüyalardan, anılardan, kitaplardan, başka şiirlerden
Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine cevap ola-
rak söylenmiş olabilir? L
AV Şairin şiire yüklediği anlamın her okurda aynı biçimde
algılanabildiğine inanıyor musunuz?
Şiiri anlık bir şeyi yakalama olarak mı görüyorsunuz
yoksa bir birikim olarak mı?
Şairin sözcüklere yüklediği anlamın okurun bilgi ve
duygu evrenine göre yeniden oluşturulduğunu söyle-
yebilir miyiz?
Şiir aynı olduğu halde zaman ve zemine göre farklı
çağrışımlarda bulunabilmesini neye bağlıyorsunuz?
Sizce şair, şiirinin doğru algılanabilmesi için nasıl bir
çalışma yapmalıdır?
Bir kere, Sait Faik'in çok gerisinde olduğu kesin. Hatta
Füruzan'ın gerisinde olduğu da... Öyküde bir şeyler yap-
maya calisanier
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
3. 4. Harika bir soru, sanki bunun çıkacağını bilmiş gibi haz ladım yanıtı: Cemal Süreya'nın dízesidir: "Ben asker de ğil nişanlıyım", aslında şair burada, er değil, rütbeli oldu ğunu söyler ama ben de pek çok başka okur gibi, bun 'nişanlılık' olarak okudum ve öyle sevdim. Galiba Cema Süreya da açıklamıştı nişanlıyı bir askeri terim olarak yaz dığını, Ama bende bir şey değişmedi, yine bildiğimi oku dum. O dizeden mülhem şöyle demek isterim: Ben av. layıcı değil, toplayıcıyım. Uzun süredir, şairin şiiri topla yan kişi olduğunu düşünüyorum. Hayattan, dünyadan doğadan, varlıktan yokluktan, eskiden yeniden, gelecek. ten, rüyalardan, anılardan, kitaplardan, başka şiirlerden Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine cevap ola- rak söylenmiş olabilir? L AV Şairin şiire yüklediği anlamın her okurda aynı biçimde algılanabildiğine inanıyor musunuz? Şiiri anlık bir şeyi yakalama olarak mı görüyorsunuz yoksa bir birikim olarak mı? Şairin sözcüklere yüklediği anlamın okurun bilgi ve duygu evrenine göre yeniden oluşturulduğunu söyle- yebilir miyiz? Şiir aynı olduğu halde zaman ve zemine göre farklı çağrışımlarda bulunabilmesini neye bağlıyorsunuz? Sizce şair, şiirinin doğru algılanabilmesi için nasıl bir çalışma yapmalıdır? Bir kere, Sait Faik'in çok gerisinde olduğu kesin. Hatta Füruzan'ın gerisinde olduğu da... Öyküde bir şeyler yap- maya calisanier
-3
gen
çlar
böl-
mek
es-
Cek
ar,
up
arj
an
T
TYT / TÜRKÇE
7.
●
●
Belge Harr
Sosyal medyada kendini çok farklı statülere sahip,
yakışıklı, güzel, zeki, duygulu ve başarılı bir kişi
olarak gösterenler için "ördek sendromu" adının
yakıştırılmasını uygun buluyor musunuz?
Psikologlar, kimlikleriyle ilgili hep olumlu paylaşım
yapanları ördek sendromu yaşayanlar olarak adlan-
dırdı; sizce neden böyle bir işim tercih edilmiştir?
● Bütün toplumun aklını akıllı telefonların aldığı ve
herkesin ördek sendromuna yakalandığı savına ne
kadar katılıyorsunuz?
● Ördek sendromuna uygun davranışlar sergileyen-
ler, düşledikleri yaşama ulaşabiliyorlar mı ya da bu
tavırları onları o hayatı kurmak için motive ediyor
mu?
Aşağıdaki açıklamalardan hangisi bu sorulardan her-
hangi biriyle ilişkili değildir?
A) Bir kişi kendinden hoşnut değlise ördek de olsa kaz da
olsa işe yaramaz, onu enerjik ve mücadeleci kılmaz; pay-
laşım yapmakla hayatı olduğundan güzel kılma yolunda
güçlü adımlar atılacak olsaydı bütün kazlar ve ördekler
kuğu olurdu.
B) Bu haksızlık olur, bütün bir ülkeye böyle bir yafta ya-
pıştıramayız ama çoğumuz hastayız, böyle bir sendromu
yaşıyoruz, çevremde de birçok örneğini görüyorum.
C) Bu işin ayıbı kayıbı yok, her hastalık gibi ördek sendromu
da bir hastalıktır, dolayısıyla uzman psikologlardan terapi
almak en doğru yol olarak görülüyor.
D) Ördekleri bu işe niye karıştırdılar anlamadım. Ördek değil
bence bu düpedüz insan sendromu, sahtekârlık ve ya-
lancılık sendromu; düşük benlik algısı sendromu; ördek-
lerden özür dilenmeli, onların asil ve sakin duruşlarının
altında kocaman bir çaba var.
E) Doğru ben hiç duymamıştım bu sendromu ama sanırım
kendileriyle ilgili pozitif paylaşımları çokça yapan kişile-
rin durumuna ördeğin su üstündeki kısmıyla su altındaki
kısmı arasındaki farklılığı uygun düşmüş olmalı.
i
G
i
S
A
8
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
-3 gen çlar böl- mek es- Cek ar, up arj an T TYT / TÜRKÇE 7. ● ● Belge Harr Sosyal medyada kendini çok farklı statülere sahip, yakışıklı, güzel, zeki, duygulu ve başarılı bir kişi olarak gösterenler için "ördek sendromu" adının yakıştırılmasını uygun buluyor musunuz? Psikologlar, kimlikleriyle ilgili hep olumlu paylaşım yapanları ördek sendromu yaşayanlar olarak adlan- dırdı; sizce neden böyle bir işim tercih edilmiştir? ● Bütün toplumun aklını akıllı telefonların aldığı ve herkesin ördek sendromuna yakalandığı savına ne kadar katılıyorsunuz? ● Ördek sendromuna uygun davranışlar sergileyen- ler, düşledikleri yaşama ulaşabiliyorlar mı ya da bu tavırları onları o hayatı kurmak için motive ediyor mu? Aşağıdaki açıklamalardan hangisi bu sorulardan her- hangi biriyle ilişkili değildir? A) Bir kişi kendinden hoşnut değlise ördek de olsa kaz da olsa işe yaramaz, onu enerjik ve mücadeleci kılmaz; pay- laşım yapmakla hayatı olduğundan güzel kılma yolunda güçlü adımlar atılacak olsaydı bütün kazlar ve ördekler kuğu olurdu. B) Bu haksızlık olur, bütün bir ülkeye böyle bir yafta ya- pıştıramayız ama çoğumuz hastayız, böyle bir sendromu yaşıyoruz, çevremde de birçok örneğini görüyorum. C) Bu işin ayıbı kayıbı yok, her hastalık gibi ördek sendromu da bir hastalıktır, dolayısıyla uzman psikologlardan terapi almak en doğru yol olarak görülüyor. D) Ördekleri bu işe niye karıştırdılar anlamadım. Ördek değil bence bu düpedüz insan sendromu, sahtekârlık ve ya- lancılık sendromu; düşük benlik algısı sendromu; ördek- lerden özür dilenmeli, onların asil ve sakin duruşlarının altında kocaman bir çaba var. E) Doğru ben hiç duymamıştım bu sendromu ama sanırım kendileriyle ilgili pozitif paylaşımları çokça yapan kişile- rin durumuna ördeğin su üstündeki kısmıyla su altındaki kısmı arasındaki farklılığı uygun düşmüş olmalı. i G i S A 8
ir
e
S
6
17. (1) "Sözün efendisi" olarak nitelendirilen şiirin dile getirdik-
leri, onu oluşturan kadar, onunla son evrede buluşan oku-
yucuyu da ilgilendirir. (II) Şiiri sözle gerçekleştirilen bütün
dilsel faaliyetlerden ayıran; onun, sözü töze (cevher, asıl)
ilişkin bir biçimi yakalayarak belirgin kılışıdır. (III) Demek ki
sözlü bir yapının, şiir değeri kazanabilmesi; karşılaştığımız
metnin veciz, açık, mahirane bir ifade kazanması sayesinde
değildir. (IV) Asıl kazanç; anlamanın, kuralı konamayan ala-
nına geçişimizle elde edilir. (V) Bu alanda şiir, tercihlerimiz
arasında yer tutan bir güzel şeyi canlandırmakla kalmaz; is-
temeden ya da isteyerek terk ettiğimiz şeylerin de hissedil-
mesine imkân veren bir yapıyı göz önüne getirir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün-
cenin akışını bozmaktadır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
TYT DENEME-1
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ir e S 6 17. (1) "Sözün efendisi" olarak nitelendirilen şiirin dile getirdik- leri, onu oluşturan kadar, onunla son evrede buluşan oku- yucuyu da ilgilendirir. (II) Şiiri sözle gerçekleştirilen bütün dilsel faaliyetlerden ayıran; onun, sözü töze (cevher, asıl) ilişkin bir biçimi yakalayarak belirgin kılışıdır. (III) Demek ki sözlü bir yapının, şiir değeri kazanabilmesi; karşılaştığımız metnin veciz, açık, mahirane bir ifade kazanması sayesinde değildir. (IV) Asıl kazanç; anlamanın, kuralı konamayan ala- nına geçişimizle elde edilir. (V) Bu alanda şiir, tercihlerimiz arasında yer tutan bir güzel şeyi canlandırmakla kalmaz; is- temeden ya da isteyerek terk ettiğimiz şeylerin de hissedil- mesine imkân veren bir yapıyı göz önüne getirir. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V TYT DENEME-1
S
4. Deneme
B KİTAPCIĞI
12. Bir arı, bir gram bal yapmak için acaba çiçeklere
kaç "sefer" yapıyor diye merak ettim. Araştırdım ve
ortaya çıkan rakama inanamadım: Bir arı, bir gram
bal üretmek için yaklaşık yüz seksen bin çiçek zi-
yaret ediyormuş! Denemeleriyle insanlığın ufkunu
genişleten, onlara her çağda meyve verecek düşün-
me yollarını görkemli örneklerle gösteren ve onlara
bambaşka kapılar açan yazarları bu arılara benzeti-
yorum. Deneme yazarı bir arıdır ve her bir denemesi
de bu arıların yaptığı baldır.
Bu parçada denemelerle ilgili olarak vurgulan-
mak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kapsamlarında genellikle doğal varlıklarla ilgili
bilgiler yer aldığı
TYT/Türkçe
14. (1) Son yıll
türü var:
ada kada
fel okum
düşünce
becerid
bir ürü
demel
olduğ
B) Gelişmiş veya gelişimini sürdüren toplumlara ışık
olmak amacıyla yazıldıkları
C) Meydana getirilme gayelerinin sosyal sorunlara
çözümler üretmek olduğu
D) Zengin bir kaynak grubundan edinilen bilgi ve
birikimleri yansıttıkları
E) Yazım süreçlerinde yazarların birçok olanaksızlı-
ğın üstesinden geldiği
bir ya
lerin
açığ
etki
Bu
pa
le
15
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
S 4. Deneme B KİTAPCIĞI 12. Bir arı, bir gram bal yapmak için acaba çiçeklere kaç "sefer" yapıyor diye merak ettim. Araştırdım ve ortaya çıkan rakama inanamadım: Bir arı, bir gram bal üretmek için yaklaşık yüz seksen bin çiçek zi- yaret ediyormuş! Denemeleriyle insanlığın ufkunu genişleten, onlara her çağda meyve verecek düşün- me yollarını görkemli örneklerle gösteren ve onlara bambaşka kapılar açan yazarları bu arılara benzeti- yorum. Deneme yazarı bir arıdır ve her bir denemesi de bu arıların yaptığı baldır. Bu parçada denemelerle ilgili olarak vurgulan- mak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Kapsamlarında genellikle doğal varlıklarla ilgili bilgiler yer aldığı TYT/Türkçe 14. (1) Son yıll türü var: ada kada fel okum düşünce becerid bir ürü demel olduğ B) Gelişmiş veya gelişimini sürdüren toplumlara ışık olmak amacıyla yazıldıkları C) Meydana getirilme gayelerinin sosyal sorunlara çözümler üretmek olduğu D) Zengin bir kaynak grubundan edinilen bilgi ve birikimleri yansıttıkları E) Yazım süreçlerinde yazarların birçok olanaksızlı- ğın üstesinden geldiği bir ya lerin açığ etki Bu pa le 15
22. Argyle tarafından 1970'lerde geliştirilen ve "bireyin top-
lumsal durumlarda nasıl davranacağını öğrendiği" öner-
mesinde bulunan toplumsal beceriler modeli, toplumsal
beceriler yaklaşımının muhtemelen en çok bilinen özeti-
dir. Modelin temel özellikleri hâlâ geniş bir kesim tarafın-
dan kabul edilmektedir. Bu model, fiziksel aktivitelerdeki
performans ile toplumsal durumlardaki performans ara-
sındaki benzerlik üzerine kuruludur. Bu nedenle modeli,
herhangi bir fiziksel ya da motor beceriye kolaylıkla uy-
gulayabilirsiniz.
Bu parçada söz edilen modelle ilgili aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Temelinin toplumsal durumlarla bedensel aktivitele-
rin benzerliği üzerine kurulduğu
B) Yirminci yüzyılın ikinci yarısından sonra geliştirildiği
C) Modelin fiziksel bir beceriye de uygulanabileceği
Bireyin toplumsal davranışları sonradan edindiği sa-
vını öne sürdüğü
E) Konuyla ilgili diğer yaklaşımlar içinde tanınırlığının
sınırlı olduğu
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
22. Argyle tarafından 1970'lerde geliştirilen ve "bireyin top- lumsal durumlarda nasıl davranacağını öğrendiği" öner- mesinde bulunan toplumsal beceriler modeli, toplumsal beceriler yaklaşımının muhtemelen en çok bilinen özeti- dir. Modelin temel özellikleri hâlâ geniş bir kesim tarafın- dan kabul edilmektedir. Bu model, fiziksel aktivitelerdeki performans ile toplumsal durumlardaki performans ara- sındaki benzerlik üzerine kuruludur. Bu nedenle modeli, herhangi bir fiziksel ya da motor beceriye kolaylıkla uy- gulayabilirsiniz. Bu parçada söz edilen modelle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Temelinin toplumsal durumlarla bedensel aktivitele- rin benzerliği üzerine kurulduğu B) Yirminci yüzyılın ikinci yarısından sonra geliştirildiği C) Modelin fiziksel bir beceriye de uygulanabileceği Bireyin toplumsal davranışları sonradan edindiği sa- vını öne sürdüğü E) Konuyla ilgili diğer yaklaşımlar içinde tanınırlığının sınırlı olduğu
A
26. Çağdaş Türk heykel sanatının popüler ismi, genç heykeltıraş
Yaşam Şaşmazer, 1980 Istanbul doğumludur. Mimar Sinan
Güzel Sanatlar Üniversitesi Heykel Bölümü mezunu olan
Şaşmazer, yüksek lisans eğitimini de burada tamamlamıştır.
Sanata olan ilgisinden önce bir süre müzik ile uğraşan
sanatçı, uzun süre şan dersi aldığını ve piyano çaldığını
belirtiyor. Ancak üniversite sınavına hazırlanacağı sırada
fikrini değiştirip güzel sanatlara yöneliyor. Biraz da "tesadüfi
olarak" Mimar Sinan Üniversitesi Heykel Bölümü'nü
kazandıktan sonra ise heykeli çok sevdiğine ve kariyerine
bu yönde devam etmek istediğine karar veriyor. Eğitimine
1997 yılında Rahmi Aksungur heykel atölyesinde başlayan
Şaşmazer, önce 1-2 sene kadar çamur eğitimi görüyor.
Ardindan lisansta seçiminde ise Önder Büyükerman
taş atölyesine devam ediyor. Sonrasında ise taş malzemeyi
kendisine çok uygun bulmadığı için ahşap malzeme ile
çalışmaya başlayıp yüksek lisans eğitiminde 3 sene de ahşap
çalışıyor.
28. Hava ol
değişeb
ayni gu
günlük
herhar
Bu parçadan "Yaşam Şaşmazer" ile ilgili aşağıdakilerden
hangisine ulaşılamaz?
öğlen
hava
27. Sokrates ya da tam adıyla Sócrates Brasileiro Sampaio
de Souza Vieira de Oliveira, yalnızca futbol tarihinin en
iyi orta saha oyuncularından biri değildi. Aynı zamanda
efsanevi Corinthians takımında oynadığı futbolu ülkesi
Brezilya'daki askeri diktatörlüğe meydan okumak için
ustaca kullanmış bir dehaydı. Brezilya milli takımında
do yonmis Sokrates.
gerçe
görü
dilin
der
Bu
A) Heykelcilikten önce müzikle de uğraştığına
B) Heykel bölümünü rastlantı sonucu kazandığına ✓
Lisans eğitimini ahşap malzemede yaptığına
D) Çamur, taş ve ahşap atölyelerinde eğitim gördüğüne
✓
E) Heykel sanatının herkesçe tanınan sanatçısı olduğuna ✓
go
A
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
A 26. Çağdaş Türk heykel sanatının popüler ismi, genç heykeltıraş Yaşam Şaşmazer, 1980 Istanbul doğumludur. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Heykel Bölümü mezunu olan Şaşmazer, yüksek lisans eğitimini de burada tamamlamıştır. Sanata olan ilgisinden önce bir süre müzik ile uğraşan sanatçı, uzun süre şan dersi aldığını ve piyano çaldığını belirtiyor. Ancak üniversite sınavına hazırlanacağı sırada fikrini değiştirip güzel sanatlara yöneliyor. Biraz da "tesadüfi olarak" Mimar Sinan Üniversitesi Heykel Bölümü'nü kazandıktan sonra ise heykeli çok sevdiğine ve kariyerine bu yönde devam etmek istediğine karar veriyor. Eğitimine 1997 yılında Rahmi Aksungur heykel atölyesinde başlayan Şaşmazer, önce 1-2 sene kadar çamur eğitimi görüyor. Ardindan lisansta seçiminde ise Önder Büyükerman taş atölyesine devam ediyor. Sonrasında ise taş malzemeyi kendisine çok uygun bulmadığı için ahşap malzeme ile çalışmaya başlayıp yüksek lisans eğitiminde 3 sene de ahşap çalışıyor. 28. Hava ol değişeb ayni gu günlük herhar Bu parçadan "Yaşam Şaşmazer" ile ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? öğlen hava 27. Sokrates ya da tam adıyla Sócrates Brasileiro Sampaio de Souza Vieira de Oliveira, yalnızca futbol tarihinin en iyi orta saha oyuncularından biri değildi. Aynı zamanda efsanevi Corinthians takımında oynadığı futbolu ülkesi Brezilya'daki askeri diktatörlüğe meydan okumak için ustaca kullanmış bir dehaydı. Brezilya milli takımında do yonmis Sokrates. gerçe görü dilin der Bu A) Heykelcilikten önce müzikle de uğraştığına B) Heykel bölümünü rastlantı sonucu kazandığına ✓ Lisans eğitimini ahşap malzemede yaptığına D) Çamur, taş ve ahşap atölyelerinde eğitim gördüğüne ✓ E) Heykel sanatının herkesçe tanınan sanatçısı olduğuna ✓ go A
20. Kış, adanın her tarafında yerleşebilmek için rüzgârlarını poyraz, maestro, gün doğusu, kara yel hâlinde seferber ettiği
zaman öteki yakada yaz daha pilisini pırtısını toplamamış; bir kenara oldukça mahzun bir göçmen gibi oturmuştur. Yazın
daha parça parça, lime lime, bohça bohça eşyalarıyla gitmek için fazla telaş etmediği adanın bu yakasında hiç ev yoktur.
Yalnız bir tek kır kahvesi vardır. Vaktiyle bu adaya bu zamanda kuşlar uğrardı. Civil civil öterlerdi. Küme küme, bir ağaçtan
ötekine konarlardı. Iki senedir gelmiyorlar. Belki geliyorlar da ben farkına varmıyorum. Sonbaharda birtakım insanların
çoluk çocuk ellerinde bir kafes adanın tek tepesine gittiklerini görürdüm. İçim ciz ederdi.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Karşılaştırmaya başvurulmuştur.
BYKişileştirmeden yararlanılmıştır.
LCHiteleyici sözcükler ve ikilemeler kullanılmıştır.
D) Anlatım örneklerle zenginleştirilmiştir.
Deyimlere yer verilmiştir.
Junk hilingle bilinçaltının sınırındaki düşüncenin yazıya aktarılmasından
ümleler değil, "çağrışım sırasına
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
20. Kış, adanın her tarafında yerleşebilmek için rüzgârlarını poyraz, maestro, gün doğusu, kara yel hâlinde seferber ettiği zaman öteki yakada yaz daha pilisini pırtısını toplamamış; bir kenara oldukça mahzun bir göçmen gibi oturmuştur. Yazın daha parça parça, lime lime, bohça bohça eşyalarıyla gitmek için fazla telaş etmediği adanın bu yakasında hiç ev yoktur. Yalnız bir tek kır kahvesi vardır. Vaktiyle bu adaya bu zamanda kuşlar uğrardı. Civil civil öterlerdi. Küme küme, bir ağaçtan ötekine konarlardı. Iki senedir gelmiyorlar. Belki geliyorlar da ben farkına varmıyorum. Sonbaharda birtakım insanların çoluk çocuk ellerinde bir kafes adanın tek tepesine gittiklerini görürdüm. İçim ciz ederdi. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Karşılaştırmaya başvurulmuştur. BYKişileştirmeden yararlanılmıştır. LCHiteleyici sözcükler ve ikilemeler kullanılmıştır. D) Anlatım örneklerle zenginleştirilmiştir. Deyimlere yer verilmiştir. Junk hilingle bilinçaltının sınırındaki düşüncenin yazıya aktarılmasından ümleler değil, "çağrışım sırasına